En Son İzlediğiniz Anime ve Yorumlarınız (42. sayfa)

Uzun süredir MAL'deki puanlarıma bakmamıştım, bahane oldu bu  

Ben bir animeye 10 veriyorsam objektif güzelliğine bakmıyorum, benim üzerimde bıraktığı etkiye bakıyorum. O animeye ne kadar hayranlık duyuyorum, ne kadar sonrasında varlığını hatırlıyorum gibi.

Clannad AS var mesela, Clannad'ı izlememiş olmama rağmen.

FMAB klasik.

Steins Gate'in yapısını çok çok sevmiştim. Hala aynı yapıya sahip animelere karşı ekstra bir toleransım vardır.

Your Lie In April varmış, artık yok.

Nekopara da varmış, o da artık yok.

Dragon Ball Super'la Fate Apoc aynı sebeple 10, ikisi de karakterlerle aksiyonu beraber sevdirebildi bana. Hiçbir zaman eleştirilecek bir taraf görmedim izlerken, içine çekilip eğlenmeme baktım. Özellikle Super benim için apayrı bir yerde diğer shounen/dövüş/aksiyon animelerine göre.

2 film var, Biri Bunny girl senpai'nin filmi. Bu film çok çok akıcıydı. Zaten animesine de aşırı batmıştım, merak ettiğim şeylere cevap arıyordum. Nokta niteliğindeydi bu film her merakıma. Mükemmeldi.

Diğeri de spring song. Fate izleyen herkes için aynıdır büyük ihtimalle bu seçim. Söyleyebileceğim bir şey yok spoiler vermeden.

Bir de ishuzoku reviewers var, uzun süredir bu kadar hevesli değildim her bölümü yakalamaya.

Bunların dışında buraya çok yakında girmesini beklediğim bir anime var, Mushoku Tensei adında. 24 Kitabının tamamını okudum, animesinin ilk 2 bölümü de yayınlandı. Bir anime için stüdyo açılıp bu kadar iyi bir iş çıkarmışsa açılışta benim hype'ım bitmez ki  

@kingocd Eline sağlık. Güzel yorum olmuş :)) Puanlamalar da zamanla değişebiliyor. İlk izlenimler önemli bayağı. Ama bence de en güzeli öznel olarak puan vermek. Mesela sora yori mo tooi basho diye bir anime var. Hatta @Ginga Eiyuu da 10 puan vermiş bu animeye. Animenin hissettirdiği duygular öyle güzel ki 10 puan veren yorumları okudum, gerçekten hak ediyor diyorsun. Ha evet, herkes 10 puan vermez belki. Ama önemli değil. Zevk meselesi. O duyguların ne kadar ulaştığı ile ilgili bir durum bence bu...

@IcyTea Lemon Hocam solo levelimg manga değil yalnız. Manhwa olarak geçiyor. Hatta bazı yerlerde webtoon olarak da geçer. Şimdi bunun ne önemi var diyebilirsin. Önemi var çünkü Japon yapımı değil Çin yapımı. Bu yüzden de animesi yapılma ihtimali çok düşük...

Manhwayı koreliler yapmıyormu hocam ? Çin nereden çıktı :)

Haklısın hocam. Hatlar karışmış.  

Ben pek anlamam ama herkes manga diyor ne bileyim. Cin yapimi olmasina sasirdim, cizimler olsun karakter isimleri olsun bana sirf koreyi animsatti. Hatta olayin gectigi mekanlarda kore hep. Cin yapimi olmasini garipsedim.

Schwarzesmarken  

Adı bir Alman bira markasına benzeyen bu anime soğuk savaş döneminde, baskıcı komünist Doğu Almanya'nın beta adı verilen uzaylılara karşı Mechalar önderliğinde savaş vermesini işliyor diyebiliriz. Fakat en başından hissettirildiği üzere animenin odak noktası bu her biri birbirinden çirkin uzaylı yaratıklarla mücadeleden daha çok ülke içindeki iç güç mücadeleleri, baskıcı Stasi adı verilen örgüte karşı Doğu Almanya'yı özgürleştirmek isteyen ordunun içerisindeki devrimcilerin savaşı diyebilirim.

Tabi animenin puslu ve karlı havası, doğu Almanya'nın Stasi yönetiminde devlet terörüne maruz kalması, beta ile yapılan kanlı savaşlar ile animedeki karakter kadrosunun çoğunun genelde sevimli genç kızlardan oluşması arasında bir tezat görmüyor değilim. Bu durum animenin içine girmemi oldukça zorlaştırdı. Öte yandan genel olarak hikaye ve kurguya baktığımızda hiç fena değildi. Tabi çok derin birşeyler beklememek gerekiyor fakat anime kurgusunu bence düzgün bir biçimde işlemiş, izlerken sıkılmıyorsunuz.

