Bu konuyu konu dışına açmak ne kadar mantıklı bilemedim ama, Sonuçta eli kitap gören hocalarımızda var. Son 1 yıldır farkına vardığım, aslında eskiden yaşayıp tesadüf diye geçiştirdiğim ama, okuduğum kitaplardan sonra biraz daha farkına vardığım bi olaydan bahsetmek istiyorum. Öncelikle ruh denilen olguya bu yaşıma kadar kesinlikle inanmazdım, Ruh , simya , mistik tarzı şeylere her zaman böyle komik cağdışı şeyler olarak bakardım. Son 2 yıldır carl jung gibi eski pskiyatristlerin kitabını filan okuyunca yaşadığım şeyler ile kitapda karşılaşınca bi şaşırmıyorum değil. Konu şu halk arasında benim 6.hissim veya içgüdülerim sağlam konuları döner bunlara benzer şeyler yaşıyorum. Örneğin dün neredeyse 7 aydır hiç konuşmadığım bi arkadaşım pc başında otururken ufak bi aklıma geldi napıyo diye dememe kalmadan 1 dakka sonra beni aradı. Ailem dışarıda iken eve birinin geleceğini hissetikten sonra kapının zilinin çalması. İçimde kötü bi hissiyat olduğunu düşündüğüm zamanlar ufak olumsuz şeyler olması. Sanki içimizde biri var ve bu diğer olaylar ve insanlarla iletişim şeklinde. Bazen bize içgüdüler ve simgeler ile haber veriyor sanki. 2 ay önce bi arkadaş ortamına giricekken ufak bi huzursuzluk doğdu içime, cıkıp gitmedim. 2 saat sonra haber geldi ortamda ex atıp tribe girip , sen benim kız arkadaşıma yazmışsın muhabbetinden dolayı birini bıcaklamış. Buraya kadar yazdığım şeyler tamamen tesadüf eseri gelişebilecek şeyler, tamamen cağ ve bilimdışı tamam buna bende katılıyorum ama. İçimizde birşeyler var ve bu bir ortak dil gibi yeri geliyo bizi uyarıyo yeri geliyo iyi birşey olacağının haberini veriyo çok anlık ve ufak bi şekilde gelişiyor bu. Nedense konusunu açıp düşüncelerinizi almak istedim. |
Evrenin gerçekten ortak bi dilimi var ( bilinçdışı )



-
-
sen seçilmiş kişisin ondan
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
Psikolojik sıkıntın var herhalde
-
Son durak mı izledin
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
Neyi ararsan onu bulursun. Hangi teorinin peşinden koşarsan koş, istediğin kadar araştır, sonunda tıpkı diğer tüm inanç sistemlerinde olduğu gibi varsayımsal boyutta kaldığını göreceksin. Tatmin etmeyecek, yine iş senin inanmana ya da inanmamana kalacak. Bu yüzden bence böyle şeylere çok da kafayı takmamak, hayatı analiz etmeden yaşamaya odaklanmak lazım çünkü çok kısa, zaten hepsinin sonunda ulaşılan gerçek de bu oluyor.
-
Evrende her şey enerjiden oluşuyor ve frekansları var. Biz bunların hepsini gözlerimizle göremiyoruz. Ama bazen hissedebiliyoruz. Fakat emin olamıyoruz. Her şeye materyalist gözle bakma alışkanlığında olanlar çok yanılıyor. Çünkü aslında yazdıklarım tamamen bilimsel ve bilim henüz bunları kanıtlayabilecek kadar gelişmedi.
-
quote:
Orijinalden alıntı: MobidikEvrende her şey enerjiden oluşuyor ve frekansları var. Biz bunların hepsini gözlerimizle göremiyoruz. Ama bazen hissedebiliyoruz. Fakat emin olamıyoruz. Her şeye materyalist gözle bakma alışkanlığında olanlar çok yanılıyor. Çünkü aslında yazdıklarım tamamen bilimsel ve bilim henüz bunları kanıtlayabilecek kadar gelişmedi.
