Şimdi Ara

Citroen ile DS ayrıldımı (2. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir (1 Mobil) - 1 Masaüstü1 Mobil
5 sn
53
Cevap
0
Favori
8.822
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Lord Sparhawk L kullanıcısına yanıt
    Sen o zaman hemen bir Arteon almalısın hadi koş

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: JNG90


    quote:

    Orijinalden alıntı: Lord Sparhawk


    quote:

    Orijinalden alıntı: The Babo Men

    Kardeş önce 2018 DS7 ye bakın ondan sonra premium mu değil mi konuşun

    "Kardeş" citroenin, peugeot'nun, renault'un tarihte böyle bir çok defa lüks model denemeleri olmuştur bu yeni birşey değil. Süs gibi yapılıp dünyada birkaç bin satılıp unutulan modeller olur. Fransızlarda premium marka üretebilecek kapasite yok. O kalibrede algıları da yok, ağır sanayi güçleri de yok. Siz lüks araba üretmekle premium marka olmayı karıştırıyorsunuz. Renault bile tarihinde baccara gibi dönemine göre çok lüks araçlar üretip satmıştır. Bu renault'u premium marka mı yapıyor? Premium marka olabilmen için bütün modellerinin belirli bir çıtanın üstünde olması lazım işçilik, malzeme, izolasyon, dizayn, donanım olarak. Citroen ds'i zorlama lüks marka olarak ayırmaya çalışıyor japonların yaptığı gibi. Kendi işçiliği renaulttan halice, o sınıfta olması gereken işçiliği ds modellerine koyup buna da lüks algısı oluşturmaya çalışıyor. Ds'in bütün modellerini inceledim hiçbirinde fiyat etiketini hak eden bir malzeme, işçilik yok.

    Gelmiş ds7'e bakın diyorsun. c6 varken ne oldu sanki? Citroen premium marka mı olmuştu? Vel satis varken ne oldu renault premium mu olmuştu? 1-2 hafta forumda goygoyları yapıldı fransa devlet başkanı bile biniyor bakın işte premium bunlar diye. Sonra herkesin unuttuğu deneme araçlar olarak tarihte yerlerini aldılar. Hem rakipleriyle yarışamadıklarından, hem de fransız olup premium algısı veremediklerinden.

    Ds 10 çıksa ne olur, marka birden lüks mü olur? Fransızlar bugün ağır sanayide ilk 20ye bile giremeyen adamlar. Bugünü bırak, ta 1. dünya savaşından beri doğru düzgün sanayileri yok, her şeyleri ezik adamların. Tank bile üretemiyorlardı doğru düzgün ezik ezik somualar, renaultlar falan. Adamlar kendisini endüstriden ziyade modaya, kozmetiğe vermiş bir halk. Bu kafa yapısında. Öyleyse niye üç otomobil markaları var diye sorarsan bak bakalım hangi komponentlerini kendileri üretiyorlar. 1-2 seneye kadar adam gibi otomatik şanzıman üretemiyorlardı da artık vazgeçip japonlardan aisin aldılar. Bmw ne kullanıyor? ZF. Zf alman firması, citroen daha ortada bile yokken kurulmuş bir şanzıman firması. İkinci dünya savaşında panther tanklarına 7 ileri şanzıman yapmış bir firma, 70 sene öncesinden bahsediyorum. 2017 yılında cactuste nasıl şanzıman var bilisin sen öyle düğmeli falan.

    Bugün dünyada ağır sanayide kral olan adamlar çin, amerika ve almanya. Bunlardan da lüks otomotive en çok yönelen eskiden beri almanya. O yüzden geçelim citroen'i, ne amerikanlar, ne japonlar almanlar kalibresinde premium araba yapamıyorlar bugün hala. Citroen seviciler tutturmuş kaç sene önceden bir ds'te çıkardığı yenilik ler vardı diye citroen premiumdu, en bi güzeldi şöyleydi böyleydi, mercedes çaldı. He canım o kadar süperdiyse bugün ne yapıyor? O dönem o kadar süperdiyse kaç devlet başkanu "premium" citroen makam aracı kullandı? Böyle bir şey yok. Fransadan premium marka çıkana kadar türkiye kendi aracını yapmış olur. Anla olanaksızlığı.

    Hocam geçtiğimiz yüzyılın tasarımı seçilen DS'yi umutmuşsunuz sanırım.



    HDi motorun temelini atmış,herhangi bir tekeri söktüğünüzde 3 tekerlekle yola devam edebilen ve bunu 1955 yılında yapmış bir markadan bahsediyoruz o yılda yapılan direksiyonla yönelen farlarıda unutmamak lazım.



