Şimdi Ara

Allah a inaniyorum ama onu sevmiyorum (3. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
67
Cevap
0
Favori
3.393
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
5 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 1234
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Communist kullanıcısına yanıt
    Öyle değil işte. Her şeye gücü yetmenin +1 i olamaz. Mesela en büyük doğal sayı olamaz yani bu kavram azamilik içermez. Fakat her şeye gücü yetme ve her şeyi bilme sıfatları azamidir. Bundan daha fazlasını düşünemezsin ki. n sayısından sürekli olarak n+1 şeklinde arttırıp büyüğünü düşünebilirsin fakat her şeye gücü yetme sıfatına bir şey ekleyemezsin azamilik durumu var. Aynı şekilde en büyük iki basamaklı sayı örneği de buna girer bu 99 dur bundan büyüğü yoktur. En büyük iki basamaklı sayıdan daha büyük iki basamaklı sayı diye bir şey var mıdır? Yani 99'dan daha büyük iki basamaklı sayı var mıdır?

    Tanrı'nın yaratma amacı var zaten. Çünkü, iyiliği bunu gerektiriyor. Burada eksiklikle ilgili bir çıkarımda bulunmak çok güç. Neden bir eksiklik olsun ki?
  • sayı sistemini ondalık olarak belirleyen biziz 16 lık sistemde en büyük iki basamaklı sayı FF olarak ondalık sistemde 255 e denk gelir benim açımdan herzaman güç+1 var, bu bize eğer varsa tanrınında zamanla gelişmekte olduğunu gösterir.

    herşeye gücü yeten tanrı deyince aynı şeyi anlamıyoruz bu yüzden bu konuda anlaşamıyoruz benim için böyle bir tanrı ne iyi nede kötü olabilir hiç birşey yaratmasına gerek yok çünkü onun için eksik olan birşey yok yaratacağı şeyin ilk anından son anına kadar akıbetini biliyor neden yaratsınki?
  • Yani bu da yol yaptilar niye sevmiyorsunuza benzedi biraz. Bizi yaratmak zorunda degildi, madem zirt birt basimiza kakacakti neden bizi yaratiyor? Yok iste yaratmadan bana sormus da evet demisim. Bu beni baglamaz. Unutturuldugum sey beni baglamaz. Eger cok dandik hayat sartlari verseydi bize yine sevmeyecektik. Cunku kotulugun bir siniri yok. Kotulugun basina gelmesini engelleyecek bir sey de yok. Kaza gecirsen ayak sinirlerin kesilse, tedavisi neredeyse yok. Bunun geri donusu yok.

    Bence adam hakli communist. Sinirsiz olmasi matematigi istedigi gibi egip bukmesinden dolayi. Yoksa sonsuz +1 filan o bizim algimiz. Matematikten bagimsiz, o sayi dogrusundan bagimsiz bence o guc denilen sey.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Some guy -- 21 Haziran 2019; 1:43:45 >
    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Communist kullanıcısına yanıt
    Ben 10'luk sistem üzerinden örnek veriyorum orada. 16'lık sisteme göre de aynı örnek verilir başka sisteme geçersin. Kendi sayı sisteminden bahsediyorum. Zaten burada sayıların azamiliğiyle ilgilenmiyorum. Sadece basit bir örnek olması açısından verdim. Maximum ve minimum kavramlarından daha büyüğü veya daha küçüğü düşünülemez. Bunun bana göresi sana göresi yok. "Her şeye gücü yeten varlığın gücünün yetmeyeceği bir şey" ifadesi nasıl mantıken yanlışsa "her şeye gücü yeten varlıktan daha güçlü varlık" ifadesi de mantıken çelişkidir. Bunlar zaten çok rahat anlaşılan şeyler açıkçası boş şeylere çekerek uzatıyorsun konuyu.


    Bu şekilde sorarsan daha dikkate alınır bir soru olur bu. Her şeyi önceden bilmesi neden yaratmasına engel olsun? Sonuçta meydana iyilikler gelecek ve Tanrı bunu yaratarak iyilik sıfatının gereğini yerine getirecek. Burada kötülükleri de biliyordu denebilir. O halde neden kötülüklere izin veriyor sorusu sorulabilir. Fakat bu kötülük probleminin konusudur. Ayrı bir tartışmayı gerektirir. Kötülük problemi konusunda teistlerin çoğu problemi çözdüğünü sadece Paul Draper'ın acı ve zevk argümanını ve korkunç kötülükleri güçlü bulmaktayım. Bunlara karşı da şüpheci teizm yanıt olarak verilebilir.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-F54F98451 -- 21 Haziran 2019; 12:11:42 >




