25 Yıldan Sonra Windows'u Komple Bırakıp Linux Kullanmak

SerdarS.

Binbaşı

1649 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

Uzun ve sıkıcı bir yazı olabilir, sonuç direk son mesajda uzun yıllar severek Windows kullanan biride bırakıp sadece Linux kullanabilir.

İlk kullandığım aslında Ms-dos ama ne doğru düzgün kullandığımı hatırlarım, ne yaptığımı da bilmiyordum zaten zar zor oyun filan açardım flopy diskten, onu saymazsak sırasıyla aşağıdakileri kullandım.
windows 3.1
windows 95 (ilk internetle tanışma zamanım dial up)
windows Me
windows Xp
windows 7
windows 8.1
windows 10

Windows 7 şu ana kadar ki en düzgün Windows sürümü bana göre, Hepsinin kendine göre artıları eksileri var tabi. Mesela Xp üstünde ram kullanımı boşta sadece 90Mb, ve 64bit Xp şuan ki bilgisayarlarla bile çalışabiliyor. (Üreticiler artık yok saydığı için Driver sıkıntısı var). Windows 10 arayüz olarak en iyi Windows arayüzü, ama dayatma politikası ve sistem olarak kötü.

Çok önceleri Linux denemek istesem de hiç bi zaman deneyip kurmak için uğraşmamıştım, yanlış hatırlamıyorsam bundan 10 yıl kadar önce Ubuntu sayesinde ilk kez Linux kurdum bilgisayara, internet üstünden ücretsiz Cd talep etmiştim ve yaklaşık bir ay kadar sonra Hollanda dan baskılı orjinal Ubuntu Cd'si gelmişti.

İlk böyle tanıştım Linux ile ama beğenmedim hoşuma gitmedi bariz bi şekilde yavaştı o zaman ki Windows Xp ile kıyaslanınca, ve hiç bir şey bilmiyordum öğrenmeye de pek niyetim yoktu çokta fazla üstüne düşmedim daha sonra kaldırıp tekrar Windows Xp'ye döndüm. O zamanlar açık kaynak kapalı kaynak çok ilgimi çekmiyordu, zaten istediğim yazılımı kullanıyordum ve sisteme tam hakimdim maceraya gerek yok dedim. Windows üstünde hiç bir zaman Antivirüs kullanmadım ve virüs yemedim hiç bir bilgimi çaldırmadım. Tarayıcı olarak yaklaşık son 20 yıldır sadece Opera kullandım. (Sürekli virüs yiyen saf bir kullanıcı değilim)

Bu bizim Pardus çıkmıştı KDE Arayüzlü olan eski Pardus yıl 2008 filan, bu Pardus'u ciddi ciddi kullanmaya başladım görüntüsü filan hoşuma gitmişti, eskiden çok güzel kendine has özellikleri bile vardı, bir süre tek işletim sistemi olarak sadece Pardus kullandım. Linux ve Kde kaynaklı sorunları vardı ve yavaştı, örneğin müzik dinlerken ikinci bi işlem yaptığımda müzikte bile takılma oluyordu v.s v.s gibi ve sonunda bıkıp kullanmayı bırakmıştım.

Daha sonra 2009 yılında Windows 7 çıktı, 2016 yılına kadar sorunsuz bir şekilde Windows 7 kullandım eski bilgisayarımda, bu arada bazı Linux dağıtımlarını yine denedim, hızlanma olsa bile bu seferde arayüz olarak hiç bir Linux dağıtımını sevemedim, daha fazla uğraşmadan hiç uğraşmadan sildim attım. Windows 7 den son derece memnundum zaten arada merak edip Linux dağıtımları deniyordum.

