Şimdi Ara

Akademisyen Olmak Bu Kadar Kolay Mi? (4. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir (1 Mobil) - 1 Masaüstü1 Mobil
5 sn
76
Cevap
1
Favori
10.499
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
98 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 1234
Sayfaya Git
Git
Giriş
Mesaj
  • Bknz.üniversite'lerdeki eğitim sistemi ve hocaların kalitesi!



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi msgunes -- 30 Ocak 2019; 19:51:34 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Birkaç isim yapmış üniversite dışında durum pek farklı değil. 2013 yılında İstanbul Üni Bilgisayar Müh bölümüne yerleşmiştim en düşük sıralama 35k civarıydı. Mühendislik için öyle adı sayılır ünilerden biri değildi ama genele bakınca iyi gözüküyordu. 3 sene okudum durum tam da arkadaşın anlattığı gibi slayttan okuyorlar. Sınıflar uzundu arka arkaya 15 sıra falan koymuşlar sınıfın yarısından sonra ses duyulmuyordu bir de 100+ kişi derse gelince hepten dinlenmiyordu önden yer kapmak için sabah erkenden gidiyorduk. Hocalar da oo sınıf dolmuş bir ders anlatayım bari kafasında değil çoğu ya notlarını yazıyor gidiyor ya da slayttan okuyor gidiyor emek vererek ders anlatanların sayısı bir elin parmağını geçmiyordu. Dışarıdan bakınca öğrenci tembel öğrenci şöyle böyle diyorlar ama iş öğretmende bitiyor dersi alanların %60'ı bir dersi geçemiyorsa önce öğrenciye bakılmaz. İlk senemde derslerden birini 157 kişi alıyorduk dönem sonu dersi sadece 7 veya 8 kişi geçmişti. Sonraki sene hocayı değiştirdiler bir de ufak bir amfi verdiler çünkü 250 kişi olmuştuk. He sonraki sene gelen çok mu iyi öğretti dersek çok iyi değildi o da slayt okudu yine ama daha iyi okudu herhalde çünkü bu sefer geçmeyenler bile anlamıştı dersi.




  • Her dediğinize katılsam da bazı insanlar okulu kıçlarını rahat rahat koyup sırtlarını yaslayacak bir yeri bulamadığı için okulunu bırakmak zorunda kalıyor. Unutmayın ki tek kıstas sizin de dediğiniz gibi kendini geliştirmesi, gelişmeye hala açık olması ve şu anki yeterliliğidir. Bir insanın anaokulunda kaç yıldız, ilköğretimde/lisede kaç takdir aldığı ya da üniversitede 4 üzerinden kaç ortalama getirdiği önemli değildir.

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • Bu tarz hocaların çoğunlukta olduğu okullar dandik okullardır. İyi okullarda bu tarz durumlar artıyorsa, onlar da hızla dandikleşecektir.

    Vasat adam, gittiği yeri de vasat eder. Ve vasat adamın adı üniversite olan bir kuruma eğitime gelmiş gençlere katabileceği bir şey de yoktur. Vasatın hakim olduğu üniversiteye gideceğinize, boşverin abi, hayata atılın. Başarı ihtimaliniz daha yüksektir.

    Aynı şekilde, vasat üniversite yerine, orta kalitede teknik lise + myo ile geleceğiniz daha parlak olabilir. Üniversite vasat işi değil özetle. Hayatta şansınız yağver gitmedi/gitmiyor ise, baştan önleminizi alın, teknik lise + MYO'ya kayın. Türkiye'nin 100 küsür üniversiteye ihtiyacı olmadığı da açıktır. 50 üniversite ve en az 25'i iddialı olan üniversite lazım Türkiye'ye. Yüksek öğretimde önemli olan sayı değil, kalitedir. Bir yılda, bir sınıfta 500.000 kişi geçer eğitim sisteminden. Geleceğin Fazıl Say'ı, şanslı isen, bir tanedir. Geleceğin Sinan Sancar'ı, şanslıysan bir tane çıkar. O kadar adamın içinde Oktay Sinanoğlu yoktur belki. 3 yıl sonra çıkacaktır. Belli olmaz. Ana amaç, bu insanları sistemde yakalayıp, sivriltmeyi becermektir. Çünkü 90 milyon yaşar. Bir insan ömründe, koca ülkeyi 10 kişi, koca dünyayı 80 kişi şekillendirir.

    Kalanı ölsün mü? Yok abi. Ben de kalanıyım. Posa değiliz biz. Biz de gündelik işlere odaklanacağız. Birilerinin binanın zemin işlerini, birinin dizaynını, birinin fizibilitesini, birinin muhasebesini, birinin finansmanını yapması lazım. İşte o "birileri" de biziz.




  • Her zaman için genelleme yapılamaz ama bende şahit olduklarını kadarıyla böyle olduğunu düşünüyorum. Maalesef ülkemizde torpil herşey. Torpilsiz aradan sıyrılıp başarı elde edemezsin. Ha çoğunlukla parti torpilsiz iş görür ama mesela birisini görürsün torpili yok sanırsın o da sonradan anlaşılır ki bir hocanın akrabası

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Huseyin-ZST kullanıcısına yanıt
    Bir insan hep haklı olmasın :D

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • Çamur at izi kalsın... Ne okul ne isim hiçbir şey belli değil... Dert ülkeyi her alanda kötülemek anlamıyor musunuz? Bu kadar kör olmayın.. prim vermeyin bu ucuz tiplere ve ucuz oyunlarına.. istiyorlarki siz kendi ülkenize ana avrat sövün.. dert bu uyan arkadaş....!!!

