Şimdi Ara

Gelin Size Takıntılarımı Anlatayım

Bu Konudaki Kullanıcılar:
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
79
Cevap
5
Favori
10.421
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
90 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1234
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • küçüklüğümden beri takıntılarım, ara sıra gelen bunalımlarım var. tabi bunlar durduk yerde olmadı sanırım, doğuştan gelen bir hastalığım, çok sinirli, negatif ama aynı zamanda çok iyi niyetli bir babam var. bunların etkisi var sanırım psikolojik sorunlarımda. canınızı sıkarsam affola

    neyse takıntılarım hayatımı sekteye uğratacak boyutlarda değil ama hep birşeyler var.

    küçükken birşeye dokunununca, diğer elimle de dokunmak isterdim, sonra tekrar ikinci dokunduğum elle dokunup, tekrar ilk elimle dokunurdum, ve hatta bu sekansı bir de diğer elle başlatırdım.

    yatmadan önce odadaki halının kenarını düzeltip, pencereden sokağın karşısındaki markete bakardım. ritüel gibi birşeydi. küçük kardeşim de bunu önemli birşey sanıp o da yapardı garibim

    ortaokul zamanlarında bu takıntılarım azaldı, yerine düşünce takıntıları başladı. bir korku filmi izlemiştim, o filmdeki bir sahne beni etkilemişti galiba. o sahne hiç gözümün önünden gitmeyecek diye bir düşünce takıntısı oluştu. gerçekten de aylarca sık sık o sahneyi gözümün önüne getirdim, baya rahatsızlık verdi

    lisede takıntılarım azaldı yine. dokunma simetrisi takıntım ara sıra oluyordu gibi hatırlıyorum. biraz bakma takıntım vardı lisede diye hatırlıyorum. bir kere basket oynayan elemanlara uzun uzun bakmıştım kafamı çevirip çevirip, ne bakıyorsun gibisinden konuştular. takıntıdan bakıyordum işte. minibüsle okula giderken de gözümü tuhaf hareketler yaptığımı hatırlıyorum

    bunların yanısıra, kaygılar basıyordu bazen. ya bu böyle olmazsa, ya şunu şöyle yapamazsam, birşeyleri yapamazsan edemezsem, şu şöyle olmazsa ne yaparım gibisinden kaygılı bunalımlar

    üniversitede ilk zamanlar takıntım yoktu pek. ama 3. sınıfta, bir bilim dergisinde bir yazı okudum, şöyle şöyle ilaçlar tümöre sebep olabilir diye. ben de genetik hastalığımdan dolayı bir sürü ilaç iğne kullanıyorum zaten. bastımı beni bir bunalım. ya biryerlerimde tümör varsa, ya çok derinlerdeyse, ya gizli tümörse. öfff en büyük bunalımlarımdan biriydi. internette araştırmalar yapıyordum, internette bulduğum doktorlara soruyordum. verdikleri cevaplar beni tatmin etmiyordu. aylar böyle geçti bunalımla. neyse en son babama söyledim konuyu, gidelim doktora rahatla dedi. gittik, doktor dalga geçti resmen, amaann bunu mu takıyorsun dedi. neyse bir kan testi, bir ultrason yaptırdık. sonuçlar iyi. ama ben tatmin olmuyorum bu yüzeysel testlerle. resmen içimi açsınlar baksınlar istiyorum, detaylı testler istiyorum. ama söyleyemiyorum doktorlara, dalga geçiyorlar.

    neyse bu da biraz dindi sonra. yine üniversite son sınıfta, izlediğim bilim kurgu filmlerinin etkisiyle, ya matriks gibi bir yerde yaşıyorsam, ya buradan çıkış varsa ve çıkışı bulmalıysam gibi bir takıntım oldu ama kısa bir süre. bu çabuk geçti

