Şimdi Ara

Araca duygusal olarak bağlanmak.. Az değil 7 sene..

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
130
Cevap
6
Favori
21.071
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
147 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Oğlum 1 yaşındayken aldım 2009 Grand Picasso'yu..
    2012 yılının Aralık ayında B sınıfı aracımı 17000TL'ye, 4 yedek jantı ve kışlık lastik takımıyla birlikte uğurladım yeni sahibine,
    2005 Mitsubishi Instyle 1.5 motoru ve LPG sistemiyle, sevemediğim AMT şanzımanı ile..
    O muhteşem MIVEC motor sesiyle uğuladım..

    Tek çocuk olmasına rağmen zrt pırt araba değiştirmek istemediğimiz için aldık Grand Picasso'yu..
    Tipsiz, biçimsiz.. Herşeyi bir acayip arabaydı..
    30 Yaşında resmen emekli arabasına terfi etmiştim.
    Alır 2 sene sonra satarım diyordum. Neredeyse sıfır boş kasa Auris veya hitler motor Golf parası vermiştim.

    Öncelikler oğlumla değişmişti.. Geniş, güvenli, donanımlı, konforlu ve modüler olması çok önemliydi aracın.
    Otomatik ve dizel de olmazsa olmazdı çünkü LPG'li aracımın yağmurlu bir günde kapalı otoparka alınmaması nedeniyle rezillik yaşamıştım.
    2. Sınıf muamelesi görmüştüm.
    Kışın hem benzin hem LPG almaktan da gına gelmişti.
    Uyduruk filtresinden de.. uzun yolda azalan menzilinden de..
    Bagajda simit tüp görmekten de.. muayene zamanı çektirdiği eziyetten de yılmıştım.

    Ve aldık.. Alman ve Japon'dan başka araç kullanmış biri olarak bütün ön yargılarımı yıkarak girdim bir yola..
    Aldığım yıl rekor bir km yaparak (yılda 30 bin km) adeta çocukla heryeri gezmeye başladık..
    Bagajın büyüklüğü bizi öyle şımartmıştı ki ne görsek alıyorduk, bagaja atıyorduk..
    Az yakıyor diye şımardıkça şımarıyor, adeta Total'i zengin ediyorduk..

    2014,2015,2016.. Neler yaşandı.. neler sığdırdık.. Sedan arabalara gözüm kayıyor.. Yeniden Golf olmasa da Passat Variant olsun, Colt olamıyorsa ASX olsun diyerek nedeni bilinmez bir gıdıklama oluyordu içimde..
    Tam o sıralarda Insignia testine katıldım.. şu meşhur 24 saat testi
    85bin TL'ye Flexiride'lı full+full Insignia dizel otomatik verildiği yıllar..
    Araçla İstanbul-Çorlu yaptık geldik.. Konfordan yana bazı soru işaretleri oldu.
    Akşam eşim ve oğlumla bir boğaz turu yaptık, sıkışık trafikte helak oldular..
    Boynum bükük ertesi gün geri götürdüm, Insignia'yı..

    Picassom adeta beni kıskandı, bana küstü o yıl.. Önce EGR bozuldu, sonra ardı ardına lastikler patladı, parçalandı..
    Kızım dünyaya geldiğinde onu Picasso ile eve getirdim.. Yeniden barışmıştık..
    Motor daha sessiz çalışıyor.. Şehir içi depoda 5.8lt gibi rekorlar kırıyorduk..
    Artık devasa bagaja 2 bisiklet ve bir puset her daim duruyor, tümseklerde tıkırdıyordu,
    BÇocuklar büyürken, ben ve eşim yaşlanırız da Picasso yaşlanmaz mı..
    75bin de yaşında aldığım aracım artık 11 yaşına giriyor ve 200bin km olmak üzere..
    Bozuk yollarda trim sesleri bizim çocukların bağıra bağıra söylediği şarkılardan duyulmuyor bile..

    Gün geldi plajda çadır oldu.. Gün geldi ormanda aniden yağmurda cam teras oldu bize..
    Ankara- Kayseri arası zifiri karanlıkta yol kenarına çekildi, dakikalarca yıldızları seyretti, kuyruklu yıldızlar kayarken dilek diletti..
    Gün geldi 1600 rakımda mantardan zehirlenen oğlumu, stabile yolda adeta ralli yaparak araştırma hastanesine yetiştirmeme yardımcı oldu..
    Nice kavgalar yapıldı.. nice kahkahalar atıldı..

