Yarbay
07 Ağustos 2006
Tarihinde Katıldı
Takip Ettikleri
31 üye
Görüntülenme
Toplam: 76 (Bu ay: 1)
Gönderileri
Merhaba arkadaşlar,

Bilgisayarım artık vaktini doldurduğu için yeni bir bilgisayar arayışındayım ve aklımda da hep macbook pro vardı. Bu aralar 13 inch 256gb ssli retina modelini düşünüyorum ama kafamı kurcalayan birkaç soru var.

1-)şuankiler mid 2014 diye geçiyor galiba peki yeni macbooklar ne zaman çıkıcak ve kasayla ekran kartı güncellemesi gelir mi yeni macbook prolara?

2-)diyelimki gta 5 mac için çıktı ben bahsettiğim model ile bu oyunu oynayabilir miyim?

Genelde pek oyunla işim yok ama arada oyunda oynarım o yüzden soruyorum.

Şimdiden teşekkür ederim hayırlı bayramlar...
Arkadaşlar ilan açmaya çalışıyorum ama mahalle yeri siyah çıkıyor yani seçemiyorum. Nasıl ilan verebilirim?
Arkadaşlar 2-3 gün önce aldığım back-up'ı nasıl yükleyebilirim?
 Audi A1 Daha Görülmeden Ödül Kazandı


Audi’nin 2010 yılında pazara sunacağı ve henüz dünya prömiyeri bile yapılmayan yeni modeli A1, İngiletere'de “2010'un En Heyecan Verici Otomobili” seçildi.

İnternet üzerinden yapılan oylamaya katılanlar, otomobili görmemiş olmalarına rağmen A1'i 2010'un en heyecan verici yeni otomobili olarak belirledi. Okurlar kararlarını verirken, 2007 yılında Tokyo Auto Show’da sergilenen A1 projesi quattro konsept otomobilinden ilham aldılar.

Audi armasını taşıyan bir model başarısız olamaz

Oylamada, oy kullananların genel kanısı, “Bitmiş otomobili henüz görmemiş olmamıza rağmen önünde Audi armasını taşıyan, yeni, küçük bir otomobilin başarısız olması düşünülemez.” olarak şekillendi.
 MS, iPad'i yerden yere vurdu!


"iPad kilitli bir aygıt"

iPad hakkında herkes bir şeyler söyledi; ama hiç kimse Microsoft gibi yerden yere vurmadı!

Microsoft Apple'ın iPad'unu eleştirdi. Microsoft'tan geliştirici platformunda ürün yönetim direktörü Brandon Watson, "Dünya komik bir yer, Microsoft, Apple'dan çok daha açık" dedi.

Apple'ın iPad'inin "kilitli" bir cihaz olduğunu vurgulayan Watson, geliştiricilerin Microsoft'un platformunu kullanarak "ne isterlerse geliştirebileceklerini" ve "geniş bir yelpazede" cihazları, aynı teknik bilgi ile hedefleyebileceğini belirtti.

Bunlara ilaveten iPhone uygulama geliştiricilerinin henüz düzgün kar etmediğini iddia etti. "iPhone ve iPad gibi donanımlara uygulama geliştirmek pahalı. Çünkü işletim sistemleri, Microsoft'un daha kullanışlı .NET platformunu değil, Objective C dilini kullanıyor." Diyen Watson, Apple'ın platform üzerindeki sıkı kontrolünün, bu ürünler için yazılım geliştirenleri yabancılaştırdığını da aktardı.

İşte karşı görüş

Yabancı basında Microsoft'un bu konudaki görüşlerini eleştiren ve haksız bulanlar da oldu.

Çeşitli kaynaklarda, iPad'in geleneksel bir PC olmadığı, televizyon gibi bir beyaz eşya olduğu vurgulandı. Yani tüketicilerin açıp, sunulan hizmetleri tükettiği bir platform olarak görenler var. İşin geliştirme ve uygulama esnekliği yanı değil, son tüketiciye mal satma yanını vurguluyorlar.

