Şimdi Ara

Dünyanın sonu geliyor!!!

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
76
Cevap
0
Favori
1.992
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1234
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • evet 5 yıl içinde birşeyler yapılmazsa sonumuz son



    http://www.ntvmsnbc.com/news/408179.asp



  • Ben çok uzun süredir hep "5 yıl kaldı" " 10 yıl kaldı" gibi teoriler duyuyorum. 30 yıl oldu, halen bişey olmadı:) Yani korkmana gerek yok.
  • Zaten hep 5 yıl kalır. Ben hiç 1 saat kaldı diyenini duymadım.
  • 5 yıl sonra '' 2012 ''

    yani Maya takviminin bittiği yıl..
  • quote:

    Orjinalden alıntı: Bethesta

    Ben çok uzun süredir hep "5 yıl kaldı" " 10 yıl kaldı" gibi teoriler duyuyorum. 30 yıl oldu, halen bişey olmadı:) Yani korkmana gerek yok.


  • quote:

    Orjinalden alıntı: samplus

    Zaten hep 5 yıl kalır. Ben hiç 1 saat kaldı diyenini duymadım.


    Allah senden razı olsun çok güldüm yav




  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Daha Fazla Göster
  • quote:

    Orjinalden alıntı: KageBunshinNoJutsu

    5 yıl sonra '' 2012 ''

    yani Maya takviminin bittiği yıl..

  • maya takvimi nedir biraz acabilirmisiniz konuyu??
  • Mayaların takvimi 2012 bitiyor. 2012 yılına geldiğimizde dünyadaki manyetik kutuplar değişecekmiş vs vs
    Ben inanmıyorum böyle şeylere 1 dk sonra bile ne olacağımız belli değil kaldıkı 5 yıl sonra ööööö
  • quote:

    Orjinalden alıntı: Zuhi

    maya takvimi nedir biraz acabilirmisiniz konuyu??

    ' 2012 yılında girileceği tahmin edilen foton kuşağı '


    Bu cümleden bazı kelimeleri çıkart yada çıkartma. Bi arama yap benim konum vardı bulabilirsin ayrıntılı bilgi
  • quote:

    Orjinalden alıntı: KageBunshinNoJutsu

    5 yıl sonra '' 2012 ''

    yani Maya takviminin bittiği yıl..


    mayalarla ilgili bi yazı okumustum ürperticiydi.
    dedigini de okuyunca yeniden hatırladım
  • Yüzyilin basindan beri bilim adamlari Mayalar'in kim olduklarini, nasil yasadiklarini, ve uygarliklarinin bir anda neden yok oldugunu arastiriyorlar. Bu garip uygarlik MS 300'lerde dünyanin en gelismis uygarligiydi ama dünyanin günesin çevresinde 365 günde döndügünü bile bilen Mayalar tarihin en kanli kasaplariydilar ve yemeklerini dahi yarim birakarak birden yok oldular. Mayalar'in bilimi ve kültürü vardi, onlara bu bilgiyi kim ögretmisti?.
    Isik ve sihir
    Her yil ilkbahar ve sonbaharda, turistler, El Kastide Chicken Itza'nin etrafinda toplanip, günes Isiginin yavas yavas piramidin merdivenlerinden yükselip muhtesem iki iblis basinin taban oymasini izliyorlar. Bu piramit, yaradilis ve dönüsümün kudretli tanrisina, Kukulcan'a ithaf edilmistir. Piramitte 4 merdiven ve her merdivende 91 basamak bulunur. En tepedeki platformla birlikte bu basamaklar 365 adettir. Bu günese göre hesaplanan yila esittir ve Mayalar'in astronomide ileri olduklarini gösterir. ?blislerin baslari, dinsel ayinlerde kurban edilmis insan kemiklerinin ve onlarin altin mücevherlerin bulundugu dogal bir kuyuyu isaret etmektedir.


