Şimdi Ara

**-*Donanım Rehberi**-*Bir Çok Soru VE Cevap

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
24
Cevap
0
Favori
4.322
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • İşlemci (CPU- Central Processing Unit) :Ana işlem Ünitesi, Merkezi işlemci ya da kısaca işlemci. Bilgisayarın program komutlarını bellekten aldıktan sonra kodlarını çözen ve karşılışı olan işlemleri yerine getiren merkez birimi. CPU genellikle bilgisayarın beyni olarak tanımlanır. Çünkü tüm işlemler CPU tarafından yapılır. Bu nedenle bir bilgisayarın işlem yeteneği ve hızı işlemcisinin yeteneği ve hızıyla doğrudan ilgilidir.İşlemci bilgisayarın en önemli parçalarından biridir.Hangi tür bilgisayar kullandığınız sorulduğunda genelde işlemcinizin türünü söylersiniz.(Pentium IV 1,8 gibi?)Bilgisayarınızın performansını etkileyen ve hızını belirleyen en önemli faktör işlemcidir.Bunun için bilgisayar alırken işlemcinize çok dikkat etmeniz gerekir. Günümüzde kullanılan belirli sayıda işlemci üreten firma vardır.Bunlardan en bilineni ve yaygın olanı Intel firmasıdır.Intel dünya işlemci pazarının büyük bir çoğunluğunu elinde tutmaktadır.Intel in yanı sıra Amd ve Cyrix gibi işlemci markalarıda mevcuttur.Her ne kadar işlemci piyasasına Intel hakim olsa da Amd ve Cyrix kaliteli ve Intel e eşdeğer kimi zaman daha iyi işlemciler üreterek işlemci piyasasındaki yerlerini korumaktadırlar. İşlemci modelleri her geçen gün değişmekte ve gelişmektedir.Bugün çok moda olan bir işlemci birkaç ay sonra demodeleşmiş olabilir.Bunun nedeni bilgisayar teknolojisinin hızlı gelişimidir.Şu anda piyasada bulunan ve yaygın bir şekilde halen satılmakta olan işlemci türü Pentium IV’lerdir.Pentium IV ile birlikte bir yaygın işlemci modeli ise Celeron’lardır. Celeron’lar ilk üretildiği sıralarda Pentium II’lere eşdeğer olarak üretilmişti. Ama şu andaki Celeron’lar Pentium IV tabanlı olduğu için Pentium IV ‘e daha yakındır.Amd firmasının ürettiği işlemciler de Intel’e kafa tutacak hatta kimi zaman daha iyi seviyede olabilmektedir.Şu anda Amd’nin XP türü işlemcileri Intel’in Pentium IV’leri ile büyük bir çekişme içerisindedir.
    Hız : Bilgisayarınızın işlemcisinin hızıdır.Yani Bilgisayarınızın işlemcisinin türünden sonra zikredilen …Mhz (Mega Hertz)’dir.Mesela Pentium IV 2400 Mhz veya Amd XP 2200 Mhz gibi…
    Ana kart (Main board) : Ana kart bilgisayarın en önemli parçalarından biridir.Bilgisayarın hemen hemen bütün parçalarını ana kartın üzerine takılır.Ekran Kartı,ses kartı,tv kartı,fax modem,klavye,mouse…Adında da anlaşılacağı gibi bilgisayarın ana parçasıdır.
    Ana kartlar işlemci desteklerine göre değişir.Mesela Pentium III destekli bir ana karta Pentium IV takamazsınız,çünkü bu ana kart Pentium IV teknolojisini desteklemez.Yani her işlemci her ana karta takılmaz.Takacağınız işlemci ana kart ile uyumlu olmalıdır.Bir uyum sorunu da Amd işlemcilerde vardır.Amd işlemcilerin ana kartları Intel işlemcilerinki ile farklıdır.Amd işlemcilerin Amd uyumlu ana kartları vardır.Eğer Amd işlemci kullanılacaksa Amd uyumlu ana kart kullanılmalıdır.
    Ana kartlarla ilgili diğer bir önemli nokta tümleşik ana kartlardır.Tümleşik ana kartlar ekran kartı ve ses kartı ana kartın üzerinde olan yani ana kartta sabit olan ana kartlardır.Bu tür ana kartlar çoğu zaman performanslı değildir.Çünkü bu tür ana kartların çoğunluğu ekran kartının ve ses kartının değişimini engeller.Bu sebepten dolayı tümleşik bir ana kart almak yerine bu kartları ayrı ayrı almak daha mantıklıdır.

     **-*Donanım Rehberi**-*Bir Çok Soru VE Cevap



    Bellek (Ram) : Bilgisayarın en önemli parçalarından biri de belleğidir.Bilgisayarınız bilgileri harddisk’inde saklar. Fakat o anda yapılan işlemleri geçici hafıza dediğimiz ve daha hızlı çalışan bellek üzerine kaydeder.Bu bilgileri harddiske kaydene veya bilgisayarınızı kapatana kadar hafızasında tutan birim bellek yani ram’dir.
    Bellek bilgisayarın direk olarak performansını etkileyen bir birimdir.Bilgisayarınız ne kadar hızlı olursa olsun belleği düşükse çok yavaş çalışır.Mesela bir Pentium IV en az 128-256 Mb bellek ile çalışmalıdır.Bundan daha aşağı bir bellek bu bilgisayarın yeterli performans göstermesini engeller.
    Bellek Mb (Mega Bayt) cinsinden gösterilir.Bilgisayarınızın belleğini açılış menüsün den öğrenebilirsiniz.Açılışta bellek sayılır.Bu sayı 4096 gösteriyorsa 4 mb bellek var demektir.131072 gösteriyorsa 128 Mb belleğiniz var demektir.Belleğinizi açılışta çıkan sayıyı 1024 sayısına bölerek hesaplayabilirsiniz.


    Şu anda SD ve DDR bellekler çoğunluktadır.DDR bellekler genelde Pentium IV lerde kullanılır.SD bellekler daha çok Celeron ve eşdeğer sistemlerde kullanılmaktadır.Bir RD bellekler bulunmaktadır.Bu tür bellekler Pentium IV teknolojisi için üretilmiş ve gayet iyi performans sağlayan belleklerdir.Fakat fiyatlarının fazlalığı nedeniyle pek tutulmamaktadır.

     **-*Donanım Rehberi**-*Bir Çok Soru VE Cevap



    Harddisk : Bilgilerinizi kalıcı olarak depolayan birimdir.Harddisk’inizin boyutu ne kadar büyükse siz de o kadar çok veri depolayabilirsiniz.Harddisklerin büyüklükleri mb(megabyte) ve gb(gigabyte) cinsinden ölçülür.1000 mb yaklaşık 1 gb’a eşittir.
    Harddiskler çalışırken içerisindeki plakalar dönerler.Bu dönme hızına göre şu anda piyasada iki tür harddisk vardır.5400 rpm ve 7200 rpm (dakikada ki dönme hızları) olmak üzere sınıflandırılır.
    Ekran Kartı : Ekran kartı bilgisayarın monitöre görüntü aktarımını sağlayan birimdir.Ekran kartı olmayan bir bilgisayardan görüntü elde edemezsiniz.
    Ekran kartlarının geçmişten günümüze bir çok çeşidi olmuştur fakat en son akılda kalanlar PCI ve AGP slotlulardır.Yaygın olarak kullanılan ve daha gelişmiş bir teknolijiye sahip olan da AGP çeşitleridir.Zaten AGP açılımı hızlandırılmış grafik portu anlamındadır.Bu yüzden dolayı günümüzde AGP slotlu ekran kartları tercih edilmektedir.
    Ekran kartlarının da bellekleri vardır.Mb cinsinden bellekler ölçülür.(16Mb,32Mb,64Mb…) Bellek artıkça ekran kartının performansı da o kadar artar.Bu yüzden mümkün oldukça yüksek kapasiteli ekran kartı almakta fayda vardır.





    Not:Ekran kartı,televizyon kartı ile karıştırılmamalıdır.Ekran kartı sadece görüntüyü monitöre aktarır.Televizyon seyretme olanağı sağlamaz.Televizyon seyretmek için tv-kartına sahip olmanız gerekir.






    Disket Sürücü (Floppy Disk) : Bilgisayarın disket okuyucu bölümüdür.Bilgisayar disketleri üzerinde işlem yapmanızı sağlayan disket sürücüler günümüzde 3.5” 1.44 Mb cinsi olmak üzere tek çeşittir.Yani bir disketin büyüklüğü yaklaşık 1.5 Mb ‘tır.

    Monitör-Ekran : Bilgisayarın yaptığı işlemleri size yansıtan ve görmenizi sağlayan birim monitör’dür.Her ne kadar fazla detaylı gibi gözükmese de bilgisayarın en önemli parçalarından biridir.Ekran kartı ile uyumu göz önünde bulundurularaktan yüksek çözünürlüklü monitörler tercih edilmelidir.800x600,1024x768 şu an için yaygın olarak kullanılan çözünürlük çeşitleridir.Monitör alırken en azından bu çözünürlükleri destekleyen monitör almaya özen gösterilmelidir.Zaten günümüzde satılan yeni monitörlerin çoğu en az bu çözünürlükleri desteklemektedirler.





    Monitörün diğer bir ayırım sebebi büyüklüğüdür.Monitörün büyüklüğü iki köşe mesafesinin inç cinsinden uzunluğudur.Günümüzde yaygın olarak kullanılan türleri 15” ve 17” dir.

    Klavye : Bilgisayarın olmazsa olmaz parçalarından biridir.Türkiye’de iki çeşit klavye yaygındır.Biri standart Q klavye(İngilizce’ye uyumlu),diğeri Türkçe için uyarlanmış ve daktilolardaki harf dizilişi ile aynı olan F klavye çeşididir.
    Bağlantı noktası bakımından farklılıklar gösterir.Seri,Ps/2,Usb olmak üzere üç çeşit klavye türü vardır.Seri klavyeler genelde eski bilgisayarlarda kullanılan klavyelerdir ve Ps/2 klavyelere göre girişi daha büyüktür.Ps/2 ve USB klavyeler yeni teknoloji bilgisayarlarda kullanılır.Kullanım oranlarına bakılacak olursa en yaygın klavye türü Ps/2 klavyelerdir.





    Fare (Mouse) : Artık hemen hemen her bilgisayarda fare kullanmak zorunlu hale gelmiştir.Çünkü Windows kullanan bir bilgisayarın faresiz olması düşünülemez.Farelerde klavyeler gibi seri,ps/2 ve usb olarak sınıflandırılır.Artık günümüzde fare standartları çok yükselmiştir.Kablosuz fareler,optik fareler gibi bir çok yeni fare çeşidi kullanılmaktadır.

    Ses Kartı : Adından da anlaşılacağı gibi bilgisayarınızdan ses çıkmasını sağlayan birimdir.Müzik dinlerken,oyun oynarken kaliteli ses almak için mutlaka ses kartı kullanmalısınız.
    Günümüz teknolojisinde ses kartları da giderek gelişmektedir.Artık digital ses çıkışlı ses kartları tercih edilmektedir.Bu ses kartları digital speakerlar eşliğinde çok yüksek kalitede ses performansı sağlamaktadırlar.
    Fax-Modem : İnternet’e bağlanmanıza ve fax çekmenize yarayan birimdir.Tabi fax-modem kartı internet kullanmanızı sağlayacak tek seçenek değildir.Günümüzde daha değişik sistemlerle de(Kablo Modem,Gprs…v.b) internet’e bağlanabilirsiniz.Fakat şu anda en yaygın olan sistem fax-modem ile yapılan bağlantı sistemidir.
    Fax-modem ile internete bağlanmak için bir de telefon hattınızın olması gerekir.Çünkü fax-modemler telefon hatları üzerinden internete bağlanırlar.





    Ayrıca Fax-modem’i faks da alıp göndermek için hatta (voice çıkışı olduğu takdirde) telefon şeklinde bile kullanabilirsiniz.

    Tv-Kartı : Tv-kartı bilgisayarınızın ekranında televizyon seyretmenizi sağlayan birimdir.Kimi tv-kartlarında radyo dinleme imkanına sahip olabilirsiniz.Günümüzde kullanılan çoğu tv-kartı aynı zamanda radyo dinleme imkanı sağlamaktadır.
    Tv-kartlarının Türkiye’deki genel kullanım amacı şifreli kanalları çözmektir.Şifre çözücü programlar sayesinde şifreli kanallar şifresiz hale gelmektedir.Çoğu kullanıcı içinde cazip bir sistem olan bu sistem tv-kartı kullanım oranını büyük ölçüde etkilemektedir.





    Ayrıca tv-kartları sayesinde bilgisayarınıza kamera bağlayabilir,görüntü kaydedebilirsiniz.

    Kasa : Bilgisayarın hemen hemen bütün parçaları kasanın içine monte edilir ve kasa tarafından muhafaza edilir.Kasa diğer bir anlamda bilgisayarın koruyucusudur.Dışarıdan gelecek her türlü darbeye karşı parçaları korur.
    Kasalar At-Atx,slim-mini-midi,P3-P4 türleri gibi çeşit çeşittir.Ama bu saydığım terimlerin çoğu günümüzde pek kullanılmamaktadır.Günümüzde daha çok Pentium IV ler için kullanılan PIV Atx kasalar kullanılmaktadır.

     **-*Donanım Rehberi**-*Bir Çok Soru VE Cevap


    CD-Rom : Bilgisayar üzerinde cd dinlemeye,film izlemeye,oyun oynamaya ve daha bir çok işlemi yapmaya yarayan birimdir.Yaklaşık 700 Mb kapasitesi olan cd ler bir disketin yaklaşık 500 katıdır.
    Cd-Rom sürücüler Vcd filmleri izlemek için Vcd player almanıza gerek kalmadan izlemenizi sağlamaktadırlar.Gerekli programlar dahilinde bilgisayarınızda sinema keyfinizi yaşayabilirsiniz.





    En düşük hızlı cd-rom tek hızlı cd-romlardır.Günümüzdeki en hızlı cd-rom 56x cd-romlardır.Cd-rom alırken dikkat etmeni gereken husus hızı ve üzerinde play düğmesi olmasıdır.Play düğmesi olamayn bir cd-romda müzik cd’si dinlemek için bir programa ihtiyaç duyulur.Fakat play düğmesi olan bir cd-rom ile herhangi bir programa gerek kalmadan müzik cd’si dinleyebilirsiniz.


     **-*Donanım Rehberi**-*Bir Çok Soru VE Cevap



    CD-Writer : Cd-Rom’lar harddisk gibi veri kaydedemezler.Sadece okuma özelliğine sahiptirler.Bir cd’ye kayıt yapabilmeniz için Cd-Writer cihazına ihtiyaç vardır.Cd-Writer lar hem okuyabilme hem de yazabilme özelliğine sahiptirler.Hızları genelde üç hızla ifade edilir.(52x 24x 52x gibi).Bunlar okuma,yazma ve tekrar yazma hızlarıdır.






    DVD-Rom : Günümüzde gittikçe cd-romların yerini dvd-rom lar almaya başlamıştır.Bir dvd yaklaşık 7 cd kapasitesinde oldğu için daha kaliteli film kaydetme ve daha çok yer kullanma olanağına sahiptir.Daha kaliteli film seyretmek için dvd-romları tercih edebilirsiniz.






    Kamera (Web-Cam) : Bilgisayar üzerinde hareketli görüntü yakalama olanağı saylayan web-cam’ler günümüzde hızla çoğalmaktadır.İnternet üzerinde görüntülü sohbet etmenize de imkan veren web-cam’ler artık digital fotoğraf makinelerinin bir özelliği olarak sunulmaktadır.Bir web-cam almayı düşünüyorsanız digital fotoğraf makinesi ile tümleşik olanlarından almanızı tavsiye ediyoruz.


     **-*Donanım Rehberi**-*Bir Çok Soru VE Cevap



    Speaker : Bilgisayarınızın ses kartından çıkan sesleri size aktaran birimdir.Speaker’ınız ne kadar güçlü olursa o kadar çok ses alırsınız.Günümüzde digital ses çıkışlı speakerlar daha çok tercih edilmektedir.


     **-*Donanım Rehberi**-*Bir Çok Soru VE Cevap



    Yazıcı (Printer) : Bilgisayarınızdan yazılı doküman almak istiyorsanız bir yazıcınız olması gereklidir.Bilgisayarınızdaki yazıları,çizimleri veya resimleri kağıda döken yazılar günümüzde çeşitlerine göre 4’e ayrılırlar.
    Ø Nokta Vuruşlu Yazıcılar
    Ø Püskürtmeli Yazıcılar
    Ø Laser Yazıcılar
    Ø Çiziciler
    Nokta vuruşlu yazıcılar yavaş yazan ve çok gürültülü yazıcılardır.Fakat fiyat yönünden daha cazip olduğu için tercih edilebilir.Ayrıca fatura çıktısı alan kullanıcılar tarafından da tercih edilmektedir.
    Püskürmeli yazıcılar şerit yerine mürekkep dolumlu kartuş kullanan yazıcılardır.Günümüzde yaygın olan yazıcı çeşidi mürekkep püskürtmeli yazıcılardır.Kalite yönünden çok iyi performans sağlayabilen hatta fotoğraf kalitesinde baskı yapabilen yazıcılardır.
    Laser yazıcılar daha çok profesyonel alanlarda kullanılan yazıcılardır.Diğer yazıcı türlerine göre daha kaliteli ve daha hızlı baskı yapabilen yazıcılardır.Fakat diğer yazılara göre çok daha pahalıdır.





    Çiziciler(Plotter) daha çok mühendislik,mimarlık gibi alanlarda kullanılır.Bilgisayarınızdaki çizimleri kağıda dökmeye yarayan birimdir.

    Tarayıcı (Scanner) : Tarayıcılar bilgisayarınıza görüntü aktarmaya yararlar.Herhangi bir resim veya dökümanın görüntüsünü bilgisayarınıza tarayıcılar aracılığıyla aktarabilirsiniz



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi AlpacHino -- 13 Mart 2005, 12:45:22 >







  • Bilgisayarin Hizini Arttiracak 55 Cozum Yolu

    1) Bilgisayarım açılırken, eksik DLL dosyası olduğunu belirten bir hata ile karşılaşıyorum. Sorunumu nasıl çözebilirim? DLL dosyaları Windows ve yüklediğiniz yazılımlarla ortak olarak kullanılan dinamik kütüphane dosyalarıdır. Sistemden bir yazılım kaldırıldığında, DLL dosyalarından bir ya da birkaçı silinebilir. Bu durumda, hata mesajında belirtilen DLL dosyasınıwww.drd.dyndns.org/search.html adresinde aratarak indirin. Bu dosyayı Windows altındaki System klasörüne kopyalamanız sorunu çözecektir.


    2) Sabit diskimde tek bir bölüm var. Varolan verilerimi kaybetmeden nasıl yeni bölüm oluşturabilirim? FDISK kullanarak bunu yapmak olanaksız. Sabit disk bölüm yöneticisi yazılımına ihtiyacınız var. Bu gibi yazılımlar arasında kullanımı en kolay olanı Partition Magic Pro'dur. Bu yazılımıwww.powerquest.com adresinden temin edebilirsiniz.


    3) Windows XP kullanıyorum ve sistemimde bolca RAM var. Bu belleğin bir kısmını sabit disk gibi kullanabilir miyim? Yeterli miktarda RAM olduğu sürece yeni bir sabit disk sahibi olmanın en ucuz yolu, bir sanal sürücü yazılımıdır. Bu işi yapabilen araçlar arasında en iyi örneklerden biri RamDisk'tir. Ramdisk, Windows XP Home/Professional, Windows 2000 ve NT sürümlerinde çalışabiliyor. Bu yazılımıwww.superspeed.com adresinden indirebilirsiniz.


    4) USB portuna bağladığım bazı donanımlar, sürücüleri hatasız olmalarına rağmen çalışmıyor ya da keyfine göre çalışmayı reddediyor. USB yeterliliğine sahip cihazlar çalışmalarını sağlayacak elektrik enerjisini de USB portundan sağlarlar. İşletim sistemi ve sürücülerde bir sorun olmadığı halde bazı USB cihazların çalışmaması ya da belirli USB cihazların çalışmamalarının nedeni güç eksikliği olabilir.


    5) Bir dosyayı geri dönüşüm kutusuna göndermeden yanlışlıkla silsem ya da yanlış dosyayı aynı isimle kaydetsem, nasıl geri çağırırım? Windows altında normal yollarla bu gibi kayıpları gidermek mümkün değil. Bir veri kurtarma yazılımı kullanmanız gerekir. En iyi veri kurtarma yazılımlarından Media Tools (www.atldatarecovery.com) ya da Easy Recovery Proffessional'ı (www.ontrack.com) kullanabilirsiniz. Bu iki yazılımdan birini çalıştırdığınızda kurtarabileceğiniz yüzlerce dosya göreceksiniz. Dosyanın ismini bilmeniz, kurtarma işleminin süresini oldukça kısaltacaktır.


    6) Windows 95/98/Me altında sorun çıkarmayan harici modemimi Windows XP'de kullanıyorum. Sistemi yeniden başlattığımda modem ortadan kayboluyor. Bunun sebebi, Windows XP sürücülerinin yüklenmemesi ya da yüklenen sürücülerin problemli olmasıdır. Sistemi yeniden başlattığınızda modemi düğme ya da anahtarından açıp kapatın. Sistem altında Donanım yöneticisine girip Bilgisayarım üzerinde sağ tıklayıp 'Donanım değişikliklerini tara'ya girin. Windows XP modemi tanıyacaktır. Yaramazsa, bir de modemin kablosunu çıkartıp takmayı deneyebilirsiniz.


    7)Windows XP kurulum sırasında bileşen seçimine izin vermiyor ve kurduktan sonra Program Ekle/Kaldır altında kaldırılacak doğru düzgün bir Windows bileşeni göremiyorum. En azından yüklü bileşenlerin hepsini görmenin yolu var mı? Evet bunun bir yolu var. Windows XP'yi kurduğunuz klasöre (C:Windows gibi) girerek INF klasörünü açın. Sysoc.inf dosyasını bulun ve sağ tuşla tıklayarak Notepad ile açın. CTRL+H tuşuyla Bul/Değiştir kutusunu açın. Değiştirilecek kelime kutusuna 'hide' girin. Diğer kutuyu boş bırakarak tüm 'hide' kelimelerini kaldırın. Sistemi yeniden başlatınca Program Ekle/Kaldır altında daha fazla bileşen olacaktır. Dikkat! Bilmediğiniz bileşenleri kaldırmayın, sonradan çok üzülebilirsiniz.


    8) Sistemi açtığımda BIOS sıfırlanıyor. Anakart üzerinde BlOS'un üzerine yazılan bilgilerin saklanması amaçlı bir pil bulunur. Diğer şarj edilebilen piller gibi BIOS pilinin de belirli bir ömrü olmasına ek olarak, güç kaynağına uzun süre elektrik gelmezse pil şarj edilemediği için BIOS sıfırlanır. Elektrik kesintisi gibi kısa süreli güç kaybı BIOS'u sıfırlıyorsa, pil sorunludur ve değişmesi gerekir. Eğer güç kaybı olmadan sistem açılışında BIOS sıfırlanıyorsa, anakart kullanım kılavuzuna başvurarak BIOS sıfırlamak için kullanılan jumper ayarlarını kontrol edin.


    9) İkiye bölünmüş, üzerinde Windows 98 kurulu bir sabit diskim ve bolca bos alanım var. Bu sabit disk üzerinde 98'e ek olarak Windows XP ve Süse Linux de kullanmak istiyorum. Varolan işletim sistemini de kullanmaya devam ederek Windows XP ve Linux kurmak için ilk olarak yeni bir bölüm yaratmanız gerekir. FDISK ile mevcut bölümü silmeden yeni bölüm açmayacağınız için, ilk olarak sabit disk bölümlendirme yazılımı kullanarak diski üçe ayırın. Windows XP'yi ikinci bölüme kurduğunuzda açılışta işletim sistemi seçenekleri çıkacaktır. Son bölüm üzerine Linux kurduğunuzda ise Lilo'yu MBR'ye yazdırın. Açılışta ilk olarak Lilo yüklenecek ve Linux/Windows geçiş seçeneği sunulacaktır.


    10) Outlook Express kullanıyorum. Elektronik posta mesajlarımda | bolca yazım hatası var. Bunu nasıl engellerim? Eğer sisteminizde Türkçe Microsoft Office yüklüyse, elektronik postaları yazım hatalarına karşı denetleyebilirsiniz. Bunun için Tools>Options>Spelling altından Always Check Spelling kutusunu işaretleyin. Daha sonra da alt kısımda bulunan Dictionary kutucuğundan Türkçe'yi seçin. Bu işlemden sonra Outlook Express her elektronik posta yolladığınızda otomatik olarak yazım hatalarını kontrol etmeye başlayacaktır.


    11) Windows KP'nin CD yazma işlemini nasıl hızlandırabilirim? Windows XP yazılacak verileri belirli bir klasöre kopyaladıktan sonra CD'ye yazar. Eğer CD'ye kopyalayacağınız dosya ve klasörler Windows XP'nin kurulu olduğu bölümdeyse, sözkonusu veriyi kesip (CTRL+X), Cocuments and Settings(Kullanıcı Adı)Local SettingsVApplication DataMicrosoftCD Burning klasörü altına yapıştırın (CTRL+V). Dikkat! CD yazma işlemi bitince XP size bu dosyaları ne yapacağınızı soracaktır, işletim sisteminin bu dosyaları saklamasını istemezseniz, silineceklerdir.


    12) IE 6.0 kurdum. IE, sayfadan daha büyük bir resim görüntülemek istediğimde otomatik olarak pencereye sığdırıyor. Bunu nasıl engellerim? Resim tam olarak yüklenip sayfaya sığdırılacak boyutlara indirildiğinde fareyi resmin üzerinde kısa bir süre bekletin. Fare imlecinin yanında beliren buton ile resmi orijinal boyutlarına getirebildiğiniz gibi, aynı butonu kullanarak IE 6.0'ın 'Enable Automatic Image Resizing' özelliğini kapatabilirsiniz.


    13) Aynı evde ya da apartmanda bulunan iki bilgisayarı birbirine bağlayarak üreticiliği artıran uygulamalar (Quake 3 gibi) çalıştırmak istiyorum. Bunu ne şekilde ve hangi parçalarla yapabilirim? Bunun en kolay yolu, ilk olarak ağ yapılandırması daha basit olan Windows XP Professional kurmaktan geçer. Daha sonra ise iki adet Ethernet kartı ve hub'sız bağlantı için Category 5 Crossover kablosuna ihtiyacınız olacak. Bu malzemeleri bir bilgisayar mağazasından bulabilirsiniz. Accesories-Communications-Setup Small Office Home Networking sihirbazını çalıştırın. Ayrıntılarını vermeye gerek olmayan birkaç basit adımdan sonra, yaratılan disketi diğer bilgisayarda çalıştırarak kısa bir süre içinde iki sistemi birbirini görebilir hale getirebilirsiniz.


    14) İki bilgisayarı Ethernet ve Icablo ile birbirine bağladım. Sistemlerin birinde modem yok. Her iki PC'den de İnternet'e girilebilmesi için ne yapmam gerekiyor? Önceki çözümde (13) bulunan açıklama bu soru için de geçerlidir. Tek fark, sözkonusu disketin modem bulunan sistemde hazırlanması zorunluluğu olacaktır. Yarattığınız bu disketi Windows XP, Windows ME ve Windows 98 SE çalıştıran sistemlerde kullanabilirsiniz.


    15) Linux için sürücü aramaktan yoruldum. Bu sürücülerin ya da en azından linklerinin bulunduğu bir site var mı? Evet, bu hizmeti veren birçok site mevcut. İşte en meşhurlarından biri:www.linuxbasis.com/drivers.html Yine de, her donanım sürücüsünü üretici firmanın sitesinden indirmek en iyi yoldur. Farklı bir siteden indirdiğiniz dosyaların içinde donanım sürücülerinden daha fazlasının olmadığı garantisini kimse vermez.


    16) Windows 95/98/Me ve kablo modem kullanıyorum. Bazen bağlantı kısa bir süreden sonra kopuyor. Modem tekrar online olduğunda ise veri transferi yapmamaya başlıyor. Bilgisayarı yeniden başlatınca bile sorun çözülmüyor. Temel sorun bilgisayarınızın İP alıp almamasıdır. İşletim sisteminiz NT ya da üstü olsaydı DHPC sunucusundan kolaylıkla bir İP alabilirdi, ancak Windows 95/98/Me'de bu sorunla karşılaşmak bazen kaçınılmazdır. Modemin fişini çekin ve bilgisayarınızı kapattıktan sonra modemi açın. Modemin online olmasını bekleyin ve Activity lambasında bir hareket gördüğünüzde bilgisayarınızı açın. Bağlantınız yenilenmiş ve geçerli bir İP aldığınızı göreceksiniz. İşletim sisteminizi Windows XP ya da 2000 Professional'e yükseltmeniz ise kökten çözümdür.


    17) Windows XP kurduğumdan bu yana bir çok IE güncellemesi yapmıştım. XP'yi yeniden kurduğumda, IE için bu güncellemeleri yüklemek için daha kolay bir yol var mı? Microsoft 15 Mayıs'ta internet Explorer için şu güne kadar çıkartılan tüm güncellemeleri tek bir dosya olarak toplayarak yayınladı. 5.0 dan 6.0'a kadar eksiksiz güncelleme yapan bu dosyayı tek başına indirmeniz ve kurmanız yeterli. Dosyayı aşağıdaki adreste bulabilirsiniz:
    www.microsoft.com
    We are sorry, the page you requested cannot be found
    http://www.microsoft.com/windows/ie...ads/critical/Q3

    21232/default.asp


    18) Windows ME üzerinde lE'yi her açtığımda 'An Error Occurs in Mshtml.dll in internet Explorer 6' mesajı alıyorum. Bu sorunu nasıl çözebilirim? Bu sorun tek bir dosyadan kaynaklanan basit bir hata ancak internet Explorer'ı kullanmanızı tümüyle etkiliyor. Sorun şu; IE 6.0 mshtml.dll dosyasının 6.0.2600.0 sürüm numaralı derlemesine ihtiyaç duyuyor fakat sizin yüklediğiniz 6.0 paketi biraz eski bir derleme. Bu durumda sürümü daha yeni bir internet Explorer paketi ile güncellerseniz, sorun giderilecektir.


    19) Windows 98 SE çalıştıran sistemimdeki bir yazılımı kaldırdıktan sonra yeniden başlattım. Sistem açılırken bir VXD hatası veriyor ve kilitleniyor.

    Bilgisayarın öncelikle neden kilitlendiğini bulmalıyız. Bunun için Windows'u F8 ile başlatarak listede Adım Adım Onayla seçeneğini seçip devam ederek, hepsine Evet diyerek sistemin hangi işlemden sonra kilitlendiğini bulmalısınız. Sistemi kilitleyen işlemi belirledikten sonra Windows'u Güvenli Kip ile başlatın. 'Başlat'tan 'Çalıştır'ı seçin ve kutucuğa 'msconfig' girin. Açılacak pencerenin en sağdaki tabında başlangıçta çalıştırılan yazılımların listesini göreceksiniz. Sorunlu yazılımla ilgili satırdaki işareti kaldırın ve Tamam diyerek çıkın. Bilgisayarınızı yeniden başlattığınızda problem çözülecektir.


    20) Windows 2000 Professional kullanıyorum. DVD seyretmek istediğimde winDVD 'Create Overlay failed. Please lower screen resolution ör color depth and try again' hatası verdi. Problem büyük ölçüde yazılımda bulunan bir Windows 2000 Pro hatasından kaynaklanıyor. Öncelikle başka bir kullanıcı hesabı ile sisteme girmeyi ve WinDVD'yi çalıştırmayı deneyin. Yazılım çalışırsa, bilgisayarı yeniden başlatarak eski kullanıcı adınızla giriş yaptığınızda sorun çözülecektir. Bu işe yaramazsa, bir önceki problemdeki adımları izleyin. Böylece 3D oyunları oynayamasanız bile, DVD izleyebilirsiniz.


    21) Windows 98 altında ne zaman Dreamweaver yüklesem, bilgisayar donuyor ve sistemi yeniden başlatmak gerekiyor. Program başka bilgisayarlarda sorunsuz çalışıyor. Bunu nasıl hallederiz? İlk olarak ekran kartı sürücünüzü güncelleyin. Sorun çözülmezse, 'Bilgisayarım' simgesi üstüne sağ tuşa tıklayın, 'Özellikler'! seçin ve açılan pencereden Performans sekmesine geçin. Dört kademeli hızlandırıcı barını öncelikle bir kademe düşürüp sisteminizi yeniden başlatın. Bu işe yaramazsa daha düşük kademeleri deneyin. Unutmayın, bu ayafl düşürmek ya da kapatmak ekran kartınızın birçok özelliğinden yararlanmanızı engelleyecektir.


    22) Windows 98 ve IE 5.5 kullanıyorum. Bazı sayfaları açmaya çalıştığımda 'A Runtime Error has occurred. Do you wish to DEBUG Line=0 Error = Object Expected' hatasını alıyorum. Bu sorun çoğunlukla popup reklamları engelleyen programlar kullanıldığında oluşan bir hatadır. Yapmanız gereken, IE Araçlar mönüsü içinden internet seçeneklerine girmek ve Gelişmiş sekmesindeki listeden 'Komut dizini hata ayıklamasını devreden çıkart1 seçeneğini işaretlemek. Tüm açık tarayıcı pencerelerini kapatıp yeniden çalıştırdığınızda sorun çözülecektir.


