Şimdi Ara

FENERBAHÇE DÜŞMANLARI !

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir (1 Mobil) - 1 Masaüstü1 Mobil
5 sn
21
Cevap
0
Favori
672
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj

  • Tamamı alıntıdır

    'Fenerbahçe düşmanları'!




    Fenerbahçe şampiyon olamadı ama, en az şampiyonluk kadar önemli, bir o kadar da kıymetli "dersler" aldı bu sezondan.
    Ya da almalı...

    Birincisi; Fenerbahçe'nin yönetimini, hocasını, performansını eleştiren her insan "Fenerbahçe Düşmanı" değil... Bu ortaya çıktı.

    Baksanıza söyledikleri(miz) tek tek doğrulandı.
    Hadi biz "takmıştık" Daum'a.
    İki sene boyunca Fenerbahçe'yi tek orta saha ile oynatan "futbol dehasını" anlamıyorduk. Aldığı parayı kıskanıyorduk. Rakiplerin ajan provokatörlüğünü yapıyorduk.
    Peki bu ne manzara?
    Avrupa'da kahır, Türkiye'de kasavet.
    Neden?
    Fenerbahçe yönetimindeki inat yüzünden.
    "Şampiyonluk yumurtası için tavuğu kesmeyi göze alan" yönetimden ve adımlarını ona uyduran kitlelerden, her türlü uyarı ve fikir sahiplerine kemikleşen tezahürat:
    "Fenerbahçe düşmanları"!

    Biirinci ders; kimse kimsenin düşmanı değil...
    Rakip olabilir. Sevmeyebilir... Renklere aşık olsa da Başkan'dan, Hoca'dan, bazı futbolculardan hoşlanmayabilir. Lakin "düşman" değildir.
    Düşman betimlemesi savaş durumları için geçerlidir.
    Ortada savaş mı var yoksa?
    Fenerbahçe'nin düşmanları olsa ne yazar aslında?
    İçinde değilse... Fenerbahçe'yi sevdiği halde bilmeden ona kötülük etmiyorsa...
    ***

     FENERBAHÇE DÜŞMANLARI !

    İkinci ders yönetime...

    "Sertlik" politikasının "attığı taş ürküttüğü kurbağaya değmedi" değil mi?
    Rakibi küçümsemek, tahkir etmek fayda değil zarar getirdi.
    Futbolu "ben ve diğerleri" diye ayırmak, diğerlerini karşısına almak bir işe yaramadı.
    Üstten konuşmak, laftan öteye geçmedi.
    Aslında "Hiçbir etkisi olmadı" da denilemez; Galatasaray açısından "doping" gibi geldi. Tarafsız olması gerekenleri Galatasaray'ın yanına itti. Fenerbahçe'ye "zengin ve şımarık" imajı yapıştırıp bazı gerçek Fenerbahçeliler'in bile sevgisini törpüledi.
    ***
    Demem şu ki, Fenerbahçe'nin kıl payı kaçırdığı şampiyonluğun da bazı "getirileri" olabilir.
    Veya olmalı...
    Yönetim, artık yeni bir hoca ile anlaşabilir rahatlıkla.
    Yeni bir imaj çizebilir... "Barışçı" mesela... Bunun için biraz sevgi, biraz tevazu yeterlidir.
    İlk adım, kavga ve nefret yüzünden Fenerbahçe sevgisini derin dondurucuya koymuş samimi Fenerbahçeliler'i kazanmaktır.
    İnanın küçümsenmeyecek bir rakamdır bu.
    Ardından Fenerbahçe'nin şampiyonluğu kaçırmasına üzülecek Fenerbahçe taraftarı olmayan yurttaşlar yaratılmalıdır.
    Ya da Fenerbahçe'nin şampiyonluğuna sevinecek bitaraf insanlar...
    Stad, tesis, yatırım mükemmeldir. Lakin, malı mülkü "beton anıtlardan" mutlu insanların cennetine çevirecek olan, sevgi, hoşgörü, iyi niyettir.



    Yazının tümü... bence mutlaka okunmalı
    http://www.milliyet.com.tr/2006/05/16/spor/yguven.html



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Technics -- 16 Mayıs 2006; 11:22:16 >







  • Ne ekersen onu biçersin...
  • OKUSUN FBLER, BELKİ DANK EDER BİR ARA.