    Bir XM bir CX bunlar döneminin en gözde arabalarındandır aldığı ödüllere bakabilirsiniz.













    Bak zaten citroen övenlerin yıllardır övündüğü şey bu kusura bakma " kaç yılında 3 tekerle gidebilen araba yaptı"


    Eeee?


    sonra? Yıllardır süren sürmeyenin öve öve bitiremediği hydractive süspansiyon sistemi var.

    Ben kullandım hemde 4 sene. Güzel ama abartılacak bir sistem değil. Bu tek başına arabaya premium hissi vermiyor. Çünkü içindeki platikler, kumaşlar, içşilik gerçek bir premium araçtan çok uzak. Bugün gerçek premium dediğimiz markalarda çok daha ütopik steknolojiler var, kimse bunları ısıtıp ısıtıp bak bu var diye sunuyor mu? Çünkü gerek yok herkes onları zaten o kalibre markalar olarak kabul etmiş, kendilerini kanıtlama ihtiyaçları yok.

    Citroen Ds kaç sene önceydi 60. Bugün citroen aynı innovasyonla araçlar üretiyor mu? Bugün citroen ya da premium denilen markalar kalibresinde araçlara sahip mi? Bugün citroen ya da ds araçların dünyadaki otomobil kıyaslamarında mercedes, bmw, audi, cadillac, volvo, lexus gibi markalarla birlikte karşılaştırmalı testleri var mı? Bugün citroen ya da ds araçları gelişmiş ülkelerin devlet başkanlarınca makam aracı olarak kullanılıyor mu? Bugün sana miras, ikramiye çıksa almak için aklına citrone/ds geliyor mu?


    Şu konuda ds öven kim olursa olsun ikramiye çıksın bir tanesinin aklından ds almak geçmez bile. Rota belli direk audi, bmw, mercedes veya belki volvo.. Ha para daha çoksa o da belli bentley, porsche, ferrari vs vs.


    Ha derseniz yahu ds daha yeni tazeleniyor pat diye has premiumlara rakip olamaz ama böyle böyle çıtasını yükselterek kabul görecek. Belki, ama ben dediğim gibi pek ihtimal veremiyorum. Onyıllara oturmuş, insanların aklında kemikleşmiş markalara, fransadan rakip olabilecek "premium" bir markanın sürdürelebilirliği konusunda şüpheliyim. Otomobil dünyasında bugün dünyanın bütün markalarını koyun yine de mercedes ve diğerleri. Neden, artık herkesin zihninde kemikleşmiş bir marka.




  • 3-4 sene 2 litre motorlu en üst donanım hydractive süspansiyon sistemli c5 kullandım. Hiç de öyle başka arabaya binemez durumum da olmadı. Aman aman konfor sunan bir sistem olmadığı gibi arıza yapınca anormla pahalı. Ayrıca aracın tipi, ne bileyim kokpiti kalitesiz olunca o hydractive'in bir önemi kalmıyor. Açıkcası benim sürdüğüm 2003 c5ten öyle unutulmaz birşey kalmadı aklımda, ama 1986 300E mercedesten tokluk olsun, yol konforu olsun, performans olsun, kalite hissi olsun çok şey kaldı. Bugün 2017 model araçları sürüyorum hala o arabanın havası, konforu yok hiçbirinde.
  • Stäubli makineler fransada üretiliyor diye biliyorum,
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Lord Sparhawk

    3-4 sene 2 litre motorlu en üst donanım hydractive süspansiyon sistemli c5 kullandım. Hiç de öyle başka arabaya binemez durumum da olmadı. Aman aman konfor sunan bir sistem olmadığı gibi arıza yapınca anormla pahalı. Ayrıca aracın tipi, ne bileyim kokpiti kalitesiz olunca o hydractive'in bir önemi kalmıyor. Açıkcası benim sürdüğüm 2003 c5ten öyle unutulmaz birşey kalmadı aklımda, ama 1986 300E mercedesten tokluk olsun, yol konforu olsun, performans olsun, kalite hissi olsun çok şey kaldı. Bugün 2017 model araçları sürüyorum hala o arabanın havası, konforu yok hiçbirinde.

    Hocam daha en üst donanımın adını bilmiyorsanız Citroen Premium olsa da sizin için çok birşey değişmez zaten.



    Hor kullanılmış bir araç markası ne olursa olsum tat vermez şu anda iç mekan işçiliğinde Mercedes C ve BMW 3 çok çok iyi araçlar değil ama derseniz bir BMW 5 , Mercedes E o zaman haklısınız.



