Şimdi Ara

Arabaya 'eşek' gibi binmekmi? gözün gibi bakmak mı? (6. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
127
Cevap
0
Favori
5.693
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 34567
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Aydoğan*

    Olsun ya da olmasın araba amaç değil araç olduğu zaman mutlu olacağız.

  • başlıyorum anlatmaya

    sattığım transporter

    aracı sadece ben kullanıyordum ve araca gözüm gibi bakıyordum sırf yolu bozuk diye yolları uzattığım oluyordu her yoldan geldiğimde dışını tanzikli su ile yıkıyordum kirler yapışmasın diye hafta sonları da 2-3 saatlik temizleme işlemi yapıyordum araca yük attırmıyordum fazla mesela araca mobilya baza falan koydurtmuyordum iç suntaları falan kırılır diye aracı kasıntılı duracak şekilde çekmiyordum aracın ön camlara film dahi çektirmedim sebebi ise camcı kapı plastiğinin sökülmesi gerekir dedi bende elletmedim yani araca bebek gibi baktım

    şuanki doblo

    dışını yıkamaya yetiştiremiyorum yerde az bi su birikintisi olsun olduğu gibi batıyor araç genede 2-3 günde bir su görüyor fırça sürülmüyor

    şuanki master

    uzun yoldan uzun yola arada sırada ben gidiyordum yola içi ve dışı yaklaşık 5-6 aydır su görmemişti ve kirler yapışmıştı artık 2 gün önce zor da olsa dışını yıkadım ama içi berbat değil berbattanda ileri

    hatta merak eden olursa resmini koyarım




  • Aldığımda eşşek niyetine binerim dedim. Sonra bir kaç eksiği vardı onları giderdim, derken kafama göre eklemelere başladım. Sonra kıyamamaya başladım araca, zaten geçmişi çok temizdi değil kaza değişeni bile yoktu. Şimdilerde evladımız oldu artık, bakımları tamdır, herhafta temizlerim vs. Ama sert kullandığım zamanlar da olur aracı, o konuda da o beni üzmemiştir
  • Eşek gibi binmek nedir?

    Eşek bile ilgi ister bakım ister. Su ister, yemek ister.

    Araba da öyle. İhtiyacı olan her şeyi veriyorum ona. Fazlası değil.

    Bir kaç da takıntım var. Mesela park edince aynaları kapatırım, bir de yazın haftada 1 veya iki haftada 1 yıkatırım. Bir de çukurlara girmemeye özen gösteririm onun dışında ekstra bir şey yapmam.

    Bazen bakıyorum camdan, biri park ediyor, iniyor bakıyor, tekrar düzeltiyor ve bunu 10-15 kere tekrarlıyor. Kusursuz olması için. Park etmeye dikkat etmem, arabanın kıçını-başını dışarıda bıraktığım bile olur. Ama aynaları kapatırım

    Ha sigara da içirtmem ama bunu araba için yapmıyorum. Kendim sigara kullanmadığım için rahatsız oluyorum kokusundan. Yemek yerim, sevişirim, taşa toprağa sokarım sonuçta onun işi o, benim işim de ona bakmak.




  • Temiz kalması kendim için. Pis bir yerde yaşayabilir miyiz ve ya evimiz pis midir hayır. Zaten yılda 5 bin km kullanılan araç ne kadar kirlenirki. Haftada 1 dış, iki haftada bir iç dıpş yıkarım. Pastasını cilasını kendim yaparım. Hoşuma gidiyor çünki. Arabamıda her türlü kullanırım aman incinmesin diye mız mız da gitmem yani.
  • Aracımla girmediğim yol, çıkmadığım dağ kalmadı. Her türlü yol şartlarını test etti. Asla tapılacak bir alet gibi bakmadım. Amaç benim keyfime hizmet etmesi. Nereye gitmek istersem oraya gittim. Ufak tefek çizikleri hiç dert etmedim. İçinde yiyip içtimde. Yeri geldi içinde yattım uyudum. Benzinlikteki otomatik yıkamalara da soktum. Tanımadığım yolda kalmışları da aldım. Yeri geldi 8-9 kişi de bindik. Yeri geldi arka koltukları yatırarak yemek odası taşıdım.