    23) Bu Messenger programının açılışta başlamasından sıkıldım. Bundan kurtulmanın bir yolu var mı? Messanger'ı kaldırmak için Başlat'tan Çalıştır'ı tıklayın ve aşağıdaki satırı aynen kopyalayın. Tamam tuşuna basın. Yazılım kaldırılacaktır. Bilgisayarınızı yeniden başlatıp başarılı olup olmadığını test edebilirsiniz. Diğer yandan bu karışık komutu girerken hata yapmaktan korkuyorsanız bu işi sizin yerine yapabilecek olan Tweaking Toolbox XP yazılımını kullanabilirsiniz:www.windowshelp.net/ttwxp RunDlBl advpack.dll,LaunchINFSection %windir%INFmsmsgs.inf, BLC.Remove


    24) Sabit disklerim FAT32 formatlı ve Windows 98 kurulu. |Windows XP yüklesem, ama Çbunu sadece birinci bölümde lyapsam, yani sadece orayı j NTFS'e dönüştürsem, XP açılınca Win32 dizinleri de görür mü? Sadece ilk dizini formatlayıp, buraya XP kurmanız ve diğer dizinleri taramanız mümkün. Windows XP FAT16 ve FAT32'yi destekliyor. Ama, eğer düşünceniz NTFS'in daha güvenli olduğu ise, evet haklısınız; tümüyle NTFS'e geçmenizi öneririz.


    25) Sörf yaparken girdiğim bir sitedeki web sayfasında ya da pencerede sabit diskimin içindeki dosyalar görünüyor. Bu dosyaların kopyalanmaları ya da silinmeleri mümkün mü? Sabit diskinizi kopyaladık demeleri tamamen yalan. Bu sitedeki düğmelere tıkladığınızda tek yapılan şey, tarayıcı penceresinde sabit diskinizin gösterilmesi, ancak bunu sadece siz görebilirsiniz. O siteyi hazırlayan kişi ya da başkabiri göremez. Yine de içinizin rahat etmesini istiyorsanız, ZoneAlarnm Pro (www.zonelabs.com) gibi bir kişisel güvenlik duvarı yazılımı kullanmanızı öneririz.


    26) Windows 98 üzerinde Creative Soundblaster Live! Value kullanıyorum. Açılışta 'error: Memory manager not detected. Creative SB16 emulation driver requires EMM386 or similar Creative SB16 emulation driver not loading' hatası ile karşılaşıyorum. Ses kartınızın Sound Blaster 16 emülasyonu yapabilmesi için gerekli dosyaların yüklenmesinde hata var. Aslında çok eski DOS oyunları oynamadığınız sürece buna gerek yoktur. Denetim Masası altından donanımlar arasında Creative Miscellaneous Devices'ı genişletin, Creative SB16 emulation'ı seçin. Üzerine çift tıklayarak Properties (Özellikler) sayfasını açın. Disable in this hardware profile (bu aygıtı kullanma) seçeneğini seçin ve OK'e
    (Tamam) tıklayın. Bunu yaptıktan sonra Autoexec.bat ve Config.sys dosyalarından SB
    16 emülasyonuyla ilgili satırları silebilirsiniz.


    27) Proxy sunucusu ne işe yarar ve kullanmam gerekli midir? Proxy, web tarayıcısı gibi istemci uygulamalar ile gerçek bir sunucu arasında duran bir sunucudur ve yazılım ve/veya donanım tabanlı olabilir. Genellikle, işyeri ağlarında ya da servis sağlayıcılar tarafından kullanılır. Gerçek sunucuya yapılan talepleri proxy değerlendirir ve bu talepleri yerine getirmeye çalışır. Talebi kendisi karşılayamazsa, gerçek sunucuya iletir. Proxy sunucuların iki temel işlevinden ilki talep edilen dosyaları önbelleğe (cache) alarak sayfa indirilmesindeki performansı artırmaktır. Diğeri ise bazı web sitelerine erişimi engellemektir. Kısacası, Proxy sunucular performans artışı sağlarken erişim kısıtlaması getirebileceği için karar size kalıyor.


    28) Ben ses kayıt edebilen ve çalabilen bir program arıyorum. Size dbpoweramp isimli programı rahatça önerebiliriz
    (www.dbpoweramp.com/dmc.htm). Bu program, pek çok ses formatını birbirine dönüştürebiliyor ve çeşitli ses kaynaklarından (line in, mikrofon, vs.) kayıt yapabiliyor. Bu sitedeki Auxiliary Input addon'unu da indirmeyi unutmayın. Müzik dosyalarını çalmak için, dBpowerAMP Audio Player'ını (www. dbpoweramp.com/dbpoweramp.htm) ya da WinAMP'ı (www.winamp.com) kullanabilirsiniz.


    29) Tüm masaüstümün ya da sadece bazı pencereleri Mpeg/Avi formatında kaydetmek istiyorum. Monitörden AVI formatında görüntü kaydetmek için HyperCam isimli programı kullanabilirsiniz. Bu programıwww.hyperionics.com adresinde bulabilirsiniz. Program shareware'dir; böylece bir süre deneyebilirsiniz.


    30) Bilgisayanmdaki farklı MpegAvi uzantılı filmleri birleştirmek istiyorum. Bunun için hangi yazılımı kullanabilirim? Mpeg dosyalarını birleştirmek için Camel MPegJoin isimli programı kullanabilirsiniz. Bu programı çekebileceğiniz adres şu: member.newsguy.com/theprof

    31) Web sitemde menü düğmelerinin üzerine gidildiğinde rengin değişmesini İstiyorum. Bunu nasıl yaparım? Bunun için JavaScript, Flash, DHTML gibi pek çok farklı teknik kullanılabilir:,www.webteknikleri.com adresinde bu konuyla ilgili yazılar bulabilirsiniz. Daha kolay bir yol, gereken kodu görsel olarak üretebileceğiniz araçları kullanmaktır. Bu araçlar arasında JavaScript kullanarak renk değiştiren düğmeler hazırlayabileceğiniz ve ücretsiz olan Mouseover Button Wizard (www.mobw.net) sayılabilir. Dreamweaver, FrontPage ya da Fireworks gibi web geliştirme araçlarında da bu özellik yerleşik olarak bulunmaktadır.


    32) Bazı AVI dosyalarını Media Player ile açmaya çalıştığımda, codec sunucusuna bağlanmaya çalışıyor ve bağlansa bile dosya türünün desteklenmediği mesajını veriyor. Filmi arkadaşımın sisteminde izleyebilmiştim. Sorun nedir ve nasıl çözebilirim? Windows Media Player bazı açık kaynak kodlu, özellikle de Mpeg4 varyantı codec bileşenlerini desteklememe eğilimi gösterdiğinden, sözkonusu AVI dosyalarını çalıştırmaz. Bunu yapmak için ilk olarak AVI dosyası üzerine sağ tuşla tıklayarak özelliklerine gözatın ve hangi codec bileşeni ile kodlandığını öğrenin. Daha sonra bir arama motorunda codec ismini aratabilir ve sisteminize kurabilirsiniz.


    33) İnternet'e nasıl daha hızlı bağlanabilirim? Su anda birçoğumuzun kullandığı 56K modemler dışında, Türkiye'de İnternet'e daha hızlı bağlanmanızı sağlayan seçenekler var. Kiralık hat, maliyetleri nedeniyle ev kullanıcısına uygun olmadığını belirtelim. Kablo TV , ADSL, uydu ve ISDN üzerinden hızlı İnternet'e sahip olmak mümkün.


    34) ADSL üzerinden İnternet'e bağlanmak için ne yapmalıyım? ADSL teknolojisiyle İnternet'e bağlanmak için abone.ttnet.net.tr /adsl adresinden, bulunduğunuz yerde Türk Telekom'un ADSL hizmeti verip vermediğini kontrol edin. Bulunduğunuz yerde ADSL hizmeti veriliyorsa bile, 'port'lar dolu olduğu için Türk Telekom'dan beklemeniz gerektiği cevabını alacaksınız. Kısacası bos port bulmak çölde kutup ayısı avlaya benziyor.
    2002 yılı başında, Türk Telekom'dan 2 milyon ADSL port'u açılacağı duyurulmasına rağmen, henüz bu konuda bir gelişme yok.


    35) ISDN nedir? ISDN, Integrated Services Digital Network kelimelerin baş harflerinden oluşmuş bir kısaltmadır. ISDN ile ses, görüntü ve veriler sayısal olarak birleştirilip aynı hat üzerinde taşınması sağlanır. Tasıma işlemi sayısal olarak yapıldığı için hata oranı düşük, ama kaliteli bir iletişim yöntemi olarak tanımlayabiliriz. Türk Telekom'un ISDNBRI ve ISDN PA olmak üzere iki farklı ISDN hizmeti var. ISDN Basic Rate Interface, 2 adet 64 Kbit'lik bilgi kanalı içerir. ISDN Primary Access'deyse, her biri 64 Kbit'lik olan
    30 bilgi kanalı bulunuyor. ISDNBA, evlerin ve küçük ofislerin İnternet'e hızlı ve sorunsuz bağlanması için kullanılabilir. Ama öncelikle,www.telekom.gov.tr/lsdn/isdnprefix.html adresinden bağlı bulunduğunuz telefon santralinin ISDN desteğinin olup olmadığını kontrol etmeniz gerekiyor.


    36) Uydu ile İnternet'e bağlanmak iyi bir çözüm mü?
    1998 yılında, Türkiye'ye ilk defa getirilen uydu sistemlerini test etmiştik. Testlerimizde bu sistemle saniyede 400 Kbit'lik hıza ulaşmıştık. Uydu sistemi, dosya indirmede çok işe yaramasına karşın, yasal düzenleme gereği PC'nizden İnternet'e giden bilgiyi 56K modemle iletmeniz gerekiyor. Bu da, sizin modem ve telefon hattından kurtulmanızı engelliyor. Birkaç ay içinde, yasaların değişmesiyle İnternet'e giden ve İnternet'ten gelen bilgiyi uyduyla taşımak mümkün olabilecek. Bu tür sistemlerin, ADSL ve KabloNet olmayan her yerde kullanılması da hızlı internet isteyenleri memnun edecek bir gelişme.


    37) Yüklediğim bir yazılımı kaldırırken hata veriyor ve ne yapsam Program Ekle/Kaldır listesinden silemiyorum. Yazılımları kaldırılırken bu gibi hataların oluşmasının nedeni kayıt defterindeki yanlış girişler, yazılımın kurulum kayıt dosyasının okunamaması ya da veri kaybı olabilir. Registry ayarlarından bu yazılıma ait girişi kaldırmak mümkün olsa da, System Mechanic (www.iolo.com) gibi bu işi yapabilecek yazılımları kullanmak daha güvenli bir seçenektir, ilk olarak yazılımın bulunduğu klasörü silin. Sonra da System Mechanic'in System sekmesi altındaki Remove Invalid Uninstall Information ile geçersiz girişleri kaldırabilirsiniz.


    38) Arşivimde farklı codec bileşenleri ile kodlanmış Avı dosyalarım var. Hepsinin aynı formata çevirmek istiyorum. FlaskMpeg ile bunu yapabilir miyim? FlaskMpeg, adından de belli olduğu gibi MpegAvi kodlaması için tasarlandığından, AVI dosyalarını yeniden kodlama konusunda çok işinize yaramayacaktır. Farklı codec kodlamasına sahip AVI dosyalarını yeniden kodlamak için birçok yazılım bulunsa da, VirtualDub isimli aracı kullanmanızı tavsiye ederim.www.virtualdub.org adresinden en son sürümünü indirebileceğiniz bu yazılım, AVI formatının yanında Mpeg1 (.mpeg; .dat; .mpv gibi) dosyalarını da işleyebilir. FileOpen video file altından filmi seçtikten sonra Video ve Audio sekmeleri altından sıkıştırmada kullanılacak codec seçimi ve gerekli ayarları yapmalısınız. Sou olarak yine File sekmesi altından save as AVI ile kodlamaya başlayabilirsiniz.


    39) Web sitemi arama motorlarına kaydetmek istiyorum. Her birine ayrı kayıt yaptırmak ömür törpüsü. Bu işi en kolay nasıl yapabilirim? Bu işi profesyonel olarak yapan firmalar olsa da, genelde ücret talep ederler, işe web siteniziwww.altavista.com'a kaydetmekle başlayın. Kayıt işleminin sonunda, sayfada Featured Sponsor başlığının alt bölümünde '25+ Search Fngines FREE!' isimli bir buton göreceksiniz. Bu linki kullanarakwww.ineedhits.com sitesinden web sitenizi belli başlı tüm arama motorlarına ücretsiz kayıt ettirebilirsiniz.


    40) Mpeg dosyalarım AVI'ye çevirmek İstiyorum. Ne gibi araçlara ihtiyacım var? Bu işlem için en yaygın kullanılan ve en uygun yazılım FlaskMpeg'dir.http://go,to/flaskmpeg adresinden indirebileceğiniz bu kodlama aracı ile Mpeg dosyalarını AVI formatına çevirebilirsiniz. Yapmanız gereken tek şey Öpen sekmesi altından kodlamak istediğiniz Mpeg dosyasını seçip, Select Output Format altından AVI Output seçeneğini işaretleyin. Bu seçeneğin hemen altında bulunan Select Output Modüle ile codec bileşenini seçebilir ve ses kodlama ayarlarını değiştirebilirsiniz. FalskMpeg, sisteminizde yüklü olan tüm codec bileşenlerini kullanarak kodlama yapabileceği için, seçenek yelpazesi oldukça genişleyebilir.


    41) Warez sitelerindeki popup'ları yüzünden bayılmak üzereyim. Bu sayfaların açılmasını nasıl engellerim? Bunun iki yolu var. tiki bu küçük reklam canavarlarını açmamak ya da otomatik olarak kapatmak için kullanılan yazılımlar. Bunlar arasında Popup Killer AdsGone (www.adsonegone.com), PopupDummy!,
    (www.dummysoftware.com) ve AdDelete (www.addeleie.com) sayılabilir, ikincisi de lE'nin internet ayarları üzerinden engellenecek sitelerin adreslerini elle girmek. Bunun içinse Araçlar-İnternet Seçenekleri allından Sınırlanmış Siteler'e girin. Burada popup sitelerinin adreslerini girdiğinizde bir daha sizi rahatsız edemeyeceklerdir.


    42) Türkçe ses sentezi yapabilen, bir başka deyişle Türkçe okuyan bir yazılım arıyorum. Nereye bakmalıyım? Bu işi yapabilen bazı yazılımlar olsa da, her zaman mükemmel diksiyon beklemek hayal kırıklığı yaratabilir. Diksiyonu bozuk ama sayıları mükemmel okuyan Voice isimli küçük bir yazılımıwww.tahribat.com adresinden indirebilirsiniz. Türkçe ses sentezleme üzerine daha profesyonel örneklerden biri olan Geveze isewww.gvz.com.tr adresindedir. Geveze ücretsiz olmasa da, sitede bir deneme sürüşü yapmak mümkün.


    43) Windows 98 kurulum CD'sinin içeriğini sabit diske kopyalayarak kurulum yapabiliyorum. Windows XP'yi sabit disk üzerinden kurmam mümkün mü? Evet bunu yapmak olasılık dahilinde, ilk olarak Windows XP kurulum CD'si içindeki İ386 klasörünü sabit diske kopyalamakla işe başlayın. Daha sonra sistemi Windows 98 başlangıç menüsünden DOS komut satırına düşecek şekilde açın. I386 klasörüne geçerek winnt32.exe yazın ve enter'a basın. Windows XP Setup başladığında, sizden sistem dosyalarının bulunduğu klasör ismini isteyecektir. Bu satırda I386 klasörünün yerini (C:i386 gibi) belirtip devam ettiğinizde, kurulum başlayacaktır. Sabit disk üzerinden yapılan kurulumların bir diğer avantajı da daha kısa sürmeleridir.


    44) İkiye bölünmüş sabit diskimdeki C: sürücüsünde Windows 98 kuruluydu. Daha sonra Windows XP'yi D: sürücüsüne kurdum sonradan 98'i elle sildim. Sistemi başlattığımda benden olmayan Windows 98 ile XP arasında seçim yapmam isteniyor. Bundan nasıl kurtulurum? Bu oldukça kolay. Bilgisayarım simgesi üzerine sağ tuşla tıklayın ve Özellikler'e girin. Gelişmiş sekmesi altındaki Açılış ve Kurtarma butonunu tıklayın. Açılan pencerede Sistem Açılışı altında Düzenle seçeneğini göreceksiniz. Bu butonu tıkladığınızda Notepad ile boot.ini dosyası açılacaktır. Burada Windows 98 ile ilgili satırı silerseniz, sistemi başlattığınızda işletim sistemi seçimi yapma ekranının belirmediğini göreceksiniz. Dikkat! Boot.ini dosyasını bozarsanız, sisteminiz açılmayabilir.


    45) Sistemimde Windows 98 ve Süse Linux kullanıyorum. Linux'u kurarken LlLO'yu MBR'ye yazdırmıştım. Linux'u kaldıracak olsam MBR'yi eski haline nasıl getirebilirim? Sistemi Windows 98'den açarak F8 ile başlangıç seçeneklerine girin ve DOS komut satırına geçin. Fdisk /mbr yazarak Enter'a bastığınızda MBR eski haline gelecek ve sistem eskiden olduğu gibi Windows 98 ile açılmaya başlayacaktır.


    46) Bir CD'ye dosyalarımı yedeklemistim. CD yazdıktan sonra hala bos yer olduğundan, daha sonra üzerine başka dosyalar da kopyaladım. Fakat CDROM | sadece ikinci partide yazdığım dosyaları görüyor. Eski dosyalara ulaşmak için ne yapmalıyım? Görünüşe göre CD üzerinde birden fazla ya da farklı formatta 'track'ler oluştuğu için CDROM sadece son yazılanı görüyor. Windows Explorer altından ilk yazılan dosyalara ulaşmak imkansızdır. Bu dosyaları görmek ve kopyalamak için üçtincü parti bir yazılıma ihtiyacınız var. Bu yazılımlar arasında (www.isobuster.com) ISOBuster'ı tavsiye edebiliriz. Hatalı ya da yanlış formatta yazılmış multisession CD'lerin içindeki tüm veriye erişim sağlayan bu küçük yazılımıwww.isobuster.com adresinden indirebilirsiniz.


    47) Web sitemde kullanmak için hareketli gif dosyaları yaratmak istiyorum. Bunu nasıl yapabilirim? Hareketli gif hazırlamak için en kullanışlı yazılımlardan biri Ulead Gif Animator 5.0'dır.www.ulead.com adresinden indirebileceğiniz bu yazılım, sadece hareketli gif hazırlamakla sınırlı değil. Bu araçla düzenlenebilecek ve web sayfalarında kullanılabilecek animasyonlar için desteklenen biçimler arasında exe dosyaları, avi ve Flash da bulunuyor.


    48) MP3 dosyalarımı düzenlemek (Kesmek, yapıştırmak ve islemek) istiyorum. Bunu MP3 dosyalarını wav ya da başka formata çevirmeden nasıl yapabilirim? MP3 kodlama ve çalma yeterliliği olan bir ses işleme yazılımına ihtiyacınız var. Bu yazılımlara en güzel örneklerden biri Sonic Foundry Soundforge
    5.0 olacaktır. Soundforge 5.0 ile açtığınız ve düzenlediğiniz MP3 dosyalarını istediğiniz hemen her formatta (.mov, .iff, .pca, .wav, .rm, .asf, .pca gibi) kaydetmeniz mümkün olacaktır. Yazılımıwww.sonicfoundry.com adresinden indirebilirsiniz.


    49) Windows XP'nin hata raporlama özelliğinden bezdim. Hemen her program hatasında acılan bu pencereyi nasıl sayısal cennete yollarım? Microsoft'un bu çok tartışılan aracı, Internet'e her zaman bağlı olmayan sistemlerde çok işe yaramadığı gibi, sıkıcı olabiliyor. Hata raporlamayı kapatmak için Bilgisayarım simgesi üzerine sağ tıklayarak Properties'e girin. Buradaki seçenekler arasında Advanced'i seçtiği nizde geçilen pencerenin sağ alt bölümünde Error Reporting butonunu göreceksiniz. Butonu tıkladığınızda karşınıza çıkacak seçeneklerden 'Disable error reporting'i seçerek Apply'ı tıkladığınızda sorun kalmayacaktır.


    50) Şu anda bir CD yazıcım yok. Elimdeki CD'leri daha sonra yine CD'ye kopyalamak üzere sabit diskimde saklamak istiyorum. Fakat kopyaladığım onca dosya ve klasörle uğraşmak istemiyor, hatta isin içinden çıkamaz hale gelmekten çekiniyorum. Ne yapmalıyım? Elinizde bir CD yazıcı olmasa bile, Ahead Nero (www.ahead.com) ya da Easy CD Creator gibi yazılımlar bu konuda çok işinize yarayacaktır. Bu yazılımlarda CD kopyalamayı seçtiğinizde, CD'yi sabit diske tek parça bir 'image' dosyası olarak kopyalayabilirsiniz. Bu yolla hem dosya sayısı azalacak, hem de image dosyalarını istediğiniz bir zaman kolaylıkla CD'ye aktarabileceksiniz. Eğer bu image dosyalarının içeriğini değiştirmek ya da içinden bir dosya almak isterseniz, 46. çözümde adı geçen IsoBuster yazılımını kullanabilirsiniz.


    51) Üç ayrı USB cihazı aynı anda Sallanmak istiyorum ama anakaramda sadece iki port var. Ne yapabilirim? Anakartlarm çoğunda, harici port ya da çoğaltıcı ile USB port sayısını
    127'ye kadar çıkarabilirsiniz. Eğer anakartınızla beraber kasaya monte edebileceğiniz portlar gelmediyse, satın almak zorundasınız. Kart üzerinde genelde USB genişlemesi için belirlenmiş 'pin'ler, yanında küçük bir ibare ile bulunur. Yine de herhangi bir hata olasılığına karşı, anakart kullanma kılavuzunda bulunan pin haritasından yararlanmalısınız. Doğru pin'lere bağladığınız harici USB portları, güç kaynağının da izin verdiği sayıda donanımı destekleyecektir. USB portu bulunan monitör gibi cihazlar ise kendi güç kaynaklarını kullandıkları için sisteme yük bindirmez.


    52) Anakart BlOS'u üzerinde pynama yapılabildiğini (EPA logosunu değiştirmek gibi) biliyorum. Aynı şey GeForce ekran kartım için de geçerli midir? Anakart BlOS'ları gibi, ekran kartlarının da BlOS'ları üzerinde oynama yapmak mümkündür. Bunu için
    Guru3D.com
    Guru3D.com
    http://guru3d.com/xbios
    adresinden son sürümünü indirebileceğiniz NVIDIA BIOS Editör isimli aracı kullanabir lirsiniz
    (Nvidia üretimi BlOS'lar için geçerli). Dikkat! BIOS editörü yazılımları kullanırken bilmediğiniz ayarlara dokunmayın. Ekran kartının BlOS'unu bozmak istemiyorsanız tabii.


    53) Windows XP kullanıyorum. Birkaç yazılımı sıkıştırılmış bir dosyada toplayıp, gerektiğinde tek tıkla kurmak istiyorum. Bunu nasıl yapabilirim? Başlat altından Çalıştır'a gelin ve satıra 'iexpress.exe' yazın. Enter'a bastığınızda açılan IExpress 2.0 ile kendi kurulum dosyanızı yaratabilirsiniz. Sihirbazdaki adımları izleyip, size uygun olanlarını seçerek işlemi bitirdiğinizde bir .exe dosyası yaratılacaktır. Çalıştırmak içinse dosyayı çift tıklamak yeterlidir.


    54) AMD işlemci ve Windows XP kullanıyorum. Genelde gündüz saatlerinde bilgisayarım hiç neden yokken kapanıyor. Sorunun herhangi bir yazılım ve işletim sistemi ile ilgisini kuramadım. Anakart BlOS'unda işlemci ısısı ile ilgili bölüme göz atmanızı öneririz. Bu bölümde işlemci belirli bir sıcaklığı geçtiğinde uyarı ve sistemi kapatmayla ilgili seçenekler göreceksiniz. Eğer bu ısı değerleri düşükse
    (55 derece gibi), özellikle sıcak günlerde işlemci yeterince soğutulamadığı için sistem kendini kapatacaktır. Isı değerlerini artırırsanız bu sorununuz geçici olarak çözülebilir. Kökten çözüm içinse kasayı ve işlemciyi daha iyi soğutmak için daha güçlü ya da ek fanlar kullanmanız gerekir. Yine de işlemcinizi 70 derece ısıda çalıştırmanızı tavsiye etmeyiz.


    55) Eski ekran kartımla birlikte gelen WinFast DVD oynatıcı yazılım kullanıyorum. Yeni DVD sürücüm OEM olduğu ve paketten DVD oynatıcı çıkmadığı için WinFast kullanmaya devam ediyorum. Fakat seste sürekli bir hışırtı sözkonusu. Sürücü güncellemesi ve kablo değişimi sonrası sonuç fark etmiyor. Yeni ekran kartımın markası ve yonga seti eskisiyle aynı. Problem ne olabilir? Muhtemelen ekran kartınız MX100 serisinden. Yeni ekran kartınızın dahil olduğu seride (MX200 gibi) sorunu yaratan bu küçük 'bug'ın sürücü güncellemesi ya da kablo değişimi ile çözülmesi mümkün değil. Bu tür ekran kartları için farklı bir ANSI yükseltmesi ve DVD oynatıcıya ihtiyacınız var. Diğer bir deyişle, daha yeni bir yazılım kullanmalısınız. Bu yazılımlar arasında WinFast DVD Player (www.leadtek.com) ve PowerDVD'nin (www.cyberlink.com) son sürümlerini sayabiliriz




  • güzel bir çalışma olmuş
  • İlki benim ilgimi çekmedi ama 2. yazdığın çoğu kişinin işine yarıyacak
    Ben şu 3. sıradaki Ramdisk i yapıcam bakalım nasıl oluyormuş
  • quote:

    Orjinalden alıntı: ShaRLooT

    İlki benim ilgimi çekmedi ama 2. yazdığın çoğu kişinin işine yarıyacak
    Ben şu 3. sıradaki Ramdisk i yapıcam bakalım nasıl oluyormuş

    onunla uğraşana kadar git bir hdd al
  • Dont Money
    PSU yu geri yollıyacam kara kara kargo parasını düşünüyorum
  • harikasiniz
  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Uygulamalar hakkında bir soru
    13 yıl önce açıldı
    Daha Fazla Göster
  • Güzel bir çalışma ellerine sağlık.
  • Ya bişi sorucam bende şuan 512MB DDR400 ram war bu RamDisk i kurdum 1GB yer oldu ama Ram hala 512MB neyden kesiyor bu Ramdisk?
    Edit:Şu an sistemimde 250Watt PSU olduğundan tek 512MB ram, hiç optik okuyucu yok, fan yok ve 9200se ekran kartı war vede işlemci 1200Mhz da

    bu S: Yerel diskini istediğimizde nasıl silicez?
    Onu öğrenmeden kurduk pata küte



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ShaRLooT -- 13 Mart 2005, 12:29:24 >
  • Donanım Bilbileri

    ..............................Güç Kaynağı
    ..............................Bilgisayar Hataları
    ..............................Hata Mesajları
    ..............................Bilgisayar Nedir?
    ..............................Donanım Yapısı
    ..............................CPU, Hardisk, RAM, Mainboard, ROM
    ..............................Klavye(Keyboard)
    ..............................Yazıcı ve Disket Çeşitleri
    ..............................Diğer Çevre Birimleri
    ..............................Bilgisayarın Çalıştırılması
    ..............................Yazıcı Kullanımı ve İşletim Sistemi
    ..............................Network ve Yazılım
    ..............................GİrİŞ Ve ÇikiŞ Ünİtelerİ
    ..............................Bios Nedir? Ayarları
    ..............................İşlemci (CPU)
    ..............................Anakart (Mainboard)
    ..............................Hardisk (Sabitdisk)
    ..............................RAM (Hafıza)
    ..............................Ses Kartı (Sound)
    ..............................Monitör (Ekran)
    ..............................Modemler
    ..............................Cd Rom/dvd Rom
    ..............................Fare Sorunları
    ..............................Klavye Sorunları
    ..............................Bios Hatası
    ..............................Kablosuz Klavye ve Mouse
    ..............................CD'den Başlangıç
    ..............................Disket Sürücü Çalışmıyor
    ..............................Anakartın Pilini Değiştirmek
    ..............................Bilgisayar Kilitleniyor
    ..............................Arızalı Donanımların Tespiti
    ..............................Güç Kaynağı
    ..............................Modemler
    ..............................Ocr




    Güç Kaynağı

    Güç kaynağının gerilimi nasıl ölçülür?



    Çıkış gerilimini ölçmek için, aksi takdirde sağlıklı bir ölçüm yapılamayacağından dolayı, anakartın güç bağlantılarını sökmemelisiniz. Sadece PC kasasının kapağını çıkartmanız yeterli olacaktır. Gerilimleri, rahatlıkla temin edebileceğiniz bir voltmetre veya çoklu ölçüm aracı yardımıyla ölçebilirsiniz. Voltmetrenin ölçüm uçları, yukarıdan direkt olarak fişin içerisine girerek buradaki izole edilmemiş uçlara ulaşılabilmesi için uzun ve ince olmalıdır.

    Kasanın içerisinde, bilgisayarınızın yaşına bağlı olarak bir AT güç kaynağı veya ATX standardına uygun yeni bir güç kaynağı ile karşılaşabilirsiniz. Bir AT güç kaynağından +5 V, -5 V, +12 V ve -12 V gerilimleri bulunur. Kırmızı kablo +5 V, beyaz �5 V, sarı +12 V ve mavi kablo ise � 12 V gerilim taşıyor. Daha eski bilgisayarlarda ise kablolar için farklı renkler de kullanılmış olabilir. Yeni ATX güç kaynakları ise yukarıda anlatılan gerilimlerin haricinde + 3,3 V ve PC kapalı olduğu zaman dahi 5 V gerilim barındıran 5 V�luk bir Stand By kaynağı sunuyor. Bir ATX güç kaynağını iki sıra halinde dizilmiş, 20 kutuplu bağlantı fişinden ayırt edebilirsiniz. Her bir bağlantı fişinin yerleşim planını beraberinde sunulan CD-ROM�da bulabilirsiniz.

    şayet ölçülen gerilimlerden biri eksik çıkacak olursa, güç kaynağı arızalanmıştır ve kesinlikle değiştirilmesi gerekmektedir. Bu tür bir arızaya düşük kapasiteli güç kaynakları da neden olabilirler. Maalesef piyasada, özellikle daha eski modellerde, halen düşük kapasiteli güç kaynakları ile karşılaşmak mümkün.

    46 Bilgisayar, ek donanımlarla geliştirildikçe güç kaynağı zaman içerisinde aşırı yüklenir ve bunun sonucunda arızalanır.

    hepsi alıntı
    www.biligisayardershanesi.com


    Bilgisayar Hataları



    Bilgisayar açıldıktan sonra çok sayıda hata sinyali veriyor

    Uyarı seslerinin ve hata mesajlarının açıklaması çok kolaydır. Bilgisayarın açılışı sırasında çalıştırılan BIOS�un POST (Power On Self Test) fonksiyonu hataları tespit eder ve buna uygun olarak mesaj verir. Video sisteminden kaynaklanan hataların ise görsel uyarı mesajları ile bildirilmesi mümkün değildir. Bu nedenle PC hoparlörlerinden, genel olarak beep code olarak adlandırılan uyarı sesleri çıkartılır.

    Örneğin, bilgisayar açıldıktan kısa bir süre sonra PC hoparlöründen dokuz kısa uyarı sesinin çıkarılması, AMI BIOS�lar için BIOS�un kontrol toplamının doğru olmadığı anlamına gelir. Bunun sonucunda bilgisayarın açılma işlemi kesilecektir. Bu hata BIOS�un arızalandığı veya BIOS güncellemesinin başarısız olduğu durumlarda ortaya çıkar.

    Bilgisayarı, kapatıp tekrar çalıştırarak yeniden başlatın ve uyarı seslerini dikkatli bir şekilde dinleyin. Farklı Beep Code�larının anlamlarını kitabın sonundaki ekte bulabilirsiniz. Uyarı sesleri, bu konuda herhangi bir standart bulunmadığı için bilgisayarda kullanılan BIOS�un üreticisine bağlı olarak farklı anlamlara sahip olabilir.

    BIOS üreticinizin ismini bilmiyorsanız, anakartının el kitapçığına bakmalısınız. Eğer bu kitapçıkta da açıklayıcı bir bilgi bulamazsanız, ürünü satın aldığınız bayie başvurabilirsiniz. Eğer bayi de yardımcı olamazsa, son çare olarak kendiniz kontrol etmelisiniz.

    1. Bilgisayarı kapatın ve kasasını açın.

    2. Tüm anakart kitapçıklarında, farklı yapıtaşlarının kart üzerindeki yerlerini gösteren bir plan bulunur. Bu planda, üzerinde BIOS yazan bir bileşeni arayın.

    3. Eğer BIOS�un yerini planda tespit ettiyseniz, anakart üzerinde arayın. Bu sırada BIOS�un görünmesini engelleyen ek kartları da sökmek zorunda kalabilirsiniz.