    Kokpit kalitesi olarak yalıtım olarak ben eski C4 B7 aracımdan hiç memnunsuzluk yaşamadım sadece bayinin koyduğu paspaslar kalitesizdi.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • DS premium diyenlere neremle gülsem acaba
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Lord Sparhawk


    quote:

    Orijinalden alıntı: JNG90


    quote:

    Orijinalden alıntı: Lord Sparhawk


    quote:

    Orijinalden alıntı: The Babo Men

    Kardeş önce 2018 DS7 ye bakın ondan sonra premium mu değil mi konuşun

    "Kardeş" citroenin, peugeot'nun, renault'un tarihte böyle bir çok defa lüks model denemeleri olmuştur bu yeni birşey değil. Süs gibi yapılıp dünyada birkaç bin satılıp unutulan modeller olur. Fransızlarda premium marka üretebilecek kapasite yok. O kalibrede algıları da yok, ağır sanayi güçleri de yok. Siz lüks araba üretmekle premium marka olmayı karıştırıyorsunuz. Renault bile tarihinde baccara gibi dönemine göre çok lüks araçlar üretip satmıştır. Bu renault'u premium marka mı yapıyor? Premium marka olabilmen için bütün modellerinin belirli bir çıtanın üstünde olması lazım işçilik, malzeme, izolasyon, dizayn, donanım olarak. Citroen ds'i zorlama lüks marka olarak ayırmaya çalışıyor japonların yaptığı gibi. Kendi işçiliği renaulttan halice, o sınıfta olması gereken işçiliği ds modellerine koyup buna da lüks algısı oluşturmaya çalışıyor. Ds'in bütün modellerini inceledim hiçbirinde fiyat etiketini hak eden bir malzeme, işçilik yok.

    Gelmiş ds7'e bakın diyorsun. c6 varken ne oldu sanki? Citroen premium marka mı olmuştu? Vel satis varken ne oldu renault premium mu olmuştu? 1-2 hafta forumda goygoyları yapıldı fransa devlet başkanı bile biniyor bakın işte premium bunlar diye. Sonra herkesin unuttuğu deneme araçlar olarak tarihte yerlerini aldılar. Hem rakipleriyle yarışamadıklarından, hem de fransız olup premium algısı veremediklerinden.

    Ds 10 çıksa ne olur, marka birden lüks mü olur? Fransızlar bugün ağır sanayide ilk 20ye bile giremeyen adamlar. Bugünü bırak, ta 1. dünya savaşından beri doğru düzgün sanayileri yok, her şeyleri ezik adamların. Tank bile üretemiyorlardı doğru düzgün ezik ezik somualar, renaultlar falan. Adamlar kendisini endüstriden ziyade modaya, kozmetiğe vermiş bir halk. Bu kafa yapısında. Öyleyse niye üç otomobil markaları var diye sorarsan bak bakalım hangi komponentlerini kendileri üretiyorlar. 1-2 seneye kadar adam gibi otomatik şanzıman üretemiyorlardı da artık vazgeçip japonlardan aisin aldılar. Bmw ne kullanıyor? ZF. Zf alman firması, citroen daha ortada bile yokken kurulmuş bir şanzıman firması. İkinci dünya savaşında panther tanklarına 7 ileri şanzıman yapmış bir firma, 70 sene öncesinden bahsediyorum. 2017 yılında cactuste nasıl şanzıman var bilisin sen öyle düğmeli falan.

    Bugün dünyada ağır sanayide kral olan adamlar çin, amerika ve almanya. Bunlardan da lüks otomotive en çok yönelen eskiden beri almanya. O yüzden geçelim citroen'i, ne amerikanlar, ne japonlar almanlar kalibresinde premium araba yapamıyorlar bugün hala. Citroen seviciler tutturmuş kaç sene önceden bir ds'te çıkardığı yenilik ler vardı diye citroen premiumdu, en bi güzeldi şöyleydi böyleydi, mercedes çaldı. He canım o kadar süperdiyse bugün ne yapıyor? O dönem o kadar süperdiyse kaç devlet başkanu "premium" citroen makam aracı kullandı? Böyle bir şey yok. Fransadan premium marka çıkana kadar türkiye kendi aracını yapmış olur. Anla olanaksızlığı.

    Hocam geçtiğimiz yüzyılın tasarımı seçilen DS'yi umutmuşsunuz sanırım.



    HDi motorun temelini atmış,herhangi bir tekeri söktüğünüzde 3 tekerlekle yola devam edebilen ve bunu 1955 yılında yapmış bir markadan bahsediyoruz o yılda yapılan direksiyonla yönelen farlarıda unutmamak lazım.