Atmosferi ağır ve karakterler çok masum değil. Anime kandan ve şiddetten sakınmıyor. İnsanlar ölümsüzde değil. Yeri geldiğinde insanlar hayatını kaybediyor. Ayrıca kısa animelerin laneti olan yarıda bırakılmak gibi bir durum söz konusu değil Schwarzesmarken 'de, seri anlattığı hikayeyi 12 bölümde bitiriyor.

Sonuç olarak savaşları zevkli ve hikayesi izlenebilir seviyede güzel bir anime. Derin değil, altını çok doldurduklarını söyleyemem ama yüzeyi düzgün, boş zamanınızda izleyebileceğiniz bir seri.

10/7

Fullmetal Alchemist:Brotherhood

Anakonusuna baktım da 2015 yılında bitirdim yazmışım, 5 küsür seneden sonra detayları da unutmuşken yılbaşında yeniden izlemeye başlamıştım, kimilerine göre uzun bir süre olsada 9 günde bitti, neden en sevilen animelerden olduğunu anlamak zor değil, aranan her şey bulunabilir. Shounen olmasından mütevellit bazı aksaklıklar var tabi. Spoiler içerir.

Artıları

1. Steampunk atmosferi güzel yansıtması
2. Askeriye olaylarının kaliteli olması
3. Konusunun gittikçe derinleşmesi
4. Plot Twist bolluğu, illa şaşırtabiliyor bir yerde
5. Güldürmeyi başarması, mizah olarak baya iyiydi diğer shounenlere göre
6. Kaliteli Opening ve Endingler

Eksileri

1. Güldürmeyi başarıyor dedim ama çok aşırı mizah var, biraz daha az olsa ve kaliteliler dursa daha iyi olurmuş
2. Aşırı dram, bu da aşırıya kaçmasa iyi olurmuş
3. Karizma karakter eksikliği, King Bradley harici karizma denecek birisi yok, belki parmak şıklatan Roy Mustang eklenebilir
4. Aşırı sönük final dövüşü, bu kadar altyapı kurulan dövüşün en azından biraz daha uzamasını beklerdim.
5. Simya altyapısı daha iyi kurulabilirdi.

Favorilerimde en başa koymam ama ilk 5e girer gibi, biraz daha unuttuktan sonra ilk seriyle başlarım

9.1/10

Anime: Bungou Stray dogs

Puan: 6/10

Konusu: Yetimhaneden kovulan bir çocuk 2 dedektifle tanışıyor ve onların yanında çalışan oluyor. Bu dedektiflerin süper güçleri var.

Uzun zamandır anime izlemiyordum. Bu yıl ilk izlediğim anime bu oldu. Animelere bol keseden puan veririm ama artık gaddar olmaya karar verdim. Ya da artık cok fazla anime seyrettiğim için zor beğenen biri oldum bu konuda.

Animenin artıları

* Dazai karakteri. Bence animedeki en iyi şey. Akıllı karakter görünce o anime benim için 1 puan yüksek alıyor zaten. Özgün olmuş. Derin bir hikayeye sahip gibi duruyor. Seslendireni gerçekten iyi iş başarmış. Mangaka, Dazai karakteri üzerinde daha çok durmuş ana karakterden.

Animenin eksileri

* Ana karakter seyirci gibi. Sonlarda biraz parlıyor o kadar.

* Ana karakter birden power up alıyor.

* Animedeki saçma ilişki durumları bunda da var. İki kardeş birbirine çok fazla yakın.

*Kötüler biraz basit kaçmış.

* Ana karakter için sürekli yetimhaneden saçma bir sahne görüyorsunuz.

Müzikleri çizimleri ortalama.

Özetle ortalama bir anime yapacak bir şey bulamıyorsanız bu animeyi seyredebilirsiniz.

Aslında izleyeli çok oldu ama az bilinen güzel bir anime arayan olursa;

Ushio to Tora'yı tavsiye ederim :

Uzun zaman önce, vahşi bir canavar, efsanevi "Canavar Mızrağı" nı kullanan bir samuray onu mühürleyene kadar ülkeyi terörize etti. 500 yıl sonra, Ushio Aotsuki adlı bir ortaokul öğrencisi, kazara canavarı ailesinin tapınağının altındaki gizli bir mahzende ortaya çıkarır. Mühürsüz canavar ve mızrak, diğer pek çok doğaüstü yaratığı tapınağa çeker ve Ushio, onları yenmek için canavarı serbest bırakmak zorunda kalır. Ushio, canavara "Tora" adını verir ve istemeden diğer ruhlar ve iblislerle savaşmak için birlikte çalışır.