    4. Bu parçada her zaman, üzerinde üreticinin isminin bulunduğu bir telif hakları yapışkanı bulunur. BIOS üreticisinin ismini buradan öğrenebilirsiniz.

    Beep code�larının anlamlarını kitabın sonundaki ekte bulabilirsiniz. Hata mesajı bilgisayarın belirli bir donanım bileşenine karşılık gelecektir. Buna bağlı olarak kitaptan uygun bölüme göz atarak, karşılaştığınız sorunu çözmek için neler yapabileceğinizi öğrenebilirsiniz.

    2.3.3 Hatayı bulamadım. Daha ne yapayım?

    Eğer yukarıda bahsedilen sorunlarla karşılaşmadıysanız, teknik servis yardımı olmadan hatayı tespit etmek için bir şansınız daha var. Hata tespiti için POST Code kartı kullanmalısınız. Bu tür bir kartın maliyeti nispeten daha fazla olacağı ve normal bir kullanıcının böyle bir karta sahip olması gerekmediği için kitabın geri kalan kısmında POST Code kartına daha fazla değinmeyeceğiz. Eğer çevrenizde POST Code kartına sahip birileri mevcutsa, bilgisayarınızdaki hatayı söz konusu kartı kullanarak tespit edebilmek için yardım isteyebilirsiniz. Ancak bu tür bir imkanınız da yoksa karşılaştığınız sorunu çözüme kavuşturmak için teknik servise girmekten başka çare kalmıyor.

    hepsi alıntı
    www.bilgisayardershanesi.com



    Hata Mesajları



    2.4.10 Bilgisayar mesajı: INSERT BOOTDISK, PRESS ANY KEY

    Bu durumda sabitdisk üzerinde işletim sistemi bulunamamıştır. İşletim sistemine ait bir dosyayı (örneğin, IO.SYS, MSDOS.SYS) silmiş olabilirsiniz veya sabitdiskin açılış sektörü arızalanmıştır. Bu hata mesajının nedeni bir virüs de olabilir.

    1. İlk olarak bilgisayarı bir kez daha kapatın.

    2. İlk yardım veya Windows açılış disketini sürücüye yerleştirin ve bilgisayarı tekrar çalıştırın.

    3. Bilgisayar disketten açıldıktan sonra A: sürücüsünü gösteren DOS komut satırı ekrana gelecektir. şimdi �sys C:� yazın ve bu sürücüye geçmek için [Enter] tuşuna basın. Bu sayede sabitdiske yeni bir açılış sektörü yazılacak ve sistem dosyaları yeniden yükleneceklerdir.

    4. şimdi, üzerinde DOS anti virüs yazılımı bulunan bir disket yerleştirin ve sabitdiski tarayın.

    5. Eğer virüs bulunamazsa, bilgisayarınızı artık sabitdiskten çalıştırabilirsiniz. Aksi takdirde sisteminizdeki virüsü temizlemelisiniz.



    2.4.11 Bilgisayar mesajı: NON SYSTEM DISK

    Bu mesaj, A sürücüsünde bir disket bulunduğu zaman ekrana gelir. Yapmanız gereken tek şey disketi çıkartmak ve bilgisayarı yeniden çalıştırmaktır.

    Eğer bilgisayarınızın açılış sırasında ilk olarak sabitdiskle çalışmasını istiyorsanız, �A:, C:� şeklinde olan BIOS�daki açılış sırasını �C:, A:� olarak değiştirmelisiniz. Bilgisayar, ancak bu değişiklikten sonra sabitdiski kullanarak açılacaktır. Bunun için aşağıdaki işlemleri uygulayın:

    1. Bilgisayarı yeniden başlatın ve BIOS Setup�ı açın.

    2. Aradığınız özelliği ADVANCED CMOS SETUP menüsü altında bulabilirsiniz. Açılış sırasını SYSTEM BOOT UP SEQUENCE satırından değiştirebilirsiniz. Aşağı yukarı ok tuşlarını kullanarak bu seçeneği işaretleyin ve [Page Up] ve [Page Down] tuşlarını kullanarak istediğiniz açılış sırasını belirleyin.

    3. Yaptığınız değişiklikleri kaydedin ve BIOS�dan çıkın. Bunun sonucunda bilgisayar yeniden başlatılacak ve sürücü içerisinde bir disket unutsanız dahi sizi rahatsız etmeyecektir.

    2.4.12 Bilgisayar mesajı: C: DRIVE ERROR

    BIOS Setup�ındaki sabitdisk bilgileri yanlış girilmiştir. Bunun sonucunda açılış sırasında bir dizi hata mesajı ekrana gelir:

    C: DRIVE ERROR

    71 Press<F1> to Resume

    İşletim sistemi yok

    Sistem yok veya sürücü hatası

    Değiştirin ve herhangi bir tuşa basın

    Dikkat! Veri kaybı tehlikesi!

    CMOS Setup�da yanlış sabitdisk parametreleri girilmişse, FORMAT komutu çalıştırıldığı zaman sabitdisk de yanlış parametreler kullanılarak biçimlendirilecektir. Bu, eğer bilgisayarınızda 20 GByte�lık bir disk mevcutsa ve CMOS Setup�da bu disk 10 GByte görülüyorsa, sabitdiskiniz sadece 10 GByte�lık bir disk olarak biçimlendirilecektir. Bunun sonucunda disk üzerindeki veriler tamamen kaybedilir. Yukarıda anlatıldığı gibi ilk olarak BIOS�daki sabitdisk parametrelerini kontrol edin ve gerekli değişikleri yapın. Sabitdiskiniz bundan sonra sorunsuz olarak çalışacaktır.

    2.4.13 Bilgisayar mesajı: CONTROLLER FAILURE, HARDDISK FAILURE veya HDC FAILURE

    HDC, Hard Disk Controller ifadesinin kısaltmasıdır. Bu hata mesajı normalde arızalı bir sabitdisk anlamına gelir. Ancak hata, arızalı bir sabitdisk kontrolörü veya daha da kötüsü (ancak seyrek karşılaşılan bir durumdur) arızalı bir anakart anlamına da gelebilir.

    1. Bilgisayarınızı tekrar kapatın ve açın. Eğer aynı hata mesajı bir kez daha ekrana geliyorsa, ciddi bir donanım arızası ile karşı karşıyasınız demektir.

    2. Bilgisayarın kasasını açın ve sabitdisk kontrolörün yuvasına tam olarak oturup, oturmadığını kontrol edin. Eğer şanslıysanız sorunu bu şekilde çözebilir ve bilgisayarı yeniden başlatabilirsiniz.

    Eğer hata mesajı halen ekrana geliyorsa, sorunun kaynağı biraz önce de söylendiği gibi kontrolör, sabitdisk veya anakart olabilir. Disket sürücü kontrolörünün, sabitdisk kontrolörü ile yan yana bulunduğu kombi kartlarda ise birinin arızası diğerini etkilemeyebilir. Yani sistemi disket sürücü ile açmak halen mümkün olabilir.

    Sabitdiski kontrol etmek

    Biraz zahmetli olmasına rağmen oldukça kolay bir işlemdir.

    1. Bilgisayarın kasasını açın.

    2. Sabitdiski bulunduğu yerden çıkartın.

    3. Tüm kablolarını tekrar takın.



    4. Sabitdiski elinizde tutun ve bilgisayarınızı çalıştırın. Bu sırada, sabitdisk motorunun çalışıp, çalışmadığını kontrol edin.

    5. Eğer motor çalışıyorsa, bir sonraki bölümden okumaya devam edin.

    6. Ancak motor çalışmıyorsa, sabitdiskin güç kablosunu başka bir sürücününkiyle değiştirin. Eğer motor çalışmaya başlarsa, sorun güç kablosundan kaynaklanıyor demektir. Bunun için boşta bir kabloyu kullanmaya devam edebilir veya bir Y adaptörü yardımıyla başka bir güç kablosunu çoğaltabilirsiniz.

    7. Buna rağmen disk çalışmıyorsa, arızalanmış ve yenisi ile değiştirilmesi gerekiyor demektir. Verilerin yedeklenmesi ise bu durumda mümkün olmayacaktır.

    Tek bir sabitdiskiniz varsa

    1. Eğer sabitdiskteki verilerin üzerine henüz hiç bir şey yazılmadıysa, bilgisayarı çalıştırın ve açılış sırasında BIOS Setup�ına geçin.

    2. Sabitdiske ait Standart Setup�taki bilgileri not edin.

    3. Sabitdiskinizi bir başka bilgisayara, örneğin bir tanıdığınızın bilgisayarına takın. Buradaki BIOS Setup�a da sabitdiskinize ait doğru bilgileri tabii ki girmelisiniz. Diskinizi, diğer aygıtlar ile zamanlama problemini aşmak için tek bir sürücü olarak kurun.

    4. Eğer sabitdiskiniz çalışırsa, sorun kontrolör kartı veya anakarttan kaynaklanıyor demektir.

    Birden fazla sabitdiskiniz varsa

    1. Arızalı olduğunu düşündüğünüz sabitdiski, eğer ilk disk olarak tanımlanmadıysa, BIOS Setup�tan ilk olarak işaretleyin. Diğer diskleri ise BIOS�dan silin. Ancak daha önce söz konusu disklerin bilgilerini, ileride doğru girebilmek için not etmelisiniz.

    2. IDE kontrolördeki tüm cihazları (sabitdisk, CD-ROM sürücü) çıkartın.

    3. Sadece arızalı olduğunu düşündüğünüz sabitdisk takılı kalsın. Bu disk EIDE kontrolörlerden birinde Primary, yani birincil disk olarak bulunmalıdır. Hangi bağlantı noktasının birincil olduğunu anakartın kitapçığından öğrenebilirsiniz.

    4. Sabitdisk de üzerindeki Jumper yardımıyla Master veya Single olarak ayarlanmalıdır. (Bunun için disk üzerindeki açıklamalara bakabilirsiniz.) Buna, disk ilk sürünüz olarak kurulmadığı zaman özellikle dikkat etmelisiniz.

    5. Bilgisayarı yeniden başlatın.

    6. Eğer sabitdiskiniz çalışıyorsa, arıza başka bir diskten de kaynaklanıyor olabilir. Bu durumda yukarıdaki işlemleri diğer diskler için de uygulamalısınız.

    7. Eğer bilgisayarınız hiçbir disk ile çalışmazsa, sorun kontrolör veya anakarttan kaynaklanıyor olabilir. Aynı anda birden fazla diskin arızalanması ihtimali ise neredeyse imkansızdır.

    Sabitdisk kontrolörünü test etmek

    Bu da tek başınıza rahatlıkla gerçekleştirebileceğiniz çok basit bir kontrol işlemidir.

    Harici kontrolör kartına sahipsiniz.

    1. Kontrolör kartınızı test etmek için yeni bir sabitdisk kontrolörüne ihtiyacınız olacak. Eğer başka bir kontrolör kartına sahip değilseniz, (zaten kimin iki tane kartı olabilir ki!), kısa bir süre için size verebilecek bir tanıdığınızdan yardım isteyebilirsiniz. Ancak bu kartın da bilgisayarınızın Bus System�ine (ISA, PCI, EISA) uygun olmasına dikkat etmelisiniz.

    2. Kontrolör kartınızı yenisi ile değiştirin. Kartın ayarlarının yapılmasına gerek yoktur.

    3. Sabitdiskinizi ve disket sürücünüzü bu karta bağlayın ve bilgisayarınızı yeniden başlatın.

    4. Bilgisayarınız sorunsuz bir şekilde açılırsa, arızayı tespit ettiniz demektir.

    Anakarta entegre bir kontrolöre sahipsiniz

    1. Eğer bilgisayarınızdaki kontrolör anakart üzerinde entegre bir şekilde bulunuyorsa, ödünç aldığınız kartı takmadan önce bu parçayı kapatmalısınız. Bunun için normalde anakart üzerinde bir Jumper veya DIP şalteri bulunabilir. Bazı modern bilgisayarlarda ise kontrolörü BIOS Setup�tan kapatabilirsiniz. Bu kontrolörü nasıl kapatabileceğinizi ise anakartın kitapçığından öğrenebilirsiniz.

    2. Sabitdiskinizi ve disket sürücünüz bu karta bağlayın ve bilgisayarınızı yeniden başlatın.

    3. Eğer her şey yolunda giderse, kendinize yeni bir kontrolör satın almalısınız. Tamir edilmesi mümkün olmayacağı için, anakartınız üzerindeki arızalı kontrolörün kapalı kalması gereklidir.



    >>Bilgisayar Nedir?


    Giriş birimleri ile dış dünyadan aldıkları veriler üzerinde aritmetiksel ve mantıksal işlemler yaparak işleyen ve bu işlenmiş bilgileri çıkış birimleri ile bize ileten , donanım (Hardware) ve yazılım (software) dan oluşan elektronik bir makine dır.

    Bilgisayar donanımı (hardware): Bilgisayarların fiziksel kısımlarına donanım denilmektedir. Elle tutulabilirler. Ekran, klavye, Sabit disk (harddisk), fare, yazıcı, bellek, mikroişlemci, tarayıcı,�
    Bilgisayar yazılımı (Software): Donanımı kullanmak için gerekli programlardır. Bilgisayarın nasıl çalışacağını söylerler. Elle tutulmazlar. Belirli bir işlemi yapmak üzere bilgisayara kurulurlar (set p, install). Örneğin: Kelime işlem (Word processor) programları son kullanıcıların yazı yazması için kullanılır. Tablolama (spread sheet), sunu (presentation), programlama dilleri (Pascal, C ...), ses (sound) programı gibi.



    DONANIM YAPISI :

    CPU (Central Processing Unit):
    Bilgisayarın beyni de denilebilir. Yönetim ve kontrolü burada yapılır.İki bölümden oluşur;

    · Aritmetik ve Mantık Birimi (Arithmetic & Logic Unit -ALU) : Dört işlem, verilerin karşılaştırılması, karşılaştırmanın sonucuna göre yeni işlemlerin seçilmesi ve kararların verilmesi bu birimin görevidir.

    · Kontrol Ünitesi ( Control Unit -CU) : Işlem akışını düzenler, komutları yorumlar ve bu komutların yerine getirilmesini sağlar.

    RAM(Random Access Memory):

    Programların ve verilerin kullanıldıkları zaman geçici olarak depolandıkları yerdir. CPU'da işlemler yapılırken ana bellekte saklanan veriler kullanılır ve işlenen veriler (bilgi) RAM bellekte tutulur. Elektrik kesildiğinde bellekteki veriler kaybolur. Birimi megabayt (MB)'dır. PC'lerde 8, 16, 32, 64 MB bellekler kullanılmaktadır.

    ROM( Read Only Memory):

    Üzerinde yalnız okuma yapılır. Üretici firma tarafından ilk imalatı esnasında yerleştirilir. Yazma yapılamaz.



    Bilgisayarda Bellek Birimleri

    Bilgisayarda en küçük birim BIT tir.

    1 BYTE = 8 Bit

    1 Bit 0 ya da 1'den (kapalı devre=0, açık devre=1) oluşur.

    1 BYTE 1 karakterdir.

    1024 BYTE = 1 KiloByte'dır. (KiloByte = KB)

    1024 KB = 1 MegaByte'dır. (MegaByte = MB)

    1024 MB = 1 GigaByte (GigaByte = GB)

    1024 GB = 1 TeraByte (TeraByte = TB)




    CPU, Hardisk, RAM, Mainboard, ROM


    CPU: Central Processing Unit ( Merkezi İşlem Birimi). Ana İşlem Ünitesi, Merkezi İşlemci ya da kısaca işlemci.

    Bilgisayarın program komutlarını bellekten aldıktan sonra kodlarını çözen ve karşılığı olan işlemleri yerine getiren merkez birimi. CPU genellikle bilgisayarın beyni olarak tanımlanır. Çünkü tüm işlemler CPU tarafından yapılır. Bu nedenle bir bilgisayarın işlem yeteneği ve hızı işlemcisinin yeteneği ve hızıyla doğrudan ilgilidir.



    HARDDISK: Sabit disk.

    Bilgisayarlarda bilgi depolama ünitesi. Sabit diskler büyük miktarda bilgiyi uzun süreli olarak saklamak için kullanılan manyetik disklerdir. Genellikle taşınabilir olma özelliği yoktur. Zaten bu yüzden de sabit disk adını almışlardır. Bilgisayar kasasının içinde kendileri için ayrılmış yuvalara yerleştirilirler. Sabit diskler özellikle disketlerle karşılaştırıldığında çok büyük miktarda bilgi depolama özelliğine sahiptirler.



    DISK DRIVE: Disk sürücü.

    Diske veri yazan ya da okuyan birim. Disk sürücüler okuyup yazdıkları disk tipine göre çeşitli isimler alır: Disketlere okuyup yazan disket sürücüler, optik disklere okuyup yazan optik sürücüler gibi...genelde, disk sürücü dendiğinde sabit disk sürücü kastedilir. Disk sürücüler bilgisayarın içine yerleştirilebileceği gibi, bir dış ünite olarak da bağlanabilir.



    MAINBOARD: Ana kart.

    Bilgisayarlardaki temel devre ve bileşenleri üzerinde bulunduran kart. Ana kart, CPU, BIOS, bellek, depolama aygıtı arabirimleri, seri ve paralel portlar, genişleme yuvaları ve ekran, klavye gibi çevre ünitelerinin denetleyicilerini bulundurur. Bir PC� yi daha iyi bir modele çevirmek için ana kartı değiştirmek gerekir. Ana kartla birlikte sadece CPU değil, ROM ve ana bellek de daha iyi modele geçirilmiş olur. Ancak bu işlem sırasında genişleme kartlarının yeni ana kartla uyumlu olmasına dikkat edilmelidir.



    RAM: Random Access Memory. Rasgele Erişimli Bellek.

    Herhangi bir noktasına doğrudan erişilebilen bellek tipi. Bir bilgisayarın ne kadar RAM�a sahip olması gerektiği, kullandığı işletim sistemi ve çalıştıracağı programların ihtiyaçlarına bağlıdır. Özellikle grafik kullanıcı yüzüne sahip işletim sistemleri daha çok RAM kullanır.



    ROM: Read Only Memory. Salt Okunur Bellek.

    İçerdiği verilerin üzerine sadece bir kere yazıldığı ve bir daha değiştirilemediği bellek tipi. ROM� lar bilgisayarlarda hiç değişmeyecek ancak sürekli kullanılan bazı programları saklamak için kullanılır. Bilgisayarın yüklenmesini sağlayan ana program gibi... Bir ROM yongası üreticisinden çıktığında içeriği belirlenmiştir. ROM� ların RAM� lerden en önemli farkı, elektrik akımı kesildiğinde RAM� lerin sakladıkları bilgileri kaybetmelerine rağmen, ROM� ların etkilenmemeleridir.

    hepsi alıntı
    (Bilgisayarımdan)




    Klavye(Keyboard)
    Tuşlardan oluşur. Q� ya göre ayarlanmıştır. F� ye çevrilebilir. Her bir harf için bir Ascıı kod , bu kodların birleştiği bir Ascii tablo vardır. Biz herhangi bir tuşa bastığımız zaman ascii tablodan harf yada işareti tanır ve basar. 102 tuş bulunur. XT ve AT olmak üzere iki çeşittir. Klavye bir giriş ünitesidir.Klavyede bulunan tuşların görevleri şunlardır;

    Klavye üzerindeki tuşları 4 kısımda inceleyebiliriz;

    1. Fonksiyon tuşları

    2. Daktilo tuşları

    3. Nümerik tuşlar

    4. Özel tuşlar



    FONKSİYON TUŞLARI :

    Bu tuşlar her programlama dilinde ve işletim sisteminde farklı görevler almıştır. F1 den F12 ye kadardır.

    DAKTİLO TUŞLARI :

    Bu bölümde A ile Z arası harfler 0 ile 9 arası rakamlar !,^,� , ? vb. gibi işaret tuşları ile bazı özel tuşlar bulunur.

    NUMERİK TUŞLAR:

    Bu bölümde 0 ile 9 arası rakamların yanında bazı özel fonksiyonlar bulunur. "NUM LOCK" bir kez basıldığında ışık söner ve rakamlar yerine özel fonksiyonlar çalışır.



    ÖZEL TUŞLAR:



    Backspace (İşaretli tuş): İmlecin bulunduğu yerden sola doğru tek tek tamamını siler.



    Delete (Del): İmlecin bulunduğu yerden sağa doğru tek tek siler.



    Print Screen : Yazılan yazıyı yazıcıya yollar.



    Caps Lock: (Bu tuş açıksa klavyenin sağ üst köşesinde ışık yanar.)Büyük harf ya da küçük harf tuşu.

    Num Lock: (Bu tuş açıksa klavyenin sağ üst köşesinde ışık yanar.)Bu tuş açıkken klavyenin sağ tarafında bulunan rakamları kullanabiliriz.



    Scroll Lock: Bu tuşa basıldığında imleç kilitlenir ve ekran kayar.



    Pause : Bu tuşa basıldığında ekran durur.



    Insert : Araya yazı yazacağı zaman kullanılan bir tuştur.



    Control+Alt+Del: Aynı anda basıldığında bilgisayarın açma �kapama düğmesine basmadan hafızayı tamamen silmemizi ve bilgisayarı yeniden başlatmamızı sağlar.Ayrıca tuş kilitlenmesini de açar.



    Ctrl+C: İşletim sistemi komutlarını çalışma anında durdurur.



    Ctrl+Break: Programlarda çalışmayı durdurur.



    Bilgisayarınızda çalışırken herhangi bir şekilde yazdığımız harf tuşu işlemiyorsa ALT+ASCII (ASC 11,000 ile 25,000 arası rakamdır) yazılırsa o ekrana ait karakter ekrana gelir.Örnek ATL tuşu+115=M harfidir. Bilgisayar açıldığında yanıp sönen göstergeye �İMLEÇ � denir. İmleç her tuşa basıldığında sağa doğru kayar.



    Home : İmleci satırın başına getirir.

    End : İmleci satırın sonuna götürür.

    Page up: İmleci bir ekran yukarı çıkarır.

    Page Down: İmleci bir ekran aşağıya indirir.

    Tab Tuşu: Bu tuşa basıldığında imleci 8 karakter birden sağa hareket ettirir. Shift tuşu ile kullanıldığında 8 karakter sola getirir.


    AltGr : (Klavye üzerinde bazı tuşlar ikiz,bazı tuşlar üçüz görevlidir. İkiz görevliler Shift tuşu ile basılırsa ikinci karakteri yazar.

    Örnek: Shift+2 tuş bileşimi = � işarettir.)

    Bazı tuşlarda 3 adet simge vardır.bunlardan sağ alttaki simgeyi yazmak için Altgr tuşu ile birlikte ilgili tuş basılarak yazılır.
    Örnek: yıldızı yazmak için Altgr+Tuş basılır.





    Yazıcı ve Disket Çeşitleri

    YAZICI ÇEŞİTLERİ :


    a) Letter Quality Printer(LQP): Yazıcı karakteri daktilo harflerine benzer ve hızı yavaştır.

    b) Dot Matriks Printer (DMP): Yazıcı kafada bulunan ve PIN denilen iğneler yardımı ile yazım yapılır.9 ile 24 arası PİN vardır.

    c)Laser Printer: Sayfa yazıcı.Çok hızlı ve netlik açısından yüksek yazıcılardır.



    DİSKET VE ÇEŞİTLERİ





    Disket:Yapılan işlemlerin sonuç olarak saklandığı ve tekrar bilgisayara gönderildiği giriş ve çıkış birimidir.Taşınabilirler.Kullanmak için önce formatlamak gerekir.Disketlerin içi dairesel bir yapıda olup track denilen izler ve sektör denilen alanlardan oluşur.Disketler boyutlarına göre ikiye ayrılır:

    1-5.25lik

    2-3.5 luk.



    Yoğunluklarına göre de 2ye ayrılır:



    1-High Density(HD)Yüksek yoğunluk

    2-Double Density(DD)Çift Yoğunluk



    Disket üzerinde bulunan koruma(Write Protect) kapatıldığında disketteki bilgiler yalnızca okunabilir.Yazma ve silme işlemleri yapılamaz.Ancak koruma açıldığında yapılabilir.



    Tuşlardan oluşur. Q� ya göre ayarlanmıştır. F� ye çevrilebilir. Her bir harf için bir Ascıı kod , bu kodların birleştiği bir Ascii tablo vardır. Biz herhangi bir tuşa bastığımız zaman ascii tablodan harf yada işareti tanır ve basar. 102 tuş bulunur. XT ve AT olmak üzere iki çeşittir. Klavye bir giriş ünitesidir.Klavyede bulunan tuşların görevleri şunlardır;

    Klavye üzerindeki tuşları 4 kısımda inceleyebiliriz;

    1. Fonksiyon tuşları

    2. Daktilo tuşları

    3. Nümerik tuşlar

    4. Özel tuşlar



    FONKSİYON TUŞLARI :

    Bu tuşlar her programlama dilinde ve işletim sisteminde farklı görevler almıştır. F1 den F12 ye kadardır.

    DAKTİLO TUŞLARI :

    Bu bölümde A ile Z arası harfler 0 ile 9 arası rakamlar !,^,� , ? vb. gibi işaret tuşları ile bazı özel tuşlar bulunur.

    NUMERİK TUŞLAR:

    Bu bölümde 0 ile 9 arası rakamların yanında bazı özel fonksiyonlar bulunur. "NUM LOCK" bir kez basıldığında ışık söner ve rakamlar yerine özel fonksiyonlar çalışır.



    ÖZEL TUŞLAR:



    Backspace (İşaretli tuş): İmlecin bulunduğu yerden sola doğru tek tek tamamını siler.



    Delete (Del): İmlecin bulunduğu yerden sağa doğru tek tek siler.



    Print Screen : Yazılan yazıyı yazıcıya yollar.



    Caps Lock: (Bu tuş açıksa klavyenin sağ üst köşesinde ışık yanar.)Büyük harf ya da küçük harf tuşu.

    Num Lock: (Bu tuş açıksa klavyenin sağ üst köşesinde ışık yanar.)Bu tuş açıkken klavyenin sağ tarafında bulunan rakamları kullanabiliriz.



    Scroll Lock: Bu tuşa basıldığında imleç kilitlenir ve ekran kayar.



    Pause : Bu tuşa basıldığında ekran durur.



    Insert : Araya yazı yazacağı zaman kullanılan bir tuştur.



    Control+Alt+Del: Aynı anda basıldığında bilgisayarın açma �kapama düğmesine basmadan hafızayı tamamen silmemizi ve bilgisayarı yeniden başlatmamızı sağlar.Ayrıca tuş kilitlenmesini de açar.



    Ctrl+C: İşletim sistemi komutlarını çalışma anında durdurur.



    Ctrl+Break: Programlarda çalışmayı durdurur.



    Bilgisayarınızda çalışırken herhangi bir şekilde yazdığımız harf tuşu işlemiyorsa ALT+ASCII (ASC 11,000 ile 25,000 arası rakamdır) yazılırsa o ekrana ait karakter ekrana gelir.Örnek ATL tuşu+115=M harfidir. Bilgisayar açıldığında yanıp sönen göstergeye �İMLEÇ � denir. İmleç her tuşa basıldığında sağa doğru kayar.



    Home : İmleci satırın başına getirir.

    End : İmleci satırın sonuna götürür.

    Page up: İmleci bir ekran yukarı çıkarır.

    Page Down: İmleci bir ekran aşağıya indirir.

    Tab Tuşu: Bu tuşa basıldığında imleci 8 karakter birden sağa hareket ettirir. Shift tuşu ile kullanıldığında 8 karakter sola getirir.


    AltGr : (Klavye üzerinde bazı tuşlar ikiz,bazı tuşlar üçüz görevlidir. İkiz görevliler Shift tuşu ile basılırsa ikinci karakteri yazar.

    Örnek: Shift+2 tuş bileşimi = � işarettir.)

    Bazı tuşlarda 3 adet simge vardır.bunlardan sağ alttaki simgeyi yazmak için Altgr tuşu ile birlikte ilgili tuş basılarak yazılır.
    Örnek: yıldızı yazmak için Altgr+Tuş basılır.


    hepsi alıntı
    www.bilgisayardershanesi.com




    Diğer Çevre Birimleri


    MONITOR: Ekran.

    Bilgisayarlarla kullanıcılar arasındaki görsel bağlantıyı sağlayan birim. Ekranlar büyüklüklerine, gösterdikleri renk sayısına ve destekledikleri çözünürlük oranlarına göre sınıflanır.



    SOUND CARD: Ses kartı.

    Bilgisayarın sesi işlemesini sağlayan genişleme kartı. Bir ses kartı olmadan bilgisayar sadece bip sesleri ve oldukça mekanik melodiler çıkarabilir. Oysa pek çok yazılım ve CD-ROM� lar çok daha yüksek kalitede bir ses çıkışına ihtiyaç duyar. Ses kartları, karta bağlanan hoparlörler aracılığıyla dijital ses elde edilmesini sağlar.



    MOUSE: Fare.

    İmlecin ekran üzerindeki hareketlerini kontrol eden araç. Bir kablo ile bilgisayara bağlanan küçük bir araç olan fare, düz bir yüzeye sürterek kullanılır. Bu yüzeyde yapılan hareketler, benzer şekilde imlecin (cursor) de ekranda serbestçe hareket etmesini sağlar. Böylece imleç istenen nesne üzerine getirilebilir.





    SCANNER: Tarayıcı.

    Kağıda basılı yazı ve resimleri okuyup bilgisayarların anlayacağı biçime çeviren araç.



    PRINTER: Yazıcı.

    Bilgisayar ile üretilen metin ve resimleri kağıda basmak için kullanılan araç.



    MODEM: Kısaltma, Modulator-Demodulator.

    Telefon hatlarından veri aktarmakta kullanılan araçlar. Bilgisayarlar verileri dijital olarak saklarlar, ancak telefon hatları üzerinden gönderilen veriler analog yapıda olmalıdır. Bu yüzden modemler bilgisayarların dijital yapıda sakladıkları verileri analog yapıya çevirerek gönderme işini üstlenir. Bu işlemin tersi de yine modemler tarafından gerçekleştirilir. Telefon hatlarından analog yapıda gelen sinyalleri bilgisayarların anlayacağı dijital yapıya çevirirler.





    >>BİLGİSAYARIN ÇALIŞTIRILMASI



    Bilgisayarı açmak için elektrik bağlantısı kontrol edilir.

    Bilgisayar C:/> (Hard Disk) çalışıyorsa A: sürücüsünde disket olmamalıdır.A: sürücüsünden çalışıyorsa sürücüye sistem disketi takılır.

    Kasayı AÇ. (Power düğmesine bas)

    Ekranı AÇ.



    İşletim sistemi DOS ise ekrana C:/> işareti gelir.

    İşletim sistemi WINDOWS ise ekrana masa üstü gelir.



    Bilgisayarı kapatmak için çalıştığımız programdan çıkarız ve bilgisayarın çalışmadığından yani işlem yapmadığından emin oluruz.Eğer WINDOWS 9X işletim sistemi ile çalışıyorsa �ŞİMDİ BİLGİSAYARINIZI KAPATABİLİRSİNİZ� yazısı ekrana geldikten sonra açma-kapama düğmesi ile bilgisayar kapatılır.



    SÜRÜCÜYE DİSKET TAKMA VE ÇIKARTMA: Demir metal kısmı ve etiketli bölümü üste gelecek şekilde ve ok yönünde bilgisayara takılır.Sürücüden gelen tık sesi: disket yuvasına yerleşir.Disket çıkartma düğmesine bastığımızda disket dışarı çıkar.Işık yanarken disket çıkarılmaz.Çünkü ışık yanıyorsa disketten bilgi okunuyor yada bilgi yazılıyor demektir.



    CD-ROM SÜRÜCÜLERİNE CD TAKMA VE ÇIKARTMA: CD sürücü üzerinde bulunan açma-kapama düğmesi ile CDler yazılı kısmı üstte,parlak kısmı altta olacak şekilde yuvaya yerleştirilir.



    MONITOR: Ekran.

    Bilgisayarlarla kullanıcılar arasındaki görsel bağlantıyı sağlayan birim. Ekranlar büyüklüklerine, gösterdikleri renk sayısına ve destekledikleri çözünürlük oranlarına göre sınıflanır.



    SOUND CARD: Ses kartı.

    Bilgisayarın sesi işlemesini sağlayan genişleme kartı. Bir ses kartı olmadan bilgisayar sadece bip sesleri ve oldukça mekanik melodiler çıkarabilir. Oysa pek çok yazılım ve CD-ROM� lar çok daha yüksek kalitede bir ses çıkışına ihtiyaç duyar. Ses kartları, karta bağlanan hoparlörler aracılığıyla dijital ses elde edilmesini sağlar.



    MOUSE: Fare.

    İmlecin ekran üzerindeki hareketlerini kontrol eden araç. Bir kablo ile bilgisayara bağlanan küçük bir araç olan fare, düz bir yüzeye sürterek kullanılır. Bu yüzeyde yapılan hareketler, benzer şekilde imlecin (cursor) de ekranda serbestçe hareket etmesini sağlar. Böylece imleç istenen nesne üzerine getirilebilir.





    SCANNER: Tarayıcı.

    Kağıda basılı yazı ve resimleri okuyup bilgisayarların anlayacağı biçime çeviren araç.



    PRINTER: Yazıcı.

    Bilgisayar ile üretilen metin ve resimleri kağıda basmak için kullanılan araç.



    MODEM: Kısaltma, Modulator-Demodulator.