    Guetamala ormanlarindaki, kan kirmizi rengindeki piramidin önünde, büyük bir kalabalik saatlerdir ayakta bekliyordu. Kimse kipirdamiyordu; tüm gözler, piramidin dorugundaki atalarin bilgileriyle dolu süslü kafatasindaydi. Kalabalik kralin hareketlerini göremiyor fakat dinsel bir ayin oldugunu anlayabiliyordu. Kral yanardagda olusan keskin taslari alip penisini delecek ve sonra yaranin üstünü bir iple baglayip; kanin agaç kabugundan yapilmis kaba akmasini saglayacakti. Daha sonra bunu alip, bir ates yakacak, bu atesten yükselen duman araciligiyla iblisle konusacakti. Ve Kral, ortaya çikti pestemalinin altindan kanli elini göstererek, atalarinin mesajim daha öncelerde de oldugu gibi yine haykirdi; "Savas için hazirlanin" Kalabalik, nese içinde tekrarladi. Artik kan dökme zamani baslamisti.


    KAN HASADI

    Eski Maya toplumunda politik ve dini olaylar, korkunç kan dökme ayinlerinin nedeniydi.
    Savas, onlarin yasamiydi..Mayalar kimdi? inanilmaz büyüklükteki piramitleri Amerika'nin ortasina insa eden ve sonra birdenbire terkedip kaybolan bu insanlar kimlerdi? Neden o garip dinsel kurallara inaniyorlardi? Bu sorular bugüne kadar sayisiz bilim adaminin zihnini kurcaladi. 150 yil geçtikten sonra Mayalar daha anlasilir olmaya basladilar. Artik, Mayalarin MS. 250-900 arasinda yasadiklarini, dönemlerinin en gelismis yazi sistemini bulduklarini, matematikle ilgilendiklerini , astrolojik takvimler olusturduklarini ve piramitler insaa ettiklerini biliyoruz. Bugüne örnek olacak mimari örnekler bulundu, insaatlarini, yagmur ormanlarina zarar vermeden belli zamanlarda yapiyorlardi. Mayalar dogalligin bozulmamasi için bize iyi bir ders vermislerdir, Güney Belize'nin orman kapli daglarinda; yeni bulunan dört Maya kenti gösteriyor ki; Mayalar buralarda yasamaktan kaçinmislardi, iste buralari 900'lü yillarda yokolan Mayalarin toplumsal yasamlari hakkinda henüz çözülememis bir çok soruya isik tutacaklardi. "National Geographic" yazarlarindan arkeolog George Stuart; "Her sabah uyandiginida Maya'lar hakkinda ne kadar az sey bildiginiizi düsünüyorum, bu tropik iklimde nasil yasadiklarinin %1 ini ancak biliyoruz" diyordu. Kisitli imkanlara ragmen, arkeologlar, sanat tarihçileri, yazit uzmanlari, antropologlar, cografyacilar, ve dil uzmanlari yillardir Mayalarin pesinde. Ortada, "Mayamanik" bir durum var; Tennesse Üniversitesi arkeologlarindan Arthur Demarest son 4 yildir Kuzey Guetemala'da Maya kenti Dös Pilas'i inceliyor. Demarest'e göre ormanin içinde kayip kentler var; buralarda çözümlenemeyen yazitlar bulunuyor ve bu yazitlar Mayalarin ani yok olusunu açiklayabilir. Ortaya çikan bilgi patlamasi, siddetli tartismalar yaratti. Kimin kuraminin dogru oldugu tartisiliyor. Yine de uzmanlar bir görüs üzerinde fikir birligine vardilar; savas, Maya halkinin olusmasinda ve yasaminda kilit noktaydi.
    Oyun topu
    Mayalar'in top oyunlari hem eglence hem de dinsel törenler içindi. Seyirciler, sonuçlar üzerinde bahis oynarlardi. Günesin veya Ay'in sembolü olan bu top hep havada kalmaliydi. Topu düsüren kaybediyordu ama oyunu degil yasamim da; oyunun finalinde kurbanlar hazirdi. Galipler, kaybedenlerin baslarini kesip top olarak kullandilar ya da öldürüp vücutlarini piramitlerden asagiya sallandirdilar
    Maya kentleri yasamak için degil miydi?
    Mayalarin spordan dine kadar her konuda iskence ve kurban törenleri düzenliyorlardi. Meksikali Antropolog Carlos Navarette "Bu, Mayayla ilgilenenleri sok edecek bir iddiadir" diyor. Klasik Maya Kültürü'nün olusmaya basladigi MS 250'den sonraki yüz yillarda, küçük çatismalardan, büyük savaslara dönüsen kabile çekismeleri, görkemli kentlerin hayalet kasabalara dönüsmesine neden oldu. ilk batili arastirmacilar olan Stephens ve Latherwood, büyüleyici diye tanimladiklari Copan, Palenque, Uxmal ve digerleri hakkinda kitaplar yazmaya basladilar. Stephens'in yazdigi basarili kitaptan sonra onu, Catherwood ve diger yazarlar takip etti. Sonraki yarim yüzyilda Popol Vuh (Mayalari anlatan kutsal kitap) ve "Relacion de las Cosas de Yucatan" adli kitaplar yayinlandi. 16. yüzyildan sonra piskopos Diego de Lan da, Maya kültürüne karsi ispanyol zaferlerini anlatan bir kitap yazmisti. 1890'larda ise, ingiliz arastirmaci Alfred Maudsiay degisik kaynaklardan derleyerek, Maya kentlerinin mimarisini anlatan bir katalog olusturdu.
    Tüm bilgiler, 19. Yüzyil bilginlerini hiyeroglif yazilarini yorumlamaya, Mayalarin tarihini yeniden incelemeye ve bu toplumun neden yok oldugunu arastirmaya itti. 20. yüzyilin ilk yarisinda daha çok kazilar yapildi ama hala ortaya ciddi bir sey çikmamisti. 1950'lerde Carnegie Enstütüsü'nden J. Eric Thompson ve SIyvanus Morley, bölgeyi incelemeye aldilar onlara göre bulunan kentler, yasamak için degil dinsel ayinler için yapilmisti. Yazitlarda astronomi ve takvim çalismalari yer aliyor, tarihi olaylar, çiftçilik yöntemleri ve tarinidan bahsedilmiyordu. Böylece bu mekanlarin sadece özel durumlar ve çalismalar için yapildigi kanitlaniyordu. Morley ve Thompson; Mayalarin yok oluslarina ait bilgileri antik kentlerden elde edemeyeceklerini düsünüyorlardi. Çagdas bilginler, daha iddiali ve umutlu, modern teknoloji gibi bir de avantajlari var;
    örnegin radyo karbon testi.

