Şimdi Ara

Geleceği gerçekten görebilir miyiz?

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
71
Cevap
0
Favori
5.745
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1234
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Kuantumda anlatılan gibi..gelecekte geçmiş gibi önümüzde mi?

    Düşünce bir enerji ve toplu bilinçaltı sayesinde bunun gerçekleşmesi mümkün olur mu?



  • Gelecek görülemez bence...
  • Şu an 3 gün sonrasını görmeye çok ihtiyacın var.
    Malum Süper Loto
  • geleceği görmek, olayları okuyarak yüksek olasılıklı bir tahmin ile olabilir
    veya sezerek neyin olacağı biliniyor
  • Geleceği görmek aslında hayatın dengesini bozar.
  • en ıyısı bılınmemesı
  • Hayır hicbir sekilde görülme ihtimali imkansız.
  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Daha Fazla Göster
  • imkansız kelimesi benim dünyamda yok.

    görebilmenin ilk adımı bunu kavramakla başlar, önyargıları yenersek bunu başarırız. Gerçek sandığımız beynimizde oluşan bir dünya için hiç bir imkansız değildir.

    Bir kaset yapıp tüm verileri beyne aktarmayı başardığımızda imkansızlar dünyasını yaratmış oluruz ve şuan görebildiklerimizden hiç bir farkı kalmaz.

    Kaset 70 yıl sürüyor ve sizde bir galaksinin liderisiniz. Şuan yaşamınız bir kaset olabilir, tarih ve konumunuz sizi çevreye göre güçsüz gösterebilir fakat kasette yarın yer çekimi kanununa karşı gelen ilk insan olacaksın...
  • Düşünce ışık hızından da hızlı bir enerjidir..Özellikle de bilinçsiz düşünce..Bilinçsiz zihin sonsuzdur.."zaman" diye kavramın olmadığı ispatlı bir gerçektir zaten.

    Ve toplu bilinçaltı ..zaman olmadığına göre düşünce hem ileri hem geri akabilir..Yani geleceği görebiliriz..

    Bu aykırı bir görüş olmuyor şu durumda..Bunu kabul ederek sorarsak;

    Peki toplu bilinçaltını nasıl kullanabiliriz?

    Sanırım bunu herkes yapamaz..Kim ve nasıl yapabilir?
  • Gelecek görülürse hayatın hiçbir anlamı kalmaz.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: HydroAcidX

    Gelecek görülürse hayatın hiçbir anlamı kalmaz.


    Şuan gördüğün hayatın anlamı kalmayabilir, birde göremediğin hayat olmalı.

    Geleceği görüyor olsaydık, hayatın anlamını bulma arayışımızda hiç bir farklılık olmazdı. Şuan öleceğimi biliyorum, geleceği görüp hangi şekilde öleceğimi bilmemin hiç önemi yok. Öldüğümüzde zaman işlemeye devam eder mi? bilmiyorum. Eğer geleceğe baktığımızda öldüğümüzün ötesini görebilseydik, zaman kavramının önemi çürüyüp ruh ve düşünce gücümüz ön plana çıkardı.

    Gelecek elimizde olsaydı elimize alabileceğimiz daha fazla farklılıklar arardık.
  • Saatinize bakıyorsunuz ve 13:30 olduğunu görüyorsunuz.

    Tam bu sırada 120 dakikalık bir müzik kasetini dinlemeye başlıyorsunuz. 47 dakikalık dinleme sonunda hoşunuza giden bir parçayı yeniden dinlemek üzere kaseti 4 dakika geriye sarıyorsunuz. Favori şarkınızı yeniden dinledikten sonra canınız sıkılıyor ve kaseti bu kez 60 dakika ileriye sarıyorsunuz. Kasetin dört dakika geriye, altmış dakika ileriye alınması ise toplam 2 dakika sürüyor.

    Şimdi birkaç soru:

    Saatinize yeniden bakıyorsunuz. Saat kaç?

    Dünyadaki zaman kavramını 120 dakikalık bir kaset olarak düşünürsek duvar saatini nasıl tanımlarız?

