Şimdi Ara

Benzin - Dizel Üretilen güç farkı?

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
37
Cevap
1
Favori
2.140
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
2 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Arkadaşlar merhaba,

    Öncelikle aşağıdaki yazıyı okuduğumu belirtmek isterim.
    https://www.tech-worm.com/dizel-motor-ile-benzinli-motorun-calisma-prensibi-farklari/

    Lakin yine de kafamda şu durumu oturtabilmiş değilim; Neden dizel araçlar daha fazla tork üretirler?

    Yazıda sıkıştırılan hava nedeniyle demiş ama kafamda bu durumu canlandırıp, yerli yerine oturtamıyorum taşları. İşin tekniğini bilen, işten hiç anlamayan ama merak eden birine anlatabilecek bilgisi olan arkadaşlar açıklarsa sevinirim.







  • Esas nokta strok bore oranlarından ziyade sıkıştırma oranıdır. Dizellerde sıkıştırma oranı Skyactive ( Mazda ) teknolojisini saymazsak oldukça fazladır benzinliye göre. Bu da daha yüksek sıcaklık daha yüksek basınç demektir.

    Sıkıştırma oranı da piston en alt noktadayken olan hacmin en üst noktadayken olan hacme oranıdır diyebiliriz kısaca. 1:18 sıkıştırma oranı diyorlar ya mesela.

    Benzinlide bu oran 1:9 - 1:10 - 1:11 iken dizelde 1:16 - 1:20 görülebilir.

    Ayrıca dizel ve benzin yakıtlarının içerik farkı da eklenebilir bu duruma.

    Son olarak denildiği gibi strok oranları da katılabilir ama bana kalırsa esas nokta sıkıştırma oranıdır.
  • Strok.



    Pistonun alt olu nokta ile üst olu noktası arasındaki mesafe benzinliye göre daha fazla.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: yunus88

    Strok.



    Pistonun alt olu nokta ile üst olu noktası arasındaki mesafe benzinliye göre daha fazla.
    quote:

    Strokun silindir çapından büyük olması durumunda karşımıza Çap/Strok oranı 1’den küçük olan uzun bir silindir kesiti şekli çıkmaktadır. Günümüzde benzin ya da dizel motora sahip olsun ağırlıklı olarak bu tip bir şekil ile karşılaşmaktayız. En büyük avantajı olarak ise silindir çapının küçülmesi sayesinde motorun daha dar bir yapıya sahip olması dolayısı ile de motor bölmesi içerisine daha rahat sığdırılabilmesiyle öne çıkmaktadır.


    Aynı sistemi hem dizel, hem benzin kullanır yazıyor. Bu durumda üretilen tork farkının tek sebebi bu olamaz.




  • Motor uzun strokludur ve biyel kolları daha uzundur. Bir vanayı bir uzun birde kısa bir ingiliz anahtarı ile çevirdiğinizi düşünün, kısa olanda dönüş merkezine yakın olacağınız için daha fazla çevirme kuvvet uygularsınız. Ayrıca dizel yakıt sıkıştırma esnasında benzinin aksine homojenize bir şekilde karışımın her yerinden aynı anda alev aldığı için patlama kuvveti ve yarattığı itki gücü daha kuvvetli oluyor. Ayrıca mazotun enerji yoğunluğu daha fazladır.

    Muhtemelen asıl bahsettiklerin turbodizeller. Güncel turbodizellere yüksek torkunu sağlayan şey turbochargerın dizel motorun çalışma prensibine çok uyumlu olması ve verimliliği çok arttırması.
  • Piston boyu uzun olduğu için.Ayrıntıyı bilmiyorum fakat sebebi bu.Benzinlide piston boyu daha kısadır.
  • Esas nokta strok bore oranlarından ziyade sıkıştırma oranıdır. Dizellerde sıkıştırma oranı Skyactive ( Mazda ) teknolojisini saymazsak oldukça fazladır benzinliye göre. Bu da daha yüksek sıcaklık daha yüksek basınç demektir.

    Sıkıştırma oranı da piston en alt noktadayken olan hacmin en üst noktadayken olan hacme oranıdır diyebiliriz kısaca. 1:18 sıkıştırma oranı diyorlar ya mesela.

    Benzinlide bu oran 1:9 - 1:10 - 1:11 iken dizelde 1:16 - 1:20 görülebilir.

    Ayrıca dizel ve benzin yakıtlarının içerik farkı da eklenebilir bu duruma.

