Şimdi Ara

HAYIRCILAR BU SORUYA CEVAP VEREBİLİR Mİ?

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
22
Cevap
0
Favori
588
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
7 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Hayırcılar bu soruya cevap verebilir mi?

    Yeni Anayasa Paketi'yle birlikte yetkilerin tek kişiye devredileceğini söyleyenler çok vahim bir iddiada bulunuyor.

    Diyorlar ki "Başkan isterse devlet kurumlarını bölgelere ayırarak ve özerklik ilan ederek ülkenin bölünmesine neden olabilecek!"

    Her zaman söylediğim gibi;milleti kendileri gibi ahmak zannettikleri için istedikleri yalanı korkusuzca söyleyebiliyorlar.

    Oysa ortada kapı gibi bir gerçek duruyor.

    Anayasamızın 123. Maddesine göre idare ve yönetim kanunlarla düzenleniyor. Anayasamızın 126. ve 127. maddesine göre il, ilçe, mahalli idare v e belediyeler kanunlarla kurulabiliyor.

    Cumhurbaşkanı'nın bu konularda kanun çıkarma yetkisi yok. Bırakın kanun çıkarma yetkisini, söz söyleme yetkisi dahi yok!

    Bu durum onları tatmin etmiyor mu? O zaman gelin bu iddianın sahiplerine hep birlikte şu soruyu soralım:

    "Cumhurbaşkanı'na özerklik ilan etme ve ülkeyi bölme yetkisi veriliyorsa, özerkliği savunan HDP ve PKK neden bu sisteme karşı çıkıyor?"

    Bu soruya akıl ve mantık dairesinde bir cevap gelebileceğine inanıyor musunuz?

    "Ama Habur", "Şey ama Oslo", "Fakat Çözüm Süreci" diye geveleyip duracaklar bunu siz de biliyorsunuz.

    Sevgili kardeşlerim...

    Yeni sistem yetkiyi de kararı da sadece ama sadece millete veriyor.

    Nasıl olacağını anlatayım.

    Anayasa Değişiklik Paketi şayet referandumdan geçerse, çıkarılacak kanunlarla beslenecek.

    Örneğin, Siyasi Partiler Kanunu ve Seçim Kanunu değişecek. Dar bölge veyahut daraltılmış bölge sistemi getirilecek.

    Ayrıca partiler istese de istemese de önseçim yapmak mecburiyetinde kalacak. Milletvekili seçimi ayrı, Cumhurbaşkanlığı seçimi ayrı olacağı için, bütün siyasi partiler milletin istediği isimleri aday göstermek zorunda kalacak. Liderlerin istediği adaylara oy verme mecburiyeti ortadan kalkacak.

    Dayatma olması durumunda isteyen seçmen, bir başka partinin milletvekiline oy verebilecek.

    Dahası...

    Seçim barajı ya tamamen kalkacak, ya da en fazla yüzde 3 olacak. Bütün ama bütün partilerin temsilcileri Meclis çatısı altında olacak. Bir parti bir milletvekili bile çıkarmış olsa Meclis'te olabilecek.

    Daha da önemlisi...

    Seçmenlere, hizmetlerinden memnun olmaması durumunda, seçtiği milletvekilini azletme hakkı verilecek.
    Bu sistem sayesinde vekiller Cumhurbaşkanı'nı ya da bakanları değil, milleti memnun etmek için çalışacak.

    Ve en önemlisi...

    Örnek veriyorum; herhangi bir il veya ilçede 100 bin oy toplayan seçmen, kendi bölgesinde yapılmasını istediği bir çalışmayla ilgili Meclis'e kanun tasarısı sunma hakkına sahip olacak! STK, vakıf ve derneklere de Meclis'e kanun tasarısı teklif etme hakkı tanınacak.

    Yani kanun yapma yetkisi Cumhurbaşkanı ya da bakanlarda değil, millette ve milletin seçtiği milletvekillerinde olacak.

    Cumhurbaşkanı sadece bütçeyle ilgili kanun yapabilecek. Bu kanun da Meclis'te kabul edilirse yasalaşabilecek.

    Şimdi soruyorum...

    5 yılda bir halkın vereceği oya mahkum edilen Cumhurbaşkanı mı tek adam oluyor?

