Şimdi Ara

Ak parti öncesi ve sonrası döviz, ekonomi vs.vs.

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
44
Cevap
0
Favori
3.973
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
2 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Aşağıdaki tabloyu inceleyin.

    - Ak parti öncesi yani 2002 yılına kadar dolar nasıl artmış ?
    - 2002 öncesinde dolar her yıl ne kadar artmış ?
    - Ak partinin toplam 15 yıllık hükümet döneminde toplam ne kadar artmış ?
    - Asgari ücret neymiş ve asgari ücretle kaç ekmek, ne kadar benzin alınıyormuş ?


    Verilen değerleri kontrol etmek çok basit, elinizin altında internet var

    Rakamlar altı sıfır atılma durumu nedeniyle karşılaştırma kolaylığı için bu şekilde verilmiştir.


    Ak parti öncesi ve sonrası döviz, ekonomi vs.vs.



    Rakamlar yalan söylemez. Bu tabloyu koymaktaki amacım burada 7/24 algı operasyonu ile ülke battı bitti yaygarası koparanların ne kadar gerçekçi olduklarını göstermektir.

    Ak parti öncesi sanki muhteşem bir ekonomiye sahiptik, paramız doları eziyordu (bir gecedeki devalüasyonlar tüm ak parti dönemine rahmet okuturdu) bolluk içinde yaşanıyordu.

    Ak parti döneminde reel olarak satın alma gücü hep arttı. Bunu zaten azıcık sokağa çıkan, millet ne alıyor satıyor, nelere biniyor, nerelerde ne yiyor, nelerin hangi modelini kullanıyor gözlemleyip anlayabilir. 2002 yılındaki ekonomik büyüklük nedir bugün nedir borç oranını da ona göre hesaplayın.

    Bu konu çok büyük ihtimalle bölüm karakteristiğine uygun bir konu olmadığı için silinecektir ama yine de gerçekleri paylaşmak istedim.







  • Konu açıp, tablo paylaşmış ve AKP'nin ülke ekonomisini düzelttiğine dair bir iddiada bulunmuşsun. Eğer sözünün eriysen ve rakamların yalan söylemediği konusuna inanıyorsan, ve tabii ki ekonomi hakkında konuşacak kadar bilgili olduğunu düşünüyorsan, seninle tartışmaya başlayalım.

    Kaçmadan, delikanlı gibi sözünün arkasında durmaya var mısın?
  • Öncesinden bize ne AKPliler gerçekten bu kadar vizyonsuz mu?Kardeşim şu an alım gücümüz 2-3 sene içinde azaldı mı azaldı.Bana ne 2000lerden ve öncesinden.



    İyi yönetilen ülkede dolar alıp başını gidiyor mu?likayet ortadan kalkıyor mu?İktidar herkesi kutuplaştırıyor mu?

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Tablo doğruysa benim kırmızı et yiyebiliyor olmam gerekliydi?

    Eskiden alıp yiyebiliyorduk. Bu nasıl oluyor?

    Biri yalan söylüyor ama kim?

    Neden 2009 da verilen 350 Dolar maaşın alım gücü daha yüksekti geliyor bana?



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi BlackGhost12 -- 5 Eylül 2017; 13:18:48 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Konu açıp, tablo paylaşmış ve AKP'nin ülke ekonomisini düzelttiğine dair bir iddiada bulunmuşsun. Eğer sözünün eriysen ve rakamların yalan söylemediği konusuna inanıyorsan, ve tabii ki ekonomi hakkında konuşacak kadar bilgili olduğunu düşünüyorsan, seninle tartışmaya başlayalım.

    Kaçmadan, delikanlı gibi sözünün arkasında durmaya var mısın?
  • Ak parti öncesi ve sonrası döviz, ekonomi vs.vs.
  • Ekonomi teorik olursa bi yarar sağlamaz.Halka inmen gerekiyor.