Occultic Nine

Okkült büyü, in cin, lanet, mistik olayları kapsayan bir ifade. Peki Okkültic Nine nedir derseniz sanırım animedeki okkultic olaylarla yolu çelişen karakter sayısını ifade ediyor(Şamanist 9lu, bitirim ikili vb gibi : ))(Bunu yukardaki kapak resmine bakarak az önce çıkarsadım.)

Animenin konusu da oldukça mistik ve esrarengiz görünen büyük bir olayın ardındaki gizemi araştırmakla geçiyor. Yaşanan olay ilk başta oldukça mistik ve doğaüstü gözükmesine karşın anime ilerledikçe oldukça fantastik bilimsel terimlerle herşeye ilginç bir yanıt getirdiğini söyleyebilirim beni çok tatmin etmese de. Keza Çok kısa bir seri olmasına rağmen ilk yarısı sıkıcı. İkinci yarıdan itibaren ise çok büyük çapta olaylar meydana gelmesine ve bir gizem ortaya çıkmasına karşın animedeki karakterlere ısınamadığınız için veya onları, tepkilerini çok gerçekçi bulmadığınız için hikaye sizi bir türlü içine çekmiyor.

Bunda animedeki garip burun çizimlerinin etkisi olabilir : )

Karakterler çok tek yönlü ve bilindik. Tepkileri biraz aşırı ve sanki öyle konuşmaları gerektiği için öyle konuşuyorlarmış gibi. Rol yaptıkları az çok belli oluyor. Dolayısıyla bir tiyatro izlediğim havasını üstümden atamadım.

Ayrıca kısa bir seri için çok fazla konuşma, açıklama, bilimsel terim üstüne iç içe geçmiş bir ton komplo, bir sürü karakter, geniş bir zaman skalası herşey üst üste binince eğer animeyi izlerken yorgun veya dikkatiniz dağınıksa şu kimdi, burada neler dönüyor, ben kimim derken bulabilirsiniz kendinizi. Gerçekten çok fazla konuşma var animede.

Sonuç olarak Occultic Nine için çok kötü bir anime diyemem. Özellikle ilk 6 bölümden sonrası daha iyi fakat vasat tanımının vucut bulmuş hali diyebilirim bu seriye. İzlenecek çok daha iyi animeler ve az zamanımız olduğu düşünülürse atlanacaklar listenize ekleyebilirsiniz.

10/6

Not : Bu arada kapanış parçası çok hoşuma gitti.

Occultic;Nine Ending 1 Full - YouTube

Anime: Rokka no yuusha

Puan: 6.5/10

Konusu: Dünyamız fantastik bir dünya büyü vb. var. Birkaç bin yılda bir Kral Şeytan doğuyor. O doğacağı vakit 6 kahraman Azize'nin gücüne sahip oluyor ve şeytanla savaşıyorlar. Neyse yine şeytanın çıkacağı vakit kahramanlar seçiliyor ve buluşma noktalarına gidiyorlar ama bir bakıyorlar ki 7 kahraman var. İçlerinden bir tanesi hain. Kim bu falan derken anime ilerliyor.

Forumdan bir arkadaş önermişti merak edip baktım. Among us'ın animesini yapmışlar. Anime güzeldi ama 12 bölümdü ve 2. sezonu çıkmayacak sanırım 2015 yapımı. 2.sezonu çıksa ben izlerdim.

Artıları

* Merak ettiren bir olay örgüsü var.

* Aztek,Maya tarzı mimariler olmasi iyi olmuş bu tarz animelerde hem Roma imparatorluğu tarzında yapıyorlardı.

* Karakterler çok güçlü değil niyeyse bu benim hoşuma gitti. Büyü yapabilen az var yapanda çok fazla çeşitli yapmıyor.

Eksileri

*Çok kısa

* Karakterler klasik, derin değil.

Özetle

Among us oynamayı seviyor ve ben mangasını bulur okurum diyorsanız izleyin derim.

Daha önce 463816 kez gördüğümüz üzere sen seçilmiş kişisin ve gidip şeytanı yeniyorsun fikrini aztek teması ile işleyen bir anime.

