Şimdi Ara

Din İşleri Yüksek Kurulu üyesi: Kuran’ın meailini okuyan gençler ateizme yöneliyor (27. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
590
Cevap
7
Favori
28.937
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
270 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 2526272829
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Faydası kime tartışılır hocam.

  • quote:

    Orijinalden alıntı: Vanished Man

    Avrupada yaşayan islamcı? Ya git işine bir de gelmiş din edebiyatı yapıyorsun. Senin gibiler nedense sabah akşam dinden bahseder ama gavur memleketlerinde yaşar. Sorsak dindarsın ama kilise çanları altında yaşamaktan gocunmazsın. Zaten bunu söyledin ya gerisi hikaye. O ülkelerden kovsalar yine girersin din falan hikaye para tek derdiniz.


    Sen değil kralın gelse kara cahil falan ispatlayamaz. Bir kere eğitimli birşey olsan işini surilere kaptırıp avrupaya kaçmazdın burada iş bulurdun. Senin neyine kara cahil demek? Suriler benim işimi niye alamıyor? Çünkü vasıf gerektiriyor.


    Daha Türk tarihini bilmezsin salla dur. İslamiyet sonrası Türk devletlerinde arapça ne dili olarak kullanılıyordu acaba? Sonra bu Türkçe arapça kelimelerden oluşuyor da farsça kelimeler nereden geldi onu hiç merak ettin mi? Yok tabi burada arapçayı savunacaksın ya farsça görmezden gelinir. İslamiyet öncesi Türkler zaten konuşamıyordu değil mi? Türkçe diye bir dil yoktu. Orta asyadaki orhun yazıtlarında arapça kelime varmıymış? Bir milletle etkileşime girmezsen nereden o dildeki kelimeler gelecek senin diline? Arapça kökenli kelimeler kullandıysam bunların Türkçe karşılığıda var.

    Arapçadan fransızcaya kelimler geçmişmiş kime göre? Fransaya göç eden arap kökenlilere göre mi?

    Ben fransada köpek kadar değer göreceksem gitmem ama sen köpek kadar değer görmediğin yerlerde yaşıyorsun o ne olacak? Sen hristiyan memleketine gidip orada din dersen tabi sevmezler ne işin var sömürücü dediklerinin ülkesinde? Oraya kadar gitmişin ya o da birşey. Oranın insanı değilsin seni neden istesinler?

    Fransız beni sömürmedi senin arapları sömürdü bundan bana ne? Şu sömürü işi de süper biz zamanında balkanları alırken oralarda güller mi attık? Yönetirken halktan birşey almadık mı? Sonra osmanlı ordusu kimlerin çocuklarından kuruluydu acaba? O fransa dediğin ülke zayıfken ondan para almadık mı? Biz yaparken görmezden gel onlar yapınca vay sömürdüler.


    Senin gibiler hep aynı hem eğitim seviyesi düşük hem dindar geçinir hem de Türkiyenin kurucularına sallar durur. Osmanlı tarihini, selçukluyu bilmesek neyse. Senin gibiler açıp okumadıkları gibi osmanlı devletini kutsal birşey gibi görür halifelik dediğin makamı bile kimin elinden neler yaparak aldığını bilmezsiniz. O devletin yıkılmasını dine saldırı gibi görüp Türkiyenin kurucularına saydırır durur biriniz farklı değilsiniz.

    Sen işi kureyş arapçasından dinden nerelere getirdin. İsteyen istediği dilde okur. Bu zihniyetle orta çağ hristiyanlarından farkınız yok. Bu dilleri sanki Allah vermedi sonradan icat oldu da biri eksik biri fazla oldu.

    Bak 3 yıldır Avrupa'da yaşarım 2 dil öğrendim. Çok insanla tanıştım, öyle amcamın kızı ile evlenip gelmedim Avrupa'ya benim mesleğime uygun iş buldum geldim. Akrabam yok kimsem yok Avrupa da. Ben Türkiye de mevcut yönetim sisteminden hiç memnun değilim ha sen koyun gibi yönetilmek hoşuna gidiyorsa orasını bilemem. Kendi hür iradene sahipsin ister inanırsın ister inanmassin istersen maymuna yaparsın orası sana kalmış.


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Bunu iddaa edenlerin nerdeyse tamamı kuran i ayet ayet okuyan tipler. Kuran i okudugumda dine olan inancim daha da artti. Herkesin gorusune saygim var bir baskasi da dinden cikabilir belki okuyunca ama yalan soylenmesine saygim yok.