    Olaya yanlış boyuttan bakıyorsun çünkü 2000'in köprü,yol,hastane,okul,konut yapma teknolojisiyle 2010'ların aynı değil.Araba,telefon,otobüs modelleri,fabrika dizayn sistemleri,fabrikaların üretim kapasitesi,bilişim programları aynı değil.Bunu Amerika 1980'lerde yaparken biz 90'larda denemiş olabiliriz ama Türkiye'de zenginle fakirin arasındaki fark bu kadar fazla değildi,şimdi orta sınıfı yok ettik fakir cumhuriyet tarihinin en fakirine döndü.
    Oradan "ya 1930'larda millet köylerde vişne reçeli yiyemiyormuş,10 katlı lüks siteler yokmuş,5 yıldızlı oteller yokmuş,metro yokmuş,halk yurtdışına çıkamıyormuş" diye girersen hem bu ülkenin ne şartlarda kurulduğuna haksızlık edersin hem de bi dünya görüşün olmadığı ortaya çıkar.


    Atatürk'ün dediği gibi bilime yatırım yapmazsan istediğin kadar dolar 2002 öncesi daha çok artmış diye kendini avut yine de gelişemezsin.Bugün kullandığımız teknolojileri yurtdışından aldıkça bağımlı olmaya devam ederiz ve paramızın değeri de düşer,fakirle zengin arasındaki fark da iyice açılır.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi alftalen -- 5 Eylül 2017; 13:44:8 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: BlackGhost12

    Tablo doğruysa benim kırmızı et yiyebiliyor olmam gerekliydi?

    Eskiden alıp yiyebiliyorduk. Bu nasıl oluyor?

    Biri yalan söylüyor ama kim?

    Neden 2009 da verilen 350 Dolar maaşın alım gücü daha yüksekti geliyor bana?

    tabloda et fiyatları yok.

    vaktim olduğunda onun hesaplamasını da yaparım.
    ama et fiyatlarının yüksek olduğuna katılıyorum. aten bu konuda yeni bakan çalışma yapıyor, az bekleyelim bakalım.
  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Daha Fazla Göster
  • webbie kullanıcısına yanıt
    Önce "ekonomi en iyi bildiğim konudur. Dolar Ağustos sonu 3'ün altına inmezse nüfustan kaydımı bile sildiririm." dediği mesajının arkasında dursun. Her şey sırayla. İşine gelen mesajlara cevap veren, işine gelmeyenden kaçan üyelerle konuşmaya zahmet etmemek lazım.
  • Asli konu adminler tarafından uçurtulup yandaşların çevir kazı yanmasın konusunu açmasına müsade edilmiş...

    https://forum.donanimhaber.com/15-yillik-akp-iktidarinin-ozeti--128558097

  • Sadece 2 ürün ?? Hayat benzin ve ekmekten mi ibaret ? Araban olmadıktan sonra benzini ne yapıcaksın sen burda 20 bin tl ye tofaş alırken adamlar orda krallar gibi arabaya biniyor %206 vergi var arabalarda 1 tane kendine 2 tane devlete alıyorsun Note 8 amazonda 999 euro bizde kaç? (5 bin tl cik neki),Tl yi Euro yap daha ucuza geliyor ??????? Bu genellikle böyle... NOt: imla hataları türkcem kötü kusura bakmayın + üşengeçlik



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi benimkucukbebegim -- 5 Eylül 2017; 22:23:5 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: benimkucukbebegim

    Sadece 2 ürün ?? Hayat benzin ve ekmekten mi ibaret ? Araban olmadıktan sonra benzini ne yapıcaksın sen burda 20 bin tl ye tofaş alırken adamlar orda krallar gibi arabaya biniyor %206 vergi var arabalarda 1 tane kendine 2 tane devlete alıyorsun Note 8 amazonda 999 euro bizde kaç? (5 bin tl cik neki),Tl yi Euro yap daha ucuza geliyor ??????? Bu genellikle böyle... NOt: imla hataları türkcem kötü kusura bakmayın + üşengeçlik

    Burada 7/24 benzin fiyatları ile ilgili konu ben mi açıyorum ?
    İşinize gelmeyince hayat şundan mı ibaret ?
    Ekmek fiyatı, en temel madde hiç önemli değil mi ? Ona da mı 7 yaş gibi bir sürü muhaha ?
    Bir sürü temel gıda maddesi ile ilgili satın alma gücünün ak parti öncesine göre arttığına dair çalışma yapabilirsiniz.
    Hayır öyle değil diyorsanız siz yıllık gelişimlerle fiyatları koyar karşılaştırırsınız ve yanlış dersiniz.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: sistemli adam


    quote:

    Orijinalden alıntı: BlackGhost12

    Tablo doğruysa benim kırmızı et yiyebiliyor olmam gerekliydi?

