Yunan basını | Kathimerini:

Paranoyak Yunan basını Ukrayna'da bile Türkiye'yi gördü: Ege ve Kıbrıs'ta harita değişebilir! Ankara, Madrid ve Roma ile ortak...

trhaber

Paranoyak Yunan basını Ukrayna'da bile Türkiye'yi gördü: Ege ve Kıbrıs'ta harita değişebilir! Ankara, Madrid ve Roma ile ortak... - TRHaber

https://www.trhaber.com/savunma/paranoyak-yunan-basini-ukrayna-da-bile-turkiye-yi-gordu-ege-ve-kibris-ta-harita-degisebilir-ankara-madrid-ve-roma-ile-ortak-h932688.html

Atina medyasında 'Türkiye' paranoyası, son gelişmelerle birlikte had safhaya ulaştı. Rusya-Ukrayna anlaşmasıyla birlikte muhtemel bir harita değişiminden ürken Yunanlılar, Türkiye'nin aynı şeyi Ege ve Kıbrıs'ta yapabileceğinden endişe ediyor. Ankara'nın Madrid ve Roma ile derin savunma bağları ise dikkatle izleniyor.

Yunan basınındaki 'Türkiye' paranoyası yeni bir evreye ulaştı. Atina yönetimi tarafından canlı tutulan paranoyada konu bu kez muhtemel 'yeni Ukrayna haritası' oldu. ABD Başkanı Donald Trump'ın öncülük ettiği Rusya-Ukrayna görüşmelerinde harita değişimi ihtimalinin belirmesi, Atina yönetimine 'revizyonizm' alarmı çaldırdı. 

Kiryakos Miçotakis ve ekibi, Kiev ile Moskova arasında bir barış sağlanır ve Ukrayna'nın belirli bölgeleri Rusya'ya bırakılırsa bunun Türkiye'ye Adalar Denizi ve Kıbrıs'ta yeni fırsatlar sağlayacağını düşünüyor.

Atina'da üst düzey bir hükümet yetkilisi, "Ukrayna çözümünü dünya çapında herhangi bir revizyonizm doktrinini hesaba katarak düşünmemiz gerekiyor" dedi. Yunan basınının amiral gemisi olarak görülen Kathimerini, bu konuda hükümetin kaygılarını aktaran bir haber yayınlayarak Ukrayna 'barışının' yol açacağı 3 ana sorunu şöyle sıraladı:

"Birincisi Kıbrıs meselesiyle ilgilidir. Atina'nın Rus işgaline aldığı tavır ve sergilediği refleks tepki, on yıllardır Türk işgalinin sonuçlarının bir oldubittiye getirilmeye çalışıldığı Kıbrıs'taki gerçeklerle bağlantılıdır. 

Atina için son derece önemli ikinci konu, Ukrayna'nın iradesini yok sayacak bir çözüm seçilmesi durumunda revizyonist görüşlerin dolaylı olarak tanınması ve ödüllendirilmesiyle ilgilidir. Başbakanlık kadrosundan bir yetkilinin belirttiği gibi, ülkemiz her türlü revizyonizmin ne kadar tehlikeli olabileceğini bizzat biliyor. 

Çünkü Ankara, mevcut anlaşmaları sorgulayan yeni durum ayarlamaları yapmak için sürekli revizyonist argüman üretmektedir. Ukrayna'daki savaşta revizyonizmin ödüllendirildiği izlenimi verilirse, bu görüş ve tutumlar onaylanmış gibi görünecektir. 

Atina'yı ilgilendiren üçüncü konu, yeni oluşan güç dengesinde Avrupa Birliği'nin bir bütün olarak rolünün sürekli küçümsenmeye çalışılmasıdır.

Avrupa avlusunda bir savaşın sona ermesi tartışmalarında Brüksel'in kurumsal temsilcileri yerine, üye devletlerin liderleri rol almakta ve bu kişiler müzakere masasında yer almaktadır. Avrupa'nın kurumsal rolünün küçümsenmesi olumsuz bir durum yaratıyor."