    Dos Pilos'ta çalisan Arthur Demarest MS. 761'den önce ve sonra olarak Mayalarin tarihçesini iki bölüme ayirdi. 761'den önce savaslar düzenliydi; kabileleri tek bir yönetim altinda toplamak için yapilirdi. Ama 761'den sonra savaslar; kabile üstünlügüne ve mallarin yagmalanmasina dayanmaya basladi. O yil, Dos Pilos Krali kabilelere dur demek için savas açti ama Tamarindito'da yakalanarak kurban edildi. Demarest'e göre; bu dönemden sonra ortaya çikan soylu kanun yapicilari, çikar ugruna birbirlerini yemeye basladilar ve güçleri çok artti. Böylece sivil iç savas basladi; iste bu da Mayalarin sonu oldu ve buna benzer olaylar baska bölgelerde de yasandi.


    Susuzluk ve nüfus patlamasi kuramlari

    Florida Üniversitesi arkeologlarindan Arlene ve Diana Chase'e göre Belize'de yaptiklari arastirmalarin sonucunda, kabile savaslari Mayalarin sonunu hazirlamisti. Bu iki arkeolog, kazilarda binalar üzerinde hasarlar tespit etmisler ve gömülmemis bir çocuk iskeletiyle, silahlar bulmuslardi. Bir çok uzman yok olusun nedenini savaslara baglarken, baskalari bunun hikayenin tümü olmadigini düsünüyor. Yokolmada rol oynayan bir diger neden; yagmur ormaninin ekolojik dengesindeki ani bir bozukluk olabilirdi. Arizona Üniversitesi arkeologu Patrick Culbert; "Yeralti çalismalarindan anladiginiiza göre, neredeyse orman tamamen yok olmus"diyordu.Su sikintisi, yok oluslarinda rol oynamis olabilirdi. Cincinnati Üniversitesi arkeologlarindan Vernon Searborugh ise, Tikal'deki kazisinda gelismis kanalizasyon sistemleri buldu. Yilin 4 ayi yagmurlu bir bölgede yasayan bu insanlarin ani bir susuzluga ugramalari gerçekten yok olus nedeni olabilirdi. Bir baska neden nüfus patlamasi olabilir, yirmi kentten toplanan bilgilerden anlasildigina göre km kareye 200 insan düsüyordu. Culbert'e göre;
    endüstrisi olmayan bir toplumda nüfus bir sorun olabilir. Arastirmacilar, kazilarda, iyi gelismemis çocuk iskeletleri buldular, bu da yetersiz beslenmenin göstergesi olarak kabul edilebilir. Yine Culbert, böyle karmasik ve kalabalik bir toplumun çöküs nedeninin; savas, çilgin bir kral, açlik ya da susuzluk olabilecegini düsünüyor ve ekliyor "Böyle bir toplumun çöküsü için milyonlarca neden söylenebilir".




