Şimdi Ara

Yeni Nesil Motorlar: Dıştan Yanmalı Motor Teknolojisi

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
27
Cevap
2
Favori
12.221
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Petrol üretiminin zirve yapması, sonrasında büyüyen, büyümek isteyen ekonomilerin
    talebinin karşılanmaması sonucunda hızla yükselecek petrol fiyatı, dolaysıyla da artık
    ortalama bir insanın altından kalkamayacağı yakıt giderleri; Artan yakıt fiyatları neticesinde,
    ulaşım ve taşımacalıktaki yükselen maliyetler yüzünden her türlü mal ve hizmet fiyatının
    artması gibi sonuçlarla karşılaşacağız.

    Durgunluk, ekonomik krizler, işsizlik ve peşi sıra gelecek sosyal-toplumsal çalkantılar.
    Açlık, anarşi.

    İnsanoğlu bir çözüm bulmak zorunda.
    Bugünkü motor-ulaşım teknolojisi %95 oranında petrol ürünü olan benzin-dizel yakıtlarına
    ihityaç duymakta.
    LPG-LNG sadece geçici bir çözüm olabilir. Şu anda bile ülkeler ısınma ve elektrik üretimi için
    doğal gaz temin etmekte ciddi çekişmlerin içerisinde, kaldı ki ulaşımda yoğun olarak kullanılsın

    Biyo-yakıtlar ise hem enerji kazanımı hem de insan beslenmesi için gerekli olan tarım
    alanlarının yakıt üretmek için ayrılması gibi bambaşka içinden çıkılmaz sorunlara gebe.

    Elektrikli araçlar halen pratik ve yaygın olmaktan çok uzak, kullanılacak elektrik enerjisini
    depolamak ve araçla beraber taşımak gibi çok ciddi handikapları olan bir teknoloji. Bu zorluklar
    aşılsa bile yine halen bu araçlarda kullanılacak elektrik enerjisini bol ve ucuz maliyetle üretmek
    gibi bir çıkmazla karşı karşıyayız. Elektriği nerden elde edeceğiz?

    Nükleer santraller akla gelen ilk en iyi çözüm gibi görünse de seçenekler içinde en kötüsü.
    Mevcut enerji tüketimini nükleer santrallerden elde etmek istersek (dünya çapında) 10.000
    santrala ihtiyaç var. Bu santraller ise dünyadaki tüm uranyum rezervini en fazla 10 yıl içinde
    bitirip yakıtsız kalırlar. Nükleer enerji dünya için en fazla 10 yıllık bir çözümdür. Ya sonrası?
    Uranyumun çıkarılması, işlenmesi, Nükleer santrallerin kurulması için gerekli finansman ve
    sonrasında bu 10.000 santralın üreteceği nükleer atıkların ne olacağı konusunda hiç girmiyorum bile!

    Diğer alternatif enerjiler (güneş, rüzgar) geniş çaplı enerji ihtiyacını karşılmaktan çok uzaklar.
    Panellerin üretilmsi için kullanılan nadir elemtler (İndium, Galyum vs) zirve yapmış durumdalar.
    Şu anda elektronik piyasında nadir elementlerin temin edilmesindeki zorluklardan dolayı çok ciddi
    elektrik komponent sıkıntısı var. Bu elementler zaten dünyada çok az bulunduğundan ve olanı da
    hızlı tükettiğimizden elektronik cihaz üretimi bile darboğaza girmişken dünyanın ihtiyacını karşılayacak
    kadar güneş paneli üretmek olasılık dışı. Rüzagr enerjisi belli bir noktaya kadar ve karlılıkta üretim
    yapabiliyor. Üretim bölgeleri sınırlı, işletme-bakım giderleri yüksek. Geniş enerji talebini karşılmaktan uzak.

    Bu durumda bir çözüm bulmalıyız.
    Yeni bir enerji kaynağı, ve bu enerjiyi kullanacak yeni bir motor teknolojisi.

    İşte size bu konuda yeni bir teknolojiyi tanıtmak istiyorum:

    Dıştan Yanmalı Motorlar


    Bu teknolojiye ait 2 örnek:

    1- Cyclone Engine , Dıştan Yanmalı IsI Motoru

    Aslında bu teknoloji modern buhar makinesi olarak da adlandırılabilir.
    %30 gibi bir verimle çalışıyor ki bugünün güçlü turbodizel motorların verimine eşit bir verimliliğe sahip.
    Traktörden otomobile, elektrik üretiminden kamyona, trene kadar her alanda kullanılabilir.