    Eskiden alıp yiyebiliyorduk. Bu nasıl oluyor?

    Biri yalan söylüyor ama kim?

    Neden 2009 da verilen 350 Dolar maaşın alım gücü daha yüksekti geliyor bana?

    tabloda et fiyatları yok.

    vaktim olduğunda onun hesaplamasını da yaparım.
    ama et fiyatlarının yüksek olduğuna katılıyorum. aten bu konuda yeni bakan çalışma yapıyor, az bekleyelim bakalım.

    yap bakalım bekliyoruz




  • Burada önemli olan diğer ülkelerle alım gücü karşılaştırılması yapılmasıdır. Çünkü bir çok etken var. Teknolojik gelişmeler, üretilen ürün miktarı, talep vs.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • O zamanlar gdo lu buğday yoktu. Şimdi herşey gdo gdo

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Asgari ücretle artik daha cok ekmek alabildigimiz icin oyum akp'ye

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • 1-onun adı AKP, ak diye bir parti yok
    2-neden 1985i baz aldın?
    3-ülke tarihinde hiç bir iktidar bu kadar uzun yıl bu kadar gücü tek başına eline almadı, o sözde berbat siyasi dönemleri akp iktidarı ile kıyaslıyorsan onlardan 3-5 kat daha iyi durumda olmamız lazımdı.
    4-bir de bizi kıskananlarla almanyayla fransayla amerikayla falan kıyasla bakalım gerçeği görelim
    5-ekmek eskiden 200gr değildi bu fiyatları nasıl düzenledin? ayrıca peynir,süt,yumurta,et vs. gıdaların fiyatları aşırı arttı neden ekmeği koydun?
    6-diğer ülkelerde asgari ücretli çalışan işçi oranı nedir ülkemizdeki nedir?
  • OKUMAYIN BEYLER. Audi A4 Tdi 2.0 Quattro YA BİNEN YANDAŞ AKP Lİ.

    hayat sana güzel tabi. fakirin halinden ne anlarsın ? millet bayramdan bayrama et zor yiyor, tatil nedir bilmiyor. siz hep zenginleri görüyorsunuz tabi. bu ülkede evden çıkamayan makarnayla yaşayan milyonlar var.
  • Ancak bu pisliklerin paralarıyla büyürler, acaba nasıl pazarlıklar yapılıyor. Büyüme de ancak sahte büyüme halk için değil yandaş ve zengin için.

    quote:

    Rothschild: 15.3 milyar dolarlık işlemle Türkiye’de lider olduk
    Nilgün KARATAŞ
    01.04.2007 - 00:00 | Son Güncelleme: 31.03.2007 - 23:00
    Türkiye’de yaşanan satın alma ve şirket evlilikleri, danışmanlık hizmeti veren yatırım bankalarının işlem hacimlerini artırdı. Bu işten en çok kazananlar ise yabancı danışmanlar oldu. Son iki yılda en çok iş yapan yatırım bankası Rothschild olurken, Citigroup ve Morgan Stanley de onu izledi. Rotschild’in görev aldığı işlemlerin hacmi 15.3 milyar dolara ulaştı.
    http://www.hurriyet.com.tr/rothschild-15-3-milyar-dolarlik-islemle-turkiye-de-lider-olduk-6245321




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Merkur -- 6 Eylül 2017; 12:10:30 >




  • Burada da herşeyi ötmüş işte, yandaşta yazmış güzelce, ama kim takar ki, yeter ki para gelsin.

    quote:

    İşte Yahudi Rockefeller'in şoke eden 'Türkiye' itirafları!
    ABD’li Yahudi bankacı işadamı David Rockefeller, son yüzyılın en büyük itiraflarını yaptı.
    20 Mart 2017 Pazartesi 18:49

    İşte Yahudi Rockefeller'in şoke eden 'Türkiye' itirafları!

