Şimdi Ara

Hürriyet

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
35
Cevap
0
Favori
532
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
2 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Hürriyet, onu insanoğlunun menfaati için kullanacak olan çok az insana mani olunmasın diye, herkese, değersiz insanlara bile verilmek zorundadır.
    Ludwig Von Mises



  • Karamsar ama inanılmaz derecede gerçekçi bir söylemi var. Yanı basmakalıp kabullerden oluşmadığı gibi açık açık piyasa ekonomisinin işleyişini insanoğlunun anlayamadığını itiraf ediyorlar. Hayek'in eserinde bu var.



    Diğer herkes ise küçük dağları ben yarattım modunda herşeyi herkesi kontrol edip şekillendirme derdinde.



    Bugün ilerici diye anılan insanların saçma fikirleri bizlere ne getirdi ? Şehirlerin ortasına toplama kampları kurup çocukları sacmasapan bir ıdeolojik diktaya sokup öğütüyoruz. En çalışkan dönemlerde insanları sıra basında tutup ekonomiye girmelerini işi öğrenmelerini engelliyoruz. Eğitime uygun olmayan kişileri zorla eğitime alıp sınıfların kalitesini bozuyor ve inanılmaz kalabalık fantazi bürokratik ve saçma bir sisteme kurban ediyoruz. Insanların girişimciliği yeni birşeyler esfetme güdüsü okullarda yok ediliyor. Yerine hicbir işlerine yaramayan ve piyasa ilede paralel gitmeyen modası geçmiş fikirleri dayanıyoruz.



    Sonuçta okul denen yerden insanlar girip yerine çeşit çeşit zombiler çıkıyor. Ben kimsenin egitilmemesini değil eğitime gerçekten yatkın olan insanların eğitilmesini savunuyorum. Bugün üniversite adı verilen betonarme yapılara askerden kaçmak ve eğlenmek için gelen milyonlarca boş tıp var. Ama üniversite eğitimi paralı ve başarılı insanlara tam burslu olacak şekilde gerçek rekabetçi ortama uygun geliştirilmesi 1 milyon tane başarısız üniversitemindi yerine 100.000 yetişmiş insanımız olurdu. Ve bugün ara eleman tekniker tornacı elektrikçi gibi alanlarda tonla açığımız olmaz. Dolmuş şoförü olan üniversite mezunu gibi beraberlerle karşılaşmazdık.



    Ayrıca yine sağlık zulmeti, sosyal yardım zulmeti, ağır vergi yükü bürokrasi ve totaliter rejimlerin güçlenmesi hep bu hastalıklı düşüncenin eseridir. Devlet aracılığı ile hakim parti yandaşlarına başkalarının parasını sosyal yardım adı altında toplayıp bu asalak insanlardan milyonlarca oy devşirip bugün ülkede demokrasi ile alakası olmayan bir totaliter rejim kurabiliyor. Çünkü herkes devlete muhtaç. Çünkü halk başkasının parasını gasp etmeye zlistirilmis. Bugün insanlar utanmadan 38 yaşında emekli olup çalışan başka insanların sırtına yük olmak için can atıyor bu aşağılık bir düşünce şeklidir. Insanlar nasıl zengin varlıklı olurum yerine devlete kapak atıp yatmak dışında birşey düşünmüyor. Us ahlakı ve insan karakteri bu nedenle yozlaşıyor.



    Daha çok fikrim var ama senide daha fazla sıkmayayım düşüncelerim bu şekilde.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • hürriyet anlaşılması gereken bir olgu.

    bir müslüman olarak iseviye kötü demeden bir şey yapalım. bizim jamie lee curtis'imiz olan cemile ablayı londrada bir kişi ile evlendirmeye çalışalım.

    veya bizim david olan davud abimizi aynı londrada miriam isimli bizim meryem'imiz olan bir kadınla evlendirmeye çalışalım.

    görülecektir ki turist vizesini bile güç bela alan bu iki kişi dünyanın en pahalı şehirlerinden birisi olan bu yerde bırakın aile kurmayı gezme tozma bile yapamayacak haldedir.

    .............................

    ateizm teizm deizm zırvalarını hürriyet ekseninde vites boşta düşünürseniz londra sokaklarının hep 1700 lü yıllardaki gibi yokuşlarla dolu olduğunu derinden hissedeceğiz.

    ..........................

    elin sünnetsiz isevisi veya hristiyan yortulu karısı hikayeleri 200 yıl önce tarihin tozlu sayfalarına kalktığında biz fukaralık denen illetin pençesine düştük ve buna dinsizlik ya da dinlilik dedik.

    ...........................

