2001 krizi nasıldı (17. sayfa)

Oy sende, para liboşta, eğitim bende. Ne olacak o iş?  

İşe yarar adamların olması gereken her yerde bana muhtaçsın.  

Paslaşıp durdun liboşla. Şimdi liboş da çekti gitti. Sanki bizim tarafa da bir parmak bal çalıyor gibi.

Sen gerçekten ülkenin patronu mu sandın kendini yau? Kıyamam ben şana.  Ülkenin patronları ne yapıyor biliyor musun? Anlatayım: Bir muhalif olarak bakana 3 günde ulaşıyor, işini hallettiriyor. Yaptım yani. Bir denesene ya, gözünü seveyim. Bir bakana 3 günde ulaşmaya çalış Allah aşkına. De ki Ak Partiliyim ben ya, şu işimi bir hallet. Ulaşamazsın. Ama işte bağları kuvvetli olanlar isterse muhalif olsun, isterse olmasın. Ulaşır bebeğim. Sen ağzını açar havaya bakarsın. Ben ise sorunumu çözdürürüm yani. Hiç düşündün mü mesela, Trabzon'da şehir merkezindeki devlet okulu neden tırt da, Ankara Çankaya'daki devlet okulu neden babalar gibi bir okul? Çünkü burada biz varız güzel kardeşim. Oraya tırt hocayı koyarlarsa biz onun yerine düzgününü koyarız oraya. Çankaya'da CHP oy oranı kaçtı? %75 mi? Öyle bir şey.  

Dediğim gibi, bir iş hallettir de önce. Sonra gel tekrar konuşalım. Kimin etki alanı daha geniş.  

Eğitim seviyesi yükseldikçe ister istemez kontak sayısı artıyor. Bunu atlama bak. Lise mezunu adamın eşi dostu çevresinden oluyor. Dandik bir üniversiteden mezun adamın çevresi o oluyor. Baba bir üniversite mezununun çevresi de ona göre oluyor. Orada savcı, burada bürokrat, şurada iş adamı, orada siyasetçi, te ba burada büyükelçi falan... Sanma ki "oyu verdik memleket bizim". Öyle dünya yok ne yazık ki. Hayat adil değil. Dünya adil değil.

Meclis'in 1km ötesinden Trabzona selamlar.  Bu arada parlementer kartım var yani. Şrak diye girerim meclise. Gelsene bir Ankara'ya gözünü seveyim. Gir bir meclise. Bakalım neresine ne kadar girebiliyorsun. Herkes girebilir meclise de, her yerine değil yani.  

Sevgili retro, hadi seninle beyinlerimizi yarıştıralım, hamaset barındırmayan, gerçek bilgi paylaşımının olduğu, din+siyaset+felsefe+sosyoloji+psikoloji vs. bütün bilim dallarını içinde barındıran bir fikir alışverişi yapalım desem.

O zaman böyle değildi ya... 2001 krizindeyken ithal ürünlerin fiyatı iki kart arttı diyebiliriz doları baz alırsak ancak şöyle birşey vardı gıda vb. Türkiye menşeili olduğu için her ne kadar dolar artsa da gıda ucuzdu. Şimdi neredeyse her şey ithal. BU arada buradan kıyaslama grafiklerine de bakabilirsin https://www.dogrulukpayi.com/

Aslında reise oy vermeni eleştirmedim sadece bilgi paylaşımı yapalım demiştim ama gerçek bilgi. İçinde hamaset barındırmayan derken aslında makarna+koyun vb. rencide edici kelimeleri de barındırmayan bir sohbeti kastetmiştim. Bilgi güçtür ve insanları doğruya götürür.

Türkiye'yi Doğu Karadeniz'in sömürgesi yaptığı için.

Sizin yazdıklarınıza ek olarak;

Dünya üzerinde,

-4 mevsimin yaşandığı,

-yeryüzü ve yeraltında yetişen bir çok gıdanın yetiştirilebildiği

-Kıtlık zamanlarında en önemli gıda olan buğday'ın anavatanı sayılabilecek,

-Hayvancılık yapmak için ideal

bir ülkeydik biz. "ÜLKEYDİK" yazdım farkındaysanız.