  • Aziz Başkan!

    fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım'ın yaşadığı hayal kırıklığını anlıyorum.
    İsyan edebilir, öfkelenebilir. Bu kaybetmişlik duygusuyla yakın uzak çevresine küsüp kırılabilir. Bunları çok doğal karşılarım.
    Fenerbahçe için en azından son 20 yılda adanmışlıkla yaşanan şu süreç, böylesine bir hayal kırıklığına neden olmamalıydı.
    Ama hayat devam ediyor.
    Fenerbahçe Başkanı'nın sükunetle böyle bir değerlendirme yapmasını diliyorum.
    O değerlendirmeye katkıda bulunmak isterim.
    Öncelikle yeni bir konsept belirlemeli Aziz Başkan...

    Fenerbahçe düşmanlığı
    O konsept artık "biri ve diğerleri" olamaz, olmamalı!
    Fenerbahçe, kökü Ali Şen'in başkanlık dönemine kadar uzanan yakın geçmişte, hemen her kurumla, kurumların başındaki insanlarla, kulüplerle, kulüplerin başındaki insanlarla hem kurumsal, hem de kişisel çatışmalara girişti.
    Ne federasyonla uzlaştı, ne de kulüplerle...
    Yetmedi, Kulüpler Birliği'ne sürekli uzak durdu. Vakfı karşısına aldı, Merkez Hakem Kurulu da zaman zaman Fenerbahçe'nin öfkelerine hedef oldu.
    Hemen her kurumun karşısında, sistemin, kuralların ve yönetmeliklerin dışında bir yalnızlığa itildi Fenerbahçe...
    Gücü ve başarıyı, tüm takımlar, kurumlar, kurallar ve kulüplerin üstünde bir egemenlik anlayışı ile yorumladı.
    Sayın Başkan kendisini, teknik direktörünü, sporcusunu eleştirenlere, beklemediği kendince yanlış karar alanlara çok haksız bir etiket yapıştırdı: Fenerbahçe düşmanlığı... Bu zehirli terminolojiyi, taraftarlarına da bulaştırdı.

    Yanlış politikalar
    Daum'u yetersiz gören, Alex'i ya da Tuncay'ı eleştiren kişiler, yönetmeliklere aykırı fiilleri cezalandıran kurullar ve kurumlar, yabancı sayısını 6 sınırında tutan federasyon, hep aynı zehirli damgayı yedi: Fenerbahçe düşmanlığı!
    İletişimde gereksiz konuşma ve polemiklerden kaçınma gibi doğru seçilmiş yöntemleri, kendilerince gerekli gördükleri zaman terk ettiler.
    Rakip kulüp başkanlarını, spor adamlarını aşağılayan, onların sorunlarıyla alay eden , insanların iyi niyetini, sportif duygularını körelten inanılmaz davranış bozuklukları sergilediler. Muhatapları ile düzeysiz, kötü örnek sayılabilecek atışmalara giriştiler.
    Herkesten ve her kurumdan saygı bekleyen Aziz Başkan, maalesef kendisinden beklenen saygıyı esirgedi.
    Medya ile karşılıklı anlayış ve iyi niyet ilişkilerinin tamamen dışında, medyaya basın toplantılarıyla sınırlı, çoğunlukla kapalı bir kulüp politikası belirledi. Kulüp televizyonu ile kulüp dergisi ve kulüp web sitesiyle iletişimi yeterli gördü. O iletişim araçlarını gözetip medya ile gereksiz bir rekabete girişti. Kendine yakın üç beş kişinin dışında hemen her gazeteciden uzak durdu.
    Dahası, iletişim alanında ne yönetici arkadaşlarını, ne teknik direktörünü ne de futbolcularını özgür bıraktı.
    Beton ve çelikten sportif saraylar inşa etti. Ama o katılığın içine insan sıcaklığını koymadı. Fenerium satışları, kombine bilet kampanyalarıyla taraftarı müşteriye dönüştürdü. Onlar sadece satış rakamlarını patlatan müşteriler değildi oysa... Ceplerindeki paralardan daha çok sevgileri ve gözyaşları vardı.. Ruhlarını, duygularını hesaba katmadı.
    Özeti, Fenerbahçe rakipleriyle yarışmak yerine, kendince belirlediği düşmanlarıyla savaşmak stratejisini seçti. Tümüyle yanlıştı.
    Fenerbahçe gibi kamu yararına bir deneği kamudan bu kadar saklamak, yüz yıllık çınarın gölgesine tek başına sahip olmak; ormanı ve öteki çınarları yok saymak Aziz Başkan'ın hiç de başvurmaması gereken yanlış politikalardı.