    öncel emirde akil olan kişi methiye düzdüğü batının kendisini özelde (türk müslüman olma) bu özel dışında ise fakir fukara kimliği ile kabul etmediğini idrak etmeli.

    mesele dinlerin ya da dinsizlerin savaşı veya barışı değil. elinde kova sırtında sıpa eşini bekleyen kadın memlekette bile kalmadı. veya karının sırtından sopayı karnından sıpayı ne zamana kadar eksik etmeyeceksin zihinli adam da yok piyasada.

    ...............................

    bu açılardan hürriyet tanımsal anlamda yeniden tanımlama denen kısma denk gelir ve tanımı yapabilen zihin diğerine boyun eğdirir.

    ateist denen şey belki de parasız olanın maddesi, fiziği vucut tamlığı iken dinli denen şey de aynı kişinin, parasız olanın hayali gibi bir şeye denk düşüyordur.

    bu açıdan tanımı yapan sizi hayallere gölgelerle savaşa davet etmiş ve siz kendi gölgesini kendisine secde ettirmeye çalışan bir şeye dönüşmüşsünüzdür.

    ....................................

    insan denen şeyin asırlar içerisindeki sarfları belli bir nazar oluşturmuş olmalı.

    3 dinar veya akçe ile ev satın alınamazı anlamak veya artık dinarların akçelerin geçer akçelerden sayılmadığını anlamak da bir hürriyet türevidir.

    .....................................

    bir şeyi anlatmak için sembollere sığınmak ve o diyor ki diye başlayan acziyetler kişinin hür olmadığına da delaildir. yaratıcı zihnin bizim kendisini sınırladığımız kalıpların dışında bir varolumunun olduğunu düşünmek gerekmekte gibi diyebilirim.

    ........................................




  • Hürriyet
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Periah

    Hürriyet, onu insanoğlunun menfaati için kullanacak olan çok az insana mani olunmasın diye, herkese, değersiz insanlara bile verilmek zorundadır.
    Ludwig Von Mises

    Buda benden gelsin : Ekmeksiz yaşarım ama hürriyetsiz yaşayamam

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
  • Vaktinden evvel gelen hürriyetin esareti doğurması kaçınılmazdır.
  • kavramaları benzetirken direk olabilmek gerekiyor. firavundan bahsediyorsanız bu tek kişidir. ancak birisinden bahsedip firavuna vurgu yapıyorsanız özgür değilsiniz de denebilir.

    ...............................

    bu açıdan hürriyet kutsal olanın dokunulmazlığı ya da değişmezliğinden yola çıkılarak aranmaz.

    yani benzetimle kutsala karıştırılan bir kişilik dogmatik yapısı tartışma konusu edilirse değişim ya da tekamül denen süreç işleyemez hale sokulur.

    .................................

    ateizm ya da tezim denen halin bu konuda sabıkalı olduğunu düşünmek olası. isevi musevi islam kafir başlığında kutsala gönderme yaparak bir kere kutsal üzerinde bir saf oluşturup sair taraf denen şeyi kollama ve koruma altına alıyor ve maneviyat denen insanın özelini kıskaca alan akrebimsi bir yapı oluşturuyor.

    ....................................

    radovan karadziç kötüdür ve kitaptaki firavun da değildir dersem, kötü olanı direk beyan eder imgelemez ve dokunulamaz ya da dogmasal haldir diye ileri sürülebilir yapıp da muğlakizm denen yolda ilerlemem.

    burada hürriyet imgelemeyen direk beyan edebilen nesne olarak tanımlanmıştır.

    .....................................

    özellikle kutsal üzerinden tartışma çıkarmak ateizmin de tıkanma noktasını oluşturmuştur. bu açıdan ateizm denen hal bana göre hürriyet eksenli düşünüşle kitabı tartışma konusu yapabilecek her türlü çıkışı yani kitabın kendisini savunmasını isteyen halini bir düşünmelidir.

    ......................................

    gerek kendine kutsal edineceğin ya da dogma olmakla itham edeceğin aynı şeyin imgesel değerindeki değişmezlikler dokunulmazlıklar ulaşmak istediğin kişiyi de dokunulmaz ve kutsal bir kişilik yapabilir.

    benim çocukluk yıllarımda bosna savaşı en derin izler bırakan olaylardan biri idi. bu kişi nemrut firavun hitler olarak tanımlanıyor ve ya dokunulmaz değerleri ya da ölüp gitmiş el uzatılamaz değerleri oluşturuyordu.

    ancak bireysel olarak bu kişinin salt maddesiyle kendisi gibi ya da yazıldığı gibi okunur hali ona el uzatılabileceğini göstermişti.

    .........................................

    insanların hep bir şeyi ima ederken korku emaresi göstermesi hali mümkün ancak akil olarak özgürleşebiliriz.