  • Communist kullanıcısına yanıt
    Şüpheci teizm için şurası okunabilir:https://eksisozluk.com/supheci-teizm--5523678
  • Zodion Z kullanıcısına yanıt
    Kalıcı olmayan etkilere örnek verir misin hocam.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Asus gl702

    Kalıcı olmayan etkilere örnek verir misin hocam.
    Neşelenmek gibi günlük hayattaki duygu git gelleri
  • Zodion Z kullanıcısına yanıt
    Yani şu anki hayatımızda özgür irademize zeval geldiğinden mi bahsediyorsunuz, önceki mesajınızda kalıcı etkileri değiştirebilirsek demişsiniz ama yaşadığımız hayatta böyle bir şansımız yok.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Asus gl702

    Yani şu anki hayatımızda özgür irademize zeval geldiğinden mi bahsediyorsunuz, önceki mesajınızda kalıcı etkileri değiştirebilirsek demişsiniz ama yaşadığımız hayatta böyle bir şansımız yok.
    İrade var özgür irade yok.En basitinden ne zaman sıçacağına bile karar veremiyorsun.Geçmişin biasların bunları hep kalıcı etkileri olan hür olmanı engelleyen şeyler ve tek kaçış ölüm ya da delirme

    Güç probleminden örnek verdim yoksa ahlaki özgürlüğün imkan dahilinde olduğuna inanıyorum

    Bunun için tüketim toplumuna tam geçiş yapmalıyız yoksa şimdiki gibi solipsizmin bataklığında debelenip duracağız

    Hannah arendtin üretim dediği şey fikir istişaresi yoluyla meclisin iddaalar ortaya atması sonucu oluşan normatif buyruklar pozitif kanun uzayını besliyor

    Hermit gibi takılıp kültür etkileşimimiz sadece argümanlar üzerinden yürüse birbirimize karşı etkimiz sadece duygu düzleminde kalacaktı



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Zodion -- 21 Haziran 2019; 3:16:8 >




  • Konudaki yazılanları okudum da yüce Allah'ı ne kadar da yanlış tanımışsınız. O her kulunu yakmaz. İnsan kendi kendini yakar kendi kendini ateşe atar. Düşün bi insan senin malını çaldı, sana zarar verdi. Bunun hesabını nasıl alacaksın ki gücün de yetmiyo mesela? En azından bi inancın var, öbür dünyası var. Kaldı ki burası imtihan dünyası. Elbette fakir de olcak zengin de, sağlığı bozuk olan da olcak iyi olan da.. Ama hepimiz insan olarak yaratıldık. Herkes ister lüks rahat sağlıklı yaşasın ama yaşadıklarımız hep imtihanın bir gereği.. Dünyada bu kadar kötü insanlar varken bırakın da cehennem olsun.. Konu sahibine gelince; iyilik yaptığın zaman içinde bir huzur bir mutluluk oluyosa, kötülük yaptığın zaman da için rahat değilse huzursuzsan ne kadar da inkar edersen et sen Allah'ı seviyosun. Sen Allah'ı sev ki o da seni sevsin. Onu seversen onun istediği gibi bir hayat yaşamış olursun ve ahirette saadete erersin. Ellerini açıp dua etsen bile belki bir çok şeyi değiştirir.. Yalnızca ona teslim ol nefsine değil..

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Maximum ve minimum kavramlarından daha büyüğü veya daha küçüğü düşünülemez diyerek tanrıyı sınırlamış oluyorsun verdiğim örnek gayet yerinde sana göre elimizde 200ml sıvı alan bir bardak var bu bardak en fazla 200ml alır diyorsun bardağı yaratan zaten kendisi eğer isterse 400ml yapar yetmezse dahada artırır bu problemin içinden yalnızca sonsuz güce sahip diyerek çıkarsın ama bu seferde kendinden daha güçlüsünü yaratabilirmi sorusu geçerli olur bu yüzden eğer varsa herşeye gücü yeten olamaz diyorum.

    quote:

    Her şeyi önceden bilmesi neden yaratmasına engel olsun? Sonuçta meydana iyilikler gelecek ve Tanrı bunu yaratarak iyilik sıfatının gereğini yerine getirecek.


    tanrı oturup eğer bunu yaparsam şunu başarmış olurummu diyor yani hani ol deyince oluyordu?