Şimdiki zamana bakılınca, buğday, peynir vs. gibi kendi yapabileceğimiz gıda ürünlerini ithal eden bir ülkeyiz (Sadece buğday ve peynir yazdım uzatmamak adına) . Playstation alamıyormuşuz, Iphone alım gücümüz düşmüş, arabalar zamlanmış gibi konuları bir kenara bıraktım. Evet krizde döviz yükselir ve ithal ürünler zamlandığı için alım zorlaşır ama hayvancılık yapılabilen bir ülkede "yenilebilecek peynir" lüks tüketim maddeleri gibi pahalı olur mu ya. Buğdayın, susamın üretilebildiği bir ülkede simitin fiyatının geldiği yere bak. Ülke olarak buzdolabını evlerimize alamadığımız ilkel çağlarda, fakirler fakirliğini ifade etmek için "simit" i alet ederlerdi sohbetlerine, röportajlarına. Artık sadece simit alabiliyoruz derlerdi. Şimdi simit, ejder smoothie fiyatlarını aştı neredeyse.

Diğer taraftan, az önce kısaca değindiğim bir konu var; "Playstation, Iphone, otomobil vb. " fiyatlarının artması. Malum zihniyet diyor ki, cari açığı artırdığı için vergi artmış, almamalıymışız. Neden almıyorum kardeşim, bu ürünler dünyada neden sadece bizim ülkenin cari açığını artırıyor da elin gavuru deyip cennete almadığımız ülkelerin cari açığını artırmıyor. Ben neden canımın istediği şeyi alıp kullanamıyorum. Çünkü elin gavur Alman başbakanı Merkel apartman dairesinde ikamet ediyor ve "ejder smoothie" partileri vermiyor. Çünkü elin gavur ülke başbakanı bisikletle, yürüyerek işe gidiyor ve milyon dolarlık uçaklarla işe gidip gelmiyor. Çünkü elin gavur cehennemlikleri milletin parasını nasıl israf edebilirim diye değil, nasıl israf etmeyebilirim diye uğraşıyor. Biz MÜSLÜMANLARA zaten Allah hep cari açık yazmış, yokluk yazmış, sabır yazmış, sabahtan akşama kadar köle gibi çalışmayı yazmış, dıj güç yazmış. Daha yaratırken cennete almayacağı bu gavurlara sıfır enflasyon, 2 aylık maaşınla yurtdışı tatili, 2 ay maaşından artan parayla orta seviye bir otomobil, sohbet edebilen akıllı insanların olduğu bir toplumda yaşama şansı, kısacası daha insani bir hayat yazmış.

Şimdi Allah hem bu dünyayı über güzelliklerle yaratıyor hem de diyor ki; eyyy kulum, cenneti istiyorsan enflasyona ve gittikçe kötüleşen hayat şartlarının yaşandığı ama en müslüman idarecilerin "ejder smoothie partileri" verdiği ülkelerde yaşamaya razı ol, bırak Puket adalarında tatil yapmayı ben zaten o adaları gavurlar için yarattım sen köyünde otur, yoksa cennete seni almam. Konu "akıl ve beyin" kullanmaya doğru gidiyor, trol seviyesine acil iniş yapmam lazım, yoksa mutsuz oluyorum.

Ülkenin sahibi şirketlerdir.Türkiye'de böyle halk ise köledir anlayana.Vatandaş sadece önüne getirileni yer.

Sorarlarsa egemenlik kayıtsız şartsız milletindir dersin.Ama işleri gelince seçimi de iptale derler demokrasi amaç değil araçta olur.

Kodamanların vergileri silinirken senin üç kuruşluk vergin için evine haciz gelir yersen.Kodamanın 5 Milyon dolarlık borcu vardır ödemez hapsede girmez.Ama senin bin liralık borcun olsun ödeme telefonun susmaz peşini bırakmazlar.

Baazılarımı anlamıyor herhalde refah hiçbir zaman yoktu ortada dolar çoktu faiz düşüktü insanlar nerdeyse her sene araba değiştirdi .Şimdi paramızın değeri yok oldu pul oldu para .Refah nasıl olur üreterek başka çaresi yok

Benim de yok.  bakana ulaştı isem, memleketimde, 800 hemşehrimin ortak olduğu bir elektrik santralinin bakanlıktan alacağını almak için ulaştım.

Bundan daha doğal ve normal bir şey yok. Herkesin yapabilmesi, çevresindeki sorunların çözümü için milletin vekili olduğunu iddia eden zatlara ulaşabilmesi ve işini hallettirebilmesi lazım.

Sen de dene bakalım. Bakalım becerebiliyor musun? Çevrendeki bir eksiğin giderilmesi için çeşitli mercilere ulaşıp, onları işin yapılması için güdebilecek misin bakalım. Hiç sanmam. Sen ak partilisin. Sesini buna rağmen duyuramazsın. Ben değilim. Buna rağmen duyururum.  

Ne oldu şimdi? Kimin sözü geçiyor memlekette? Senin mi? Benim mi?

Altını gösterge olarak almak yanlış.

Tamam neyi alalım?

Eşeğin s*kini mi?