    Bu motoru ilginç yapan ise yakıt olarak her tülü yanabilen maddeyi kullanabilmesi.
    Yani bugün çöpe attığımız her şeyi bu motorda yakıt olarak kullanabiliriz (Geleceğe Dönüş II filmindeki gibi )

     Yeni Nesil Motorlar: Dıştan Yanmalı Motor Teknolojisi


    Avantajları:

    Her Türlü yakıt Kullanabiliyor: İçten yanmalı (patlamalı) motorların aksine sadece benzin-motorin
    gibi yakıtlarla çalışmıyor. Her şeyi yakıt olarak kullanabilirsiniz
    Portakal-elma kabuğu, yosun, yağlı gıda artıkları, kömür tozu, kalasik yakıtlar (benzin-motorin-etanol),
    yanıcı gazlar (LPG-LNG vs) ve diğerleri.
    Yani ne bulursanız yakıt olarak kullanabilirsiniz.

    Akşam yediğiniz muzların kabukları ile sabah işe giderken, akşam yanmış motor ya da kızartma yağı ile eve dönebilirsiniz.
    Tek bir yakıt tipine adapte motorların çok ötesinde son derece geniş bir yakıt esnekliğine sahip.

    Hatta bu motorda enerji girişi olarak başka bir sistemin ısı artığı bile kullanılabiliyor!
    Bir sistemde atık olarak üretilen ısı bu motorlarda harket enerjisine dönüştürülüyor.

    Sistem içten yanmalı motorların aksine tamamen sessiz çalışıyor.

    Motor parçaları hiç bir şekilde yağlama istemiyor

    Elektrik motorları gibi doğrusal tork verdiğinden şanzımana ihtiyaç yok. (Başlangıç torku elektrik motorlarından daha yüksek)


    Firma çok yakında küçük çaplı otomobil-uygulamalı deneme üretimine başlıyor.

    Motor ve firma ile ilgili daha detaylı bilgi almak isteyenler için (İngilizce)
    http://www.cyclonepower.com/index.html


    Ve diğer bir örnek:

    2- ST-5 Stirling (Dıştan Yanmalı Motor)

    Diğer motorla benzer özellikler taşıyan aynı teknolojiye sahip başka bir motor



    -650 rpm'de 5 HP güç üretiyor

    - Her türlü malzemeyi yakıt olarak kullanabiliyor. Sadece bir tek yakıt tipini kullanmaya mahkum değil: odun, talaş, saman, yemiş kabukları, tarımsal ürün artıkları, ağaç kabuğu, doğal gaz, kömür, kömür tozu vs vs
    Bahçenizden ve evinizden çıkan her türlü organik atık

    - Karbüratör, enjektör, buji , yüksek basınç, susturucu gibi şeyler kullanılmıyor

    - Motor dıştan yanmalı olduğu için içten patlamalı motorlar gibi gürültülü çalışmıyor. Minumum ses düzeyi.

    - Yakıtlar nerdeyse tamamen yakıldığı için minunum karbondioksit, nitrojen oksit , yakılmamış hidrokarbon atığı ve kirlilik.

    - Yağlama ihtiyacı yok

    - Çok az hareketli parça, benzinli ve dizel motolradan kat kat çok daha uzun ömür


    Daha fazla bilgi almak isteyenler için (ingilizce)
    http://www.stirling-tech.com/stirling/stirling.htm







  • Yapay Zekanın Yanıtı

    Başlık: Dıştan Yanmalı Motorlar: Yeni Nesil Teknoloji

    Giriş: Günümüzde sürdürülebilir ulaşım çözümleri giderek daha da önemli hale geliyor. Dıştan yanmalı motorlar, içten yanmalı motorlara alternatif olarak gelişen ve geleceği şekillendirme potansiyeline sahip yeni nesil bir teknolojidir.

    Dıştan Yanmalı Motorların Çalışma Prensibi: Dıştan yanmalı motorlar, yakıtlarını yanma odasının dışına iletir. Bu, yanma işleminin daha kontrollü ve verimli olmasını sağlar. Motor, yakıtın dışarıda yanması sonucu oluşan sıcak gazları kullanarak çalışır.