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Vanished Man V kullanıcısına yanıt

    Farsça demişsin de dinin bugünkü saçmalığında farsça kelimelerin de katkısı var. Namaz, oruç, peygamber, abdest vesaire. başka bir dilden çevrilmiş sözcük almak ana metnin anlaşılmasına engeldir. Suyunun suyu. Demek Türkler gerizekalı ve dini farsların anladığı gibi anlamak zorunda. Onlar zerdüşt, kuranı onun etkisiyle anlamışlar bize ne onlardan.


    Belki de bugün arapça denilen dilin asıl adı arapça değil. çünkü kuran arapları genelde toptan kötülemiştir. arap kelimesi, tanıdık, hemşehri çevre insanı veya tapınak civarında yaşayan insanlar anlamına geliyor olabilir.



    Tevbe Suresi 101. Ayet :Çevrenizdeki Araplardan münafıklar var. Medine(şehir)? halkından da münafıklığa iyice alışmış olanlar var. 


    Tevbe Suresi 120. Ayet: Ne Medine halkının, ne de onların çevresinde bulunan Arapların, Allah'ın Elçisinden geri kalmaları ve onun canından önce kendi canlarının kaygısına düşmeleri, onlara yakışmaz.


    Medine şehir anlamına gelse bile ordakiler arap değil mi?




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Fade to Black -- 24 Haziran 2020; 1:2:44 >




  • farukayaz F kullanıcısına yanıt

    Diyanet yalan yazmış ayetleri ben yapmadım vallahi


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • emclord00 kullanıcısına yanıt

    https://kuran.diyanet.gov.tr/tefsir/Ahz%C3%A2b-suresi/3569/36-ayet-tefsiri


    ben cevap vereyim senin ithamlarına, inşaallah.


    şimdi sen eski dönemlerde, yani azad edilen cariyelerin olduğu dönemlerde peygamberimize yapılan ithamlar ve sataşmaların aynısını yapıyorsun. o dönemde, peygamberimizi gören cariyelerin Allah'ın ona vermiş olduğu güzelliğin etkileyiciliği karşısında onunla yaşamayı, kendilerini ona hizmet etmeye adamaları ve onunla olmak istemelerine karşılık, o dönemin münafıkları da hasetle, kıskançlıkla.. peygambere cinsellik yönünden her türlü sataşmayı ve eziyeti yapıyor. sen de aynısını yapıyorsun. öncelikle islam ve kuran ayetlerini dikkate almıyorsun. dikkate alıyor olsaydın zaten bahsettiğin konunun ahzab 36. ayetle başladığını da yazardın. yazamıyorsun çünkü haset ediyorsun. o dönemde olsaydın ve bir de görseydin allahualem sinir krizleri bile geçiriyor olurdun. peygamberin evliliği Allah aşkıyladır. münafıkların evliliği ise hayvanca ve onların eşleri de aynı kafa yapısındadır. Allah aşkına evliliği yapmayı istemek onların akıllarının ucundan bile geçmez. çünkü onların akılları iki bacak arasındadır.




    36. ayet:


    "Bir mümin erkek veya bir mümin kadının, ""Allah ve resulü"" bir emir ve hüküm verdiklerinde artık işlerinde bundan başkasını seçme hakları olamaz. ""Allah’ın ve resulünün"" emrine itaat etmeyenler doğru yoldan açıkça sapmışlardır."




    zeydin karısı evliyken; peygamberin ahlakına, yaşam tarzına, konuşmasına vesselam onun her şeyine aşık olur. o derin ve tutku neticesinde de zeydi boşamak ister. peygamber de bunun doğru olmayacağını zeyd'in eşine söyler ve bu sözler ahzab 37'de de yer alır.

    boşanma olayının gerçekleşmesi kaderde yer almış zaten. her işin oluru Allah'a aittir. o dönem müşriklerin, münafıkların çirkin karşıladığı olay evlatlığın hanımının alınması olayıdır. Allah ise bunun böyle olmadığını, peygambere helal kılındığını ve güzel bir tavır olduğunu belirtiyor. Kadın boşandığı vakit, rahatca evlenebilir diyor. sana bakarsak, bu zamanda boşanan hiç bir kadın evlenemeyecek ve dul kalacak demektir. o dönemin kadınlarının peygamberin ahlak güzelliğini gördükten sonra ona bağlanma istekleri, ona karşı gösterdikelri tavır karşısında, bunu gören münafık.. erkeklerin içine düşeceği durumu günümüzde de herkes empati yaparak değerlendirebilir. zaten forumda bazen bu tarz konular açılıyor. özellikle türk kızlarına sataşmalar da yapılıyor. yüz vermiyorlar yazılıyor. ya senin ahlakın bozuk ise aklın sadece çiftleşmeye çalışıyor ise sana kim yanaşır? sana aynı kafada olan yanaşır. tencere yuvarlanır kapağını bulur misali.