    ve bu arada üniversite birincisi oldum (birinciliği başka bir öğrenciyle paylaştım). hiç aklıma gelmemişti ama sonradan kız arkadaşım olduğunda, artık bir gideyim ya dediğim psikiyatrist, üniversite birincisi gibi başarılı insanların bu tarz psikolojik rahatsızlıkları olduğunu söylediğinde kafama dank etti. hakikaten ya dedim, filmlerde öyle oluyor genelde. bu arada hastalığımdan dolayı evden okula okuldan eve bir hayatım olduğu için, hayatımın büyük bir kısmı bilgisayar, konsol oyunlarıyla ve film izlemekle geçti. ayrıca üni birinciliğini övünmek için yazmadım arkadaşlar, şimdiki aklım olsa arkadaşlarımla daha çok vakit geçirirdim ünide. öyle çok çalışan bir öğrenci de değildim, son sınıfta birinci olduğumu öğrendim. takip bile etmiyordum yani

    üniversite bitti, işe başladım, kendi şehrime uzak bir şehirde çalışmaya başladım. yalnızlığın ve ortam değişikliğinin etkisiyle sanırım, tümör takıntım tekrar geldi, çalıştığım yerde küçük bir şehirdi, işten eve dönerken doktor tabelalarına falan bakıyordum, şuna gider test yaptırırım, olmadı otobüse biner büyük şehire gider, orada test yaptırırım gibisinden düşünüyordum. neyse hem çalışmak hem de evde yalnız olmanın avantajıyla sürekli playstation oynayarak, ilki kadar bunaltmadı bu takıntı ama yine de rahatsızlık verdi, hatta saçlarım beyazlamaya başladı. saçlarım takıntının verdiği sıkıntıdan mı beyazladı, yoksa beyazlayacağı mı vardı bilmiyorum ama amcalarım falan hep beyaz saçlı. sanırım biraz takıntıdan, biraz da ırsi.

    sonra kendi şehrime, ailemin yanına geri geldim, orada çalışmaya devam ettim. bu arada evlilik muhabbetleri başladı. bizimkiler baktı ki kendi başıma evlenmeye niyetim yok, bir kız bulundu, bu kızla ilk buluşmaya başladığım zamanlar takıntı geliyordu, sıcak basıyordu, ne yapacam falan diyordum ama sonradan alıştım. hatunun yanında tabi böyle delikanlı falan takılıyorum. eve gidince hala tümör takıntımla uğraşıyorum. doktor akrabalara mı yazsam, ya hatta bir hemşire kız falan mı bulsam, o yardımcı olur bana çalıştığı hastanede testler yaptırır falan. ne bunalım ama.

    neyse o kızla olmadı, şimdiye geldik, şimdi başka bir kızla nişanlandım. haa bu arada, 2016 yılında annem büyük bir kaza geçirdi, o kazadan sonra renk, sayı takıntım oldu mu. bir bu eksikti zaten. annemim yaşı, annemin doğum tarihinde bulunan sayılarla ilgili şeylerden uzak duruyorum. mesela bir tişört beğenmiştim, kolunda annemin doğum tarihinden bir sayı baskısı var. aldım ama giyemedim, sanki anneme birşey olacak gibi hissediyorum. renklere gelirsek, annemin kazasından sonra koyu renklerin, siyah rengin uğursuz, veya uğursuz olmasa bile iç açıcı olmadığını düşünmeye başladım. sırf bu yüzden, iki tane pahalı mont almıştım, renkleri koyu diye giyemedim, nişanlımı değişime gönderdim. ben beğenmedim bunları, gidelim bunları değiştirelim, sana güzel birşeyler alalım dedim. ilk başta şaşırdı, sana çok yakışıyor siyah ve lacivert dedi. neyse sonra gittik ona birşeyler aldık. güzelim montları giyemedim, eski montlarımı giyiyorum. kız şaşırdı tabi ama, bakalım söylerim belki ben kafadan çatlağım diye.