    Bugün vatana ihanet dışında yargılanamazken, yeni sistemde her suçtan, hatta her hatadan dolayı Yüce Divan'a çıkarılacak Cumhurbaşkanı mı tek adam oluyor?

    Ama Yüce Divan'a gitmesi için 600 milletkvekilinden 400'ünün oy gerekiyormuş!

    Bu sistemde yargılanamazmış!

    Siz değil miydiniz "Cumhurbaşkanı 550 milletvekilinden 367'sinin oyuyla seçilsin" diyen?

    Ne bekliyordunuz?

    135 CHP'li ve 59 HDP'linin oyuyla Yüce Divan'a gönderip idam etmeyi falan mı hayal ediyordunuz?

    Hadi itiraf edin.

    14 yıl boyunca hep bu hayalle yaşadınız. Buzdolabı magneti gibi, Erdoğan karşıtı olan herkese, herşeye yapışıp kaldınız!

    PKK, Fetö, DHKP-C, Esad, Sisi, AB, ABD vs. Kimi bulduysanız onun eteğine yapıştınız.

    Siz onlara yapıştıkça millet size tokatı yapıştırdı ama bir türlü akıllanmadınız.

    Ama uyarayım...

    Yediğiniz bütün tokatlar kötüydü ama bu sonuncusu en beteri olacak. Öyle bir şepeşille yiyeceksiniz ki sizi spartulayla kazımak bile mümkün olmayacak!

    Evet, aynen böyle olacak!

    Dipnot: Sanat hayatını ayı oynatarak geçiren Müjdat Gezen'i bu alanda her zaman yetenekli görmüşümdür. Yine ne yaptı ne etti, bir salon dolusu ayıyı bir arada oynatmayı başardı "pezevenk!"
    Müjdat Gezen'in deyimiyle "pezevenk" küfür değil. Azericede yol gösteren anlamına geliyor.


    KAYNAK




    REFERANDUM SÜRECİNİN KAFA KARIŞTIRICILARI

    Anayasa değişiklik paketi artık milletine iradesine teslim. O karar verecek. Onun hakemliği belirleyici olacak. Referandumda kabul edilirse bundan böyle doğrudan hep onun hakemliği esas olacak. Millet iradesi kurumsallaşacak.

    Referandum sonucunu ölüm kalım meselesi olarak gören Türkiye düşmanları ve şer odakları, son bir çırpınışla ellerinde ne tür imkan varsa seferber etmenin çabasındalar. Türkiye düşmanları kendilerine yakışanı ve bekleneni yapmalarında şüphesiz şaşılacak bir durum yok. Ancak referandum tercihini hayırdan yana kollanacağını söyleyen bazı muhalefet partilerinin ve sözcülerinin anayasa değişikliğini ele alış biçimleri çok yadırgatıcı. Zira meseleye şeklen ve sloganlarla etiketleyerek öze, esasa girmeden yanıltıcı bir dili benimsiyorlar. Bu noktada kafa karışıklığı yöntemi esas alınıyor. Paketin içerdiklerini ya çarpıtarak yorumlama yolunu tercih ediyorlar ya da içerikten tamamen uzak değerlendirmelerle gri propaganda tekniklerini devreye sokuyorlar. Adeta 33. ABD Başkanı Harry S. Truman’ın; “ Eğer insanları ikna edemiyorsan kafalarını karıştır” sözünün gereğini uyguluyorlar. Kamuoyu karşına geçerek; “yeni düzenlemeyle parlamentonun ortadan kalkacağını”, “tek adam rejiminin ülkeyi karanlığa götüreceği” ve “ yargı dâhil tüm devlet organlarının varlığının bir öneminin kalmayacağı” şeklinde ifadelerle meselenin özüne hem girmeyerek hem de bütünüyle çarpıtarak zemin tutmaya çalışıyorlar. Yapılan yeni düzenlemeyle yasamanın yürütmeyi; kanun yapma yoluyla, yürütmenin bütçe tasarısını kabul edip etmeme yoluyla ve vatana ihanet dışında hiçbir şekilde suçlanamayan ve yargılanamayan bugünkü cumhurbaşkanından Meclis tarafından soruşturulabilen, araştırılabilen, yargılamaya sevk edilebilen bir cumhurbaşkanı yolunun açılması eliyle denetim altında tutacağı gerçeği yok sayılıyor.