    Avantajları: * Daha Düşük Emisyonlar: Dıştan yanmalı motorlar, içten yanmalı motorlara kıyasla daha düşük emisyon üretir. Yakıtın dışarıda yanması, egzoz gazlarında bulunan zararlı maddelerin önemli ölçüde azalmasını sağlar. * Daha Yüksek Verim: Dıştan yanmalı motorlar, yakıtın daha verimli bir şekilde kullanılmasına olanak tanır. Yanma işleminin kontrollü doğası, ısı kayıplarını azaltır ve motor verimliliğini artırır. * Daha Uzun Ömür: Dıştan yanmalı motorlar, içten yanmalı motorlara göre daha uzun bir ömre sahiptir. Yanma işleminin motorun iç kısmında gerçekleşmemesi, aşınma ve yıpranmayı azaltır.

    Kullanım Alanları: Dıştan yanmalı motorlar, çeşitli uygulamalarda kullanılabilir:

    • Hibrit Araçlar: Dıştan yanmalı motorlar, elektrikli motorlarla birlikte hibrit araçlarda kullanılır ve yakıt verimliliğini artırır.
    • Sabit Güç Kaynakları: Dıştan yanmalı motorlar, evler ve işletmeler için sabit güç kaynakları olarak kullanılabilir.
    • Denizcilik: Dıştan yanmalı motorlar, emisyonları azaltmak ve verimliliği artırmak için denizcilik sektöründe kullanılıyor.

    Sonuç: Dıştan yanmalı motorlar, sürdürülebilir ulaşımın geleceğinde önemli bir rol oynama potansiyeline sahiptir. Daha düşük emisyonlar, daha yüksek verim ve daha uzun ömür özellikleriyle, bu teknolojinin önümüzdeki yıllarda daha yaygın olarak benimsenmesi beklenmektedir.

    Yapay Zekanın Yanıtını Genişlet
  • Yahu bu ne kadar güzel bir teknolojidir vallahi hayran kaldım.Acaba hacimli üretime ne zaman geçileceğine dair bir bilgi var mı elinizde?
  • hıza dayalı bir çağda hız konusunda sıkıntılı bir durum söz konusu gibi. geliştirilebilirse ortaya birşeyler çıkabilir. elektrik teknolojisinde olabilecek gelişimler yanma esasına dayalı motorların sonu olacak. yada şöyle de bakılabilir. elektrikli motorlar aslında daha uygun bir teknolojiye geçiş için bir ara dönem olarak algılanabilir.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: ihg70

    Petrol üretiminin zirve yapması, sonrasında büyüyen, büyümek isteyen ekonomilerin 1
    talebinin karşılanmaması sonucunda hızla yükselecek petrol fiyatı, dolaysıyla da artık 2
    ortalama bir insanın altından kalkamayacağı yakıt giderleri; Artan yakıt fiyatları neticesinde, 3
    ulaşım ve taşımacalıktaki yükselen maliyetler yüzünden her türlü mal ve hizmet fiyatının 4
    artması gibi sonuçlarla karşılaşacağız.5

    Durgunluk, ekonomik krizler, işsizlik ve peşi sıra gelecek sosyal-toplumsal çalkantılar. 6
    Açlık, anarşi. 7

    İnsanoğlu bir çözüm bulmak zorunda. 8
    Bugünkü motor-ulaşım teknolojisi %95 oranında petrol ürünü olan benzin-dizel yakıtlarına 9
    ihityaç duymakta. 10
    LPG-LNG sadece geçici bir çözüm olabilir. Şu anda bile ülkeler ısınma ve elektrik üretimi için 11
    doğal gaz temin etmekte ciddi çekişmlerin içerisinde, kaldı ki ulaşımda yoğun olarak kullanılsın 12

    Biyo-yakıtlar ise hem enerji kazanımı hem de insan beslenmesi için gerekli olan tarım 13
    alanlarının yakıt üretmek için ayrılması gibi bambaşka içinden çıkılmaz sorunlara gebe.14

    Elektrikli araçlar halen pratik ve yaygın olmaktan çok uzak, kullanılacak elektrik enerjisini 15
    depolamak ve araçla beraber taşımak gibi çok ciddi handikapları olan bir teknoloji. Bu zorluklar 16
    aşılsa bile yine halen bu araçlarda kullanılacak elektrik enerjisini bol ve ucuz maliyetle üretmek 17
    gibi bir çıkmazla karşı karşıyayız. Elektriği nerden elde edeceğiz? 18