Tam olarak bahsettiğim şey bu hocam sanki herşey birbiri ile bi iletişim halinde bi düzen var. Ama bu bilimsel olarak birlerine anlatılıp açıklanabilecek birşeyde değil. Sanki içimizde birşeyler var ve bu birşeyler sürekli iletişim halinde yeri geliyor bizi uyarıyor yeri geliyo dikkatlı olmamızı sağlıyo. Buna eski pskiyatrist ve psikolog, filozoflar bilinçdışı diyor ama ben adlandıramadım. Bende herşeye materyalist gözü ile bakanlardandım ama düşüncelerim çok değişti.
Hayvanlar'da bu çok aşırı yüksek, o yüzden onlara içgüdüleri yüksek diyoruz. Sanki bilinçdışları ile iletişim halindeler bi çok olayla.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-BB39D0135 -- 19 Temmuz 2020; 1:6:35 >
-
quote:
Orijinalden alıntı: Guest-94210CBD5
Son durak mı izledinYok brom film izlemem genelde kitap okuyorum, Film açtığım an kapatıyorum hiç sarmıyor.
-
Bilim
< Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı > -
Bu tamamen batıl inanç.Hayat bu kadar kolay değil.Eğer kanıt olmasını istiyorsan Adriana Lima'nın sana dm'den yürüdüğünü düşün.Bakalım olacak mı? Ya da platonik olduğun kızı düşün sana mezaj atacak mı?Ama hemen olsun 2 yıl sonra mesaj atınca aa attı deme.Mesaj yoluyla aşık ettirme diye gezen var insanlar aman diyeyim inanıp para kaptırma onlara.
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
quote:
Orijinalden alıntı: Anormal zirveBu tamamen batıl inanç.Hayat bu kadar kolay değil.Eğer kanıt olmasını istiyorsan Adriana Lima'nın sana dm'den yürüdüğünü düşün.Bakalım olacak mı? Ya da platonik olduğun kızı düşün sana mezaj atacak mı?Ama hemen olsun 2 yıl sonra mesaj atınca aa attı deme.Mesaj yoluyla aşık ettirme diye gezen var insanlar aman diyeyim inanıp para kaptırma onlara.
Tamamen öyle değil hocam işte, Olayı mistizime indirmişsiniz ama tam olarak ondan bahsetmiyorum. Mesala eski bi pskiyatrist ki bu adam psikoloji ekolünü kuran 3 kişiden biridir. Şöyle bi kuram'ı var.
jung'in önem verdigi bir konu. (bkz: senkronisite)
"jung yaşamımızdaki bazı tesadüflerin bir anlamı olduğunu düşünmektedir. buna kısaca "anlamlı tesadüfler" diyebiliriz. iç dünyamız bir şekilde hazır olduğunda, öyle tesadüfler yaşarız ki bunlar yaşamımızı değiştirecek nitelikte olabilirler. belki de doğru zaman, doğru yer, doğru insan düşüncesi de eşzamanlılığı anlatmaktadır."*
iki ayrı olayın birbirleriyle bağlantılı bir biçimde aynı anda gerçekleşmesine eşzamanlılık adı verilir.
örneğin;bir arkadaşımızı düşündüğümüz anda telefon etmesi, kitap okurken “bomba” kelimesini gördüğümüzde,etrafımızda ya da tv ‘de vb...) patlama sesi duymamız, tesla bobini üzerinde düşünürken bir yandan da açık olan radyoda tesla grubunun müziğini işitmek gibi...
bu konu, üzerinde psikolojiden,fiziğe kadar birçok alanda bilimsel yorum yapılmasına karşın, yine bilimsel verilerimizin yetersizliğinden dolayı, tam açıklık kazanmamış,ışık hızı sınırından dolayı da daha ileri götürülememiştir.
Tesadüf olamayacak çok şekilde benzeri olaylarla karşılaşıyorum. Eski simyacıların bi coğu buna inanıyor zaten.
Ben tamamen bi inanmışlık halinde değilim e artık yeter bu kadarı tesadüf olamaz denilecek şeylerle karşılaşıyorum.