    Son olarak denildiği gibi strok oranları da katılabilir ama bana kalırsa esas nokta sıkıştırma oranıdır.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: TheCaliph_

    Esas nokta strok bore oranlarından ziyade sıkıştırma oranıdır. Dizellerde sıkıştırma oranı Skyactive ( Mazda ) teknolojisini saymazsak oldukça fazladır benzinliye göre. Bu da daha yüksek sıcaklık daha yüksek basınç demektir.

    Sıkıştırma oranı da piston en alt noktadayken olan hacmin en üst noktadayken olan hacme oranıdır diyebiliriz kısaca. 1:18 sıkıştırma oranı diyorlar ya mesela.

    Benzinlide bu oran 1:9 - 1:10 - 1:11 iken dizelde 1:16 - 1:20 görülebilir.

    Ayrıca dizel ve benzin yakıtlarının içerik farkı da eklenebilir bu duruma.

    Son olarak denildiği gibi strok oranları da katılabilir ama bana kalırsa esas nokta sıkıştırma oranıdır.
    O zaman yine ilk okuduğum yazıdaki sıkıştırma olayı, üretilen torku belirliyor. Dizel motorlar daha fazla sıkıştırma yapıyor. Torku üretmek için yüksek sıkıştırma gerekiyor ve dizel motorlar bunu turboxxx denen alet/sistemle yapıyorlar. Günümüz turbo benzinli araçlarla da yapılan aynen bu. Şimdi "sanırım" tam olarak anladım olayı. Peki dizel motorların hepsi turbolu mu? Mesela 20 yıl önceki dizel motorlar turbolu mu? Değilse o zaman onların da torku düşük olması gerekmiyor mu?




  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Mazda 3 yakıt tüketimi
    15 yıl önce açıldı
    Daha Fazla Göster
  • Tork dediğiniz şey esasında silindirdeki patlamanın pistonu itmesi ve krankın dönmesiyle oluşur.
    Dizel araçların daha çok tork üretmesinin mekaniksel sebebi dizel motorların piston stroğunun yani, pistonun silindir içerisinde yukarı-aşağı ilerlediği mesafenin daha fazla olmasıdır.
    Hatta sadece dizel değil. İki tane 2 litre benzinli motor olsun. Birisinin stroğu 75 mm, öbürü 90 mm olsun. 90 mm olan daha fazla tork üretecektir. Aşağıdaki gif'te olayın fiziğini görebilirsiniz. Her bir silindirde, pistonun bağlı olduğu ortadaki ufak beyaz noktayı krankın merkezi kabul ederseniz, strok arttıkça, uygulanan kuvvetin krankın merkezine olan yatay uzaklığı artacağından uygulanan tork artacaktır. Çünkü Tork = Kuvvet x Mesafe'dir.

    Tabii bu bir sebebi. Eğer dizel ile aynı ölçülere sahip bir benzinli motor yaparsanız dizel yine daha fazla tork üretecektir. Çünkü mazot, yakıt olarak benzine göre daha fazla enerji içerdiğinden, aynı miktarda mazotu yaktığınızda ortaya daha çok enerji çıkacaktır. Bu da en basit tabiriyle (detayları ben de bilmiyorum) daha güçlü yanma demektir.
    Bu da daha fazla kuvvet demektir.
    Yani dizelin esprisi tork = kuvvet x mesafe denkleminde hem kuvvet hem de mesafeyi artırıyor olmanız. Burada mesafeyi artırmanın esprisi sıkıştırma oranını artırmak.
    Benzin - Dizel Üretilen güç farkı?
    Günümüz araçlarında dizelin mekaniksel ve kimyasal avantajı, turbo besleme (yani havayı daha çok sıkıştırarak, bir nevi sıkıştırma oranını artırma) ile birleşince ortaya bol torklu makineler çıkıyor.

    Ama bunun da dezavantajları var. Uzun strok ve dizel demek; az devir/yavaş devirlenme demek.
    Not olarak kalsın, tork'un araçları karşılaştırma anlamında tek başına bir anlamı yoktur. Çünkü tork denilen şey tekerlere giderken şanzıman ve dişliler yardımıyla değiştirilebilir. 1.6 atmosferik bir aracın kalkış anında tekerleklerinde 500-600 nm belki daha fazla tork bulunur. Burada önemli olan o torkun üretildiği devir + torkun ne kadar uzun süre korunabildiğidir. Arabayı hareket ettiren şey, yani güç, bu ikisiyle alakalıdır.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi nacker -- 8 Ağustos 2018; 14:20:48 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: MÜŞAVİR