    Ne zaman bir arkadaşın evi-eşyası taşınsa yetiştik herkese..
    Çocuğu olan arkadaşa beşik, boşanan arkadaşın köşe koltuğunu,
    Göbeği yakmaktan vaz geçenin koşu bandını, yurt dışına göz eden beyinlerin kalan eşyalarını dağıttık..

    Bu süreçte bir avuç civatadan ibaret bu araç sizin bir parçanız olmaya başlıyor..
    1 hafta ayrı kaldığımız sürede sıfır km verilen B sınıfı araç anahtar bıraktırıp, minibüse bile bindirdi abartmıyorum.

    Çok mu iyi bir araba.. yoo.. hele resimlerde çok da çirkin..
    Ancak kapı kollarında kızımın diş izleri olan, her koltuğun altından toka, lego çıkan.. adeta evin bir eşyası oldu bu araba..


    Sorun ne mi?
    Satamıyorum..
    Kıyamıyorum..
    Ne yapacağımı da bilmiyorum..
    Ne alacağımı da bilmiyorum..
    Tekrar başka araca bağlanmak.. huyuna suyuna alışmak.. çok zor geliyor..

    Baharda 2 pizza alıp, Karadeniz'e hamin bir tepeçe çıkıp bütün aile ön koltuktan panaroma izleyen garip manyak tipleriz..
    Bagaj her daim dolu..
    Çok gezeriz, az yakmalı, otomatik olmalı..

    2.el mi.. hiç düşünmem bile..
    Ama kıyamıyorum işte..

    siz nasıl değiştirip satıyorsunuz araçlarınızı..
    Melankolik bir akşamda..
    Fren hidroliği ile alakalı soru sormak için açılan bir başlıktır..

    Adettendir soralım..
    7 yıldır fren hidroliğini değiştirmedim.. Ne dersiniz, değiştirsem mi, hiç bulaşmasam mı..

    Saygılarımla.







  • Hocam oyuna gelmeyin. Şekilci değilsiniz olmayın da.

    Mantık basit;

    Sorunsuz mu? Evet.
    Kullanışlı mı? Evet.
    Ekonomik mi? Evet.
    Güvenli mi? Evet.
    Konforlu mu? Evet.

    Araba altınızda ölene kadar binin. Para ediyorken satayım tuzağına asla düşmeyin. İhtiyaç yokken yaptığınız her kuruş harcama zarardır.
    Ne iş ile meşgulsünüz bilmiyorum ama boş zamanlarınızda veya emekliliğinizde küçük hikayeler veya uzun soluklu bir roman kaleme almayı ciddi ciddi düşünmelisiniz.

    2004 Nisan'ı ile 2017 Aralık arasında, 1999 model, kurbağa gözlü, kimsenin beğenmediği Toyota Corolla'm vardı.

    13.5 yıl kullandım dile kolay.

    Bir komşumun ağzımdan girip, burnumdan çıkması ile boş bulunup bir Cumartesi günü ona sattım.

    Pazartesi satışı ve anahtarı verip ayrılana kadar ne yaptığımın farkında değildim.

    O şokla 10 gün içerisinde apar topar 2014 Auris alarak, Toyota macerama devam ediyorum.

    Corolla'mı kullandığım süre içerisinde hiç bir ekstra masraf çıkarmadı.

    Beni hiç yolda bırakmadı.

    20 yaşında arabanın kliması, arkadaşın 2 yaşındaki Megane 4'ünden daha performanslı.

    İlk "ben ne yaptım"ı 2018 Ocak ayında MTV'yi öderken söyledim.

    Aldığım araba çok kullanılmadan yattığı için lastikleri özelliğini yitirmişti. 4 yeni lastik alayım dedim. Eski arabamın iki katı fiyatına lastik yenilemiş oldum.

    Eh yeni araba hep yetkili servise gitmiş, ben de devam edeyim deyip 30.000 km. bakımında kulaklarımın arkasına kadar fatura tutarını hissedince, eski arabamın değerini bir kez daha anladım.

    Yeni arabamın artıları yok mu? Elbette var. Ancak bütçe dostu emektarı, her gün komşumun evinin önünde gördükçe içimde cız eden bir yer de var...
  • İşte bu yüzden Citroen. Bende 7 yıllık Citroen C3 kullancısıyım. 0->265.000 km'dir hala binmeye devam ediyorum.
  • sohbet yazisi okur gibi okudum.elinize saglik
    satmayi degismeyi dusunmeyin.ozeniyorum bi araci alip yillarca kullanip,nice anilar biriktirenlere .arabaniza iyi bakin,sirf degisim olsun diye macera aramayin.özlersiniz,ararsınız

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Fren hidroliğini kendiniz de değiştirebilirsiniz gayet basit. Çok da ucuz bi şey... Önemli nokta atık yağın doğaya karışmamasına dikkat edilmeli..