    Mayalar tapinaklarini yaparken

    Takvimi ve dis dolgusunu bilen insanlar
    Bu çöküsten çikarilacak ders nedir? Birçok uzman, çevreci mesajlar veriyor; Culbert;
    "Nüfus patlamasi, ekolojik dengeyi bozdu ve milyonlarca insan öldü." diyor. National Geographic dergisi yazari George Stuart ;bu fikre katiliyor ve bu bilgilerin günümüz dünyasinin sorunlarini yeterince çözemese bile önemli uyarilarda bulundugunu düsünüyor. Ona göre en önemli mesaj, yagmur ormanlarini kesmemek ama digerleri bundan pek emin degil. Hiyeroglif uzmani Stephen Houston de, Mayalardan daha pek çok ders alinacagi düsüncesinde; "Çok farkli bir toplumdular ve onlari bir arada tutan çok baska bir seydi".

    Arkeologlar, Mayalarin gerçekten farkli bir toplum oldugunu, onlarin günlük yasamlanndan çikariyorlar. Mezarlarda bulunanlar, gömütler, alelade evlerin mimarisi ve bulunan duvar resimleri; ortalama bir Maya gününün nasil geçtigini bizlere gösteriyor. 57 kisiden olusan tipik bir Maya ailesi kahvaltida sicak çukulata, yeterince zengin degillerse haslanmis misir ve seker kamisi yiyorlardi ve "atole"denilen bir içki içiyorlardi. Genelde evler tek odali ve çamur sivaliydi. Büyük olasilikla gün içinde misir, bezelye, tavsan ve hindi diger yiyecekleri arasindaydi.
    Hasat mevsimi erkekler tarlalarda çalisirken, kadinlar evde yemek pisiriyorlardi. Günün sonunda tüm aile evde toplaniyor ve evin reisi küçük bir dini ayinle atalara dua ediyordu. Zamanlarini sadece tarimla geçirmiyorlar, piramitler ve tapinaklar insa ediyorlardi. Genelde dügün törenlerine kutlamalara, astrolojik ve takvimsel çalismalara katiliyorlardi. Böyle zamanlarda kral kurbanlar kesiyor ve top oyunlari düzenliyordu. Kaybedenler piramide asiliyor ya da kurban ediliyordu. Çiftçiler bu günler için yemek hazirlayip, standlar açiyorlardi. Mayalar'in gelismis bir estetik anlayisi vardi. Yale Üniversitesi antropologu Michael Coe "Mayalar" adli kitabinda; "Aileler çocuklarinin burunlanna onlarin gücünü artirici süsler takarlardi" diye yaziyor. Mayalar ayni zamanda bebeklerin iskeletlerine sekil vermek amaciyla onlari sararlar ve koni seklinde bir sapka takarlardi. Belki de günümüzün besik ve kundak aliskanligi onlardan miras kalmistir. Bazi arastirmacilar, bu sekildeki kafataslarinin bu aliskanligin sonucu oldugunu ileri sürüyorlar. Mayalar dislerini bazen "T" seklinde bazen de delerek doldururlardi (anestezi yapip yapmadiklari kesin degil). Dislerini çogunlukla degerli taslarla en çok da yesimle kaplarlardi. Coe'ya göre; genç erkekler evlenene kadar kendilerini siyaha boyuyorlar daha sonra ise degisik dövmelerle süsleniyorlardi. Bu bilgiler sadece bulunan nesnelerden degil geride biraktiklari hiyerogliflerden de ögrenildi.




