Şimdi Ara

Topçu Kışlası Neden Israrla Yeniden İnşa Edilmek İsteniyor?

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
24
Cevap
0
Favori
1.338
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
2 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Son günlerde tekrar gündeme gelen Topçu Kışlası’nın yeniden inşa edilmesi tartışmalarını değerlendirirken, kışlanın tarihini ve bu tarihin günümüz siyasetinin neresinde yer aldığını iyi kavramak gerekiyor.

    1806 yılında, 3.Selim tarafından yaptırılan Taksim Topçu Kışlası’nın tarihindeki en önemli olay, Tarihe bknz: 31 Mart Vakası olarak geçen ayaklanma sırasında ve sonrasında yaşananlardır. 13 Nisan 1909 gecesi Kışlanın Avcı Taburuna bağlı bir kısım asker, emrinde bulundukları komutanlarına karşı isyan ederek o dönem Osmanlı Yönetiminin seçimle iş başına gelmiş olan kanadını oluşturan Heyet-i Mebusan’ın önünde toplanmışlar ve dönemin İttihatçı hükümetinden ülkenin şeriata göre yönetilmesini istemişlerdir. Bu süreçte ayaklanan askerlere, “din elden gidiyor” propagandalarının da etkili olması sonucu halk arasından bazı dindar kimselerin de katılmasıyla olaylar büyümüş ve yayılmıştır.

    Bu süreçte ayaklanan grupların ittihatçı subayları, gazetecileri, mebusları karşılarına çıktığı anda öldürmeleri sonucu tırmanan gerilim neticesinde uzlaşma yolunu seçen Hüseyin Hilmi Paşa Kabinesi istifa etmiştir. Olayların tırmanması ve meclisin iyice etkisiz hale gelmesi sonucu dönemin Padişahı 2.Abdülhamid duruma el koymuştur. Meclisteki etkinliğini iyice yitiren İttihat ve Terakki grubu, ayaklanmayı bastırmak üzere Selanik’te kurulan Hareket Ordusunu İstanbul’a getirerek 23 Nisan’ı 24 Nisan’a bağlayan gece ayaklanmayı bastırmış ve hareket sırasında direniş gösterenler teslim olmuşlardır.

    Tüm bu süreçte en önemli çatışmalar ise Taksim’deki Topçu Kışlası önünde olmuş ve kışla ciddi tahribata uğramıştır. İşte bu süreçten sonra Kışla önemini yitirmiş ve 1913’te Sanayi ve Ticaret Şirket-i Milliye-i Osmaniye’ye satılmış ve binanın avlusundaki geniş saha İstanbul’un işgaline kadar, uzun yıllar futbol sahası olarak kullanılmıştır. İstanbul işgal edildiğinde ise Fransızların emrindeki Senegalli Askerler buraya getirilmiş ve işgal süresince burada kalmışlardır.

    Cumhuriyetin ilanı ile birlikte Kışlanın avlusu tekrar futbol sahası olarak kullanılmış ve Taksim Stadı adıyla milli maçlar da dahil pek çok karşılaşmaya ev sahipliği yapmıştır.
    1938 yılının Aralık ayında İstanbul Valiliği görevine atanan Dr. Lütfi Kırdar, şehre girer girmez şehrin tam ortasında kalan bu harap haldeki binayı fark eder. Bina harap haldedir ve şehrin merkezindeki bu görüntü, şehri çağdaşı Avrupa kentlerinin gölgesinde bırakmaktadır.

    Dr. Lütfi Kırdar’ın, Fransız Mimar Henri Prost ile birlikte hazırladığı ve Refik Saydam Hükümeti’nin de onayladığı İstanbul’un Nazım Planı’nda, Kışlanın yıktırılması kararlaştırılır. Ancak bina Maliyeye aittir ve Maliye binayı bedelsiz vermek istememektedir. Vali Kırdar, birçok uğraş vermek pahasına ve Yol Yapı Kanunu’nun bir maddesinden de faydalanarak, Bakanlar Kurulu kararıyla Taksim Kışlasını formalite gereği cüzi bir bedel ödeyerek alabilmiştir.