    Nükleer santraller akla gelen ilk en iyi çözüm gibi görünse de seçenekler içinde en kötüsü. 19
    Mevcut enerji tüketimini nükleer santrallerden elde etmek istersek (dünya çapında) 10.000 20
    santrala ihtiyaç var. Bu santraller ise dünyadaki tüm uranyum rezervini en fazla 10 yıl içinde 21
    bitirip yakıtsız kalırlar. Nükleer enerji dünya için en fazla 10 yıllık bir çözümdür. Ya sonrası? 22
    Uranyumun çıkarılması, işlenmesi, Nükleer santrallerin kurulması için gerekli finansman ve 23
    sonrasında bu 10.000 santralın üreteceği nükleer atıkların ne olacağı konusunda hiç girmiyorum bile! 24

    Diğer alternatif enerjiler (güneş, rüzgar) geniş çaplı enerji ihtiyacını karşılmaktan çok uzaklar. 25
    Panellerin üretilmsi için kullanılan nadir elemtler (İndium, Galyum vs) zirve yapmış durumdalar. 26
    Şu anda elektronik piyasında nadir elementlerin temin edilmesindeki zorluklardan dolayı çok ciddi 27
    elektrik komponent sıkıntısı var. Bu elementler zaten dünyada çok az bulunduğundan ve olanı da 28
    hızlı tükettiğimizden elektronik cihaz üretimi bile darboğaza girmişken dünyanın ihtiyacını karşılayacak 29
    kadar güneş paneli üretmek olasılık dışı. Rüzagr enerjisi belli bir noktaya kadar ve karlılıkta üretim 30
    yapabiliyor. Üretim bölgeleri sınırlı, işletme-bakım giderleri yüksek. Geniş enerji talebini karşılmaktan uzak. 31

    Bu durumda bir çözüm bulmalıyız. 32
    Yeni bir enerji kaynağı, ve bu enerjiyi kullanacak yeni bir motor teknolojisi. 33





    Yazının her satırını bilinçli numaralandırdım,

    33 Satır sonunda dünyaca kabul görmüş alternatif enerji kaynakları mantıken çökertilmiş ve dünyanın kurtuluşu bu yeni motor teknolojisine kalmış, sadece 33 satırda becerebilmişler tüm bu alternatif yenilenebilir enerji kaynaklarını mantıkdışı yapmayı! Demek ki bunca yıldır bu enerji kaynakları hakkında fizibilite çalışmaları yapan, binlerce makale yayınlayan bilim adamları şu 33 satırlık sonuca varamamış ne yazık dimi.

    Bu yazı tipik bir "küçük kafalı girişimci" yazısı olmuş, anlatım tarzını dikkate değer bulmadım.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi edilhan -- 4 Eylül 2010; 2:02:47 >




  • stirling motor hakkında biraz bilgi veriyim. Aslında linklerde çok daha net bilgi var ama özetle ben gelcekte sık olarak kullnılacak bir motor olabileceğini düşünüorum. Bu motorun çalışması için ısı farkının olması yeterli olmaktadır. yani far edelim ki evinizin içi çok sıcak dışarısı soğuk ise bu motorun çalışması için yeterlidir.

    yani yazın tepemizde 40 derece sıcak var ise bu güneşte 65 dereceye kadar çıkabilmektedir. evin içi 35 derece olsa bile bu motorun çalışması ve güç üretebilmesi için yeterlidir. yani güneş panalleri ile sıcak su üreterrek bunu elektrik enerjisine çevirmek mümkündür .

    Biraz ufkumuzu açmak için düşünelim. Burada önemli olan sıcaklıktan çok ISI enerjisini kullanmaktır. Bu motor ISI yı kullnarak çalışmaktadır ve nerede ısı farkı varsa çalışabilir tabii kiverimi için ne kadar ısı farkı çok ise ve miktarı çok ise o kadar fazla enerji üretmek mümkündür.