Bu açıdan bakıldığında Apple'ın iPad ile satılan hizmetler üzerinden iyi para kazanması beklenebilir. Sonuçta her iki eleştiri ve her iki bakış açısının sunduğu argümanlar, tüketici elektroniğinin geleceğinde yatanları, iki büyük şirketin bakış açısını gözler önüne seriyor.

Apple'ın iPad ve iPhone'daki politikasının daha uygulama satışı üzerinden olduğu dikkati çekerken, Microsoft bu açıklamayla "neredeyse" bir açık kaynak savunucusu gibi imaj sergiliyor. Apple geliştiricilerine tek kanal üzerinden güçlü pazarlama imkanı, Microsoft ise daha fazla özgürlük sunuyor.
 Bir İranlı daha Türkiye yollarında


İran'ın Khodro Company firması tarafından üretilen ''Samand''ın ardından ''Soren'' modeli de Türkiye'de satışa sunuldu.

IKCO'nun Türkiye Distribütörü MYS Otomotiv'in genel müdürü Yiğit Seskır, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye piyasasına iki yıl önce ''Samand''ın ''LX'' modeliyle girdiklerini hatırlattı.

Daha sonra ''Samand''ın ''EL'' modelini de Türkiye'ye getirdiklerini ifade eden Seskır, her iki modelin de Türk tüketicisinden yoğun ilgi gördüğünü vurguladı.

Seskır, ''Samand''a gösterilen ilgi üzerine İran'da üretici firma ile yaptıkları görüşmeler sonucu ''Soren'' modelini de Türkiye'ye getirme kararı aldıklarını belirterek, ''Bu karar çerçevesinde Soren'in 'EL' ve 'LX' modellerini yeni yılın ilk haftasından itibaren Türk tüketicisinin beğenisine sunduk'' dedi.

''Soren''in 20 bin 990 TL'den satışına başlanan ''EL'' modelinde klima, airbag, elektrikli camlar ve ABS gib donanımların standart olduğunu dile getiren Seskır, 23 bin 990 TL'den satılan ''LX'' modelinde ise bunlara ilave olarak çift airbag, çelik jant, sis farları, park sensörleri, Türkçe konuşan yol bilgisayarı ve elektrikli koltukların bulunduğunu bildirdi.

Seskır, her iki modelin 1.6 motor ve 110 beygir gücünde benzinli ve doğal gazlı motora sahip olduklarına değinerek, şunları söyledi:

''Biz, Türkiye piyasasına kaliteli ve ucuz otomobil sloganıyla girmiştik. 'Samand'da beklediğimiz ilgiyi gördük. Bu doğrultuda yine çok kaliteli ve ekonomik bir aracı Türkiye'ye getirdik. Türk tüketicisinin 'Soren'i çok beğeneceğine inanıyorum. Şu an Türkiye'de model sayımızı 2'ye, versiyon sayımızı da 4'e yükselttik.''

YENİ MODEL: ''RUNNA'

Seskır, İran'ın Türkiye yollarında olacak 3. otomobilinin, B segmentinde yer alan ''Runna'' olacağını belirtti.

''Runna''nın, geçen sene 18 Nisanda İran'da Sanayi ve Maden Bakanı Ali Ekber Mehrabian'ın da hazır bulunduğu törenle ilk kez görücüye çıktığını dile getiren Seskır, şunları kaydetti:

''Runna'yı 1.4, 1.6 litrelik motor seçenekleriyle mart ayında Türkiye'ye getirmeyi planlıyoruz. Bu aracın ön büyük özelliği İran'ın dışında dünyada ilk kez Türkiye'de satılacak olması. Aracımızda ABS fren sistemi, hava yastığı, klima, merkezi kilit, xenon ve ledli farlar, radyo, CD ve mp3 çalar, uzaktan kumandalı ve alarmlı merkezi kilit, akıllı anahtar, ısıtmalı aynalar, elektrikli camlar gibi donanımlar olacak.''

 Bir İranlı daha Türkiye yollarında
 Sony'den müthiş lens


Teknoloji devi Sony, 360 derece dönebilen lens geliştirdi.

