Şimdi Ara

Evrim Yoktur ! (76. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
1.988
Cevap
2
Favori
79.142
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
Öne Çıkar
1 oy
Sayfa: önceki 7475767778
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • dünya yuvarlaktır değildir olayı ile canlı nerden geldi nereye gidiyor tartışması aynı şey değil.binersin gemiye dönersin aynı yere gelirsin anlarsınki dünya yuvarlak.ya da ekran gibi taştığında gene aynı yere çıkıyorsun.ikincisi saçma olduğuna göre? hayat nasıl oldu bi kanıtlayın bakalım da görelim ilginç olacak sanırım...
  • quote:

    Orijinalden alıntı: ilkerinanç

    dünya yuvarlaktır değildir olayı ile canlı nerden geldi nereye gidiyor tartışması aynı şey değil.binersin gemiye dönersin aynı yere gelirsin anlarsınki dünya yuvarlak.ya da ekran gibi taştığında gene aynı yere çıkıyorsun.ikincisi saçma olduğuna göre? hayat nasıl oldu bi kanıtlayın bakalım da görelim ilginç olacak sanırım...


    Biraz forumu araştırıp konuyla ilgili bilimsel kaynaklara bakarsanız ne kadar saçma olduğunu anlayacaksınız.
    Madem saçma ıspatlayın bunu bilimsel metodlarla bizde öyle değilmiş diyelim.
    _____________________________
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Ogün®

    Bu mu kanıt ? Sinir niye boynu dolanıyormuş.

    Aynı mantıkla senelerce bize de apandisit in evrimsel hata olduğunu ve vücutta hiç bir işe yaramadığını terennüm edip durmuşlardı.

    Aynı dangalaklığı yine bilimin kendisi çürütmüştür !

    Şimdi siz kakıp koskoca bir organizmanın bütününe bakmadan, bir tane sinirin niye aşağılara kadar indiğinden hareketle -ki bunu da bilmiyorsunuz ancak yine bilimsel ilerleme sayesinde bunun sebebi de bulunacak- bunun bir kusur olduğunu iddia edip, gereksiz buluyorsunuz ve bütünün kusursuzluğunu görmezden geliyorsunuz.

    Kaldı ki yine mantık hatanız var; Bir yandan evrimin doğaya uyum süreci olduğunu söylüyorsunuz -Bu durumda mükemmele gidiş olmalıdır.- bir yandan da canlıların kusurlu olduklarını söyleyip yine kendinizle çelişiyorsunuz.

    Kaldı ki; Tek hücrelilerden tutun da, omurgalılara kadar(Sizin tasnifiniz. Nasıl, evrimi kanıtlar mı?) tüm canlılar eksiksizdir.

    Benim kızdığım şey şudur; Yıllar önce apandisit için de, 20 lik dişler için de aynı şeyleri söyleyen utanmazlar, bugün yüzleri kızarmadan benzer argümanlar peşinde koşuyorlar. Her seferinde yeni "kanıtlar" la karşımıza çıkıp, bir kaç yıl sonra çürütülene kadar tezlerini inatla savunmaya devam ediyorlar.

    Demek sinir niye boynu dolanıyor, ne gerek var ? Çok komik. Anlamadığınız bir makineyi incelerken örneğin bir araba motorunu; "Ne gerek var bu kadar kabloya ? Ben olsam daha az kablo kullanırdım" gibi bir yorumu yapana ne derler sizce ?

    Ekleme : Maymunları unuttuk.

    Demek akrabamız ama 48 kromozom var ha ?

    O zaman bizim akrabamız patatestir iddia ediyorum. Çünkü patatesin de 46 kromozomu var.

    Sayılarla bir yere varamazsınız. Proteinlerin üç boyutlu düzlemde dizildiği, anahtar-kilit uyumu olmadan hiç bir işlevi olmadığını bile bilmek ne denli zor ve karmaşık bir yapıyla karşı karşıya olduğunuzu bilmeye yeter. Bunları bırakıp kromozom sayısıyla uğraşmak nedir ?

    Şekillerle değil de fotoğraflarla gösterilen bir sunumu izlesem bir şarlatanlık olmadığını söyleceğim de; Profesörün bilimi bırakıp inancı sorgulaması da çok şey anlatıyor.

    Bu arada hep bu iddialar neden "Nature" ve "National Geographic te veya "Science" de çıkıyor ? Dikkatimi çekti.



    Oguncüm, şimdi şöyle bir durum var.

    Sana daha öncede izlettiğim bir video vardı hatırlıyomusun? Baloney detection kit diye. Onda da özellikle evrim konusunda bilim insanlarının yaptığı

    işin bir detektifin yaptığı işe benzedğinden bahsediliyordu. Aynı "metafor" bak bu videoda da var:http://www.youtube.com/watch?v=aZdXJOSM9QU

    (Hazır kitabın tanıtımını izlemişken, kitabıda okuyuver. Ben henüz okumadım ama okuyanlar baya bir şeyin yerli yerine oturduğundan bahsediyorlar)


    Şimdi, nasıl ki ipucu toplayarak, bir işin nasıl olduğunu anlamaya çalışıyor ve katili bulmaya çalışıyorsak, evrimde de farklı birşey yapmıyoruz.

    Bakıyoruz, orda komik bir yol izleyen bir sinir var. "Bu neden böyle olmuş olabilir?" diyoruz. Sonra Hemen evrimsel açıklama eliyor. Suda yaşayan canlılarda, solungaçlara giden sinir, zamanla bu hale geldi. Mantık lı mı? Evet.

    Şimdi bu bir kanıt mı? (yada "kanıt" kelimesi ile sorununuz olduğu için şöyle diyelim) Bu teoriyi destekliyor mu? Evet.

    Başka bir izahat var mı bu duruma ?

    Yok. Ne var peki?

    Vay efendim apandist gibi olur, 20 lik yaş dişi gibi olur vs. Öncelikle, Apandist körelmiş organmıdır? Evet. Hala aktif görevlerinin olması, körelmiş görevlerinin olduğu gerçeğini değiştirmez. 20 lik yaş dişleri ile ne probleminiz var anlamadım. Bazılarında çıkar, bazılarında çıkmaz ve kesinlikle çıkan kişilerde tasarım hatasıdır. Ama sizin mantık, "ceninde solungaç yarığı oluşup sonra kaybolmasında" her hangi bi kanıt veya destekleyici bulgu göremediği için, size bunlardan bahsetmeye pek gerek yok.