Üsteki arkadaşın dediği gibi herşeye materyalist gözü ile bakmıyorum ben artık. Bilimin şu olguya bi yorumlama getirmesi çok aşırı zor.
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
-
Yaşadığım şey tam olarak buna tekabül ediyor, Konuyu bilimsellik içerisinde açmadım, Amacım muhabbet etmek. Buna inanıyorum bu böyle demiyorum ;
Eşzamanlılık teorisi
Bu, carl jung tarafından ortaya atılan en ilginç teorilerden biridir. fakat bilinçaltıyla ilgili bir çok teori gibi, varlığını kanıtlayamıyoruz. yine de bu var olmadığı anlamına gelmiyor. belki henüz kanıtlayabilecek kadar bilge değiliz? kim bilir.
jung bu teoriyi hem kendi hayatında, hem de hastalarının hayatında olup biten, “tesadüf” denilemeyecek kadar “manalı rastlantılar”ı fark ettikçe geliştirmiştir. örnek vermek gerekirse, yolda yürürken sevdiğiniz insanın adını bir tabelada görmek, alt tarafı hoş bir tesadüftür. lakin, hayatınızda sadece bir defa muhatap olup adını dahi bilmediğiniz bir adamdan aylar sonra ilk defa bahsettiğiniz bir gecede onun ansızın sizinle iletişime geçmesi, “manalı” bir rastlantıdır. yani, daha derin bir iletişim vardır ortada. zihniniz onu resmen çağırmıştır.
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
-
quote:
Orijinalden alıntı: Guest-BB39D0135Tam olarak bahsettiğim şey bu hocam sanki herşey birbiri ile bi iletişim halinde bi düzen var. Ama bu bilimsel olarak birlerine anlatılıp açıklanabilecek birşeyde değil. Sanki içimizde birşeyler var ve bu birşeyler sürekli iletişim halinde yeri geliyor bizi uyarıyor yeri geliyo dikkatlı olmamızı sağlıyo. Buna eski pskiyatrist ve psikolog, filozoflar bilinçdışı diyor ama ben adlandıramadım. Bende herşeye materyalist gözü ile bakanlardandım ama düşüncelerim çok değişti.
Hayvanlar'da bu çok aşırı yüksek, o yüzden onlara içgüdüleri yüksek diyoruz. Sanki bilinçdışları ile iletişim halindeler bi çok olayla.
Alıntıları GösterBilinçdışı zihin türünden ifadelerle tanımlamaya çalışıyorlar. İnsan iki farklı bilinç durumunda olabiliyor. Ya sakin ya da stresli. Sakin kafada olunca beynin titreşim frekansı betadan alfaya ve alfanın düşük frekanslarına düşüyor. Hatta uykuya yakın teta frekansına kadar düşebiliyor insan tamamen rahat durumdaysa. İşte bu sakin hallerde ortak zihin ya da bilinçdışı zihinle bağlantı kurma durumu gerçekleşebiliyor. Telepati durumu da bu sakin hallerdeyken gerçekleşiyor. Ancak emin olmak zor oluyor.
Bir çok kişi bisiklete binebilir söz gelişi. Bu esnada vücut dengeyi saplar, bacaklar ve kollar senkronize çalışır, gerektiğinde hızlanır ve yavaşlanılır ve o esnada gözler de veri taşımaktadır beyne. Görme fonksiyonunu dahi açıklamaya kalksan, açıklaması zordur. Dengeyi nasıl sağladığını bisiklete binmeyen birine anlatamazsın. Ortada anlatımı çok karmaşık bir olay gerçekleşmektedir ancak anlatmaya kalksan anlatamazsın. Ancak bisiklete binip pedalları çeviren kişi, bu karmaşık işi kolayca halledebiliyordur. Ama açıkla deseler, bindim gittim ve durup indim diye açıklayabilir. Halbuki arka planda ne sistemler işlemiştir. Bisikletin fren sistemine, şuna buna girmeye kalksan anlamak istemeyecek olana sıfırdan anlatamazsın olayı. Neyse ki bisiklete binmek gözle görülebiliyordur da, anlatmak için kendini yormaya gerek kalmaz.