    Ancak... Bakımını asla aksatmadım. Asla işin ehli olmayan kişiye aracı teslim etmedim. Asla kalitesiz parça ve malzeme kullandırmadım. Rutin olarak bir çok ayarını kontrol ettirdim. Aracın içini en iyi şekilde temizlettim, temizletirim de. Asla kalitesiz yakıtı - yağı aracıma yaklaştırmadım. En ufak plastik pulunu bile eksik etmedim, üşenmedim gittim aldım.

    Şimdi benim aracımı yukarıdaki yazdıklarıma bakarak beğenmeyecek kişi büyük ihtimalle bilmeden janjanlı gözüken bir perti alıp mutlu olacaktır. Ben aracı satmak için süslü yalanlar söylemem ya da aracıma tapınmam. Canımı taşıdığını bilir ona göre bakarım. Yolda kalmam istemem, kalırsam araçtan soğurum...




  • Genelde 2 haftada bir ya da 3 ic dıs yıkatırım. Onun dısında da her yere giderim. İkisinin de ortası olsa gerek.
  • Şuan araç yıkamacıların birçoğu kalitesiz temizleme kimyasalları ile araçların boyu koruma ve yüzey parlaklıklarını mahvediyorlar. Çok sık yıkatmanın araca iyi bakmak olduğunu düşünmüyorum.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Jeandan

    Aldığımda eşşek niyetine binerim dedim. Sonra bir kaç eksiği vardı onları giderdim, derken kafama göre eklemelere başladım. Sonra kıyamamaya başladım araca, zaten geçmişi çok temizdi değil kaza değişeni bile yoktu. Şimdilerde evladımız oldu artık, bakımları tamdır, herhafta temizlerim vs. Ama sert kullandığım zamanlar da olur aracı, o konuda da o beni üzmemiştir

    Aracınızı merak ediyordum aslında, rastlayınca sorayım dedim. Yaptığınız eklemelerle ilgili süreci paylaştığınız bir konu var mı?




  • Moralimin durumuna bakar. Keyfim yerindeyse temiz tutarim. Su aralar oldugu gibi canim sikkinsa elimi surmem. Disi kir pas icinde.
  • gözüm gibi bakarım arabama.içi dışı motoru herzaman pırıl pırıl olacak.kirli haliyle binince keyif alamıyorum
  • Gözünüz gibi bakmayın. Ama bakımlarını eksik etmeyin. Yapılmaması halinde, daha sonra daha büyük masraflar açabilecek işlemleri yaptırın, aracın içini yeterince temiz tutun. Bunlar yeterlidir.

    Araba sizi kullanmasın, siz arabayı kullanın.
  • Suyuna yağına bakarım basar giderim.
  • ilk aldığım zamanlar gözüm gibi bakıyordum ama seneler geçtikten sonra 2.el değeri gibi düştü gözümden yinede haftada 1 dışını yıkatırım
  • quote:

    Orijinalden alıntı: JasoNBuraK

    quote:

    Orijinalden alıntı: Jeandan

    Aldığımda eşşek niyetine binerim dedim. Sonra bir kaç eksiği vardı onları giderdim, derken kafama göre eklemelere başladım. Sonra kıyamamaya başladım araca, zaten geçmişi çok temizdi değil kaza değişeni bile yoktu. Şimdilerde evladımız oldu artık, bakımları tamdır, herhafta temizlerim vs. Ama sert kullandığım zamanlar da olur aracı, o konuda da o beni üzmemiştir

    Aracınızı merak ediyordum aslında, rastlayınca sorayım dedim. Yaptığınız eklemelerle ilgili süreci paylaştığınız bir konu var mı?

    DH garajda bi kısmı mevcut bi kısmı değil. Şuan farklı bir proje için hazırlamaya çalışıyorum kendimi maddi bakımdan. Ondan sonra çok daha farklı oluak




  • Arabaya eşeklemesine binip binmemem arabanın ne olduğuna göre değişir...
    - Focus'a eşekleme biniyordum, Volvo S60'a daha dikkatli davranıyordum.
    - S-Max'a da dikkatli biniyordum.
    - Şu anki arabalardan A3'e dikkatli biniyorum. Legacy'e eşekleme biniyorum.