    Telefon hatlarından veri aktarmakta kullanılan araçlar. Bilgisayarlar verileri dijital olarak saklarlar, ancak telefon hatları üzerinden gönderilen veriler analog yapıda olmalıdır. Bu yüzden modemler bilgisayarların dijital yapıda sakladıkları verileri analog yapıya çevirerek gönderme işini üstlenir. Bu işlemin tersi de yine modemler tarafından gerçekleştirilir. Telefon hatlarından analog yapıda gelen sinyalleri bilgisayarların anlayacağı dijital yapıya çevirirler.




    Yazıcı Kullanımı ve İşletim Sistemi


    Yazıcı kullanımı:



    Yazıcı üzerinde bulunan tuşların görevi:

    Online (Yazmaya hazır) :Bu tuş göstergesine ait ışık yanarsa PC kağıda döküm yapar.

    Offline (Kapalı):Yazıcı çalışmaz.

    Paper feed (Kağıt koy):Yazıcıya kağıt yüklemesini sağlar.

    Line feed (Satır atlat) :Bir satır atlayarak yazar.



    İşletim Sistemi


    Bilgisayarların çalışabilmesi için gereken temel yazılım. Bilgisayarlar çeşitli donanım ürünlerinin belli bir tasarıma göre bir araya getirilmesiyle oluşturulur. Ancak kendilerinden beklenen işleri gerçekleştirmeleri için bu sadece donanımdan oluşan altyapı yeterli değildir. Bir kelime işlem yazılımı ile belge oluşturabilmek için önce bilgisayarın açılması, donanım ürünlerinin birbirlerini tanıması ve birlikte çalışacakları şartların sağlanması gerekecektir. Kullanıcı klavyede bir tuşa bastığında, bir harfin ekranda görüntülenmesi, yazılanların saklanmak istendiğinde belgenin disk üzerine yazılması, belgeye bir dosya adı verilebilmesi yapılabilecek işler arasındadır. Kullanılan yazılım ne tür olursa olsun bazı temel işlemler hep aynıdır; dosyaların diske yazılması, diskten alınıp ekrana görüntülenmesi, bir dosyanın basılmak üzere yazıcıya gönderilmesi... Bu durumda tüm yazılımların üzerinde çalışacağı zemini oluşturmak ve temel işlemleri gerçekleştirmek üzere kullanılan yazılım ile karşılaşılır. Bu, işletim sistemidir.

    İşletim sistemi bilgisayarın her türlü altyapı çalışmalarını düzenler, çeşitli aygıtların birbirleriyle anlaşmasını sağlar. Bu sayede çeşitli uygulama yazılımları, güven içinde çalışıp kullanıcıya hizmet edebilirler. Bu yüzden bir bilgisayarın donanım özellikleri kadar işletim sistemi de önemlidir. Çünkü sistemin genel performansı gibi işlev yelpazesi de kullanılan işletim sistemine göre değişir. İşletim sistemleri bilgisayarda olup biten her şeyi denetleyen yazılımlardır. Bu yüzden sistem ne kadar karmaşıksa, işletim sistemi de o oranda gelişmiş olmak zorundadır.

    Genel amaçlı bir işletim sisteminin üstlenmesi gereken işler şöyle sıralanabilir:

    ¨ Çevre birimleri ile programlar arasındaki iletişimi sağlamak.

    Bir kelime işlem yazılımı yazıcıya ya da CD-ROM sürücüye ulaşarak kullanılmasında olduğu gibi...

    ¨ Sistemin belleğini yönetmek, disk tamponu (disk cache) gibi ek olanaklar sağlayarak belleğin etkili bir şekilde kullanılmasını sağlamak.

    Örneğin, sanal bellek oluşturarak ana bellekten daha büyük bir alanın kullanılması.

    ¨ Saklama aygıtlarındaki dosyalara belli bir düzen erişilmesi için bir dosya yönetim sistemi oluşturmak.

    ¨ Özellikle çok kullanıcılı sistemlerde kaynaklara güvenli erişim sağlamak.

    ¨ Programlar arası veri iletişimi sağlamak.

    Kullanıcının çeşitli komutlar vermesi ve programlar çalıştırmasını sağlamak





    Network ve Yazılım


    BİLGİSAYAR AĞLARI (NETWORK)



    İki ya da daha çok bilgisayarın veri iletmek ve bilgisayar kaynaklarını ortak kullanmak amacı ile birbirine bağlanmasına bilgisayar ağı denir.

    Bilgisayar ağları ana bilgisayarın işlem gücünden ve depolama kapasitesinden başka yazıcı gibi çevre birimlerinin ortak kullanımını da sağlar.



    1.Yerel ve Ulusal Ağlar:



    a) LAN (LOCAL AREA NETWORK): Bölgesel çalışma ağı..Ana bilgisayarın adı SERVER dır.Diğer bilgisayarlar server-1 server-2 olarak adlandırılırlar.

    b) WAN (GENİŞ ÇALIŞMA AĞI): Birden fazla LAN� ın birbirine bağlı olarak çalışmasını ifade eder.



    2.İnternet: Dünya üzerindeki bilgisayar kuruluşlarının birbirine bağlanmasını sağlayan geniş ağa denir.

    İNTRANET:Bir işletme içerisinde interneti kullanarak yapılan işlemdir.



    YAZILIM

    İşletim Sistemi (Operating Sistem):

    Kullanıcı ile bilgisayar arasında iletişimi sağlayan programlardır. Açılışından kapanışına kadar Bilgisayar sisteminin tüm hareketlerini denetler. Sistemde bulunan MİB, ana bellek, Harddisk vb. kaynakları yönetir. DOS (Disk Operating System), Windows (3.1, 95, 98,CE,ME), WindowsNT, MAC OS, UNIX, LINUX �

    Yararlı Programlar: İşletim Sistemi ile verilen format, sıkıştırma, kurtarma vb.

    Aygıt sürücüleri (Device Driver): Çevre birimlerinin çalışması için bilgisayara yüklenen programlar.

    Programlama Dilleri: Bir işi bilgisayara yaptırmak ancak belirli kodların belirli bir sıra doğrultusunda kullanılması ile olanaklıdır. Kullanılan bu koda programlama dili denilir. Yazılan kaynak kod program derleyici veya yorumlayıcı tarafından bilgisayar diline çevrilir. Programlama dillerinden bazıları C, Pascal, Delphi, Java, Visual Basic, Visual C�



    GİRİŞ VE ÇIKIŞ ÜNİTELERİ

    1. Ekran: Renkli-Monitör Dijital

    2. Klavye: Q ve F olmak üzere Türkçe 2 tip klavye vardır.

    3. Yazıcı: Makinedeki dosyaların çalışmasını sağlar

    4. Disket: Makinedeki bilgilerin başka makinelere taşınmasını sağlar.

    5. SabitDisk (HDD): Makinedeki bilgileri toplayan ve yazılımı yöneten cihazdır. ÖR: 2.1 , 3,2 Vb .

    6. Maus: Klavye gibi direk girin ünitesidir. AT ve PS/2 olarak 2 çeşidi bulunur.

    VERİYOLLARI

    Paralel ve seri olarak 2 yoldan oluşmaktadır.

    Seri veriyolları 9 pin� lik portlardan �Erkek�

    Paralel veriyolları 40 pin� lik portlardan �Dişi� oluşmaktadır. Veriyolları bilgisayarın çevre birimleri ile arasındaki bağı oluştururlar.

    Maus: Com Portuna / Seri

    Yazıcı: LTP1 Portuna / Paralel� dir

    Klavye: AT/PS2 Portuna

    GİRİŞ�ÇIKIŞ KAPILARI

    PORT: Bilgisayarın diğer çevre aygıtları ile ilişkisini sağlayan bağlantı noktalarına �port� denir.

    SERİAL PORT: Erkek Port� tur 9-25 arasında Pini bulunmaktadır. Fare modem bağlanır. Com1, Com 2 diye çoğaltılır. Communication� dan gelir.





    PARALEL PORT: Dizi konnektördür. 25 ile 40 arasında pini vardır. Yazıcı girişidir. LPT1 � LPT2 olarak değişir.





    OYUN PORTU: Ses kartına

    MONİTÖR PORTU: Ekran kartıdır. AT/ PS/2 Portu Klavyeye AC/İN: Güç kaynağı girişidir.




    Yazan: AlpacHino
    Alıntı : Bilgisayardan
    Konu : BİOS

    Bios Nedir? Ayarları

    BIOS NEDİR?

    BIOS güncellemesi riskli bir istir. Adimlari dogru bir sekilde takip etmeniz gerekmektedir.

    BIOS update islemi Asus anakartlarla birlikte gelmekte olan CD'nin içinde bulabileceginiz aflash.exe <ftp://ftp.cizgi.com.tr/Asus/bios/aflash13.zip> programi ile gerçeklesebilmektedir. Programi ve anakartinizin modeline göre download etmis oldugunuz BIOS dosyasini (*.awd) hard diskinize veya bir diskete kopyalayiniz.Anakartiniz Asus ise yeni BIOS sürümünü
    Çizgi Elektronik
    Çizgi Elektronik
    http://www.cizgi.com.tr
    <../download.htm> adresinden bulabilirsiniz. Daha sonra sisteminizi DOS modunda (açilista F8 ile) ya da sistem disketiyle açip aflash.exe <ftp://ftp.cizgi.com.tr/Asus/bios/aflash.exe> yazarak enter'a basiniz.

    AFLASH Programini çalistirdiginizda yanda görüldügü gibi anakartinizla ilgili BIOS bilgileri ekrana gelir.

    Opsiyonel olan birinci seçenek, anakartinizin o an kullandigi BIOS versiyonunu herhangi bir probleme karsi yedeklemenizi saglar. "Please Enter File Name To Save:" komutuna herhangi bir isim vererek BIOS'unuzu yedekleyin. "BIOS Saved Successfuly" mesaji ile islem gerçeklesmis olur. ESC ile ana menüye dönebilirsiniz

    İkinci seçenek seçildiginde program sizden yeni BIOS update dosyasinin ismini soracaktir. Bunu buraya girin (örnegin bx2b1009.awd) ve Return'e basin

    Bundan sonra anakarta ait BIOS'u ve üzerine yazacaginiz yeni BIOS versiyonlarini gösteren asagidaki mesajlar çikacaktir. Ve Mesaji çiktiginda 'Y' tusuna bastiginizda, eger epromunuzda herhangi bir ariza yoksa BIOS'unuzun update islemi baslar.

    5-10 snlik bir programlama süreci ardindan BIOS'unuz update edilmis olacaktir

    Islem bittikten sonra BIOS'unuzu yeniden programlamak isteyip istemediginiz sorulacaktir. Hayir ile devam edebilirsiniz.

    Son olarak ekranınıza islemin bitmis ve bilgisayari restart etmenizin gerekli olduguna dair bir yazi gelecektir. ESC ile programdan çikip, bilgisayarinizi restart ediniz. işlem tamam!

    BİOS HATA MESAJLARI

    1) Bir uzun iki kısa beep:
    Ekran kartınızda bir sorun var. Ekran kartı kablosu yerinden çıkmış olabilir yada ekran kartınız bozuk.

    2) Tek kısa beep:

    Anakartın bellek tazeleme devresi sorunlu

    3) CMOS Battery has failed:
    CMOS pili zayıflamış. Değişmesi gerekir.

    4) CMOS checksum error
    CMOS'un bozulduğunu gösterir. (CMOS pili bozuk veya zayıf olabilir)

    5) Disk boot failure, insert system disk and press enter
    Sistem boot edemiyor. HDD bağlantısında sorun olabilir, HDD aktif partition tanımlanmamış olabilir, biostan HDD tanımlanmamış olabilir, HDD bozuk olabilir, HDD nizin system dosyaları silinmiş olabilir.

    6) Keyboard error:
    Sisteme bağlı bir klavye yok. Klavyenin kablosu hatalı takılmış olabilir, klavye bozuk olabilir, klavye girişinde sorun olabilir.

    7) Primary Slave Failed:
    Hatalı HDD tanıtımı. Yada daha önceden bilgisayara takılı olup daha sonra çıkarılan ve biostan kaldırılmayan hddler söz konusu olunca böyle yapar.

    8) Floppy Disk Failed:
    Disket sürücünüze erişelimiyor. Kablolarının düzgün takılıp takılmadığından emin olun. Eğer değiştrincede hata devam ediyorsa sürücünüzde sorun vardır.

    9) Cache memmory bad, or not enabled cache !:
    Cache bellek bozulmuş olabilir. Yada cache bellek anakart ile uyumsuz.

    10) DMA Error:
    Doğrudan Erişimli Bellek devrelerinde sorun var. Anakartı değiştirin.




    İşlemci (CPU)

    Genel Yapı
    Bir bilgisayarın en popüler ve en önemli parçası işlemcidir. Kısaca CPU (Central Processing Unit / Merkezi İşlem Birimi) olarak anılan işlemciler, adından da anlaşılacağı üzere bir bilgisayardaki işlemleri yürüten ve sonuçları gerekli yerlere gönderen elemandır.

    1971 yılında Intel firmasının ilk defa binlerce transistörü bir silikon çip üzerinde birleştirmesinle bilgisayar çağında devrim gerçekleştirilmiş oldu. Bu şekilde daha önce sadece büyük şirketlerin ve üniversitelerin kullanabildiği bilgisayarlar iyice küçüldü ve evlere girmeye başladı.

    Mikroişlemci ler, açma kapama anahtarı gibi çalışan milyonlarca transistörden oluşmaktadır. Bu anahtarların programlanma durumuna göre elektrik sinyalleri bunların üzerinden akar. Bu sinyaller, bilgisayarın yaptığı tüm işleri toplama, çıkarma, çarpma ve bölme gibi temel matematiksel işlemlere indirir. İşlemci de bu işlemleri en basit sayma sistemi olan ikilik düzen yani sadece 0 ve 1 sayılarını kullanarak yapar.

    Mikroişlemciler her türlü işi ikilik sayma sistemine dökmüştür. Mesela �Y� harfi ikilik sistemde �1011001� ile ifade edilebildiği gibi kırmızı gibi bir renk de bunun gibi ikilik tabandaki üç ayrı sayı grubu ile ifade edilir. Aynı şekilde bir ses veya görüntü kaydı da yine buna benzer ikilik sayı grupları ile ifade edilirler.

    Bu sayı grupları üzerinde işlem yapmak için işlemci içerisinde bir takım komut listesinden ibaret bir program mevcuttur. Bu komutlar işlemciye iki sayının çıkarılması, toplanması yönünde emir verebildiği gibi klavyeden girilen tercihlere göre bir takım komut satırını atlayıp (şartlı dallanma - conditional branch) diğer komut satırlarını icra etmeye devam edebilir. Yani klavyeden bir soru karşısında gireceğimiz �E� (evet) veya �H� (hayır) ifadelerine göre program belirli komut satırlarını icra eder veya etmez. Temel olarak, mikroişlemcinin yaptığı iş, bitler üzerinde işlem yapmak üzere komutları çalıştırmaktır.



    Üniteler
    İşlemci üzerinde komutları icra etme işini uygulama ünite si (execution unit) ya da fonksiyon ünitesi (function unit) adı verilen üniteler gerçekleştirir. Modern işlemcilerde değişik komut türlerini işletmek üzere birden fazla fonksiyon ünitesi bulunur. Çoğunlukla aritmetik/mantıksal ünite (arithmetic/logic unit) olarak da anılan tamsayı (integer) üniteleri tam sayılar ile ilgili işlemleri yapar. Kayan nokta ünitesi (FPU-Floating Point Unit) ise 5,21 gibi küsuratlı sayılarla ilgili işlemleri yapar. Bir mikroişlemcide ne kadar fazla fonksiyon ünitesi varsa aynı anda çalışabilecek komut sayısı da o kadar artar.



    Register seti
    Register ler, işlem anında bir program tarafından kullanılmakta olan sayıların saklandığı geçici hafıza hücreleridir. Farklı komut ve register setlerine sahip olan işlemciler birbirlerinin yazılımlarını çalıştıramazlar.



    Mimari
    Mikroişlemciler mimari (architecture) olarak gruplara ayrılırlar. Ortak mimariye sahip olan işlemciler aynı komutları tanımakta ve aynı yazılımları çalıştırabilmektedirler.

    En meşhur mikroişlemci mimari si Intel�in x86 işlemcisidir. Intel ilk x86 tabanlı işlemcisini 8086 olarak 1978 yılında piyasaya sürdü. Daha sonraki yıllarda yeni nesil x86 tabanlı işlemciler çıkarıldı. 286,386,486, Pentium ve Pentium Pro olarak bu kuşakları görebilmekteyiz. Pentium II, Celeron, Pentium III, Xeon ve Katmai, altıncı kuşak Pentium Pro�nun varyasyonlarıdır.

    Intel�in haricindeki diğer mimariler ise şunlardır: Modern Machintosh�larda bulunan PowerPC, eski Mac�lerdeki 68oxo serisi, Digital ve Compaq�ın güçlü serverlerinde kullanılan Alpha ailesi, Silicon Grahics�in Mips Rxooo serisi, Hawlett-Packard�ın PARISC�i ve Sun Microsystems�e ait SPARC�tır.

    Mimariler, ortaya çıktıkları dönemin felsefesine göre dizayn edilirler. 1970�lerde veri saklama cihazları ve hafıza bu güne göre çok kısıtlıydı. Bu kaynakları tasarruflu bir şekilde kullanabilmek için Intel x86 tabanlı işlemcilerde CISC (Complex Instruction Set Computing - Karmaşık komut seti ile hesaplama) diye bilinen bir mimari kullandı. CISC�ın karakteristik iki özelliği, değişken uzunluktaki komutlar ve karmaşık komutlardır. Değişken uzunluktaki komutlar hafıza tasarrufu sağlar. Çünkü basit komutlar karmaşık komutlardan daha kısadır. Karmaşık komutlar da iki ya da daha fazla komutu tek bir komut haline getirdikleri için hem hafızadan hem de programda yer alması gereken komut sayısından tasarruf sağlar.

    İlerleyen yıllarda CISC�in kısıtlamaları ve hafızayı tasarruflu kullanmanın önemini yitirmesi neticesinde CISC�a rakip olarak RISC (Reduced Instruction Set Computing - daraltılmış komut seti ile hesaplama) ortaya çıktı.

    RISC�ın komutlarının uzunluğu sabittir (genelde de 32 bit�tir) ve her bir komut basit bir işlemi yerine getirir. Bir RISC çipi bu iki karakteristik özelliği sayesinde, fetch (komutu hafızadan taşıma), decode (komutun anlamını çözme) ve komutu çalıştırma işlemlerini daha kolay bir şekilde yapabilir. RISC�ın bir dezavantajı kodun uzamasıdır. Tüm komutlar gerek olsun olmasın 32 bitliktir. Dolayısıyla RISC programları CISC programlarından daha fazla hafıza gerektirebilirler. Buna rağmen decode aşamasının CISC�e göre daha hızlı gerçekleşmesine ek olarak, çoğu RISC komutları sabit bir zaman diliminde işlem görür. Bu da superscalar pipelining teknolojisi kullanan modern işlemciler için önemli bir özelliktir.



    Pipelining
    Pipelining , tıpkı bir fabrikadaki seri üretim bandı gibi çalışır. Bir fonksiyon ünitesi, her komutun işletilmesini aşamalarına ayırır. Basit bir pipeline�de beş ya da altı aşama olabilir. Bir superpipeline�da ise 10 ya da daha fazla aşama olabilir. Böyle bir pipeline�dan aynı anda birkaç komut birden akabilir. Her komut da ayrı bir aşamada işlem görmekte olabilir. Superscalar bir işlemcide her birisinin kendisine ait pipeline�ı olan iki ya da daha fazla fonksiyon ünitesi yer alabilir. Böyle bir işlemci birkaç komutu birden paralel olarak işletebilir.

    RISC bu tekniğe daha da elverişlidir. Çünkü basitleştirilmiş komutlar pipeline�lardan daha pürüzsüz bir şekilde akarlar ve CISC komutlarının neden olabildiği tıkanmalara maruz kalmazlar.



    Cache
    Cache , çalışmakta olan bir programa ait komutların geçici olarak saklandığı bir hafızadır. Cache hafızalar, işlemcinin komutları daha hızlı yüklemesini sağlayan yüksek hızlı hafızalardır. Cache hafızlar, Level 1 (L1) ve Level 2 (L2) olmak üzere ikiye ayrılırlar. İşlemci ihtiyaç duyduğu komutu ilk önce L1 cache hafızada arar. Eğer işlemcinin aradığı komut burada yoksa L2 cache hafızaya bakılır. Eğer burada da yoksa (cache miss durumu) sırayla, RAM ve HDD üzerindeki sanal hafıza üzerinde arar. L1 cache hafıza bunlar içerisinde en hızlı olanıdır ve genellikle işlemcinin üzerine imal edilir. L2 cache hafıza ise L1 e göre daha yavaş olmasına rağmen gene de hızı çok yüksektir. Bir kısım işlemcilerde (Celeronların ilk nesillerinde olduğu gibi) L2 cache hafıza bulmayabilmektedir. Bu durumda L1 cache hafızaya sığmayan komutlar L2 olmadığı için direkt olarak daha yavaş olan RAM a yazılmakta ve işlemcinin performansı düşmektedir. L2 cache hafıza genelde işlemcinin yakınındaki yüksek hızlı hafıza çiplerinden oluşur. Bazı yeni işlemcilerde (Celeron 300A ve sonrası gibi) L2 cache hafıza işlemcinin içine monte edilmiş ve daha hızlı erişim sağlanmıştır.



    Dünden bugüne x86 işlemciler
    8086/8088
    Intel, 16 bitlik 8086 işlemcisini 1978 yılında piyasaya sürdü. Yüksek seviyeli programlama dillerine ve daha etkin işletim sistemlerine sahip ilk işlemci olan 8086, IBM uyumlu sistemlerin temelini oluşturdu. Arkasından çıkan 8088 işlemci ile IBM ilk kişisel bilgisayarı (PC) piyasaya sürdü. Bu ilk PC�nin 16K hafizası, grafik özelliği olmayan ekranı ve bir teyp bandı sürücüsü vardı.

    Bu ilk işlemci dış veriyolu olarak 8 biti destekliyordu ve 4.77 MHz saat hızında çalışmaktaydı.



    80286
    Kısa bir süre sonra Intel, 80286 işlemcisini çıkartarak PC performansını yeni bir seviyeye yükseltti. 80286 işlemci 16 bit veriyolunu hem içte hem de dışta kullanabiliyordu. Bu da kendinden önceki işlemcilerden çok daha fazla ilgi görmesine sebep oldu ve artık PC�ler için daha güçlü yazılımlar üretilmeye başlandı.

    80386
    Intel�in bir kuşak sonraki işlemcisi olan 80386 işlemcisi PC dünyasına büyük değişiklikler getirdi. SX ve DX modelleri olan bu işlemcinin en büyük özelliği 32 bit bir işlemci olmasıydı. 286�lardaki veri yolunun iki katına çıkartılması PC�lerde grafik işlemlerini artırdı. Ayrıca saat hızının 16 MHz�den 33 ve 40 MHz�e çıkartılması işlemleri daha da hızlandırdı.



    i486
    Intel Nisan 1989 yılında i486 işlemciyi piyasaya sürdü. i486 işlemcisi entegre bir chiptir. Bu chip dört farklı işlev grubunu (asıl CPU�yu, bir matematik yardımcı işlemcisini, bir önbellek denetleyicisini ve DX/DX2 modellerinde bir adet genel önbellek, DX4 modellerinde ise iki adet ayrık 8K önbelleği) bir bileşende birleştirmektedir. i486 hem içten hem de dıştan 32-bit yapı kullanır. Saat hızı olarak da 100 MHz�e ulaşmıştır.



    Pentium
    i486 işlemcilerin hızla yaygınlaştığı bir dönemde Intel P5 kod adıyla tasarladığı yeni işlemci ailesini Pentium adıyla piyasaya sürdü. Dış veriyolu 64-bit iç veriyolu ise 256-bit olan bu işlemci iki adet ayrık 8K�lık önbelleğe sahiptir. Pentium işlemci 486�lardan farklı olarak iki adet tamsayı işlemcisine sahiptir. Kayan nokta işlemcisi de iyice geliştirilmiştir. Ayrıca 486 işlemcilerde olmayan Branch Protection (dallanma tahmini) teknolojisi kullanılmıştır. Bu teknoloji, program sırasında işletilecek olan dallanma (jump) komutlarının dallanacağı tahmin edilen kod kümelerinin daha hızlı erişilen bir ortama kopyalayarak işlenmeye başlanmasına dayanır. Bu şekilde %25 oranında performans artışı sağlanır.

    Pentium işlemciler 0.28 mikronluk BICMOS ve CMOS teknolojisi ile üretilmişlerdir. 60 MHz, 75 MHz, 90 MHz, 100 MHz, 120 MHz, 133 MHz, 166 MHz, 200 MHz ve 233 MHz saat hızında üretilmişlerdir.



    Pentium Pro
    Pentium işlemcilerin yaklaşık iki katı işlemci gücüne sahip olan bu işlemcilerde 5.5 - 6.1 milyon arasında transistör kullanılmıştır. +2.9V besleme gerilimi ile çalışan bu işlemci 166 MHz, 200 MHz, 233 MHz ve 266 MHz saat hızlarında üretilmişlerdir. Bu işlemci daha çok server bilgisayarlar için tasarlanmıştır ve x86 tabanındaki işlemciler için yazılmış tüm yazılımları desteklemektedir. Pentium Pro öncelikle 32 bitlik programlara ihtiyaç duyar. Bu sebeple işlemcinin tam performansla çalışabilmesi için Windows NT gibi gerçek 32 bitlik işletim sistemi kullanılmalıdır.



    MMX Teknolojisi
    Intel, 1997�nin başlarında Pentium MMX işlemciyi piyasaya sürerek Pentium tasarımına yeni bir boyut kazandırdı. Multi Media Extension�ın kısaltılmışı olan MMX , Pentium işlemcisine 57 adet yeni komutun eklenmesiyle oluşmuş bir işlemcidir. Yani birkaç komutun yaptığı bazı işlemler tek komutta toplanmıştır. Single Instruction - Multiple Data -SIMD (Tek Komut - Çoklu Veri) teknolojisinin kullanıldığı bu işlemcilerde tek bir komutun getirdiği bir çok işlem paralel olarak bir arada yapılabilmektedir.

    Bu işlemcilerde multimedya için komut setinin genişletilmesiyle birlikte L1 önbellek kapasitesi de 32 KB�a yani iki katına çıkartılmıştır. İşlem performansı söz konusu olduğunda MMX işlemcilerin verimliliği tartışılmaz. MMX işlemcilerin hızlı olmasındaki en büyük faktör önbelleğin büyüklüğüdür. Ayrıca MMX işlemcilerde besleme gerilimi 5V veya 3.2V�tan 2.8V�a düşürülerek işlemci çekirdeğindeki kayıp performans düşürüldü. Bu sayede yüksek saat hızına rağmen işlemci daha az ısınmaktadır.



    Pentium II
    MMX teknoloji ile yakaladığı performansı Pentium Pro ile birleştiren Intel Pentium II işlemcileri piyasaya sürdü. Pentium II işlemciler hem yapı olarak hem de fiziki olarak önceki işlemcilerden farklılıklar taşımaktadır. Önceki işlemcilerde Soket 7 yi kullanan Intel Pentium II ile birlikte SEC (Single Edge Contact) adını verdiği ve Slot 1�e girecek yapıda bir dizayn kullandı.

    Pentium II ailesinin ilk modeli 233 MHz hızında üretildi. Arkasından 266 MHz, 300 MHz ve 333 MHz modelleri geldi. Intel bu aşamadan sonra 66 MHz�lik veri yolunun yanında 100 MHz�lik veri yolunu da kullanmaya başladı ve daha sonra çıkan işlemciler 350 MHz, 400 MHz ve 450 MHz olarak çıktı.

    Pentium II�lerin yapılarındaki ve veriyolu hızlarındaki bu değişiklikler beraberinde anakartların da çeşidini artırdı. 66 MHz veri yolunu kullanan Pentium II�ler için 440LX chip set kullanan anakartlar üretildi. Arkasından 100 MHz veri yolu kullanan işlemciler için 440BX chip setli (aynı zamanda 66 MHz veri yolunu da destekler) anakartlar üretildi.

    Pentium II ailesinin son ferdi olan 450 MHz den sonra Pentium III�ler piyasaya sürüldü.



    Celeron
    Daha çok iş istasyonları ve CAD/CAM gibi geniş uygulamalar için tasarlanan Pentium II�ler son kullanıcılar için pahalı gelmekteydi. Bu durumu değerlendiren Intel, son kullanıcılara yönelik yeni bir işlemci piyasaya sürdü. Celeron ismini verdiği bu işlemcilerin Pentium II�den en büyük farkı L2 ön belleğinin olmamasıydı.

    Bu serinin ilk ferdi 266 MHz olarak tasarlanmıştır. L2 ön belleği olmayan Celeronlar Pentium Pro ile aynı performansı göstermektedir. 266 MHz işlemcinin arkasından yine L2 önbelleği olmayan Celeron 300 üretildi.

    İlk nesil Celeron işlemcilerin fiyatı çok cazip olmasına rağmen önbellek gerektiren uygulamalarda yetersiz kalması bu işlemcilere ilgiyi azalttı. Bu sırada Intel yine bir atak yaparak 128KB L2 önbelleğe sahip Celeron 300A işlemcisini üretti. Arkasından gelen 333 MHz, 366 MHz, 400 MHz, 433 MHz ve 466 MHz işlemciler 128 KB önbellek geleneğini devam ettirdiler.

    Celeron işlemciler 333 MHz�e kadar Slot-1 yapısında üretilirken (Şekil 3 ) bundan sonra Soket-370 yapısında üretilmiştir.

    Bu işlemciler 0.25 mikron CMOS teknolojisi ile imal edilmişlerdir. Önbellek içermeyen Celeron işlemcilerde 7.5 milyon transistör varken önbellek içeren işlemcilerde 19 milyon transistör olduğunu görmekteyiz.

    Celeron�ların içerdiği 128 KB önbellek işlemcinin içerisindedir ve çekirdek ile aynı hızda çalışırlar. Bu, Celeron işlemcilerin daha kolay overclock edilmelerini sağlar. Ancak Pentium II�ler her zaman Celeron�lara göre daha üstündürler. Çünkü daha önce de belirttiğimiz gibi Celeron�lar son kullanıcılar için, Pentium II�ler ise daha kapsamlı işler için tasarlanmıştır.

    Pentium III
    Katmai olarak isimlendirilen çekirdekle tasarlanan işlemci, beraberinde bir çok yenilikler de getirdi. Daha önce MMX işlemcilerde gördüğümüz (fakat onlardan çok daha karışık) şekilde 70 adet yeni komutla gelen bu işlemcinin asıl performansı temel yapısındaki değişiklik olmadığı için hemen birden bire bilgisayarımızda bir performans artışı gözlenememektedir. Intel, Pentium III�te de Pentium Pro�dan beri iyileştirilerek kullanılagelen çekirdek kısmı kullanılmıştır.

    İşlemciye 70 adet yeni komut eklenmiş ve bu komutları kullanan birimlerde değişiklikler yapılmıştır. Bu komutlar MMX�teki gibi belli bir konuya mahsus komut değillerdir ve üç ana başlık altında toplanırlar.

    Intel�in SIMD (Single Instruction, Multiple Data Parallelism - Çoklu Veri Paralelliği Sağlayan Tek Çevrimli Komutlar) genişletmeleri olarak adlandırdığı bu komutlar işlemci içinde farklı çalıştırma birimlerinde işletilirler. Bu komutlardan ilk 50�si FPU (Floating Point Unit - Matematik İşlem Birimi) içerisinde işlenir. Bu şekilde SIMD FPU komutları normalde onlarca saat çevriminde halledilebilecek 32-bitlik çarpımları tek bir saat çevriminde yapabilmekte ve bu komutlarda aynı anda 4 tanesi birden işletilebilmektedir. Bu sayede 3 boyutla ilgili hesapların yapılma süresi ve MPEG-1 ve MPEG-2 kodlarının çözümleri daha kısa zamanda yapılabilmektedir.

    Bu komutlarla birlikte işlemciye eklenmiş diğer yapısal bir değişiklik de 8 adet yeni registerdir. Bu yeni register�lar işlemcide yeni SIMD FPU komutları tarafından kullanılmak üzere yer alıyorlar. Register�lar 128-bit�lik bir genişliğe sahiptir. Bu sayede birden çok (dörde kadar) FP ucu bir register�a yüklenebiliyor ya da SIMD komutları bu register�larda saklanabiliyor. Bu şekilde Intel, RISC işlemcilere göre en büyük eksiklik olan register sayısının azlığını yavaş yavaş kapamaya başladı.

    Pentium III işlemcilere eklenen komutlardan 12 tanesi �yeni medya� komutları olarak adlandırılarak MMX ünitesince değerlendirilmektedir. Daha hızlı işlenen iki boyutlu grafikler ile video oynatımı, MPEG çözümünde extra hız, codec�lerin kullanılmasında kolaylık ve daha hızlı istatistiki bilgi kullanılması mümkün olmaktadır.

    Diğer 8 adet komut ise Pentium III�ün dış dünya ile konuşmasını sağlayan bus kontrolörüne eklenmiştir. Bu komutlar sayesinde daha büyük 3D veri tabanlarının kullanım hızını, düzgün video akışını ve performansı düşüren hafıza ıskaları konularında işlemler olur.