İşte algılanan ve hissedilen şeyler de kişiye özgüdür ve başkasına sadece söyleyebilirsin. Ancak kanıtlaması zordur. Herkes de kendi bildiği kadarıyla ve kendinden bilebileceği ve zihninin gelişkinliği kadar anlayabilir.
Nasıl ki bir radyo ya da televizyon alıcısı frekansları algılayabiliyorsa, insanın algıları da kimi kişilerde enerji dalgalarını algılayabilir ya da çözümleyebilir. Burada da aslında bir fiziksellik vardır ama kolayca algılayabildiğin her şeyi öyle kolayca anlatamazsın. Üstelik algılar kimi zaman yanıltıcıdır da. Bu nedenle insan kendisi bile her zaman emin olamaz.
-
Olduğunu kesinlikle söyleyebilirim, ama kanıtlayamam.
Mesela sen elma dersin, ingiliz apple. İngilizde ve sende herhangi bir fizyolojik rahatsızlık yoksa, ikinizde aynı tadı alırsınız. Aslında kastedilen şey aynıdır.
İnternette telepati ile ilgili bolca kaynak mevcut.
Bazı makalelerde insanın tıpkı bir alıcı, verici gibi çalıştığından ve eylemlerini söze dökmese bile düşüncelerinin kilometrelerce uzaklığa ulaştığından bahsediyor.
Mesela islam literatüründe bazı kaynaklarda cinlerin Adem (a.s)'dan bu yana konuşulan tüm dilleri bildiği söyleniyor. İşin garibi şu ki, onların akıl, idrak yeteneklerinin insandan daha geride olduğundanda bahsediliyor. Buna göre cinlerin tüm dilleri öğrenmiş olması imkansız.
Yani geniş bir perspektif'den bakınca aslında evrende ortak bir dil olduğu sonucuna varılıyor.
Benim daha garibime giden olay ise, kirlian fotoğrafçılığı olmuştur.
Bir insanın kamera ile bira, hap, uyuşturucu kullanıp kullanmadığının şaşmaz bir şekilde tespit edildiğinden bahsediyor.
Aynı şekilde Kuran da şeytanların günahkarların üzerine ineceğinden bahsetmektedir.
Bu telepati, kirlian ve kuran ayetini birleştirince ortaya garip bir sonuç çıkıyor.
Kim bilir? Belkide cin denilen varlıkların kirlian fotoğrafçılığına benzer bir görüş açısı vardır.
Çok derin konular bunlar.
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
-
quote:
Orijinalden alıntı: MobidikBilinçdışı zihin türünden ifadelerle tanımlamaya çalışıyorlar. İnsan iki farklı bilinç durumunda olabiliyor. Ya sakin ya da stresli. Sakin kafada olunca beynin titreşim frekansı betadan alfaya ve alfanın düşük frekanslarına düşüyor. Hatta uykuya yakın teta frekansına kadar düşebiliyor insan tamamen rahat durumdaysa. İşte bu sakin hallerde ortak zihin ya da bilinçdışı zihinle bağlantı kurma durumu gerçekleşebiliyor. Telepati durumu da bu sakin hallerdeyken gerçekleşiyor. Ancak emin olmak zor oluyor.
Bir çok kişi bisiklete binebilir söz gelişi. Bu esnada vücut dengeyi saplar, bacaklar ve kollar senkronize çalışır, gerektiğinde hızlanır ve yavaşlanılır ve o esnada gözler de veri taşımaktadır beyne. Görme fonksiyonunu dahi açıklamaya kalksan, açıklaması zordur. Dengeyi nasıl sağladığını bisiklete binmeyen birine anlatamazsın. Ortada anlatımı çok karmaşık bir olay gerçekleşmektedir ancak anlatmaya kalksan anlatamazsın. Ancak bisiklete binip pedalları çeviren kişi, bu karmaşık işi kolayca halledebiliyordur. Ama açıkla deseler, bindim gittim ve durup indim diye açıklayabilir. Halbuki arka planda ne sistemler işlemiştir. Bisikletin fren sistemine, şuna buna girmeye kalksan anlamak istemeyecek olana sıfırdan anlatamazsın olayı. Neyse ki bisiklete binmek gözle görülebiliyordur da, anlatmak için kendini yormaya gerek kalmaz.