Ve Final, 2016 yılında şu an kullandığım yeni bilgisayarı aldım. Windows 10 ile geldi, aldığım günden beri ekran kartı sorunları yaşamaya başladım, ben orjinal ekran kartı sürücüsünü yüklüyorum adamlar bana sormadan bunu otomatik olarak güncelleyip yanlış sürücü yüklüyor üstelik bunu arka planda yapıyorlar, ben siliyorum onlar yüklüyor ben siliyorum onlar yüklüyor. Bilgisayarın fanları devamlı çalışıyor yavaşlık kasıntı sıcaklık ne ararsan var. (Sonradan bi şekilde çözdüm ama artık tiksinti geldi soğudum, Windows 10'la kullanıcının izni olmadan kafasına göre iş yapma devri başladı, Windows'u komple bırakma nedenim bu oldu)

Son üç aydır yoğun bir şekilde Linux'u anlamak sorunsuz kullanmak için ve Windows kadar hakim olmak için bilinen bütün Linux sistemleri kullandım, bu arada açık kaynak dünyasının ne kadar güzel bir yer olduğunu anladım, kullandığım programların daha iyilerini açık kaynak olarak buldum araştırınca bulunmayan bir şey yok, zaten devamlı kullandığım programlarda hazır Linux olarak vardı.
Bir çok açık kaynak projenin eksik çevirilerini tamamladım, hiç çevirisi olmayanları Türkçe'ye çevirdim, açık kaynak ve Linux tadını aldım artık. Github en çok girdiğim siteler arasına girdi o derece benimsedim Linux ve açık kaynak olayını.

Hoşuma gitmeyen veya olmasını istediğim her özelliği derinlemesine dalınca çözdüm, 10 sene önce kullandığım hantal Linux yok artık. Gnome arayüzü ile hiç bir Windows sürümünü aramıyorum ne görsel olarak nede performans olarak, Amd sistemimde iki ekran kartımda sorunsuz bir şekilde ek bir şey kurmadan çalışıyor. Steam zaten Linux destekli oyunlara başladı, oyun bağımlısı olmasam da bir çok oyunu Linux üstünde sorunsuzca oynuyorum, hatta Steam sayesinde sadece Windows için çıkmış bazı oyunlarda oynanıyor, test ettim ek bir şey kurmadan direk Steam hallediyor o işi.

Sonuç: Windows 10 yüzünden komple Windows'u bıraktım, diğer Windows sürümlerinde hiç bir zaman sorun yaşamamıştım, sonuçta her şey isteğe bağlıydı eski Windows sürümlerinde. Artık kullanıcıların tamamını beyinsiz olarak görüp herkesi aynı kefeye koydukları için, zorla güncelleme dayatılıyor, zorla antivirüs kullandırılıyor, zorla driver güncelliyorlar, arka planda dönen bir sürü salak salak işlemler v.s derken kuşu kaçırdılar.

Linux üstünde Gnome Arayüzü olmasa Windows'a kesin geri dönerdim, Gnome arayüzü sonrası Windows 10 arayüzü bile çekici gelmiyor artık normalde sadece arayüz olarak Windows 10'u çok beğeniyordum. Modern bir arayüz arıyorsanız Gnome Arayüzlü Linux dağıtımlarını deneyin mutlaka (Fedora başta olmak üzere, Manjaro, Opensuse, Arch Linux) gibi dağıtımlar. (Ubuntu tavsiye etmem, uygulama marketinde bulunan Snapd paketleri yüzünden kısa sürece çöplük olur bilgisayarınız)

Düzeleme: Ubuntu Snapd rezilliği sonrası mecburi konu düzenlemesi. Son üç aydır artık sadece Fedora kullanıyorum.