    GECMiSi YASIYORLAR

    Meksika daki tur rehberleri bir öykü anlatirlar.Bir turist, korku içinde piramitlere bakar ve rehbere dönüp; "Bu binalarin hepsi çok güzel, fakat tüm insanlar nereye gitti?" der. Rehber kafasini alayci bir sekilde sallayarak cevap verir; "Su anda bir Maya île konusuyorsun, bizler hala buradayiz hiç bir zaman burayi terk etmedik". Yasanan karmasa, Maya bilmecesinin kalbindedir. Bilim adamlari binlerce yil Öncesindeki Maya imparatorlugu'nu arastirirlarken bugün Guatemala çevresinde 1.200.000,Belize çevresinde ise, 5.000.000 Maya insani yasiyor. Etnik olarak, onlar dünyanin en gelismis imparatorlugunu Orta Amerika'da kurmus insanlarin soyundan geliyorlar. Maya kalintilarini gezmeye gelen birçok turist Amerika'da eski Mayalarin torunlarinin yasadigini ögrenseler soka girerlerdi. Yüzyillardir olagelen kültür etkilenmesinden sonra Orta Amerika'da yasayan Mayalarin torunlari yeni kültür yaratarak yasamlarini sürdürüyortar. Orta Amerika'da yasayan Mayalarin torunlari simdi sadece gelen ziyaretçiler ?çin atalarinin kiyafetlerini giyiyorlar. 1992'de Orta Amerika'nin yerlileri olan Maya halkina karsi Meksika devleti tarafindan zulmedildi, yapilanlar, insan haklarina aykiriydi.1990'daki toprak kavgasinda 11 kisi,1988'de de Maya halkindan 100 kisi yakalanmis ve iskence edilmisti.
    30 saat boyunca hiç bir tibbi müdahale olmadan aç birakildilar ve Mayalar, 140.000 Guetamalaliyi öldürecek gerilla savasina basladilar. Hükümet onlarin köylerini yakti.16.yy'da ispanyol istilasi sirasinda birçok yerli, dini inançlarindan uzaklastirildi. Kabartmalar yikildi, dini inançlarina ait olan hersey misyonerler tarafindan harap edildi.Yeni koloniler kurmak için köle gibi çalistirildilar.400 yil ispanyollar tarafindan ezildikten sonra Meksikalilar tarafindan isgale ugradilar ve hala öyleler... Bugün Meksika Hükümeti, insan haklari adina Mayalara esit sans taniyacaklarini açiklamasina ragmen; Mayalar hala sosyo ekonomik siranin en altindalar. Chipas'ta 9 tane yerli dili musuluyor ve Meksikalilar azinliklara ragmen iktidari ellerinde tutuyorlar. Ne yazik ki, yerli nüfusu ülke potansiyelinin çok üzerinde. Ayrica yerlilerin % 70'i su sikintisi çekiyor. Bu kötü kosullarda Birçok Maya insani modern ,yasam sartlarini reddederek eski aliskanliklarini sürdürüyor. Daglarda yasayan Mayalar, 4000 yil önceki atalari gibi yasiyorlar.