    Yeni yapılacak seçim kanunu ve siyasi partiler kanunuyla Meclis doğrudan milletin vekillerine dönüşecek ve kanun tasarısı hazırlama yetkisi sadece kendilerinde olacak. Diğer yandan HSYK (hakimler ve savcılar yüksek kurulu) ile ilgili düzenleme; sadece isminden yüksek ifadesinin çıkarılmasıyla, üye seçimi yönteminin değişmesi ve daire sayısının ikiye indirilmesiyle sınırlı. Referandumdan geçtiği takdirde HSK kanunun hazırlanması da gerekecek. Nitekim referandumdan evet çıkması durumunda mevcut Meclis 6 ay içinde yeni sisteme ilişkin bir dizi kanuni yeni düzenlemeler yapacak. Anayasa değişikliği böylece çok daha fazla ete kemiğe bürünecek. Bu da uzlaşmayla gerçekleşecek.

    Ortada anayasa değişikliğine ilişkin daha birçok doğru varken, bunların içeriğine girerek teknik ve öze dair bir tartışma yapmak yerine, etiketlerle, ezberlerle, ideolojik saplantılarla ve yakıştırmalarla, kafa karışıklığından medet umuluyor. Bu noktada “Erdoğan düşmanlığı” hastalığının izleri de dikkat çekiyor.

    Ülkenin kutuplaştığını, karpuz gibi ikiye bölündüğünü de söylemeyi her fırsatta ihmal etmeyerek, referandum sürecine gölge düşürmenin peşindeler.

    Öte yandan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’yi de yıpratmanın da gayretindeler. MHP seçmeninde kafa karşılığı oluşturabilmenin çabasındalar. Oysa Bahçeli, Yenikapı ruhuna sımsıkı sarılarak, bu milletinin direnişten yeniden diriliş sürecine yönelişine katkı sunarak yerli ve milli bir görev üstlenmiştir.

    Görmektedir ki; 15 Temmuz’dan bugüne FETÖ ihanet şebekesinin kökünün kazınması süreciyle birlikte, devletin tüm kurumları yerli ve milli karakterleri kuvvetlendirilerek, sarsılmaz ve ele geçirilemez hale getirilerek ülkenin yeniden inşa sürecine acilen ihtiyaç var.

    Bu ihtiyaç zemininde adımlar atılmış ve anayasa değişiklik paketi, şimdi milletin iradesine teslim edilmiştir. Kararı o verecektir. O millet ki; tüm uğraşlarla kutuplaştırılmaya, çatıştırılmaya çalışılan ama bir türlü başarılamayan ferasetiyle bileği bükülemeyen millet son sözü söyleyecek.
    http://www.aksam.com.tr/yazarlar/prof-dr-yasar-hacisalihoglu/referandum-surecinin-kafa-karistiricilari--c2/haber-594861
    < Bu mesaj bir yönetici tarafından değiştirilmiştir >







  • az önceki konuda cevap verildi zaten.
  • Boşuna çabalama. Silinmemesi için hükümet aleyhinde konu açman gerekiyor.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Drakeshark

    az önceki konuda cevap verildi zaten.

    Ne cevabı verildi???

    Kural dışı olan neymiş?

    Az önceki konu da silinmiş.
  • Benim kaç tane konum silindi gelip sizin gibi ağlayıp mağdurum demiyorum.
    Dilenci gibi niye ağlıyorsunuz?




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-7735754F2 -- 13 Şubat 2017; 16:59:36 >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Surpentor

    Benim kaç tane konum silindi gelip sizin gibi ağlayıp mağdurum demiyorum.
    Dilenci gibi niye ağlıyorsunuz?

    Kural dışı olan nedir bunun cevabını verin kimsenin ağladığı falan yok.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Surpentor

    Benim kaç tane konum silindi gelip sizin gibi ağlayıp mağdurum demiyorum.
    Dilenci gibi niye ağlıyorsunuz?

    Terbiyesizlik yapma. Bahsettiğin şey için de aynaya bak.
  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    haklı azil mi , değil mi ?
    4 yıl önce açıldı
    Daha Fazla Göster
  • Konuyu sildirmesenize korkaklar
  • konu silinir mi bilmem ama, cevap vereyim.