İşte algılanan ve hissedilen şeyler de kişiye özgüdür ve başkasına sadece söyleyebilirsin. Ancak kanıtlaması zordur. Herkes de kendi bildiği kadarıyla ve kendinden bilebileceği ve zihninin gelişkinliği kadar anlayabilir.
Nasıl ki bir radyo ya da televizyon alıcısı frekansları algılayabiliyorsa, insanın algıları da kimi kişilerde enerji dalgalarını algılayabilir ya da çözümleyebilir. Burada da aslında bir fiziksellik vardır ama kolayca algılayabildiğin her şeyi öyle kolayca anlatamazsın. Üstelik algılar kimi zaman yanıltıcıdır da. Bu nedenle insan kendisi bile her zaman emin olamaz.
Alıntıları GösterEline koluna sağlık, Konuyu açarken deli muammelesi yapacaklarını biliyordum, Hemen psikolojinmi bozuk yazmış biri :D
teta beta dalgalarını bi kitapda okumuşdum mri cihazının eski bi stili olan birşeylerle görüntüleyebiliyolardı sanırım, Kişiye anlık olarak özgü birşey olduğu için gerçekten açıklaması zor bi olay. Yine böyle birşeyin bilincinde olmak güzel birşey oluyo insan için. Teşekkür ederim.
Bu konuyla alakalı veya değil kitap öneriniz var ise alabilirim. Bu aralar yoğunlukla kitap okuyorum güzel oluyor.
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
-
Hocam farz edelim ki böyle bir şey var. Bunun ne gibi bir yararı olabilir ki peki? Buna tesadüf demek ya da açıklamaya çalışmak arasında fayda açısından bir fark yok bence. Yung dediğiniz adam psikanalist. Psikanalizde de bilinç dışının bu yönünden bahseden herhalde sadece odur (ben şahsen hepsini okumadım). Bilinç dışı ap ayrı bir olay. Bunları bilinç dışı ile açıklamak bana biraz saçma geldi.
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
Sultan Tarlacı ve Prof Sinan Canan'ın bu konuyla ilgili çalışmaları mevcut.
-
quote:
Orijinalden alıntı: BigCLawRexOlduğunu kesinlikle söyleyebilirim, ama kanıtlayamam.
Mesela sen elma dersin, ingiliz apple. İngilizde ve sende herhangi bir fizyolojik rahatsızlık yoksa, ikinizde aynı tadı alırsınız. Aslında kastedilen şey aynıdır.
İnternette telepati ile ilgili bolca kaynak mevcut.
Bazı makalelerde insanın tıpkı bir alıcı, verici gibi çalıştığından ve eylemlerini söze dökmese bile düşüncelerinin kilometrelerce uzaklığa ulaştığından bahsediyor.
Mesela islam literatüründe bazı kaynaklarda cinlerin Adem (a.s)'dan bu yana konuşulan tüm dilleri bildiği söyleniyor. İşin garibi şu ki, onların akıl, idrak yeteneklerinin insandan daha geride olduğundanda bahsediliyor. Buna göre cinlerin tüm dilleri öğrenmiş olması imkansız.
Yani geniş bir perspektif'den bakınca aslında evrende ortak bir dil olduğu sonucuna varılıyor.
Benim daha garibime giden olay ise, kirlian fotoğrafçılığı olmuştur.
Bir insanın kamera ile bira, hap, uyuşturucu kullanıp kullanmadığının şaşmaz bir şekilde tespit edildiğinden bahsediyor.
Aynı şekilde Kuran da şeytanların günahkarların üzerine ineceğinden bahsetmektedir.
Bu telepati, kirlian ve kuran ayetini birleştirince ortaya garip bir sonuç çıkıyor.