    İşte David Rockefeller’in söyledikleri:

    "TÜRKİYE’YE ADNAN MENDERES ZAMANINDA “MARSHALL YARDIMI” İLE EL ATTIK"

    Mesela Türkiye’yi ele alalım. Türkler de yıllar boyu komünizme karşı savaşmıştır. 1950’lerde ülke yönetimine bizim desteğimizle Adnan Menderes gelmişti. Aslında Menderes bizimle başta gayet güzel bir diyalog kurmuştu. Bizden seçimde aldığı destek karşılığında, Marshall yardımı adı altında devamlı borç alıyor ve ülkesinde yatırımlar yaparak sanayi yapısını geliştiriyordu. Fakat o kadar plansız ve programsız harcama yapıyordu ki; ödeme günleri geldiğinde bizden, borç ödemek için tekrar tekrar borç istemeye başladı. Biz de kendisinden ülkesini yabancı sermayeye açmasını ve bizim şirketlerimize özel imtiyazlar tanımasını, diğer bir deyişle Osmanlı İmparatorluğu’na dayatılan kapitülasyonlar benzeri şeyler talep ettik. Menderes bize bunu hiçbir zaman kabul etmeyeceğini söyledi ve bizden uzaklaşamaya başladı. Ülke insanı ilk defa asfalt yollarla tanışıyor, fabrikalar arka arkaya dikiliyordu. Ülkenin çoğunluğu Müslüman olduğu için ülkenin her yerine camiler yaptırıyordu. Menderes bu şartlarda iktidardaki yerini uzunca bir süre için sağlamlaştırdığını zannediyordu. Bir darbe ile bu işe bir son verildi ve sonunun öyle bitmesini istemediğimiz halde, çalışma arkadaşlarıyla beraber idam edildi. Sadece CELAL BAYAR kurtuldu, çünkü bir MASONDU ve yakın arkadaşı Papa Roncalli ya da diğer adıyla 23. John, Vatikan’ın baskısıyla onu idamdan kurtardı.

    David Rockefeller geberdi!

    "1980 DARBESİ BİZİM İSTEKLERİMİZ DOĞRULTUSUNDA YAPILDI"

    Aynı ülkede gerçekleşen 1980 darbesi de bizim isteklerimiz doğrultusunda yapıldı. O zamanlar ülkede bir solcular, bir sağcılar iktidara geliyor ve bizim isteklerimiz doğrultusunda ülke ekonomisini yönlendiriyorlardı. Fakat Amerika ve Avrupa’da gelişmiş ülkelerin piyasaları doyuma ulaşmışlar ve biz yeteri kadar mal satamaz olmuştuk. Bunun üzerine diğer az gelişmiş ülkelere uyguladığımız planı onları da uygulamak istedik ve serbest piyasa ekonomisine geçmelerini ve ithalatın serbest bırakılmasını talep ettik. Bu istediğimizi kabul etmiş görünüyorlar, fakat işi uzatıyorlardı.

    BİNLERCE TÜRK GENCİ UYDURMA İDEOJİLER UĞRUNA CAN VERDİ

    En sonunda bu ikilem yine bildiğimiz yollarla, Ordo Ab Chaos ile çözüldü. Yani önce kaos, sonra düzen. Provokatörlerimiz aracılığıyla sağ ve sol ideoloji kavgaları başlatıldı. Aslında başında onay vermiş gibi göründüğümüz Kıbrıs Savaşı’ndan sonra ülkeye uygulanan ambargo sayesinde halk canından bezmiş, ülkede yağ ve tuz bile bulunamaz olmuştu. Karaborsacılar zenginleşirken halk iyice sefalete düşmüştü. Ülkeye gönderilen provokatörlerimiz için bu halkı kışkırtmak hiç zor olmadı. Ülke halkı sağcı ve solcu olarak iyiye bölündü ve çatışmaya başladılar. Olaylar öyle bir dereceye geldi ki, hergün elli-altmış kişi sokak çatışmalarında ölmeye başlamıştı. Bütün ülke terör korkusu altında eziliyordu. İnsanlar akşamları sokağa çıkamaz olmuştu. Her an bir serseri kurşuna hedef olmak vardı. Binlerce Türk genci uydurma ideolojiler uğruna can vermişti. Hükümetler birbiri arkasına iktidara geliyor fakat olayları önleyemiyorlardı. Sonra darbe geldi ve bütün olaylar bıçak gibi kesiliverdi. Zavallı ülke halkı bu sözde başarıyı darbenin bir neticesi olarak gördüler. Çünkü nihayet terörizm sona ermiş, ülkeye huzur gelmişti. Aslında provokatörlerin görevi bitmiş, sahneden çekilmişlerdi. Burada oynanan oyun, halkı umutsuz ve çaresiz bir duruma düşürmek ve onlara bir “kurtarıcı” sunmaktır; ondan sonra bu kurtarıcı ne yaparsan yapsın hemen kabullenecektir.