    Lütfen barış!
    Şimdi o çınarın gölgesinden isyan ediyor: "Biri ve diğerleri anlayışıyla herkes Fenerbahçe'ye karşı tavır aldı!"
    Hayır Sayın Başkan... Onlar böyle olmasını istemedi.
    Bu yolu seçen sizdiniz... Şimdi o yalnızlıkta isyan ediyorsunuz. Sizi anlıyorum.
    Ama siz de durumu anlayın artık...
    Başkanlığınızla ilgili yeni bir yorum yapın. Yeni bir konsept belirleyin.
    Evet, içinde spor olsun, rekabet olsun... Şampiyonluklar olsun...
    İçinde saygı, hoşgörü, anlayış...
    ...Ve lütfen barış...
    Olsun Aziz Başkan...
    Fenerbahçe sevginize saygı duyalım. Uzatın elinizi sıkalım.
    Şampiyonluklar gider, gelir.
    Hiçbir final dünyanın sonu değildir.
    Ama biten her savaş barışı getirebilir.
    Saygılarımla, Aziz Başkan!


    kaynakhttp://www.milliyet.com.tr/2006/05/17/spor/ygokce.html




  • Benim şahsi fikrim bundan sonra FB cephesinde ya da düzelteyim camiasında diğer kulüplere karşı asla yumuşama olmayacaktır.Bu doğru bir hareket değil ama sezon içerisinde yöneticilerin verdiği beyanatlar işi bu noktaya sürüklemiştir..Şuan 3 kulüptede çok antipatik adamlar var. Her ne akdar BJK-Cimbom kardeşiz deselerde , 2 si şampiyonluğa giderken en az bizim kadar kanlı bıçaklı olmalarını saglayacak yöneticileri var..

    Benim anlayamadıgım bir nokta var..Denizli'nin bizimle berabere kalmasını , Anadolu kulüplerinin FB'ye olan düşmanlığı ile bagdastırmanın anlamı ne? Ne yani Kayseri GS'ı seviyor da ondan mı yenildi.. FB, Denizli maçında kendi bir takım hatalarından rakibi yenemedi tabi bunda Denzilispor taraftarının maçın soğuması için elelrinden gelen gayreti göstermeleri de ayrı.Ancak FB , Denzilisporu yense idi , davasında haklı bir savaşçı olacaktı..Yöneticilerden illa bir tanesi çıkıp , haçlıları yendik , kutsal ittifakı gömdük vs diyecekti..sadece 1 gol mü değiştiriyor fikirleri???

    FB'nin antipatik gelmesinin bence Aziz YILDIRIM'la ilgisi yok..Bu rakip takımların hasta bir hezeyanı sadece..FB , üstte oldugu sürece her zaman diğerlerine antipatik gelecektir..

    Yukarıda yazılarını okudugumuz yazarlar , benim de begendiğim yazılarını takdir ettiğim yazarlardır..Ancak bu yazarlar nedense var olan ittifakın , Aziz YILDIRIM'a cephe alışının sebeplerini bir şekilde hem aynı yere bagladılar..Oysa asıl tartışılması gereken böyle bir ittifakın oluşmasındaki mantık..Nasıl ittifak olunur? konusunun üzerindne çarpıcı bir yazı okuyamayacagımızı biliyorum ben..

    İttifak her zaman haksıza , zaliim'e karşı oluşturulmaz..İttifak'ı oluşturanlar kamuoyuna bu şekilde lansman etseler de hadiseyi.ASıl konuşulması gereken 0 2 insanın 3 inasnın 4 kulübün veya 17 külübün herneyse nasıl biraraya geldiğinin konulmasıdır..MAdem herkes ittifakı artık kabul ediyor ve böyle bir ittfakın olmaması için başkana öğütler veriliyor , birileri de çıksın bu adamların biraraya geldiğinde "nelerden" konuşabilecegini yazsın..

    Neyse..Pazar gecesi olağanüstü üzüntülüydüm ben..Ama üstündne gecen 1-2 günden sonra daha mantıklı düşünebiliyorum..Bence bu sene yaşadıgımız hadise bir "son" değil , yeni bir başlangıç..Bu senenin FB'ye neler kattıgını ve ittifaklardan neler götürdüğünü göreceğiz..

    İlahi adalet...