    "Birden beyin kanallarim açildi..."Maya yazitlari, çesitli ilgi alanlari olusturdu. Güney Alabama Üniversitesi sanat ögretmeni Linda Schele eski yazitlar konusunda birdenbire ortaya çikan ilginç bir örnektir. 1970 yilinda Meksika ziyaretinde, Palenk konferansinda Schele; 7. Yüzyil baslarindan 8. Yüzyil sonlarina kadar yasayan yasa yapicilarin kanunlarini 2.5 saat süren bir konusmada açikladi ve bunlar dogruydu. Bu nasil olmustu? Çünkü Schele bir amatördü; Profesyoneller kabartmalarin açiklamasinin bir çesit içgüdüye ve sezgiye bagli oldugunu söylüyorlar. Verilen yazi sistemine uyularak çözülmüs olabilecegin'i de ekliyorlar. Linda Schele; "Aydinlanma dakikalari kariyeriniin dönüm noktasiydi. Birden beyin kanallarini açildi ve hersey yerli yerine oturdu" diye anlatiyor. Bu olaydan sonra, bir çesit dil çözüm devrinii basladi. Bölge genç tarihi yazit uzmanlari ile doldu. 34 yasindaki Stephen Houston ile 28 yasindaki David Stuart'da bunlara dahildi. Kariyerlerine çok küçük yaslarda baslamislardi. Maya arkeologu George Stuart'in oglu ilk Maya gezintisini 3 yasindayken yapmisti ve 1984'de 18 yasindayken çözdügü bir Maya grafigiyle, Maç Arthur Dernegi tarafindan en genç yazi çözücüsü ve dahi ilan edildi. Stuart'in sonraki projesi simdiye kadar çözülmüs tüm Maya yazitlarini inceleyen bir katalog yapmak. Neredeyse yüzyillik bir çalisma bu ve genç Stuart; "Bu çalisma benden sonra da aranan bir kaynak olacak" diyor.
    Bir uygarligin umutsuzlugu
    Örneklerde görüldügü gibi kabartmalarda propaganda da var. Düsünün, Körfez Savasi'ni anlamak için Saddam'in konusmalannin duvarlara yazildigini... Arlen Chase;
    Mayalar'in politik ve sosyal yasamlarini çözmek için bu yazitlari okumanin yeterli oldugunu, arkeolojinin bunu saglamak için gerekli oldugunu ifade ediyor. Houston ise, yazitlarin propaganda ile dolu oldugunu, yine de bir toplumu anlamak için yararli oldugunu söylüyor.

    Maya yazitlarini desifre etme üzerindeki tartismalar sürüyor, hiçbir zaman nihai çözüm bulunmayacak. Çünkü yeni bulgular farkli bakis açilari getiriyor. Chase'in arastirmalarina dayanarak söylenebilir ki, Mayalar orta sinif bir toplumdu. Mezar kazilari, yasam tarzlarinin, bilimsel yönleri kadar gelismedigini gösteriyor. Kimyasal toprak arastirmalari, iskelet incelemeleri bize onlarin hastaliklarini, tarini yöntemlerini hatta iklim kosullarini gösteriyor. Birçok arastirmaci ve bilim adami Mayalar'in yok olus gizeminin pesinde. David Freidel, Mayalar'in tarihte esine az rastlanan bir umutsuzluga düsmüs olduklari görüsünde; ona göre, geçmise bakildiginda Mayalar'in ulastigi bilimsel ve toplumsal düzeyin nedeni, hayalgücü ve reel eylemin disindadir çünkü onlar yasami anlamli kilmak istiyorlardi. Mayalar'in birden yokolus nedeni veya nedenleri hala bilinmiyor, dev bir uygarlik nasil ve neden kayboldu? Uxmal'da yansi yenmis yemek tabaklari hala durmaktadir;
    kimden ya da neden kaçtilar ve en önemlisi su anda onlarin kalintilari nerede?


    Ve yine bir aşağılanma, yıkım ve yok olma geliyor... Gökyüzünden reçine yağmuru yağdı. Yüz Oyan adında biri geldi: Onların gözlerini çıkardı. Kan Akıtıcı geldi: Kafalarını kopardı. POPOLVUH, 16. YÜZYIL.

    2012 aralık ayında dünyada yaşayan insanlar korkunç bir felaketle yeryüzünden silinecekler. Son yangınlara, sel ve şeytanların istilasına bakarak bunun beklenmedik ve korkunç bir biçimde geleceği söylenebilir. En azından eski Maya takviminin "nihai geri sayımı"na girerken bunları beklememiz gerektiği söylenmektedir.

    Belki bir iki gün farkla o kader ayının 23. günü, Uzun Sayı döngüsünün 13 Bak'tun'unun sonuncu günü olacak ve böylece İÖ 3114 yılında böyle bir olayla başlayan 1.872.000 günlük yolculuğunu tamamlayacaktır. Bu gayet ayrıntılı sistem hakkında ne biliyoruz ve Mayalar 2012'de ne olacağını düşünmüşlerdi?
     Dünyanın sonu geliyor!!!


