Şimdi Ara

Bir Hayat Hikayesi [Hayata Tutunma İçerir]

Bu Konudaki Kullanıcılar:
2 Misafir (1 Mobil) - 1 Masaüstü1 Mobil
5 sn
11
Cevap
1
Favori
1.260
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • 8 yıl öncesine kadar 90 m2 bir evde 6 kişilik kocaman bir ailem vardı. Babam geçimimizi servis şoförlüğü yaparak sağlıyordu. Kendi yağında kavrulan geçim sıkıntısı çekmeden geçen bir hayatımız vardı. 2006 yılında hayatımda ki olumsuz değişiklikler yavaş yavaş başlıyordu...

    Mart ayıydı babam gözümüzün önünde uyuklamaya başlamış konuşmakta güçlük çekiyordu. Endişelenip hastaneye götürdük. İşte her şey o gün başladı, babam KOAH hastalığından yoğum bakıma girdi. Yaklaşık 14 gün boyunca yoğun bakımda yattı. O 14 gün boyunca evde çalan her telefona endişeyle bakıyor acaba babama bir şey oldu mu diye koşuyorduk telefonlara. Neyse ki hastanelerde geçen 14 gün sonunda babam yoğun bakımdan çıkmıştı. İlk yanına gittiğimde beni hatırlayamamış yüzüme boş boş bakmıştı. Ona baba demesen bana oğlum demeyecekti sanki. Ve ben bunları yaşarken 10 yaşındaydım. Yoğun bakımdan çıktıktan tam bir sene sonra tekrar hastalandı babam, bu sefer azrailden kurtaramamıştı kendini. Ölüm kapımızı ilk defa bu kadar yakından çalmıştı. Tam bir yıkılıştı benim için küçüktüm ama erkektim ben ağlayamamıştım bile. Sırf annemler üzülmesin diye yapamamıştım işte erkektim ya... Neyse böyle başladı acılarla dolu hikayem.

    Babamın ölümünden etkilenen ablam da psikolojik olarak rahatsızlandı. Ona da şizofren tanısı koyuldu. Artık evde konuştuğumuz her lafa dikkat etmek zorundaydık. Ablam söylediğimiz her şeyden şüpheleniyor söylenen lafları üzerine alıyor ve her gece ağlıyordu. (Bu hala böyle devam ediyor ama eskisi gibi değil.) Zaman nasıl geçecek diye düşünen ben, şimdi 17 yaşına geldim. 17 yaşında koskoca delikanlı. Dertler hala peşimi bırakmış değil, annemde KOAH var. Dayım akciğer kanseri ve teyzemde de kanserden şüpheleniyorlar. Sevdiğim kız ve anneside hasta...

    Ve ben bu sene okulu bıraktım. Kimse kusura bakmasın ben okuyup doktor, mühendis veya öğretmen olamadım. Sevemedim işte okulu belkide sevmeye vaktim kalmadı. Şimdilerde önüme baklava ustası olmak için bir fırsat çıktı. Onu kovalıyorum, kimse beğenmiyor mesleği okumadığım için ama ne yapalım bende hayatımı öyle kazanacağım. Çalışıp babamın maaşının yetmediği yerde ben vereceğim parayı. Kız arkadaşımı ben okutucam babası olmadığı için. Ve kısmetse birden fazla dil öğrenme hayalimi gerçekleştiricem.

    Bazen görüyorum da forumda çok basit dertler için kendini aşırı derecede üzenler var. Yapmayın kendinize bunu, iyi olun her gün sizin için bir fırsat olacak. Kalkın yatağınızdan ve hayatla mücadelenize başlayın. Ben anlattım ki hem içimi dökmek için hemde arkadaşlara ders olsun diye... Benden daha kötü durumda olanlara Allah sabır versin!

    İyi forumlar







  • Dostum benimde derdim vardı ama senin durumunu görünce ne kadar gereksiz olduğunu anladım.Allah sabır versin kardeşim.Gerçekten zor bir durum,bunca şeye ayakta durabilmeni takdir ediyorum Fakat okulu bırakman kötü olmuş,buna üzüldüm.Kimse okulu sevmiyor ki dostum,ama bunu yapmak zorundayız.Okula dönebiliyorsan dön,yada açıktan bitirmeye bak.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: GeceGezeR

    8 yıl öncesine kadar 90 m2 bir evde 6 kişilik kocaman bir ailem vardı. Babam geçimimizi servis şoförlüğü yaparak sağlıyordu. Kendi yağında kavrulan geçim sıkıntısı çekmeden geçen bir hayatımız vardı. 2006 yılında hayatımda ki olumsuz değişiklikler yavaş yavaş başlıyordu...