  • Gelecek görülebilir mi bilemem ama öngörülebilir. Geleceği gördüğü iddiasında olan ispatla yükümlüdür. Örneğin depremlerin ne zaman olacağı konusunda... Veya başka konuda! KAhin olma iddiasında olabilirsiniz. Ama kehanet zor iştir. Rüya ya yatan biriyseniz veya rüya tabirleri ile hareket ediyorsanız işiniz zor:) İstatiksel açıklama yapıyorsanız yine işiniz zor.

    Diyelim geleceği görüyorum; O zaman dünyanın tek hakimi olmamda ki engel nedir? Belki vicdan sahibi olmamdır. Vicdan sahibi olmam fazlasıyla iyimserdir diye düşünüyorum. Bu kadar vicdan sahibi biri milyar da birdir. Kötümserliğim için özür dilerim:) Bu olasılık altında eğer bir kahin varsa Amerika olabilir:)

    Ben geleceği " gerçekten" gören birini görmedim, duymadım...Ya siz!??

    Saygılarımla,
  • quote:

    Orjinalden alıntı: iZCi_500

    Saatinize bakıyorsunuz ve 13:30 olduğunu görüyorsunuz.

    Tam bu sırada 120 dakikalık bir müzik kasetini dinlemeye başlıyorsunuz. 47 dakikalık dinleme sonunda hoşunuza giden bir parçayı yeniden dinlemek üzere kaseti 4 dakika geriye sarıyorsunuz. Favori şarkınızı yeniden dinledikten sonra canınız sıkılıyor ve kaseti bu kez 60 dakika ileriye sarıyorsunuz. Kasetin dört dakika geriye, altmış dakika ileriye alınması ise toplam 2 dakika sürüyor.

    Şimdi birkaç soru:

    Saatinize yeniden bakıyorsunuz. Saat kaç?

    Dünyadaki zaman kavramını 120 dakikalık bir kaset olarak düşünürsek duvar saatini nasıl tanımlarız?




    Merhaba

    İlginç bir soru sormuşsunuz. Eğer bizim zaman kavramımız 120 dakikalık bir kasetse duvar saatini bizden bağımsız bir başka zaman kavramı olarak düşünebiliriz. Ama bu benzetmeyi yapabilmek için elimizde daha önce doldurulmuş bir kaset olması gerekir. Yani olacak ve olmuş herşeyin kayıtlı olması ve değiştirilmemesi gerekir. Diyelim ki öyle. Bu durumda insanoğlu için geçmişe ya da geleceğe gidip gelmek söz konusu olamaz çünkü bu kayıtlı şarkının üzerine yeni kayıt yapmaktır. Fakat gelecekten bilgi almak teorik olarak mümkündür. Çünkü "bilgi" maddesel bir şey değildir, boyutsuzdur. Bu yüzden alınması geleceğe bir etki yapmaz. Şimdi burada bir paradoks yok. Mesela üç gün sonra tren kazasında öleceğimi gördüm. Bu eğer gerçekse üç gün sonra trene binip ölürüm. Ama bundan korkup trene binmezsem zaten otomatikman geleceği görememiş olurum. Geleceği değiştirmiş olmam. Benim geleceği bilmem kasedi dinleyen insan için birşeyi değiştirmez. (Eğer herşey deterministik ise zaten gelecek bellidir. (Evrendeki tüm bilgilere sahip biri bir saniye sonrasını hesaplayabilir)

    Ama bir de 120 dakikalık kasedi dinliyor değil kayıt yapıyor olduğumuzu düşünün. 0 dakikasından başladınız kayıt yapmaya. Kaydı bitirdikten sonra 40 dakika geri sardınız kasedi. Biraz daha kayıt yapıp, 20 dakika ileri sardınız. Kayıt yapmaya devam ettiniz. Bu durumda her geri ve ileri sardığınızda yeni bir kaset yaratmış olursunuz. Zaman kavramımızı kayıt yapılan bir kaset gibi düşünürsek geleceğe ya da geçmişe gitmek demek yeni bir kaset yaratmak yani yeni bir boyuta yepyeni bir evrene geçiş yapmak demektir. Geleceği görmek ise mümkün değildir çünkü kasedin o bölümüne daha kayıt yapılmamıştır.