    (Solda) Bir hiyeroglif kitabı olan Dresden Codex'inden bu sahnede, yeryüzünün tufanla yok edilmesi görülmektedir Bir gökyüzü kaymanı ve yaşlı bir tanrıça, Tanrı L'nin üzerine su döküyor. (Sağda) Bu boyalı vazoda Ait Dünya'nın puro içen tanrısı Tanrı L'nin, İÖ 3114 yılındaki son yaratılışta önemli bir törene başkanlık etmesi gösterilmektedir. Siyah zeminin, ışığın gelmesinden önceki ilk dünyayı simgelediği sanılmaktadır.

     Dünyanın sonu geliyor!!!


    Quirigua kentindeki Dikilitaş C adı verilen anıtta, İÖ 3114 yılındaki yaratılış olayları en iyi şekilde tanımlanmıştır. Bir yanında 13 Bak'tun'un tamamlanması anlatılmaktadır (ayrıntı). Üç nokta ve iki çizgiden oluşan 13 sayısında (farklı renkte) her nokta biri ve çizgi de beşi simgelemektedir.

    Orta Amerika'nın eski uygarlıklarından en gelişmişi ve okuryazarı olan Mayalar, döngüsel bir evrene inanırlardı. Onlara göre evren birbirini izleyen yaratılışlar ve yokoluşlar yaşamıştı. Bu fikirlerin en iyi kaynağı, Guatemala yaylalarının Quiche Mayaları tarafından herhalde 16. yüzyılda (belki de hiyeroglifle yazılmış özgününe dayanarak) yazdıkları Popol Vuh ya da "Danışma Kitabı"dır.

    Kitap göğün ve yeryüzünün ayrılıp ilk ışığın dünyaya düşmesiyle başlar. Yaratıcı Tanrılar ondan sonra dünyayı insanla doldurmaya çalışırlar. İlk çabaları yeryüzünün hayvanlarını oluşturur, ancak bunlar konuşamadıkları ve yaratıcılarını övemedikleri için başarısızlık olarak ormana sürülürler. İkinci denemede kilden insanlar yaparlar ama anlamsızca saçmalamaya ve bedenleri dökülmeye başlayınca onları parçalarlar. Üçüncü yaratılışında insanlar tahtadan yapılır ama bu kere de ruhları yoktur ve yaratanlarını unuturlar.

    Tanrılar onları imha etmek için yalnızca tufan, ateş ve şeytan göndermekle kalmayıp kap kaçaklarını bile onlara karşı ayaklandırırlar ve yüzlerini taşlarla parçalarlar. Sonunda tanrılar hayatın ana maddesi olarak mısır mayasını denerler ve şimdiki insan yaratılmış olur.

    Popol Vuh efsanesinde, Maya uygarlığının doruk noktası olan klasik dönemin (250-909) sanatından daha pek çok şey vardır, ancak burada çok daha eski çağların fikirlerinin de bulunduğu açıkça görülmektedir. Klasik Mayalar, döngüsel bir evrene inanıyorlardıysa, o halde hem yaratılışın hem de kıyametin zamanlaması Uzun Sayı takvimlerinde şifreli olarak yer almış bulunmalıdır.

    Bu sistemin ne zaman ya da nerede icat edildiği bilinmemektedir. Ancak şu anda elimizde olan en eski tarih İÖ 32'dir. Uzun Sayı tarihleri beş rakamlı olarak yazılır ve genelde bizim onlu sistemimiz yerine 20'li bir temel kullanır. En yüksek değer normalde Bak'tun'du -144.000 günlük bir birim- ama biz pek az ifade edilen ve 13 katsayısıyla gösterilen 19 daha yüksek sistem olduğunu biliyoruz. Böylece Uzun Sayı'nın tümü akıl almaz bir boyuta ulaşıyor ve trilyonlarca yılı kapsıyordu (evrenimizin varoluşundan çok daha uzun bir süre).

    Arkeolojideki gelişmeler sonrasında, Maya yazısını çözmekte gerçekleştirilen ilerlemeler, son 13 Bak'tun olan İÖ 3114 yılının olayları hakkında bilgi sahibi olmamızı sağlamıştır. Burada üzerinde durulan şey yoketme değil, yaratmadır: Tanrılar'ın "düzenlenme"si, merkezi bir "ocak" oluşturulması ve "taşların ekilmesi" vardır. Bu gerçek bir sıfır yılı olmadığından, kitabelerde İÖ 3114 yılından çok önceki efsanevi olaylardan da söz edilmektedir.