25 Yıldan Sonra Windows'u Komple Bırakıp Linux Kullanmak

< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi SerdarS. -- 15 Mayıs 2019; 2:56:34 >

_____________________________

tosuntosun

Binbaşı

1009 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

bu tatilde bende tnctr de genç arkadaşların hazırladığı o güzel iso lardan birini AOE merakı ile kurmak istedim. ve uğraşmalar sonucunda kurdum. daha önce win10 u sanal olarak kurmuş ve ilk 10 dakikasında silmiş idim ama bu sefer azimli idim.. mutlaka AOE oynamak istiyordum. kurulum yaptım vs. derken ayarlar kısmına geldim. yok. sürekli birşeylerde sorun çıkartıyordu
xeon 2670-16 ram ve 780ti ekran kartı ile ne sorun çıakrtabilecek ise çıkartıyor idi. buna logitech kablosuz mouse ve klavyemi tanımamak dahil. 2 saatlik mücadele sonunda win10 kazandı ve sildim. win 8.1 e geri döndüm.. AOE hevesim kursağımda kaldı. HD ile devam edeceğiz meccuren.

DOS da yaptıklarımı çok iyi hatırlıyorum. özellikle pctools ile programların menülerini değiştirmek gibi işlemler... RAM Drive ile disk var gibi işlem yapmak ki ..... hiç unutmam 8086 pc ye win kuracam diye aylarca uğraşmış ama başaramamış idim. sonunda himem.sys nin base memory de çalışmadığını ve çalışmayacağını okuyana kadar. 286 lar... 25mhz özellikle devrin sahibi idiler. ilk 486 lar çıktığında ise..... offff... win95 ülkemize gelmeden arkadaşım alamanya dan disket olarak arkadaşlarından almış ve kurup çalıştırmış idik 286 pc de... ki kendisi amiga 5000 de program yazıp satıyor idi.
ben ders haricinde rektörlüğün ibm main frame leri ile vakit geçirir idim. ama asistanların tezlerine yardım etmeye başlayınca, artık vize ve finallerde kopye çektiğimi görmemek içn anfiyi terk ediyorlardı... :P

ilk linux ü ve vmware mesai arkadaşım 97 de tanıtdı. slackware o zamanlar siyah ekran ve çok çok basit xorg ekranı ile pek de sevilecek durumu yok idi. ama vmware.. ahhhh vmware... o günden sonra vmware siz pc im olmadı desem yeridir. öyle ki ido dahil birçok firmaya vmware esx kurulumunda veya alt yapısında bulundum. yaklaşık 13 sene kadar kendime ait esxi ile almanya-ing-hollanda olmak üzere dedicated larım oldu ve vmware in kendimce kolaylığını yaşadım.

linux... arada son gelişmeler neler diye bakıyor idim ama 5-6 yıl kadar önce bir exploiter arkadaşım aracılığı ile kali kurdum. çünkü alınan combo lardaki pass ların DEC işlemine tutulması gerekiyor idi.. ve kali ile de sanal da bile olsa bi linux kullanma faaliyetim oldu. daha önce sanal da kurduğum linux ler.. "orda kimse varmı" gibisine son değişiklikleri görmek için idi..
Kali baya birşeyler değiştirdi.. komşuların wifi şifreleri de buna dahil ama asıl işimiz dec idi. elimizde oldukça fazla pass vardı ve bunu en hızlı şekilde kırmak ve olabildiğince de büyük yeni combo lar için kullanmak.
işimiz gereği bir yerden alıp başka yerde kullanıyor idik.
bu benim komut satırını sevmem ve daha hızlı otomatik kodlara merakım olsun .. fikrini geliştirdi.
hiçbir zaman coder olmadım. ama birçok kodcukdan oluşan programcıklar yazdım. heleki vb 3.0 öğrenip öss-öys puan hesablama programcığım ile yerel tv de naklen bunu yapmak dahil. o sıralar windows ortamında yazılan ilk öss-öys hesablama programıcığı yazmış olma ihtimalim bile var.
xp zamanında modifikasyon işlemleri yapanlar ile takıldım boş vakitlerimde. katılımsız xp ler hazırlamak.. büyük zevk idi. heleki rus sitelerinde ild drp.su paketlerini görüp bunu Türkçe leştirmek istediğimizi ukraynalı sanırım programcılardan biri.. bana gülmüş idi ve forumlarında kim yardım etmek istiyor gibi kendince dalga geçmişler idi.
xp ler biliyorsunuz çok dil desteği olmayan sistemler. dolayısı ile drp.su nun menülerini resim dosyası olarak kaydedip daha sonra da abby ile ocr ettirmiş ve menülerini de bir genç arkadaş ile yenide oluşturup malum diğer forumda paylaştık... bizim paylayımdan sonra herkes alıp yaptığımız çalışmayı kendi çalışması gibi paylaşmaya başladı.. tabiki internet aleminde bunu göre drp.su geliştiricileri bunu fırsat bilip bugünkü haline getirdiler.