Piyasada satılan neredeyse bütün dijital kameralarda 360 derece görüntü seçeneği bulunuyor. Bu işlemi yapmak için kamerayı görüntü kaydederken 360 derece çevirmek gerekiyor. Bu durum Sony'i rahatsız etmiş olacak ki sadece bu iş için yeni bir lens geliştirmişler.

Sony'nin Bloggie MHS-PM5 kamerasıyla birlikte sunduğu lens, kamerayı hiç hareket ettirmeden 360 derece görüntü çekebilme imkanı sunuyor.Sökülüp takılabilen bir aksesuar olan bu lens basit dönebilen bir mekanizmaya ve özel geliştirilen bir merceğe sahip. Bu lensi kullanarak çektiğiniz görüntü kameranın 2.4 inçlik ekranında dairesel şekilde gözüküyor. Bu görüntüyü bir bilgisayar veya televizyona aktardığınızda 360 derce görüntüyü elde edebiliyorsunuz.

Bloggie ayrıca 1080p ve 720p görüntü kaydı yapabiliyor ve SD kart desteğine sahip. Yurtdışında lens kitiyle beraber 190 dolarlık bir fiyattan satılıyor.
''Vodafone, İngiltere'ye 50.000 adet iPhone satışıyla merhaba dedi'' adlı konuya yazdığım mesajın silinme sebebini öğrenebilirmiyim?

Gelen PM ;

quote:

Merhaba, bir mesajınız '' nedeniyle silindi. Bu özel mesaj sadece bilgilendirme amaçlıdır.

Silinen mesajınızın adı: "Cevap : Vodafone, İngiltere'ye 50.000 adet iPhone satışıyla merhaba dedi", içeriği aşağıdadır:

quote:

Orijinalden alıntı: Mert

Vodafone biraz geç kalmış sanki...

Konuyu 2 tane ufak yazım hatası ile sabote etmeye gerek yok...
 Peugeot kendini aştı!


Fransız otomobil üreticisi Peugeot, konsept otomobili ile hayran bıraktı.

Peugeot, SR1 ile gelecek modellerinin tasarım eğilimlerini gözler önüne seriyor. Konsept model, karoseri üzerinde yer alan yeni Aslan logosunun simgelediği Peugeot’nun yeni kimlik ve imaj dünyasını temsil ediyor.

Atletik, dengeli, göz alıcı, özgün ve teknoloji yüklü bir iç mekâna sahip olan bu « dream-car », rüya otomobil, « Roadster Grand Tourisme » temasını yeniden yorumluyor ve güncelliyor.

Hybrid4 teknolojisi Peugeot SR1’a heykelsi dış görünüşüyle uyumlu mekanik özellikler sunmasını sağlıyor : 230 kW (313 hp) güç, 119 g/km CO2 salım (elektrikli modda 0 emisyon), 4 tekerlekten çekiş ve yönlendirme... Heyecan ve performans arasında ideal sentez oluşturuyor.

Gelecekten ipuçları veren tasarım çizgileri

Şıklık, duruluk, dinamizm, güzellik, kontrollü güç,… Bu kavramlar rüya model Peugeot SR1 ile doruğa taşınıyor.

Daha da fazlası, bu konsept aracın estetik özellikleri Peugeot’nun güçlü tasarım kimliğini yenileyerek Marka’nın gelecekteki ürünlerinde göreceğimiz ana tasarım çizgilerinden ipuçları veriyor.

Peugeot SR1 ideal boyutlara sahip ve zamana meydan okuyan bir araç. Efsane GT’lerin köklü geleneğini yeniden gün yüzüne çıkarıyor: Geniş bir motor kaputu, kaslı çamurluklar ve çok alçak bir ağırlık merkezi.

Karoserinin tasarım biçimi yeni dengeler üretiyor: Profilli kaput, oyuk kasa yanları, işlenmiş arka yüz… Birbirine bağlı stil çizgileri kaput hareketinin uzantısında elmas gibi işlenmiş ön cam ile yan camlara kadar uzanıyor.