    .........................

    burada anlattığımız bir kısım şeyler bunu üzerine. insan anne diyeceği şeyin eşi olduğunu kabul ederse anne dediği değeri de koruyabilir hale gelir.

    veya bu gerçeği ingiliz avamında ya da iran şeri mahkemesinde itiraf etse de onu kimse suçlamaz.

    bu kabul kişi sapkın etmediği gibi ona bir perspektif verir ve en özgürlükçü olduğunu iddia etse de veya en sert hukuk bende dese de çözüm denen argumanı kendi dışına değil kendi iradesine alma imkanı tanır.

    ..................................

    o iradeyi gösterememek mümkün ancak bu dahi kendine samimi olmanın bir göstergesidir.

    ..................................

    insan denen nesne ortak ata ya da kardeş denen iki bireyin hayali çoğaltısı üzerine kurguladığı madde mana ikileminde kişiye cebr uygulamakta ve bu da isyan eden nefse neden olmaktadır.

    anne baba denen iki birey ne yaptığını bilmez halde bu iki öğretiyi aşılayıp yeni doğan bireyde şiddete ve tedhişe neden oluyorlardır. diyorsun ki bu kadın annem veya diyorsun ki bu kadın kardeşim!!! ne dediğini duyuyor musun? göz görüşün nasıl? parmağıma bak ve izle? ellerimle kaç sayısını gösteriyorum? gibi sorular bu iki grogi haldeki arkadaşa test nevinden yapılmalı.

    .........................

    bu durum özgürleşmek isteyen bireyi, türü akamete uğratma amaçlı hallere yöneltebilir. savaşlar soykırımlar terörize harektelerin temelindeki 'insanın' kendisine teklif ettiğimiz şey esasen bu ve bir kısım grogi haldeki kimseler böyle şeyleri kim kafaya takar ki deyip cahilliğinden ötürü özür dileyeceğine bi de zeytinyağı gibi davranmaya çalışıyor.


    ................................

    paranı kazandın, mevkini yaptın sonra herkes gibi aile kurmak istedin ve akıl denen şey kaldırmayacağı bir taşla karşılaştı. beni doğuracak şey bu mu dedi? işte bu an itibari ile kişinin karşılaştığı bu sorunun üstesinden gelme halinde hürriyet denen şeyin özünün salt kendisi olduğunu da idrak edebilmesi ona bir imkan olarak sunulmalıdır. kişi evlenebilir ancak türemeye girmez. veya evlat edinir veya bu işi salt cinsel zevk için yapar. bunların özünde hürriyet denen duygu yatmakta ve bu duyguyu tedhişe sebebiyet veren üst soyun aymaz tavrına karşı bir duruş da sergilenmektedir.

    ......................................




  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    sami yusuf büyük sanatçı
    4 ay önce açıldı
    Daha Fazla Göster
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Big Bos

    quote:

    Orijinalden alıntı: Periah

    Hürriyet, onu insanoğlunun menfaati için kullanacak olan çok az insana mani olunmasın diye, herkese, değersiz insanlara bile verilmek zorundadır.
    Ludwig Von Mises

    Buda benden gelsin : Ekmeksiz yaşarım ama hürriyetsiz yaşayamam

    Alıntıları Göster
    Ekmeksiz yaşarım ama makarna ve dinsiz yaşayamam

    demen gerekirdi..




  • vaouv.... vav...... vay canına.....

    demek ki kral bana özgürlük verecek ve bunu iradesi ile yapacak peki kızını da alabilir miyim?

    özgürlüğün tek taraflı tanınmasındaki bu ayraç kralın neyi tehdit altında hissettiği ile alakalı olabilir.

    bir şey zaten adı konulmamış olanı almaya geliyordur ve kral ona bu şeyi o alamdan ona bahşetme yani çamura yatma niyetiyle davranmaya başlamıştır.

    ..................................

    bir yapı düşünün bu yapıda kişi ilaha inanıyor ancak yaradan inanmıyordur. aynı yapıyı da hürriyete özgüleyin. kralın verdiğine değil kendi eserine inanan bir şey olsun.


    ..................................

    bu karşılaşmada kral esaretini kendi eliyle sona erdirmiş olacak olanı iktidarını tehdit edeceği kadarını bahiş edenmiş gibi gözükmek isterken taktiksel davranmaktadır. amacı reayasının kızını alacak kadar özgür olduğunu beyan da değildir.

    bu aşamada kralın iktidarına karşı kişisel anlamda bahiş edilecek kişinin karşılaşmasında wallace tesiri denen bir şey görülür. ingiltere kralı dardadır ve iskoçları kabule zorlanmaktadır ve vereceği de ileride alacağı yanında hiç mesabesindedir.