bahsettiğin yavaşlıklar konusu..
farklı pencereden bahsedeyim
nt 3.51 ve sonrasında 4.0 üzerinde oracle db miz var idi ama bir barcode okutmak 45sn sürebiliyor idi.. yazılım firması bunu aldı sco unix üzerine koydular ve bu 15 sn seviyesine düştü kü istenen değer değil. sonra bu sco yu kurması ve yapılandırması için bu konuda bilgisi olduğu söylenen firmaya götürdük ve sonuç olarak barcode lar anlık okunmaya başladı. program kodlamasında değişiklik yapılmadan. sorun OS un db ye ve transaction lara performans ayarlarının yapılması ki halen oracle *nix lerde daha yüksek performans ile çalışır.

birçok linux dağıtımı var. ve bu çoğunluğun büyük bir kısmı ya direk debian üzerinden yada ubuntu üzerinde yapılıyor... yani iş yapmış olmak için suyunun suyu hazırlanıyor.
yazılımcıların büyük bir kısmının dba olmaması gibi disk yapılandırması veya performans bilgileri pek yok. ve piyasadaki yazılımların db lerinin büyük bir kısmı 2. yıldan sonra fragmente olur.

linux dağıtımları artarken masaüstü serileri de arttı

birçok windows hayranı veya şaklabanı mikropsoft un win10 ile ubuntu kali ile ortak çalışmasını .. kendilerince... fakire sadaka olarak yorumlarken.. aslında mikropsoft un kaçınılmaz son için göz kırptığını ve bu dünyada yer almak için KENDİNCE yardım adı altında mantaliteye geçmeye çalıştığının farkında değiller.
win10 maalesef kullanıcı deneyim veya yönetim konusunda aşırı bağnaz bir yapıda.. yani eskiden çalmasını kısıtlayabildiğiniz bilgileriniz artık aleni şekilde çalınıyor.

misal... aylık olarak değişim yapmadan win 7 ile çalışın ve sitelerde film vs seyredin.. arkasına win10 kurun ve aynı işleri yapın.. göreceksiniz ki her 2 OS arasında internet kullanımında özellikle giden veri açısından çok aşırı fark olduğunu göreceksiniz.. win8 den 8.1 e geçtiğimde bunu gördüm. win8 daha masum idi. 8.1 ona göre daha .....

linux masaüstü yazılımları içinde en sevdiğim xfce tabiki. gnome un en sevdiğim yanı pluginleri.. özellikle kendi sitesinde anlık alıp kullanabildiğiniz ve beğenmediğinizde artık bırakmadan silebildiğiniz pluginler.
conky heralde masaüstü eklentisi olarak vazgeçilmez bir yazılım.

linux lerde en rahatsız olduğum konu ise arama...
hani windows da alıştığımız ara ekranının dosya yöneticisinde olması.

linux lerde hala swap konusunda anlaşmazlık var.
makinama linux kurduğumda enaz 16gb lık swap oluşturuyorlar. kurulum aşamasında manuel kurulum yapmak istemiyorum ama swap da ayırsın istemiyorum. swap ın silinmesini 2-3 hafta önce youtuber lenny den öğrendim. ama ne gerek var.. kurulum aşamasında sorulabilinir.

ben arch seviyorum ama ubuntu nun da özellikle network deki yazıcı vs bulup auto yüklemesi vb gibi yapıları hazır getirmesi hoş iken..... malum doc ve malum renk sebebi ile nefret ettirdiler kendilerinden.. xubuntu vs çıkardılar ama ..... insanlar eğer bir debian kökeni kullanmak ama ubuntu olmasın demeye başladı.