Çok sayıda yenilikçi detay gövdenin bütünü ile uyumlu bir biçimde birleşiyor: Özgün çizimli farlar, hava girişleri, özel tasarımlı dış dikiz aynaları… Tüm bu unsurlar aracın karbon kaportası ile bütünleşiyor. Buna paralel olarak, full leds farların iç fonksiyonları, radyatör ızgarası çevre çizgisi gibi bazı unsurlar sanki havada asılıymış gibi gövdeden ayrılıyor.

Hard top bu ahenkli ve teknik tasarımın hareketlerini takip ediyor: Su sporları dünyasından esinlenerek geliştirilen preforme örtü teknolojisini kullanıyor. Bu şekilde karoseri ile kaynaşıyor ve araca coupe görüntüsü veriyor. Hard top olsun ya da olmasın SR1 etrafına aynı görsel büyüyü yayıyor.

Öte yandan, SR1 Peugeot’nun yeni Aslan logosunu taşıyor. Yeniden tasarlanan ve işlenen aslanlı logo aracın genel tasarımıyla mükemmel uyum gösteriyor.

Konsept model Peugeot SR1 sanki yekpare bir kütleden yontulmuş gibi, tek parça, güvenli ve dinamik bir araç olarak dikkat çekiyor. Kontrastlar ön planda: Duruluk ve tekniklik, doğallık ve yüksek teknoloji, anlamlılık ve yalınlık… Kısaca baştan çıkarıcı bir araç olmak için gereken her şeye sahip!

İç mekânda da kontrastlar dikkat çekiyor. Sürücü koltuğu ve çevresindeki kumandaların tamamı sürücüye eksiksiz bir keyif vermek, iç mekân yolcuların tamamına da maksimum çok yönlülük ile yeni hisler yaşatmak üzere tasarlandı.

Araç üç kişiye ulaşım olanağı sunuyor: Üçüncü koltuk iki ön koltuğun arasında arkada yer alıyor. Bu koltuğa erişim öne doğru kayabilen orta konsol ile kolaylaştırılıyor.

İç ambiyans farklı renk ve malzemeler ile göze çarpıyor; iç tasarımda « retro » referanslar ultra teknoloji ile boy ölçüşüyor. Böylece, sıcak, çekici, tarih yüklü, eskimiş görünümlü deri ve farklı türlerden damarlı ahşap kaplamalar gibi gerçek ve doğal malzemeler, ham nikel veya parlak krom gibi high tech elemanlarla bir arada bulunuyor.

Torpido panelinin yapısı, pürüzsüz çizgileriyle, direksiyon sütunu veya bazı kumandalar gibi mekanik organların görülmesine izin veriyor. Aynı şekilde, iki kristal gösterge şeklinde tasarlanan tüketim ve menzil göstergelerinde olduğu gibi, gösterge tablosunda bir arada yer alan analog ve dijital kadranlar sürücüye aktarılan her veriyi ön plana çıkarıyorlar.

Bell&Ross® ile ortaklaşa tasarlanan özel tasarımlı bir saat de bir diğer teknolojik yeniliği oluşturuyor. Alüminyum kadranlı bu saat torpido paneli üzerinde özel bir bölümde yerini alıyor.

Dolayısıyla, hissedilen kalitede eşsiz bir mükemmelliği ve inceliği sağlamak için, her aksam, her ayrıntı, gerek çizim, gerekse üretim aşamalarında son derece yüksek bir özen ve dikkatle ele alındı.

Yüksek teknoloji hareketin hizmetinde

SR1 konsept modeli teknik özellikleriyle de benzersiz karışımlar elde edilmesini sağlıyor. Örneğin, 2011’den itibaren 3008’de seri uygulanacak olan HYbrid4 teknolojisini içeriyor. SR1’de, önde 160 kW (218 hp) güç üreten benzinli 1.6 l THP motor, arkada konumlandırılan 70 kW (95 hp) gücündeki bir elektrikli motor ile birleşiyor. Bu motor salt elektrikli çekişte ZEV (Otomobilde Sıfır Emisyon) modu sağlıyor; aracın karma parkurda tüketimi ise 4,9 l/100 km’yi aşmıyor (119 g/km CO2.)
Her iki motor eşzamanlı olarak çalıştığında, SR1 potansiyel olarak maksimum 230 kW (313 hp) güç geliştiriyor ve aynı zamanda 4 tekerlekten çekiş özelliğinden yararlanıyor.
Ürün gamının farklı modellerinde kullanılacak olan HYbrid4 teknolojisi ile SR1 konsepti sürüş keyfi ile çevreye saygının bağdaştırılabileceğini kanıtlıyor.