    O dönem, Cumhuriyet Anıtı’ndan Ayazpaşa’ya doğru dar bir yol vardır. Bu dar yolun sağ tarafı İstanbul Kulübü’nün önünden geçmektedir. Sol tarafta ise Taksim Kışlası’nın terk edilmiş ahırları önünde ve içinde ahşap ve sacdan yapılmış büyük garajlar, çirkin dükkanlar ve gazinolar vardır. Bunların bir bölümü Taksim Meydanına ve anıta bakarken bir bölümü de Kulübe karşıdır. Tüm bunların bir ucunda ise tozdan görünmeyen küçük köşk gibi bir yapı bulunmaktadır. Kısacası harap ve metruk Topçu Kışlası; garaj, atölye, kahvehane ve gazino olarak kullanılmaktadır. Vali Kırdar, meydanı tüm bu çirkinliklerden arındırmak ve kanuni bir nizama koymak için kışlayı yıkmaya kararlıdır.

    Lakin Kırdar’ın kışlayı yıkmak istemesi ciddi bir muhalefete neden olmuş, olası bir savaş durumunda böyle bir binanın gerektiğinde muhacir iskanı için lazım olabileceği fikri ortaya atılmıştır. Ne var ki Kırdar kararlıdır ve binayı göze görünmeyen arka taraflarından yıktırmaya başlar. Ön cephesine son dakikaya kadar el sürdürmez. Binanın yıkımına muhalefet edenler de işin farkına varmazlar. Sonuç olarak, yıkıma engel olmaya çalışan anlayış, Büyük Millet Meclisine, binanın korunma altına alınması için bir önerge verme kıvamına geldiği zaman, kışlanın üç tarafının yıkıldığı ve bir emrivaki karşısında bulunulduğu iddia edilerek, müdahalesiz bir şekilde ön cephe de yıktırılır. Tüm bu çalışmalarla Taksim Meydanı, Ayazpaşaya’ya doğru genişletilerek şehrin nefes alması sağlanmıştır.

    Yıkılan Taksim Kışlasının arsası tamamen İnönü Gezisine ayrılmıştır. 26.000 metre karelik bir alanı kaplayan bu yeşil alan, 1940 yılında yapılmış ve sonrasında asfalt yolları ve su yatakları da yapılarak eksikleri tamamlanmış, ağaçları dikilmiştir. Dikilen ağaçların çoğunluğu çınar olmakla birlikte, İstanbul’un kışı da düşünülerek, kışın yaprak dökmeyen çam ve manolya gibi süs ağaçları da dikilmiştir. Gezinin tam ortasına ise bir gül bahçesi yapılmıştır. Gezi, Beyoğlu’nun ortasında, İstanbullunun yorgunluk atabileceği, nefes alabileceği ve gezinti yapabileceği güzel bir yeşil alan olmuştur. Bu bakımdan sıradan bir park değildir. O dönem İstanbul’un çağdaşı batı şehirlerinde “promende” denilen gezinti bahçesi tarzındadır.

    Esasında bugün Gezi Parkı olarak bilinen alan, İstanbul’un Nazım Planında tasarlanan 2 Numaralı Parkın sadece giriş kısmıdır. Bu park Gezi’den başlayıp Harbiye’ye kadar uzanır. O nedenle Gezi’yi bu alandan ayrı değerlendirmemek lazım. Ancak bugün Gezi’den Dolmabahçe’ye kadar uzanan vadiyi içine alan bu parkın, çeşitli dönemlerde iktidar olmuş parti, belediye ve tüzel kişiler tarafından babalarının mirasıymış gibi kısım kısım kullanıldığı da bir gerçektir. Hilton Oteli, Hyatt Oteli, Ceylan İnter Continental Otel, Swissotel 2 Numaralı Parkı yok eden sadece birkaç örnek. Bu yapılardan Hyatt Otel’in yerinde İstanbul Tenis Kulübü, Ceylan İnter Continental Otel’in yerinde ise Taksim Gazinosu vardı. Hilton Oteli’nin yapılmasıyla da 2 Numaralı Parkın ortası kapatılmış oldu.