    Gelelim Patates mevzusuna! Olayın ciddiyetini algılayamayan bir evrim karşıtı (açıkca yaratılışçı demekte bir sakınca yoktur umarım) her zaman bu patates mevzusunu açarak, kendi aklınca cevap verdiğini falan zanneder. Bana güvenin, siz ne ilksiniz, ne de son olucaksınız.



    Şimdi, patates, maymun , akrabalık vs demişken. Hadi bi tekrardan neler demişssiniz, nasıl eğlenmişsiniz kendi çapınızda hep beraber görelim:

    quote:



    Ekleme : Maymunları unuttuk.

    Demek akrabamız ama 48 kromozom var ha ?

    O zaman bizim akrabamız patatestir iddia ediyorum. Çünkü patatesin de 46 kromozomu var.


    Sayılarla bir yere varamazsınız. Proteinlerin üç boyutlu düzlemde dizildiği, anahtar-kilit uyumu olmadan hiç bir işlevi olmadığını bile bilmek ne denli zor ve karmaşık bir yapıyla karşı karşıya olduğunuzu bilmeye yeter. Bunları bırakıp kromozom sayısıyla uğraşmak nedir ?

    Şekillerle değil de fotoğraflarla gösterilen bir sunumu izlesem bir şarlatanlık olmadığını söyleceğim de; Profesörün bilimi bırakıp inancı sorgulaması da çok şey anlatıyor.


    Bu arada hep bu iddialar neden "Nature" ve "National Geographic te veya "Science" de çıkıyor ? Dikkatimi çekti.


    Şimdi Cehalet kaynaklı alay 1:

    Akrabalık ilişkileri kromozom sayısı ile alakalı değildir. Şu kromozom sayısı nedir, ne değildir bir öğrenseniz artıkta baymasanız.

    Akrabalık homolog organlara göre yapılan bir kıyaslamadır. Biliyorsanız, bilginizi hatırlayında tartışmanın seviyesini düşürmeyin. yok bilmiyorsanız da öğrenin.

    Cehalet kaynaklı alay 2:


    Siz videoyu nasıl, ne şekilde ve nerenizle izlediyseniz, oradaki "Flaş Haberi" kaçırmışsınız. Ben size bir özetleyivereyim, aynı özeti ilkerinança da yapmıştım zira o da sizin gibi flaş haberi görememişti... Bu konuda da sizi temin ederim "Ne ilksiniz, ne de son olucaksınız"

    Evrime göre diğer primatlarla akrabamıyız? Evet.

    Evrime göre ortak bir atadan geldik mi? Evet.

    O zaman kromozom sayılarımızın aynı olması gerekmez mi? Evet.

    Neden farklı? Bu farklılığın evrimi yanlışlama gücü var mı? Evet.

    Farklılığın sebepleri incelenmiş mi? Evet.

    Ne olabilir bu sebepler?

    1- Bir primat kromozomu yok olmuş olabilir.

    2- Kafa kafaya kromozom birleşmesi olabilir.

    Birinci arguman geçerli olabilir mi?

    Hayır. Tüm kromozomun yok olmasının sonuçları ölümcül olurdu.

    İkinci arguman geçerli olabilir mi?

    Evet.

    İkinci argüman test edilebilir mi?

    Evet.

    Test edilmiş mi?

    Evet.

    Sonuç?

    "Ek bilgi: Kromozomların uçlarında telomerler bulunur."

    İki kromozom birleşmiş. Bu yüzden normal bir kromozomda ki dizilim

    "Telomer-Kromozom-Telomer" iken,

    Birleşme olan kromozom

    "Telomer-Kromozom-Telomer-Telomer-Kromozom-Telomer" şeklindedir.


    Cehalet kaynaklı alay 3 ve haddini bilmezlik

    Ken miller şekillerle değilde fotoğraflarla sunum yapmadığı için ortada şarlatanlık varmış (E çüş artık)

    Proesörün bilimi bırakıp inancı sorgulaması çok şey anlatıyormuş muş muş:

    Pardon ne anlatıyormuş?

    Videonun 2 dakikalık bir kesitini izlediğinizin farkında mısınız? Orjinal video 2 saat uzunluğunda. Konferansın konusunu da bilmiyorsunuz. Çok şey anlamayı başarabiliyorsunuz. Sizler ki solungaç yarığından silkelenmemeyi başarabilmiş insanlarsınız, sizlerle ilteişim kurmak zor. Kendi kendinzie çıkarımlar yapmayı ve flaş noktaları görmezden gelmeyi çok iyi biliyorsunuz.

    Profesörün bilimi bırakması iddiası var. Adam orda işin bilimsel yönünü anlattı zaten (A pardon, sizin o flaş kısmı kaçırdığınızı unutmuşum) Ondan sonra işin F şıkkı kısmını anlatıyor. Siz sadece o F şıkkına takılmışsınız her zamanki gibi.

    Bu izlediğiniz, konferanstan bir kesit. Konferansın adı "Collapse of inteligent Design" , Konuşmacı (Şarlatan ) da Ken Miller.


    Şimdi siz gene bu yazıdan da farklı farklı noktalara takılcak, işi multiverse theory ye kadar götüreceksiniz. Gerek yok.

    Şu kafa kafaya birleşmiş kromozom KANIT ına (bu düpedüz kanıt artık) karşı hala nasıl evrim yok diyeceksiniz, bana onu anlatın yeter. Yada artık hiç konuşmayın bence. Daha fazla pot kırmayın
    _____________________________
    Iletisim kurmayi guclestiren herkesi blokluyorm




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Yeni Türkü


    Apandist körelmiş organmıdır?





    İnsan vücudunda ''Apandist'' isimli bir barsak kısmı yoktur.Daha temelden eksiksiniz doğrusunu yazamıyorsunuz,hararetle neyi tartışıyorsunuz.
    _____________________________
  • quote:

    Orijinalden alıntı: cardiacus


    quote:

    Orijinalden alıntı: Yeni Türkü


    Apandist körelmiş organmıdır?





    İnsan vücudunda ''Apandist'' isimli bir barsak kısmı yoktur.Daha temelden eksiksiniz doğrusunu yazamıyorsunuz,hararetle neyi tartışıyorsunuz.