TÜRKİYE, İTALYA, İSPANYA ORTAKLIĞINI YAKINDAN İZLİYORLAR

Harita değişiminin meşrûlaştırılmasıyla 'Türk revizyonizmine' kapı aralanacağını iddia eden Kathimerini, haberlerinde İsrail yayılmacılığına karşı tek satır eleştiriye yer vermiyor. Rusya-Ukrayna barışının 'sakıncalarını' 3 maddede toplayan gazete, hazırladığı başka bir analizde de Türkiye'nin İtalya ve İspanya ile derinleştirdiği savunma ilişkilerini masaya yatırdı. 

"Ankara, AB'nin finansal araçlarına yatırım yapmadan, her ülkeyle ayrı ayrı ilişkiler geliştiriyor, yeni bağlar kuruyor. Türkiye, Avrupa'nın güneyindeki ülkeler İspanya ve İtalya ile çok yakın bağlara sahip olup bunlarla derin bir işbirliği içindedir" ifadeleriyle başlayan haberde Ankara'nın Madrid ve Roma ile savunma bağları şöyle anlatıldı:

Türkiye-İspanya-İtalya arasındaki savunma projeleri Kathimerini gazetesinde anlatıldı.

"İspanya ile Türkiye arasında uzun yıllara dayanan derin bağlar var. Bunun son ve en önemli örneği, İspanya ile birlikte tasarlanan 300 metre uzunluğundaki Millî Uçak Gemisi (MUGEM) projesidir. 

Türkiye'nin İspanyol Juan Carlos'un tasarımlarına dayanarak SİHA'lar için yüzen üs olarak da kullandığı TCG ANADOLU gemisini inşa ettiği hatırlanmaktadır. Ancak büyük uçak gemisi, her şeyden önce, Türkiye'nin bambaşka bir deniz doktrinine geçişinin işaretidir. Bu, diğer şeylerin yanısıra büyük bir ateş gücünün ülke kıyılarından uzak yerlere taşınmasını içeriyor. 

Ankara ile Madrid arasındaki mükemmel ilişkilerin bir göstergesi, Eurofighter'ın ortak üreticisi İspanya'nın, Türkiye'nin kendi uçaklarını daha hızlı teslim alabilmesi için kendi planladığı tedariki erteleme niyetidir. Konsorsiyum yılda 20 adet Eurofighter uçağı üretebiliyor. Türkiye'nin alacağı 40 Eurofighter'dan 28 adedi yeni model olacak."

Eurofighter Typhoon savaş uçağı

"Türkler Umman ve Katar'ın mevcut Eurofighter filosundan 12 adet ikinci el uçağı 2026 yılı içinde teslim almaya hazırlanıyor. 28 adet yeni uçağın ise 2028'den itibaren Türk Hava Kuvvetleri'ne teslim edilmeye başlanması bekleniyor. 

İspanya, Airbus'un İber Yarımadası'ndaki fabrikaları sayesinde Türkiye için nakliye ve kargo uçağı alanında da önemli bir ülke. Ankara, 2,5 milyar avro değerinde toplam 7 adet Airbus A-330 uçağı ve mevcut filoya eklenecek 2,8 milyar avroluk 10 adet A-400M nakliye uçağı için sözleşme imzaladı. 

Doğu Ege'de veri toplayan bir deniz keşif uçağı CASA CN-235 nakliye uçağı düzenli olarak yol açtıkları ihlaller nedeniyle Yunan Hava Kuvvetleri tarafından biliniyor ve Türk TUSAŞ tarafından İspanyol teknolojisiyle üretiliyor. TUSAŞ/TAI'nin geliştirdiği uydular için İspanyol ekipmanı aldığını belirtmekte de fayda var. 

Türkiye, GÖKBEY helikopteri üretiminde de İspanyol CESA ve İtalyan Avio Aero ile işbirliği yapıyor. 