    Bir XM bir CX bunlar döneminin en gözde arabalarındandır aldığı ödüllere bakabilirsiniz.













    Bak zaten citroen övenlerin yıllardır övündüğü şey bu kusura bakma " kaç yılında 3 tekerle gidebilen araba yaptı"


    Eeee?


    sonra? Yıllardır süren sürmeyenin öve öve bitiremediği hydractive süspansiyon sistemi var.

    Ben kullandım hemde 4 sene. Güzel ama abartılacak bir sistem değil. Bu tek başına arabaya premium hissi vermiyor. Çünkü içindeki platikler, kumaşlar, içşilik gerçek bir premium araçtan çok uzak. Bugün gerçek premium dediğimiz markalarda çok daha ütopik steknolojiler var, kimse bunları ısıtıp ısıtıp bak bu var diye sunuyor mu? Çünkü gerek yok herkes onları zaten o kalibre markalar olarak kabul etmiş, kendilerini kanıtlama ihtiyaçları yok.

    Citroen Ds kaç sene önceydi 60. Bugün citroen aynı innovasyonla araçlar üretiyor mu? Bugün citroen ya da premium denilen markalar kalibresinde araçlara sahip mi? Bugün citroen ya da ds araçların dünyadaki otomobil kıyaslamarında mercedes, bmw, audi, cadillac, volvo, lexus gibi markalarla birlikte karşılaştırmalı testleri var mı? Bugün citroen ya da ds araçları gelişmiş ülkelerin devlet başkanlarınca makam aracı olarak kullanılıyor mu? Bugün sana miras, ikramiye çıksa almak için aklına citrone/ds geliyor mu?


    Şu konuda ds öven kim olursa olsun ikramiye çıksın bir tanesinin aklından ds almak geçmez bile. Rota belli direk audi, bmw, mercedes veya belki volvo.. Ha para daha çoksa o da belli bentley, porsche, ferrari vs vs.


    Ha derseniz yahu ds daha yeni tazeleniyor pat diye has premiumlara rakip olamaz ama böyle böyle çıtasını yükselterek kabul görecek. Belki, ama ben dediğim gibi pek ihtimal veremiyorum. Onyıllara oturmuş, insanların aklında kemikleşmiş markalara, fransadan rakip olabilecek "premium" bir markanın sürdürelebilirliği konusunda şüpheliyim. Otomobil dünyasında bugün dünyanın bütün markalarını koyun yine de mercedes ve diğerleri. Neden, artık herkesin zihninde kemikleşmiş bir marka.



    2017 yılı itibariyle Mercedes Magic Body Control sistemine benzeyen bir süspansiyon Aktif Süspansiyon DS-7 Crossback'te kullanılıyor.



    C5 Aircross'ta Progressive Hydraulic Cushions kullanılıyor.



    60 yıl önceki sistemle şimdiki sistem aynı değil.



    Örneğin XM.



    https://m.youtube.com/watch?v=vQrGcIQKMvs





    W124 Mercedes ve Audi 100 ile 1975 civarı olan CX'in Slalom testi.



    https://m.youtube.com/watch?v=6cRhfPOBhpc



    Umarım açıklayıcı olmuştur.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Ragnarok.

    DS premium diyenlere neremle gülsem acaba

    Doğrudan Premiumlara rakip olmuyorlar hocam BMW G30'a rakip olmuyorlar mesela daha çok yükselişte olan SUV vs. araçlarla oluyorlar.



    https://m.youtube.com/watch?v=rTpAMBQ8TUA

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: JNG90


    quote:

    Orijinalden alıntı: Lord Sparhawk

    3-4 sene 2 litre motorlu en üst donanım hydractive süspansiyon sistemli c5 kullandım. Hiç de öyle başka arabaya binemez durumum da olmadı. Aman aman konfor sunan bir sistem olmadığı gibi arıza yapınca anormla pahalı. Ayrıca aracın tipi, ne bileyim kokpiti kalitesiz olunca o hydractive'in bir önemi kalmıyor. Açıkcası benim sürdüğüm 2003 c5ten öyle unutulmaz birşey kalmadı aklımda, ama 1986 300E mercedesten tokluk olsun, yol konforu olsun, performans olsun, kalite hissi olsun çok şey kaldı. Bugün 2017 model araçları sürüyorum hala o arabanın havası, konforu yok hiçbirinde.

    Hocam daha en üst donanımın adını bilmiyorsanız Citroen Premium olsa da sizin için çok birşey değişmez zaten.



    Hor kullanılmış bir araç markası ne olursa olsum tat vermez şu anda iç mekan işçiliğinde Mercedes C ve BMW 3 çok çok iyi araçlar değil ama derseniz bir BMW 5 , Mercedes E o zaman haklısınız.