    Çok değil 1 sene önceye gidelim..
    Sakaryaspor ve Diyarbakırspor küme düşmemek için mücadele veriyolar..Sakarya DB'ın 2 puan önünde Malatya ile deplasmanda oynayacak..Samsun ise D.Bakır'la kendi evinde karşılaşıyor..
    Malatya , Sakarya'yı yeniyor ve trübünlerde D.Bakır lehine tezahuratlar yapılıyor.Samsun ise D.Bakır'a yenilip D.Bakır'ın tutunmasına sebep oluyor..Çok değil 1 sene sonra , küme düşen takımlara bakın siz..Samsun başkanı ağlıyor , bize komplo yapıldı diye ancak gecen sene kendis eyircisi bagırıyordu statta diyarbakıra bu maçı sattınız diye..MAdem adaleti sağlayamayan bir federasyon var , adalet bir şekilde tecelli edecek bir yol buluyor..

    Ahmet ÇAKAR bu sene lig çok kirliydi diyor..GS'ın şampiyonluğuna lafım yok , FB'de olsa da bunu derdim diyor..Şampiyon olsaydık Anelka'nın golü çok konuşulurdu..Elle kolla şampiyon oldunuz denirdi..İlahi adalet bence yerinde tecelli oldu..Bİr sonraki seneye kalmadı..Bu yüzden önümüzdeki seneden daha doğrusu senelerden çok umutluyum..

    .Bu iş bence bitmedi , yeni başlıyoruz



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi oldboi -- 17 Mayıs 2006; 9:03:26 >




  • Son zamanlarda havada asılı cümlelerinin sayısında bir artış görüyorum sevgili @jeremy.. aziz yıldırım'la ilgisi yok ama antipatik olur fener yukarıda olunca demişsin peki ama neden ? psikopatmıyız biz? hadi senin dediğin gibi benim klübüm hasta peki diğerleridemi hasta? mantık yürütecek olursak.. birinin hasta olmasımı mantıklı yoksa o birine tepki gösteren diğerlerinin tümünün hasta olmasımı daha mantıklı?? bunu kendince irdeleyip banada açıklarsan çok mutlu devam edicem hayatımın geri kalan kısmına..

    quote:

    Orjinalden alıntı: JeremY
    FB'nin antipatik gelmesinin bence Aziz YILDIRIM'la ilgisi yok..Bu rakip takımların hasta bir hezeyanı sadece..FB , üstte oldugu sürece her zaman diğerlerine antipatik gelecektir..


    Ben bu 2 yazarında düşüncelerine tamamıyle katılıyorum, Sukunetin sürdüğü bir yerde Adamın birisi çıkıpta o şöyle bu böyle der durursa tepki çeker, Adnan polat ve Yıldırım Demirören olayları, diğer büyüklerin, bu kuru gürültüye aldıkları haklı guard larıdır.. Diğer klüplerinde en az seninkiler kadar büyük olduğu bir ortamda, Kimse kendi klübünü bir diğerine ezdirmez.. Yoksa Özhan Canaydın gs başkanıyken, Galatasaray klübü Adnan Polatlara, Mazisinde Süleyman Sebalar, Serdar Bilgililer Bulunduran Beşiktaş'ta Yıldırım Demirören'e gerek duymazdı.. Yada Gençlerbirliği klübü Başkanı dengesizse ortalığa çıkıp bütün büyüklere terbiyesizlik yapardı.. yada dengesizliği yapan benim klübüm olsaydı Klüpler birliği ortaya çıkar, Beşiktaş'ı bu birlikten men ediyorum derdi sadece..

    yukarıda ercan güveninde dediği gibi benim etrafımdada Fenerbahçeli olup bu gerçekleri adı gibi bilen ve elinden hiç bir şey gelmediği için üzülen bir sürü dostum var..Bu forumdada olduğunu biliyorum.. Ama senin gibi arkadaşlarımı bu dairenin dışına atan nedir açıkçası çok merak ediyorum..Fanatiklikmi? Gerçekleri reddetme içgüsümü nedir yani?



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Technics -- 17 Mayıs 2006; 9:32:50 >




  • Canları sağolsun

    Karanlıkların hakimiyet kurduğu bir düzenin, yenik askerleri mi ilan edilecek Fenerbahçeli futbolcular? Kendilerine karşı barikatlar, aydınlık düşüncelerine karşı tarikatlar oluşturulmuşken, kazanmak nasıl da kutsal olurdu. Olmadı. Canları sağolsun. Bu heyecanlı yarışa bizleri ortak edenleri, kaybettikleri için yok sayabilir miyiz? Galatasaray'ın şampiyonluğuna anlam kazandıran Fener'in büyüklüğü değil mi? Yanlarında durun, dik dursun başları! Kaybetmek kazanmak kadar değerlidir bazen. Bırakın futbolculara ithaf edilsin, taraftarın gözyaşları.