özellikle Türkçeleştirme konusunda yaptığın çalışmalar için hem kendim hemde pc lerini Türkçe kullanmak isteyenler adına teşekkür ediyorum. ahım şahım ing bilmiyorum ama dabiki kullandığım OS Türkçe olsun istiyorken Firefox un özellikle ing olması konusunda ve portable olması konusunda inatçıyım. 52.8.1 esr kullanıyorum. en önemli sebebi ise **** eklentisi.
yeni çıkanda maalesef istediğim gibi filitreleme yapamıyor ve neyi filitrelemem gerektiğini göremiyorum. yazılımcı oldukça iyi bir ücret almış olması gerek ads firmalarından. yapıyı bu hale getirdiğine göre...

linux de en büyük sıkıntı ... kendim açısından... MFP ler olarak görüyorum. her printer ın driver ı olmadığı gibi... her özelliği için de ayrı bir yazılım ve kurulum ayarlar gerekiyor. bu son kullanıcı açısından oldukça yorucu.
hani driverları kurmak neyse de arabirim ler.... bunun yerine uyumlu olabilecek bir ara birim ile tüm özellikleri kullanılabilse ne güzel olurdu.
yine şahsım açısından... 2 monitör ü birleştirmek veya ayarlamak.. xrandr ile yaptığım bir yere kadar... ama linux e driver kendisi bile yükleniyor ama control panel yazılımını kendin kurman gerekiyor ve istediğim ayarları geçen denedim yapamadım. yani 2 adet 24inch monitör ü tek gibi .. yani vlc ile film açtığımda film 2 ekrana dağıtacak şekilde genişlemesini istiyorum. yoksa 2 monitör kullanıyorum ama genişletme....

eski bir windows kullanıcısı olarak BAĞIMLI biriyim maalesef. seni KEŞ likten kurtulduğun için de tebrik ediyorum. maalesef benim bahsettiğim diğer bağımlılığım vmware.. ve maalesef linux lerde kurulum özellikle her yeni versiyonda ayrı bir sorun çıkıyor. birde anlamadığım, kurulum aşamasında bir yerden değişen key çekip kurdurtmak.. şimdi 15 çıktı.. iyide ben daha sorunsuz 14 ü kuramadım arcman a.

CUDA hakkında bilgin veya aktifleştirilmesi konusunda bilgin varmı ?
780ti var bende. ve arch a sorunsuz john u kuruyorum. ama dec perpormansı sanal daki gibi.. bunu da john --test kodu ile görüyorum. cuda yı aktifleştirmek gerekiyormuş veya john u bir şekilde cuda da çalışacak şekilde yönlendirmek gerekiyor muş
pyrit benchmark ile baktığımda zaten çekirdeklerin klasik performansını görüyorum

liux e geçerken veya geçtiğinde.. alışkanlıklar ve bağımlılıklarından vazgeçerken... yaşadığın sorun ve aşamaları da paylaşırsan herkes için çok faydalı olacak

açtığın konu için teşekkür ediyorum yeniden... linux e cesareti olmayan veya bağımlılığından kurtulamayacağını düşüneneler için örnek oldun

başarılar

_____________________________

SerdarS.