    O zaman yine ilk okuduğum yazıdaki sıkıştırma olayı, üretilen torku belirliyor. Dizel motorlar daha fazla sıkıştırma yapıyor. Torku üretmek için yüksek sıkıştırma gerekiyor ve dizel motorlar bunu turboxxx denen alet/sistemle yapıyorlar. Günümüz turbo benzinli araçlarla da yapılan aynen bu. Şimdi "sanırım" tam olarak anladım olayı. Peki dizel motorların hepsi turbolu mu? Mesela 20 yıl önceki dizel motorlar turbolu mu? Değilse o zaman onların da torku düşük olması gerekmiyor mu?

    Alıntıları Göster
    Turbolu da olsa turbosuz da olsa sıkıştırma oranları yüksektir. Benzinde yüksek sıkıştırma oranı olmuyor çünkü o zaman vuruntu başlar. Bildiğim kadarıyla az da olsa motorinin ısıl değeri de daha fazla. Yani verimli olması açısından da bu yüzden dizeller daha verimli.

    Turbo ise daha çok düşük motor hacminden yüksek güçler elde edilmesi, egzoz gazının tekrar kullanılması ile emisyon ve yakıt tüketiminin düşürülerek ekstra güç kazanılması gibi düşünebiliriz.


    Kısaca atmosferik de olsa turbolu da olsa dizel motor eşit şartlardaki benzinli rakibine göre sıkıştırma oranı sayesinde yine daha fazla güç üretebiliyor çünkü yüksek basınç ve patlama var.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi TheCaliph_ -- 6 Ağustos 2018; 14:34:31 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: nacker

    Tork dediğiniz şey esasında silindirdeki patlamanın pistonu itmesi ve krankın dönmesiyle oluşur.
    Dizel araçların daha çok tork üretmesinin mekaniksel sebebi dizel motorların piston stroğunun yani, pistonun silindir içerisinde yukarı-aşağı ilerlediği mesafenin daha fazla olmasıdır.
    Hatta sadece dizel değil. İki tane 2 litre benzinli motor olsun. Birisinin stroğu 75 mm, öbürü 90 mm olsun. 90 mm olan daha fazla tork üretecektir. Aşağıdaki gif'te olayın fiziğini görebilirsiniz. Her bir silindirde, pistonun bağlı olduğu ortadaki ufak beyaz noktayı krankın merkezi kabul ederseniz, strok arttıkça, uygulanan kuvvetin krankın merkezine olan yatay uzaklığı artacağından uygulanan tork artacaktır. Çünkü Tork = Kuvvet x Mesafe'dir.

    Tabii bu bir sebebi. Eğer dizel ile aynı ölçülere sahip bir benzinli motor yaparsanız dizel yine daha fazla tork üretecektir. Çünkü mazot, yakıt olarak benzine göre daha fazla enerji içerdiğinden, aynı miktarda mazotu yaktığınızda ortaya daha çok enerji çıkacaktır. Bu da en basit tabiriyle (detayları ben de bilmiyorum) daha güçlü yanma demektir.
    Bu da daha fazla kuvvet demektir.
    Yani dizelin esprisi tork = kuvvet x mesafe denkleminde hem kuvvet hem de mesafeyi artırıyor olmanız. Burada mesafeyi artırmanın esprisi sıkıştırma oranını artırmak.

    Günümüz araçlarında dizelin mekaniksel ve kimyasal avantajı, turbo besleme (yani havayı daha çok sıkıştırarak, bir nevi sıkıştırma oranını artırma) ile birleşince ortaya bol torklu makineler çıkıyor.

    Ama bunun da dezavantajları var. Uzun strok ve dizel demek; az devir/yavaş devirlenme demek.
    Not olarak kalsın, tork'un araçları karşılaştırma anlamında tek başına bir anlamı yoktur. Çünkü tork denilen şey tekerlere giderken şanzıman ve dişliler yardımıyla değiştirilebilir. 1.6 atmosferik bir aracın kalkış anında tekerleklerinde 500-600 nm belki daha fazla tork bulunur. Burada önemli olan o torkun üretildiği devir + torkun ne kadar uzun süre korunabildiğidir. Arabayı hareket ettiren şey, yani güç, bu ikisiyle alakalıdır.
    İlk mesajda eklediğim yazıda da torkun dizel motorlarda düşük devirlerde sağlanabildiği, yüksek devirde ise aynı oranda tork elde edilemediği gibi bir durumdan bahsediyor. Sanırım iş iyice karışır buralara da girersek. Çok fazla teknik bilgiye ihtiyaç var gibi görünüyor durumu tam olarak anlamak için.