    İnsan vücudunın "barsak" isimli bir bölümü yoktur. Daha temelden eksiksiniz, insanların yazdığın açıklamalardan küçük detaylara takılıp, bunları kullanarak üstünlük sağlamaya çalışıyorsunuz.

    Demek istediğim; bu tip yazım hataları çok kritik noktalarda olmadığı sürece önemli değildir, metnin bütününün anlamına bakmanız tartışmanın bir nebze olsun daha doğru yürümesini sağlayacaktır.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi SSH -- 11 Haziran 2010; 18:46:54 >
    _____________________________



    University of Illinois at Urbana-Champaign (Computer Science)




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Ogün®


    quote:

    Orijinalden alıntı: GökaLp.

    Ne demek Din bilimle çatışmaz?.. Dinin temeli "inanmaktır". . "İnanmak" ve "bilmek" çok farklı şeyler.
    "Bilmenin" olduğu yerde "inanmak" olmaz. Birisi eğer "inanıyorsa" "bilmiyor" demektir. Bilime doğru atılan her adım insanı inanmaktan uzaklaştırır.

    Bilmek <<<<<<<<<<<<<|>>>>>>>>>>>> İnanmak
    Tam zıt şeylerdir. Sağa doğru giderseniz, soldan uzaklaşırsınız. Sola doğru gidersenizde sağdan uzaklaşırsınız. Bu yüzden inanan insanlar bilgisiz oluyorlar. Bilmeye başlayan insanlarda yavaş yavaş inancını kaybediyorlar :)



    Bayağı uğraşmışsınız, bakalım teziniz nasıl sonuç veriyor...

    Evrimi biliyorsanız ; Evrime inanmıyorsunuz demektir.

    Evrime inanıyorsanız; Evrimi bilmiyorsunuz demektir !

    Bu mu ?



    Evrime inanılmaz, evrim bilinir
    Dünyanın yuvarlak olduğuna inanılmaz, dünyanın yuvarlak olduğu bilinir
    Güneşin dünyamızı aydınlattığına inanılmaz, güneşin dünyayı aydınlattığı bilinir

    Ama Tanrının varlığı bilinmez, tanrının varlığına inanılır.

    Aradaki farkı anladın mı ?
    _____________________________
    "-Adalet diye birşey yok.. Bu dünyada yok"
    ( Spartacus )




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Ogün®


    quote:

    Orijinalden alıntı: GökaLp.


    Canlı türünün büyük bir kısmını yok olduğu gerçeğini nasıl açıklıyorsunuz peki Evrim yoktur diyenler olarak ?

    Cevap veriyorum; Tanrı onları yok olsunlar diye yarattı . .


    Canlıların yok oluşunu açıklamak çok zor değil. Mesele nasıl var olduklarını açıklamak. Şahsen ben açıklayamam, sizin de açıklayamayacağınıza eminim. Mesele benim bilmediğimin farkında olmam, sizin ise olmamanız meselesidir.

    Soru : Bir pantolonu senelerce bekletsek, milyonlara yıl sonra canlanacağına hangini inanır ? Tek hücreli canlıların, canlılardan türediğine inanıyorsunuz ama.

    Peki daha basit bir soru, daha önce sordum diğer sorularım gibi o da yanıtsız kaldı -Kaldı ki teorinin sahiplerinin kanıtlaması gerekir, ben niye olmadığın kanıtlamak zorunda olayım ? Böyle saçmalık bilimde olamaz !-

    Henüz ölmüş bir insanı; Tüm gerekli sistemlere sahip insanı canlandırabilir misiniz ?
    Peki tek birey, sistem aksayınca ölüyor da milyonlarca yıl canlılık bir bireyden diğerine nasıl aktarılmaya devam ediyor ?

    Niye canlanmıyor ölüler ? Ama tek hücreliler tüm doğa koşulları ile doğal seleksiyon yardımıyla boğuşmayı başarıp bir de kompleks canlılar haline gelmişler! Ayrıca tür sayılarını da habire arttırmışlar.

    Peki DNA meselesi ?



    1-Bu kadar emin olmasan iyi olur. Çünkü canlıların nasıl oluştuğunu açıklayabiliyoruz. (Abiyogenez) Bilmediğin konular hakkında yorum yapıp boşuna görüntü kirliliği yapma.

    2-Bir pantol senelerce yılda canlanmaz çünkü canlanması için gerekli olan malzeme pantolonda yoktur.

    3- Bir bireyden diğerine aktarılmaya Genler yoluyla devam ediyor.

    4- Ölüler canlanmıyor çünkü hücreler fotokopi makinesi gibidir. İlk çıkan resimle, sonradan çıkan resimler arasında fark vardır. Her resimden sonra resimdeki renkler silinir. Yaşlanmakta böyledir işte. En sonunda tamamen silinen bir resim, tekrardan fotokopi çekersen eski haline döner mi ?
    _____________________________
    "-Adalet diye birşey yok.. Bu dünyada yok"
    ( Spartacus )




  • Abiyonegenez ile alakalı olan Miller Deneyindeki yanlışlığı okumak için önceki sayfalardaki yazılarımızı inceleyebilirsiniz. Cansızlıktan canlılık türememiştir.

    Daha net görüntüye bir sunum hazırlanmıştır. Hücredeki mükemmelliği merak eden arkadaşlar için...

    http://www.vimeo.com/12483962



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Carmanja -- 11 Haziran 2010; 20:47:17 >
    _____________________________
    Mustafa Kemal Atatürk : Kuran Kitab-ı Ekmel'dir. (En Mükemmel Kitap) Prof. Enver Ziya Karal, Atatürk'ten Düşünceler, İş Bankası Yayınları,1969 (A. Gürtaş, s. 39)
  • İnsanların bilime bu kadar düşman olup dinin söylediklerini körü körüne kabul etmeleri çok acı doğrusu...
    _____________________________
    Ubi dubium ibi libertas
  • EVRİM YOKTUR...Tek bir atadan türeme diye birşey yoktur. Darwin'in hayat ağacı(evrim ağacı) bir fantezidir.

    Yukarıdaki Videoyu izlediyseniz artık Hücre DNA RNA hakkında özet bir bilgiye sahip oldunuz demektir. Şimdi aşağıdaki yazıyı daha anlaşılır olacaktır.