    Kokpit kalitesi olarak yalıtım olarak ben eski C4 B7 aracımdan hiç memnunsuzluk yaşamadım sadece bayinin koyduğu paspaslar kalitesizdi.

    Kardeşim neyin adını bilmiyorum ne diyorsun sen allahaşkına, model adıyla markanın premiumluğu hakkında yorum yapmanın ne alakası var acaba açıklayabilir misin bana?

    Exclusive, 2litre atmosferik 136hp, 4ileri tam otm tork konvertörlü şanzıman sport ve kış modlu, ayrıca araç hor kullanılmış araç değil 2003 yılında 0km olarak alınmışdı.. 300e ise 200bin km üstünde bir araçtı. Sana şöyle bir örnek vereyim o dönemler c5'i sürerken sürüş rahatlığından dolayı beğenir d sınıfı dolu bir araç olmasından dolayı kaliteli zannederdim. Bunda bir olay da c5'e lagunadan geçmiş olmaktı ki lagunadan hayli kaliteli araçtı o dönemki c5. Kaliteli zannederdim ya ta ki makyajlı kasa yine 2 litre vectra b sürünceye kadar. O arabada malzeme kalitesini, tokluğu, gidişi, yola oturuşu görünce vay arkadaş bu arabaysa bizdeki ne demiştim. O kasa c5leirn direksiyonu sünger gibi, hamur gibi hissizdir. Çünkü direksiyonda standart hidrolik yok, amortisör sistemindeki yap basıncıyla destekli. Son derece hissiz, uzun bir boşluğu olan sürüşü keyif anlamında çok negatif etkileyen bir direksiyondur. Yine yüksek hızlarda keskin virajlarda hydractive sistem kafayı yolda tutma adına yetelri hızda çalışamaz, kafa yalpalı iraj alır limitlerinde. Direksiyonla stres içinde ince müdehaleler yaparsın. O sırada önündeki 3 serisi ile 170 ile virajı ip gibi alıyordur. Ayrıca yağlı pnomatic sistmein çalışma prensibi çok farklı darbe sönümlendirmesi, tekerleğin aşağı yukarı çalışma tepkisi ve hızı sportif sürüşe uygun değil.

    O araçta özlediğim tek birşey var, sıkıntılı park yerlerinde, pikniklerde vs aracı yerden yükseltebilmek, bir de sport moda aldığınızda aracın alçalması, direksiyonun sertleşmesi ve bugünkü araçlara göre daha belirgib bir mod değişimi hissi sunmasıydı.

    Evet c ve 3 şu anda iç mekan olarak çok iyi araçlar değiller. Ama işçilik değil, işçilikte sorun yok malzeme olarak. O da parana göre. Baz düz alırsna sana vasatını veriyor. Ama cüzdanı açıp kaliteli malzemelerle opsiyon yaparsan nappasıdır, kök ceviz ağaç kaplamasıdır, burrmaster ses sistemidir o zaman bal dök yala bir iç mekan oluyor. Bu premium araçlarda eskiden beri böyle zaten.




  • Bak ben kullandım diyorum kaç sene sen hiç c5 sahibi oldun mu hydractive sistemli? Olmadıysa yazılanlar bir tarafa kullanıcı deneyimi bir tarafıdır sana bunu söyleyeyim sadece, bir önceki mesajımda deneyimlerimi de yazdım zaten. Ben o virajda ecel terleri dönerken bmw ip gibi uzuyordu, yerim slalom testini, 3 tekerlekle gitmesini.
  • Bir Q3 ne kadar premium ise, DS7 de o kadar premiumdur.
  • Lord Sparhawk L kullanıcısına yanıt
    Ben size kullanmadınız demiyorum ki hocam kullanmışsınızdır tabii ki de.



    Bahsettiğiniz BMW'nin modelide önemli C5'in muadili olması vs.



    En basidinden 1990 model ve 1.5 ton üstü ağırlığa sahip bir XM ile 2017 model BMW 1 daha farklı virajlarda denenmelidir diye düşünüyorum.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Lord Sparhawk


    quote:

    Orijinalden alıntı: JNG90


    quote:

    Orijinalden alıntı: Lord Sparhawk

    3-4 sene 2 litre motorlu en üst donanım hydractive süspansiyon sistemli c5 kullandım. Hiç de öyle başka arabaya binemez durumum da olmadı. Aman aman konfor sunan bir sistem olmadığı gibi arıza yapınca anormla pahalı. Ayrıca aracın tipi, ne bileyim kokpiti kalitesiz olunca o hydractive'in bir önemi kalmıyor. Açıkcası benim sürdüğüm 2003 c5ten öyle unutulmaz birşey kalmadı aklımda, ama 1986 300E mercedesten tokluk olsun, yol konforu olsun, performans olsun, kalite hissi olsun çok şey kaldı. Bugün 2017 model araçları sürüyorum hala o arabanın havası, konforu yok hiçbirinde.