    Daha önce de bahsettiğimiz gibi Pentium II�nin önbelleği işlemci hızının yarı hızında çalışmaktaydı. Bu durum Pentium III�de de devam etmiştir ve bu durum performansı bir miktar düşürmektedir. Pentium III�lerin yeni çıkan bazı modellerinde cache bellek 256 KB�a düşürülmüş ve çekirdek içerisine konarak işlemci ile aynı hızda çalışması sağlanmıştır. Bu modellerin sonuna �E� harfi konmaktadır.Ayrıca normalde 100 MHz veriyolu hızında çalışan Pentium III işlemcilerin yine yeni çıkan modelleri 133 MHz hızında çalışmaktadır. Bu modellerin sonuna da �B� harfi eklenmektedir. Mesela Pentium III 600EB işlemcisi 133 MHz hızında çalışan ve 256 KB cache belleğe sahip bir işlemcidir.


    Hepsi Alıntı
    Bilgisayardan




    Anakart (Mainboard)

    Anakart, bir bilgisayarin tüm parçalarini üzerinde barindiran ve bu parçalar arasindaki iletisimi saglayan elektronik devredir.

    Bir anakartin üzerinde islemci, ram, ses karti, ekran karti, modem, ethernet, tv karti, radyo karti ve scsi karti vb.. girebilecegi yuvalar, klavye, sabit disk, flopy disk ve seri - paralel port denetçileri, ve bunlarin koordinasyonunu saglayan chipset'ler bulunur.

    Anakartin üzerinde genisleme kartlarinin takilabilecegi yuvalara slot adi verilir. Bu slotlar, VESA, EISA, ISA, PCI ve AGP olmak üzere çesitli bölümlere ayrilir. Bunlardan su anda en çok kullanilanlari ISA, PCI ve AGP dir. VESA slotlar eski 486 islemcili anakartlarda kullanilmaktaydi. Pentium islemcilerin devreye girmesiyle birlikte 32 bit veri yolunu destekleyen PCI slotlar kullanilmaya baslandi. Zamanla Pentium II ve Pentium III�lerin çikmasiyla ISA slotlar yerini tamamen PCI slotlara birakmaktadir.

    Anakartin üzerindeki kartlara veri akisi �bus� adi verilen elektronik yollar üzerinden yapilir. Buslar kendi içinden ikiye ayrilir. Bunlar System Bus ve I/O Buslardir. System Bus, islemci ile RAM arasindaki veri akisini saglar. I/O Bus ise çevre kartlarin iletisimini ve bunlarin islemci ile arasindaki iletisimi saglar. Anakart üzerindeki köprü chipsetler (bridge) I/O Bus�i System Bus�a baglar.

    Anakartin Yapisi
    Sistem Bus
    Sistem Bus , islemci, RAM ve L2 önbellegi birbirine baglar.

    Diger I/0 bus da bu yol üzerinden islemciye giris/çikis yapar. System Bus kullanilan islemciye göre farklilik gösterir. Islemcinin tipi system bus'in genisligini ve hizini belirler. Ne kadar hizli System bus kullanilirsa sistemin hizi ve diger parçalarla haberlesmesi de o derecede artar. Eski bilgisayarlarda kullanilan 486 islemciler 25 MHz bus hizina sahipken, Pentium islemciler bu hiz barajini 66 MHz'ye yükselttiler. Pentium II ve Pentium III islemciler bu hiz 100 MHz ve 133 MHz hizina kadar yükseltmistir. Ancak bu hizda çalisabilmek için 100 MHz destekli PC100 SDRAM ve 133 MHz RDRAM kullanilmasi gerekmektedir. (bkz sh. 39 )

    I/O (Input/Output) Bus
    Bilgisayarin dis dünyayla ve kullanicisiyla iletisimini saglayan tüm giris/çikislar bu yolla yapilir. Klavye, fare, ses karti, ekran karti, modem, monitör, disk/disket sürücüleri bu yolla anakarta baglanirlar. Günümüz bilgisayarlarinda dört farkli I/0 bus çesidi yer alir. Bunlar ISA , PCI , USB ve AGP 'dir. ISA bus en eskisi ve en yavasidir. 16 bit iletisim kullanan kartlar tarafindan kullanilir. Bu kartlar ethernet kartlari, ses kartlari ve faks-modemlerdir (PCI olan ses karti, ethernet karti ve modemler de vardir). Bu veriyolu eskiden kullanilan 386 ve 486 islemcili anakartlarda da yer alir. PCI bus, daha hizli olan güçlü bir veri aktarim yoludur. 64 bit veri aktarimi yapar. Ekran kartlari, ses kartlari, modemler, ethernet kartlari, SCSI kontrol kartlari ve baska bir çok kart bu yolu kullanir.

    USB bus Universal Serial Bus'in kisaltilmis halidir. En yeni veri aktarim yoludur. Günümüzde bu bus yolunu kullanan kart ve parçalar yeni yeni yayginlasmaktadir. Web kameralari, Infra Red port'lar, tarayicilar ve yeni üretilen bazi ekipmanlar bu yolla baglanirlar.

    AGP, Accelerated Graphics Port'un kisaltilmis halidir. Sadece yeni gelistirilen ekran kartlarini sisteme baglamak için kullanilir. (bkz. sh. 10 )

    Günümüzdeki yaygin bilgisayarlar 66 MHz bus hizinda çalisirlar. Bu yüksek hiz anakart üzerinde bir çesit elektronik gürültüye ve bazi problemlere yol açar. Genisleme kartlarina ulasimda bu hiz yüksek ve hizlidir. En yeni ve en hizli genisleme kartlari 40 MHz hizinda çalisabilir. Bu yüzden anakartin üzerindeki System bus, hizi çevre kartlarla problemsiz iletisim için yeniden düzenlenmek zorundadir.

    I/0 bus yollari fiziksel olarak elektronik devre üzerinde yer alan çizgiler araciligiyla iletisim kurar. Data track adi verilen çizgiler bir seferde bir bit iletirler. Address Track'leri verinin nereye gönderilecegini belirler. Bus yollari araciligiyla veri gönderimi yapilirken adres belirtilmesi gerekir. Veri akisinda önce adres çizgilerinden adres, daha sonra da data çizgilerinden veri gönderilir. Bus hizini ve genisligini data çizgilerinin sayisi belirler. ISA bus veriyolunda 16 adet data çizgisi vardir. Günümüz PC'leri birim zamanda 32 bit gönderimi yapmak üzere tasarlanmislardir. ISA bus birim zamanda 16 bit gönderebildigi için anakartin beklemesi gereken bir süre olusturmaktadir. Anakart 32 bitlik bilgiyi ISA bus'dan iki seferde alabilmektedir. Bu arada geçen sürede ISA bus �Wait State� (bekle) durumunu anakarta bildirir. Bu islemciye �Bekle, kalanini birazdan gönderecegim� demektir. Yavas bir ISA kart sistemin tüm hizini bu yolla oldukça düsürebilir.

    ISA
    1984 yilinda gelistirilmis bir bus veri yoludur. ISA Industry Standard Architecture'in kisaltilmis halidir. ISA aslinda IBM'in XT veriyolunun gelistirilmis bir halidir. XT veriyolu 8 bitlik iletisimi kabul eden en eski veri yollarindan biridir. ISA 16 bit genisliginde en fazla 8 MHz hizinda çalisabilmektedir. Teorik olarak saniyede 8 Megabit transfer yapabilmektedir. Pratikteyse en fazla 1 ya da 2 Megabit hizinda çalisabilmektedir. ISA slot'lar hizli iletisime ihtiyaç duymayan seri, paralel portlar ve yaygin olarak kullanilan Sound Blaster uyumlu ses kartlari için kullanilmaktalar.

    MCA
    1987 yilinda Micro Channel Architecture adiyla piyasaya sürülmüstür. IBM tarafindan lisansi alindigi için IBM disindaki bilgisayarlarda kullanilamamistir. Bu yüzden de çok fazla yayginlasamadi. MCA 32 bit genisliginde veri aktarimina imkan sagliyordu ve 40 MBps hizinda çalisabiliyordu. Saat frekansi olarak da 10.33 MHz hizina ulasiyordu. Bu bus yolunu kullanan çok fazla kart gelistirilmedi. Zamanina göre yenilikçi bir gelisme olmasina ragmen yayginlasmadi.

    EISA
    1988B - 89 yillari arasinda bu veriyolu için ortaklik kuran 9 farkli firma (AST, Compaq, Epson, HP, NEC, Olivetti, Tandy, Wyse ve Zenith) tarafindan gelistirilmistir. Amaci IBM'in MCA'sina yanit vererek tekel olmasini ortadan kaldirmakti. EISA 32 bit genisliginde 8 MHz hizinda çalisabilen bir bus veri yoluydu. MCA gibi çok fazla yayginlasamadi. EISA kartlar ISA'yla uyumlu olduklarindan dolayi ISA kartlar EISA slotlara yerlestirilebiliyordu. EISA slotlar halen sunucu tipi bilgisayarlarda kullaniliyor.

    Vesa Local Bus
    Kisaca VLB olarak da adlandirilmaktadir. VLB'ler basit ve ucuz bir bus veriyolu olarak tasarlanmislardir. 486 anakartlarda yayginca kullanildilar. 33 MHz hizinda çalisabilmekte olmalari VLB'leri diger bir özelligidir. Vesa yaklasik 120 farkli üretici tarafindan gelistirilmistir. Çogunlukla ekran kartlari için kullanilmistir. Ancak bu veriyolu bazi kartlarla uyum sorunlari yasadigindan çok fazla ragbet görmemistir.

    PCI
    PCI 1990'larda Intel tarafindan gelistirilen en yaygin ve oturmus veri yoludur. Peripheral Component Interconnect'in kisaltilmis halidir. Aslinda 32 bit genisliginde olmasina ragmen 64 bit gibi de çalisabilir. PCI, 33 MHz hizinda çalisabilecek sekilde üretilmistir. Her çesit islemciyle çalisabilecek sekilde tasarlandigindan 486, Pentium, Pentium II ve diger islemcilerle beraber çalisabilmektedir. Bu veriyolu ayrica "tamponlu" çalisacak sekilde üretilmistir. PCI , islemcinin verdigi görevleri tamponda bekleterek önceki isleri bitirir. Isi bittiginde tampondan yeni görevler alarak çalismasina devam eder. Ayni sekilde islemciye aktaracagi bilgileri de tampona koyar ve islemci sirasi geldiginde bu bilgileri tampondan alarak isleme devam eder. Tüm PCI kartlar �Plug'n Play� yani tak ve çalistir özelligine sahiptir. PCI kartlar kendi kendilerini konfigüre ederek sisteme kendilerini tanitirlar.

    Güncel anakartlarin çogunda yer alan IDE denetçileri de PCI bus veri yolunu kullanirlar. Bir sistemde normalde 3 ya da 4 PCI slot bulunur. PCI bus halen gelistirilmeye devam edilmektedir. Içlerinde Intel, IBM ve Apple sirketlerinin bulundugu bir grup bu veriyolunu her gün daha ilerletmektedirler.

    AGP
    AGP adi verilen veri yolu da aslinda 66 MHz PCI bus'dan farkli bir sey degildir. Su an için yalnizca ekran kartlariyla kullanim için gelistirilmis oldugunu söyleyebiliriz

    AGP (Accelerated Graphics Port), ISA ve PCI�dan sonra daha hizli ve gerçekçi görüntüler elde etmek için gelistirilen bir veriyoludur. Grafik kartinin, anakart üzerindeki RAM�in belli bir bellek alanina dallanmasina izin vermekte ve bagimsiz, özel bir grafik veriyolu ile verilerin dogrudan hizli bir biçimde alinmasini saglamaktadir.

    3D grafikler, yüksek çözünürlükle detayli ve hizli olarak hareket ettirildiginde PCI veriyolu hemen sinirlarini zorlamaya basliyor. Biraz gösterisli animasyonlar, resim alanlarini dolduran kaplamalarin (texture) monitöre yeterince hizli olarak ulasamamasindan dolayi gösterilemiyorlar.

    AGP veriyolu 66 MHz frekansla çalismaktadir. 33 MHz frekansa sahip olan PCI�a göre bu maksimum transfer hizinin 266 MB/sn�ye yükselmesi anlamina geliyor. 2x-Modunun Pipelining yönetiminde PCI veriyolunun dört kati hizina denk gelen, 528 MB/sn�lik bir maksimum degere ulasiyor.

    AGP, Pipelining�i yönetebilmek için birkaç ek sinyal hatti kullaniyor. PCI veriyolunda verilerin talep edilmesi, ancak önceki veri transferi bittikten sonra baslayabilirken, AGP�de veriler, önceden istenen veriler henüz bellekte aranirken talep edilebilir.

    AGP�nin en büyük özelligi, veriyolunda sadece grafik bulunmasidir. Veriyolunun tüm bant genisligi sadece grafik için kullaniliyor ve bunun disinda diger bagli aygitlarla paylasmak zorunda degil. Bununla birlikte AGP, tüm kartlara uyan Slotlari olan PCI veriyollari kadar evrensel degil. Böylece AGP, PCI için rakip olarak degil, onun bir gelismis hali olarak görülebilir. AGP sadece PCI grafik kartlarinin sonunu hazirlayacak.

    Hizli AGP veriyolu anakart üzerindeki RAM ile grafik karti üzerindeki hizlandirici chip arasindaki dogrudan baglanti için de kullaniliyor. Kart üzerindeki entegre grafik bellegi yerine artik grafik hizlandiricisi PC RAM�ini de kullanabiliyor. Bunlar bu güne kadar grafik islemcilerinin erisebilmeleri için, kart üzerinde önbellekleniyordu. Simdi bu kaplamalar dogrudan anabellek üzerinden kullanilabiliyorlar. Intel bunu �DIME (Direct Memory Execute) olarak adlandiriyor.

    AGP�nin RAM�den aldigi pay degiskendir. Bu pay hem kullanilan programa hem de PC�nin içinde mevcut RAM�in kapasitesine baglidir. Bir yigini kaplamanin gerektigi, gerçege yakin 3D animasyonlar için 12 ile 16 MB arasinda olabiliyor.

    CPU, RAM, grafik hizlandiricisi ve PCI veriyolunun baglantisinin birlikte çalismasi anakart üzerindeki chipset tarafindan yönetiliyor. Bu chipset, örnegin adresleri öyle aktariyor ki, RAM�e dagilmis olan serbest hafiza alani, grafik karti üzerindeki grafik hizlandiricisini bagli bir alan olarak gösteriyor. Büyük veri yapilari, örnegin tipik büyüklükleri 1 KB ve 128 KB arasinda olan kaplama Bitmap�leri gibi, böylece bir birim olarak erisilebilir. AGP chipsetinde bundan sorumlu alan GART (Graphics Adress Remapping Table) olarak ifade ediliyor ve islevsel olarak anaislemcideki Paging Hardware�ine benziyor.

    AGP sistemleri için programlanmis yeni yazilimlar gerekmektedir. Artik daha fazla ve daha büyük kaplamalar kullanilabildigi için yeni uygula*malarin grafik detaylari çok daha fazla olacak. Bugüne kadar programlar 2 meygabyte'tan daha az bellek yeriyle yetinmek zorunda kalirken, simdi rahatça 16 Megabyte'a ulasabilecekler. Kullanici, 3D animasyonlarinda hiçbir bozulma, yavaslama veya piksellesme olmadan yüksek çözünürlüklere çika*bilecek. AGP yazilimlari eski bilgisayarlarda da çalisacak, ancak duruma göre daha düsük çözünürlüklerde çalismak gerekebilir. Bazi uygulamalar* da, AGP-RAM'inin eksikliginden do*layi sadece ön plandaki resimler net ve detayli olarak görünecektir.

    AGP, PCI'in sonu demek degil, PCI evrensel Input/Output(I/O) arabirimi kaliyor. ISA dahi varligini sürdürecek. Microsoft ve Intel'in 1998'in PC'si için gelistirdigi spesifikasyonlarin aksine anakart üreticileri gelecekte bu slot*lardan (genisletme yuvalarindan) vazgeçmek istemiyorlar ancak modern AGP kartlarinin daha az ISA slotu vardir. Bu da genellikle iki tanedir.

    Chipset'ler
    Chipset anakartin üzerinde yer alan bir dizi gelismis islem denetçileridir. Bu denetçiler anakartin üzerindeki bilgi akis trafigini denetler.

    Islemcinin verileri aldigi yollari takip eden ve islemcinin bir anlamda efendisi olan kisim anakart üzerindeki chipsettir. Chipset'lerdeki gelismeler islemcilerdeki gelismelere paralel olarak ilerlemektedir. Yeni bir RAM ya da bus gelistirildigi zaman bunu islemciye aktaracak olan Chipsetler de gelistirilir. Pentium islemciler için farkli chipset üreticileri mevcuttur. Bunlar Intel, SIS, Opti, Via ve ALi'dir. Bu chipsetler kullanilabilecek islemci ve anakartin performansini belirler. Günümüzde kullanilan LX, BX, EX, ZX, i810, i820, i815 ve Super Soket 7 tipi anakartlarin chipsetleri farkli hizdaki islemcilere destek verirler. LX tipi anakartlar 66 MHz veri yolunu destekler. BX tipi anakartlar ise 100 MHz ve üzeri veriyolu nu destekler ve bu amaçla üretilen Pentium II ve Pentium III islemcileri çalistirirlar.

    LX Chipset
    LX chipsetler 66 MHz veriyoluna sahiptirler ve soket 370 ve slot 1 yapidaki Celeron ve Pentium II (233-333) islemcileri desteklemektedir. 3 DIMM slota sahiptirler ve maksimum 768 MB SDRAM desteklemektedirler. Fiyat olarak diger chipsetlere göre daha da ucuzdur.

    ZX Chipset
    ZX chipset hem 66 MHz hem de 100 MHz veriyolunda çalismaktadir. Celeron, Pentium II ve Pentium III islemcileri desteklemektedir. 2 DIMM slotu vardir ve 512 MB SDRAM desteklemektedir. Fiyat olarak LX chipsetten daha pahali ama BX chipsetten daha ucuzdur.

    BX Chipset
    BX chipset de 66 MHz ve 100 MHz veriyolunu çalismaktadir. Celeron, Pentium II ve Pentium III islemcileri desteklemektedir. 4 adet DIMM slot ile 1 GB�a kadar RAM destegi vardir. CAD/CAM gibi resim isleme, database uygulamalari, ses isleme ve 3D oyunlar gibi yüksek performan isteyen uygulamalarda tercih edilmektedir. Önceleri ATA33 standardini destekleyen BX chipsetler artik ATA66 standartini da desteklemektedir.

    i810 Chipset
    i810 chipsetlerde tümlesik görüntü ve ses özelligi mevcuttur. Bu chipsetler ayni zamanda 66 MHz ve 100 MHz veriyolunu desteklemektedir.

    i810 chipseti digerlerinden ayiran en büyük özelliklerinden bazilari; direk AGP grafik arabirimi, ATA 66 hard disk standardi, AC 97 ses destegi, STS (Suspend to RAM) ve AMR (Audio Modem Riser) dir. Ayrice ATA 66 standardini ilk destekleyen chipsettir. STS (Suspend to RAM) özelligi ile çok az elektrik harcayarak çok kisa zamanda bilgisayarin açilmasini saglamaktadir.

    i820 Chipset
    i820 chipset�i 100 ve 133 MHz sistem bus hizinda çalisan islemciler için üretilmis bir chipsettir. MCH (Memory Controller Hub), ICH (I/O Controller Hub) ve FWH (Firmware Hub) olmak üzere üç ana bilesenden olusmaktadir. i820 chipseti özellikle 400 MHz�e kadar saat hizinda çalisabilen RDRAM (Rambus DRAM) için gelistirilmistir. RDRAM, SDRAM�den çok daha yüksek frekanslarda çalisabilmektedir. (bkz. sh. 39 )

    Intel 820�yi DIMM RAM�ler ile uyumlu hale getirebilmek için MCH içerisinde MTH (Memory Translator Hub) bulunmaktadir.

    i810E Chipset
    i810E chipset, i810 chipsetin gelistirilmis halidir. 66, 100 ve 133 MHz veriyolunu desteklemektedir. Böylece Celeron ve Pentium III/133 MHz islemcileri desteklemektedir. Ayrica 133 MHz SDRAM destegi ile grafik islemlerinde daha iyi performans saglamaktadir.

    i815-i815E
    i815 chipset, i810E chipsetin devami niteligindedir. Ancak bu chipsetin getirmis oldugu en yeni özellik i815 chip içine yerlestirilmis grafik arabirimine ek olarak ayri bir slotta AGP4X grafik desteginin olmasidir. Böylece daha iyi grafik için gelismis ekran karti kullanmak isteyen kullanicilara avantaj saglanmis oldu.

    i815E chipseti ise i815 chipseti ve ICH2 bileseninden olusmaktadir. Ilk etapta I815 yonga ile ICH (I/O Controller Hub) adi verilen I82801AA yongasi beraber kullanildi. I/O Giris Çikis arabirimi, PCI, Harddisk, USB, gibi arabirimleri kontrol eden ICH (I82801AA) yonga, harddisklerde ATA66 yi desteklerken AMR gibi yeni bir teknolojiyide beraberinde getirdi. Teknolojideki hizli ilerleyis harddiskte de ATA100 standardi ile görüldü ve AMR arabiriminin beklenen sonucu gösterememesi nedeniyle yeni arabirimler üzerinde çalisildi. ICH 2 (I82801BA) yongasi ile beraber bir kaç degisiklik yapildi ve disklerde ATA100 destegi ve CNR (Communication Network Riser) denilen yeni bir teknoloji sunuldu. CNR ile Ethernet, USB, Ses gibi bilesenleri destekleyen kartlarin üretilmesi planlandi. Ayrica 2 olan USB destegi ayri bir yongaya gerek kalmadan 4 e çikti. Bu farkliligi belirtmek için ise I815+ICH2 bilesenine kisaca I815E adi verildi.

    i820 Chipset
    i820 chipset�i 100 ve 133 MHz sistem bus hizinda çalisan islemciler için üretilmis bir chipsettir. MCH (Memory Controller Hub), ICH (I/O Controller Hub) ve FWH (Firmware Hub) olmak üzere üç ana bilesenden olusmaktadir. i820 chipseti özellikle 400 MHz�e kadar saat hizinda çalisabilen RDRAM (Rambus DRAM) için gelistirilmistir. RDRAM, SDRAM�den çok daha yüksek frekanslarda çalisabilmektedir. (bkz. sh. 39 )

    Intel 820�yi DIMM RAM�ler ile uyumlu hale getirebilmek için MCH içerisinde MTH (Memory Translator Hub) bulunmaktadir.

    i840 Chipset
    Bu chipsetin i820 chipsete ek olarak getirmis oldugu en önemli yenilikler 3 grupta toplanabilir. Bunlardan birincisi, anakarti Is ortamlarinda güçlü bir platform olarak Workstation yada giris seviyesi server olarak kullanilmasini saglayacak çift Penium III islemci destegi. i840 sadece 133MHz veriyolu destegi saglamakta bu nedenle 133MHz de çalisan Pentium III islemciler ile maximum performans saglanabilmektedir.

    Ikinci önemli özelligi ise tek kanalda RDRAM band genisligi ençok 1.6GB verebilirken bu chipset ile iki kanal RDRAM destegi geldigi için en çok 3.2GB lik bellek band genisligi saglanmaktadir. Bu sekilde grafik ve resim isleme programlari olan CAD/CAM, AutoCAD gibi yaziliimlar ile ugrasan kullanicilar için daha canli, hizli ve net görüntüler sunulmaktadir.

    Üçüncü yenilik ise anakart üzerinde Intel i82806 kullanildiginda mevcut 32bitlik PCI yuvalarina ek olarak 64bitlik PCI yuva destegi gelmekte ve iki yonga arasindaki band genislik ise 533MB/s olmaktadir. Bu yuvalarda daha çok yüksek bandgenisligi isteyen Gigabit Ethernet, Fiber Channel yada SCSI kartlar kullanilabilmektedir.


    hepsi alıntı
    Bilgisayardan




  • Hardisk (Sabitdisk)

    Hard Diskler

    HDD (Hard Disk Driver), Türkçe ifadesiyle Sabit Disk, programların kaydedildiği, işletim sisteminin saklandığı, kalıcı olması istenen bilgilerin depolandığı bir aygıttır.

    Genellikle kalıcı bilgilerin depolandığı sabit diskler, kimi durumlarda, özellikle RAM yetersiz kaldığı zamanlarda geçici hafıza görevi de yapmaktadır. Fakat yarı mekanik olan bu cihazların hızları elektronik hafıza olan RAM�lere göre çok daha düşük olduğundan bu istenmeyen bir durumdur.

    Sabit diskler gelişmiş bir disket gibi düşünülebilir. Fakat disketlerden çok daha yüksek kapasiteye sahiptirler. Bir disketin 1.44 MB, bir sabit diskin de 10 GB veya 19 GB olduğunu düşünürsek aradaki farkın çok yüksek olduğunu görebiliriz. Ayrıca sabit disklere erişim hızı diskete göre çok daha fazladır.

    Sabit diskler, havası alınmış ve sürtünmenin en aza indirgendiği bir metal kutu içerisine yerleştirilmiş, evlerde kullandığımız teyplerden bildiğimiz ses kasetlerinde kullanılan, manyetik alandan etkilenen disklerden meydana gelmiştir. Her disk yüzeyine ait bir okuma-yazma kafası mevcuttur. Bu kafalar elektrik enerjisini 1 ve 0�lardan oluşan manyetik enerjiye çevirirler. Kafalar disklere değmezler, fakat birkaç mikrometre ile ifade edilebilecek kadar yakındırlar.

    Bu disklerin yüzeyleri manyetik alandan etkilenen madde ile kaplanırlar. Yüzeyler formatlama işlemi sırasında verilerin rahatlıkla bulunabilmesi amacıyla adreslenirler. İz (track), silindir (cylinder) ve sektör (sector) gibi kısımlara ayrılan sabit disklere kayıt işlemi en dış bölümden başlayarak yapılmaktadır.

    Veriler disk üzerinde byte grupları halinde saklanır. 512 adet byte�in bir araya gelmesiyle sektör oluşur. Sektör, disk üzerinde veri yazabileceğimiz ve okuyabileceğimiz en küçük birimdir. Yan yana dizilen sektörler izleri oluşturur. İzler de üst üste gelecek şekilde gruplandırılır ve böylece silindirler oluşur.

    Sabit disklerde ayrıca plakaları döndüren mekanik bir sistem mevcuttur. Bu plakalar dakikada 5200 veya daha yüksek bir hızla dönmektedirler. Eğer enerji tasarrufu konumu açılmamışsa bu plakalar bilgisayar çalıştığı müddetçe bu devirde dönerler. Bu plakalar arasında kafalar vardır ve bu kafaların disklere teması bilgi kaybına veya plakaların çizilerek fiziksel bozukluğuna sebep olurlar. Bu sebepten, özellikle bilgisayar çalışırken kasayı sallamamalı ve kasanın sağlam ve sallanmaya müsaade etmeyen bir zeminde bulunmasına özen gösterilmelidir. Aksi halde sallanan kafalar disklere temas edebilir. Ayrıca elektrik kesildiğinde kafalar otomatik olarak disklerin arasından çıkarak park konumuna gelirler. Bu şekilde bilgisayar çalışmazken sallanma durumunda bir bozulma engellenmiş olur. Çok eskilerden kalan 40 MB�ın altındaki sabit disklerde bu otomatik olarak yapılmazdı. Bunun için ayrıca bir komut yazmak gerekirdi.

    Sabit diskler çok hassastırlar ve belki de bir bilgisayarın bozulma ihtimali en yüksek olan parçasıdır. Ayrıca sabit diskler bozulduğu takdirde bir kişiye ya da firmaya en büyük zararı verebilecek aygıtlardır. Bir şirketin milyarlarca liralık hesabının sabit diskte bulunduğunu ve sabit diskin bozulduğunu ve içindeki verilere ulaşılamadığını düşünürseniz sabit diskin önemini görebilirsiniz. Bu tür üzücü sonuçların olmaması için sürekli yedekleme yapmak her zaman tavsiye edilir.

    Bilgisayar için geçerli olan en önemli kural tüm sistemin en yavaş aygıtın hızında çalışacağıdır. Tüm sistem arasında en yavaş olanı da hala yarı mekanik olması nedeniyle sabit disktir. Bağlantı noktası baz alınırsa masaüstü bilgisayarlar için iki çeşit sabit diskten bahsetmek mümkündür. Bunlar IDE ve SCSI arabirimini kullanan sabit disklerdir. SCSI arabirimini kullanan sabit diskler IDE olanlardan daha hızlıdırlar. Fakat burada asıl hızlı olan sabit disklerin kendilerinden ziyade kullandıkları arabirimdir. SCSI arabiriminin işlemci ile iletişimi daha hızlıdır. Dolayısıyla bu arabirime bağlanan cihazlar daha hızlı çalışmaktadır.

    Sabit disklerin performansı ölçülürken erişim süresine ve veri transfer hızına bakılır.

    Erişim süresi, verinin disk üzerindeki yerinin ne kadar zamanda bulunabildiğini ifade eder. Veri transfer hızı ise bulunan verinin ne kadar zamanda okunabildiğini ifade eder.

    Bir sektörün aranması iki aşamadan oluşur. Öncelikle sürücü kafası uygun izin üzerine getirilir. Daha sonra diskin dönmesi ve bunun sonucunda sektörün sürücü kafasının altına gelmesi beklenir. Kafanın doğru yere götürülmesi, sektörün doğru noktaya gelmesinden daha çok zaman almaktadır.



    Günümüzde kullanılmakta olan çeşitli arabirimler mevcuttur. Bir sabit disk almaya karar verdiğimiz zaman hangi arabirimi kullandığımızı bilmeli ve ona uygun bir sabit disk almalıyız.



    IDE (Intelligent Drive Electronic)
    Genellikle anakart üzerinde bulunan bu arabirim 2 seri, 1 paralel port, bir disket sürücü ve bir de IDE arabirimi ihtiva eder.



    EIDE (Enhanced IDE)
    Adından da anlaşılacağı üzere IDE�nin gelişmiş halidir. IDE�deki 528 MB kapasite sınırı EIDE ile ortadan kalkmış ve dört adet IDE aygıt takabilme imkanı vermiştir. Günümüz anakartlarının hepsinde mevcut olan bu arabirim ile veri transfer hızı daha da artmıştır.

    Ultra DMA/33
    Teknoloji geliştikçe ve arttıkça yeni bir standarda ihtiyaç duyuldu. Bu standard iki sabit disk beraber seri şekilde kullanıldığında bile performans seviyesi kabul edilebilir olmalıydı. Mevcut ortalama 10MB/s veri aktarım hızına sahip haddiskler bu işlem için uygun değildi. İşte bu noktada Quantum Ultra-ATA/33 (UDMA/33) standardını geliştirdi. Diğer sabit disklerdeki saat sinyalinin yükselen kenarında oluşan veri aktarımı burada hem yükselen ve inen kenarda tetiklenerek 33MB/s veri aktarım hızı elde edildi.

    Ultra DMA/66
    Sabit disklerdeki dönüş hızı ve kapasite arttıkça yeni arayışlara girildi ve UDMA/33�e benzer şekilde UDMA/66 geliştirildi. Buna göre IDE aktarım hızı 30ns�ye indirilerek ikiye katlandı. Fakat bu işlem beraberinde aktarım yolunda gürültü promlemini ortaya çıkardı. Bu problemi aşmak için 40 pinli IDE kablosuna topraklama görevi üstlenen 40 pin daha kondu. Bu şekilde yeni bir 80 iletkenli 40 pinli UDMA/66 kalosu ortaya çıkmış oldu.

    UDMA 66 harddisk sürücüleri geriye dönük olarak eski IDE sürücüleriyle ve kablosu ile de kullanılmaktadır. Ancak bu kablo yada veriyolu desteği olmadan UDMA 66 sürücü performansı ve avantajlarından yararlanılamaz.

    Kablodaki yeni bir özellik ise harddisklerdeki Master/Slave jumper görevini kendi üzerine almasıdır. Harddisk'in master yada slave olması, üzerindeki Cable Select (CS) jumperı kullanıldığında harddiskin kablo üzerindeki yerine göre belirlenmektedir.

    UDMA 66 sürücüleri sadece band genişliğini arttırmakla kalmayıp CRC (Cylic Redundancy Check) veri kontrolü sağlamaktadır. Veri aktarımı sırasında herhangi bir hata ile karşılaşıldığında aynı veri daha yavaş modda tekrar gönderilir ve böylece veri güvenilirliği sağlanmış olur.

    İlk olarak i810 cihipset ile anakartlar bu desteği sağlamaktadırlar. Aslında BX chipsetine sahip anakartlar da bu arabirim için ek chipler kullanıldığında Ultra ATA66 desteğini vermektedir. Ama bu destek i810 chipset ile başlamıştır.



    SCSI (Small Computer System Interface)
    Aynı anda 7 aygıtı (sabit disk ve CD-ROM gibi) destekleyebilen bu arabirim diğer arabirimlerden daha hızlı ve daha güvenlidir. Bu arabirimle harici aygıtları yüksek hızda bağlamak mümkündür. Zamanla Fast SCSI , Wide SCSI ve Ultra Wide SCSI gibi çeşitli yapıda üretilen bu arabirimlerle saniyede 40 MB üzerinde veri transferi yapmak mümkündür.