Binbaşı

1649 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

tosuntosun T kullanıcısına yanıt

Gnome arayüzüne tam geçiş sürecini Linux Mint Cinnamon ile yaptım, direk Gnome arayüzlü dağıtımlar ile Linux başlangıcı çok ters geldi bana hiç bi şekilde benimseyemedim alışamadım, Gnome varsayılan standart şekliyle uzun yıllar Windows kullanan bir adamı direk kaçırır (Gnome kullanan tüm dağıtımlar gibi suçlusu direk Gnome aslında). Görev çubuğu diye bişey yok tamam onu anladık, kenardaki rıhtımda hiç bir işe yaramıyor standart geliş şekliye. Bi yerlere sağ tıklıyorum hiç bir ayar v.s yok bune böyle diye ilk şoku alıyorsunuz.

Linux Mint Cinnamon çok hızlı bir sistem olmasına rağmen, görsel olarak bi türlü içime sinmedi Gnome'daki görsellik hoşuma gitmişti bi kere aklım hep orada kaldı, Linux Mint sanki windows xp kullanıyormuşum gibi tuhaf gelmeye başladı, sistem olarak çok iyi kararlılık v.s ona bi lafım yok. Sonuçta elimde iyi bir bilgisayar var biraz görsellik neden olmasın dedim.

Tekrar döndüm Gnome'ye ilk önce Gnome nedir onu ve Gnome eklentilerini keşfettim aslında Linux değil de Gnome kullanıyormuşum gibi bişey

, dash to dock, sonra dash to panel, bunlarla tıpkı windows gibi görev çubuğu elde ettim, üst çubuğu alta taşıma boyutlandırma v.s yapabildim, yapılabildiğini görüp hevesimi aldıktan sonra rahatladım, demek ki oluyormuş bu cepte tamam dedim.

Aslında tek istediğim şey sabit duran dockun bir uygulamayı küçültüp büyültmesiydi başka hiç bişey istemiyordum, olayın Gnome ile ilgili olduğunu ve eklentiyle çözüldüğü keşfettikten sonra, eklentileri v.s kaldırdım standart hale getirdim, bu iş eklenti olmadan yapılabilir diye araştırmaya başladım.

Araştırdıktan sonra Windows üstünde Regedit gibi Gnome arayüzünde Dconf olduğunu keşfettim, bunu detaylıca kurcaladıktan sonra aslında isteğim aradığım tüm özellikler varmış ama gizlenmiş ileri seviye ayarlar şekline getirildiğini gördüm, sabit duran standart dock'u ordan istediğim şekle ve özelliğe getirdim ve arayüz ile hiç bir sorunum kalmadı.

Son 3 aydır otuza yakın format, uykusuzluk sinir stres yoğun araştırma sonrası artık tamamım

Cuda hakkında bilgim yok malesef Nvidia ile ilgili bir konu sanırım.

< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi SerdarS. -- 23 Nisan 2019; 1:16:40 >

_____________________________

tosuntosun

Binbaşı

1009 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

anlattığın sıkıntı süreci ve sonrasında yeni yollar.... bunlara ne kadar çoks evindiğimi anlatamam.... evet bir LİNUX BİLEN ve bu ayarları anlatacak kişiler olsa idi keşke.. bu kadar zahmet yerine daha farklı konular ile ilgilenebilse idik... dimi....

gnome konusunda .. geçen bir arkadaşımız 18.10 daki yenilikleri anlattı. youtube daki whats new isimli video ları seyrettim.. ya arkadaş bir insan bu kadar mı öküz olur.. demek öküzler sadece windows kullanıcıları değil...özellikle hintliler bu tip video paylaşıyorlar.. yeni olarak yaptıkları tanıtım sadece eski programa yeni verilmiş no.. o kadar..
ama burada topic açıp neler yeni anlatımı.. işte o öldürdü... son yıllarda yeni versiyon tanıtımı için yapılmış en güzel anlatım...