    Hocam daha en üst donanımın adını bilmiyorsanız Citroen Premium olsa da sizin için çok birşey değişmez zaten.



    Hor kullanılmış bir araç markası ne olursa olsum tat vermez şu anda iç mekan işçiliğinde Mercedes C ve BMW 3 çok çok iyi araçlar değil ama derseniz bir BMW 5 , Mercedes E o zaman haklısınız.



    Kokpit kalitesi olarak yalıtım olarak ben eski C4 B7 aracımdan hiç memnunsuzluk yaşamadım sadece bayinin koyduğu paspaslar kalitesizdi.

    Kardeşim neyin adını bilmiyorum ne diyorsun sen allahaşkına, model adıyla markanın premiumluğu hakkında yorum yapmanın ne alakası var acaba açıklayabilir misin bana?

    Exclusive, 2litre atmosferik 136hp, 4ileri tam otm tork konvertörlü şanzıman sport ve kış modlu, ayrıca araç hor kullanılmış araç değil 2003 yılında 0km olarak alınmışdı.. 300e ise 200bin km üstünde bir araçtı. Sana şöyle bir örnek vereyim o dönemler c5'i sürerken sürüş rahatlığından dolayı beğenir d sınıfı dolu bir araç olmasından dolayı kaliteli zannederdim. Bunda bir olay da c5'e lagunadan geçmiş olmaktı ki lagunadan hayli kaliteli araçtı o dönemki c5. Kaliteli zannederdim ya ta ki makyajlı kasa yine 2 litre vectra b sürünceye kadar. O arabada malzeme kalitesini, tokluğu, gidişi, yola oturuşu görünce vay arkadaş bu arabaysa bizdeki ne demiştim. O kasa c5leirn direksiyonu sünger gibi, hamur gibi hissizdir. Çünkü direksiyonda standart hidrolik yok, amortisör sistemindeki yap basıncıyla destekli. Son derece hissiz, uzun bir boşluğu olan sürüşü keyif anlamında çok negatif etkileyen bir direksiyondur. Yine yüksek hızlarda keskin virajlarda hydractive sistem kafayı yolda tutma adına yetelri hızda çalışamaz, kafa yalpalı iraj alır limitlerinde. Direksiyonla stres içinde ince müdehaleler yaparsın. O sırada önündeki 3 serisi ile 170 ile virajı ip gibi alıyordur. Ayrıca yağlı pnomatic sistmein çalışma prensibi çok farklı darbe sönümlendirmesi, tekerleğin aşağı yukarı çalışma tepkisi ve hızı sportif sürüşe uygun değil.

    O araçta özlediğim tek birşey var, sıkıntılı park yerlerinde, pikniklerde vs aracı yerden yükseltebilmek, bir de sport moda aldığınızda aracın alçalması, direksiyonun sertleşmesi ve bugünkü araçlara göre daha belirgib bir mod değişimi hissi sunmasıydı.

    Evet c ve 3 şu anda iç mekan olarak çok iyi araçlar değiller. Ama işçilik değil, işçilikte sorun yok malzeme olarak. O da parana göre. Baz düz alırsna sana vasatını veriyor. Ama cüzdanı açıp kaliteli malzemelerle opsiyon yaparsan nappasıdır, kök ceviz ağaç kaplamasıdır, burrmaster ses sistemidir o zaman bal dök yala bir iç mekan oluyor. Bu premium araçlarda eskiden beri böyle zaten.

    Süspansiyon olarak yine aynı kişiden bir alıntı yapayım yada direkt konu linki verebilirim.



    "