    ***

    Günah keçileri mi arayalım, bir yıllık sevaplarını bir kalemde silip? Ligin başından bu yana bütün güzellikleri sergileyenleri, şampiyon olamadılar diye kör ışıklar arenasında yem mi edelim? Galatasaraylı futbolcuları altın tozuna batıralım da, son dakikaya kadar mücadeleden kopmayan Fenerbahçeli futbolcuları çamur deryasına mı atalım? Sefalet kurnazı Adnan Polat'a "kol saati" verelim de, Adnan Polat'ın takımını üç kez eze eze yenen Fenerbahçeli futbolcuları yerelim mi? Hakem hatasıyla maç kazanmış olsalar da, bir kez bile isimleri rakip takım kalecileriyle anılmayan futbolcuların onurlu duruşunu inkar mı edelim?


    ***

    Bir kaybetme anı vardır, kale kocamandır da, ayaklarda mermer pabuçlar vardır sanki. Yürekler iflas eder, bütün yollar yokuş olur. Cennet halinden cinnete uzanmak gerçeği vardır, olmazsa olmaz. Büyük denizler aşılır, koca nehirler geçilir de, karıncaların su içtiği ırmakta boğulmak da vardır. Olur mu olur! Bütün geçmiş inkar edilir de, her şey son maçtaki kimliklerden mi sorulur? Haksızlık olmaz mı yani? Sahi ya, Fenerbahçe'den başka hangi takım taraftarı için, bilet alınırken ikametgah istendi bu ülkede? Fenerbahçe'den başka hangi takıma karşı, vahşi duygularla bezenmiş "konfeti organizasyonu" üretildi? Hangi takıma karşı sinsi yemeklerde ittifak orduları kuruldu? Şampiyonluğu kaybettikleri maçta bile, zerre kadar çirkefliğe bulaşmayan futbolcuların duruşu, şampiyonluk kadar değerlidir.


    ***

    Fenerbahçe kaybetti, üzülen sadece Fenerbahçe taraftarı... Sevinen herkes... Fenerbahçe kazansaydı sevinen sadece Fenerbahçe taraftarı olacaktı. Üzülen herkes... Bu gerçek bile çok şeyi açıklar. Ne diyelim, bazıları "ittifak sofralarında" birbirlerini doyursunlar. Onların gözlerini de Fenerbahçe düşmanlığı doyursun. Yarından sonraki yemeklere üçüncü şahıslar da buyursun.


    ***

    Rakibini üç kez yendiği halde, bir kez bile tebrik edilmeyen Fenerbahçe'ye, şampiyon Galatasaray'ı tebrik etmek düşer, Taraftara da bu yangını söndürmek düşer. Çünkü Fenerbahçeli futbolcuların, taraftarından başka kimsesi yok.


    ***

    O futbolcular, bir finalin en dokunaklı yerinde kalmış olabilirler. Bir yolculuğun son durağında devrilmiş de olabilirler. Ama karamsarlıktan doğmaz tribün şarkıları. Bugünleri taşımak taraftara zor gelmesin. Madem ki Fenerbahçe tribünlerinde "Güzel günler göreceğiz" deniyor, o halde güzel günleri gösterecek olanlara niye berbat bir bedel ödetilsin? Şimdi onurlu bir koşunun yaralı askerlerine el uzatmak zamanı. Kaybetmek kazanmaktan daha değerlidir bazen. Fenerbahçeli futbolcular sadece kendi taraftarlarına borçlu ve bu yıl kaybettiklerini gelecek yıl ödeştirirler. Taraftarlar yüreğinden öpsün onları.
    (hakki yalcin)




  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Oğuz Savaş Beşiktaş'ta!!!
    19 yıl önce açıldı
    Daha Fazla Göster
  • quote:

    FB'nin antipatik gelmesinin bence Aziz YILDIRIM'la ilgisi yok..Bu rakip takımların hasta bir hezeyanı sadece..FB , üstte oldugu sürece her zaman diğerlerine antipatik gelecektir.