    1990'lı yıllarda, canlıların genetik şifreleri hakkında yapılan araştırmalar, evrim teorisinin bu konudaki çıkmazını daha da büyütmüştür. Bu araştırmalarda, daha önceden sadece protein dizilimleri üzerinde yapılan karşılaştırmalar yerine, "ribozomal RNA" (rRNA) dizilimleri karşılaştırılmış ve buna dayalı bir "evrim ağacı" kurulmak istenmiştir. Ama evrimciler sonuçlar karşısında hayal kırıklığına uğramışlardır.

    Fransız biyologlar Hervé Philippe ve Patrick Forterre'nin 1999 tarihli bir makalelerinde yazdıklarına göre, "sekanslar (DNA dizilimleri) elde edildikçe, pek çok protein filogenisinin birbiri ile ve aynı zamanda rRNA ağacı ile çeliştiği ortaya çıkmıştır." Hervé Philippe and Patrick Forterre, "The Rooting of the Universal Tree of Life is Not Reliable", Journal of Molecular Evolution, vol 49, 1999, p. 510

    RNA karşılaştırmalarının yanında, canlıların genlerindeki DNA şifreleri de karşılaştırılmış, ama yine evrim teorisinin öngördüğü "hayat ağacı" ile çok zıt sonuçlar ortaya çıkmıştır, Moleküler biyologlar James Lake, Ravi Jain ve Maria Rivera, 1999 yılındaki bir makalelerinde bunu şöyle açıklamaktadırlar:

    Bilim adamları farklı organizmaların çeşitli genlerini analiz etmeye başladılar ve bunların birbirleri ile olan ilişkilerinin, rRNA analizine göre çıkarılmış olan evrimsel hayat ağacıyla çeliştiğini fark ettiler. James Lake, Ravi Jain ve Maria Rivera, "Mix and Match in the Tree of Life", Science, vol. 283, 1999, p. 2027

    Sonuçta, ne proteinler, ne rRNA ne de genler üzerinde yapılan karşılaştırmalar, evrim teorisinin varsayımlarını doğrulamamaktadır. University of Illinois'ten ünlü biyolog Carl Woese "filogeni" (evrimsel akrabalık) kavramının moleküler bulgular karşısında anlamını yitirdiğini şöyle kabul eder:

    Şimdiye kadar üretilen pek çok bireysel protein filogenilerinden hiç bir kapsamlı organizmal filogeni çıkmamıştır. Filogenetik uygunsuzluklar, evrensel ağacın (evrimsel soyağacının) her yerinde görülebilir; köklerinden ana dallarına ve ana gruplamaları oluşturan grupların kendi aralarında. Carl Woese, "The Universel Ancestor", Proceedings of the National Academy of Sciences, USA, 95, (1998) p. 6854

    Moleküler karşılaştırmaların evrim teorisi lehinde değil, aleyhinde sonuçlar verdiği, 1999 yılında Science dergisinde yayınlanan "Is It Time to Uproot the Tree of Life?" başlıklı bir makalede de kabul edilmiştir. Elizabeth Pennisi imzalı makalede, Darwinist biyologların "evrim ağacını" aydınlatmak için yürüttükleri genetik analiz ve karşılaştırmaların tam aksi yönde sonuç verdiği belirtilmiş, "yeni verilerin evrimsel tabloyu kararttığı" ifade edilmiştir:

    Bir yıl önce, bir düzineden fazla mikro organizmanın yeni dizinlenmiş genomlarını inceleyen biyologlar, bu bilgilerin yaşamın erken zamanlarının tarihi hakkındaki kabul edilmiş çizgileri destekleyeceğini ummuşlardı. Ama gördükleri şey onları şaşkına düşürdü. O an mevcut olan genomların karşılaştırılması, yaşamın büyük gruplarının nasıl ortaya çıktığına dair tabloyu aydınlatmadığı gibi onu daha da karışık hale getirdi. Ve şimdi, elde bulunan 8 yeni mikrobial dizilimle birlikte, durum daha da kafa karıştırıcı bir hal aldı...

    Çoğu evrimci biyolog, yaşamın başlangıcını üç temel alemde bulabileceklerini düşünüyorlardı... Tam DNA dizilimleri, başka türlü genlerin karşılaştırılmasının yolunu açtığında, araştırmacılar basitçe bu ağaca daha fazla detay ekleyeceklerini umuyorlardı. Ama "hiç bir şey gerçekten bu kadar daha uzak olamazdı" diyor Claire Fraser, Rockville Maryland'deki The Institute for Genomic Research'ün başkanı. Aksine, (genetik) karşılaştırmalar, hem rRNA ağacıyla hem de birbirleriyle çelişki içinde bulunan pek çok farklı hayat ağacı versiyonu ortaya çıkardı. Elizabeth Pennisi, "MICROBES, IMMUNITY, AND DISEASE: Is It Time to Uproot the Tree of Life?" Science, Volume 284, Number 5418, Issue of 21 May 1999, pp. 1305-1307

    Kısacası, moleküler biyoloji geliştikçe, homoloji kavramı da daha fazla çürümektedir. Proteinler, rRNA veya genler üzerindeki karşılaştırmalar, evrim teorisine göre birbirinin yakın akrabası sayılan canlıları birbirinden çok uzak çıkarmaktadır. 1996 yılında 88 proteinin dizilimi üzerinde yapılan karşılaştırmalar; tavşanları kemirgenler yerine primatlara yakın çıkarmıştır. 1998 yılında 19 farklı hayvan türünün 13 geni üzerinde yapılan analizler, deniz kestanelerini (hiç bir evrimsel yakınlıkları iddia edilemeyen) kordalılar filumuna yakın göstermiştir. 1998 yılında 12 farklı protein temel alınarak yapılan karşılaştırmalar inekleri balinalara atlardan daha yakın çıkarmıştır. Jonathan Wells, Icons of Evolution, Regnery Publishing, 2000, p. 51

    Canlılık moleküler düzeyde incelendikçe, evrim teorisinin homoloji varsayımları birer birer çökmektedir. Amerikalı moleküler biyolog Jonathan Wells, 2000 yılındaki durumu şöyle özetler: "Farklı moleküller üzerine kurulu olan ağaçlardaki uyumsuzluklar ve moleküler analizler sonucunda ortaya çıkan garip sonuçlar, şimdi moleküler filogeniyi bir krize sürüklemiş durumdadır." Jonathan Wells, Icons of Evolution, Regnery Publishing, 2000, p. 51