İspanyollar, eskiyen Northrop SF-5M eğitim uçaklarının yerine 24 adet HÜRJET uçağı tedarik etmek üzere Türkiye ile yakın zamanda sözleşme imzaladı. Savunma sektöründe İspanyol-Türk işbirliğinin çok önemli bir unsuru, İspanya'nın 19. Patriot Alayı'nın Adana'daki İncirlik Hava Üssü'nde yıllardır konuşlanmış olması ve bu üssün NATO hava savunma ağına entegre edilmiş olmasıdır." 

BAYKAR-LEONARDO ORTAKLIĞI TÜRKLERE AVRUPA'NIN YOLUNU AÇTI

"Türkiye'nin Avrupa savunmasına katılımı için yarattığı koşullar açısından aynı derecede önemli olan Ankara-Roma ilişkileridir. İtalyan hükümeti Piaggio Aerospace şirketinin Baykar'a devredilmesini onayladı. Piaggio, P.180 Avanti EVO insanlı uçağı ve P.1HH Hammerhead gibi İHA geliştirdiği için bu yetenekler Türkiye'nin 'İHA şampiyonu' Baykar'a yardımcı olabilir. 

Türkiye için daha da önemli olan, Baykar ile İtalyan havacılık devi Leonardo arasında, İtalya merkezli SİHA geliştirmeyi hedefleyen bir ortak girişimin kurulmasıdır. Türk tarafı için bu ortak girişim esasen Avrupa'nın yolunu açmaktadır, zira Leonardo halihazırda birçok büyük savunma konsorsiyumunun bir parçasıdır." 

Baykar ile Leonardo, ortaklaşa kurulan LBA Systems şirketi için ilk anlaşmayı Mart 2025'te yaptı.

"Ancak en önemlisi, Türkler önümüzdeki 10 yıl içinde 100 milyar avroya ulaşması beklenen Avrupa SİHA pazarına erişim sağlıyor. İşbirlikleri ve satın almalar bunlarla da sınırlı değil. Türk mühimmat şirketi ARCA Defense, İtalyan Esplodenti Sabino'yu satın aldı. Baretta Defense ile Türk Stoeger Silah Sanayii arasında hafif silah ve mühimmat üretimi için yapılan anlaşma da özellikle önemli. 

İtalyanlar ve Türkler, IDEF 2025 fuarı sırasında da yeni anlaşmalar imzaladı. İtalyan MES ile Türk MKE, çeşitli kalibrede ağır silah mühimmatı üretimi için anlaştı. Ayrıca İtalyan Magnaghi Aerospace ve Türk devlet şirketlerinden oluşan ASFAT grubu, uçaklar için ortak parça ve aksam üretme konusunda anlaştı." 

ANKARA, MADRİD VE ROMA İLE UYUM İÇİNDE ÇALIŞIYOR

"Mevcut Türk envanterinde TUSAŞ/TAI ile İtalyan Agusta Westland işbirliğiyle Türkiye'de üretilen A-129 helikopterleri yer alıyor. İtalyanlar, İtalya Hava Kuvvetleri'nin Astore İHA'larını donatmak için Türklerden 70 mm'lik CİRİT füzelerini de satın aldı. 

Ayrıca Ege'de ihlallerde bulunan Türk ATR-72/600 deniz keşif uçağı, İtalyan Alenia tarafından Türk TAI işbirliğiyle geliştiriliyor. İtalya, Telespazio şirketi aracılığıyla Türkiye'nin uydu programlarına, özellikle Göktürk-1 ve Türksat'a katılmaktadır. 

Türkiye'nin İspanya ve İtalya ile işbirliği yalnızca savunma sektörüyle sınırlı değil, aynı zamanda bölgesel ve uluslararası öneme sahip önemli jeopolitik meseleleri de kapsıyor.

Ankara, Ortadoğu'da Madrid hükümetiyle tam bir uyum içinde. İtalya ve Türkiye ise iki ülkenin sıklıkla birbirlerini tamamlayan çıkarlara sahip olduğu Libya'da çok yakın işbirliğini sürdürüyor." 

Kaynanasını yokuş aşağı kovalayayım eski komünist ülkeler gibiyiz resmen.

Dışarıdan bakınca güçlü, büyük, içeride sefalet.