    Tüm bunlar olmasaydı Kırdar döneminde inşa edilen 2 Numaralı Park Vadi, bugün Londra’daki Hyde Park gibi bir bütün olarak kalacaktı. Dolayısıyla bugün asıl yapılması gereken şey, konunun bir bütün olarak ele alınması ve değerlendirilmesidir. Eğer bir düzeltme yapılmak isteniyorsa, o düzeltme 70 yıl önce yapılan 2 Numaralı Park Vadinin yeniden canlandırılması ve parkın içine kurulmuş olan bu kanunsuz binaların kaldırılmasıdır. Zira bu park yapıldığı zaman İstanbul’un nüfusu 800 bin iken şu anda 17 milyondur.

    Peki, tüm bu tarihi bilgilerin ışığında konuyu yeniden değerlendirmeye çalışırsak ortaya ne çıkıyor? Kışla’nın yeniden inşası gerekli midir, İstanbul’a ve ülkemize ne gibi bir fayda sağlar? Topçu Kışlası’nın yıktırılması süreci bu şekilde gerçekleşmişken, şimdi onun yeniden inşa edilmesi, orada gerçekleşen 31 Mart Ayaklanmasına bir atıf olarak değerlendirilebilir mi, en azından böyle algılanmasına neden olur mu? Eğer ki Kışla tarihimize sahip çıkılması maksadıyla yeniden yaptırılmak isteniyorsa, yapılacak olan bina tarihi sayılabilir mi?

    Gezi Parkı’nın ve Topçu Kışlası’nın tarihine ufak bir pencere açtıktan sonra, neden ısrarla bu kışlanın yapılmak istendiğini siz değerli okuyucuların değerlendirmesine bırakıyorum.

    Olcay SOĞUK



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Tastarakay -- 19 Temmuz 2016; 21:54:22 >
    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >







  • Kendi sonunu hazırlıyor başka bir şey değil.
  • Halkı halen ısrarla dışarıda tutuyorlar. İBB'felan zorunlu göreve çağırıyor mesajla.
    Şimdi halk dışarıda iken yine 2013 de olduğu gibi, tahrik edici dili ile o kışla illede olacak diyor. Amaç belli, 15-16 Temmuz'da sokağa dökülmeyen gezici tayfa dedikleri kesimi, şimdi sokağa dökmek. Eh gerisini söylemeye gerek yok.
    Benim görüş ve tahminim bu yönde.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Kaos'la beslendiği için, bu ülkeye huzur gelmesinin işine gelmeyeceği için
  • Ülke iç savaşa doğru sürükleniyor. Ayrıca bu sefer aynı olay olursa darbe yapıp ortamı sakinleştirecek asker bile kalmadı.
  • Cünkü adam hasta. Narsist kafasina ne koyduysa yapmak istiyor. Tarih bunun gibi narsistleri cok gördü, hepsine de en son gül gül öldü. Bakalim bu narsistin sonu nasil olacak.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: İlluminatideİmam

    Halkı halen ısrarla dışarıda tutuyorlar. İBB'felan zorunlu göreve çağırıyor mesajla.
    Şimdi halk dışarıda iken yine 2013 de olduğu gibi, tahrik edici dili ile o kışla illede olacak diyor. Amaç belli, 15-16 Temmuz'da sokağa dökülmeyen gezici tayfa dedikleri kesimi, şimdi sokağa dökmek. Eh gerisini söylemeye gerek yok.
    Benim görüş ve tahminim bu yönde.

    Gezi olaylarından milleti sokağa dökmeyenler şimdi dökmek isteyecekler.. Millet kendisini zor tutu gezicilerin karşına çıkmak için milyonlar hevesliydi. İş karmaşa çıkmasın diye durdurulanlara karşı şimdi geziciler çıkar mı? Sonuçta sayısal fark var.
  • StillB0rN S kullanıcısına yanıt
    Bahceli de var

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • AKP nin kitlesine düşman lazım.. Başka açıklaması yok. Türbanlı bacıları gezi parkında bu sıcaklarda nee güzel cocuklarını oynatıyor. amaç düşman.. Bu laik kitle olmasa bu ülkede kendi içlerinde birbirlerini öldürecekler, ortadogu misali. bunun adı islamcılık.
  • gerçekten anlamakta zorluk çekiyorum ülkenin derdi ne milettin derdi ne? şimdi bu ortamda topcu kışlasını falan yapacam demenin ne luzumu ne gereği vardı.
    millet birlik olmuş,ülkeyi savunurken sen kalk gene ayrımcılığa sebep olacak konuşma yap.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Stannis Baratheon.