    @TheCaliph_

    Anladım, turbodan bağımsız olarak dizel motorlar her türlü yüksek sıkıştırma yetisine sahip. Benzinli motorda bu şekilde bir sıkıştırma yapılamıyor demek ki.

    Arkadaşlar teşekkür ederim verdiğiniz bilgiler için. Karışık mevzularmış. Bir arkadaş ortamında konusu açılır, yeri gelirse şu şu şu nedenlerden diye sıralarım diye düşünmüştüm ama sanırım o kadar basit anlatılacak, açıklanacak bir olay değil.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi MÜŞAVİR -- 6 Ağustos 2018; 14:38:40 >




  • Zaten birçok sebep var ama bizimkiler en temelleri bunları söyleseniz yeter. Yüksek sıkıştırma oranı, strok uzunluğu, motorinin ısıl değerinin biraz daha fazla olması, benzinde yüksek sıkıştırmada vuruntu başlaması.

    Yüksek devirde tork düşmesinin de sebebi aslında basitçe söylersek ısıl kayıpların artması, silindir içindeki sıcaklığın silindir duvarlarından çıkması ve istenilen teorik gücün pratikte olmaması, yanmış gazı salarken veya temiz havayı alırken bazı kayıpların olması vs vs
  • MÜŞAVİR kullanıcısına yanıt
    Evet dizel motorların güç ömrü kısadır. Yani 3000-4000 her neyse belirli bir devirden sonra pek bir güç üretmez.

    Hatta benzinli ve dizel iki arabayı karşılaştırırken tork'larına bakıp bu daha iyi demek de yanlış bir durum. Dizel araç o torku maksimum 3000 devire (kafadan yazdım) kadar koruyabiliyorken, benzinli motor sahip olduğu torku bütün devir bandında üretebiliyor. Yani bu da her daim elinizin altında güç var demek.

    Genel olarak yanlış bir kanı var tork hakkında. Motorun ürettiği torkun tek başına bir anlamı yok. Çünkü siz motorun üstünde gitmiyorsunuz. Arabanın içinde gidiyorsunuz. Motordan çıkan tork şanzımana gidip orada farlı oranlarda artıyor/azalıyor ve daha sonra tekerleklere ulaşıyor.

    Sonuç olarak arabayı hızlandıran şey tork değil, tekerleklerden yola aktarılan güçtür. Bu da motorun çevirebildiği devire ve o devirde ürettiği tork'a bağlıdır.
    Aynı hacimdeki dizel ve benzinli araç arasında, benzinlinin çoğu zaman hızlanma süresi ve maksimum hızının yüksek olması da bundan kaynaklıdır.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi nacker -- 6 Ağustos 2018; 14:47:39 >




  • Arkadaşların yazdıklarının yanında dizel yakıtta benzine oranla daha fazla karbon atomu vardır, bu da hem yakıtın daha yoğun olması hem de potansiyel olarak daha fazla enerjiye sahip olmasını sağlar. Dizel yakıtının kalori değeri 45,5 MJ/kg (megajul/kilogram) dır, benzinin ise 45,8 MJ/kg. Dizel yakıtı kg olarak çok az farkla daha az enerjiye sahip görünse de daha yoğun olduğu için hacim bazında %15 daha fazla enerjiye sahiptir (motorin 36,9MJ/litre iken benzinde 33,7 MJ/litre).

    https://www.acea.be/news/article/differences-between-diesel-and-petrol
  • Bir soru da ben sorayim,deneyimli arkadaslardan faydalanmak isterim.Benzinlinin hararet ibresi oynakken(zorlayinca yukselir yokus asagi salinca duser gibi.),dizelde o olay yok.Kendini bi sabitliyo devamli yokus da ciksa duz yolda da gitse sabit hararet.Nedeni nedir?

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Elk_91 E kullanıcısına yanıt
    Benzinlinin hararet ibresi de sabittir. Eğer öyle bir sıkıntı varsa sizin araca mahsus bir şeydir. Termostat açık kalmış olabilir vs.
    Termostat bulunan motorlarda ne yaparsanız yapın, sistemde bir sıkıntı olmadıkça hararet 90'da sabit kalır. Tabii bazı araçlar hararet yapmaya daha meyilidir. Özellikle eski ve yerli araçlarda görülür. Sebebi de soğutma sistemlerinin yetersiz olmasıdır.