  • Communist kullanıcısına yanıt
    Tanrı'yı neden sınırlayayım? Tanrı her şeyi bilen, her şeye gücü yeten bir varlık zaten bunlar maximum özellikler. Maximum mükemmellikteki varlık Tanrı zaten. Benim ne anlattığımı anlamıyorsun başından beri. Ben bardağın alacağı maximum değerden bahsetmiyorum. Bu zihin dışı bir gerçeklik olan maximum kavramına denk değildir. En büyük bardak diye bir şey olamaz mesela. Litresi sonsuza kadar artabilir. Fakat bilgi ve kudret gibi özellikler azamidir. Zihin dışı maximum tanımına tekabül eder. Azami mükemmellik nedir? Zihninde açıkça bilgelik, bilgi, güç, ahlaki üstünlük ve mükemmellik gibi özellikler bulunmaktadır. Ve örneğin bilgi, kesinlikle zati bir azamiliğe sahiptir: eğer her bir B varlığı her p önermesinin doğru olup olmadığını bilen bir varlıksa B, kesinlikle aşılmaz bir bilgi seviyesine sahiptir. Öyleyse mümkün en mükemmel varlığın bu çeşit bir bilgiye sahip olması gerekecektir: yani onun, alim-i mutlak olması zorunlu olacaktır. Güç için de benzer durum geçerlidir; kadir-i mutlaklık, aşılabilmesi mümkün bir güç derecesi değildir. Ahlaki mükemmellik veya ahlaki üstünlük belki oldukça açık değildir; buna rağmen belki bir varlık daima ahlaken doğru olan şeyi yapabilir, bu durumda başkasının bu konuda ondan üstün olması mümkün olmaz.


    Ol deyince oldu ifadesinden ne anlıyorsun bunu açmak gerek özellikle. Ayrıca bu teoloji tartışması tamamen. Mesela Tanrı bazı kötülükleri yaratır ve izin verir. Çünkü, bu kötülükler daha yüksek bir iyiliğe yol açarlar. Öyle ki bazı iyilikler kötülüğe izin vermeden yaratılamaz. Bu Tanrı'nın kudretinin bir eksikliği değildir. Mantık yasalarının gereği böyledir. Teistik kavramsal realizm nedir ne değildir bir öğren derim.




  • maksimum
    ad & sıfat

    1.
    bir şey için gereken, ulaşabileceği en büyük (nicelik, derece).
    2.
    matematik terimi
    değişebilen bir niceliğin belirli sınırlar arasında alabileceği en yüksek değer (sınır).
    ------------

    benden bukadar dostum söylediklerin bende çelişiyor belkide dediğin gibi konu hakkında yeterli bilgiye sahip değilim.
  • Communist kullanıcısına yanıt
    Eee ne var bunda şimdi? Birinci anlam bilgi, kudret ve ahlaken kusursuzluğu kapsarken 2. anlam hem cebirsel ifadeler için hem de zati bir azamiliğe sahip olmayan şeyler için kullanılabilir. Her şeyi bilenden daha bilgili olunamaz çünkü max değeri almıştır zaten. Fakat en mükemmel adana olamaz mesela çünkü adanın mükemmelliği sonsuza kadar artabilir yani zati bir azamiliği yoktur. Adanın mükemmelliğini sağlayan niteliklerin örneğin -palmiye ağaçlarının sayısı, hindistan cevizlerinin kalitesi- zati olarak bir azamilik (intrinsic maximum) sınırına sahip değildir. Palmiye ağaçlarının (veya dans eden kızların) sayısının veya verimliliğinin bir derecesi yoktur ki, bir adanın söz konusu kaliteden daha yukarısını göstermesi imkansızdır. Öyleyse mümkün en mükemmel ada tasavvuru tutarsız ve alakasız bir tasavvurdur. Fakat Tanrı için durum böyle değildir. Tanımı gereği azami büyüklükte bir varlıktır.




  • senin dediğine göre olabilecek maksimum sınırlar var tanrı bu sınırların en üstünde peki sınırları belirleyen kim üst bir tanrı dahamı var? herşeye gücü yeten deyince ben sınırların olmadığı bir varlık anlıyorum adayı yaratan zaten tanrı.
  • Böyle düşünmenizin sebebi yanlış bir Tanrı, ahiret, dünya tasavvuruna sahip olmanızdır.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Bu durumun özü bence rasul denen kişiliklerin rasul mu nebi mi olduğu ile ilgili. Yani kitap mı getirmiş yoksa mevcutta olan dini mi açıklamış meselesi var.

    Bana göre dinimizin rasulu bir şekilde nebiyullahtır kız çocuğu sahibi eril çocuğu olmayan olarak indirdiği bir kitap varsa bu kitap kendinden öncekini tasdik eder.