    Bende bu cümleye takıldım
    bir soru sormak istiyorum
    neden FB nin başarıları çekilemez gelsin bizlere?? niye hasta ve hezeyan sahibi olalım?
    Fener şampiyon olamadı diye üzülmüyorum ki Gs oldu diye çokda umursamadağım gibi
    ama gs fb nin sahip olduğu başarıların 10 katına sahip olduğu zaman avrupada turdan tura koştuğu zaman niye bu hastlıklı hezeyan ortaya çıkmadı hiç bir kimsede klubde (fb hariç) şimdi iki daha önce de 14 defa aldığı bir şampiyonlugu aldı diye fb çıksın ortaya??
    bence artık şapkayı önünüze alıp düşünme zamanı geldi metin aşıktan beri şı takımın başına insani ilişkileri olan uzun soluklu bir başkan getirmediniz
    Rakiplerinizi hep hakir gördünüz
    şimdi rakipleriniz sizi faizci müflis esnaf olarak görüyor diye kızmaya hiç hakkınız yok




  • Bravo ironmaster. Olayı çok güzel açıklamışsın.

  • quote:

    Orjinalden alıntı: iRoNMaSTeR

    quote:

    FB'nin antipatik gelmesinin bence Aziz YILDIRIM'la ilgisi yok..Bu rakip takımların hasta bir hezeyanı sadece..FB , üstte oldugu sürece her zaman diğerlerine antipatik gelecektir.

    Bende bu cümleye takıldım
    bir soru sormak istiyorum
    neden FB nin başarıları çekilemez gelsin bizlere?? niye hasta ve hezeyan sahibi olalım?
    Fener şampiyon olamadı diye üzülmüyorum ki Gs oldu diye çokda umursamadağım gibi
    ama gs fb nin sahip olduğu başarıların 10 katına sahip olduğu zaman avrupada turdan tura koştuğu zaman niye bu hastlıklı hezeyan ortaya çıkmadı hiç bir kimsede klubde (fb hariç) şimdi iki daha önce de 14 defa aldığı bir şampiyonlugu aldı diye fb çıksın ortaya??
    bence artık şapkayı önünüze alıp düşünme zamanı geldi metin aşıktan beri şı takımın başına insani ilişkileri olan uzun soluklu bir başkan getirmediniz
    Rakiplerinizi hep hakir gördünüz
    şimdi rakipleriniz sizi faizci müflis esnaf olarak görüyor diye kızmaya hiç hakkınız yok





  • Bir kere ilk önce şu "FENERBAHÇE CUMHURİYETİ" söyleminden vazgeçmeliler.Bu diğer takım taraftarlerına çok antipatik geliyor.Ya bizler neciyiz Ürdün krallığı mı?
  • FB bizden kendini üstün görmesi için sporif üstünlük olması lazım 10 sene 6 şampiyonluk almış +uefa +süper cup+türkiye kupaları ee sizin elde ne var onuda geç BJK-TS-GS üst üste üç kez şampiyon olan takımlar karşısında FB böyle bir başarı yok daha nerden büyük oluyor stad-havuz yapmak vs ile bu işler olmuyor kimse FB kıskanacak durumda degil sadece bu yıldırım ve tayfasının olaylara nasıl baktıgını gösteren saçma sapan bir aldatmaca...
  • quote:

    Orjinalden alıntı: visualize

    FB bizden kendini üstün görmesi için sporif üstünlük olması lazım 10 sene 6 şampiyonluk almış +uefa +süper cup+türkiye kupaları ee sizin elde ne var onuda geç BJK-TS-GS üst üste üç kez şampiyon olan takımlar karşısında FB böyle bir başarı yok daha nerden büyük oluyor stad-havuz yapmak vs ile bu işler olmuyor kimse FB kıskanacak durumda degil sadece bu yıldırım ve tayfasının olaylara nasıl baktıgını gösteren saçma sapan bir aldatmaca...





    katılıyorum
  • FENERBAHÇE SÜPERLİGTE YANLIZ OLMADIĞINI ANLADI SANIRIM
    BUDA ONLARA Bİ DERS OLSUN
  • Bugün Aziz Yıldırım'ın açıklamasını izliyorum.Aynen şöyle birşey söyledi;

    'Roberto Carlos'lar,Sol Campbell'lar,Morientes'ler gelicek artık bu takıma.Çünkü Fenerbahçe artık dünya kulübü oldu.'

    Fenerbahçe dünya kulübü olacak ne iş yaptı?Son 2 sene Şampiyonlar Ligi'ne gitti diye mi 'Dünya Kulübü' oldu?Yoksa güçlü ekonomisi var diye mi?Yoksa tesisleri var diye mi?