ben arch seviyom... ve sayısız xfce ye ait desktop customize isimli video indirdim.. ara ara seyrediyorum..
gnome un en güzel tarafı dediğim gibi pluginleri... ve hepsi bir arada yönetim ekranı. ama son dönemde default teması çok baydı gnome un... hani yazı fontları vs de güzelleştirseler.. çok güzel al beni olacak aslında..
xfce bana xp deki menü kolaylığı olarak karşıma çıktı... benzer bir masa üstü daha var.. adını bir türlü ezberleyemiyorum ama lxe değil...

kendim linux de ev kullanıcısının ihtiyaç duyacağı tüm ayarları öğrenip akabine arkadaşım ve çocuğuna aktaracak idim kaldı...
özellik MFP konusunda ilerleme çok yapamadım. ve insanlar windows da alıştıkları bir agent sayesinde tüm işlemleri yapıyor iken linux de tüm işlemler için ayrı bir program yapması vs .. baya zor.. kendim için bile zor olunca gözüm kesmedi onlara anlatmaya

ama ...
son dönemdeki manjaro olsun archman oldukça hoş bir performansları var.. evde mini bir kasam var OB. ona 8 ram taktım.. sonra conky ile birlikte compiz vs yükleyince oldukça hatrı sayılır bir performans ile çalışınca..... çok sevindirik oluyor insan

birde android ile tamamen entegre hale gelecek olursa linux ler... işte o zaman.... gerçekten hoş olacak...

bu arada... mozilla haricinde outlook a alternatif ve komplike bir FREE mail/zaman yönetimi varmı bildiğin ?

ve skype gibi yazılımları multi açabiliyor muyuz veya windows kısa yolunda yaptığım gibi user/pass ı kısa yola ekleyip açmak...

linux lerde en büyük hayalim hydra os yapısı... yani diske kurulu 1 adet os da çok farklı bağlantı ve oturumlar yapabilmek... yani Desktop1 de vpn ile bağlantı yapıp... 2 de ayrı... 3 de ....
ve bunların hepsini de ayrı monitörlerde tek klavye mouse ile kontrol edebilmek.. her desktop birbirinden bağımsız ve yalıtılmış halde çalışacak.. kaynak yönetimini de (yani her desktop da çalışan sistem için cpu-ram ayrıcalığı tanımı) var olan gücü kontrole debilmek...

misal..
DT1 de chat ediyorum...
DT2 de vpn1 ile exploit yapılır iken..
DT3 de vpn2 ile surf....
DT4 de ise network bağlantısı olmadan dec işlemi ve her türlü bireysel dosya ve bilgilerini yalıtılmış şekilde koruduğun yer...

güzel bir fantezi... hemen itiraz edecekler olabilir teknik hatam da olabilir.. ama olsa ne var yani...
+40inch bir monitör alıp bunu 4 parçaya bölüp her desktop u da bu ekranda dağıttığımızı farz edersek...

güzel fantezi.... ve linux ün çekirdek yapısı buna müsait olduğunu ve ilerde özellikle ARM ile ev-ofis yönetim/güvenlik yapısında bunlar zaten olacaktır...

linux lü günler herkese

_____________________________

SerdarS.

Binbaşı

1649 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

tosuntosun T kullanıcısına yanıt

_____________________________

loradona

Binbaşı

1090 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

tosuntosun T kullanıcısına yanıt

_____________________________

tosuntosun

Binbaşı

1009 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

_____________________________

loradona

Binbaşı

1090 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

tosuntosun T kullanıcısına yanıt

_____________________________

tosuntosun

Binbaşı

1009 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

_____________________________

Guest-FAA9DFD80

Yüzbaşı

497 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

_____________________________

Guest-FAA9DFD80

Yüzbaşı

497 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

_____________________________

Ubuntu is an African word meaning, i cannot install Gentoo

SerdarS.