    Bildiğimiz gibi denizlerimiz yazın ısınmakta kışın soğumaktadır .Bu büyük bir kaynaktır ve bu ısı farkından elektik üretmek münkündür. Yani dışarısı 38 derece ise su sıcaklığı 25 derece ise bu bize stirling motorunun çalışması için yeterlidir.

    neyse sanırım en iyisi ilgilenenler için link vermek bir resim bin laftan iyidir.

    http://en.wikipedia.org/wiki/Stirling_engine

    http://monsterguide.net/how-to-build-a-stirling-engine

    http://www.stirlingengine.com/

    videolar motorun basittiğini ve işlevselliğini çok güzel anlatıyor dört zamanlı motor bununla karşılaştırıldığında olaganüstü detaylı mühendislik dehası kalıyor.Yani çok komplex sayılır

    http://www.break.com/usercontent/2007/10/Stirling-Engine-385367.html

    http://www.myvideo.de/watch/542110/Stirling_Motor

    halen kafası yatmayanlar için ısı enerjisi nasıl olur da mekanik dönme hareketini yaratır diye düşünenlere LEGOLU video olayı özetleyecektir.

    http://video.google.com/videoplay?docid=6349025176317250617#

    http://www.evdevideo.com/home_made_high_power_stirling_engine_with_fan/hXGSv+1J5fZ2R.html

    belki güneşin ısısı yetmez diye düşünenler olabilir ama bir kapak büyüklüğünün topladığı ısı bile yeterlidir.

    http://www.izles.org/solar-stirling-engine-moteur-stirling-solaire-11.html

    http://sciencestage.com/v/16690/stirling-engine-solar-power-parabolic-mirror-electric-generator.html



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi vezir -- 4 Eylül 2010; 2:10:41 >




  • ihg70 hocam, hepsi iyi hoş da; mevcut enerjiyi nükleer santrallerle kurmaya çalıştığımızda ortaya çıkan 10.000 santrallik bir ihtiyaçtan bahsetmişsin orada, ki kanımca toz pembe rüyaları sonlandıracak kadar etkileyici bir rakam. Aynı şeyi dıştan yanmalı motor teknolojisi için düşünürsek, motor komponentleri için gereken hammaddenin sağlanması için ne yapılacak peki? Şu anda X adet Y, ya da Z kilo T diyemiyorum fakat zihnimde garip rakamlar dolaşıyor.

    Ergonomik sorunlar da başgösterecek kısa süre sonra. Motor teknolojisini alıp, her endüstri dalında aynı şekilde kullanmak mümkün olmayacaktır diye düşünüyorum. Motorların üretimi için de birtakım düzenekler gerekecek. Fabrikalar oluşturulacak. Bu fabrikaların oluşturulmasında kullanılacak enerjiyi bir kenara bıraktım, miktarını tahmin edemediğim bu motorları üretecek olan motorlar için de devasa bir enerji ihtiyacı gerekecek. 10.000 santralin sağlayacağı gücü üretecek kadar dıştan yanmalı motordan bahsediyoruz en nihayetinde.

    Bizzat çevirisini yaptığın yazıyı buraya koyuyorum:

    http://cokus.wordpress.com/2010/03/12/enerji-en-rahat-oldugu-yere-akar/

    Lafı evirip çevirdikçe karışacağı için, meramımı bu güzel yazıyla daha rahat anlatacağımı düşünüyorum. Bilmiyorum, belki de bir yerde bir noktayı atlıyorum. Yine de en iyi ihtimalle, büyük çöküşe kadar böyle bir şeyin gerçekleşmesi bana olası gelmiyor.




  • güneş enerjisi ile nasıl farklı sistemler kurulabilirhepsi youtube da olduğu için linkleri farklı şekilde vermek zorundayım

    http://www.yasakdel.com/browse.php?u=Oi8vd3d3LnlvdXR1YmUuY29tL3dhdGNoP3Y9ZlVyQjdLUnZ4VWs%3D&b=13

    http://www.yasakdel.com/browse.php?u=Oi8vd3d3LnlvdXR1YmUuY29tL3dhdGNoP3Y9bnE2aUNPOUtMS0E%3D&b=13

    işin sanayi kısı için daha büyük arazi gerekiyor , çöller ve mesela konya düzlükleri bu iş için ideal , en azından kurak alanlardan elektrik üretmek mümkündür

    http://www.yasakdel.com/browse.php?u=Oi8vd3d3LnlvdXR1YmUuY29tL3dhdGNoP3Y9T1RRNGNGbjVzWHMmZmVhdHVyZT1yZWxhdGVk&b=13




  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Daha Fazla Göster
  • Bence geleceğin enerji kaynağı radyoaktif element.
    Nasılki uçak gemileri ve denizaltılarda bugün kullanılıyor, bundan 50-60 sene sonra da radyoaktif reaktörlü otomobiller yapılacak. Çok uzun seneler ikmal yapmayı gerektirmiyor, asla bitmiyor, tek sorun izolasyon ve sızıntı. Bunu giderdiğiniz vakit aracın kapatılmaya bile ihtiyacı kalmıyor...