    Avrupada önemli bir başarısı olmayan takımlar 'Dünya Kulübü' olamıyor bildiğim kadarıyla.Eğer öyle birşey olsaydı neden bunca takım (Barcelona,Real Madrid,Milan,Juventus,Bayer Münich...) kupa almak için oynasın.Hepsinin tesisleri,ekonomisi var zaten.O zaman gerek yok Avrupa Kupalarına katılmasına.Çekilsin hepside diğer kupa alamayan ve kendilerini 'Dünya Kulübü' zanneden takımlar biraz oynasınlar.

    Konu hakkında ise;ben başından beri 'Fenerbahçe düşmanları' zihniyetini yanlış buluyorum.Sanki Fenerbahçe'nin ulaşılmaz,üstün başarıları varda millet kıskanıyor.Asıl Fenerbahçe'nin ulaşması gereken ve diğer Türk takımlarının ulatığı bazı şeyler var.Bu zihniyet Fenerbahçe'nin kendini üstün görmesini sağlıyor.Haliylede yönetimin,başkanın bu zihniyetinden taraftarda etkileniyor ve onlar kendini üstün görmeye başlıyorlar.

    Fenerbahçe'nin bu düşüncedeen çıkıp sadece kendi önüne bakması lazım.Ancak o zaman daha sevilen bir kulüp olur.

    İnanın bana Fenerbahçe'liler Fenerbahçe'li olmasa onlarda şu anda Fenerbahçe'yi sevmezdi.Öyle bir yapıdalar ki,kendileri uzay takımı zannediyorlar.Eğer Fenerbahçe şu ana kadar yaptıklarıyla uzay takımıysa.Galatasaray'ın adı konamazdı.Hiç bir şeye paha biçilmez bir kulüp olurdu...




  • Fb ULAŞAMADIĞI CİĞERE MUNDAR DER ANCA.
  • GS li arkadaşlar döktürmüşayrıca Ercan Güvene katılmamak elde değil
  • quote:

    Orjinalden alıntı: JeremY



    Benim anlayamadıgım bir nokta var..Denizli'nin bizimle berabere kalmasını , Anadolu kulüplerinin FB'ye olan düşmanlığı ile bagdastırmanın anlamı ne? Ne yani Kayseri GS'ı seviyor da ondan mı yenildi..

    ben sana bu konuda katılıyorum.her takımın rakip takımı yenmesi görevidir.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: keskinn

    Canları sağolsun

    Karanlıkların hakimiyet kurduğu bir düzenin, yenik askerleri mi ilan edilecek Fenerbahçeli futbolcular? Kendilerine karşı barikatlar, aydınlık düşüncelerine karşı tarikatlar oluşturulmuşken, kazanmak nasıl da kutsal olurdu. Olmadı. Canları sağolsun. Bu heyecanlı yarışa bizleri ortak edenleri, kaybettikleri için yok sayabilir miyiz? Galatasaray'ın şampiyonluğuna anlam kazandıran Fener'in büyüklüğü değil mi? Yanlarında durun, dik dursun başları! Kaybetmek kazanmak kadar değerlidir bazen. Bırakın futbolculara ithaf edilsin, taraftarın gözyaşları.


    ***

    Günah keçileri mi arayalım, bir yıllık sevaplarını bir kalemde silip? Ligin başından bu yana bütün güzellikleri sergileyenleri, şampiyon olamadılar diye kör ışıklar arenasında yem mi edelim? Galatasaraylı futbolcuları altın tozuna batıralım da, son dakikaya kadar mücadeleden kopmayan Fenerbahçeli futbolcuları çamur deryasına mı atalım? Sefalet kurnazı Adnan Polat'a "kol saati" verelim de, Adnan Polat'ın takımını üç kez eze eze yenen Fenerbahçeli futbolcuları yerelim mi? Hakem hatasıyla maç kazanmış olsalar da, bir kez bile isimleri rakip takım kalecileriyle anılmayan futbolcuların onurlu duruşunu inkar mı edelim?


    ***

    Bir kaybetme anı vardır, kale kocamandır da, ayaklarda mermer pabuçlar vardır sanki. Yürekler iflas eder, bütün yollar yokuş olur. Cennet halinden cinnete uzanmak gerçeği vardır, olmazsa olmaz. Büyük denizler aşılır, koca nehirler geçilir de, karıncaların su içtiği ırmakta boğulmak da vardır. Olur mu olur! Bütün geçmiş inkar edilir de, her şey son maçtaki kimliklerden mi sorulur? Haksızlık olmaz mı yani? Sahi ya, Fenerbahçe'den başka hangi takım taraftarı için, bilet alınırken ikametgah istendi bu ülkede? Fenerbahçe'den başka hangi takıma karşı, vahşi duygularla bezenmiş "konfeti organizasyonu" üretildi? Hangi takıma karşı sinsi yemeklerde ittifak orduları kuruldu? Şampiyonluğu kaybettikleri maçta bile, zerre kadar çirkefliğe bulaşmayan futbolcuların duruşu, şampiyonluk kadar değerlidir.