    Hiçbirinde nereye park ettiğime özen göstermiyorum. Sadece park kurallarına uyuyorum. Sıfır da park ederim. Gerekirse öndeki arabaya bir engel teşkil etmiyorsa, bir deste kağıt konacak şekilde de bırakırım. Kendi arabamla kendi arabama çarpmışlığımda mevcuttur. Yavaş park ederseniz dokunma-ittirmenin iki arabaya da hiçbir zararı yok. Ayda en az bir kere bir arabaya yanlışlıkla dokunurum. Şimdiye kadar çizdiğim-göçerttiğim araba olmadı. Lastiğim kaldırıma değecek şekilde park ederim. Dolayısı ile arada sırada jantı sürterim. Çizikleri jant boyası ile kapatmanın yolunu buldum. Pek dikkat çekmiyor...

    Araba çizilebilir, göçebilir. Umursamam. Çizik de binerim, gözük de binerim. Bir keresinde bir çocuk topunu dikti, Top arabamın kaputunda 3 kere sekti. Bir büyük, bir orta, bir küçük göçük oluşturdu. Anında durdum ve arabadan indim. Topu buldum. Çocuğa gittim topunu verdim, sokakta oynamamasını, yandaki okulun bahçesinde oynamasını, buranın tehlikeli olduğunu, az daha onu ezeceğimi söyleyip gittim. Arabaya da 1.5 sene daha o göçüklerle bindim...

    Ama 57 ve 58 chevroletlere asla böyle davranmam. 10 kat daha özen gösteririm. Kısaca göstereceğim özen arabadan arabaya değişir... Bazı arabalar ekonomik amaçlıdır. Keyif amacı içerenlere daha özenli binerim. Klasik ve klasik adaylarının üzerine titrerim.

    - Neticede gündelik kullandığım aracın suyunu çıkarmadan o arabayı satmam. Suyu çıktığında boyalısı ile boyasızı, bakımlısı ile bakımsızı arasında 2000TL oynar. Neticede arabayı 300.000km'de satacağım... Ne kasacam. Benim gözümde o araba 10 sene sonra jilet olacak, traş olacağım... Benim mantığım böyle işliyor...




  • Ne tapıcaksın ne de hor kullanıcaksın ortasını bul sonuçta para veriyosun ve o paralar için gece gündüz çalışıyorsun.
  • Daha bugün arka çamurluğu elektrik direğine kanırttım. 2 kalın çizik, boyayı almış, plastik meydanda. Tırnak kadar da parça kırılmış. Tampon plastikten olduğu için yine boyatmayacağım. Aracın 4 köşesinde de kanırtılmış sürtme izleri var plastik yerlerinde. Boyatsan kazalı zannederler hiç ellemiyeceğim, alacak olan ister boyatır ister biner. Zaten ben satasıya biri araca çakar o vakit boyatırım...
  • Yarista essek gibi

    Yikarken Gozum gibi.


    Kadin gibi yani.
  • Keşke (ki en nefret ettiğim sözcüktür) bazı huylar için hap, tablet, pastil, merhem, kapsül, intravenöz enjeksiyon gibi preparatlar olsa da kendimde olmasını hiç ama hiç istemediğim bazı tik, takıntı ve problematik hareketlerden kurtulabilsem.

  • Çamurlu ayakkabı ile aracıma binemiyorum. Kapıyı açıyorum, o temiz kauçuk paspasa pis siyah sokak çamurunu taşıyamıyorum.
  • Aracımı temiz yıkatmışsam ve yağmur yağmaya başlamışsa işe dolmuşla gidiyorum. Kıyamıyorum... KIYAMIYORUM işte, napim?
  • Otoparkta arkama hiçkimse ve yanıma sadece 1 kişi rahat park edebilsin diye uykusuz kalıp işe her gün 1 saat erken gidiyorum.
  • Akaryakıt istasyonu kirli ise girmiyorum, yol çamurlu ve pis ise geri dönüyorum, oto yıkamacı tesisi yıkamadan oraya gitmiyorum.
  • İlahi ve ulvi bir güç dışında hiçbir güç benden aracımdaki 28 çeşit ıslak havlu, kolonyalı mendil, peçete, selpak, havluyu çıkartamaz.
  • Düşünüyorum, ben PASSAT'ta böyle tuhaf davranışlar sergiliyorsam 520D aldığımda herhalde hastanelik olurum, ben çatlardım!





  • 
Sayfa: önceki 34567
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.