    Stirling motoru hakkında 1-2 ufak bilgim vardı önceden ve bence geleceği otomobil teknolojisinde yok. Daha önce denizaltılarda ve uzay araştırmalarında kullanılmış, mantığı basit, teknolojisi ise çok üstün bir yapı.
    Çünkü sürtünmenin çok az olması, yalıtımın mükemmel olması gibi gereklilikler verimi yükseltiyor ve günümüz otomobil ihtiyaçlarını karşılaması zor duruyor.

    Gelecekte yakıt olarak kullanacağımız 2 kaynak var
    1. Batarya teknolojisinin gelişimi ile %100 elektrikli otomobil
    2. Nükleer reaktörlü otomobil.

    Tabi elektrik üretmek için solar tower, nükleer reaktör vb kullanıldığı ve otomobilleri de %100 elektrikle çalışan yapıldığı vakit nükleer reaktöre otomobilde gerek kalmıyor...




  • sayın jay ,

    çöküş olacağı konusunda herkes hemfikir sanırım ama daha verimli ve basit motorların yüzyıl öncesinde bulunmasına rağmen yaygınlaşmamasının sebebi merkezi elektrik üretiminden kaynaklanmaktadır. halbuki herkesin evinde bahçesinde veya deniz kıyısında sıcaklık farkını kullnarak kendi ihityacını karşılaması için sadece karar alıp üretimi serbestleştirmek yeterlidir. Bir kere evde üretimin yolu açıldıktan sonra binlerce buluş ve bunun veriml, dağıtımı söz konusu olabilecektir.

    Söyle düşünelim bu yaz çok çok sıcka bir yaz geçirdik ve halen geçirmeye devam ediyoruz. Bundan ülkemizin bir karı oldu mu zarardan başka. Aksine evleri soğutmak için enerji tüketimi arttı ve elimzideki suyu gazı bu iş için harcadık. Halbuki tüm evlerin kendilerini soğutması ve kış için gerekli ısıyı depolayabilmek mümkün idi. eVET HER ŞEY İÇİN YATIRIM ihtiyacı vardır bu sistemlerin de bir maliyeti olacaktır ama hiçbir zaman toprağa gömülen evlere verdiğimiz paradan fazla değildir .Bir evin gerçek değeri nedir farzedelim 50.000 Tl ama 250.000 liraya millet kapış kapış alabiliyor .İşte sermayeyi devlette değil halkta ararsanız kaynak için dışarıya kucak açmaya gerek olmaayacaktır. Bu bir sanayi kolu olacak kendi rantını ve sermayesini yaratacak ve işletme sonrası kar yapar küçük işletmeler olailmesi mümkündür.
    ları

    Gelelim büyük sanayi ihtiyaçlarına bunlara ise devletin daha büyük kaynakları ile zaten çözüm bulunmaktadır .Nükleer vazgeçilmemesi gereken sürdürülebilir enerji kaynağı olmaktadır ve sürükliliği sağlamak isteyen ülkelelerin bunu değerlendirmesi gerekir. Su ve rüzgar da geri çevirimi yapılabilen ikincil ama gerekli kaynaklar olarak kalacaktırç.




  • ilk mesajda 1. seçenekte motorun bugün kullanıldığını düşünelim. Herkez aracında bir şeyler yakıyor. Çöpler yakılabilir denilmiş. Araca konulacak çöp kaç km götürebilir?

    Yandığında ortaya çıkan hava kirliliği ne olacak?Yanınızdan böyle dumanlı bir araç geçecek ne bileyim değişik
  • şu naylon poşetler i yakıt olarak kullansa yeter

    benim favorim türkiyede uygulamaya geçmesi halinde çok talep göreceğinden emin olduğum bozuk yol enerjisi

    http://www.fizikportali.com/2009/02/bozuk-yollardan-elektrik-uretilecek/
  • vezir hocam, bunu detaylıca konuşmuştuk Peak Oil başlığında. Kesinlikle çok büyük, aşırı derecede kayıp yaşanıyor enerjinin taşınması esnasında. Özellikle süperiletken teknolojisinin istenilen noktaya gelememesi ve mevcut teknolojinin de bizim gibi son kullanıcıların hizmetine sunulamamış olması büyük dert. Yazdığın yazılar dün gibi aklımda. Yeraltında bizi bekleyen inanılmaz bir termal enerji potansiyeli var.