Fakat karakter kadrosunun geniş olması ( 6 farklı seçilmiş kişi var ) ve animenin giriş bölümünden sonra kurgunun seçilmişlerin şeytanla mücadelesinden ziyade katil kim ? oyununa dönmesi bana kalırsa seriyi keyifli bir hale getiriyor. Grubun arasına sızmış bir kişi sahte ve kimse sahtenin kim olduğunu bilmiyor, bizde ekran başında kendi tahminlerimizi yürütüyoruz. Dolayısıyla anime bu noktadan itibaren seyirciyi içine çekiyor ve keyif vermeyi başarıyor. Önceden söylemem gerekirse sahtenin kim olduğunu tahmin edemedim, keza animenin sonunda gizem çözülse de aynı şekilde kalıyor fakat tam o noktada seri yarıda bırakılmış.

Kısacası izlerken keyif aldığım bir seri oldu. Kısa, yarıda bitiyor, karakterler diğer arkadaşın dediği gibi çok derin değil fakat bence iş görürler. Boş zamanınız varsa kesinlikle öneririm.

10/7.5

Rainbow: Nisha Rokubou no Shichinin

Ben bu animeyi bu zamana kadar neden izlememişim bilmiyorum. Hayatın gerçeklerini yüzümüze vuran bir anime olmuş. Seinen sevenler bence kesinlikle izlemeli. Bu arada anime bence 12-14 bölümler arası bitse daha iyi olabilirmiş ama böylede iyiydi.

10/8.5

Ima, Soko ni Iru Boku

Animede birçok mantık hatası ve eksik işlenilmiş konu olsa da ben animeyi beğendim. Çizimlere takmayan kişiler bence izlemeli. Savaşın ne kadar kötü olduğunu bize isekai tarzında veren nadir animelerden.

10/7.5

NHK Ni Youkoso!

Bilgisayarlar, internet, oyun konsolları, sanal dünya, tüm dünyada yaşanan refah artışı sonucu eğitimin git gide uzaması ve hayattan kopması, dolayısıyla hayattan uzak fanusların içerisinde yetişmiş milyonların gerçek hayatla olan uyumsuzluğu. İnsandan korkmak, incinmekten korkmak, kabuğuna çekilmek çok fazla düşünüp evhamlanmak ve modern yaşam içerisinde artık birbirimizn yüzüne dahi bakmadan yaşayabilme imkanı dünyayı gitgide bir ütopya olacağı yerde distopya olmaya sürüklüyor. Belki hepimizin yaşamak için arzuladığı bir ülke olan Japonya'da insanların nasıl bir yalnızlık kapanının içine düştüğünü ve aynı problemin artık buraya da geldiğini düşünürsek gerçekten bu tarz bir yalnızlık içerisine düşmüş kişilerin izlemekte zorlanacağı bir anime NHK. Çünkü gerçek hayatta sizi kurtarmaya gelecek bir Misaki malesef olmayacak...

NHK tarz olarak gerçekçi bir anime. Bir hikokomorinin yaşam tarzını oldukça güzel resmettiklerini söyleyebilirim. Ayrıca bu animede hayallere yer yok. Yani gambette deyip bir anda 180 derece değişen karakterler, olur olmadık bir anda birden çıkan bir piyango yani sürdürdükleri yaşam tarzını gerçekle bağdaşmayacak bir biçimde dönüştürecek bir deus ex machina konmamış. Animede hayaller var, sıradan hayatın dişlilerine yakalanmadan bireysel bir çabayla zengin olma arzuları var. Fakat geleneksel yolun dışından gittikleri her seferinde bir kapıya toslamaları ve sonunda hiçbir çaresi kalmayan karakterlerin mecburen gerçekle yüzleşmek zorunda kalmaları bence mantıklı bir kurgu kararı olmuş. Yamazaki'nin söylediği gibi:

Bizim gibiler dramatik bir şekilde ölmezler...

Animeye verilecek bir diğer + ise karakter kadrosu. Kadın karakterler olsun erkek karakterler olsun hepsi problemli insanlardan oluşuyor fakat az çok empati yapılabilecek tipler olduklarını düşünüyorum. Ayrıca Misaki'nin ana karakterle neden bu kadar ilgili olduğunu gayet güzel biçimde bağlamışlar. Hikaye ilerledikçe az çok karakterle bağ kuruyorsunuz buda animenin dram yönünü güçlendiriyor.

Eksi olarak ise kurgusunun pürüzsüz olmamasını, tesadüfler, çarpışmalar vb. gibi ucuz numaralara bazen başvurmasını gösterebilirim. Bazı konuları anlatmak adına zorlama bir iki sahneyle karşılaşmadım değil fakat animenin finalini izledikten sonra hepsi uçtu gitti : )

Çok başarılı gerçektende diğer tüm animelerin yanında ayrı bir yere sahip ve mutlaka ama mutlaka izlemeniz gereken bir anime.

10/9