    Özellikle server sistemlerde tercih edilen bu arabirimin konfigürasyonu biraz karışıktır. Takılan her aygıta 0-7 arası bir ID numarası vermek sonlandırma işlemin yapmak gerekir. Takılan aygıtların ID numaraları birbirinden farklı olmalıdır. Kullanılan bir numara diğer aygıta verilemez. 7 numaralı ID genellikle SCSI adaptörüne ayrılır.

    Aygıt üzerindeki kimliklendirmeler Jumper ve DIP devreleri ile ayarlanır. Aygıt üzerinde üç adet jumper bulunur ve yapılan kimliklendirme genellikle ikilik sayma sistemine göre yapılır. Yani jumperlerin tümü boş olduğunda 0, tümü dolu olduğunda 7, birinci ve ikinci dolu olduğunda 3, üçüncü dolu olduğunda 4 numaralı ID seçilmiş olur.

    Farklı SCSI arabirimleri için farklı kablolar kullanmak gerekmektedir. Fakat bu arabirimleri birbirine çeviren çeşitli adaptörler de mevcuttur. Meselâ 68 pinden 50 pine çeviren adaptör gibi.

    Bir çok SCSI kontrol kartı kullanıcıya 3 bağlantı türü sunmaktadır. Bunlardan ikisi dahili ve harici 68 pinlik bağlantı, diğeri de dahili 50 pinlik bağlantıdır. Bu üç aygıta birden cihaz bağlanmaz. Eğer sistemimize harici bir cihaz takacaksak içteki 50 pinlik bağlantı boş kalmalıdır.

    SCSI arabirimlerde de kablo uzunluğu önem taşımaktadır. Kablo ne kadar uzun olursa taşıma hataları ve kesintilerin oluşma ihtimali o kadar artar. Burada kablo uzunluğundan kastedilen, kullanılan dahili ve harici kabloların tamamıdır. Aşağıdaki tabloda azami uzunluklar, SCSI türlerine göre transfer hızları ve kullanılacak kabloların pin sayıları verilmiştir.


    hepsi alıntı
    Bilgisayardan




    RAM (Hafıza)

    Hafızalar

    Bilgisayarda çalışmakta olan bir programa ait komutlar ve veriler ile daha sonra kullanılacak olan sonuç işlemleri hafızalarda saklanır.

    İşlemci ihtiyaç duyduğu komutu ilk önce L1 cache hafızada arar. Eğer işlemcinin aradığı komut burada yoksa L2 cache hafızaya bakılır. Eğer burada da yoksa sırayla, RAM ve HDD üzerindeki sanal hafıza üzerinde arar. L1 cache hafıza bunlar içerisinde en hızlı olanıdır ve genellikle işlemcinin üzerine imal edilir. L2 cache hafıza ise L1 e göre daha yavaş olmasına rağmen gene de hızı çok yüksektir. Bir kısım işlemcilerde (Celeronların ilk nesillerinde olduğu gibi) L2 cache hafıza bulmayabilmektedir. Bu durumda L1 cache hafızaya sığmayan komutlar L2 olmadığı için direkt olarak daha yavaş olan RAM a yazılmakta ve işlemcinin performansı düşmektedir. L2 cache hafıza genelde işlemcinin yakınındaki yüksek hızlı hafıza çiplerinden oluşur.

    RAM
    Günümüz bilgisayarlarında hem okunabilen hem de yazılabilen RAM (Read Acces Memory � Rastgele Erişimli Hafıza)�ler kullanılır. RAM�ler birbirinden bağımsız hafıza hücrelerinden oluşur. Her hücrenin çift yönlü bir çıkışı vardır. Bu çıkış veri yoluna, veri yolu da işlemciye bağlanır ve işlemci ile RAM arasındaki bilgi alışverişi yapılır. Bu adresleme yöntemi ile RAM�deki herhangi bir hafıza hücresine istenildiği anda diğerlerinden bağımsız olarak ulaşılır. Rastgele erişim ifadesi buradan gelmektedir.

    RAM�lerde bilgiye erişim hızı nanosaniyeler ile ifade edilir. Bu hız ortalama 50-60ns arasındadır. Fakat günümüzde kullanılan RAM�lerde bu hız 8ns ye kadar düşmüştür.

    RAM�lerin kapasiteleri 16K�dan başlayıp 512MB�a kadar çıkmaktadır. Günümüz PC�lerinde ortalama 64MB RAM kullanılmaktadır.



    DRAM (Dinamik RAM)
    DRAM daha çok kişisel bilgisayarlarda kullanılan bir hafıza türüdür.

    DRAM�lerde verilerin saklanması için üzerinde enerji depolayan kondansatörler kullanılır. Fakat bu kondansatörler zamanla (çok kısa zamanda) üzerlerindeki enerjiyi kaybederler. Dolayısıyla enerji varken 1 durumunda olan hücre enerji boşalınca 0�a döner. Bu durumda bir transistörün açılıp kapanması suretiyle sürekli olarak bu enerjinin tazelenmesi gerekmektedir. Dinamik ifadesi buradan gelmektedir.



    SRAM (Statik RAM)
    SRAM �lerde DRAM�lerde olduğu gibi kondansatörler kullanılmaz. Bunun yerine her hücre için altı adete varan transistör kullanılır. Bu RAM�lerde bilgiler yüklendikten sonra sabit kalır. Sürekli enerji tazelemesi gerekmemektedir. Bu tip hafızalar daha pahalıdır. Bu yüzden kişisel bilgisayarlarda fazla tercih edilmemektedir.

    EDRAM (Enhanced DRAM)
    Geliştirilmiş DRAM�ler L2 cache hafızada kullanılır. 35 ns. DRAM içerisine 256 bayt 15 ns. SRAM eklenmesi suretiyle oluşturulmuştur. EDRAM aynı zamanda SRAM bölgeleri, verileri, yavaş olan DRAM bloklarından toplayabildiklerinden hız kazanır. Veri istendiğinde yavaş olan DRAM 128 bitlik bütün bir bloğu hızlı olan SRAM� gönderir.



    EDO RAM
    Anakart ya da video kartında ana hafıza olarak kullanılan EDO RAM ile CPU-hafıza bant genişliği saniyede 100 MB�dan 200 MB�a çıkarılmıştır. EDO RAM�ler Pentium işlemcili anakartlarda kullanılmıştır. Pentium II�ler ile EDO RAM�ler yerini SDRAM�lere bırakmıştır.



    SDRAM (Senkronize DRAM)
    İşlemcilerin hızlanması ile birlikte bu işlemcilerin maksimum seviyede işlem görebilmeleri için yüksek hızlı RAM�lere ihtiyaç duyulmuştur. SDRAM�le birlikte işlemci ve RAM birbirine aynı saat hızında kilitlenirler. Böylece işlemci ve RAM aynı saat hızında senkronize olarak çalışmaktadır.

    Günümüzde kullanılmakta olan 66 MHz., 100 MHz, ve 133 MHz. SDRAM�ler vardır. Tercih edeceğiniz SDRAM tipi, işlemcinin kullandığı veri yolu saat hızı ile aynı olmalıdır. Yani 100 MHz. veri yolu kullanıyorsanız. PC 100 SDRAM kullanmanızda fayda vardır.



    SGRAM (Senkronize Grafik RAM)
    Video adaptörleri ve grafik hızlandırıcılarda kullanılan bir tür DRAM türüdür.

    SGRAM�de SDRAM gibi 100 MH�e kadar CPU saat hızına kendini senkronize edebilir. Bununla birlikte yoğun grafik işlemleri için bant genişliğini artırmak amacıyla gizli yazma ve blok yazma gibi bazı teknikleri kullanır.



    RDRAM
    Kısaca RIMM olarak adlandırılan bu RAM, 100 MHz sınırını aşarak 400 MHz�e kadar hızlı bir performans sağlamaktadır. Bu RAM çeşidi i810E ve i820 chipsetlerle uyumlu olarak çalışmaktadır.

    Bir Rambus DRAM, SDRAM�den çok daha yüksek bir performans sunar.



    VRAM (Video RAM)
    Video adaptörlerinin kullandığı özel amaçlı hafızalardır. Klasik RAM�in aksine, VRAM iki farklı aygıta eş zamanlı olarak bağlanabilir. Bu durum bir monitörün ekran güncellemesi için VRAM�a erişirken bir grafik işlemcinin de aynı zamanda yeni veriler sunmasına imkan verir. VRAM�ler DRAM�lerden daha pahalıdır ve daha iyi grafik performansı verirler.



    ECC (Error Correction Code)
    Bilindiği gibi bilgisayardaki bilgiler 1 ve 0�lardan oluşmaktadır. Bu değerler bazen ortam hataları, elektronik parazitler veya kötü bağlantılar gibi sebeplerden değişebilmektedir. Mesela 1 değeri 0�a dönüşebilir. Bu durum karşısında hatayı düzeltmek için ECC parite biti kullanılır.

    hepsi alıntı
    Bilgisayardan



    Ses Kartı (Sound)

    Ses Kartları

    Üretilen ilk bilgisayarlarda hedeflenen gaye istenilen bilgiye ulaşmaktı. Bilgisayarın vereceği ufak tefek sesli ikazlar için küçük bir hoparlör yeterliydi. Zamanla bilgisayarın yapabileceği kabiliyetler keşfedildikçe ortaya müzik çalabileceği, oyun oynanabileceği çıktı. Fakat mevcut hoparlör ile kaliteli ses almak mümkün değildi. Böylece ortaya daha kaliteli ses almaya yarayan ses kartları çıktı.

    Ses kartlarının kullanılmasındaki amaç sesleri kaydetmek ve daha sonra çalmaktır. Ses kartları ile birlikte video � grafik uygulamalarının gelişmesi ile multimedya ortaya çıktı ve bir bilgisayar için vazgeçilmez bir kavram halini aldı.

    Ses kartları sesi kullanmak için analog biçimdeki sesi dijital biçime çevirir. Bu işlem için bir ADC (Analog to Digital Convertor �Analog Dijital Çevirici) kullanılır. Bu işlem yapılırken örnekleme (sapling) metodu kullanılır.

    Örnekleme hızı ses örneğinin kalitesini belirler. Bu değer bir ses örneğinde saniyede kaç analog değerin sayısallaştırıldığını gösterir. Bir saniye içerisinde kaç tane örneğe ihtiyacımız olduğu Nyquist teorisiyle bulunur. Bunun için �N=2 x sinyal bant genişliği� formülü kullanılır.

    Bir örnek çalındığında üretilen en yüksek frekans kullanılan örnekleme frekansının yarısıdır. Meselâ 12 KHz�e kadar sesleri üretebilmek için kullanılması gereken en düşük frekans 24 KHz�dir. Verilen bir örneğin kalitesini belirleyen bir başka faktör de örnekleme derinliğidir. Bu değer analog işaretin kodlanması için kodlayıcının kullandığı bit sayısını belirtir.

    Bir örnek için gerekli veri miktarı örnekleme hızı ve derinliği arttıkça artar. Böylece bir dakikalık bir konuşmayı çalmak için gerçekçi bir örnekleme frekansı olan 11,025 KHz ve 8 bitle örneklersek 11025 x 60 byte yer tutar. Daha yüksek kaliteli ses almak için müzik CD�lerinde olduğu gibi 16 bit ve 44 KHz. örnekleme kullanılır. Tabi bu durumda 4 dakikalık bir şarkının kapladığı alan 21 MB gibi bir alan kaplar. Ayrıca stereo özelliği de kullanılırsa bu alan iki katına yanı 42 MB a kadar çıkar. Günümüzde bu alanı daraltmak için MP3 gibi çeşitli sıkıştırma yöntemleri kullanılmaktadır.

    Gelişen ses kartı teknolojisi ile günümüzde çok gerçekçi sesler almak mümkündür. Meselâ Creative Sound Blaster Live ses kartı ile mükemmel sesler alınabilmektedir. Bu ses kartı kullandığı özel hoparlörler aracılığıyla surround ses verebilmektedir.

    hepsi alıntı
    Bilgisayardan





    Monitör (Ekran)

    Monitörler

    Monitörler bilgisayar ile kullanıcı arasındaki görüntülü iletişimi sağlayan çıkış aygıtlarıdır.

    CRT Monitörler
    Bir monitörün en önemli parçası çeşitli elektronik devrelerle birlikte CRT (Chatode Ray Tube � Katot Işınlı Tüp) denilen havası boşaltılmış ve ön yüzeyi binlerce fosfor noktacığından (dot) oluşan koni şeklindeki tüptür.

    Bu tüpün geniş tarafı dikdörtgen şeklindedir. Diğer dar tarafında ise elektron tabancası bulunur.

    Tabanca içerisindeki katot levhaları tel ızgaralar ile ısıtılır ve tüp içerisinde serbestçe dolaşan elektron bulutu oluşturulur. Negatif kutuplandırılan katotlar ile pozitif kutuplandırılan ekranın dış yüzeyi arasında büyük bir gerilim farkı oluşur. Bu durumda katotlarda oluşan elektronlar dış yüzeye doğru fırlar.

    Sabit olarak yerleştirilen odaklama elemanları bu elektronları bir araya getirerek bir ışın halinde ekran orta yüzeyinde odaklar. Bu ışını ekranın istenilen taraflarına yönlendirmek için elektron tabancasının etrafında yatay ve dikey saptırma bobinleri bulunur. İşte bu ışının ön yüzeyde gezdirilmesi suretiyle ortaya görüntüler çıkar.

    Ekran kartından sinyal geldiği müddetçe bu ışın monitörün sol üst köşesinden başlayarak fosfor ile kaplı ön yüzeyi tarar. Burada fosfor kullanılmasının sebebi son nokta taranıncaya kadar resmi ekranda tutmak içindir.

    Elektron demetinin ekranı saniyede kaç defa taradığı ekran kartı tarafından belirlenir. Bu değer saniyede 50 ile 120 arasında değişir. Bu değerler �tazeleme� frekansı olarak isimlendirilir. Değerin yüksek olması görüntü kalitesini ciddi ölçüde artıracaktır. Değer düşük olursa monitörde gözü yoran kıpraşımlar daha da fazla olacaktır.

    Renkli monitörlerde renklerin oluşması için üç temel renk (kırmızı-yeşil-mavi) kullanılır. Her renk için elektron tabancası içerisinde bir ışın demeti oluşturan eleman vardır. Ayrıca ekran yüzeyi de üç ayrı renkten oluşan fosfor tabakasından oluşur. Bu tabakalar delikli bir maskenin arasından aydınlatılır. Hassas bir şekilde ayarlanan bu deliklerde her renge ait ışın demeti sadece o renge çarpar.

    Monitördeki her nokta üç ayrı renkteki fosfor damlacığından oluşur. Bu üç fosfor damlacığı da bir araya gelerek �pixel� leri oluşturur. Birbirine en yakın aynı renkteki iki noktanın merkezleri arasındaki uzaklığa �dot pitch� denir. Nokta aralığı anlamına gelen bu ifadenin bu günkü değerleri 0.24 mm ile 0.28 mm arasında değişmektedir. Bu değerlerin küçük olması görüntü kalitesinin artması anlamına gelir.


    Monitorler



    LCD Monitörler
    LCD (Liquid Cyristal Diode) monitörlerde görüntü sıvı kristal diyotlar yardımıyla sağlanmaktadır. Bu diyotlara gerilim uygulandığında, içlerindeki moleküllerin polarizasyonu değişmekte ve beraberinde de diyodun geçirgenliği değişmektedir. Bu duruma dijital saatlerde de rastlamaktayız. Normalde şeffaf olan bu diyotlara gerilim uygulandığında geçirgenliklerini kaybederler ve siyaha dönerler. Renkli LCD monitörlerde ise çok ufak ve birden fazla diyot kamanı kullanılarak görüntü alınmaktadır.


    LCD monitörler DSTN ve TFT olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Ucuz olan ve �passive matrix� teknolojisini kullanan DSTN (Dual-Scan Twisted Nematic)�ler çözünürlükleri ve görüş açıları TFT�lerden düşük olan monitörlerdir. Bu monitörler genelde dizüstü bilgisayarlarda kullanılmaktadır. TFT (Thin Film Transistor)�ler ise �active matrix� adı verilen ve görüntüyü daha parlak ve keskin gösteren bir teknoloji kullanırlar. TFT�lerde her piksel bir ya da dört transistör tarafından kontrol edilir ve bu sayede flat panel ekranlar arasında en iyi çözünürlüğü sunarlar.


    Interlaced ve Non-Interlaced Monitör


    Interlaced monitörlerde önce tek satırların daha sonra da cift satırların tazelendiği bir tarama şekli kullanılmaktadır. Bu yöntem ekran çözünürlüğünü artırmak için uygun bir yöntemdir, fakat ekranda titreşime sebep olunmaktadır.

    Non-interlaced monitörlerde ekranın üstünden altına doğru bir döngü ile her satır tazelenir. Bu olay titreşimi azaltmaktadır ve günümüzde bu tip monitörler kullanılmaktadır.



    256, Yüksek ve Gerçek Renkler
    Monitörde görüntülenen renk sayısı ekran kartının hafızası ile ilgilidir. 256, yüksek ve gerçek renk terimleri renk bilgisini depolamak için kullanılan bit sayısını ifade eder. Bit sayısının fazlalığı, renk sayısının ve aynı zamanda video RAM�in fazlalığı demektir.

    256 renk 8 bit�i kullanır ve ekranda sadece 256 farklı renk görünür. Yüksek (high) renk 16 bit�i kullanır ve ekranda 65536 (64K) renk görüntülenir. Gerçek (true) renk 24 bit kullanır ve ekranda 16 milyon ren görüntülenir. 16 ve 24 bit arasındaki fark insan gözü tarafından algılanmaz.



    Ekran kartı için gereken video RAM miktarı şu şekilde formüle edilebilir:

    yatay çözünürlük x dikey çözünürlük x 1 pixel için gereken byte miktarı = ekran kartında bulunması gereken minimum ram miktarı (byte)

    16 renkte: 1 pixel için 0,5 byte

    256 renkte : 1 pixel için 1 byte

    64K renkte: 1 pixel için 2 byte

    16,7 milyon renkte: 1 pixel için 3 byte gerekir.

    Mesela: 16,7 milyon renk ve 1024 x 768 çözünürlük için;

    1024 x 768 x 3 = 2,359,296 byte = 2,4 MB (yaklaşık) video RAM gerekmektedir. Dolayısıyla piyasada bu sınırın üzerinde 4 MB ekran kartı bulunduğundan en azından bunun kullanılması gerekmektedir.

    hepsi alıntı
    Bilgisayardan




    Modemler

    Günümüzde gelişen teknoloji karşısında insanların birbirleri ile haberleşme ihtiyaçlarının artması, özellikle bilgisayarlar arasında bilgi transferinin zaruret olması bilim adamlarını yeni arayışlara yönlendirdi.

    Bunun için tüm bilgisayarlar arasında bir kablo ağının çekilmesi ya da hazır olan telefon hatlarının kullanılması gerekmektedir. Birinci alternatif çok masraflı olduğundan telefon hatlarını kullanmak gerekmektedir. Fakat burada da farklı bir problem ortaya çıkmıştır. Mevcut telefon hatları analog sinyaller için tasarlanmıştır. Fakat bilgisayarlar sayısal sinyalleri kullanmaktadır. Bu durumda bir bilgisayarda çıkan sayısal sinyallerin modüle edilerek analog sinyale çevrilmesi ve telefon hattı üzerinde taşınması, daha sonra yerine ulaştığında da demodüle edilerek tekrar sayısal sinyale çevrilerek bilgisayarın anlayacağı bir sinyal haline getirilmesi gerekmektedir. İşte bu işlemi yapan cihazlara MOdülatör ve DEModülatör denmektedir. İşte modem kelimesi bu iki kelimenin baş harflerinden oluşmuştur.

    Modemler ilk üretildiği zaman kullanıcının klavye kullanma hızı göz önünde bulundurularak 75 bps�lik bir hızla üretilmiştir. Bu rakam saniyede yaklaşık 8 karaktere tekabül etmektedir. Fakat zamanla bilgisayarlar arasında dosya transferi ve uzaktan bilgisayar yönetimi gündeme gelince bu hız yetersiz kalmıştır. Bu durumda çeşitli sıkıştırma protokolleri geliştirilmiş ve çok yüksek transfer hızlarına ulaşılmıştır. Günümüzde 56 Kbps hızında modemler çok sıklıkla kullanılmaktadır.

    Şu an kullanılmakta olan yapı itibariyle çeşitli modemler vardır. Seri portları kullanan ve RS 232 standartına göre yapılmış harici modemler, USB portunu kullanan harici modemler, ISA slotunu kullanan dahili modemler ve PCI slotunu kullanan dahili modemler mevcuttur.

    Senkron ve Asenkron İletişim


    Çalışma prensibi olarak veri iletiminde asenkron ve senkron olmak üzere iki ana yöntem vardır. Asenkron iletimde veriler, iletim ortamına gönderilirken başlarına başlama biti sonlarına da durdurma biti koyularak gönderilir. Terminal veya aralıklı bilgi paketleri gönderme türünden uygulamalarda böyle bir yöntem idealdir. İletim hattında herhangi bir bilgi akışı yok iken gönderilen işaret 1 seviyesine karşılık gelen taşıyıcıdır. Herhangi bir verinin iletilmesi 0 seviyesine düşme (başlama biti) ile başlar; daha sonra belirlenmiş bir formata göre (7 veya 8 bit) bilgi gönderilir. Sonunda seviye yükselir 1 durdurma biti ile veri gönderimi sonlanır. Her bir karekter böyle arka arkaya gönderilir.

    Senkron iletimde ise başlama ve durdurma bitleri kullanılmaz. Karakterler birbiri ardına bloklar halinde gönderilirler. Zamanlamanın karşılıklı olarak sağlanabilmesi için yaklaşık 256 karakterlik bloklar arasında SYN senkronizasyon karakteri gönderilir. Senkron haberleşmenin bir avantajı da başlama ve durdurma bitlerine gerek kalmadan bir karakter 10 bit yerine 8 bit ile temsil edileceğinden yaklaşık %20 daha yüksek kapasitede çalışabilmesidir.

    hepsi alıntı
    Bilgisayarımdan




    CD ROM/DVD ROM

    CD-ROM

    650 MB�a kadar veri depolayabilen CD�ler optik teknolojisi ile çalışır. CD üzerine kayıtlı bilgiler lazer ışını ile okunmaktadır. Diskin yüzeyi şeffaf polikarbonat ile kaplanmış sentetik bir taban üzerine serilmiş yansıtıcı bir alüminyum tabakadan oluşur. Bu tabakanın üzeri diski tozlardan ve çizilmelerden koruyan bir cila ile kaplanmıştır.

    Disk üzerinde veri saklama işlemi yüzey seviyesinden çukur seviyesine geçişlerle olmaktadır. CD-ROM sürücü içerisindeki ışığa duyarlı bir eleman lazer ışınının bir çukura rast gelip gelmediğini saptar. Bu işlem çukura rast gelen ışınların geri yansımamasıyla anlaşılır.

    CAV

    Bazı CD sürücüler verileri CD�nin iç kısmından dış kısmına kadar sabit devirle dönerek okurlar. Bu sistemle çalışan CD sürücüler iç kısımda açı küçük olduğu için yapabildikleri en iyi performansı gösterirler. Sebebi ise sabit devirle döndüğü için iş kısımda alınan yol daha fazla olduğundan bu daha hızlı veri transferi anlamına gelmektedir. Dış kısımlarda ise çap büyüdüğünden, dolayısıyla anı zamanda alınan açısal yol azaldığından veri okuma hızı azalacaktır. Bu tekniğe CAV (Constant Angular Velocity- Sabit Açısal Hız) denmektedir.

    CLV (Constant Lineer Velocity)�nin mantığı ise CD�nin dönme hızının gerektiği yerde artırılmasıdır. Mesela CD�nin en iç kısmında 800 devirle dönerken okuduğu veri miktarı CD�nin en dış yüzeyinde 800 devirle okuduğuyla aynı olmayacaktır. CLV tekniğinde , iç kesimde 800 devirle dönerken, CD�nin dışına doğru ilerlerken veri aktarım hızı azalacağından bu devir sayısı yükselerek 5000-6000 devire kadar çıkabilir.

    Spin Up/Down Süreleri

    Spin Up süresi, CD sürücünün motorunun tam devirde dönerken eject tuşuna basıldığında CD duruncaya kadar geçen süredir.

    Spin Down süresi ise CD sürücünün içerisine bir CD yerleştirildiğinde CD�nin tam devirle döneceği ana kadar geçen zamandır.

    hepsi alıntı
    Bilgisayarımdan





    Fare Sorunları



    9.2 Fare çalışmıyor

    Giriş cihazlarının listesinde klavyenin hemen arkasından fare gelir. Programların fare ile kullanılmak üzere hazırlandığı Windows veya OS/2 gibi grafik kullanıcı arayüzlerine sahip işletim sistemlerinde farenin olmadığı düşünülemez. Bu �kemirgen� görevini yerine getirmezse grafik uygulamalarda çalışmak bir işkenceye dönebilir.

    9.2.1 Tamamen devre dışı: Fare görevini ihmal ediyor

    Fare takılı değil mi?

    İlk olarak farenin bilgisayarınıza takılı olup olmadığını kontrol edin. Muhtemelen bağlantı kablosu çıkmıştır.

    Doğru bağlantı noktası mı seçili?

    Seri bağlantı noktasını kullanan bir fareye sahipseniz cihazın COM1 Veya COM2�ye bağlı olup olmadığını kontrol edin. Bazı fare sürücüleri cihazı ararken sadece bu iki bağlantı noktasını kontrol ederler. Bu durumda farenin COM3 veya COM4 portlarında kullanılması mümkün olmayacaktır.

    Eğer iki taneden fazla seri bağlantı noktasına sahipseniz ve hangisinin COM1 veya COM2 olduğunu bilmiyorsanız fareyi sadece diğer bağlantı noktalarında da denemeniz sorunu çözmeniz için yardımcı olacaktır. Ancak bir bağlantı noktasında çalışmazsa sorun başka bir nedenden kaynaklanmaktadır.

    PS/2 bağlantı noktası etkin mi?

    Windows, PS/2 farenizi tanımıyorsa söz konusu bağlantı noktası BIOS�dan devre dışı bırakılmış olabilir. İlgili seçenek Award BIOS�larında BIOS FEATURES SETUP menüsü altında bulunur. Burada bulunan PS/2 MOUSE FUNCTION CONTROL seçeneğinin değerini ENABLED veya AUTO olarak değiştirmelisiniz. Ancak PS/2 bağlantı noktasının etkinleştirilebilmesi için bazen ana kadar üzerindeki bir jumper da yardımcı olabilir. Bunun için anakartınızın kullanım kitapçığına göz atmalısınız.

    Kızıl ötesi bağlantı noktası mı etkiliyor?

    Modern anakartlar entegre kızıl ötesi bağlantı noktasına da sahiptirler. Eğer bu bağlantı noktası etkinleştirilirse otomatik olarak COM2 bağlantı noktasını kaynaklarını kullanır. Eğer kızıl ötesi bağlantı noktasını kullanmıyorsanız BIOS�dan devre dışı bırakmalısınız. İlgili seçeneği modern Award BIOS versiyonlarında INTEGRATED PERIPHERALS menüsü altında bulabilirsiniz. Burada UART2 MODE seçeneği bulunur. Bunun değerini STANDART olarak değiştirirseniz kızıl ötesi bağlantı noktası ile ilgili tüm ayarlar da buna bağlı olarak değişecektir. Ancak tüm BIOS versiyonları bu seçeneğe sahip değildir. Muhtemelen karşılaşabileceğiniz diğer bir seçenek olarak UART2 USE INFRARED seçeneğinin değerini de DISABLED olarak değiştirmelisiniz.

    Kullandığınız bağlantı dönüştürücüsü doğru mu?

    Eğer PS/2 farenizi seri bağlantı noktasına bağlamak için beraberinde sunulan dönüştürücüsünü kullanmazsanız sorunlar ile karşılaşabilirsiniz. Logitech ve Microsoft�un fareleri başka üreticilerin dönüştürücüleri ile çalışmıyorlar.

    Eğer anakartınızın üzerinde sabit bir PS/2 bağlantı noktası yoksa ve bunun yerine sadece bir bağlantı için bir kablo uzatması kullanılıyorsa yanlış bir dönüştürücü söz konusu olabilir.Anakartlar üzerindeki bağlantı yerleşimi için her üretici kendi tekniklerini kullanır ve bu nedenle fişin sadece fiziksel olarak uygunluk göstermesi tek başına yeterli değildir. Mutlaka cihazın orijinal dönüştürücüsünü kullanın ve sahip olduğunuz dönüştürücü üzerinde uygun değişiklikleri yapın. Bağlantı noktasının yerleşimini anakartın kullanım kitapçığında bulabilirsiniz.



    9.2.2 Fare yerine klavye kullanmak

    Windows aslında fare olmadan da, yani sadece klavye üzerinden kullanılabilir. Ancak tahmin edildiğinden çok daha zor ve karmaşık olabileceği için mecbur kalmadıkça fareden vazgeçmemelisiniz. Ancak fareniz Windows altında çalışmadığı zaman ise hemen vazgeçmeyin ve klavyeyi fare gibi kullanabilmek için gerekli ayarları yapın.

    1. Başlat menüsünü açmak için [Ctrl]+[Esc] tuş kombinasyonunu uygulayın.

    2. Ok tuşlarını kullanarak AYARLAR öğesini seçin ve [Enter] tuşuna basın. şimdi ekrana gelen alt menüzdeki DENETİM MASASI öğesini de ok tuşları yardımıyla seçin ve bir kez daha [Enter] tuşuna basın.

    3. şimdi Denetim Masası penceresi ekrana gelir. şimdi ok tuşlarının yardımıyla ERİŞEBİLİRLİK SEÇENEKLERİ simgesini seçin ve çalıştırmak için [Enter] tuşuna basın.

    4. şimdi [Tab] ve ok tuşlarını kullanarak Fare kartını etkinleştirin. Buradaki �Fare Tuşları�nı kullan� seçeneğini işaretlemek için [Alt]+[F] tuş kombinasyonunu uygulayın. şimdi Ayarlar düğmesini etkinleştirmek için [Alt]+[A] tuş kombinasyonunu uygulayın.

    5. şimdi ekrana gelen penceredeki �Kısayol kullan� seçeneğini etkinleştirmek için [Alt]+[K] tuş kombinasyonunu uygulayın.Yaptığınız değişikliklerin onaylanması için [Enter] tuşuna iki kere basın.

    Klavyenizi artık bir fare gibi kullanabilirsiniz. Bu özelliği istediğiniz etkinleştirmek veya devre dışı bırakmak için [Sol Alt] + [Sol Üst Karakter] + [Num Lock] tuş kombinasyonunu kullanabilirsiniz. Eğer klavye üzerindeki fare fonksiyonları etkinleştirilirse, [Num] tuşunu kullanarak imleç tuşları ile fare hareketi arasında geçiş yapabilirsiniz.

    DİKKAT HATA! Bazı Windows versiyonlarında Hızlanmak ve Yavaşlamak için kullanılması söylenen tuşlar değiştirilmiştir. Doğru kombinasyonu aşağıdaki tabloda bulabilirsiniz.

    Fare İşlevi Tuş Yerleşimi Fare imlecini hareket ettirmek Numara bloğundaki oklar ve köşegen hareketleri için [7], [9], [1], [3] Fare imlecini hızlandırmak [Ctrl]+ Numara bloğundaki ilgili tuş Fare imlecini yavaşlatmak [Ctrl]+ Numara bloğundaki ilgili tuş Tek tıklama Numara bloğundaki [5] Çift tıklama Numara bloğundaki [+] Sürükle ve bırak Numara bloğundaki [0] ile seçmek ve yine numara bloğundaki [,] ile hedefe bırakmak



    9.2.3 Fare MS-DOS modunda çalışmıyor

    Eğer fare sadece DOS altında çalışmıyorsa muhtemelen DOS fare sürücüsü yüklenmemiştir. MS-DOS sürücüsünün, Windows�dakinden farklı olarak ekstra kurulması gereklidir.

    1. Bilgisayarı MS-DOS modunda çalıştırın.

    2. Daha sonra fare ile beraber verilen kurulum programını çalıştırın ve DOS sürücüsünü yükleyin.

    3. Sürücünün çalıştırılması için gerekli olan kayıt kurulum programı tarafından AUTOEXEC.BAT dosyasına eklenir.

    4. Sürücünün yüklendikten sonra çalıştırılabilmesi ve farenin MS-DOS modunda kullanılabilmesi için daha sonra bilgisayarı yeniden başlatın.

    USB fare MS-DOS modunda çalışmıyor

    Bu durumda bir sürücü problemi söz konusudur. Sorunsuz bir sürücü temin etmek için fareyi satın aldığınız mağazaya başvurabilir veya üreticinin web sayfasına göz atabilirsiniz.

    9.2.4 Fare imleci atlıyor

    Fare imlecinin atlaması sorunu ile klasik, toplu farelerde çok sık karşılaşılır. Bunun nedeni ise cihazın hareketi sağlayan aksamlarının kirlenmesidir. Bu fareler normalde bir mousepad veya düz bir yüzeye sahip olan çalışma masası üzerinde kullanılırlar. Farenin sahip olduğu top cihazın sabit yüzey üzerindeki hareketini, elektronik sinyallere dönüştürülebilmesi için, temas halinde olduğu alıcılara aktarır. Bu sinyaller daha sonra bağlantı noktası üzerinden bilgisayarda yüklü olan sürücüye aktarılır ve daha sonra fare imlecinin hareketine dönüştürülür. Masaüstü ve mousepad�in yüzeyi doğal olarak her zaman temiz olamaz. Bu hareket yüzeylerindeki tozlar ve saçlar farenin konumunun belirlenmesi için kullanılan hareketli disklere birikirler ve zamanla bu mekanik aksamın çalışmasına engel olurlar.