    Benim sorguladığım nokta ise, verdiğim yazıdaki odak noktayla alaklıydı. Yani; madem bir enerjiyi diğerine çevirirken faydalı bir iş yapmıyoruz, o halde hazır olana yönelmek durumundayız. Aşağıdan getirip, kullanıp, tekrar aşağıya yollamak mesela. İşte şu yeraltı meselesi. Elbette yine dönüşüm söz konusu fakat bazı aşamaları hesaba katmayabiliriz herhalde. Yani termal enerjinin yukarı çıkması için çok fazla iş düşmüyor bize. Onu tekrar kullanılabilir hale getirmek için de fazla şey yapmayacağız. Sadece olabilecek en yüksek verimle kullanılması çok mühim.

    1800 haneli bir sitenin kendi elektriğini kendi sağlasa fena mı olurdu? Hiç zor değil diye düşünüyorum. Önemli olan, nato mermer nato kafa diye tabir edilen insanlara bunu anlatabilmek.

    Soylukan;

    Üslubunu hiç beğenmedim. Burada bahsi geçen bilim insanlarını aşağılamak gibi bir durum söz konusu olamayacağı gibi, bahsi geçen sorun üzerinde mutlak bir çözüme ulaşılamadığı için, burada anlatılanlar da, diğer bilim insanlarının söyledikleri kadar değer taşıyorlar. Kalkı ki, dıştan yanmalı motor teknolojisi üzerine yapılmış birçok çalışma mevcut. Üzüm yemekten ziyade, bağcıyı dövmek için yazmışsın gibi geldi bana.




  • Dıştan yanmalı motorlarla ayrılığımız aslında yavaş olmuş, tren çok yavaş kalkmış uzun uzun el sallamışız. 1970'lere kadar alternatiflerinin çalışıldığını biliyorum. Zaten yüksek ve çok düşük devirde alınabilen tork dıştan yanmalı motorların karakteristik özelliğidir. Tek kusurları, kazanları vardı, ısınmaları gerekiyordu. 70'lerde bir Hollanda prototipinde 1- 1.5 dakika kazanın ısınmasını beklemek gerekiyordu. Tabi o bir buçık dakikayla ne yaptığımızı açıklamak zorunda değiliz şahsen ben kışın jiklenin devreden çıkmasını bekliyorum.

    İçten yanmalılardaki en büyük ziyan, yakıtın çok kısa sürede yakılıp daha yanabilecek haldeyken dışarı atılmasından dolayıdır. Çünkü esasen yakıtı yanabileceğinden daha hızlı yakmak istiyoruz. 70'lerden itibaren çevre normlarından ötürü bu yanmayan kısmın atılması engellendi ama tasarımın zaafı bu uzatmalı yanmayı harekete değil ısıya çeviriyor. Katalitik dönüştürücülerin de, ticari dizellere eklenen "ad-blue" adındaki asidin de yaptıkları esasen yanma tepkimeleridir. Yalnız, bunu yanlış yerde, yani eksozdan sonra yapıyorlar. Bir de otomotiv endüstrisi terminolojik olarak stoykometriyi motor içinde yanabilme verimi olarak alıyor. Aslında stoykometri reaktanların ve enerjilerin moleküler hassasiyette hesaplanmasıdır. Bu durumda endüstride açıklanan motor veya yakıtların enerji verimleri de evrensel (ve tasarıma açık) bir doğrulukta değil, içten yanmalı motorun teknolojik limitleri içinde değerlendirilmiş oluyor. (Lambda 1 - stoichiometry). Bu da endüstriye dışardan bakabilmeyi engelleyebiliyor. Bu noktada endüstri ile bilimin kategorilerini ayırmak gerekir. Esasen kimyasal bakımdan Lambda 1 stoykometrik eşitliğe göre aşırı zengindir. Yani motorun ideal(!) karışımı aslında zengin. Karışım fakirleşince daha yüksek ısı bu sebeple alınabiliyor, çünkü fakir karışım aslında denklemi eşitleyebileceğimiz bir ideal yanmanın stoykometrisine daha yakın. Bu teori ve pratikteki kaçınılmaz ayrışma, içten yanmadaki sorunun günlük hayattaki bir görüntüsüdür. Aslında içten yanmalı bir zoraki beslemedir, "atmosferik" motorlarımız yakıtın laboratuvarda verebileceklerine göre düşünülürse aslında 1 atm. basınçla çalıştıklarında dahi "forced induction" motorlardır, çünkü verilen fazladan yakıt sadece basınç için. (Bunun motor terminolojisine ters düşüğünü, bilenler için disonans olduğunu biliyorum. Ama endüstriyle bilimi biraz önce ayırdım.)