    Zaman kavramı çok ilginç. Aslında madde ile bağlantılı ve bizim tanımladığımız bir kavram. Olan olayların sıralamasından başka bir şey değil. Eğer hiçbir madde olmazsa, hiçbir olay olmazsa kim zaman kavramından bahsedebilir? Kim onu ölçebilir? Bir de mesela belki benim 1 saniyem sizin 1 saniyenizden çok daha uzun? Bunun aksini kantılayabilir misiniz? Bildiğimiz tek şey ise zamanın bir yönü olduğu. Yani hep ileriye doğru aktığı. Big Bang den beri evren sürekli genişliyor. Dünyadaki entropi sürekli artıyor. Demek ki zaman entropinin artma yönünde, evrenin genişleme yönünde ilerliyor. Hiçbir fiziksel olay zamanın yönünden bağımsız değil. Aynı derede iki kez yıkanamamız da bunun sonucu.

    Neyse daha fazla saçmalamadan kapatayım konuyu...




  • quote:

    Orjinalden alıntı: Shadow_catcher

    Geleceği görmek aslında hayatın dengesini bozar.



    Hemde nasıl zaten adilane düzen yok iice karışsın :) Şimdi yaptığımız şeyler geleceğimize şekil vermiyormu bence göremeyiz
  • quote:

    Orjinalden alıntı: neverlate


    Merhaba

    İlginç bir soru sormuşsunuz. Eğer bizim zaman kavramımız 120 dakikalık bir kasetse duvar saatini bizden bağımsız bir başka zaman kavramı olarak düşünebiliriz. Ama bu benzetmeyi yapabilmek için elimizde daha önce doldurulmuş bir kaset olması gerekir. Yani olacak ve olmuş herşeyin kayıtlı olması ve değiştirilmemesi gerekir. Diyelim ki öyle. Bu durumda insanoğlu için geçmişe ya da geleceğe gidip gelmek söz konusu olamaz çünkü bu kayıtlı şarkının üzerine yeni kayıt yapmaktır. Fakat gelecekten bilgi almak teorik olarak mümkündür. Çünkü "bilgi" maddesel bir şey değildir, boyutsuzdur. Bu yüzden alınması geleceğe bir etki yapmaz. Şimdi burada bir paradoks yok. Mesela üç gün sonra tren kazasında öleceğimi gördüm. Bu eğer gerçekse üç gün sonra trene binip ölürüm. Ama bundan korkup trene binmezsem zaten otomatikman geleceği görememiş olurum. Geleceği değiştirmiş olmam. Benim geleceği bilmem kasedi dinleyen insan için birşeyi değiştirmez. (Eğer herşey deterministik ise zaten gelecek bellidir. (Evrendeki tüm bilgilere sahip biri bir saniye sonrasını hesaplayabilir)

    Ama bir de 120 dakikalık kasedi dinliyor değil kayıt yapıyor olduğumuzu düşünün. 0 dakikasından başladınız kayıt yapmaya. Kaydı bitirdikten sonra 40 dakika geri sardınız kasedi. Biraz daha kayıt yapıp, 20 dakika ileri sardınız. Kayıt yapmaya devam ettiniz. Bu durumda her geri ve ileri sardığınızda yeni bir kaset yaratmış olursunuz. Zaman kavramımızı kayıt yapılan bir kaset gibi düşünürsek geleceğe ya da geçmişe gitmek demek yeni bir kaset yaratmak yani yeni bir boyuta yepyeni bir evrene geçiş yapmak demektir. Geleceği görmek ise mümkün değildir çünkü kasedin o bölümüne daha kayıt yapılmamıştır.

    Zaman kavramı çok ilginç. Aslında madde ile bağlantılı ve bizim tanımladığımız bir kavram. Olan olayların sıralamasından başka bir şey değil. Eğer hiçbir madde olmazsa, hiçbir olay olmazsa kim zaman kavramından bahsedebilir? Kim onu ölçebilir? Bir de mesela belki benim 1 saniyem sizin 1 saniyenizden çok daha uzun? Bunun aksini kantılayabilir misiniz? Bildiğimiz tek şey ise zamanın bir yönü olduğu. Yani hep ileriye doğru aktığı. Big Bang den beri evren sürekli genişliyor. Dünyadaki entropi sürekli artıyor. Demek ki zaman entropinin artma yönünde, evrenin genişleme yönünde ilerliyor. Hiçbir fiziksel olay zamanın yönünden bağımsız değil. Aynı derede iki kez yıkanamamız da bunun sonucu.