    peygambere tanınan ayrıcalıkların, kuralların sahibi Allah. bu kuralları insan kendi tek başına koymaya kalkarsa kendisine acı verir, ızdırap çektirir. Allah aşkıyla insanların birbirine olan bağlılığını kafirler, müşrikler göremiyor ve hissedemiyor. kadın sevgisi imandandır. kadın, cinsel ihtiyaç konusu değildir. evlilik ahiret arkadaşlığı içindir. ama kafirlerin, fasıkların, müşriklerin, münafıkların aklı ise iki bacak arasındadır. bu yüzden de aşk ve tutku bunların akıllarında kendine yer edinemez. ama genç kızların kendilerini peygambere nikahlamak istemeleri onların kafalarına balyoz gibi indiği için hala da bugüne şaşkın şaşkın dolaşanları görmek mümkün oluyor.



    hristiyan olan hanımlar içerisinde de kendilerini hz isa'ya hibe eden ve evlenmeyen kadınlar var. manastırlarda yaşarlar. kendilerini ona nikah kıyıp, hibe ettim der ve ona aşık olduklarını belritip bu inançla yaşarlar. kendi inançlarının gereğini yerine getirirler. hz süleyman da hanımlarına aşıktı. 300 hanım 700 cariye.. bu rakamları okuyup da hala daha aklını iki bacak arasından kurtaramayan varsa yazıklar olsun..





  • Biraz düşündüm ve mealcilerin doğal olarak kuranda arap ve lisani arab kelimeleri hakkında hata yaptığını çıkardım. Arap, ayrılmış anlamında şehirden ayrı yaşayan kişiler, gezgin veya kervancılar gibi anlamlara geliyor. Lisanen arabiyyen ise gene ayrılmış anlamında iman edenler ve diğerlerini ayrılmış şekilde anlatan anlamına geliyor.


    Ahkâf Suresi 12. Ayet :

    "Vemin kablihi kitâbu mûsâ imâmen ve rahme(ten) ve hâżâ kitâbun musaddikun lisânen ‘arabiyyen" diyor ki ayrılmış dile yani insanların yaptıklarına göre ayrılacağı bir inanışa sadık bir kitap. yoksa arapça olduğunu neden belirtsin bir anlamı yok.


    Fussilet Suresi 44. Ayet : Velev ce’alnâhu kur-ânen a’cemiyyen lekâlû levlâ fussilet âyâtuh(u)(s) e-a’cemiyyun ve ’arabiy(yun) Biz onu toplu, insanları genel şekilde belirleyen bir kuran yapsaydık, insanların nasıl belirleneceğinin alametleri ayrılsaydı ya, toplu ve ayrı ayrı olarak.


    Tevbe Suresi 90. Ayet: Arapların özür bahane edenleri kendilerine izin verilmesi için geldiler; Allah'a ve resulüne yalan söyleyenler de oturdular.


    Burda da arap dediği ayrılan veya ayrılacak olan aslında. yoksa ayette arap olarak bahsetmesi anlamsız.


    Mealler saçmalıktan ibaret.





  • İAmSterdam06 İ kullanıcısına yanıt
    Hac Suresi - 16 ...
    İşte böylece biz onu apaçık âyetler olarak indirdik. Kuşkusuz Allah dilediğini doğru yola iletir.


    Diyorsun ki Allah c.c anlatamamış , aciklayamamiş bir tanının daha daha kuranı açıp büküp eğip anlatması gerek bu olmazsa Allah'ın anlattıkları yarım mı olur yani.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • DubSteq kullanıcısına yanıt

    Yanlış tefsiri okursanız bu dediğiniz olabilir. O kadar çok sapıtmış insanların tefsirleri var ki piyasada. Doğrusunu okumak şart.

  • alexsis83 kullanıcısına yanıt

    Haşa estağfurullah tabii. Çoğu ayetler inerken bir olaya binaen veya bir söz, bir davranışa binaen iniyor. Şimdi bir sahabe efendimiz veya Resulullah (sav) efendimiz bize o ayeti kerimeyi açıklamasa, şu şu sebep ile inmiştir demese. Ashab-ı kiram onlardan sonraki nesile bunu aktarmasa, o hayırlı nesilde bunu kaleme dökmese ve halka bunları açıklamasa biz o ayetin tam olarak ne ifade ettiğini, rabbimizin o ayeti bize hangi amaçla indirdiğini nereden anlayacağız? Tefsir işte tam burada devreye girmekte.