Kim bilir? Belkide cin denilen varlıkların kirlian fotoğrafçılığına benzer bir görüş açısı vardır.
Çok derin konular bunlar.
Eline sağlık hocam.
kirlian fotoğrafcılığı çok garip konuymuş , hiç duymamıştım valla şimdi bakındımda. Üzerine yazılar , konular var bakınıcam biraz baya ilgi çekici :D
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
-
quote:
Orijinalden alıntı: trkgncr
Hocam farz edelim ki böyle bir şey var. Bunun ne gibi bir yararı olabilir ki peki? Buna tesadüf demek ya da açıklamaya çalışmak arasında fayda açısından bir fark yok bence. Yung dediğiniz adam psikanalist. Psikanalizde de bilinç dışının bu yönünden bahseden herhalde sadece odur (ben şahsen hepsini okumadım). Bilinç dışı ap ayrı bir olay. Bunları bilinç dışı ile açıklamak bana biraz saçma geldi.Faydasında veya açıklamasında değilim üstad amaç içimde yaşadığım bazi gariplikleri merak ettiğimden dolayı eski doktorlar veya filozoflarda bu konuyla ilgili olduğundan. Bi konu açayım birşeyler öğrenirim paylaşırım kafasında açtım.
Üstad jung'un bilinçdışı kuramı diğerlerininkinden farklı biraz. O bilinçdışının ortak olduğunu savunuyor. Kolektif yani. Onun kuramına göre ana karakteri öyle yetiştiğin aileden veya çevrenden almıyorsun. Atalarından bi şekilde aktarım oluyor sana. Şuan ki post modern bilimde gen aktarımı diye geçiyo ama jung bunu bilinç dışı aktarım olarak savunuyor. Onun kuramına göre okulun en arka sırasında piç cocuk ile , en önde oturan sessiz efendiği cocuğu yetiştirilime tarzı belirlemiyor , bi şekilde programlı geliyoruz dünyaya birincil karakterimiz hep belli. Arketip yani doğuştan aldığımız bilincışı ile oluşan karakter.
İşte jung'a göre bilinçdışı aslında insanların , evrenin ortak dilidir.
Şöyle bi entry var ekşide baya güzel ;
james cook yeni zelanda seferinde seyir defterine koordinatlarını girdiği noktanın üstünde binlerce kuşun döndüğünü, hatta bazılarının yorgunluktan öldüğünü yazar. iki binli yıllarda bir bilim adamı aynı noktaya benzer bir tarihte gider ve yine kuşların deli gibi o bölgede dönerek uçtuğunu görür. çok sonra ortaya çıkar ki
depremde yok olan bir ada vardır o noktada ve göçmen kuşlar, hala o ada üzerinde batmadan önce bulunan tatlı su kaynağını aramaktadır.
bu kuşlar binlerce yıl önce kaybolan bu adayı nerden bilmektedirler ? sanırım kılavuzların birbirine aktardığı gizil ve süreğen bir bilgidir bu. bana kollektif bilinçdışını çağrıştırır.
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
En Beğenilen Yanıtlar

Neyi ararsan onu bulursun. Hangi teorinin peşinden koşarsan koş, istediğin kadar araştır, sonunda tıpkı diğer tüm inanç sistemlerinde olduğu gibi varsayımsal boyutta kaldığını göreceksin. Tatmin etmeyecek, yine iş senin inanmana ya da inanmamana kalacak. Bu yüzden bence böyle şeylere çok da kafayı takmamak, hayatı analiz etmeden yaşamaya odaklanmak lazım çünkü çok kısa, zaten hepsinin sonunda ulaşılan gerçek de bu oluyor. |
sen seçilmiş kişisin ondan
![]() |
Benzer içerikler
- köpük elden nasıl çıkar
- preo hava sogutucu yorum
- beylikdüzünden eminönüne nasıl gidilir
- gebzeden tuzla marina'ya nasıl gidilir
- her gün şınav çekmek kas yaparmi
- penis nakli
- prompt mühendisliği
- elektrikli bebek arabası
- black friday 2025
- telegram indirim kanalları
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X