    "Moleküler filogeni"nin krize girmesi ise, evrim teorisinin krize girmesi demektir. (Filogeni, canlılar arasındaki "akrabalık ilişkileri" anlamına gelir ve evrim teorisinin en temel varsayımıdır.) Bilim, bir kez daha, canlıların birbirlerinden türeyerek oluştukları tezini çürütmekte, her canlı grubunun ayrı ayrı yaratıldığını göstermektedir.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Carmanja -- 11 Haziran 2010; 20:38:48 >
    _____________________________
    Mustafa Kemal Atatürk : Kuran Kitab-ı Ekmel'dir. (En Mükemmel Kitap) Prof. Enver Ziya Karal, Atatürk'ten Düşünceler, İş Bankası Yayınları,1969 (A. Gürtaş, s. 39)




  • Sayın Carmanja,
    Yazınızdan bir bölümü alıp google'da arattım, Beklendiği üzere harun yahya şarlatanının sitesinden olduğu gibi alıntı çıktı.

    google araması

    Jonathan Wells, isimli şahıs ise akıllı tasarım savunucularından bir vatandaş, "Unification Church" isimli bir hristiyan tarikatının üyesi.

    wiki'den hakkında daha detaylı bilgi alabilirsiniz..

    http://en.wikipedia.org/wiki/Jonathan_Wells_%28intelligent_design_advocate%29

    Sonuç olarak bu adamın yazdığı yazıların bilimsel geçerliliği de tartışılır..


    Saygılar,

    Edit: İmla saat 21:08



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ncrdbl -- 11 Haziran 2010; 21:08:04 >
    _____________________________
    Ubi dubium ibi libertas




  • Size yakıştığı şekilde Bilimsel! bir cevap olmuş. Genetiğin Babası Gregor Mendel bir papaz idi ve daha nice papaz bilim adamı vardır. Bilimsel bir iddia yine bilim ile çürütülür. Kahve muhabbeti ile değil.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Carmanja -- 11 Haziran 2010; 21:27:21 >
    _____________________________
    Mustafa Kemal Atatürk : Kuran Kitab-ı Ekmel'dir. (En Mükemmel Kitap) Prof. Enver Ziya Karal, Atatürk'ten Düşünceler, İş Bankası Yayınları,1969 (A. Gürtaş, s. 39)
  • "Harun Yahya" sitesinden copy-paste yapmak'tan çok daha bilimsel oldu en azından....

    quote:

    Orijinalden alıntı: Carmanja

    Size yakıştığı şekilde Bilimsel! bir cevap olmuş.
    _____________________________
    Ubi dubium ibi libertas
  • quote:

    Orijinalden alıntı: ncrdbl
    "Harun Yahya" sitesinden copy-paste yapmak'tan çok daha bilimsel oldu en azından....
    quote:

    Orijinalden alıntı: Carmanja
    Size yakıştığı şekilde Bilimsel! bir cevap olmuş.




    O yazarlar yukarda yazdığınızdan çok daha komikler sayın ncrdbl, " bir bakıp kanseri iyileştiren " bile var bu dahilerin arasında!
    Altta sayın Carmanja'nın alıntı yaptığı bazı yazarlar hakkında biraz bilgi var.
    http://forum.donanimhaber.com/m_38798486/mpage_2/tm.htm
    _____________________________
    GENS UNA SUMUS




  • quote:

    Orijinalden alıntı: SSH

    quote:

    Orijinalden alıntı: cardiacus


    quote:

    Orijinalden alıntı: Yeni Türkü


    Apandist körelmiş organmıdır?





    İnsan vücudunda ''Apandist'' isimli bir barsak kısmı yoktur.Daha temelden eksiksiniz doğrusunu yazamıyorsunuz,hararetle neyi tartışıyorsunuz.




    İnsan vücudunın "barsak" isimli bir bölümü yoktur. Daha temelden eksiksiniz, insanların yazdığın açıklamalardan küçük detaylara takılıp, bunları kullanarak üstünlük sağlamaya çalışıyorsunuz.

    Demek istediğim; bu tip yazım hataları çok kritik noktalarda olmadığı sürece önemli değildir, metnin bütününün anlamına bakmanız tartışmanın bir nebze olsun daha doğru yürümesini sağlayacaktır.








    Tıpta ''barsak''kullanımı da sıktır,bilmiyorsanız araştırın.Yani benim yanlışımı bulamadınız.Birilerini savunacaksanız doğru şeylerle savunun.


    Orada basit bir kelime hatası yok ki,apandisit neye denir onu bilmiyor o mesajda.
    _____________________________




  • Evrim Yoktur. Evrim Ağacı bir Fantezidir.

    Nature dergisinin editörü Henry Gee tarafından da yakın zaman önce kabul edilmiştir. Gee, 1999 yılında yayınlanan In Search of Deep Time adlı kitabında "insanın evrimi ile ilgili 5 ila 10 milyon yıl öncesine ait tüm fosil kanıtlarının küçük bir kutuya sığabilecek kadar az olduğunu" söyler. Gee'nin bundan vardığı sonuç ilginçtir:

    Ata-torun ilişkilerine dayalı insan evrimi şeması, tamamen gerçeklerin sonrasında yaratılmış bir insan icadıdır ve insanların önyargılarına göre şekillenmiştir... Bir grup fosili almak ve bunların bir akrabalık zincirini yansıttıklarını söylemek, test edilebilir bir bilimsel hipotez değil, ama çocuk masallarıyla aynı değeri taşıyan bir iddiadır-eğlendirici ve hatta belki yönlendiricidir, ama bilimsel değildir. Henry Gee, In Search of Deep Time, New York, The Free Press, 1999, s. 116-117

    Bu adamın da kaynanası hakkında bir bilgi bulursunuz şimdi!



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Carmanja -- 12 Haziran 2010; 1:36:15 >
    _____________________________
    Mustafa Kemal Atatürk : Kuran Kitab-ı Ekmel'dir. (En Mükemmel Kitap) Prof. Enver Ziya Karal, Atatürk'ten Düşünceler, İş Bankası Yayınları,1969 (A. Gürtaş, s. 39)




  • quote:

    Orijinalden alıntı: cardiacus
    quote:

    Orijinalden alıntı: SSH
    quote:

    Orijinalden alıntı: cardiacus
    quote:

    Orijinalden alıntı: Yeni Türkü
    Apandist körelmiş organmıdır?