    şimdiki takıntılarımdan, mesela bilgisayarıma bir film falan indiremiyorum, kafam o dosyaya takılıyor. filmi online izlemeye çalıştım, tat vermedi. artık sadece youtube takılıyorum. uzun zamandır film izlemedim, oyun oynamayı da çoktan bıraktım. tabletime de oyun indiremiyorum zaten, ona da kafam takılıyor. biraz online flash oyunlar oynayım dedim, o da tat vermedi. ha bir de, işyerimden eve bir eşya getiremiyorum, mesela işyerimden eve dosya, kalem fotokopi kağıdı vs getiremiyorum, kafam o eşyaya takılıyor. sadece çok gerekli olduğunda dosya evrak falan getiriyorum, onları da tuvaletteki dolaba koyuyorum, ortada bırakamıyorum. işyerimdeki flash belleği, kalemlerimi çantama koyamıyorum. kafam onlara takılıyor. ne kadar saçma değil mi. malesef takıntı işte.

    şimdiki takıntılarımdan yine, başıma iyi birşey geldi mi bir tuhaf oluyorum, sanki kötü birşey olacakmış gibi, ben o iyi şeyi hakketmiyormuşum gibi huzursuz oluyorum. insan başına iyi birşey geldi mi sevinir, ben huzursuz oluyorum, sevinçten dikkatim dağılacak, arkasından kötü birşey olacak gibi hissediyorum. yine başka bir takıntım, eskiden yoktu bu, haram takıntısı, eve yemek getiren elemanlar kaç kere fazla para üstü verdi, arkalarından koştum paralarını geri verdim. abi senin gibi insan var mı bu devirde ya, diyorlar. ahh kardeşim ne çatlak olduğumu bilsen. iyilikten değil o. herkes markette sebze reyonunda poşet yürütüyor, ben bir taneyi zar zor alıyorum takıntıdan. başıma kötü birşey gelecekmiş gibi hissediyorum. damacan su firması hediye su veriyor, içemiyorum acaba haram mı, kötü birşey olur mu diye. böyle amcalar gibi birşey oldum ya, çok da merhametli oldum ayrıca. annemin kazasından sonra oldu bu sayı, renk, haram takıntılarım.

    önceden bir defa psikiyatriste gittim acemice, ilaç yazayım dedi, istemedim. sonra geçen yıl psikoloğa gitmeye karar verdim. randevu aldım ama heyecandan gidemedim, başıma ağrılar girdi. yılların stresini atacağımın heyecanı. randevuyu iptal ettim. biliyorum gitmem lazım.

    neyse canınızı sıktıysam kusura bakmayın arkadaşlar. şöyle geriye dönüp baktığımda, hakikaten baya çatlakmışım ben. şimdiki aklım olsa yer içer gezer tozarım, arkadaşlarımla vakit geçiririm. okul, ev, iş, ev, bilgisayar, tv arasında geçti hayatım. tabi dediğim gibi galiba durduk yerde olmadı bunlar, hem hastalığım hem sinirli babam sebep oldu diye düşünüyorum. babamı da suçlamak istemiyorum, bizim için en iyisini yapmaya çalıştı hep



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi jerryyyy -- 14 Şubat 2020; 0:11:59 >



  • Hocam Kerem Önder var youtubeda izlermisiniz. Sizin sorunlarınız çaresi belli. Lütfen ön yargısız bir kaç video izleyin. Bol bol namaz dua zikir yapın.
    Umarım nu dertlerden kurtulursunuz. Zaten bu ibadetleri düzenli yapan kolay kolay anlattıklarınızı yaşamaz. Ömür boşa akıp gidiyor bu dünya için çalıştığımız kadar öteki dünyamızı da düşünmeliyiz.
    seninkiler takıntı değil ki. senin yaptığına düşünmek deniyor. düşündüğün şeyleri herkes düşünüyor. ben bir film izledim mi uzun süre etkisinde kalırım. sana olan şeyler bana da oluyor. özellikle benim de hafızam biraz iyidir öyle geldiği gibi gitmiyor gördüğün, bildiğin şeyler. senin sorunun bunların takıntı olduklarını düşünerek takıntı haline getirmen.