kullanıcısına yanıt

_____________________________

Ubuntu is an African word meaning, i cannot install Gentoo

_____________________________

Ubuntu is an African word meaning, i cannot install Gentoo

Tuğkan-0153

Yarbay

8077 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

Ubuntu Linux sürümlerinin amiral gemisidir fakat masaüstünde Unity denemeleri felaket oldu. Ubuntu'yu takdir eden biri olarak, Unity'li Ubuntu'yu kurduğum gibi kaldırdım ve Unity içermeyen bir alt versiyonu kurdum cunku hiç ısınamadım, kullanamadım. GNOME bir sekilde klasik, ona dönmeleri iyi oldu. Bu arada Ubuntu 10.10'dan üst versiyonları nerdeyse hiç kullanmadım cunku gerek olmadı. Coğu bilgisayarımda OS X 5, 6, 7 ve 8 kurulu yani ağırlıklı olarak Mac'çiyim. Windows XP ve 7 daha cok laptoplarda kullanıyorum. Windows 7'den yukarsını henüz hiç bir bilgisayarıma kurmadım. Linux 'u en cok Raspberry Pi bilgisayarımda Raspbian olarak kullanıyorum: 256MB RAM (GPU RAM buna dahil, paylaşımlı) Raspberry Pi'de Linux gayet düzgün çalışıyor, fakat bazı programları kaynağından derleyip elle konfigürasyon yaptığımı hatırlatmalıyım örneğin OpenCart isimli e-ticaret uygulamasını çalıştırmak için PHP ve Nginx'i kaynağından derleyip ayarladım veya FTP sunucuyu da 'dpkg install' ile değil, yine kaynağından derleyip kurdum, bu ssayede Rasppi 256MB RAM'i hiç şişmiyor ve CPU hiç ısınmıyor.

Konu sahibi arkadaş, Pardus 2008 versiyonu, kullandığını fakat bariz bi şekilde yavaş olduğunu ve en ufak işlemde bile takılmalar müzikte kesintiler yaşadığını söyledi, onun sebebini de ben söyleyeyim: Pardus en başından beri Gentoo Linux ile üretildi o yüzden binary (CPU'da çalışan makina kodu) olarak en verimli olması mümkün değil zira Gentoo sadece çalışan kod üretir, en verimli kodü üretemez. Yani başka bir deyişle 2005-2011 arasında sıfırdan üretilmiş / bağımsız Linux sürümü olarak tanıtılan Pardus gerçekte öyle değil. PiSi paket yöneticisi sıfırdan geliştirilmiştir fakat o zaten işletim sisteminin bir parçası sayılmaz, işletim sistemi üstünde bir kullanıcı programı kategorisinde.

Linux 'un 1990'larda sunucu pazarında geliştiğini unutmamak gerekli. Linux önce bir sunucu sonra masaüstü sistemi olarak düşünülebilir. Tamam direkt masaüstü olarak da düşünebilirsiniz ve 2010'lardan itibaren Linux 'un masaüstü özellikleri patlayışa geçti ama yine de kökeni sunucu sistemidir. Aslında 100% özgür sistem olduğu için bu şekilde bir ayrım o kadar önemli de değil. Bu ayrımı daha net olarak FreeBSD de görebilirsiniz. FreeBSD kurduğunuzda hiçbir masaüstü kurulmaz,direkt siyah terminal ekranı ile başlarsınız ve masaüstü hangisini istiyorsanız, GNOME, KDE, vs terminal ekranından kurarsınız (belki en son sürümlerinde bu durum değişmiştir)

Cuda paralel program geliştirme sistemi yani CPU'nun tüm cekirdekleri ve GPU'yu bir arada en etkili kullanma sistemi. Hiç kullanmadım fakat wikipedia'dan bakınca tıbbi görüntüleme, akışkanlar mekaniği tasarlama gibi konularda işe yaradığını gösteriyor, wiki'de bahsetmiyor fakat son yıllarda Bitcoin uygulamalarında da kullanılmaya başlandı.

< Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >

_____________________________

Life is about having fun.

25 Yıldan Sonra Windows'u Komple Bırakıp Linux Kullanmak

Benzer içerikler