    İnsan vücudunda ''Apandist'' isimli bir barsak kısmı yoktur.Daha temelden eksiksiniz doğrusunu yazamıyorsunuz, hararetle neyi tartışıyorsunuz.

    İnsan vücudunın "barsak" isimli bir bölümü yoktur. Daha temelden eksiksiniz, insanların yazdığın açıklamalardan küçük detaylara takılıp, bunları kullanarak üstünlük sağlamaya çalışıyorsunuz.
    Demek istediğim; bu tip yazım hataları çok kritik noktalarda olmadığı sürece önemli değildir, metnin bütününün anlamına bakmanız tartışmanın bir nebze olsun daha doğru yürümesini sağlayacaktır.


    Tıpta ''barsak''kullanımı da sıktır,bilmiyorsanız araştırın.Yani benim yanlışımı bulamadınız.Birilerini savunacaksanız doğru şeylerle savunun.
    Orada basit bir kelime hatası yok ki,apandisit neye denir onu bilmiyor o mesajda.


    Şu tek sayfada Tıbbi yanlış olarak yalnızca Apandis 'in yanlış yazıldığını görebiliyorsanız ve iddia ettiğiniz gibi Tıp Fakültesinden alınmış birde diplomanız varsa o Fakülteyi ve Üniversiteyi bilmek isterim!
    Apandist, Apandisit, apandis, kör bağırsak sıklıkla organ kısmını tanımlamak için kullanılırlar halk arasında. Doktor ise apandisit'ten apandis'in iltihaplanmasını anlar!
    Doğruyu biliyorsanız yazarsınız olur biter! Abartmalı sonuçlar çıkartmaya gerek yok çünkü size de birisi kalkar Fakülte bitirmeyle diploma sahibi olunur ama doktor olunmaz der çıkar sayfada görmezlikten geldiğiniz eğitiminize zıt saçmalıklardan dolayı!
    _____________________________
    GENS UNA SUMUS




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Carmanja

    .... Bu adamın da kaynanası hakkında bir bilgi bulursunuz şimdi!




    Aynen öyle, bende çok önceden başka bir konu hakkında yazdığım bir yazıyı biraz kısaltıp size getirdim! HY yazıları geldiğinden devamlı sıranın aşağıdaki vatandaşta olması gerektiğini düşündüm! Richard Milton'da yani, önceden geçmişse affola! Sizinle espri anlayışlarımız uyuşabilir sayın Carmanja! Noktalamalar bu konuyla ilgisiz olduklarından kısalttım!


    “ Asıl Yurtdışı bağlantılar ilgimi çekiyor, bazı arkadaşlar işlerine geldiği için istediklerini kaynak gösteriyorlar. Araştırmaya gerek dahi duymuyorlar bu kaynakları çünkü güvendikleri ilim sahibi Prof. alıntı yapıyor ve o inançlıdır hata, hile yapmaz diyorlar! Peki acaba kaynak gösterip alıntı yaptıkları kişiler mesela "Dün gece beni uzaylılar kaçırdı, hamile bıraktılar" diyorsa bu kaynakları sorgularlar mı arkadaşlar? Bu sorunun cevabını merak ediyorum.”

    Aynen tahmin ettiğim gibi yukardaki soruma cevap gelmedi, epeyde bekledim! Bunun kısmen bazı arkadaşların tartışma tarzımdan hoşlanmamalarından kaynaklandığını biliyorum! Beni terbiyesiz ve seviyesiz buluyorlar! Aynı şekilde bende onları bilgisiz, bilimsel düşünme alışkanlığından ve öğrenme yeteneğinden yoksun ve cahil buluyorum! Benim asıl sevilmeme nedenim karşımda cahil bulduğumda cahil dememdir sanırım. Ama örneğin Dawkins’te aşağıdaki adam için, Richard Milton için “ domuz-cehaleti “ demiş!

    Kaynaklar -
    -Milton, R. 1997 – Shattering the Mythes of Darwinism. Park Street Press, Vermont.

    Yukardaki kişi yani Richard Milton’un kitabından Evrim’e düşman her sitede alıntılar yapılmakta ve bu kişi ve bu kitap sanki Evrim düşmanlarının Kuran’ı, kutsal kitabı gibi kullanılmaktadır. ....................denilen varmı-yokmu belli olmayan kişi tarafındanda bu kişi ve kitabından alıntı yapılmıştır.

    Kutsal kitapları yazanları merak eden araştırır öğrenir ama biz şu Richard Milton kimdir, necidir, Evrim dışı konularda ne der, eğitimi, Evrimi eleştirecek hele değiştirecek bilimsel altyapısı var mıdır bir bakalım, çünkü kitabında bunları iddia ediyor!

    Bu kişi Gazetecidir! Adi ve sıradan bir gazeteci, akademik hiçbir ünvanı dahi yoktur! ( gazeteci arkadaşlar alınmasınlar! ) Evrim ile ilişkili olabilecek paleontoloji, biyoloji, genetik ve daha birçok bilim dalı ile hiçbir eğitim olarak ilgiside yoktur! Yazdığı 3-5 kitapla hayatını kazanmaktadır ama tabii bu kitaplarında bilimsel hiçbir tarafları yoktur! Bu kişinin kitaplarının Evrim düşmanlığında kullanılması cehalettir! Ve bizim ve başka yaratılışçılar koroları bunu hep yapmaktadır alışkanlıktan dolayı.
    Zaten Dawkins’te “domuz cehaleti hemen her sayfasında var kitabının" şeklinde eleştirmiştir Milton’u.

    Yaratılışa inanan arkadaşların..................... acaba bu kişinin alttaki görüşlerine de katılıp katılmadıklarını merak ediyorum.

    1) Soğuk füzyon gerçektir, standart güneş modeli hatalıdır, güneşte aslında soğuk füzyonla çalışıyor olabilir!