    mesela ben senelerdir her gün yatmadan kafamı pencereden çıkarır bir burnumu kapatır diğer burnumla nefes alırım sonra diğeriyle yaparım eğer böyle açılmış hissetmezsen tekrar tekrar yaparım ama içimdeki havayı vermem buna tekrar ederim taa ki nefes alamayana kadar o zaman rahat edememişsem tekrar en baştan yaparım. bazen 5 dakika falan sürüyor ama bazen de diyorum ki başlarım böyle işe yatıp zıbarıyorum. demem o ki yani bazen yapınca gerçekten iyi hissediyorsun rahatlıyorsun artık kurtulmuşsun gibi, yapmayınca da içinde kafanda kalıyor. o his kalıyor sanki bir şey yapacakmışsın onu yapmadan başka bir şey yapamazmışsın gibi. normal yani bunlar takıntılık bir olay yok. ha ama bu hislere yeri geldiğinde dur diyemiyorsan o zaman takıntı oluyor herhalde.

    Madem yazıyoruz ben de yazayım

    banyo yaparken mesela banyoyu bitireceğim ama son bir kez koltuk altıma tutayım diyorum sonra son bir kez şöyle tepemden tutayım suyu tam hissedeyim diyorum sonra ama bu sefer afedersin apış arasına son kez su tutayım diyorum sonra ama şimdi de bacaklara da su tutmam lazım diyorum sonra çok zaman geçmiş oluyor tekrar tepeden su tutuyorum falan. ve yapıyorum da takıntı mı denir ne denirse artık ben şikayetçi değilim gayet temiz hissediyorum sonrasında ve iyi hissediyorum, emin bir şekilde rahatlamış hissediyorum. ama mesela acelem varsa yapmam bunu. ha içimde kalıyor ama nolmuş yani kaldıysa? bazen gün boyu aklımda oluyor acaba banyoya girip tekrar yıkansam mı çünkü öyle yapamadım diye. ama işte inanıyorum ki güçlü hafızanın getirdiği bir şey bu. iradeli olmak gerek.

    bu arada sen film izleme xd
  • bu mesajım 500 artı alırsa başına çok kötü şeyler gelecek
    benden söylemesi
  • seninkiler takıntı değil ki. senin yaptığına düşünmek deniyor. düşündüğün şeyleri herkes düşünüyor. ben bir film izledim mi uzun süre etkisinde kalırım. sana olan şeyler bana da oluyor. özellikle benim de hafızam biraz iyidir öyle geldiği gibi gitmiyor gördüğün, bildiğin şeyler. senin sorunun bunların takıntı olduklarını düşünerek takıntı haline getirmen.

    mesela ben senelerdir her gün yatmadan kafamı pencereden çıkarır bir burnumu kapatır diğer burnumla nefes alırım sonra diğeriyle yaparım eğer böyle açılmış hissetmezsen tekrar tekrar yaparım ama içimdeki havayı vermem buna tekrar ederim taa ki nefes alamayana kadar o zaman rahat edememişsem tekrar en baştan yaparım. bazen 5 dakika falan sürüyor ama bazen de diyorum ki başlarım böyle işe yatıp zıbarıyorum. demem o ki yani bazen yapınca gerçekten iyi hissediyorsun rahatlıyorsun artık kurtulmuşsun gibi, yapmayınca da içinde kafanda kalıyor. o his kalıyor sanki bir şey yapacakmışsın onu yapmadan başka bir şey yapamazmışsın gibi. normal yani bunlar takıntılık bir olay yok. ha ama bu hislere yeri geldiğinde dur diyemiyorsan o zaman takıntı oluyor herhalde.

    Madem yazıyoruz ben de yazayım

    banyo yaparken mesela banyoyu bitireceğim ama son bir kez koltuk altıma tutayım diyorum sonra son bir kez şöyle tepemden tutayım suyu tam hissedeyim diyorum sonra ama bu sefer afedersin apış arasına son kez su tutayım diyorum sonra ama şimdi de bacaklara da su tutmam lazım diyorum sonra çok zaman geçmiş oluyor tekrar tepeden su tutuyorum falan. ve yapıyorum da takıntı mı denir ne denirse artık ben şikayetçi değilim gayet temiz hissediyorum sonrasında ve iyi hissediyorum, emin bir şekilde rahatlamış hissediyorum. ama mesela acelem varsa yapmam bunu. ha içimde kalıyor ama nolmuş yani kaldıysa? bazen gün boyu aklımda oluyor acaba banyoya girip tekrar yıkansam mı çünkü öyle yapamadım diye. ama işte inanıyorum ki güçlü hafızanın getirdiği bir şey bu. iradeli olmak gerek.