    Ayrıca söz konusu hareketli disklerin plastik aksamları da aşınarak kayganlıklarını zaman içerisinde kaybederler ve bunun sonucunda diskler yüzde yüz potansiyelle dönemezler. Fareyi temizlemek için altındaki kapağı açarak içerisindeki topu çıkartabilir ve topun üzerindeki tozları ve hareketli disklerde birin pislikleri bir, cımbız yardımıyla alabilirsiniz.




    Klavye Sorunları


    Klavye ile ilgili sorunlar

    Klavye, bilgisayarın hala en önemli giriş cihazıdır ve klavye olmayan bir bilgisayar düşünülemez. Bilgi girmek için en çok kullanılan cihaz klavyedir ve bu durum gelecekte de değişmeyecek. Klavyenin çalışmaması, arızalı bir işlemci ile hemen hemen aynı derece önemlidir. Ancak buradaki tek fark maliyetlerde ortaya çıkar.

    9.1.1 Bilgisayar açılışta �Keyboard Error� mesajı veriyor

    Bilgisayar, açılış sırasında klavyenin varlığını ve sorunsuz bir şekilde çalışıp çalışmadığını da kontrol eder. Klavyenin üzerindeki ışıkların, diğer bir değişle LED�lerin, bilgisayar açılırken kısa bir süre yanıp söndükleri dikkatinizi muhtemelen çekmiştir. BIOS, bu esnada klavyeyi tespit eder ve klavye denetleyicisini de test eder. Eğer bilgisayar bu aşamaya kadar sorunsuz geldiyse klavyeniz çalışıyor demektir.

    Ancak bilgisayarın açılışının yarıda kesilmesi ve �Keyboard Error� veya �Keyboard Failure� gibi bir hata mesajının ekrana gelmesi ile de karşı karşıya kalabilirsiniz. Bu, klavyeniz ile ilgili bir sorun olduğu anlamına gelir.

    Klavyenin kilitli olup olmadığını kontrol edin. Bir çok bilgisayar, kilitli klavyelere karşı yukarıda anlatıldığı gibi tepki verir.

    Klavye uzatması kullanıyorsanız klavyeyi bir de uzatma olmadan deneyin. Muhtemelen uzatma arızalanmıştır.

    Klavyenin fişinin tam olarak oturup oturmadığını kontrol edin. Bunun için fişini çıkartın ve daha sonra bilgisayara tekrar takın. Eğer sorun bundan kaynaklanıyorsa, klavye tekrar kullanılabilir hale geldiği zaman bilgisayar bir uyarı sesi çıkaracaktır. Eğer bilgisayar herhangi bir ses çıkarmazsa durum daha kötü demektir.

    Bir PS/2 fare ve yine PS/2 bağlantı noktasına sahip bir klavyeniz var ve bu giriş cihazlarını bilgisayar yeni mi bağladınız? Bu durumda cihazları takarken yanlışlıkla birbirlerinin bağlantı noktalarını kullanıp kullanmadığınızı kontrol edin.

    Klavye mi arızalı?

    Eğer başka bir klavye kullanma imkanınız varsa bilgisayarınızın bu klavye ile çalışıp çalışmadığını kontrol edin. Eğer söz konusu klavye sorunsuz çalışıyorsa klavyeniz tabii ki arızalı demektir. şu anda 10 $�dan başlayan fiyatlarla zevkinize veya kesenize uygun bir klavye satın alabilirsiniz.

    Eğer klavye kablosu kesildiyse veya klavye denetleyiciniz arızalı ise kendiniz de tamir etmeyi deneyebilirsiniz. Ancak yeni bir kablo ve fişine (arızalı klavyenin fişi ir daha kullanılamaz) ödeyeceğiniz para ile yeni bir klavye satın alabileceğinizi de göz önünde bulundurmalısınız. Yeni bir denetleyici yerine klavye almanız daha faydalı olacaktır.

    Eğer diğer klavye de çalışmayı ret ediyorsa sorun bilgisayarınızın anakartından kaynaklanıyordur. Aşağıdaki bölümlerde bu konu hakkında daha ayrıntılı bilgi edinebilirsiniz.

    Klavye sigortası mı arızalı?

    Eğer anakartınızın garantisi devam ediyorsa şimdi değineceğimiz, ciddi olabilecek bu sorun kaynağını ortadan kaldırmak için kendi başınıza bir işlem yapmamalısınız. Klavye bağlantı noktası, anakartı korumak amacıyla bir sigorta ile donatılmıştır. Bu sigorta sayesinde klavyenin 5 V�luk besleme gerilimi aşırı yüklenmeye karşı korunur. Klavyenin tamamen kullanılamaz (Klavye üzerindeki tüm ışıklar sönükse) hale gelmesinin nedeni söz konusu sigortanın arızalanması olabilir. Bu, 5 V�luk gerilimin topraklanarak basit bir şekilde ölçülmesi ile tespit edilebilir. Klavyenin fiş yerleşimini kitabın sonundaki ekte bulabilirsiniz. Eğer bu gerilim elde edilemiyorsa söz konusu lehimlenmiş sigorta arızalı olabilir. Modern anakartlar SMD olarak adlandırılan özel sigortalar bulunur ve bu sigortanın yetkili bir servis tarafından değiştirilmesini sağlamalısınız.

    Klavye BIOS�u mu arızalı?

    Eğer klavye çıkışında 5 V�luk besleme gerilimini ölçebiliyorsanız sorunun klavye BIOS�u olabilir. Burada 40 ayaklı bir IC, modern anakartlarda bu lehimlenmiş olarak bulunur, söz konusudur. Bu nedenle söz konusu BIOS�un değiştirilmesi genellikle mümkün olmaz. Bu durumda klavyenizi değiştirmek zorundasınız.

    9.1.2 USB klavye çalışmıyor

    Anakartın BIOS versiyonuna bağlı olarak USB klavye kullanarak BIOS ayarlarına ulaşmak mümkün olmayabilir. Klasik bir klavyeyi bir USB versiyonu ile değiştirebilmek için BIOS�un sadece normal USB desteği yeterli değildir. BIOS�un ayrıca USB klavyeyi de (Legacy Support) desteklemesi gereklidir. USB klavye kullanarak bilgisayarın BIOS�una erişmek ancak bu fonksiyon sayesinde mümkün olur. Bu desteği etkinleştirmek için ilk olarak klasik bir klavye ile BIOS ayarlarını açmalısınız. İlgili seçenek CHIPSET FEATURES OPTIONS (Award) veya ADVANCED CONFIGURATION SETUP (AMI) menülerinde bulunur. Bunun için kullanılan seçeneğin ismi USB KEYBOARD SUPPORT olabilir. USB klavye desteğini etkinleştirmek için söz konusu seçeneğin değerini ENABLED olarak değiştirin.

    BIOS�unun özel bir USB klavye desteğine sahip değilse BIOS ayarlarında değişiklik yapmak için elinizin altında devamlı olarak klasik bir klavye bulundurmak zorundasınız.

    9.1.3 Tuşlar yanlış yorumlanıyor

    Siz, [K] tuşuna bastınız ancak bilgisayar ekrana �4� yazdı. Bu tür yanlışlıklar ile çok seyrek ortaya çıkar ve bu sorun özellikle çok sık yaşanmadığı için kullanıcının şaşırmasına neden olabilir.

    Yazılımda mı sorun var?

    İlk olarak, söz konusu sorunun diğer yazılımlarda da ortaya çıkıp çıkmadığını kontrol edin. Eğer bu durum ile sadece tek bir programda karşılaşıyorsanız kullanım kitapçığına göz atabilir veya bir programlama hatası olup olmadığını öğrenmek için üreticinin web sayfasına göz atabilirsiniz.

    9.1.4 Yanlış veya eksik klavye sürücüsü

    Klavyeniz için doğru sürücünün yüklü olup olmadığını Aygıt Yöneticisi�nden kontrol edin.

    1. BAşlAT/AYARLAR/DENETİM MASASI komutunu kullanarak Denetim Masası penceresini açın.

    2. Burada bulunan SİSTEM simgesine çift tıklayın ve ekrana gelen penceredeki AYGIT YÖNETİCİSİ kartını etkinleştirin.

    3. şu anda kullandığınız klavyenin görüntülenmesi için aygıt ağacındaki klavye simgesine çift tıklayın.

    4. Normalde burada standart klavye yüklüdür. Eğer bu kayıt kullandığınız klavye ile uyumlu değilse doğru sürücüyü yüklemek zorundasınız. Gösterilen klavye türünü seçin ve pencerenin altındaki ÖZELLİKLER düğmesine tıklayın.

    5. Ekrana gelen penceredeki SÜRÜCÜ kartını etkinleştirin ve buradaki SÜRÜCÜYÜ GÜNCELLEşTİR düğmesine tıklayın.

    6. Uygun klavye türünü seçebilmek için TÜM DONANIMI GÖSTER seçeneğini işaretleyin.

    7. Seçtiğiniz klavyeyi TAMAM düğmesine tıklayarak onaylayın. Sürücü yüklendikten sonra Windows�un yeniden başlatılması gereklidir.





    Bios Hatası



    Bilgisayar yeniden açıldıktan sonra BIOS�u başlatıyor

    Bir sistem kilitlenmesinden sonra veya Windows normal bir şekilde kapatılmadıysa, bilgisayar işlemci ayarlarının doğru olmadığını bildirecek ve otomatik olarak BIOS Setup�ı açacaktır. İşlemciyi yanlış ayarlara karşı korumak söz konusu olduğu için BIOS�daki değerlerin düzeltilmesi gerekmektedir. Ancak BIOS, kilitlenmeleri de sistem hatası olarak algılayacak ve tüm ayarların doğru olmasına rağmen hata mesajı verecektir. Bu sorunu çözmek için, BIOS versiyonunu güncellemeniz gerekir.



    3.2.1 Görev Yöneticisi�ni etkinleştirmek

    Windows altında sorun yaladığınız zaman ilk olarak Görev Yöneticisi�ni çalıştırmayı deneyin.



    1. Bunun için [Ctrl]+[Alt]+[Delete] tuş kombinasyonunu uygulayın.



    2. Mümkün olursa söz konusu görevi (bu, o an üzerinde çalıştığınız programdır) seçin ve ardından GÖREVİ SONLANDIR düğmesine tıklayın.

    3. Windows, bunun sonucunda cevap vermeyen programı kapatmaya çalışacaktır. Eğer program başarılı bir şekilde kapatılabilirse, Windows çalışma ortamına geri dönersiniz. Bu sırada kaydedilmemiş veriler kaybolacaktır.

    4. Görev Yöneticisi de cevap vermezse, geriye kasadaki reset düğmesine basarak, bilgisayarı kapatıp yeniden açmaktan başka bir seçenek kalmıyor.




    Kablosuz Klavye ve Mouse



    PC, kablosuz fare ve klavye ile çalışmıyor

    Bilgisayarınızın reset düğmesine bir veya birkaç kere basmanıza rağmen başlamayı ret etmesinin nedeni, bilgisayarınıza bağlı olan kablosuz klavye, fare veya optik fare olabilir. Bu donanımlar, modellerine bağlı olarak oldukça yüksek güç çekebilirler, ancak tüm anakartlar bu donanımların çalışmak için ihtiyaç duydukları gücü karşılayamaz. Maalesef PS/2 bağlantı noktasının spesifikasyonları da aslında sunması gereken güç hakkında bir bilgi vermez. Ayrıca modern anakartlar bir tuşa basılarak veya fare hareketi ile sistemin çalıştırılmasını (Wake Up fonksiyonu) sağlayabilirler. ATX güç kaynakları bu fonksiyonun çalışabilmesi için bilgisayar kapalı dahi olsa Stand By gücü olarak adlandırılan +5V�luk bir gerilim sunarlar. Bu, sadece 10 mA�lik olmasına rağmen Wake Up fonksiyonu için 720 mA de sunabilir.

    Test etmek için klasik bir fare ve klavyeyi PS/2 bağlantı noktasına takın ve bilgisayarın sorunsuz bir şekilde açılıp açılmadığını kontrol edin. Eğer halen çalışmıyorsa, sorunun nedeni farklıdır. Ancak bilgisayar sorunsuz bir şekilde çalışmaya devam ederse, karşılaştığınız hata güce aç olan donanımlardan kaynaklanıyor demektir.

    Bilgisayarın Wake Up fonksiyonu şayet açıksa kapatın. Böylece güç kaynağının Stand By gücü de kesilecektir. Bazı anakartlar, Wake Up fonksiyonu kapatıldığı zaman Port�ların normal +5V gerilimi ile beslenmelerini sağlamak için bir Jumper�a sahiptirler.

    Eğer fare ve klavye PS/2 ve USB bağlantı noktaları ile de çalışabiliyorsa, bunları USB portuna bağlayın. USB portu, Stand BY konumunda yüksek güç sunarlar. Ancak, BIOS�daki USB Legacy Support özelliğini etkinleştirmeyi unutmayın.

    Eğer USB�de de sorun yaşıyorsanız, USB fare ve klavyeyi harici bir hub�a bağlayın. Bu, bağlanan USB cihazlarının güç ihtiyacını üzerine alacak ve Stand By geriliminin yükünü azaltacaktır.

    Eğer hiçbir deneme işe yaramazsa, klasik fare ve klavyeniz ile çalışmaya devam etmelisiniz.

    Bilgisayar, �Windows başlatılıyor� mesajından hemen sonra kilitleniyor




    CD'den Başlangıç



    2.4.18 CD�den başlangıç

    Bilgisayar CD ile başlatılamıyor

    Bilgisayarın CD�den açılabilmesi için birçok şartın yerine getirilmesi gereklidir. En önemli şart ise bilgisayarın BIOS�unun (modern anakartlar için sorun değil) desteklemesidir. Bu desteğin var olup olmadığını BIOS ayarlarından kontrol edebilirsiniz. Bir Award BIOS�da Advanced BIOS Features menüsü altında BOOT DEVICE veya BOOT SEQUENCE öğelerinin bulunması gereklidir. Bilgisayarın sürücü açılış sırasını buradan değiştirebilirsiniz. Award BIOS�un bazı modellerinde CD sürücünün BOOT kısmında seçilmesi ve [+] tuşu kullanılarak listenin başına taşınması gereklidir.

    Eğer bir SCSI CD sürücünüz varsa, bilgisayarın CD�den açılması için SCSI adaptörünün BIOS�unu kullanmalısınız. Bu seçeneği Adaptec kartlarında ADVANCED CONFIGURATIION OPTIONS altında bulabilirsiniz. Burada bulunan BIOS SUPPORT FOR BOOTABLE CD-ROM öğesinin değerini ENABLED olarak değiştirin.

    Bilgisayar her zaman CD�den açılıyor

    Eğer CD sürücüde bir açılış CD�si bulunuyorsa ve CD sürücü de açılış sıralamasında sabitdiskten önce yer alıyorsa bu fenomen ortaya çıkacaktır. Ya açılış CD�sini CD sürücüden çıkartın ya da CD sürücü açılış sıralamasında sabitdiskin arkasına taşıyın. Bu değişikliğin nasıl yapılacağına bir önceki bölümde bulabilirsiniz.




    Disket Sürücü Çalışmıyor



    2.4.15 Disket sürücü çalışmıyor

    Disket sürücüleri günümüzde uzun seneler sorunsuz bir şekilde çalışmak üzere uygun hale getirilmişlerdir. Disket sürücünün çalışmasında karşılaşılan sorunların nedenleri muhtemelen farklı olacaktır.

    Genellikle, bilgisayarın kasasının içinde çalıştıktan sonra disket sürücünün ışığı devamlı yanmaya başlarsa sürücü kablosunu çıkartmış olabilirsiniz. Çalışırken muhtemelen disket sürücüyü çıkarmak zorunda kalmış ve daha sonra

    da kablosunu ters takmış olabilirsiniz. Bunun sonucunda da sürücünün ışığı devamlı yanacaktır.

    Seyrek karşılaşılan bir durum da olsa disket sürücünüz arızalanmış olabilir. Arızanın kaynağını tek başınıza tespit edebilirsiniz.

    1. Bilgisayarı kapatın ve kasasını açın.

    2. Veri kablosunun takılı olup olmadığını kontrol edin. Muhtemelen kontrolör veya sürücü tarafındaki ucu çıkmıştır.

    3. Eğer bilgisayarın içerisinde çalıştıysanız, veri kablosunun doğru takılıp takılmadığını kontrol etmelisiniz. Renkli kablonun bir numaralı pin�e takılı olması gereklidir.

    4. Eğer arıza kablonun takılması ile ilgili değilse çalıştığından emin olduğunuz bir disket sürücü temin edin. Örneğin, bir tanıdığınızın sürücüsünü geçici olarak alabilirsiniz.

    5. Yeni sürücü sorunsuz bir şekilde çalışıyorsa, kendi disket sürücünüz arızalı demektir ve tamir edilmesi mümkün değildir. Eğer diğer sürücü de çalışmıyorsa, kontrolörde sorun var demektir.

    Disket kontrolörü arızalı ise ne yapılabilir?

    Tabii ki yeni bir tane edinilmesi gereklidir. Ancak yeni bir disket kontrolörü tek başına alınamaz. Bir kontrolör kart üzerinde sabitdiskler için ek bir veya iki bağlantı ve genellikle paralel ve seri bağlantı noktaları bulunur. Ayrıca bir joystick bağlantı noktası da bulunabilir.

    Disket kontrolörü anakart üzerinde

    Hemen tüm anakartlar üzerinde entegre disket kontrolörü bulunur. Eğer sadece disket sürücü arızalı ise ve buna karşılık sabitdiskler sorunsuz bir şekilde çalışıyorsa, satın alabileceğiniz en ucuz kontrolör kartını temin etmelisiniz. Üzerindeki diğer bağlantı noktalarına muhtemelen ihtiyacınız olmayacaktır.

    1. Bilgisayarı kapatın ve kasasını açın.

    2. Anakartın el kitapçığından, Onboard disket kontrolörünün bir Jumper yardımıyla mı yoksa BIOS üzerinden mi kapatılacağını kontrol edin. Gerekirse Jumper�ı çıkartarak disket kontrolörü kullanılmaz hale getirin.

    3. Satın aldığınız yeni karttaki kullanmayacağınız tüm bağlantı noktalarını kapatın. Bu ayarı nasıl yapacağınızı kullanım kitapçığında bulabilirsiniz. Alternatif olarak bir tanıdığınızdan yardım isteyebilir veya istediğiniz ayarları satın aldığınız yerin yapmasını sağlayabilirsiniz.

    4. Kartı boş bir slota yerleştirin ve disket sürücüyü de bu karta bağlayın.

    5. şimdi bilgisayarı çalıştırın.

    6. Anakart üzerindeki disket kontrolörünün BIOS Setup�tan kapatılması gerekiyorsa, bilgisayar açılırken BIOS Setup�ı çalıştırın ve uygun seçeneği kullanarak kontrolörü kapatın. Yaptığınız değişikliği kaydederek Setup�tan çıkın ve bilgisayarı yeniden başlatın.

    7. Disket sürücünüz yeni kontrolör sayesinde yeniden çalışacaktır.

    Disket kontrolörü harici bir kart üzerinde

    Bu durumda kart üzerinde bulunan diğer bağlantı noktalarının çalışması bir işinize yaramayacaktır. Piyasada sadece, üzerinde mümkün olan tüm bağlantı noktalarının bulunduğu kombi kartlar bulunur. Bunun için anakartınızın Bus System�ine uygun bir kontrolör edinin. Bunun için anakartınıza uygun olarak PCI veya ISA veri yollarını kullanan kartları tercih edebilirsiniz.

    1. Bilgisayarı kapatın ve kasasını açın.

    2. Arızalı kontrolör kartındaki tüm kabloları sökün ve kartı çıkartın.

    3. şimdi yeni kartı takın ve kullandığınız tüm sürücüleri yeni karta bağlayın. Hangi kablonun hangi bağlantı noktasına takılacağını cihaz ile beraber verilen kullanım kitapçığından öğrenebilirsiniz. Normalde renkli kablonun bir numaralı Pin�e bağlanması gereklidir.

    4. Bilgisayarı yeniden çalıştırın ve tüm sürücülerin ve bağlantı noktalarının sağlıklı bir şekilde çalışıp çalışmadığını kontrol edin. Her şeyin yolunda olması gereklidir.

    2.4.16 Yanlış ve eksik komut işlemcisi

    Bilgisayarın açılışı sırasında IO.SYS, MSDOS.SYS ve COMMAND.COM dosyaları arka arkaya yüklenirler. Eğer, �Yanlış veya eksik komut işlemcisi� hata mesajı ekrana gelirse, işletim sistemi COMMAND.COM dosyasını bulamıyor

    77 demektir. Bu dosya genellikle yanlışlıkla silinmiş de olabilir. Ancak bu dosyanın bir virüs tarafından silinmiş olabileceğini de göz önünde bulundurmalısınız.

    1. Windows başlangıç disketini sürücüye takın ve bilgisayarı yeniden başlatın, yani reset düğmesine basın veya bilgisayarı kapatıp, yeniden açın.

    2. Bilgisayar disketten açıldığı zaman COMMAND.COM dosyasını COPY komutunu kullanarak sabitdiske kopyalayın. Bunun için �copy command.com c:� komutunu yazın ve [Enter] tuşuna basarak çalıştırın.

    3. Daha sonra üzerinde güncel bir antivirüs yazılımı bulunan bir disket yerleştirin ve sabitdiskinizi virüs taramasından geçirin.

    4. Eğer virüs bulunmazsa, bilgisayarınızı alıştığınız gibi tekrar sabitdiskten çalıştırabilirsiniz. Aksi takdirde ilk olarak virüsü temizlemelisiniz.

    Eğer NDOS.COM veya 4DOS.COM gibi alternatif bir komut işlemcisini kullanıyorsanız, COMMAND.COM dosyası yerine daha önce kullandığınız komut işlemcisini sabitdiske kopyalamalısınız.




    Anakartın Pilini Değiştirmek


    Anakart pilini değiştirmek

    Bazı pillerin değiştirilmesi, sadece bir soket içerisinde bulundukları için çok kolaydır. Geri kalan piller ise sabitlenmişlerdir. Bunlar sökülemezler, anakart üzerindeki varlıkları sürdürmeye devam ederler. Bu pillerin akmaları mümkün olmadığı için ileride anakarta zarar vermeleri mümkün değildir. Yeni harici pil ise, anakart üzerinde kendisi için hazırlanmış bir yuvaya yerleştirilir.

    1. Bilgisayarın fişini takılı bırakın. Böylece CMOS RAM�deki bilgiler silinmeyecek ve elektrostatik yüklemeden zarar görme tehlikesi de olmayacaktır.

    2. Bilgisayarın kasasını açın ve ilk olarak çalışmanızı engelleyen ek kartları çıkartın. Bunun için bilgisayarın tabii ki kapalı olması gerekiyor.

    3. Eğer anakartınızdaki pil özel bir yuvada bulunuyorsa, şimdi bunu rahatlıkla değiştirebilirsiniz.

    4. Ancak pil sabitlenmiş ise ilk olarak eski pili bir Jumper yardımıyla devre dışı bırakmalısınız. Bu Jumper�ın yerini el kitapçığında bulabilirsiniz.

    5. Artık harici pili kendisi için ayrılan yuvaya yerleştirebilirsiniz. Bu sırada, yuvanın her zaman kutup korumalı olmayacağını göz önünde bulundurarak, pilin kutuplarının doğru olmasına dikkat etmelisiniz.

    Eğer lehim ile çalışma tecrübeniz varsa, sabitlenmiş eski pili rahatlıkla çıkartabilir ve yenisi ile değiştirebilirsiniz. Ancak bu, harici pil için ekstra bir yuvanın bulunmadığı durumlarda, ki genellikle eski anakartlarda böyledir, başvurulması gereken bir yöntem olarak tavsiye edilebilir. Pilin değiştirilmesi için ilk olarak anakartın çıkartılması gereklidir. Çalışırken, statik yükleme ile anakarta zarar vermemek için anti statik araçlar kullanmaya mutlaka dikkat etmelisiniz. Yeni pilin eskisi ile aynı gerilim değerine sahip olması gereklidir. Bu değer pil üzerinde bulunur ve genellikle sadece 3 volttur.




    Bilgisayar Kilitleniyor



    Bilgisayar, hafızayı sayarken kilitleniyor

    Bilgisayar, daha önce de bahsedildiği gibi açıldıktan kısa bir süre sonra kendisini test eder. Test sırasında varolan sistem hafızası da sayılır ve basit bir kontrol gerçekleştirilir. Eğer bilgisayarınız sistem hafızasını sayarken kilitleniyorsa, kullandığınız hafıza modüllerinden birinin arızalı olduğunu göz önünde bulundurmalısınız. Kontrol etmek için biraz zaman ayırarak arızalı hafıza modülünü tespit edebilir ve yenisi ile değiştirebilirsiniz. Bunun için en azından iki hafıza Bank�inin (Küme) dolu olması veya bir rezerve modüle sahip olmanız gerekiyor. Yapmanız gerekenleri dört tane 4 MByte SIMM modülünün kullanıldığı bir bilgisayar üzerinde açıklamaya çalışalım:

    1. Bilgisayarınızı, uygun araçları kullanarak elektrostatik yüklenmelere karşı koruyun.

    2. Bilgisayarınızı kapatın, kasasını açın ve arızalı olması muhtemel ek kartları çıkartın.

    3. Bir numaralı kümedeki (ilk küme sıfır numaralıdır, hafıza kümelerinin numaralarını öğrenmek için gerekirse el kitapçığına bakabilirsiniz) hafıza modülünü çıkartın. Bu sırada SIMM çerçevelerindeki çentiklere zarar vermemeye dikkat edin. Aksi takdirde hafıza modülü yerine tam olarak oturmayacak ve bilgisayarın çalışmasını olumsuz yönde etkileyebilecektir.

    4. Bilgisayarı yeniden başlatın. POST, 4 MByte�ın eksik olduğunu fark edecek ve bir hata mesajı verecektir.

    5. Bilgisayarın Setup�ını açın. BIOS uygun değişiklikleri kendisi yapmadıysa, hafıza ayarlarını yenileyin. Hafıza büyüklüğü ile ilgili seçenekler genellikle STANDART CMOS SETUP başlığı altında bulunurlar. BIOS�u SAVE&EXIT (veya benzeri bir) komutunu kullanarak terk edin.

    6. Eğer sistem açıldıktan sonra bir hata mesajı ile karşılaşmazsanız arızalı modül bir numaralı kümede demektir.

    7. Bilgisayarı kapatın. şimdi sıfır numaralı kümeden bir modül çıkartın ve bunu diğer SIMM�lerin yanına koymayın. şimdi bir numaralı kümeden bir SIMM modülü alın ve bunu biraz önce boşalttığınız alana yerleştirin.

    8. Bilgisayarı yeniden başlatın. Eğer hafıza sayımı sırasında sorun çıkmazsa bir sonraki modülü de yerleştirin.

    9. Arızalı modülü bulana kadar bu işlemi gerçekleştirin. Aynı anda birden fazla SIMM modülünün arızalanması, mümkün olmasına rağmen çok sık karşılaşılan bir durum değildir.

    PS/2 SIMM veya SDRAM gibi hafıza modüllerinin kullanıldığı sistemler için de yukarıda anlatılan işlemleri, tabii ki o kadar fazla modül denemek zorunda kalmadan uygulayabilirsiniz.

    İPUCU! Yeni bir hafıza modülü takmadan önce o kadar kullandıklarınızın Parity Check fonksiyonun bulunup, bulunmadığından emin olmalısınız. Eğer Parity Check fonksiyonuna sahip değillerse değişikliği nispeten daha ucuza mal edebilirsiniz. Ancak bilgisayarınızda bu tür hafıza modülleri bulunuyorsa, yeni alacağınız ürünlerde de aynı özelliği aramalısınız.



    Arızalı Donanımların Tespiti

    Arızalı donanım bileşenlerini nasıl bulabilirim?

    Eğer hangi donanım bileşeninin hataya neden olduğunu bilemiyorsanız, aşağıdaki adımları uygulayın.

    DİKKAT! Ekstra bir güç düğmesine sahip olmayan bir ATX karta sahipseniz, bilgisayarınızın içini açmadan elektrik fişini mutlaka çekmelisiniz. Çünkü, kapalı durumdayken de anakart üzerinde gerilim bulunur. Bu, insanlar için zararlı değildir, ancak ek kartların ve anakartın zarar görmesine neden olabilir.

    1. Bilgisayarı kapatın ve kasasını açın.

    2. Anakart üzerindeki tüm ek kartları, ekran kartı haricinde çıkartın. Disket ve sabitdisk kontrolörlerinin de çıkartılması gereklidir. Onboard bileşenleri ise, anakarta bağlı olarak ya bir jumper yardımıyla ya da BIOS�daki kontrolör ayarlarını kullanarak devre dışı bırakmalısınız. Bununla ilgili daha ayrıntılı bilgiyi anakartın kullanım kitapçığından temin edebilirsiniz.

    3. şimdi bilgisayar açılacak, ancak CMOS Setup�ındaki ayarlar, varolan donanımlar ile uyumlu olmayacağı için hata mesajı verecektir. Bilgisayar, bu ana kadar sorunsuz bir şekilde çalıştı.

    4. Ancak ekran siyah kalıyorsa, 2.3 numaralı bölümden devam edin. Eğer bilgisayar bir beep kodu veriyorsa, okumaya 2.3.2 numaralı bölümden devam edebilirsiniz.

    5. Bilgisayar açılıyor ise şanslısınız. Çünkü güç kaynağı, anakart, ekran kartı ve monitör arızalı değildir.

    6. şimdi bilgisayarı kapatın, sürücü kontrolörlerini takın ve sabitdisk sürücüsünü bağlayın.



    7. Eğer bilgisayar sorunsuz bir şekilde açılırsa, bir sonraki adımda disket sürücüyü de takın.

    8. Bilgisayar açıldığı sürece geri kalan ek kartları arka arkaya, tek tek takabilir ve kontrol etmek için bilgisayarı her seferinden yeniden çalıştırabilirsiniz. Ancak tüm bileşenleri bilgisayar tamamen kapalı durumdayken takmaya veya çıkartmaya dikkat etmelisiniz.

    Eğer bilgisayar bu sırada açılmayacak olursa, arıza hemen öncesinde takılan donanım bileşeninden kaynaklanıyor demektir. Bu yöntemi kullanarak hangi kart veya sürücünün arızalı olduğunu rahatlıkla tespit edebilirsiniz. Sorunun çözümünü, arızalı donanıma bağlı olarak kitabın ilgili bölümünde arayabilirsiniz.

    Bilgisayar, bileşenlerin tümü çıkarılmış durumdayken de çalışmıyorsa ve güç kaynağının gerilim değerlerinde de bir sorun yoksa, arıza anakarttadır.

    Arızalı anakartı nasıl anlayabilirim?

    Eğer hata anakarttan kaynaklanıyorsa, BIOS bunu POST esnasında muhtemelen fark eder ve gerekirse uygun beep kodu ile kullanıcıya bildirir. Aksi takdirde hatanın tespit edilmesi için sadece POST kod kartı yardımcı olabilir. Bu tür bir durumda anakartın hangi parçasının arızalı olabileceği beep kodu veya POST kodu listesi yardımıyla tespit edilebilir. Farklı BIOS tipleri için tabii ki farklı hata kodları da mevcut. Yaygın olarak kullanılan beep kodlarının açıklamalarını da kitabın sonundaki ekte bulabilirsiniz.

    Anakartın birçok yapı taşı lehimlenmiştir. Bu nedenle arızalı parçanın, bu işin eğitimini almamış kullanıcılar tarafından değiştirilmesi mümkün değildir. Arızalı olduğunu düşündüğünüz parçayı lehim tabancası kullanarak sökmeye hiçbir şekilde çalışmamalısınız. Bir anakartın SMD chip�leri sıcağa karşı oldukça duyarlıdırlar. Sökülmeye çalışılan bileşenin yakınlarındaki bir chip zarar görebilir. Lehimin sökülmesi ancak özel bir araç yardımıyla mümkündür. Anakart üzerindeki değiştirilebilir tek parça genellikle merkezi işlemci (CPU) ve birçok durumda BIOS�tur. Bu tür bir sorunla karşılaştığınız zaman ilgili bir teknik servise başvurun ve fiyat isteyin. Birçok arızanın tamiri mümkün ve fiyatı da genellikle uygundur. Ancak, bazı durumlarda yeni bir anakart satın almanız çok daha iyi olacaktır.

    Bu durumda bilgisayarınızı modern bir anakart ile donatma fırsatını kullanıp kullanmaya karar vermek size kalıyor. Sahip olduğunuz ek kartlar ve sürücüler gibi tüm bileşenleri, almayı düşündüğünü anakart eskisi ile aynı Bus sistemine sahip olduğu sürece yeni anakartınızda da kullanmaya devam edebilirsiniz.

    Ekran kartını kontrol etmek

    şu ana kadar yaptığınız işlemlerden olumlu bir sonuç alamadıysanız, artık bilgisayarın içerisinde çalışmaya başlayabilirsiniz.