    2) Bioenerji, ( olduğu iddia edilen ruh ile hastalıkları tedavi etme! İlaç filan hakgetire, yok yani! ), homeopati ( hastalıkları seyreltilmiş sıvılarla tedavi etme) , Iridologi ( iridodiagnoz olarakta bilinir, göz irisinden hastalıklara tanı koyma ) gibi şeyler hasta tedavisinde kullanılabilirler, alternatif tedavilerdir, sağlıklıdırlar, geçerlidirler.
    ( Sıkıysa kanser olunca bu salaklıkları yapsın arkadaşta görelim! )

    3) Psiko kinetik (telekinetik-maddeleri uzaktan akıl gücüyle hareket ettirme yeteneği) ve uzaktan görme ( fiziksel alan dışındaki bir olayı mesela ankarada iken istanbuldaki bir olayı görebilme ) gerçektirler.

    4) Eter ( 19. Yy da ışığın yayılmasını açıklamakta kullanılan bir terim), evreni kapladığı iddia edilen ışıldayan madde gerçektir ama Einstein’in Genel Görelilik kuramı ile çeliştiğinden varlığı açıklanmıyor!

    ( Bir küfür edecektim ama forum kurallarına aykırı! Teknik hep aynı büyük bir bilimsel kurama ( Einstein'in Genel Görelilik veya Evrim de olur tabii) saldır, kanıtlarının doğru olup olmadığı önemli değil, ama saçma sapan kitabın best seller olsun! ) Evrim düşmanlarının paralarının Evrim Taraftarlarından fazla olduğunu düşünüyorum böyle kitapları aldıklarına göre!

    Web sitesinde beynimizin % 10'unu kullanırız gibi bilinen bilimsel olmayan saçmalıkların hepsi var. " Beyinsiz insanlar aramızda dolaşıyorlar", " güneşteki lekelerle milli piyangodan hangi rakamların çıkacağını nasıl bilirsiniz?" vs.

    Arkadaşlar insaf Evrim taraftarlarıda insandırlar onlarında bir sinir sistemleri filan vardır Evrime uygun olarak!
    Böyle saçma sapan şeyler, tipler, kitaplarla normal insanları lütfen taciz etmeyin! Bana böyle bir tipten yapılan alıntılar gelirse ağzımdan çıkanı söylemekten beni ne alıkoyabilir ki?

    kısaca özetlersem;

    ............................................
    Alıntılar özellikle ingilizce Wiki'den ve kendi web sitesindendir ( artık kapatılmış sanıyorum kitap satışlarını azalttığındandır!) ...
    _____________________________
    GENS UNA SUMUS




  • quote:

    Orijinalden alıntı: neommy

    quote:

    Orijinalden alıntı: cardiacus
    quote:

    Orijinalden alıntı: SSH
    quote:

    Orijinalden alıntı: cardiacus
    quote:

    Orijinalden alıntı: Yeni Türkü
    Apandist körelmiş organmıdır?

    İnsan vücudunda ''Apandist'' isimli bir barsak kısmı yoktur.Daha temelden eksiksiniz doğrusunu yazamıyorsunuz, hararetle neyi tartışıyorsunuz.

    İnsan vücudunın "barsak" isimli bir bölümü yoktur. Daha temelden eksiksiniz, insanların yazdığın açıklamalardan küçük detaylara takılıp, bunları kullanarak üstünlük sağlamaya çalışıyorsunuz.
    Demek istediğim; bu tip yazım hataları çok kritik noktalarda olmadığı sürece önemli değildir, metnin bütününün anlamına bakmanız tartışmanın bir nebze olsun daha doğru yürümesini sağlayacaktır.


    Tıpta ''barsak''kullanımı da sıktır,bilmiyorsanız araştırın.Yani benim yanlışımı bulamadınız.Birilerini savunacaksanız doğru şeylerle savunun.
    Orada basit bir kelime hatası yok ki,apandisit neye denir onu bilmiyor o mesajda.


    Şu tek sayfada Tıbbi yanlış olarak yalnızca Apandis 'in yanlış yazıldığını görebiliyorsanız ve iddia ettiğiniz gibi Tıp Fakültesinden alınmış birde diplomanız varsa o Fakülteyi ve Üniversiteyi bilmek isterim!
    Apandist, Apandisit, apandis, kör bağırsak sıklıkla organ kısmını tanımlamak için kullanılırlar halk arasında. Doktor ise apandisit'ten apandis'in iltihaplanmasını anlar!
    Doğruyu biliyorsanız yazarsınız olur biter! Abartmalı sonuçlar çıkartmaya gerek yok çünkü size de birisi kalkar Fakülte bitirmeyle diploma sahibi olunur ama doktor olunmaz der çıkar sayfada görmezlikten geldiğiniz eğitiminize zıt saçmalıklardan dolayı!




    Bakın ben de ''barsak'' yazdığım için suçlanıyorum,çoğu Türkçe yayında ve çoğu hocamın böyle kullanması nedeniyle böyle alıştım,tdk'nda doğrusunu ''bağırsak'' olarak bildiğim halde.Sonuçta burada ikisinin de anlamı aynı ben sadece tdk'na göre yanlış yazmış olurum ki Türkçe'yi mükemmel yazdığımı da iddia etmiyorum,tıp çevresinde ''barsak''kullanımı çok yaygındır,fakat apandisit'in apendiks yerine kullanımı yaygın bir durum değil.


    Apendiks-apandisit,ikisinin anlamları çok farklı,aynı şeyi anlatmak için kullanılmıyor.Her konuda çok bildiğini iddia eden birisinin bu hatayı yapmasını komik buldum,olay bu.Halk genelde sağ tarafında ağrı olduğu zaman ''Acaba apandisit mi?''der,oradaki oluşum için kullanmaz.

    Diğer yazdıklarınıza cevap bile vermiyorum.
    _____________________________




  • quote:

    Orijinalden alıntı: neommy

    quote:

    Orijinalden alıntı: Carmanja

    .... Bu adamın da kaynanası hakkında bir bilgi bulursunuz şimdi!




    Aynen öyle, bende çok önceden başka bir konu hakkında yazdığım bir yazıyı biraz kısaltıp size getirdim! HY yazıları geldiğinden devamlı sıranın aşağıdaki vatandaşta olması gerektiğini düşündüm! Richard Milton'da yani, önceden geçmişse affola! Sizinle espri anlayışlarımız uyuşabilir sayın Carmanja! Noktalamalar bu konuyla ilgisiz olduklarından kısalttım!