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Kimsenin yüzüne bakmadığı araçlar
    Arabaya duygusal bağ kurmak
    Çok şey değil mi?
    Saçma..

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Yani her ihtiyacınızı gören, çok yönlü bir araba. Yoksa ben de neredeyse 6 yıldır s40'a biniyorum, gitmediğim yer, görmediğim memleket kalmadı neredeyse. Memleketin en batısında da bulundum (Kapıkule), en doğusuna da gittim (Artvin oradan Gürcistan). Yeri geldi barınak bile oldu sedan haliyle, yeri geldi peşime takılan manyak tiplerden kaçtım, yeri geldi büyük kaza tehlikeleri atlattım. Düşündükçe bir sürü anım geliyor aklıma.

    Ben de satamıyorum ama benim satamama sebeplerim hep daha mantıksal. Her şeyden önce arabam 20 yıllık. Tek arka sağ çamurlukta avuç içi kadar macunlu boya var. Gerçekten boya makinesi sadece o avuç içi kadar yerde 400 okuyor, geri kalan her yerde 80-120 aralığında. Değişen zaten yok. O kaporta durumuna rağmen O kadar kaygısız, o kadar kafam rahat biniyorum ki. Yok kapıyı çizmişler yok yandaki kapıyı açarken dokundu yok şu oldu bu oldu derdim yok. Hatta geçen minibüsçünün birine kızdım, şu turuncu dubaya hafif sürterek geçtim. Hiç umurumda da olmadı. Çizilmedi zaten de yanımda arkadaş vardı inince o baktı ben bakmadım bile. Öyle kaygısız kaygısız biniyorum. Bir de artık elim ayağım gibi oldu. Eh sundukları da az değil. 136 beygir motor, otomatik klima, dört cam otomatik, bağımsız süspansiyon v.b yeni arabalar zaten ateş pahası. 2. elde de 200 bine dayanmış arabaya 50 bin vermek içimden gelmiyor. Öyle devam ediyoruz.




  • Hocam duygusallığı bir kenara bırakmak lazım 200bin km olmuş çünkü, uzun sürediir sizde olduğu için aracın herşeyini bilip bakımını düzenli yapmışsınızdır o yüzden bir süre daha sorun çıkarmaz ama illaki birgün çıkartacak.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Sizi eski colt başlığından hatırlıyorum :) O zamanlar biz de colt kovalıyorduk. Güzel araçtı ancak artık temizi kalmadı.
    Uzun dönem kullanıcılarına çok imreniyorum, her araba ya da motorumu aldığımda ben buna 3-4 sene binerim çok güzel makine diyorum.
    Ancak en fazla 1 yıl sonra kaşıntı başlıyor. Şimdi araç yine ilanda :)
  • Keyifle okudum hocam (:
    Bende araç aldığım vakit elden çıkarmak zor oluyor.
    2011 Bravo'yu sattıktan sonra whatsapp durumuna güle güle evlat yazmıştım çok gülmüştü arkadaşlar.
    Şimdi 2008 punto tjet'im var. Uzun yıllar birlikteyiz bir aksilik olmaz ise (:
  • Ne iş ile meşgulsünüz bilmiyorum ama boş zamanlarınızda veya emekliliğinizde küçük hikayeler veya uzun soluklu bir roman kaleme almayı ciddi ciddi düşünmelisiniz.

    2004 Nisan'ı ile 2017 Aralık arasında, 1999 model, kurbağa gözlü, kimsenin beğenmediği Toyota Corolla'm vardı.

    13.5 yıl kullandım dile kolay.

    Bir komşumun ağzımdan girip, burnumdan çıkması ile boş bulunup bir Cumartesi günü ona sattım.

    Pazartesi satışı ve anahtarı verip ayrılana kadar ne yaptığımın farkında değildim.

    O şokla 10 gün içerisinde apar topar 2014 Auris alarak, Toyota macerama devam ediyorum.

    Corolla'mı kullandığım süre içerisinde hiç bir ekstra masraf çıkarmadı.

    Beni hiç yolda bırakmadı.

    20 yaşında arabanın kliması, arkadaşın 2 yaşındaki Megane 4'ünden daha performanslı.

    İlk "ben ne yaptım"ı 2018 Ocak ayında MTV'yi öderken söyledim.