    Neyse daha fazla saçmalamadan kapatayım konuyu...




    Harika yorumlarda bulunmuşsun @neverlate. Yazdıklarını okumak keyifliydi.

    Zaman kavramı ile ilgili birkaç fikrimi daha iletmek isterim, zira zamanın gerçek mahiyetini kavramaya çalışmak beyin kıvrımlarındaki aşırı artışı tetikleyerek kanamalara yol açabilir.

    Gelecekte;

    İnsanlar doğacak ve ölecek. Normal şartlar devam ettiği sürece bu yaşanacak.

    Gelecekte;

    Süper Loto'daki şanslı numaraların ne olacağı ve büyük ikramiyeyi kimin kazanacağı belli olacak. Normal şartlar devam ettiği sürece bu da yaşanacak.

    Her nedense gelecek zaman içerisinde kimi insanların doğup kimilerinin öleceğine daha kesin bir göz ile bakıyorum. Güneşin doğudan doğup batıdan batacağına da emin gibiyim. Ancak iş Loto çekilişindeki numaraların ne olacağına ve büyük ikramiyeyi kimin kazanacağına geldiği zaman düşüncelerimin önünde tuhaf bir bariyer beliriyor sanki.

    Peki neden?

    Doğal süreçler zamanı şeffaf mı kılmaktadır?

    İnsan ürünü aktiviteler zamanın kestirilemezliği içinde eriyip gitmekte midir?




  • quote:

    Orjinalden alıntı: İ.x.İ.r

    Düşünce ışık hızından da hızlı bir enerjidir..Özellikle de bilinçsiz düşünce..Bilinçsiz zihin sonsuzdur.."zaman" diye kavramın olmadığı ispatlı bir gerçektir zaten.

    Ve toplu bilinçaltı ..zaman olmadığına göre düşünce hem ileri hem geri akabilir..Yani geleceği görebiliriz..

    Bu aykırı bir görüş olmuyor şu durumda..Bunu kabul ederek sorarsak;

    Peki toplu bilinçaltını nasıl kullanabiliriz?

    Sanırım bunu herkes yapamaz..Kim ve nasıl yapabilir?


    vay be bu düşünce dediğin kaç km/saat yapıyo peki




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi yanng -- 11 Mart 2009; 20:58:41 >




  • quote:

    Orjinalden alıntı: yanng

    quote:

    Orjinalden alıntı: İ.x.İ.r

    Düşünce ışık hızından da hızlı bir enerjidir..Özellikle de bilinçsiz düşünce..Bilinçsiz zihin sonsuzdur.."zaman" diye kavramın olmadığı ispatlı bir gerçektir zaten.

    Ve toplu bilinçaltı ..zaman olmadığına göre düşünce hem ileri hem geri akabilir..Yani geleceği görebiliriz..

    Bu aykırı bir görüş olmuyor şu durumda..Bunu kabul ederek sorarsak;

    Peki toplu bilinçaltını nasıl kullanabiliriz?

    Sanırım bunu herkes yapamaz..Kim ve nasıl yapabilir?


    vay be bu düşünce dediğin kaç km/saat yapıyo peki



    Aklın hayalin almaz.O hızla geleceği görüyorlar işte..




  • quote:

    Orjinalden alıntı: İ.x.İ.r

    Kuantumda anlatılan gibi..gelecekte geçmiş gibi önümüzde mi?

    sm=alala.gif]

    Kuantumda değil, determinizmde geçmiş ve gelecek önümüzdedir ama ben katılmıyorum.

    quote:

    Düşünce ışık hızından da hızlı bir enerjidir..


    Düşünce değil de aslında "matematiğin hızı" ışıktan hızlıdır diyebiliriz. Bu sayede evrenin çapını ve yaşını, galaksilerin mesafesini hesaplayabiliyoruz.
  • Geleceği görebildikten sonra geçmişe geri döndüğümüzde zamana ilerlemiyor diyebiliriz. Tamamen anlık bilinç ile alakalı olur, bilincin sürekli yenilenmesi gibi. Zaman algıladığımız gibi çalışmıyor olabilir bu durumda fakat kendimizi farkedebiliyorsak buda sonsuz ilerlemeyen bir zaman içinde gerçekleşir.
  • 
Sayfa: 1234
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.