    1. Bilgisayarı kapatın ve kasasını açın.

    2. Ekran kartının yuvasına tam olarak oturup oturmadığını kontrol edin. Muhtemelen tam olarak yerleşmemiştir. Özellikle yeni AGP grafik kartları dar ve kademeli bağlantı yapıları nedeniyle sorun çıkartabilirler.

    3. Eğer bir şey tespit edemiyorsanız, kartı kasaya sabitleyen vidayı sökün ve kartı yuvasından çıkartın. Daha sonra kartı yuvasına tekrar yerleştirin ve tam olarak oturduğundan emin olduktan sonra vidalayın.

    4. Sonucu kontrol etmek için bilgisayarı yeniden başlatın.



    Hafıza mı arızalı?

    Bilgisayarınız tek bir PS/2 veya SDRAM hafızası ile donatılmış ise, ve yukarıda tasvir hatalar ile şu ana kadar karşılaşmadıysanız büyük bir ihtimalle sistem hafızası arızalanmıştır.

    1. İlk olarak sorunsuz çalıştığından emin olduğunuz, örneğin bir tanıdığınızdan hafıza birimi temin edin.

    2. Bu hafızayı kendi sisteminizdeki ile değiştirin.

    3. Sonucu kontrol etmek için bilgisayarı yeniden başlatın.

    4. Bu sırada bir Parity Error, yani karşılaştırma hatası mesajı verebilir. Bu çok önemli bir hata değil, çünkü monitörünüz artık çalışıyor ve hata kaynağını tespit etmiş bulunuyorsunuz.

    Sisteminizi ödünç aldığınız hafıza modülü ile açarken, bir Parity Error mesajının ekrana gelmesinin nedeni, anakartınızın hafızanın Parity kontrolünü desteklemesine rağmen aldığınız modülün Parity Chip�ine sahip olamamasıdır. Bu nedenle satın alacağınız yeni hafızanın Parity Chip�ine sahip olması gereklidir. Aksi takdirde Parity kontrolünü BIOS�tan kapatmanız gerekecektir. Eğer böyle bir seçenek yoksa, Parity Chip�ine sahip bir hafıza satın almaktan başka bir şansınız kalmıyor.

    Ekran kartını kontrol etmek

    Ekran kartının arızalı olup olmadığını kontrol etmek için geçici olarak başka bir kart kullanmalısınız. Eğer ikinci bir kartınız yoksa, bir tanıdığınızın ekran kartını ödünç alabilirsiniz.

    1. Bilgisayarı kapatın ve kasasını açın.

    2. Yeni ekran kartını, bilgisayarınızdaki eski kartın yerine takın.

    3. Ancak bilgisayarınızda anakarta entegre olarak bulunan bir Onboard ekran kartı mevcutsa, ilk olarak bunu kapatmalısınız. Bunun için anakart üzerinde bir Jumper veya DIP şalteri bulunabilir. Eğer Jumper veya DIP şalteri bulamadıysanız, Onboard ekran kartını BIOS�tan kapatmalısınız. Bunun için anakart ile beraber sunulan kitapçığa bakabilirsiniz.

    4. Son olarak bilgisayarı yeniden başlatın.

    54 Bilgisayarınız yeni ekran kartıyla sorunsuz bir şekilde açılır ve monitöre görüntü gelirse, gerçekten de ekran kartınızda sorun var demektir. Aksi takdirde monitör arızalıdır. Bu durumda yapmanız gerekenleri ilerleyen sayfalarda okuyabilirsiniz.



    Onboard ekran kartı arızalı ise ne olacak?

    Birçok modern anakart üzerinde entegre ekran kartları bulunur. şayet bu Onboard ekran kartı arızalanırsa, yeni bir anakart satın almak zorunda kalmazsınız.

    Bir bilgisayarda normalde birden fazla ekran kartı aynı anda kullanılamaz. Ancak Windows 98�den itibaren sistemde birden fazla ekran kartı kullanılmasını mümkün kılan çoklu monitör çözümleri mevcut. Ancak bunlar da uygun şartlar altında bağlanabiliyorlar. Bu nedenle yeni bir ekran kartı takılırken, Onboard kartın mutlaka kapatılması gerekmektedir.

    DİKKAT! Sahip olunan chipsete bağlı olarak sadece bir PCI ekran kartının kullanılması mümkündür. Bu konu ile ilgili daha ayrıntılı bilgiyi donanımınızın el kitapçığından temin edebilirsiniz.

    Onboard ekran kartını anakart üzerindeki bir jumper veya DIP şalteri yardımıyla devre dışı bırakabilirsiniz. Bununla ilgili daha ayrıntılı bilgi için kullanım kitapçığına göz atın.

    Yeni ekran kartı boş bir yuvaya yerleştirilebilir. Başka bir şey yapmaya gerek yoktur. Ekran kartı çalışırsa, onboard kart arızalı demektir. Onboard kartın tamir edilmesi mümkün olsa bile pahalı olacağı için işlemciyi değiştirmeden yeni bir anakart almak daha akılcı bir çözüm olacaktır.

    Onboard grafik kartının arızasının boyutlarına bağlı olarak, devre dışı bırakmanıza rağmen takılan yeni ekran kartının çalışmasında sorunlar olabilir veya hiç çalışmayabilir. Bu durumda yeni bir anakart satın almaktan başka bir çözüm yolu yoktur. Ancak bu tür bir sorunla çok sık karşılaşılmaz.



    Monitör mü arızalı?

    şu ana kadar kontrol ettiğiniz tüm cihazlar ve kablolarda bir sorun bulamadıysanız, sorun monitörün kendisinden de kaynaklanıyor olabilir.

    HAYATİ TEHLİKE, DİKKAT! Monitörün içinde, görüntü tüpündeki gerilim 25.000 volta kadar çıkabilir. Bu nedenle cihazın fişi takılı olduğu sürece monitörü asla açmamalısınız. Monitörün 220 voltluk şebeke elektriği kesildikten sonra da kondansatörler, normalde özel bir devre ile boşaltılması gereken, sahip oldukları yüksek gerilimi bir arıza nedeniyle günlerce saklayabilirler. Her şeye rağmen sorunun kaynağını tespit edebilmek için monitörün içini incelemek istiyorsanız, çok dikkatli bir şekilde çalışmalısınız. Monitörlerin genellikle bir veya iki tane, rahatlıkla çıkartılabilen sigortaları bulunur.

    Monitörün vidalarını sökmeye başlamadan önce ilk olarak yere, üzerinde çalışabileceğiniz iletken olmayan bir örtü sermelisiniz. Kuru kağıt (Örneğin eski gazeteler) bunun için çok uygun araçlardır. Monitörün elektrik kablosunu çıkartın ve kasasının vidalarını sökmeye başlayın.

    Her iki elinizi birden monitörün içerisine sokmayın. Bir elinizi pantolon cebinde tutmanız daha iyi olacaktır. Bu sayede indüksiyon gerilimine maruz kalmak tehlikesini en aza indirebilirsiniz. Sigorta(lar), bazen ulaşılması zor ve gizli yerlerde bulunabilirler. Bunları sökmek ve takmak için izole araçlar kullanmalısınız. Bir sigortayı ohmmetre veya kısa devre kontrolörü yardımıyla kontrol edebilirsiniz. Eğer arızalı bir sigortayı yenisi ile değiştirmek isterseniz, yenisindeki tanımlama bilgilerinin eskisindekilerle aynı olmasına dikkat etmelisiniz. Sigorta, cihaz yeniden açıldığında tekrar atarsa, monitörünüzün ciddi bir arızası var demektir.

    Bu tür bir durumda yetkili servise başvurmalısınız. Yeterli bilgiye ve ekipmana sahip olmadan monitörü tamir etmeye çalışmanız kesinlikle tavsiye edilmez.





    Güç Kaynağı

    Güç kaynağının gerilimi nasıl ölçülür?



    Çıkış gerilimini ölçmek için, aksi takdirde sağlıklı bir ölçüm yapılamayacağından dolayı, anakartın güç bağlantılarını sökmemelisiniz. Sadece PC kasasının kapağını çıkartmanız yeterli olacaktır. Gerilimleri, rahatlıkla temin edebileceğiniz bir voltmetre veya çoklu ölçüm aracı yardımıyla ölçebilirsiniz. Voltmetrenin ölçüm uçları, yukarıdan direkt olarak fişin içerisine girerek buradaki izole edilmemiş uçlara ulaşılabilmesi için uzun ve ince olmalıdır.

    Kasanın içerisinde, bilgisayarınızın yaşına bağlı olarak bir AT güç kaynağı veya ATX standardına uygun yeni bir güç kaynağı ile karşılaşabilirsiniz. Bir AT güç kaynağından +5 V, -5 V, +12 V ve -12 V gerilimleri bulunur. Kırmızı kablo +5 V, beyaz �5 V, sarı +12 V ve mavi kablo ise � 12 V gerilim taşıyor. Daha eski bilgisayarlarda ise kablolar için farklı renkler de kullanılmış olabilir. Yeni ATX güç kaynakları ise yukarıda anlatılan gerilimlerin haricinde + 3,3 V ve PC kapalı olduğu zaman dahi 5 V gerilim barındıran 5 V�luk bir Stand By kaynağı sunuyor. Bir ATX güç kaynağını iki sıra halinde dizilmiş, 20 kutuplu bağlantı fişinden ayırt edebilirsiniz. Her bir bağlantı fişinin yerleşim planını beraberinde sunulan CD-ROM�da bulabilirsiniz.

    şayet ölçülen gerilimlerden biri eksik çıkacak olursa, güç kaynağı arızalanmıştır ve kesinlikle değiştirilmesi gerekmektedir. Bu tür bir arızaya düşük kapasiteli güç kaynakları da neden olabilirler. Maalesef piyasada, özellikle daha eski modellerde, halen düşük kapasiteli güç kaynakları ile karşılaşmak mümkün.

    46 Bilgisayar, ek donanımlarla geliştirildikçe güç kaynağı zaman içerisinde aşırı yüklenir ve bunun sonucunda arızalanır.







    Yeni bir güç kaynağı montajı

    Tek bir güç kaynağı, içerisinde ayrı bir kaynağı olan yeni bir kasaya göre göz ardı edilebilecek bir oranda ucuzdur. Bu nedenle ilk etapta yeni bir kasa satın almayı tercih edebilirsiniz. Alacağınız kasa, ileride yeni sürücüler eklerken daha az sorunla karşılaşmanız açısından büyük olmalıdır. Ayrıca güç kaynaklarının yapıları da, istenen her güç kaynağının eski kasalara monte edilmesini mümkün kılmayacak şekilde farklıdır. Yeni bir kasa satın almadan önce ana kartınızın biçimini mutlaka kontrol etmelisiniz. Bir Baby AT anakartı tabii ki sadece AT kasalarla ve ATX anakart ise doğal olarak ATX kasalar ile uyumlu olacaktır.

    Eski kasanızı kullanmaya devam etmek isterseniz, güç kaynağını değiştirirken dikkat etmeniz gereken birkaç nokta var. İlk olarak sahip olduğunuz

    47 güç kaynağının türünü bilmelisiniz. Satın alırken de yeni güç kaynağınızın en azından eski ile aynı güce sahip olmasına dikkat etmelisiniz.

    Yeni güç kaynağı sahip olduğunuz konfigürasyona bağlı olarak en azından 200 watt, daha yeni 3B ekran kartına sahip sistemlerde ise 250 watt gücünde olmalıdır. Athlon veya Intel P4 işlemcili bilgisayarlar ise özellikle kuvvetli güç kaynaklarına ihtiyaç duyarlar ve bunun için en az 300 watt uygun bir seçim olacaktır. Bilgisayarınız, bu güçteki bir kaynak ile sorunsuz olarak çalışabilir. İleride yeni donanımlar yüklediğiniz zaman, eksi kaynağınızın gücü düşük olmadığı sürece yeni bir güç kaynağı satın almanıza gerek kalmaz. Bir ATX güç kaynağının ise arka tarafında ayrı bir açma/kapama düğmesi olmasına dikkat etmelisiniz. Bilgisayarınızın elektriğini, ancak bu düğme sayesinde fişini prizden çıkarmadan tamamen kesebilirsiniz!

    Güç kaynağını sökmeden önce bilgisayarın kapalı ve elektrik fişinin prizden çıkarıldığından emin olmalısınız. Ayrıca çalışmaya başlamadan önce daha önce bahsettiğimiz anti-statik bileziği de takmalısınız.

    AT güç kaynağı, her birinde altı kablo bulunan anakarta bağlanmış iki fişe sahiptir. Anakart veya fiş �P8� ve �P9� ile işaretlenmişlerdir. Güç kaynağını sökmeden önce fişlerin iç taraflarına, ileride bir hata yapmamak için kalıcı bir kalem yardımıyla işaret koymalısınız. Eski fişlerde, her bir kablonun rengi yardımıyla yeni fişleri nasıl takmak zorunda olduğunuzu çıkartabilirsiniz.

    DİKKAT! Anakarta güç sağlayan fişler her zaman kodlanmamışlardır ve bu nedenle değiştirilmeleri durumunda sorunlar ortaya çıkabilir. Eğer fişler değiştirilirse anakart ve muhtemelen üzerinde takılı olan ek kartlar ile bağlantılı sürücüler de zarar görebilirler.

    48 Bir ATX güç kaynağında ise sadece tek bir güç aktarım fişi bulunur. Bu fişin, alınan güvenlik önlemleri sayesinden yanlış takılma ihtimali olmadığı için işaretlenmesine gerek yoktur.




    OCR

    OCR Büyüsü

    Yazıya Dönüşen Resimler

    Eğer elinizin altında bilgisayarda yazılması gereken yüzlerce sayfalık belge bulunuyorsa, maalesef sadece iki seçeneğiniz var: Ya günlerce, sabah akşam demeden bunları yazacaksınız ya da belgenin tümünü OCR tekniği ile okutarak tüm işi bir günde bitireceksiniz. Seçim sizin!

    � Bilgisayarınızın içinde bulunan donanımlar ve yüklemiş olduğunuz yazılımların hepsi, tek bir amaç doğrultusunda, kullanıcıların işlerini kolaylaştırmak için üretilmiş yardımcılardır. Bir donanım parçası olan yazıcı, sizi tüm belgeleri oturup el ile yazmaktan kurtarırken, bir yazılım olan Word ise yazıya istediğiniz şekli vermenizi sağlar... Sonuçta donanımlar ve bunları kullanmak için yazılmış olan yazılımlar hep ikili olarak çalışarak işlerinizi kısa zamanda, hatasız ve zahmetsiz bir şekilde tamamlamanıza yardımcı olurlar.

    Size çok zaman kazandıracak muhteşem teknoloji: OCR

    Donanım olarak tarayıcı ve OCR yazılımları da işte bu ikililer içinde yer alır. Optical Character Recognization (optik karakter tanıma) kelimelerinin baş harflerinden oluşan OCR teknolojisi, kısaca resim formatındaki herhangi bir dosya içindeki yazıyı tanıyarak sonradan tekrar düzenlenebilecek metin biçimine dönüştürebilir. Yani eğer elinizde, içinde yazı bulunan bir JPG, GIF, TIF ya da BMP dosyası varsa OCR teknolojisi bunu içinden çıkartıp TXT ya da DOC olarak kaydedebilir.
    Tabii ki bu resim dosyasını elde etmek için bir de tarayıcıya ihtiyacınız olacak. Bu şekilde önce herhangi bir kitabı, dergiyi ya da kağıt üzerine yazılmış yazıyı tarayıcınızı kullanarak bilgisayara bir resim dosyası olarak aktardıktan sonra kullandığınız OCR yazılımı diğer tüm işlemleri yapacaktır. Hesaplayacak olursanız bir A4 sayfasının bilgisayara aktarılması; taranması için ortalama 40, 45 sn. ve karakterlerin tanımlanması için de l dakika olacak şekilde 2, hataların düzeltilmesini de eklerseniz ortalama 2,5 dakika içinde bitecektir. 10 parmak klavye kullanan profesyonellerin bile zor eriştiği bu süre, özellikle bu konuda çok iyi değilseniz gerçekten muhteşem olarak nitelendirilebilir.

    Çalışacağınız dile göre OCR yazılımının seçimi önemli

    Ancak öncelikle yapmanız gereken bazı ayarlar ve bilmeniz gereken bazı ön bilgiler mevcut. Bu konuda ilk dikkat etmeniz gereken, tarayacağınız metinlerin diline uygun bir OCR programı seçmek olmalıdır. Bu konuda özellikle Fine Reader ve Recognita gibi yazılımlar, destekledikleri dillerin fazlalığı açısından başı çekmektedirler. Bu yazılımların yanında eğer İngilizce metinler ile ağırlıklı olarak çalışacağınızı düşünüyorsanız, Text Bridge ve Pagegenie gibi benzeri birçok farklı yazılımı da deneyebilirsiniz. Bu yazıda ise çok fazla sabit disk alanı kaplamaması ve Türkçe dahil 50'den fazla dil desteği ile Fine Reader programının kullanılması anlatılacaktır. Yazılımı bu ayki Chip CD'si içinden sisteminize kurabilirsiniz.



    Taradığınız resimler içinde yer alan düzgün okunan hemen her türlü yazının OCR tarafından tanınması mümkün oluyor.
    Eğer tarayıcınızı sisteminize tanıtıp, CD'den de Fine Reader yazılımım kurduysanız artık işlemlere başlayabilirsiniz, ilk etapta eğer biraz önce bahsettiğimiz gibi İngilizce dışında bir dilin tanımım yapacaksanız Fine Reader'ın sitesinden istediğiniz dile ait yama dosyasını indirmeniz gerekiyor, http:/ /www.abbyy.com/download/index.htm adresinden boyları l ile 2 Mb arasında değişen yamayı kurduğunuz an artık yazılımınız o dili de tanır. Şimdi Başlat menusu altından ABBYY FineReader klasöründeki yazılımın kısayolu ile programı çalıştırabilirsiniz.

    Sihirbazların kullanımı ile kolaylaşan tanımlama işlemleri

    Programın oldukça sade ama kullanışlı ana ekranı üzerinde menüler ve araç çubuğunun yanı sıra bir OCR sihirbazı da bulunuyor. Bunun yanı sıra ilk açılışta çalışma penceresi, solda taranan sayfaların ikonları sağda ise içeriği olacak şekilde ikiye ayrılmış olarak görünür. Taranacak sayfayı tarayıcıya yerleştirdikten sonra buradan isterseniz F9 kısayolu ile ya da sihirbazın en başında yer alan Scan&Read simgesi ile otomatik ve hızlı bir şekilde hem tarama hem de tanımlamayı gerçekleştirebilirsiniz. Ancak bu işlemi ilk tarama için yapmanız pek tavsiye edilmez. Çünkü karakterlerin başarılı bir şekilde tanımlanması için önce tarayıcınız ile ilgili birkaç ince ayar gerekebilir. İlk birkaç taramada en iyi sonucu alana kadar uzun yoldan ayarları yaptıktan sonra diğer sayfalar için bu tuşu kullanmanız daha iyi olacaktır.

    İyi sonuç için yapılması gereken ön ayarlar

    Şimdi sayfa tarayıcı içindeyken birinci adım olarak üzerinde "l" yazan Scan simgesine tıklayın. Tarayıcınızın arabirimi karşınıza gelecektir. Fine Reader tarayıcınıza gerekli bilgileri yolladığından burada tarama modu olarak 256 renk gri, çözünürlük olarak 300 dpi ve orta derece parlaklık ayarları otomatik olarak seçili olacaktır. Aksi durumda bu ayarları el ile yapmanız gerekebilir. Tarayıcıların markasına göre yeri değişebilecek bu ayarlar için tarayıcınızın kullanma kılavuzuna bakabilirsiniz. Bizim örnek olarak kullandığımız Genius marka tarayıcıda bu ayarlar oldukça renkli bir arabirim üzerinde sağ tarafta bulunmaktaydı.

    Taramadan önce sayfanın doğru konumda olduğunun kontrolü


    işlem sona erdiği zaman program yazıyı sütunlar hariç neredeyse birebir düzeyde tanıyabiliyor.
    Gerekli ayarlan yaptıktan sonra yine tarayıcınıza göre değişecek "Preview" ya da "Prescan" gibi tuşlar ile önce bir ön izleme alıp sayfayı düzgün yerleştirip yerleştirmediğinizi kontrol edin. Daha sonra "Scan" yani tarama tuşu ile taramayı gerçekleştirebilirsiniz. Tarama işleminin ardından, taranan resim Fine Reader'a gönderilecek ve programa geri dönülecektir. Bundan sonra artık 3 parçaya bölünmüş olarak çalışacak olan çalışma penceresinde sağ tarafta üst bölümde taranmış olarak bulunan siyah beyaz sayfa yer alır. Alttaki bölüm ise navigasyona yarar. Şimdi artık "2" no'lu Mark Blocks simgesine tıklayabilirsiniz.
    Bu işlem otomatik olarak içinde yazı bulunan bölümlerin bloklanarak seçilmesini sağlayacaktır. Böylelikle tanımlama esnasında programın sadece yazıların olduğu bölümlere odaklanarak daha hızlı çalışmasını sağlayabilirsiniz.

    İsterseniz bu adım atlanarak 3. adıma da geçilebilir. Ancak bu süreyi uzatacağı için pek tavsiye edilmez. 3. adımda "Recognize" tuşuna basıldığı zaman tanımlama işlemi başlayacak ve bittiği zaman da yeni bir pencere açılıp sonuç burada font boyları ve yazı biçimi büyük bir oranda korunmaya çalışılarak görüntülenecektir. Bu adımdan sonra yapmanız gereken, artık dönüştürülmüş metin üzerinde olası hataları tespit edip düzeltmekten ibaret.

    Ne kadar başarılı olsa da siz kontrolü elden bırakmayın

    Eğer kendi gözünüze güvenmiyorsanız, metni kaydedip sonradan herhangi bir metin editörü ile düzeltmeleri yapabilirsiniz. Ancak eğer isterseniz bu işlem için de Fine Reader size yardımcı olabiliyor. 4. adımda yer alan "Check Re-sults" simgesi, kendince hatalı gördüğü ya da tanımakta zorluk çektiği kelimeleri sıralayacağı bir pencere açacaktır. Burada şüpheli kelimeleri bir bir düzeltip devam edebilirsiniz. Pencere içinde yer alan oldukça geniş sözcük dağarcığı da istediğinizi bulmanızda size yardımcı olacaktır. "Change to" bölümünde yer alan alana düzeltmeyi yapıp "Replace" olarak değişecek Confirm tuşuna bastığınızda düzeltme yapılacak ve bir sonraki kelimeye geçilecektir. Alt bölümde bulunan "Suggest" alanı ise biraz önce de bahsettiğimiz sözlük içinden benzer kelimeleri listeleyerek size tavsiyelerde bulunacaktır.


    Tarayıcılara göre tarama arabirimi değişse de hemen hepsinde dpi, parlaklık ve renk modu ayarı mutlaka bulunur.
    Eğer yaptığınız düzeltme tavsiyeler arasında yoksa "Add" tuşunu kullanarak bunu listeye eklemeniz de mümkün. Bu durumda aynı kelime üzerine bir sonraki düzeltmede önerilenler arasında bu kelime de yer alacaktır. Eğer düzeltme gerekmiyorsa "Confirm" ya da "Ignore" tuşunu kullanıp bu kelimeyi geçebilirsiniz. Close ile bu pencereden çıkabilirsiniz. Türkçe sözlük kullandığınız için program tüm İngilizce kelimelerde hata varmış gibi gösterebilir. Bunu göz ardı edebilirsiniz.

    Sihirbazın en son adımı olan 5. adımda ise, tüm sonuçları listede yer alan Word ya da Excel gibi bir programa gönderebilirsiniz. Sonuçların rtf, doç, txt ve htm gibi tüm metin biçimlerinde dosya olarak kaydedilmesi, varsayılan e-mail programına ya da panoya gönderilmesi de buradan mümkün olmaktadır. Eğer bu seçenekler arasından Word'ü seçtiyseniz, Fine Reader'ın neredeyse sayfanın birebir tasarımını belge içinde de oluşturduğunu da görebilirsiniz. Program burada yazıların dışında resimleri de ayıklayarak doğru yerlerine yerleştirecektir.

    Önceden taranmış resimlerin tanımlanması da çok farklı değil

    Eğer taramaya gerek duymuyorsanız, yani zaten hazırda olan bir resmi yazılım içinde kullanmak istiyorsanız, ilk adım hariç diğer adımları aynen uygulayarak da sonuca ulaşabilirsiniz. Bu durumda ilk adımda gerçekleştirdiğimiz l nolu "Scan" işlemi yerine bunun hemen solunda yer alan Scan&Read'in alt seçeneklerinden birini kullanmamız gerekecektir. Simgenin hemen yanındaki aşağı ok tuşuna bastığınızda açılacak olan menüden "Open&Read" seçeneğini kullanarak sabit diskinizdeki herhangi bir resim dosyasını seçebilirsiniz.

    Ancak tabii ki en iyi sonucun alınması için seçeceğiniz resmin de bazı niteliklere sahip olması gerekir. Dolayısıyla daha yüksek çözünürlüklü ve daha okunaklı resimlerin düşük çözünürlüklü ve karmaşık yazılar içeren resimlere göre daha fazla şansı olacağını da unutmayın. Ayrıca seçeceğiniz resmi daha önceden bir resim düzenleme yazılımı ile 256 renk gri tonlamaya ya da sadece yazı ise siyah beyaz renk modu-na çevirerek programın tanımlama kalitesini artırabilirsiniz.


    Çok fazla hata yapmasa da Fine Reader içinde yer alan hataları 4 adımda düzeltebilirsiniz.
    Sihirbaz içindeki sihirbaz ile hızlı sayfa tanımlamaları

    Daha önce yazının başında da belirttiğimiz gibi eğer tüm sihirbaz adımlarını izleyerek başarılı bir şekilde tanımlama yapmaya başladıysanız artık Scan&Read'i kullanıp, tarayıcınız varsa ilk 3 adımın yoksa da 2 ile 3. adımların otomatik olarak gerçekleştirilmesini sağlayabilirsiniz. Bunun yanı sıra bu ilk simgenin yanındaki aşağı ok tuşunu kullanarak da sihirbaz içindeki Scan&Read adlı diğer bir sihirbazı da devreye sokabilirsiniz. Bu durumda eğer sisteminizde tarayıcı varsa onunla ilgili yapmanız gereken ön ayarları program size gösterecektir.

    OCR teknolojisinin yapıp yapamayacakları ve hataları

    Sonuç olarak tarayıcılar ile birlikte kullanılan OCR yazılımları, basılı metni bilgisayara aktarmak için kullanılabilecek inanılmaz programlardır. Üstelik sadece matbu harfleri değil, düzenli yazılmış el yazısını da tanıyabilirler. Ancak bu işlem, biraz daha uzun sürebilir. Sonuçta el yazınıza alışık olmayan programın tanıyamadığı her harf ya da kelime için öğrenme ile geçecek bir zamana hazır olmanız gerekebilir. Ayrıca çoğu OCR programında rastlandığı gibi Fine Reader'da da bulunan doğal bir hata birbirine çok yakın karakter tiplerinde harflerin yanlış algılanmasına yol açabilir.

    Sonuçları Word'e gönderdiğimizde taradığınız sayfanın resimler ile birlikte neredeyse birebir kopyasına ulaşabiliyorsunuz.
    Bu durumda yazının dönüştürülmesinin ardından "d" olarak algılanmış "ol", "m" gibi algılanmış "rn" ya da olabilecek benzeri kombinasyonlara da dikkat etmek gerekir. Karakter tiplerinin tanımlanması ve bunların korunarak dönüştürme işleminin yapılabilmesi için bu karakter tiplerinin bilgisayarınızda yüklü olması gerektiğini de unutmayın. Aksi takdirde buna en yakın karakter tipi seçilecektir.



    KOLAY GELSİN İYİ OKUMALAR




  • Birde benim sorumun cavabını versen diyorum
  • tamam hepsini kopyaladım okumak için 1-2 hafta kadar siteye giremem artık
    bilgiler için sağol
  • quote:

    Orjinalden alıntı: ShaRLooT

    Ya bişi sorucam bende şuan 512MB DDR400 ram war bu RamDisk i kurdum 1GB yer oldu ama Ram hala 512MB neyden kesiyor bu Ramdisk?
    Edit:Şu an sistemimde 250Watt PSU olduğundan tek 512MB ram, hiç optik okuyucu yok, fan yok ve 9200se ekran kartı war vede işlemci 1200Mhz da

    bu S: Yerel diskini istediğimizde nasıl silicez?
    Onu öğrenmeden kurduk pata küte


    wallahi çok karışık bir durum bi şey anlamadım desem yeridir bilen arakadaş varsa yardımcı olsun ben bi şeycik anlamadım bu olaydan sonra bana da açıklasın




  • quote:

    Orjinalden alıntı: omr0526

    tamam hepsini kopyaladım okumak için 1-2 hafta kadar siteye giremem artık
    bilgiler için sağol

  • Bilgisayar Hataları



    Bilgisayar açıldıktan sonra çok sayıda hata sinyali veriyor

    Uyarı seslerinin ve hata mesajlarının açıklaması çok kolaydır. Bilgisayarın açılışı sırasında çalıştırılan BIOS�un POST (Power On Self Test) fonksiyonu hataları tespit eder ve buna uygun olarak mesaj verir. Video sisteminden kaynaklanan hataların ise görsel uyarı mesajları ile bildirilmesi mümkün değildir. Bu nedenle PC hoparlörlerinden, genel olarak beep code olarak adlandırılan uyarı sesleri çıkartılır.

    Örneğin, bilgisayar açıldıktan kısa bir süre sonra PC hoparlöründen dokuz kısa uyarı sesinin çıkarılması, AMI BIOS�lar için BIOS�un kontrol toplamının doğru olmadığı anlamına gelir. Bunun sonucunda bilgisayarın açılma işlemi kesilecektir. Bu hata BIOS�un arızalandığı veya BIOS güncellemesinin başarısız olduğu durumlarda ortaya çıkar.

    Bilgisayarı, kapatıp tekrar çalıştırarak yeniden başlatın ve uyarı seslerini dikkatli bir şekilde dinleyin. Farklı Beep Code�larının anlamlarını kitabın sonundaki ekte bulabilirsiniz. Uyarı sesleri, bu konuda herhangi bir standart bulunmadığı için bilgisayarda kullanılan BIOS�un üreticisine bağlı olarak farklı anlamlara sahip olabilir.

    BIOS üreticinizin ismini bilmiyorsanız, anakartının el kitapçığına bakmalısınız. Eğer bu kitapçıkta da açıklayıcı bir bilgi bulamazsanız, ürünü satın aldığınız bayie başvurabilirsiniz. Eğer bayi de yardımcı olamazsa, son çare olarak kendiniz kontrol etmelisiniz.

    1. Bilgisayarı kapatın ve kasasını açın.

    2. Tüm anakart kitapçıklarında, farklı yapıtaşlarının kart üzerindeki yerlerini gösteren bir plan bulunur. Bu planda, üzerinde BIOS yazan bir bileşeni arayın.

    3. Eğer BIOS�un yerini planda tespit ettiyseniz, anakart üzerinde arayın. Bu sırada BIOS�un görünmesini engelleyen ek kartları da sökmek zorunda kalabilirsiniz.

    4. Bu parçada her zaman, üzerinde üreticinin isminin bulunduğu bir telif hakları yapışkanı bulunur. BIOS üreticisinin ismini buradan öğrenebilirsiniz.

    Beep code�larının anlamlarını kitabın sonundaki ekte bulabilirsiniz. Hata mesajı bilgisayarın belirli bir donanım bileşenine karşılık gelecektir. Buna bağlı olarak kitaptan uygun bölüme göz atarak, karşılaştığınız sorunu çözmek için neler yapabileceğinizi öğrenebilirsiniz.

    2.3.3 Hatayı bulamadım. Daha ne yapayım?

    Eğer yukarıda bahsedilen sorunlarla karşılaşmadıysanız, teknik servis yardımı olmadan hatayı tespit etmek için bir şansınız daha var. Hata tespiti için POST Code kartı kullanmalısınız. Bu tür bir kartın maliyeti nispeten daha fazla olacağı ve normal bir kullanıcının böyle bir karta sahip olması gerekmediği için kitabın geri kalan kısmında POST Code kartına daha fazla değinmeyeceğiz. Eğer çevrenizde POST Code kartına sahip birileri mevcutsa, bilgisayarınızdaki hatayı söz konusu kartı kullanarak tespit edebilmek için yardım isteyebilirsiniz. Ancak bu tür bir imkanınız da yoksa karşılaştığınız sorunu çözüme kavuşturmak için teknik servise girmekten başka çare kalmıyor.




  • guzel calısma olmus tesekkurler
  • quote:

    Orjinalden alıntı: ugurel

    guzel calısma olmus tesekkurler


    SİZLERE VE DH YE Bİ KATKIM FAYDAM OLDUYSA NE MUTLU BANA TOPİCİ YENİLEMEYE DEVAM EDECEGİM KOLAY GELSİN İYİ OKUMALAR
  • ewy kardeş güzel çalışma
  • quote:

    Orjinalden alıntı: Slay

    ewy kardeş güzel çalışma


    tşk ederim ama yazık valla ben o kadar emek harcadım ama 2. sıralara kadar düşmüş ne diyeyim ki başka
  • 
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.