    Mart ayıydı babam gözümüzün önünde uyuklamaya başlamış konuşmakta güçlük çekiyordu. Endişelenip hastaneye götürdük. İşte her şey o gün başladı, babam KOAH hastalığından yoğum bakıma girdi. Yaklaşık 14 gün boyunca yoğun bakımda yattı. O 14 gün boyunca evde çalan her telefona endişeyle bakıyor acaba babama bir şey oldu mu diye koşuyorduk telefonlara. Neyse ki hastanelerde geçen 14 gün sonunda babam yoğun bakımdan çıkmıştı. İlk yanına gittiğimde beni hatırlayamamış yüzüme boş boş bakmıştı. Ona baba demesen bana oğlum demeyecekti sanki. Ve ben bunları yaşarken 10 yaşındaydım. Yoğun bakımdan çıktıktan tam bir sene sonra tekrar hastalandı babam, bu sefer azrailden kurtaramamıştı kendini. Ölüm kapımızı ilk defa bu kadar yakından çalmıştı. Tam bir yıkılıştı benim için küçüktüm ama erkektim ben ağlayamamıştım bile. Sırf annemler üzülmesin diye yapamamıştım işte erkektim ya... Neyse böyle başladı acılarla dolu hikayem.

    Babamın ölümünden etkilenen ablam da psikolojik olarak rahatsızlandı. Ona da şizofren tanısı koyuldu. Artık evde konuştuğumuz her lafa dikkat etmek zorundaydık. Ablam söylediğimiz her şeyden şüpheleniyor söylenen lafları üzerine alıyor ve her gece ağlıyordu. (Bu hala böyle devam ediyor ama eskisi gibi değil.) Zaman nasıl geçecek diye düşünen ben, şimdi 17 yaşına geldim. 17 yaşında koskoca delikanlı. Dertler hala peşimi bırakmış değil, annemde KOAH var. Dayım akciğer kanseri ve teyzemde de kanserden şüpheleniyorlar. Sevdiğim kız ve anneside hasta...

    Ve ben bu sene okulu bıraktım. Kimse kusura bakmasın ben okuyup doktor, mühendis veya öğretmen olamadım. Sevemedim işte okulu belkide sevmeye vaktim kalmadı. Şimdilerde önüme baklava ustası olmak için bir fırsat çıktı. Onu kovalıyorum, kimse beğenmiyor mesleği okumadığım için ama ne yapalım bende hayatımı öyle kazanacağım. Çalışıp babamın maaşının yetmediği yerde ben vereceğim parayı. Kız arkadaşımı ben okutucam babası olmadığı için. Ve kısmetse birden fazla dil öğrenme hayalimi gerçekleştiricem.

    Bazen görüyorum da forumda çok basit dertler için kendini aşırı derecede üzenler var. Yapmayın kendinize bunu, iyi olun her gün sizin için bir fırsat olacak. Kalkın yatağınızdan ve hayatla mücadelenize başlayın. Ben anlattım ki hem içimi dökmek için hemde arkadaşlara ders olsun diye... Benden daha kötü durumda olanlara Allah sabır versin!

    İyi forumlar

    Allah sabır versin.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi -Ryuzaki- -- 8 Şubat 2013; 0:48:36 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: GeceGezeR

    8 yıl öncesine kadar 90 m2 bir evde 6 kişilik kocaman bir ailem vardı. Babam geçimimizi servis şoförlüğü yaparak sağlıyordu. Kendi yağında kavrulan geçim sıkıntısı çekmeden geçen bir hayatımız vardı. 2006 yılında hayatımda ki olumsuz değişiklikler yavaş yavaş başlıyordu...

    Mart ayıydı babam gözümüzün önünde uyuklamaya başlamış konuşmakta güçlük çekiyordu. Endişelenip hastaneye götürdük. İşte her şey o gün başladı, babam KOAH hastalığından yoğum bakıma girdi. Yaklaşık 14 gün boyunca yoğun bakımda yattı. O 14 gün boyunca evde çalan her telefona endişeyle bakıyor acaba babama bir şey oldu mu diye koşuyorduk telefonlara. Neyse ki hastanelerde geçen 14 gün sonunda babam yoğun bakımdan çıkmıştı. İlk yanına gittiğimde beni hatırlayamamış yüzüme boş boş bakmıştı. Ona baba demesen bana oğlum demeyecekti sanki. Ve ben bunları yaşarken 10 yaşındaydım. Yoğun bakımdan çıktıktan tam bir sene sonra tekrar hastalandı babam, bu sefer azrailden kurtaramamıştı kendini. Ölüm kapımızı ilk defa bu kadar yakından çalmıştı. Tam bir yıkılıştı benim için küçüktüm ama erkektim ben ağlayamamıştım bile. Sırf annemler üzülmesin diye yapamamıştım işte erkektim ya... Neyse böyle başladı acılarla dolu hikayem.