    bu arada sen film izleme xd
  • Şu forumda da noktadan sonra küçük harfle başlayanlara taktım bende.Anlamış değilim.Neyin mantığıdır bu.
  • Okurken takıldım

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Bunaldım bune la

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Hocam Kerem Önder var youtubeda izlermisiniz. Sizin sorunlarınız çaresi belli. Lütfen ön yargısız bir kaç video izleyin. Bol bol namaz dua zikir yapın.
    Umarım nu dertlerden kurtulursunuz. Zaten bu ibadetleri düzenli yapan kolay kolay anlattıklarınızı yaşamaz. Ömür boşa akıp gidiyor bu dünya için çalıştığımız kadar öteki dünyamızı da düşünmeliyiz.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • çok uzundu okuyamadım.
    * madde madde yapsaydın belki aradan seçip okunabilirdi.
    * iyi günler
  • Namaz da zikir de kurtarmaz seni ben de başka takıntılara sahip biriyim senin gibi ömür boyu bırakmayacak bu illet bizi nişanlına yazık umarım evlenmemişsindir veya düşünmüyorsundur sen ıstırap çekiyorsun zaten bir de elin kızına çektirme yol yakınken dön bu yanlıştan

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Fıstıklı olsun

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Veysigz

    Şu forumda da noktadan sonra küçük harfle başlayanlara taktım bende.Anlamış değilim.Neyin mantığıdır bu.
    Ben de noktadan ve virgülden sonra boşluk bırakmayanlara takıyorum kardeş



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Cosmic Love -- 14 Şubat 2020; 9:11:21 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Veysigz kullanıcısına yanıt
    Noktalama işaretinden sonra boşluk bırakılır. Ben de buna taktım bak.

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • En büyük takintim zevk suyu akinca donu degistirmek

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • fairtune kullanıcısına yanıt
    Yanlış bir düşünce, namaz kıldığı zaman geçeceğine inandığı zaman aralıksız saatlerce namaz kılabilir, geçmediğini rahatlamadığını fark edince kendini daha fazla yıpratır. Benim tavsiyem bir psikolog ve kafa dağıtacak bir kaç şey bulması yönünde, ibadet ilaç değildir.

    Lütfen çekinmeden git bir psikolog a aynı şeyleri anlat, çözümü gösterecektir.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Takinti yazdigin icin direk tani olarak anksiyete + okb + depresyon tanisi koyabildim, mesaji genel olarak uzun oldugu icin okuyamadim hakkini helal et.
    Tavsiyem, sosyalleşme. Tabi ki önce psikiyatrik ilac tedavileriyle psikoterapi. Spor, namaz/dua. Sosyal etkinlikler.

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Cosmic Love

    Ben de noktadan ve virgülden sonra boşluk bırakmayanlara takıyorum kardeş

    Alıntıları Göster
    Mantığı nedir boşluğun

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Bu simetrik şekilde dokunma, bazı sayıları ve cümleleri sürekli tekrar etme vb. sadece bende değilmiş demek ki.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Herkeste vardır takıntılar. Seninki yine iyi.
    Hayatını nasıl istiyorsan öyle yaşa. Al eline PS yi oyna sabah akşam. Milletle gezip napcan ? Hepsi seni eve bırakınca arkandan dedikodunu yapıp seni kötüleyecekler ama yüzüne de gülecekler. En iyisi PS.. Devam et.. Filmlere dizilere haa kitapları unutma.
    Ölürsen de 10 kişi gelir cenazene. Çok mu lazım? Hayır..

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: SudaEriyenAspirin

    bu mesajım 500 artı alırsa başına çok kötü şeyler gelecek
    benden söylemesi
    adami oldurecek misiniz
  • Hocam kısaca her şeye takıntım var desen anlardık biz, yazı biraz uzun olmuş
  • 
Sayfa: 1234
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.