İlk Bilgi

Bilginin temele ihtiyacı vardır, o zaman ilk bilgi nasıl ortaya çıkmış olabilir? Aslında bilgi ortaya mı çıktı, zekanın mı ürünü, yoksa doğada kendi kendine bulunuyor muydu?

İnsan türünün evriminde bilişsel anlamda ilk bilgi anladığım kadarıyla en basit deneyimlerden doğdu ve soyut düşünceye dayalı teorik bir anlayıştan ziyade basit problem çözümleri ve işe yarar yöntemler olarak karakterize oldu. Ardından pratik ve teknik bilginin gelişmekte olan karmaşasının yanında bu karmaşayı regule eden (düzenleyen) teorik bilgiler beyin hacminin gelişimine paralel olarak vuku bulmaya başladı. Beyin hacmi doğal seçilim sonucunda giderek hayatta kalmaya, hem bireyi hem de popülasyonu bir süre için dahi olsa yaşam mücadelesinde tutmaya yetecek bilişsel yetilerle donanacak kadar büyüdü. İnsanlar arası rekabet ve çevreyle mücadele hem bu sürecin bir nedeni hem de ivmelendiricisi oldu. Bilgiden söz edebilmek için uygun bir nörolojik altyapının vuku bulması gerekiyor aksi takdirde bilgiden söz edemeyiz. Tabiatta ham halde bir bilgi bulunmaz ama bilgiye dönüştürülebilir veya diğer deyişle bir bilgi formatına kodlanabilir somut örüntüler bulunur. Bu örüntüleri teorik ya da insan dünyasına ait bilginin oluşumunda rol oynayan ikincil soyut tasarılar veya konseptler izler. Teknik ve tabii (doğabilimsel) bilgiler somut örüntülere odaklıyken diğer konseptsel bilgiler insan dünyasına odaklıdır; yani toplumdan haneye dinden günlük yaşama ve alışkanlıklara insan yaşamının tüm katmanlarını oluşturur.

Bu modern bilime dayanarak yapmaya çalıştığım daha ansiklopedik bir bilgi tanımlamam. Felsefi tanımım ise iki temel tip, gayet bariz olan bilgi kategorisi üzerine: Ampirik bilgi (suyun 100 derecede kaynaması, Ay'ın varlığı vs), konseptsel bilgi (Kırmızı bir renktir, şeytan kötüdür vs).