    1. si Hdp pkk hayır demez. Uyumaya devam edin. Daha önce çokça yazdım yine yazayım.
    Kendine şunu sor. 40 yıllık terör örgütü bu saf mı ? Ne derlerse Türkiye halkı tersini yapacak bunu bilmiyorlar mı ?
    Geçip buna rağmen ''Evet demeyin biteriz'' diyecek kadar salaklar mı ? Değiller merak etme. Hayır da demiyorlar.

    2.si kanunu çıkaracak olan meclis ise eğer, neden vekil sayısı artıyor ? Zaten meclisteki koltukların çoğu akp'nin.
    Bir ev ve evin başkanı olsun, evdekilerin çoğu başkanın işçileri olsun, kanunu koyan işçiler başkanın sözünden çıkar mı ?

    Kanunu koyacak meclisin zaten çok büyük kısmı Akp li olacak. Hali hazırda Akp ve CB ilişkisi kesilmiş ve tarafsızlık istenmiş bir anayasa varken, neden bu ilişki tekrar kurulsun isteniyor ?

    Yani CB olacak olan RTE hem akp genel başkanı, hem başkan olacak. Kanunu koyacak meclisin çoğu akpli olacaksa bu kanun başkanın istemediği bir şey olabilir mi ?

    Çok basit bir durum. Anlamak için ilk okul 3. sınıfa kadar okumuş olmak yeterli sanıyorum.

    ha tabi bir üst sıradaki arkadaş gibi aklını satılığa çıkarmamış olmak da lazım. Laflara bak



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Drakeshark -- 13 Şubat 2017; 16:56:26 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: KayhanKaan

    Konuyu sildirmesenize korkaklar

    Bugüne kadar açtığım konuların %90'ı silindi. Hiç biri için uğraşmadım ama iş inada bindi. Çocuk kandırıyormuşcasına "KURAL DIŞI" diye siliyor bir de. Neresi kural dışı imiş!!!
  • 5 kuruş veririm şansını fazla zorlama
  • Her daim ağzından "özgürlük" kelimesini düşürmeyenler konunun neden silindiğini merak edecekler mi?
  • benim de 1 kişi 600 kişiden üstün olamaz dediğim konum silindi.aktroller iyi çalışıyorlar,zaten haber editörlerinde çok akpli var.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Yozdil in küfür yağdırdığı konular günlerce durur ama ben geçtiğimiz gün bir köşe yazısını paylaştım, anında uçurdular. Sordum neden diye cevap yok çünkü cevapları yok. Şurada hükümet aleyhine 100 konu varsa 3 tane lehine vardır ona bile tahammül yok. Sonra da utanmadan özgürlük, demokrasi derler. Evetçilere baskı var diye algı yaratmaya çalışırlar.
  • Exnuc kullanıcısına yanıt
    Birader ben kendi M.vekillerinin ağzından referandumla ilgili görüşünü paylaştığı videolu konu başlığı açtım! ama ne acı dırki vekilin referandum ve başkanlık la ilgili görüşü bunların işine gelmediği için anında şikayet ettikleri gibi ne hikmetse konu hemen onaya düştü!

    o bakımdan yapacak birşey yok.var aslında da yok!!

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
  • başkanlık için kendim bile olsam aday, kendime hayır BASARIM.

    umarım anlaşılır olmuştur.

    hala bu konuyu uzatıyorsan sorun sende kardeşim...
  • Bakın bu ülkede 2010 referandumunda Fethullah Gülen''Gerekirse mezardakileri bile kaldırıp EVET oyu verdirmeliyiz''dediğinde şu an EVET diyen insanların büyük çoğunluğu yine EVET demişti,bugün HAYIR diyenlerin büyük çoğunluğu o günde HAYIR demişti..



    Eğer Fethullah Gülenin söylediği yapılınca vatan haini olunuyorsa 2010 referandumunda EVET diyenler parmak kaldırabilir mi.?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Exnuc

    YETKİLİLER CEVAP VERENE KADAR KONUYU TEKRAR TEKRAR AÇACAĞIM.


    Yetkililere;

    Köşe yazarlarının Başkanlık sistemi ile ilgili yazıları nasıl "kural dışı konu" oluyor?

    Burada her gün muhaliflerin köşe yazarlarının yazıları paylaşılıyor ve "kural dışı konu" diye hiç kaldırıldığını görmedik!