  • Tefsir bana ağır kaçar ben meal okumak istiyorum diyen kardeşlerim buyursunlar; https://www.kuranvemeali.com/


    Bu site güvenilir ehli sünnet kardeşler tarafından yapılmış. İçerisindeki bulunan meallerde ehli sünnet alimlerimizin yazdıkları meallerdir. Güvenerek okuyabilirsiniz.

  • Yüce hanuman bunu zikrelerinde belirtmişti

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • ahmet kontuy kullanıcısına yanıt

    İstediğim böyle bir açıklama işte. Sağol hocam.

  • Güzel bir tasvir ve meali olan kuran alıp baştan sona okumaya karar verdim.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi emclord00 -- 24 Haziran 2020; 14:24:13 >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Guest-AB1E07F87

    Arapçada sesli harf yok ama bazı ünsüzler için kalınlık veya incelik sırası var ve meşhur harekeler var. Yani kalemle(k'si kaf) kelamın(k'si kef) k'si farklı.

    Fetha; ünsüzün üstünde, sağ üstten sol aşağı iner yahut sol alttan sağ üste çıkar(bakış açına bağlı). Fakat sağ üstten sol alta çizerler. a/e sesleri içindir. Kaf kalın sıralı, kef ince sıralı. Kaf'ın üstüne fetha getirirsen "ka" diye okunur, kef'e getirsen "ke" olur.

    Esre, fethanın aksine ünsüzün altında ve şeklen fethanın aynısı. i/ı ses değerini yapar. Kaf'a esre getirirsen "kı", kef'e getirsen "ki" olur.

    Bir de ötre var, vav'a benzeyip ünsüzün üstündedir. u/ü sesleri için kullanılır(yalnız böyle yazınca netten kopyalayıp yazmış gibi oldum  ). Ötreyi kef'e getirsen "kü", kaf'a getirsen "ku" olur. o/ö sesi ise yok Arapçada. Bir de tenvin, şedde falan var ama onları anlatmaya gerek yok.


    Yahu telefondan yazarken Arap alfabesini seçip kolayca yazıyordum Arapça kelimeleri ama telefon ısınıyor vs. O yüzden laptopa geçtim daha rahat yazmak için fakat Arap harflerini yazamıyorum bu sefer. K diyince kef'i yazıyor tabii. Fakat kaf hangi harfle çıkıyor yahut çıkıyor mu bilmiyorum.


    Evet, "darb" bir fiil ve "ضرب" diye yazılıyor(luggat'ten kopyaladım). Otuz manası olması neyi değiştirir bilmiyorum. İsterse bin manası olsun, cümlenin bağlamıyla uyuşmayanı, fiil olmayanları atarız; sorun çözülür ama uzun iş(ve yaptım valla).

    Google Translate'te önce "ضرب" yani "darb"ı İngilizceye çevirdim ve bayağı anlam çıktı; hem de yarısı fiil. Sonra bir başka sekme daha açtım ve "sabitlemek"le "tutturmak" fiillerini İngilizceye çevirdim(çünkü sadece temel manasını biliyorum). Karşılığında çıkan bütün İngilizce kelimeleri "darb"a karşılık çıkan kelimelerle eşleştirdim. Bana inanırsın inanmazsın ama bir tane bile eşleşmedi. Luggat ile Kubbealtı'nda "darb"ın anlamlarında senin dediklerin hiç çıkmadı ama bunlar tam kapsamlı sözlük değil. O yüzden bunun üzerinden yürümem.

    Dolayısıyla bu manayı nereden gördünüz bilmiyorum ama fazla zorlama buldum. Şayet öyleyse bile "sabitlemek/tutturmak", surede ne anlama gelebilir? Ben buradan en iyi niyetimle "hapsetmek" anlıyorum. Sizin nereden gördüğünüzü merak ediyorum.


    Bir de ek olarak şuradaki adam ( https://in.answers.yahoo.com/question/index?qid=20091227104007AAZI8tK&guccounter=1 ) zannedersem Arap(anonim olduğu için bilemiyorum, fakat Arapça gramerini bildiği kesin) ve "onları terk etmek" şeklindeki çevirileri gramatik bir yanlış buluyor ve doğru tercümeyi "dövmek"li gösteriyor. İsterseniz bunu da araştırın.