    Gelelim 3 nesil hidraktif süspansiyon ve C5 e. Önceki nesillerde mükemmmel bir süspansiyon sistemi olmasına rağmen bakım maliyetleri çok masraflıydı ve hidrolik sistemde bir kaçak olduğunda veya pompa arıza verdiğinde frenler bile iyi çalışmıyordu. Çünkü hidrolik devre tek bir devreydi ve hem frenler hem direksiyon hemde süspansiyonlar aynı devre üzerinden çalışıyordu. Motor çalışmazsa bu sistemlerin hiçbirisi çalışmıyordu. Citroen mühendisleri bunu önlemek için 3 nesil hidraktifi geliştirdi ve sistemi 3 e böldü. Yani direksiyon, frenler ve süspansiyonlar birbirinden ayrıldı. ayrıldı ama bişekilde bunların birbiriyle bağlantılı olması gerekiyordu. Çünkü diğer türlü aracın hızına veya viraja giriş şekline göre süspansiyonlar sertleştirilip yumuşatılamayacaktı. Bunu sağlamak içinde bu 3 sistem elektronik beyinlerle birbirine bağlandı. Örneğin bir XM de veya XANTİA da sert fren yaptığınızda ön taraf kesinlikle yere yapışmaz. Hatta bazı arkadan çarpmalarda arkadaki arabanın tamponu sağlamken farları ve panjurlarının bazende kaputun bile haşat olduğunu görürüz. Çünkü sürücü çarpacağını anlamış frenlere asılmıştır. Sert fren yapınca arabanın burnu yere doğru alçalmış ve o şekilde öndeki arabaya vurmuştur. Hele birde öndekide sert fren yapmışsa onunda arka kısmı havalanır ve arkadan çarpan neredeyse kaputun yarısına kadar öndekinin altına doğru girer. Ama citroende hangi tarafa yük bindiyse o taraf kaldırılır ve araba her koşulda sabit konumda yere parelel kalır. Eski nesil sistemde bu olay mekanik olarak sağlanırken C5 ve C6 da bu olay elektronik beyinlerin yardımıyla frenler ve süspansiyonlar arasında iletişim kurulup sağlanıyor. Artı birazda elektronik ilminden yararlanılıp mesela hız arttığında aracın alçaltılması veya C6 da arka spoilerin hıza göre 3 kademeli yükselmesi gibi unsurlar eklenmiş. Ayrıca C6 da hidraktif 3 e ilaveten dinamik süspansiyon ve active body control eklenerek yol yüzeyindeki yamalar dahil kasis çukur ne varsa hepsinin emileceği bir sistem geliştirilmiş. Sistem 3 e bölününce şu anda 200.000 km garanti veriliyor. Ama eskiden XM kullanıpta sonradan C5 alanlar yeni sistemin eskisi kadar konforlu olmadığını belirtiyorlar. C5 i test ettim ama uzun süre kullanmadım. Aynı şeyi bende hissetim ama sistemin bakım maliyetleri düşünülünce bukadarcıkta olsun denilebilir. Yok ben illaki uçan halı konforu istiyorum diyenlerde ya XM alıp hem sürüş keyfini hem bitmeyen bakım masraflarını göze alacak yada kesnin ağzını tam açıp C6 alacak.

    Sanırım geçtiğimiz bikaç gün içinde sizlere Citroen ile ilgili genel bir bilgi vemiş oldum. Bilhassa hidro-pnömatik sistem, hidro-aktif sistem gibi Citroen i Citroen yapan teknolojileri anlatmaya çalıştım. Umarım yararlı olmuşumdur. Unutmadan şunuda yazayım. Diğer markalar ve Citroen in ortağı peugeout bile çatlasada patlasada malesef bu sistemi kullanamıyorlar ve kullanamayacaklar çünkü bu sistem citoen e patentli bir sistem"

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Boşuna yorma kendini...



    DS serisi Fransanın Premium markasıdır, şimdi olmasa da zamanla görüp kabulleneceklerdir.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Panthér -- 7 Temmuz 2017; 12:15:49 >
  • Premium iş yapmak gibi bir düşünceleri yok bence adamların sadece showroom'a konseptlerinin üstü bir araç daha koyup ticari olarak pazar arttırmanın peşindeler. Premium cu arkadaşlar bana BMW 1, Mercedes A serilerini açıklasınlar o zaman. Mesela tamamen ticaridir, caizdir.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Lagun@ -- 7 Temmuz 2017; 12:18:7 >
  • Caiz

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Avrupa'nın 2. en büyük otomobil üreticisi PSA Grubu'nun alt markaları: Peugeot, Citroen, DS, Opel, Vauxhall.
    < Bu mesaj bir yönetici tarafından değiştirilmiştir >
  • powermoon kullanıcısına yanıt
    Opel?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: The Babo Men

    Opel?