    Bu yazı kural dışı ise bu yazı da kural dışıdır:https://forum.donanimhaber.com/okuyun-okutturun-yilmaz-ozdil-el-bab--123926193

    Yılmaz Özdil'in yazısı diye mi kaldırmıyorsunuz? Ayrım nedir???


    Her zaman söylerim;

    3 kelime ile EVET ve HAYIR diyenlerin sebebi;

    Recep Tayyip Erdoğan

    Gerisi hikaye.





    Hayırcılar bu soruya cevap verebilir mi?

    Yeni Anayasa Paketi'yle birlikte yetkilerin tek kişiye devredileceğini söyleyenler çok vahim bir iddiada bulunuyor.

    Diyorlar ki "Başkan isterse devlet kurumlarını bölgelere ayırarak ve özerklik ilan ederek ülkenin bölünmesine neden olabilecek!"

    Her zaman söylediğim gibi;milleti kendileri gibi ahmak zannettikleri için istedikleri yalanı korkusuzca söyleyebiliyorlar.

    Oysa ortada kapı gibi bir gerçek duruyor.

    Anayasamızın 123. Maddesine göre idare ve yönetim kanunlarla düzenleniyor. Anayasamızın 126. ve 127. maddesine göre il, ilçe, mahalli idare v e belediyeler kanunlarla kurulabiliyor.

    Cumhurbaşkanı'nın bu konularda kanun çıkarma yetkisi yok. Bırakın kanun çıkarma yetkisini, söz söyleme yetkisi dahi yok!

    Bu durum onları tatmin etmiyor mu? O zaman gelin bu iddianın sahiplerine hep birlikte şu soruyu soralım:

    "Cumhurbaşkanı'na özerklik ilan etme ve ülkeyi bölme yetkisi veriliyorsa, özerkliği savunan HDP ve PKK neden bu sisteme karşı çıkıyor?"

    Bu soruya akıl ve mantık dairesinde bir cevap gelebileceğine inanıyor musunuz?

    "Ama Habur", "Şey ama Oslo", "Fakat Çözüm Süreci" diye geveleyip duracaklar bunu siz de biliyorsunuz.

    Sevgili kardeşlerim...

    Yeni sistem yetkiyi de kararı da sadece ama sadece millete veriyor.

    Nasıl olacağını anlatayım.

    Anayasa Değişiklik Paketi şayet referandumdan geçerse, çıkarılacak kanunlarla beslenecek.

    Örneğin, Siyasi Partiler Kanunu ve Seçim Kanunu değişecek. Dar bölge veyahut daraltılmış bölge sistemi getirilecek.

    Ayrıca partiler istese de istemese de önseçim yapmak mecburiyetinde kalacak. Milletvekili seçimi ayrı, Cumhurbaşkanlığı seçimi ayrı olacağı için, bütün siyasi partiler milletin istediği isimleri aday göstermek zorunda kalacak. Liderlerin istediği adaylara oy verme mecburiyeti ortadan kalkacak.

    Dayatma olması durumunda isteyen seçmen, bir başka partinin milletvekiline oy verebilecek.

    Dahası...

    Seçim barajı ya tamamen kalkacak, ya da en fazla yüzde 3 olacak. Bütün ama bütün partilerin temsilcileri Meclis çatısı altında olacak. Bir parti bir milletvekili bile çıkarmış olsa Meclis'te olabilecek.

    Daha da önemlisi...

    Seçmenlere, hizmetlerinden memnun olmaması durumunda, seçtiği milletvekilini azletme hakkı verilecek.
    Bu sistem sayesinde vekiller Cumhurbaşkanı'nı ya da bakanları değil, milleti memnun etmek için çalışacak.

    Ve en önemlisi...

    Örnek veriyorum; herhangi bir il veya ilçede 100 bin oy toplayan seçmen, kendi bölgesinde yapılmasını istediği bir çalışmayla ilgili Meclis'e kanun tasarısı sunma hakkına sahip olacak! STK, vakıf ve derneklere de Meclis'e kanun tasarısı teklif etme hakkı tanınacak.

    Yani kanun yapma yetkisi Cumhurbaşkanı ya da bakanlarda değil, millette ve milletin seçtiği milletvekillerinde olacak.