    ***

    Fenerbahçe kaybetti, üzülen sadece Fenerbahçe taraftarı... Sevinen herkes... Fenerbahçe kazansaydı sevinen sadece Fenerbahçe taraftarı olacaktı. Üzülen herkes... Bu gerçek bile çok şeyi açıklar. Ne diyelim, bazıları "ittifak sofralarında" birbirlerini doyursunlar. Onların gözlerini de Fenerbahçe düşmanlığı doyursun. Yarından sonraki yemeklere üçüncü şahıslar da buyursun.


    ***

    Rakibini üç kez yendiği halde, bir kez bile tebrik edilmeyen Fenerbahçe'ye, şampiyon Galatasaray'ı tebrik etmek düşer, Taraftara da bu yangını söndürmek düşer. Çünkü Fenerbahçeli futbolcuların, taraftarından başka kimsesi yok.


    ***

    O futbolcular, bir finalin en dokunaklı yerinde kalmış olabilirler. Bir yolculuğun son durağında devrilmiş de olabilirler. Ama karamsarlıktan doğmaz tribün şarkıları. Bugünleri taşımak taraftara zor gelmesin. Madem ki Fenerbahçe tribünlerinde "Güzel günler göreceğiz" deniyor, o halde güzel günleri gösterecek olanlara niye berbat bir bedel ödetilsin? Şimdi onurlu bir koşunun yaralı askerlerine el uzatmak zamanı. Kaybetmek kazanmaktan daha değerlidir bazen. Fenerbahçeli futbolcular sadece kendi taraftarlarına borçlu ve bu yıl kaybettiklerini gelecek yıl ödeştirirler. Taraftarlar yüreğinden öpsün onları.
    (hakki yalcin)




    Bunlar okunulası cümleler...
    quote:

    Sefalet kurnazı Adnan Polat'a "kol saati" verelim de, Adnan Polat'ın takımını üç kez eze eze yenen Fenerbahçeli futbolcuları yerelim mi?

    Hakem hatasıyla maç kazanmış olsalar da, bir kez bile isimleri rakip takım kalecileriyle anılmayan futbolcuların onurlu duruşunu inkar mı edelim?


    Sahi ya, Fenerbahçe'den başka hangi takım taraftarı için, bilet alınırken ikametgah istendi bu ülkede?

    Hangi takıma karşı sinsi yemeklerde ittifak orduları kuruldu? Şampiyonluğu kaybettikleri maçta bile, zerre kadar çirkefliğe bulaşmayan futbolcuların duruşu, şampiyonluk kadar değerlidir.




  • quote:

    Orjinalden alıntı: iRoNMaSTeR

    quote:

    FB'nin antipatik gelmesinin bence Aziz YILDIRIM'la ilgisi yok..Bu rakip takımların hasta bir hezeyanı sadece..FB , üstte oldugu sürece her zaman diğerlerine antipatik gelecektir.

    Bende bu cümleye takıldım
    bir soru sormak istiyorum
    neden FB nin başarıları çekilemez gelsin bizlere?? niye hasta ve hezeyan sahibi olalım?
    Fener şampiyon olamadı diye üzülmüyorum ki Gs oldu diye çokda umursamadağım gibi
    ama gs fb nin sahip olduğu başarıların 10 katına sahip olduğu zaman avrupada turdan tura koştuğu zaman niye bu hastlıklı hezeyan ortaya çıkmadı hiç bir kimsede klubde (fb hariç) şimdi iki daha önce de 14 defa aldığı bir şampiyonlugu aldı diye fb çıksın ortaya??
    bence artık şapkayı önünüze alıp düşünme zamanı geldi metin aşıktan beri şı takımın başına insani ilişkileri olan uzun soluklu bir başkan getirmediniz
    Rakiplerinizi hep hakir gördünüz
    şimdi rakipleriniz sizi faizci müflis esnaf olarak görüyor diye kızmaya hiç hakkınız yok



    bunun cevabı verilmez ama olsun
    başka topicte aynı şeyler söylenmeye devam eder




  • 
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.