    Aldığım araba çok kullanılmadan yattığı için lastikleri özelliğini yitirmişti. 4 yeni lastik alayım dedim. Eski arabamın iki katı fiyatına lastik yenilemiş oldum.

    Eh yeni araba hep yetkili servise gitmiş, ben de devam edeyim deyip 30.000 km. bakımında kulaklarımın arkasına kadar fatura tutarını hissedince, eski arabamın değerini bir kez daha anladım.

    Yeni arabamın artıları yok mu? Elbette var. Ancak bütçe dostu emektarı, her gün komşumun evinin önünde gördükçe içimde cız eden bir yer de var...




  • sıfır aldığım araçla aramda bağ kuramadım sevmedim bu daha kötü bence

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • ben de 7,5 yildir kullandigim lancer i 15-20 gun once sattim. iyi ve kotu o kadar çok anı var ki. giderken arkasindan bakakaldim.gece ateslenen cocugumu hastaneye goturdugum de oldu. sarkilar mirildanarak gezmeye gittigimiz de.dugune de gittik cenazeye de. hepsi bir anda gozumunun onunden gecti.sanki iki evladımin yaninda 3.cu bir cocuk gibiydi.bir kere teklemedi , yolda birakmadi.2.kez marşa bastigim cok nadirdir.simdi abim kullaniyor.insallah o da kazasiz belasiz kullanir.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • hacı naptın sen yaw..

    o hatayı bende yaptım. 2011de toyota aldım.2013de satmak zorunda kaldım.
    2016da bi daha kavuştum.
  • Sizinki yine iyiymiş 2012 yılında 2005 model henüz 55.000de ilk sahibinden çağla yeşil bir clio symbol almıştım. Araç benzinliydi. O zamanlar öğrenciydik ayda 100 liralık benzin atabilirdim. Arkadaşlarımla mı gezmedik aileyi mi getirip götürmedik. Mesleğe mi onunla başlamadık. Bu araba gitmez denilen 1600 km yolu meslek icabı kaç kere gidip geldik. Karadeniz yaylalarına tırmandık. Evlendik, aslında iyi bir araç olsun diye kiralama düşünüyordum ama eşim aracın bendeki yerini bildiğinden gelin arabamız bu olsun dedi. Hatta dalga geçen akrabalarım bile oldu. Bu araç gelin arabası olur mu diye. Ve en sonunda temmuzda sattım aracı. İlana akşam koydum sabah alıp gittiler. Annem bile ağladı 8 senede o arabada ne anılarımız oldu diye. Velhasıl vefa nedir bilirim. Yeri geldiğinde canlı-cansız her şeye karşı vefa duygusu hisseden insanlar olabilmeli. Araba da böyle adamlardan alınmalı.

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • mitsubishi'den citroen'e geçmek radikal bir karar ve değişim olmuş hocam. memnun kalmanıza sevindim tabi

    ben de şimdiki aracım olan asx'ten memnunum. ben de colt'tan geçtim bu araca ikinci senemizdeyiz, on ikinci senemizi de görmek istiyorum Allah nasip kısmet ederse... araçtan öyle memnunum ki satmak için hiç bir sebebim yok. yakıt tüketimi, konforu, sağlamlığı ve dayanıklılığı bana yetiyor...
  • 2012 yılında aldığım 2007 Jetta'yı hala severek kullanıyorum. Manevi olarak değeri büyük. Ehliyetimi bu araçla almıştım (Sınavda kendi aracımı kullandım). 105 bin km dir kullanıyorum, çok anı biriktirdim, çok geceler sabahladık... Uzun yıllar daha bizimle beraber olacak gibi. 2 yıl önce sıfır olarak aldığım diğer araca daha bağlanamadım. Muhtemelen 3 yıl sonra satacağım...
  • Aynı şekilde 2012'den beri kullandığım satmaya kıyamadığım focus 3 aracım var. O kadar anımız var ki satmaya yanaşamıyorum bile. Terslik olmazsa yıllarda kullanmaya devam.
  • bende sonra değiştiririm diye 2012 de sıfır logan almıştım,sonra enflasyon işsizlik vb sorunlar patlayınca başbaşa kaldık mecburen mutluyuz

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Hocam hergün yazın siz, hikaye roman gibi bölüm bölüm okuruz biz

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Hoş bir yazı olmuş hikaye tadında; ama arabaya duygusal olarak bağlanmak mı?
    Duygusallık değildir o hayat pahalılığıdır. Premium araçlar avrupadaki gibi 50 bin birim para olsa yüzüne bakmazdın direkt satardın.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ReaLGz -- 10 Aralık 2019; 11:34:2 >
  • 
Sayfa: 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.