    Cumhurbaşkanı sadece bütçeyle ilgili kanun yapabilecek. Bu kanun da Meclis'te kabul edilirse yasalaşabilecek.

    Şimdi soruyorum...

    5 yılda bir halkın vereceği oya mahkum edilen Cumhurbaşkanı mı tek adam oluyor?

    Bugün vatana ihanet dışında yargılanamazken, yeni sistemde her suçtan, hatta her hatadan dolayı Yüce Divan'a çıkarılacak Cumhurbaşkanı mı tek adam oluyor?

    Ama Yüce Divan'a gitmesi için 600 milletkvekilinden 400'ünün oy gerekiyormuş!

    Bu sistemde yargılanamazmış!

    Siz değil miydiniz "Cumhurbaşkanı 550 milletvekilinden 367'sinin oyuyla seçilsin" diyen?

    Ne bekliyordunuz?

    135 CHP'li ve 59 HDP'linin oyuyla Yüce Divan'a gönderip idam etmeyi falan mı hayal ediyordunuz?

    Hadi itiraf edin.

    14 yıl boyunca hep bu hayalle yaşadınız. Buzdolabı magneti gibi, Erdoğan karşıtı olan herkese, herşeye yapışıp kaldınız!

    PKK, Fetö, DHKP-C, Esad, Sisi, AB, ABD vs. Kimi bulduysanız onun eteğine yapıştınız.

    Siz onlara yapıştıkça millet size tokatı yapıştırdı ama bir türlü akıllanmadınız.

    Ama uyarayım...

    Yediğiniz bütün tokatlar kötüydü ama bu sonuncusu en beteri olacak. Öyle bir şepeşille yiyeceksiniz ki sizi spartulayla kazımak bile mümkün olmayacak!

    Evet, aynen böyle olacak!

    Dipnot: Sanat hayatını ayı oynatarak geçiren Müjdat Gezen'i bu alanda her zaman yetenekli görmüşümdür. Yine ne yaptı ne etti, bir salon dolusu ayıyı bir arada oynatmayı başardı "pezevenk!"
    Müjdat Gezen'in deyimiyle "pezevenk" küfür değil. Azericede yol gösteren anlamına geliyor.


    KAYNAK

    Süleyman Özışık çok saygı duyduğum değerli bi gazetecidir.

    bunların hiçbirine cevap veremezler emin ol!

    herşey yakında ortaya çıkacak.el mi yaman beymi yaman göreceğiz. halk biraz daha aydınlatılsın bu konuda bakalım bu 'hayır' diyen grup kendilerine nasıl bi argüman bulacaklar o zaman merak ediyorum..

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >




  • hakimler ve savcılar yüksek kurulunun şuan düzende 22 üyesi var. bunun dördünü cumhurbaşkanı, kalanını da yargı kendi içinden atıyor. sen bu sayıyı 13'e düşürüp, 6'sını da cumhurbaşkanının dudakları arasına bırakıyorsun. kalanı da siyasi organ olan meclis tarafından atanıyor, mecliste kimin çoğunluk olacağını tahmin etmek güç değil.

    e hangi tarafsız ve bağımsız yargı? sırf şu madde hayır demek için yeterli.

    önemlisi, dahası, ve dahası diyerek saydığı kanunlar oylanacak değişiklikte yer almıyor ve en önemlisi de bu değişiklikler parlamenter sistemde de yapılabilir. beslenme amacıyla çıkarılan kanunlardan birinin eyalet sistemi olmayacağını kim garanti edebilir? recep tayyip erdoğan'ın eyalet sistemi ile ilgili görüşleri ortada.



    kısacası hükumetin ağzından düşürmediği "FETÖ, PKK hayır diyor" argümanından başka bir şey sunmayan çöp bir yazı.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi -tazemeta- -- 13 Şubat 2017; 17:25:2 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Atılgan oo


    quote:

    Orijinalden alıntı: Exnuc

    Her daim ağzından "özgürlük" kelimesini düşürmeyenler konunun neden silindiğini merak edecekler mi?

    Sen önce müfredat konusunda eline verdiğim cevaba karşılık ver korkak herif. Oradan fare gibi kacip hıncını burada çıkarma

    Önce insan ol saygısız. BLOK.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Exnuc -- 13 Şubat 2017; 17:23:54 >
  • 
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.