Mekanik organları ve yürüyen aksamı taşıyan boru tipi bir şasi ile otoportöz (kendi kendini taşıyan) gövdeden oluşan rijit ve hafifletilmiş yapı aracın dinamik performansını arttırıyor.

Bu sıra dışı konsepte yakışır sürüş özellikleri sunmak için günümüzün en ileri teknolojilerinden yararlanılarak geliştirilmiş olan süspansiyon önde ve arkada takviyeli aks pimli çift üçgen salıncaktan oluşuyor. Daha hassas bir sürüş için, SR1 4 tekerlekten yönlendirme ile yenilikçi yüzünü bir kez daha gösteriyor. Arka tekerleklerin yönlenme açısı hıza bağlı olara değişiyor, arka salıncaklar hizasında yer alan motorize rotlar araca her koşulda çok yüksek bir çeviklik kazandırıyor.
Sinema seyircisinin büyük ilgi gösterdiği 'üç boyut'lu filmlerin yerlisi bu yaz Avşar Film tarafından çekilecek.

Sinema çevresi filme temkinli yaklaşırken, yapımcı Şükrü Avşar, "Türkiye'nin ilk üç boyutlu filmini çekeceğiz. Yabancı bir şirketle teknik altyapı konusunda anlaştık. Bize uygun büyük bir prodüksiyon olacak." diyor.

Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de büyük ilgi gören ve üç boyutlu da izlenebilen bilimkurgu filmi 'Avatar' Hollywood'u değil, Türk yapımcıları da harekete geçirdi. Üç boyutlu 11 yabancı film, gösterime girmeye hazırlanırken, Türkiye'de ilk yerli üç boyut müjdesi Avşar Yapım'ın sahibi Şükrü Avşar'dan geldi.

Ekrandaki kalitenin yükselmesinin sinemacıları farklı arayışlara yönelttiğine dikkat çeken Avşar, "Dünyada olduğu gibi bizde de yeni yatırımlar var. Avşar Film olarak, yabancı bir şirketle teknik destek konusunda anlaştık. Proje hazır. Ancak şimdilik detay vermek istemiyorum. Zaten bugün yarın olacak bir proje değil. Amacımız; Türkiye'de üç boyutlu bir film çekmek. Bunun için çalışmalarımız sürüyor." dedi. İlk yerli üç boyutlu film, Zeytinburnu'nda özel olarak hazırlanan platoda çekilecek. Tür olarak; gerilim, korku ve komediden harmanlanan filmin çekimlerine önümüzdeki yaz aylarında başlanacak. Ana plato Zeytinburnu olsa da filmin konusu Türkiye'nin altı ayrı ilinde geçiyor. Film, Türkiye'deki sadece üç boyutlu gösterilen salonlarda seyirciyle buluşacak.

SİNEMA ELEŞTİRMENLERİ 'TEMKİNLİ'

Türkiye, üç boyutlu filmlerle ilk kez 1950'li yılların başında tanıştı. Atlas Sineması'nda üç boyutlu olarak izlenen korku filmi 'Mumyalar Evi' hâlâ pek çok sinemaseverin hafızasında. O günün yeniyetme delikanlısı günümüzün sinema eleştirmeni Atilla Dorsay'ın anlattıkları oldukça ilginç: "O zaman gençtik. Hem korku hem de üç boyut. Korkudan titremiştim. Hatta dağıtılan gözlüklerin çoğu da geri gelmemişti." Aradan uzun zaman geçtiğini ve bu kez sağlam bir dönüş olduğunu söyleyen Dorsay, Şükrü Avşar'ın üç boyutlu filmine de temkinli: "Şu an Türk sinemasının bunu yapacak gücü yok. Bu, pahalı bir yöntem. Üç boyut fantastik konulara daha uygun. Türk sinemasında da o yok. Olanlar da güldürüyor. Avşar öncü olmak istemiş. Saygı duyarım. Ancak şimdilik bana özenti gibi geldi."