    Aynı biçimde Mayalar'ın gelecek için hesapladıkları tarihlerde 4772 yılında bir kraliyet yıldönümü kutlanacaktır. Böylece 2012'nin "zamanın sonu"nu temsil ettiğini söylemenin bir anlamı olamaz.

    Yalnızca Tortuguero'da bulunan bir yazıtta, 13 Bak'tun'un 2012'de sona ereceği kehanetinde bulunulmaktadır. Ne yazık ki, taş hasarlıdır ve kısmen okunabilmektedir. Tanınmış bir Maya Tanrısı olan b'olon okte'den sözederken "yem" (inen) ekini kullanmaktadır. Bu, Postklasik Dönem'de (909-1697) Maya sanatında çok popüler olan Dalan tanrı imajını hatırlatmaktadır.

    Tahmin edeceğimiz, hatta bildiğiniz gibi Uzun Sayı, geniş vizyonunun ancak bir kısmını görecek kadar yaşamıştır. Meksika'da Tonina'da son tarih 909'da kazınmıştı, çünkü bir önceki yüzyılda bölgeyi kasıp kavuran toplumsal, ekolojik ve demografik kriz, klasik uygarlığı sona erdirmişti.

    Ancak 16. yüzyıl olaylarıyla kıyaslanınca bu felaket hafif kalmaktadır. Bu tarihten sonraki Avrupalılar'ın istilası, bütün Amerika yerlileri için olduğu gibi, sayısız Maya için de bir ölüm fermanıydı. Hastalıklarla kırılmış, işkence ve ölüm tehdidiyle yeni bir dine, Hıristiyanlık'a girmeye zorlanmış ve geleneksel öğretinin hemen hemen tamamen silinmiş olmasıyla bu felaket, eski kehanetlere değer bir felaketti. Cortes, 250 kişilik ekibiyle, maya altınlarının sırrını çözmek için tüm mayalıları katletti. Cortes'den kaçanlar yağmur ormanlarının içlerine ilerlediler..

    (alıntıdır : ufonet.be)




  • Allah'ım lütfen 5 yıl sonra olmasın birşey tam 5 yıl sonrası için süper planlarım var
  • quote:

    Orjinalden alıntı: Bethesta

    Ben çok uzun süredir hep "5 yıl kaldı" " 10 yıl kaldı" gibi teoriler duyuyorum. 30 yıl oldu, halen bişey olmadı:) Yani korkmana gerek yok.

    peki bu kış olanlar diğer kış olan şeylerle aynımıydı? yada şöyle diyim, bu aralık-ocak hiç kış mevsimine benziyomuydu? bence bunları düşün. ve bu yaz.. görüceksin farklılığı.
  • sevindim
  • harbi ya bi an önce bişiler olsa iyi olur aslında...

    işler kesat gidiyor zaten
  • quote:

    Orjinalden alıntı: eggy13

    sevindim

  • 21 Aralık 2012

    ***Maya takviminin bitiş günü/yılıdır.

    ***İnancımıza göre kıyamet günü cuma olacaktır.21 Aralık 2012 cumaya denk gelmektedir.

    ***Marduk adı verilen gezegenin dünyaya çarpacağı ve tıpkı dinazorlarda olduğu gibi uzun yüzyıllar boyunca dünyada canlı hayatınının olmayacağına inanılır.

    ***Nostradamus, Patmos ve Edgar Cayce'nin kehanetlerinin sonu bu yıldır.

    ***Küresel ısınma durdurulamazsa 2012 bu olayın en had safhada yaşanacak yılıdır(susuzluk vs).

    ***Güneş Sistemi'nin Samanyolu Galaksisi icindeki 25.920 yillik bir deviniminin son günüdür.

    ayrıca:http://www.december212012.com/



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ApAtHe89 -- 16 Mayıs 2007; 17:20:27 >
  • ürpertici!!
  • 
Sayfa: 1234
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.