    Babamın ölümünden etkilenen ablam da psikolojik olarak rahatsızlandı. Ona da şizofren tanısı koyuldu. Artık evde konuştuğumuz her lafa dikkat etmek zorundaydık. Ablam söylediğimiz her şeyden şüpheleniyor söylenen lafları üzerine alıyor ve her gece ağlıyordu. (Bu hala böyle devam ediyor ama eskisi gibi değil.) Zaman nasıl geçecek diye düşünen ben, şimdi 17 yaşına geldim. 17 yaşında koskoca delikanlı. Dertler hala peşimi bırakmış değil, annemde KOAH var. Dayım akciğer kanseri ve teyzemde de kanserden şüpheleniyorlar. Sevdiğim kız ve anneside hasta...

    Ve ben bu sene okulu bıraktım. Kimse kusura bakmasın ben okuyup doktor, mühendis veya öğretmen olamadım. Sevemedim işte okulu belkide sevmeye vaktim kalmadı. Şimdilerde önüme baklava ustası olmak için bir fırsat çıktı. Onu kovalıyorum, kimse beğenmiyor mesleği okumadığım için ama ne yapalım bende hayatımı öyle kazanacağım. Çalışıp babamın maaşının yetmediği yerde ben vereceğim parayı. Kız arkadaşımı ben okutucam babası olmadığı için. Ve kısmetse birden fazla dil öğrenme hayalimi gerçekleştiricem.

    Bazen görüyorum da forumda çok basit dertler için kendini aşırı derecede üzenler var. Yapmayın kendinize bunu, iyi olun her gün sizin için bir fırsat olacak. Kalkın yatağınızdan ve hayatla mücadelenize başlayın. Ben anlattım ki hem içimi dökmek için hemde arkadaşlara ders olsun diye... Benden daha kötü durumda olanlara Allah sabır versin!

    İyi forumlar

    insallah bundan sonra dertsiz tasasız bir hayat yasarsın




  • inşallah daha iyi geçer hayatın bundan sonra.

    ancak koah hastalığıda kendi kendine ortaya çıkan bir hastalık değildir genelde onu belirtmek gerek.

    sigara içen insanlarda genelde görülür ve maalesef genelde götürür, tv lerde bu ara hep program var.

    ciğerlerinize her gün bir miktar zift + katran eriyikini çekerseniz sonunda koah olma ihtimaliniz yükselir.

    ve iğrenç bir hastalıktır , hastaların ciğerlerinin halini ameliyat sırasında görseniz içilen sigaralara lanet edersiniz.

    akciğerlerdeki bronşlar da maalesef sigara bırakılsa bile 10 seneden önce ilk doğduğunuz zamanki haline gelmez.

    ancak sigara ne kadar çabuk bırakılırsa o kadar iyidir tabii.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi pleksiglass -- 8 Şubat 2013; 1:20:56 >
  • başın sağolsun ama genetik olarak kanseriniz olabilir dikkat lütfen dsizi de kaybetmeyelim

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Teşekkür ederim hepinize genetik mi bilmiyorum da teyzemin ve dayımın kanser olmasını sebebi SİGARA bundan başka bir şey değil. İçmesin kimse lütfen çok zararlı
  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Gerçek kaybetme hikayesi
    5 yıl önce açıldı
    Daha Fazla Göster
  • Başın sağolsun dostum. Aslında bakınca dert çok ama hiç bir babayı,anneyi kaybetmek kadar etkilemez hiç bir insanı.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Vatov

    Başın sağolsun dostum. Aslında bakınca dert çok ama hiç bir babayı,anneyi kaybetmek kadar etkilemez hiç bir insanı.

    Anne daha bir başkadır tabi...
  • quote:

    Orijinalden alıntı: GeceGezeR

    quote:

    Orijinalden alıntı: Vatov

    Başın sağolsun dostum. Aslında bakınca dert çok ama hiç bir babayı,anneyi kaybetmek kadar etkilemez hiç bir insanı.

    Anne daha bir başkadır tabi...

    Tabi ben yaşamadığımdan bilemem ama hani gerçekten en çok etkileyecek 2 şey bunlar gibi.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: GeceGezeR

    quote:

    Orijinalden alıntı: Vatov

    Başın sağolsun dostum. Aslında bakınca dert çok ama hiç bir babayı,anneyi kaybetmek kadar etkilemez hiç bir insanı.

    Anne daha bir başkadır tabi...

    anneyi kaybedersen kafanı yaslayacağ8n birisi olmaz babanı kaybedersen evin erkeği sen olursun küçük olsan bile

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.