    İnanç ve sevgi ikilemi de bu durum önemli kitaba inanma ile bu kitabın öncekini tasdik hali yeni bir şey getirmemiş olduğu düşüncesi sevgi sorununu doğuruyor gibi.

    Aslında bu durum makul zira bence ve esasen açıkça din zaten kuzey ırkların yani iseviliğin tasdik edenlere geldi.

    ..............

    Buradaki sorun şu. İlahın ayetlerini bir rahimden getirme konusundaki sünnet rasulullaha ait. Yani İbrahim Abdullah kasemun gibi ayetler aynı zamanda eril çocuklarının da ismi. İlahi güç bu durumu kabul etmemiş gibi görünmüş ve ayeti insana isim yapıp ayetin benzeri kavramı için kadın rahmi kullanılırsa bunun ağır cevabı olacağını beyan etmiş.

    Bu husus bakımından isevi in tanrinin oğlu olduğu iddiasına nebinin olsa idi onu muhakkak mevt ettirirdi şeklinde cevabı var ve ne iye yapılan itirazın özü esasen biz tanrinin oğlunainanırken sen bir rahimden ayetin benzerini yapıyorsun itirazıdır.

    Bu itiraz ise 3 evladın mevti ile cevap bulmuş ve anlam kazanmıştır.

    Nebinin rasulluğu konusu tartışmalıdır yoksa nebi olduğu açıktır.

    Evrimsel biyoloji yani katı dna kodları kuralları gereği nebi kendini haşretmemiş yani esasen hiç inmemiş gelmemiş benzer denilmişti. Bu açıdan benim de açık itiraz ettiğim ayetlerin benzerinin rahimden getirilmesi hususu iman ve sevgi konusunda bir ayraç oluşturmuş nebiyle değil ancak rasul ile anlaşmazlığımın nedeni olmuştur.

    Bu meselenin mevtle halledilmesi ise apayrı bir örnektir ve zor olandır. Buna da itiraz etmek gerekmiş ancak ilahın tavrına karşı gelebilme mümkün gözükmemiştir.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • ben müvekkil konusunda sıkıntı yaşıyorum ve dünyevi rızkım hep sıkıntılı gelmişti. inandığım bir zat varı ve beni sıkıntıya uğratıyor iye hep içten içe inanç ve sevgi konusunda sorun yaşamıştım.

    bir gün aklıma isim davası boşanma davaları konusunda bir ilham geldi. ilahın isimleri ayetler insanlara isim verilmişti. ayetlerin benzerleri bu şekilde yapılmıştı.

    insanlar anne denen bireye eş demişler ve mutlak butlana konu evlilikler yapmıştı.


    isa ile meryemin muhammed ile aminenin anne oğul olması gerektiğini söyleyen bir kitap varken bu isimlerin sahipleri artık karı koca anılmaya başlamıştı.

    ...............................

    isa ve meryem isimli bir karı koca bulabilirsem tezim tamam olacak derken her insanın aslında isa ve her kadının meryem olduğunu gösteren bir akli buluş da gerçekleşince bir tane dava bulamayan ben milyarlarcasını ortaya koyanı ve bunun benim ilahım olduğunu gördüm.

    ................................

    ben bu açıdan dosyasız değil benim ilahım burda seninkisi nerede diyene evrildim ve her türlü ilahlık iddialısını karşıma davet edebilecek konuma eriştim çok şükür. ben bir isterken koca dünyayı bana rızık kapısı yapan varlık çok yücedir diyebildim.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi HADO77 -- 22 Haziran 2019; 14:56:8 >




  • ksenophanes17 K kullanıcısına yanıt
    Kardeşim tamamen insani bir açıdan bakarsak, Tanrının hiç mi suçu yok? Sen şimdi zaten inandığın için böyle diyorsun. Ateist olup da sonradan düşününce farklı düşünürdün. Yani bu kadar da kötü bir dünya olmayabilirdi.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Some guy -- 22 Haziran 2019; 22:6:2 >
    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Some guy S kullanıcısına yanıt
    quote:



    Evet işte ben de onu diyorum. Tamamen insani bir açıdan o dediğin şekilde bir bakış mümkün değil konuya. İllaki kafandaki önceden edinilmiş algıya göre yorum yaparsın, bunlardan soyutlanmak mümkün değil. Eğer bu algı bizim kültürümüzdeki gibi tutarsız ve eksik veriliyorsa bu tür soruların dile getirilmesi kaçınılmaz oluyor.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • 
Sayfa: önceki 1234
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.