    Opel PSA grubuna geçti.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Lord Sparhawk


    quote:

    Orijinalden alıntı: The Babo Men

    Kardeş önce 2018 DS7 ye bakın ondan sonra premium mu değil mi konuşun

    "Kardeş" citroenin, peugeot'nun, renault'un tarihte böyle bir çok defa lüks model denemeleri olmuştur bu yeni birşey değil. Süs gibi yapılıp dünyada birkaç bin satılıp unutulan modeller olur. Fransızlarda premium marka üretebilecek kapasite yok. O kalibrede algıları da yok, ağır sanayi güçleri de yok. Siz lüks araba üretmekle premium marka olmayı karıştırıyorsunuz. Renault bile tarihinde baccara gibi dönemine göre çok lüks araçlar üretip satmıştır. Bu renault'u premium marka mı yapıyor? Premium marka olabilmen için bütün modellerinin belirli bir çıtanın üstünde olması lazım işçilik, malzeme, izolasyon, dizayn, donanım olarak. Citroen ds'i zorlama lüks marka olarak ayırmaya çalışıyor japonların yaptığı gibi. Kendi işçiliği renaulttan halice, o sınıfta olması gereken işçiliği ds modellerine koyup buna da lüks algısı oluşturmaya çalışıyor. Ds'in bütün modellerini inceledim hiçbirinde fiyat etiketini hak eden bir malzeme, işçilik yok.

    Gelmiş ds7'e bakın diyorsun. c6 varken ne oldu sanki? Citroen premium marka mı olmuştu? Vel satis varken ne oldu renault premium mu olmuştu? 1-2 hafta forumda goygoyları yapıldı fransa devlet başkanı bile biniyor bakın işte premium bunlar diye. Sonra herkesin unuttuğu deneme araçlar olarak tarihte yerlerini aldılar. Hem rakipleriyle yarışamadıklarından, hem de fransız olup premium algısı veremediklerinden.

    Ds 10 çıksa ne olur, marka birden lüks mü olur? Fransızlar bugün ağır sanayide ilk 20ye bile giremeyen adamlar. Bugünü bırak, ta 1. dünya savaşından beri doğru düzgün sanayileri yok, her şeyleri ezik adamların. Tank bile üretemiyorlardı doğru düzgün ezik ezik somualar, renaultlar falan. Adamlar kendisini endüstriden ziyade modaya, kozmetiğe vermiş bir halk. Bu kafa yapısında. Öyleyse niye üç otomobil markaları var diye sorarsan bak bakalım hangi komponentlerini kendileri üretiyorlar. 1-2 seneye kadar adam gibi otomatik şanzıman üretemiyorlardı da artık vazgeçip japonlardan aisin aldılar. Bmw ne kullanıyor? ZF. Zf alman firması, citroen daha ortada bile yokken kurulmuş bir şanzıman firması. İkinci dünya savaşında panther tanklarına 7 ileri şanzıman yapmış bir firma, 70 sene öncesinden bahsediyorum. 2017 yılında cactuste nasıl şanzıman var bilisin sen öyle düğmeli falan.

    Bugün dünyada ağır sanayide kral olan adamlar çin, amerika ve almanya. Bunlardan da lüks otomotive en çok yönelen eskiden beri almanya. O yüzden geçelim citroen'i, ne amerikanlar, ne japonlar almanlar kalibresinde premium araba yapamıyorlar bugün hala. Citroen seviciler tutturmuş kaç sene önceden bir ds'te çıkardığı yenilik ler vardı diye citroen premiumdu, en bi güzeldi şöyleydi böyleydi, mercedes çaldı. He canım o kadar süperdiyse bugün ne yapıyor? O dönem o kadar süperdiyse kaç devlet başkanu "premium" citroen makam aracı kullandı? Böyle bir şey yok. Fransadan premium marka çıkana kadar türkiye kendi aracını yapmış olur. Anla olanaksızlığı.

    DS otomobil markasının Türkiyeye gelen versiyonlarında Malzeme (iç trim vs ) Plastik malzemeden ibaret ve haliyle pekte kaliteli değil ama Avrupada sadece 2500 € opsiyon ile hem Nappa deri koltuk hemde Nappa deri iç malzeme alınabiliyor (Ön göğüs kapılar vs komple deri kaplı geliyor plastik vs değil)

    Zaten Türkiyede bana kalırsa pek bir araç satma amaçları olmadığı için (Citroen Bayraktar grubunun) ne özel serilerini nede opsiyon paketlerini Türkiyeye getirmiyorlar
    Örneğin: DS3 Performance edition, DS3 Givenchy edition , DS5 black edition vs vs
    Opsiyon olarak: Nappa deri gelmiyor DS3 ve 4 te ,5 te geliyordu kaldırıldı.
    2.0 hdi veya 1.6 thp (206hp) motorda Türkiyede yok.

    Ama gidipte bayide özel sipariş verirseniz Türkiyede olmayan seri ve opsiyonları getirebiliyorlar. Keşke Bayraktar otomotiv DS markasını satmak için azda olsa çabalasa




  • 
Sayfa: önceki 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.