    “ Asıl Yurtdışı bağlantılar ilgimi çekiyor, bazı arkadaşlar işlerine geldiği için istediklerini kaynak gösteriyorlar. Araştırmaya gerek dahi duymuyorlar bu kaynakları çünkü güvendikleri ilim sahibi Prof. alıntı yapıyor ve o inançlıdır hata, hile yapmaz diyorlar! Peki acaba kaynak gösterip alıntı yaptıkları kişiler mesela "Dün gece beni uzaylılar kaçırdı, hamile bıraktılar" diyorsa bu kaynakları sorgularlar mı arkadaşlar? Bu sorunun cevabını merak ediyorum.”

    Aynen tahmin ettiğim gibi yukardaki soruma cevap gelmedi, epeyde bekledim! Bunun kısmen bazı arkadaşların tartışma tarzımdan hoşlanmamalarından kaynaklandığını biliyorum! Beni terbiyesiz ve seviyesiz buluyorlar! Aynı şekilde bende onları bilgisiz, bilimsel düşünme alışkanlığından ve öğrenme yeteneğinden yoksun ve cahil buluyorum! Benim asıl sevilmeme nedenim karşımda cahil bulduğumda cahil dememdir sanırım. Ama örneğin Dawkins’te aşağıdaki adam için, Richard Milton için “ domuz-cehaleti “ demiş!

    Kaynaklar -
    -Milton, R. 1997 – Shattering the Mythes of Darwinism. Park Street Press, Vermont.

    Yukardaki kişi yani Richard Milton’un kitabından Evrim’e düşman her sitede alıntılar yapılmakta ve bu kişi ve bu kitap sanki Evrim düşmanlarının Kuran’ı, kutsal kitabı gibi kullanılmaktadır. ....................denilen varmı-yokmu belli olmayan kişi tarafındanda bu kişi ve kitabından alıntı yapılmıştır.

    Kutsal kitapları yazanları merak eden araştırır öğrenir ama biz şu Richard Milton kimdir, necidir, Evrim dışı konularda ne der, eğitimi, Evrimi eleştirecek hele değiştirecek bilimsel altyapısı var mıdır bir bakalım, çünkü kitabında bunları iddia ediyor!

    Bu kişi Gazetecidir! Adi ve sıradan bir gazeteci, akademik hiçbir ünvanı dahi yoktur! ( gazeteci arkadaşlar alınmasınlar! ) Evrim ile ilişkili olabilecek paleontoloji, biyoloji, genetik ve daha birçok bilim dalı ile hiçbir eğitim olarak ilgiside yoktur! Yazdığı 3-5 kitapla hayatını kazanmaktadır ama tabii bu kitaplarında bilimsel hiçbir tarafları yoktur! Bu kişinin kitaplarının Evrim düşmanlığında kullanılması cehalettir! Ve bizim ve başka yaratılışçılar koroları bunu hep yapmaktadır alışkanlıktan dolayı.
    Zaten Dawkins’te “domuz cehaleti hemen her sayfasında var kitabının" şeklinde eleştirmiştir Milton’u.

    Yaratılışa inanan arkadaşların..................... acaba bu kişinin alttaki görüşlerine de katılıp katılmadıklarını merak ediyorum.

    1) Soğuk füzyon gerçektir, standart güneş modeli hatalıdır, güneşte aslında soğuk füzyonla çalışıyor olabilir!

    2) Bioenerji, ( olduğu iddia edilen ruh ile hastalıkları tedavi etme! İlaç filan hakgetire, yok yani! ), homeopati ( hastalıkları seyreltilmiş sıvılarla tedavi etme) , Iridologi ( iridodiagnoz olarakta bilinir, göz irisinden hastalıklara tanı koyma ) gibi şeyler hasta tedavisinde kullanılabilirler, alternatif tedavilerdir, sağlıklıdırlar, geçerlidirler.
    ( Sıkıysa kanser olunca bu salaklıkları yapsın arkadaşta görelim! )

    3) Psiko kinetik (telekinetik-maddeleri uzaktan akıl gücüyle hareket ettirme yeteneği) ve uzaktan görme ( fiziksel alan dışındaki bir olayı mesela ankarada iken istanbuldaki bir olayı görebilme ) gerçektirler.

    4) Eter ( 19. Yy da ışığın yayılmasını açıklamakta kullanılan bir terim), evreni kapladığı iddia edilen ışıldayan madde gerçektir ama Einstein’in Genel Görelilik kuramı ile çeliştiğinden varlığı açıklanmıyor!

    ( Bir küfür edecektim ama forum kurallarına aykırı! Teknik hep aynı büyük bir bilimsel kurama ( Einstein'in Genel Görelilik veya Evrim de olur tabii) saldır, kanıtlarının doğru olup olmadığı önemli değil, ama saçma sapan kitabın best seller olsun! ) Evrim düşmanlarının paralarının Evrim Taraftarlarından fazla olduğunu düşünüyorum böyle kitapları aldıklarına göre!

    Web sitesinde beynimizin % 10'unu kullanırız gibi bilinen bilimsel olmayan saçmalıkların hepsi var. " Beyinsiz insanlar aramızda dolaşıyorlar", " güneşteki lekelerle milli piyangodan hangi rakamların çıkacağını nasıl bilirsiniz?" vs.

    Arkadaşlar insaf Evrim taraftarlarıda insandırlar onlarında bir sinir sistemleri filan vardır Evrime uygun olarak!
    Böyle saçma sapan şeyler, tipler, kitaplarla normal insanları lütfen taciz etmeyin! Bana böyle bir tipten yapılan alıntılar gelirse ağzımdan çıkanı söylemekten beni ne alıkoyabilir ki?

    kısaca özetlersem;

    ............................................
    Alıntılar özellikle ingilizce Wiki'den ve kendi web sitesindendir ( artık kapatılmış sanıyorum kitap satışlarını azalttığındandır!) ...


    Tüm bu laf salatanızdan sonra asıl noktayı unutturma çabanızı engellemek adına size tek bir soru soracağım. Evrim ağacı doğru mudur? Evet doğrudur derseniz, Nature dergisinin editöründen farklı olarak ne biliyorsunuz söyler misiniz?



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Carmanja -- 12 Haziran 2010; 9:48:49 >
    _____________________________
    Mustafa Kemal Atatürk : Kuran Kitab-ı Ekmel'dir. (En Mükemmel Kitap) Prof. Enver Ziya Karal, Atatürk'ten Düşünceler, İş Bankası Yayınları,1969 (A. Gürtaş, s. 39)




  • 
Sayfa: önceki 7475767778
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.