Sinema Yazarları Derneği (SİYAD) Başkanı Murat Özer ise çekilecek filmin sinemaya hareket getireceğini düşünüyor. Üç boyut filmlerindeki artışın 'Avatar'la başlamadığının altını çiziyor: "Avatar'dan önce de vardı. Eskiden animasyonlar yapılıyordu. Bir iki yıldır epey film üç boyutlu çekildi. Demek ki Türkiye'de de bu trendi yakalama düşüncesi var. Bir de Avatar iyi gişe yaptı."

Yazar ve eleştirmen Nedim Hazar da Dorsay ile aynı düşüncede: "Tabii ki güzel bir şey. Ancak Türk sinemasında böyle bir ihtiyaç yok. Çekmiş olmak için çekiliyor." Üç boyutun yeni bir şey olmadığını söyleyen Alin Taşçıyan ise, Şükrü Avşar'a güveniyor: "Deneyimli bir yapımcıdır 'çekeceğim' diyorsa çekecektir. Bunun ortası olmaz. Bir film ya üç boyuttur ya da değildir. Bu teknoloji sıcakken ve yeniyken Türkiye'de de yaygınlaşması çok güzel."

Hollywood'dan 11 film

Yönetmenliğini James Cameron'un yaptığı, 'Avatar'ın, gösterime girmesinden bu yana elde ettiği gişe hasılatı, Hollywoodlu yapımcıları üç boyuta yöneltti. Bu yıl Hollywood'da üç boyut teknolojisiyle çekilmiş en az 11 film gösterime girecek. Bu filmler arasında, Tim Burton'ın "Alice Harikalar Diyarında" ve Zack Snyder'in yönettiği "Guardians of Ga'Hoole" da yer alıyor. Sinemalarda birkaç ay içinde 1978'de Joe Dante'nin çektiği "Piranha" filminin üç boyutlu yeni versiyonunun ve "13. Cuma" filminin üç boyutlu yeni versiyonunun da gösterime girmesi bekleniyor. 2010'da üç boyutlu olarak gösterime girecek filmlerden biri de "Testere 7". Peter Jackson'ın yapımcısı olduğu Steven Spielberg'in yönettiği "Tenten-Tekboynuz'un Sırrı" filminin de 2012'de gösterime girmesi bekleniyor.
Hakkında
Konum: İzmir
Meslek: Öğrenci
İlgi Alanları: Teknoloji, Müzik, Sinema...
Forum İmzası:

We fought him hard we fought him well
Out on the plains we gave him hell
But many came too much for Cree
Oh will we ever be set free?
Forum İkinci El İmzası:
referanslar: gameman-knight-cellat1905-good charlotte-hasan-katibim-gamerr-turi-weycell61-thatruts-retkit61-MirrorMask-panadol-gonul yarası-uqurr...
Hakkımda:

DDBE89B54D4C4965A0DE42735C161DEA.jpg
Sistem ve Tercihleri
Bilgisayar
Bilgisayar
Bilgisayar
Telefon
Temel Bilgiler ve İstatistikler
Aktiflik: Şu anda DH'de değil
Son Giriş: 9 yıl önce
Son Mesaj Zamanı: 9 yıl
Mesaj Sayısı: 11.042
Gerçek Toplam Mesaj Sayısı: 13.329
İkinci El Bölümü Mesajları: 98
Konularının görüntülenme sayısı: 12.306 (Bu ay: 395)
Toplam aldığı artı oy sayısı: 18 (Bu hafta: 0)
En çok mesaj yazdığı forum bölümü: Mobil Cihazlar
Mesajları
İkinci El Referansları
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.