    Ülke iç savaşa doğru sürükleniyor. Ayrıca bu sefer aynı olay olursa darbe yapıp ortamı sakinleştirecek asker bile kalmadı.

    Darbeler ortamı sakinleştirmek icin yapılmaz , öyle gibi gözükür ancak asıl amacı ve tahribatı bu ic kavgalardan çok daha büyük oluyor.Kaldı ki bu saatten sonra bir ic kavga olmaz, kavga dediğimiz şey 2 taraflı olur, ha gezi gibi solcular-laikler ayaklanır sağı solu tahrip eder ancak karşısında muhafazakar, dindar akprtili bir grup olmaz,bu kesim ic kavgaya karışacak bir yapıda değil, kavga edecek olsalardı 80 öncesinde yaparlardı , küçük gruplar tahrik edebilirsiniz 80 öncesi gibi zemin bu ülkede asla olmaz

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Gezi parkına bu hafta araçları sokacak, olaylar tazeliğini korurken görürsünüz, bu sefer halk sokaklara dökülecek. Darbeden sonraki 2 gün etrafta zikir çekerek, RTE tezahurattı yaparak gezenlerle karşı karşıya gelicek bu sefer geziciler. İstenilende zaten bu. Sonumuz hayrolsun.
  • ben size bu adam şeytan diyorum bu adam resmen kan seviyor vampir gibi
  • Topçu Kışlası tarihi bir müzedir, içinde çok değerli antikalar sergilenecek, bunu bilelim, yani asker için kışla yapılmıyor !

    Tüm kışlalar sınırlara çekilmeli, şehir içinde ağır silahlı kışlalar olamaz, çünki her an darbe riski vardır.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi aslanoto -- 19 Temmuz 2016; 10:18:21 >
    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • idam konusunda milletin isteklerini görmezden gelemeyiz diyor kışla konusunda ne olursa olsun yaparım diyor, %50 onun milleti değil, amaç belli daha önce söylemişti ama pek kaşımadı şimdi tam zamanıyken kaşıyor, ses çıkartmayanlar ise İran'da devrim olurken muhaliflere ne olmuş öğrensin, rejim değişimi başladı değişene kadar durmayacak ancak büyük iller dışında çatışma olmaz merak etmeyin, Türk halkı bu tür olaylarda canını düşünür darbe gecesi sokağa çıkanlar reis arkamızda güç bizde sanan cahillerdi yok yere öldüler, kimi elleri cepte ciddiyetsiz bir biçimde askere atarlandı yaralandı.
  • İnsanlar birbirini kıysın istiyor.
  • Yapılacak Topçu Kışlası tarihi bir müzedir, adı bu, içinde çok değerli antikalar sergilenecek,

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Millet kışlayı neden bu kadar sorun ediyor anlamak mümkün değil.

    Yaparsa yapsın arkadaş.

    Taksim denen yer zaten çöplük gibi.

    Bari 3-5 düzgün yapı olur işte.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: aslanoto

    Topçu Kışlası tarihi bir müzedir, içinde çok değerli antikalar sergilenecek, bunu bilelim, yani asker için kışla yapılmıyor !

    Tüm kışlalar sınırlara çekilmeli, şehir içinde ağır silahlı kışlalar olamaz, çünki her an darbe riski vardır.

    Kışla adı altında AVM yapacak adam oraya bu kadar mı körsünüz?
  • aslanoto A kullanıcısına yanıt
    İsterse ben sergilemeyim. Olay bu mu? Olay insanların hassasiyetini kaşıyarak olay çıkarmak istemesi. Birlik ve beraberlik gerekiyorken, halen insanları bölmesi.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • 
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.