    Alıntıları Göster

    Sen bugünkü durumu anlatıyorsun. Kuran yanlış okunuyor diye yapılmış bir şey bu muhtemelen... İlk yazılan Kur'an'lara baktığımızda dediklerin yoktur herhalde


    Drb fiilini Google ile çevirmenin de manası yok . Google' a çeviriyi koyacakta bir Arap sonuçta bugün genel kabul neyse o konulacaktır


    Drb fiili başörtüsü var diye söylenen nur 31'de de var ve bazı meallerde vurun diye çeviren bile var ( Başörtülerinin bir kısmını yakalarının üstüne vursunlar.) Oysa başörtüsüyle dövme eylemi oluşmaz üstelik kendi kendine bunun nedeni kadınına vurma ayeti doğruysa başörtüsü geçen ayette de aynı şekilde çeviri yapılmasındandır


    Kuran'da drb fiilinin kullanıldığı yerler internette bolca var kaynak sormuşsunuz buda onlardan biri https://www.guncelmeydan.com/pano/kuran-da-kadinlari-dovun-buyrugu-yok-t20998.html


    İnsanlar düşünüyor ki Allah mükemmel Arapça kitap gönderdi niye düzgün anlamıyoruz. Oysa bilmiyorlar ki Arapça seküler bir dil yani insanların yarattığı bir şey ve hatalarla dolu. Hatalar dilin kendisinden kaynaklı. Bugün Türkçede kullandığımız pek çok kelime orjinal dilindeki Arapça, Farsça ingilizce Fransızca Moğolca'daki anlamı farklıdır veya epey anlam kayması yaşamıştır. Ve yaşamaya devam edecektir 100 sene sonra bugün kullandığımız pek çok kelimenin anlamı değişecektir


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: blacksea533

    Allah tefsirli olmasını isteseydi öyle gönderirdi , milyon tane din adamının başka başka anlam vermesine tenezzül edecek değil.Hepsi kendi dilince yazılmış kitaplar bence dinlere inanarak yaratana saygısızlık ediyorsunuz , kainatı yaratan 1 tane gönderir buna uy der insanların doğrudan sapacağını göremediğinimi idda ediyorsunuz?

    Gelen kitapların hiçbirinin orjinali yok


    Yani gelen emirler söze dayalı ve geldiği halkın dilinde


    Eğer kitap yazımı ve matbaa olmamış olsaydı tefsir ve meal yerine anadan babadan duyduklarımız olacaktı sadece


    Bu ne demek oluyor ? Tanrının sözü diye birşey yok ( Arapçayı kutsal yapmanın anlamı yok) önemli olan insanların doğru bir ahlaka ulaşması yanlıştan uzaklaşması, şeytana uymaması vs . Tabii böylece yine Kur'an'a yöneliyorsun çünkü başka kaynak yok Arapların yada başkaların yaptığı Kurandaki tahrifata odaklanıyorsun. Drb fiili Araplar niye bir yerde örtmek seklinde diğer yerde dövmek şeklinde kullanıyor diye


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: cemsinan

    Özetler misin.

    Hür kadına ayrı köle kadına ayrı hukuk öneren bir sonsuz güç diyorum.

    Öyle bir durum yok mu


    edit: Gayet açık şekilde köle kadın ve hür kadın ayrımı var. Zaten bütün asr ı saadette uygulama bu yöndeyken ve basit olaylarda görgü kuralları bile gelirken köleliğin yasaklanmayıp devam etmesi ile başka bir durum da beklenemezdi.


    Videodaki zatın kurduğu cümleler de komik ve dönem uygulamalarından bihaber

    Genelde din konularına kölelik mevzusuna bağlıyorsun...


    Varsayalım ki Kur'an kölelik kavramına iyi bir çözüm üretemedi. Senin inandığım din veya ideoloji nasıl bir çözüm bulmuş ve bunu 100 yıllarca da bunu ispatlamış olsun


    Bugün Amerika'da daha yakın zamanda beyaz polis zenciyi öldürdü yarım asır öncesine kadar resmen ayrım yapılıyordu( vereceğin İslam üstünse 1500 yıldır üstünlüğünü göstermeli cevabı yeterli değil çünkü ayetleri ne kadar iyi anlatsamda bu senin istediğin cevap olmayacaktır çünkü senin düşüncen doğru ve başka cevap kabul edilemez ama senin doğrun hiçbir zamanda uygulanmamış, denenmemiş)


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • 
Sayfa: önceki 2526272829
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.