    David Rockfeller kimdir?

    ÖZAL, İSTEKLERİMİZ DOĞRULTUSUNDA KAPILARI SONUNA KADAR AÇTI

    Askeri hükümet bir süre devlet yöneticiliği yaptı ve bizim belirlediğimiz bir kişiye yönetimi devretti. Bu Turgut Özal’dı. Özal, tam da bizim isteklerimiz doğrultusunda ülkenin kapılarını bize sonuna kadar açtı. Bizim şirketlerimiz bu bakir piyasaya kurtlar gibi saldırdılar. İlk önceleri fiyatları çok düşük tutarak yerli sanayinin rekabet gücünü düşürdüler. Ülke artık Amerikan ve Avrupa yapımı mallarla dolmuştu. Sanayi şirketlerimiz stoklarını eritirken finans şirketlerimiz de ülkeyi artan ithalatı karşılayabilmeleri için yüksek faizlerle borç yatağına sürüklüyorlardı. Böylece, gelişmekte olan ülkeler olarak adlandırdığımız bu ülkelerin hemen hemen hepsinde uygulanan ve 80’li yıllarda başlatılan bu proje ile, bütün ülkeler, hem bizlerden aldıkları mallarla sanayi şirketlerimizi zenginleştirmeye devam ediyorlar, hem de bu malların karşılığı olan ödemelerini yapabilmek için bizim finans şirketlerimizden aldıkları yüksek faizli kredilerle, her sene artan bir borç batağına sürükleniyorlar.

    TÜRKİYE’DE PARA İTİBAR GÖRDÜ; ARKADAŞ, DOST, AİLE GİBİ KAVRAMLAR UNUTULDU

    Bu arada, Özal bütün bunların yapılabilmesi için gereken kanunları yavaş yavaş çıkarmıştı. Bu ülke vahşi kapitalist sistemle o kadar çabuk uyum sağladı ki, bizim bile düşünemediğimiz hayali ihracat gibi vurgun yöntemleri keşfettiler. İnsanlar artık en kısa ve en kolay yönden servet yapmanın peşine düştüler. Rüşvet, devlet bankalarının çeşitli entrikalarla soyulmaları, banker skandalları birkaç örnek. Arkadaş, dost, aile gibi kavramlar unutuldu ve sadece parası olanlar itibar görmeye başladı. Bu arada, yerli sanayi can çekişiyor, küçük işletmelerden başlayarak yavaş yavaş büyük işletmelere doğru bir iflas dalgası yayılıyordu. Devlet işletmeleri ise bizim istediğimiz yöneticilerin atanmaları sağlanarak zarar ettiriliyordu. Sonunda bu işletmeler ya kapatılıyor ya da özelleştirme hikayesiyle, ucuz fiyatlarla şirketlerimiz tarafından ele geçiriliyordu.

    “KÜRT DEVLETİ PROJESİNİ” HAYATA GEÇİRMEK İÇİN ÖNCE ÖRGÜT KURDUK

    Beyni yıkandığı için temiz hayallerle işe başlayan Özal, sonunda bu sistemin gerçeklerini görerek kendisini de kapitalizmin çarklarına kaptırdı. Ailesini ve yakın çevresini zengin etmeye başladı. Öyle bir duruma geldiler ki Özal’ın çevresinde prens ve prensesler ortaya çıkmaya başlamış, biz ülke monarşizme dönüyor diyerek kaygılanmaya başlamıştık. Aslında tam bir komedi oynanıyormuş. Her neyse, ülke insanının tepkisini ölçmek için kendisinden Kürt devleti fikirlerinden bahsetmesini istedik. Fakat bu düşünceler kendisine pahalıya maloldu. Biz de Kürt devleti projemizi hayata geçirmek için PKK denilen bir örgüt oluşturuldu. Bu örgütle uğraşmak ülke ekonomisine çok büyük zarar verdi ve şu anda koskoca Osmanlı İmparatorluğu’ndan geriye kalan bir avuç toprakta varlığını sürdüren Türkiye, bizim hiçbir istediğimiz geri çevirecek durumda değil. Sanırım yakın gelecekte topraklarından biraz daha, bir süre sonra da bizim için hala geçerli olan Sevr Antlaşması uyarınca hemen hemen tamamından fedakarlık etmek zorunda kalacak.