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • Ülkedeki tüm hocalarımız çok iyi demiyorum, bahsettiğin hocalardan tabii var ancak öğrenci vs akademisyen durumunda, bir öğrenci olarak suçu öğrencide bulurum. Çünkü örneklerini çok yaşadım. Ben derslerime önem veren birisiydim her zaman, vermeyen arkadaşlarım da sürekli öğretmenlere çamur atıyorlardı. Örneğini çok yaşadım dediğim gibi, ablam da akademisyen zaten. Ben iyi bir üniversitede değilim ama hocalar çok kaliteli. Dünyaca ünlü çalışmaları var, hepsi dünyanın en ünlü kitaplarından çalıştırıyor bizi. Açtım Harvard Oxford vb inceledim onlarla aynı kitapları kullanıyoruz. Ama gel gör ki dersle alakası olmayan arkadaşım hocalara laf ediyor



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Kara Komite -- 30 Ocak 2019; 23:40:14 >
  • Akademisyen olmak çok çok zor. Bilimi sevmen, araştırma yapmayı maddiyatın önüne koyman, hayat amacın haline getirmen, kurumların zorluklarına karşı gelmen, araştırma bütçesi için kapı kapı dolaşman, sürekli akademik yayın yapman, bir yandan eğitim vermen ve daha bir çok şey gerekiyor. Hem bir alanda uzmansın, ders ortalaman iyi, yabancı dilin iyi hem de bir sürü senin gibi kendini yetiştirmiş insanla mücadele ediyorsun kadro almak için.

    Gel gelelim... Bu bahsettiğim akademisyen türü yerine bizim ülkede kendini hoca olarak tanımlayan bir grup var ki. Kayırma, torpil, ne puana ihtiyacın var ne araştırmaya yapmaya. Akraba bul - yerleş. Ömür boyu geçin. İşte bunlar bizim ülkemizin bugünkü halinin nedeni olan kişiler. Ben akademisyen olmak amacıyla yüksek lisansa başladım. Danışman hocamın raflar dolu kitabın her sayfasını altını çizerek okuduğunu görünce dedim ki ben bu işin hakkını asla onun gibi veremem. Sonuç olarak vazgeçtim.




  • AnotherPlanet kullanıcısına yanıt
    Syllabus

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • 16 yıl okul okudum şuana kadar işini hakkıyla yapan öğretmen 5 tane zor sayarım. Okuduğum okulların hepsi İstanbul da.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • ddsmurat kullanıcısına yanıt
    Hocam benim gördüklerim bir de mühendislik anlamında Türkiye'nin en iyi okullarından birisi. Yeni açılmış, mazisi 10 15 sene bile olmayan ve yüksekokul bile zor olabilecek iken sırf adı "üniversite" olsun diye, siyasi bir karar alındı. Neymiş aileler çocukları üniversiteye gönderiyor e kendi memleketlerinde okusunlar vs.

    Kısmen doğru buluyordum bunu ama iş şirazesinden çıktı. Bakın bugün ülkede kaç üniversite var:


    206 adet.

    Hatırlar mısınız, Cem uzan "Her ile bir üniversite" dediğinde herkes ne ta**ak geçmişti. Her ile 1 değil ortalama 2.5 üniversite olmuş bile.

    Akademik kadro ise çok yetersiz. Bakıyorsunuz adam gitmiş ulusal hakemli dergilerde yayın yapıyor puan toplamaya çalışıyor. Ne için, Prof. kadrosu gelecek, yukarıdan "Hallederiz aslan hocam" deniyor, yardırıyor. Yazdıkça yazıyor ama birbirinin benzeri makaleler. E diğer hakemlerde tanıdık olunca kabül üstüne kabül oluyor. Puanlar alınıyor. Bir de herkes haddini de biliyor bu ekipte. Hangi sıraya girecek, ne şekilde ismi gözükecek.

    Bir Yrd. Doç. haberi bile olmadan makaleye ismi yazılmış, ya nasıl olur ya diye deliriyordu. 1 gr katkısı bile yok. "Hocam yazalım Doçentlik için iyi olur" dendi.

    Bu ülkede neden Yrd. Doç. kalktı anlamış değilim. Yurt dışında Assist. Prof var bizde karşılığı yok.

    Neyse, benim gördüğüm akademik anlamda tel tel dökülen bir sistemde gençlerimizi öğütüyoruz. Maalesef kötü bir eğitimimiz var. Her seviyede...




  • astegon kullanıcısına yanıt
    Hah şurda adam akıllı birini gördük şükür.

    Anlattıklarınız rutin yapılan, adet edinilmiş dolandırıcıklar.
    Tubitak gibi kurumlar nasıl sövüşleniyor aklın şaşar.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • ddsmurat kullanıcısına yanıt
    Bilmez miyim...

    Bundan 10 sene evvel 1007 projesi hazırlanmıştı çalıştığım kurum için. 2 defa reddedildi. Tabi ben daha toy.

    Bir kaç gün sonra sebep anlaşıldı. Bizim 1007 projesi ekibinde bulunan prof.'lar, iki panelde de bulunan hakem heyetindeki hocaların projelerini reddetmişler. E doğal olarak "Bizim projeleri reddedersiniz haaa biz de sizinkini" diyerek müthiş bir araştırma ve geliştirme performansı ortaya koyuyorlardı.

    Şimdilerde de çok farklı olduğunu zannetmiyorum. Al gülüm - ver gülüm şeklinde çalışılmakta.

    Müthiş araştırmalara bir kuruş bile verilmezken intihal içeren araştırmalara binlerce lira veriliyor. Ki yapılmışı var endüstride.
  • 
Sayfa: önceki 1234
Sayfaya Git
Git
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.