    Benim de 1.8 benzinli aracım var 2001 model. İstersem bütün yokuşları tapagaz tırmanayım istersem bayır aşağı salayım hararet sabittir. Bu yaz 5 kişi + bagaj +klima ile dağ köyüne tırmandım hararet bir gıdım yükselmedi.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi nacker -- 8 Ağustos 2018; 11:32:38 >
  • tam olması gereken şekilde cevaplamışsın hocam. eline sağlık.
    motorun geometrisi ile sıkıştırma oranı vs ile ilgisi pek yok arkadaşlar, bu faktörler sebep deil, sonuç.

    Asıl sebep, dizel yoğun bir yakıt olduğundan,
    1 litre dizelde, 1 litre benzine kıyasla %15 daha fazla karbon atomu olması.

    Bu karbonlar ile nispeten daha çok oksijen tepkimeye giriyor. Ne kadar ekmek o kadar köfte durumu..
  • iyigun kullanıcısına yanıt
    Motorun geometrisi (yani silindir strok'u falan) doğrudan etkiler üretilen torku. Benzinli araçlarda bile çap-strok oranı düşük olan motor, daha fazla torku daha erken verir.

    Bununla beraber dizelin benzinliye olan en büyük avantajı geç tutuşmasıdır. Bu sayede motorları çok daha yüksek sıkıştırma oranlarına sahip olabilir. Bu da daha fazla verimlilik demek.
    Karbon atomlarının fazlalığı geç yanma özelliği sağlar mı onu bilmiyorum ama.
    Ama özellikle geometri ve tasarım da birer faktör. DAha çok sıkıştırma yapabilmek adına daha uzun strok kullanılabilir. Bu durumda amaç sıkıştırmayı artırmak, yani mazotun daha çok sıkıştırılabilir olmasında yatıyor denebilir. Ama bu olay bütün içten yanmalı motorlar için geçerli, dizel-benzin ayrımı yok.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi nacker -- 8 Ağustos 2018; 13:37:44 >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: TheCaliph_

    Esas nokta strok bore oranlarından ziyade sıkıştırma oranıdır. Dizellerde sıkıştırma oranı Skyactive ( Mazda ) teknolojisini saymazsak oldukça fazladır benzinliye göre. Bu da daha yüksek sıcaklık daha yüksek basınç demektir.

    Sıkıştırma oranı da piston en alt noktadayken olan hacmin en üst noktadayken olan hacme oranıdır diyebiliriz kısaca. 1:18 sıkıştırma oranı diyorlar ya mesela.

    Benzinlide bu oran 1:9 - 1:10 - 1:11 iken dizelde 1:16 - 1:20 görülebilir.

    Ayrıca dizel ve benzin yakıtlarının içerik farkı da eklenebilir bu duruma.

    Son olarak denildiği gibi strok oranları da katılabilir ama bana kalırsa esas nokta sıkıştırma oranıdır.
    Asıl nokta sıkıştırma oranıda olmaz diyorum bende



    Neden mi ?



    2011-2012 den bu yana vw nin 1.4 tsi motorunu biliyorsunuz. 150 beygir 250 tork varz. Sıkıştırma oranı yanılmıyorsam 10.5 mi ney. Şimdi 2017 yılında 1.5 Evotsi diye motor çıkardılar 1.4 ü bırakıp. O motorun en önemli özelliği sıkıştırma oranını 12.5 e çıkardılar. Ama tork 250 kaldı. Sıkıştırma oranını arttırınca torkta artması gerekliydi fakat artmadı

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: MeGaDave06

    Asıl nokta sıkıştırma oranıda olmaz diyorum bende



    Neden mi ?



    2011-2012 den bu yana vw nin 1.4 tsi motorunu biliyorsunuz. 150 beygir 250 tork varz. Sıkıştırma oranı yanılmıyorsam 10.5 mi ney. Şimdi 2017 yılında 1.5 Evotsi diye motor çıkardılar 1.4 ü bırakıp. O motorun en önemli özelliği sıkıştırma oranını 12.5 e çıkardılar. Ama tork 250 kaldı. Sıkıştırma oranını arttırınca torkta artması gerekliydi fakat artmadı

    Alıntıları Göster
    Sıkıştırma oranı artınca veya azalınca güç de zorunlu olarak artar, azalır diye bir şey yok.




  • Sıkıştırma ve strok.
  • 
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.