    TÜRKİYE BİZİM İÇİN ÇOK ÖNEMLİ… SU KAYNAKLARININ ÖNEMLİ BİR KISMI BURADA

    Türkiye hakkında biraz daha durmak istiyorum; çünkü dünyadaki en stratejik konumdaki ülkedir ve bizim için çok önemlidir. Nedenlerine gelince:

    Bir kere Büyük İsrail Devleti topraklarının su kaynaklarının önemli bir kısmı şu anda Türkiye’ye aittir.

    İkincisi, Müslüman ve demokratik bir ülke olarak bu konuda öncü bir ülkedir. İslamiyeti yıkmak istiyorsak önce Türkiye’den başlamalıyız.

    Üçüncüsü, Avrupa ve Asya arasında bir köprü durumdadır.

    Maden, petrol, doğalgaz gibi zengin yer altı kaynaklarına sahip Ortadoğu ve Kafkasya’ya hakim olmak istiyorsak bu ülke elimizin içinde olmalıdır. Ortadoğu hemen hemen elimizde sayılır. Kafkasya ve Orta Asya’daki diğer Türk devletleri de yakında darbelerle kargaşaya boğulacaklar ve avucumuzun içine düşecekler. Bu Türkler aslında birleşip bir araya gelseler karşılarında hiçbir güç duramaz. Bu yüzden böyle bir olasılığa karşı, ajanlarımız her an tetikte bekliyorlar. Türk devletlerinde kilit mevkilerdeki adamlarımız, aralarında en ufak bir yakınlaşma sezdiklerinde hemen istikrarı bozacak olaylar ve darbelerle bunu önlüyorlar.

    EN ÖNEMLİSİ, TÜRKLER MEDENİYETİN BEŞİĞİDİR VE KÖKENLERİ SÜMERLERE KADAR DAYANIR

    Dördüncüsü, ülke bor madenleri bakımından dünyanın en zengin ülkesidir ve bu maden dünyada yakın bir gelecekte, petrolden bile daha önemli bir hale gelecek.

    Beşincisi ve belki de en önemli olanı Türkler medeniyetin beşiğidir. Türkler, Milattan Önce 4.000’lerde Orta Asya’da yaşayan büyük bir felaketten sonra yaşadıkları yerleri terk edip, Mezopotamya’ya ve Rusya üzerinden Avrupa’ya gelen Aryanlar, yani dünyadaki en medeni olarak kabul ettiğimiz Ari Irk’tandırlar ve Avrupa’daki Finliler, Macarlar gibi bazı uluslar Türk kökenlidir. Ayrıca Anadolu’da büyük uygarlıklar kuran Hititler ve Asurlular’ın da Türk kökenli olma ihtimali yüksektir.

    Milattan Önce 3.500 yıllarında Mezopotamya’da yaşamış olan Sümerler ilk yazıyı bulan, toplumda adaleti sağlamak için ilk yasaları çıkaran ve mahkemeleri kuran, ilk para kullanan ve vergi toplaya, ilk okul açan ve tekerleği bulan ulustur: yani dünya medeniyetinin başlangıç noktasıdır ve soyları tarihçilerimizin araştırmalarına göre Türk kökenli insanlardır. Çünkü Sümerler o bölgenin yerli halkı değildirler; yani göçebedirler ve tarihçilerimizin araştırmalarına göre “kız” manasına gelen “kır” kelimesi, “öküz” manasına gelen “ökür” kelimesi gibi bugüne kadar çözülebilen 1000 civarında Sümerce kelime ve “Ayağını yere sıkı bas, Tatlı söz yılanı deliğinden çıkarır, Sel gibi silip süpürmek, Yağ gibi erimek” gibi yüzlerce atasözü bugün Türkçe’de kullanılmaktadır. Sümerlerin Ay Tanrısı’nın simgesi olan “Yarımay”, bugün Türk bayrağında kullanılmaktadır. Roma ve Yunan medeniyetleri Sümerlerden oldukça fazla faydalanmışlardır; mesela yapılarındaki süslemeleri ve Tanrıları Sümer tapınaklarından gelir.