    ....................................

    ilk gece hakkına sahip bir ingiliz ordusunun bunu dini bırakıtla yapmadığı gibi semavata da inancının olmadığı açıktır. bu salt roma germen kültünün vereceği özgürlük anlayışında kralın anlamsız ilahi gücü esasen özgürlüğü kabul etmesi istenen açısından şeytani bir yaklaşımın tanrisal örüntüsüdür.

    .....................................

    reel manada kişinin ilaha imanı için öncesinde bir şeytanın varlığını ortaya sürmesi çok da alışılmadık bir şey değil. bu durum özünde hürriyet denen olgunun bir şekilde baskı unsuru ile karşılaşmasına da neden olur. yani yaratıcıya inanmayıp ilaha inanan kişi ilahtan özgürlük istemek yerine şeytan denen şeyin yaratılışını isteyip kendi sınırlarını kendi çizme hakkını elde etmek ister.

    neden? way? vay ki ne vay?

    şeytan varlığı ile reayanın yapacağı şeylere günah keçisi olacaktır ki yaratıcı denen şeyle karşılaşan yapı ilaha inanmışlığı ölçüsünde savunabilsin kendisini.

    asıl vauov veya arapça vav denen hal budur.

    .......................................

    esasen kişi yaratıcıya değil de ilaha inanma bakımından kralın ülkesindeki şeytanlardan bahsedecek ise bu tarafların birbirine verdiği şiddetli bir yemin olsa gerektir. kral dara düşmüş reaya ise yaratıcıya değil ilaha inanmayı devam ettirmek istemiştir zira kralın kızı hala haramdır köleye.

    ........................................

    donmuş bir buz üstündeyim ve bana bir şeytan lazım ki basayım da kaymayayım o esnada, zira buz alında sudur ve ben aslında verilen hürriyetin tamamı kadar bu anlam ve iktidardayım. kral bana suyun üzerinde yürüten sihrinden bahiş verdi ancak zaman ve mekan donunca.

    ben de dedim ki eğer ki bu özgürlük kayarsa veya batarsa ayağımın altında bir şeytan olmalı yıkmalıyım günahı ona.

    ...................................

    yani yaratıcıya inanmayıp ilaha inanan kişi özgürleşme safahatında kralın kızını alamadığı ölçüde ilah denen argumana çıkışı şarta bağlar.

    ben bir ilah arıyorum diyen öncelikle şeytanın halkini ister ki kral reyasının aslında kızını da alabilecek seviyede güçlendiğini gizleme adına özgürlük bahşetmiştir.

    .....................................

    reayanın kendi iktidarına dayanan gücünün yaratıcıya değil de ilaha öykünmesi de bahşedilememiş özgürlük olarak hep talepkardır.

    vav kuvvetli bir yemindir.

    .....................................

    ilaha inanıp da yaratıcı ile arasına şeytan koymak isteyen kişi kralın kızına talip olandan başkası olamazdı zaten.


    özgürlük adı altında bitmeyen taleplerin vasıl olduğu yerde kişinin manasının ve maddesinin özgürleşmesi adına en büyük engel de buydu.

    .......................................




  • quote:

    Orijinalden alıntı: sething

    Ekmeksiz yaşarım ama makarna ve dinsiz yaşayamam

    demen gerekirdi..

    Alıntıları Göster
    Niye ?
  • Big Bos kullanıcısına yanıt
    hayata bakış açınla düşünürsek doğal bir söylem olurdu..
  • quote:

    Orijinalden alıntı: sething

    hayata bakış açınla düşünürsek doğal bir söylem olurdu..
    Nasıl olacaktı o ?



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Big Bos -- 29 Ekim 2018; 17:53:47 >
  • Big Bos kullanıcısına yanıt
    bakır tava-2 yumurta-cumhuriyet sucuğu-bostandan domates
  • quote:

    Orijinalden alıntı: sething

    bakır tava-2 yumurta-cumhuriyet sucuğu-bostandan domates
    İstanbul'daysan gel bunları beraber yiyek
  • Big Bos kullanıcısına yanıt
    karşımda dinci varken yemek yiyemiyorum..
  • quote:

    Orijinalden alıntı: sething

    karşımda dinci varken yemek yiyemiyorum..
    Niye ? O kadarmı biz müslumanlardan nefret ediyorsun o zaman ailen ve akrabaların hepsi dinsizmi ?
  • Big Bos kullanıcısına yanıt
    dindar demedim..
    dinci dedim..
  • quote:

    Orijinalden alıntı: sething

    dindar demedim..
    dinci dedim..
    Ne fark eder ikiside aynı, ben bir fark göremiyorum
  • Big Bos kullanıcısına yanıt
    göremediğin için din savunuculuğu yaparken che nin sloganını imza olarak kullanabiliyorsun..
  • 
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.