    Fakat biz bunu örtbas etmek için, Milattan Önce 2.000 yıllarında, yani Sümerlerden 1.500 yıl sonra başlamış olmasına ve Yunan medeniyetini, dünyadaki ilk medeniyet olarak dünyaya tanıttık. Daha da ilginç olanı, Yunanlılardan önce Mısır Medeniyeti başlamıştır; ama onlar da ancak Sümerlerden 1000 sene sonra piramitlerini yapabilecek uygarlık düzeyine gelebilmişlerdir. Mayalar ve İknalar; Sümerlerden 2000 sene sonra ziguratlarını aynı biçimde yapmışlardır.

    MEDENİYETİN BEŞİĞİ OLARAK TÜRKLERİ KABUL EDEMEZDİK, BU MİRASA EL KOYMALIYDIK

    Medeniyetin beşiği olarak Türkleri kabul edemezdik; tam aksine binbir entrika ile bu kültür miraslarına el koyarak biz onları bütün dünyaya barbar, hak hukuk tanımayan bir toplum olarak tanıttık ve bunda da oldukça başarılı olduk. Sümer Kralları Urukagina ve Urnammu, çok tanrılı bir toplum kurarak, insanlar arasında adaleti sağlamak ve haksızlıkları önlemek için yasalar çıkararak, çağımız toplumlarına öncü olurlarken, bugün tek tanrılı bir toplum olan Türkiye’de bizim çalışmalarımız sonucu, fuhuş, rüşvet, hırsızlık, haksız kazanç ve gelir dağılımı aşırı düzeylerdir.

    Aslında insanlar tarih kitaplarını açıp okusalar, bütün gerçeği görecekler ama insanoğlu için duyduğuna inanmak yeterlidir, okumak çok zor gelir.

    Ben de o ana kadar en medeni ulus olarak İngilizleri görüyordum. Duydukları hiç hoşuma gitmeyince konuyu değiştirmek istedim.

    OSMANLI’YI YIKMAK ZOR OLMADI

    “Dünya ülkelerini nasıl ele geçirmeyi düşünüyorsunuz?” sorusuna ise şöyle cevap verdi:

    Rothschild: Sana tarihten örnekler vererek gücümüzü göstermek istiyorum; Birinci Dünya Savaşı, Avrupa’da bize karşı olan imparatorlukları dağıtmak ve en önemlisi Osmanlı İmparatorluğu’nu parçalayarak Ortadoğu’daki petrol yataklarını ele geçirmek ve İsrail devletinin yolunu açmak için çıkarılmıştı. İsrail devletinin kurucusu sayılan Theodor Herlz, o zamanki Osmanlı Padişahı II. Abdülhamit’e giderek, bizim ailemizin desteğiyle Filistin topraklarını satın almak istedi. Fakat padişah bize karşı çıktı. Bizim için Osmanlı İmparatorluğu’nu yıkmak çok zor olmadı. Çünkü padişahlar genellikle Türk kadınları yerine, fethettikleri ülkelerden köle olarak getirdikleri başka din ve ırklara mensup kadınlarla evleniyorlardı. Tabii Hürem Sultan gibi bu kadınlar zamanla ülke yönetiminde söz sahibi oldular ve kendileri gibi yabancı kökenli adamlarıyla bizim istediğimiz gibi, ülkeyi yıkıma götüren bir şekilde yönetmeye başladılar. Padişahlar ise devlet yönetiminin emin ellerde olduğu düşüncesiyle zevk ve sefaya dalmışlardı. Bu da Osmanlı’nın çöküş devrini başlattı. Mason örgütleri tarafından kışkırtılan insanların çıkardıkları isyanlarla topraklar kaybedilmeye başlandı. Hazine plansız harcamalarla tüketildi. Savaş sonunda hedefimize ulaşmamıza az kalmıştı; ama Atatürk adında bir lider ortaya çıkarak planlarımızı bir süreliğine ertelememize neden oldu. Tabii ki sonuçta bizim finans ve silah sanayi şirketlerimiz servetlerini onlarca kez katladılar. I. Dünya Savaşı sonunda Monarşizm tez olarak, Demokrasi antitez olarak, Komünizm’i yani sentezi oluşturdu.

    http://www.yeniakit.com.tr/haber/iste-yahudi-rockefellerin-soke-eden-turkiye-itiraflari-291406.html




  • 
Sayfa: 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.