    Yakıtttaki seçicilik de zaten içten yanmalılarda bu çok kritik olan yanma hızından dolayı. Harici yanmalılar işte bu yüzden avantajlı. Son 10 -15 yıl dıişında da en azından ürün-geliştirme tarafında popüler kalmış. Aşağıdaki linkte bir buharlı motor bir de Stirling prototipleriyle ilgili iki yazı var. Hibrit elektrikli olan modelin çalışma prensibi bugün üretilen hibritlerdeki elektrik kullanımına çok yakın.

    Temmuz 1969, Popular Science



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Karbon 12 -- 4 Eylül 2010; 7:04:22 >




  • sayın jay ,
    sizin çözümleri tam olarak irdelediğinizi görmek beni sevindirdi. Yazılarımdaki temel amaç bize sunulanların arasında hangisine yönelebileceğimizi bilmek.

    Elektrik söz konusu olduğunda seçim yapma şansımız yok çünkü tekel var. Size hangi fiyattan sunarsa kabullenmek zorundasınız içinde vergiler vs vs bir sürü rant geliri ve yapılanma karı olan sistemerle hizmet eden bir durum.

    ancak yakında bu değişecek yakın tabiri seçimi bireylere ne zaman özgür olarka devredecekleri ile alakalı. Ülkemiz için söz konusu değil nedeni açık .Özelleşmelerle elden çıkarılan sistemden kar sağlamak isteyenenler uzun süre iliğimizi emecek. Doğal bir seçilim sistemi ,kapitalizm de denebilir.

    eğer çözüm istenirse ben 50 tane sayabilirim belki ilk bakışta anlaşılmaz gelebilir ama sistemi çevirebilmek önemli olandır.
    Bunu ikame ettirebilmek için üreteceğimiz enerjiyi depolayabilmeli ve arz talep dengesine göre pazarlayabilmeliyiz ki sistem kendini amaorti ederek insanları ve devleti özendirsin. İşte depolama denince akla en yakını veya akılcı olan diyelim (uzun vadede) hidrojendir. Tüm sistem bunu üretmek ve kullanmak amacıyla çalıştırılabilirse o zmaan dört zamanlı motor devri sona erecektir. Elektrik motorları altın çağını yaşayacaktır. Bunların da verimleri artıyor yani teknoloji durmuyor.

    işte bu aşamada devletlerin biraraya gelip alacağı kararlar önem taşıyor bugune kadar hep kendilerine yarayan politikaları desteklediler. Bunun kırılması için dünya savaşı şart sonrasında oluşacak yeni sistem dengeleri öne alacağı için tüm devletler tarafından desteklenecek ve kaynak ayırt edilecek sanayi kendi çözümleirni bulacaktır.

    Küresel ısınma diyoruz , okyanuslar ısınıyor diyoruz ama okyanuslardaki ısıyı emecek bunu kullnacak sistemleri ikame ettirmiyoruz. Asıl çelişki burada .
    diyorum ki ısı farkı olan her yerde büyük veya küçük çapta stirling gibi çok basit termodinamikl kuralları ile çalışan sistemler kurulabilir. Bunlar kendisi çalışırken sistemi dengeye getirir. yani siz okyanuz veya mesela akdenizden ısı çekip elektiğe dönüştürdüğünüzde aslında bir şekilde denizi soğutmuş olursunuz . bu ne demektir her şeyi etkileyen bir devasa sistemi kontrol altında tutmak veya dengelerin kısa zamanda çürümesini engellemek için bir katkınız olur. Ama tutar deniz kıyısına nükleer santral inşa edersek (nükller enerji taraftarıyımdır) bunun atık ısısı denizleri ısıtır veya nehirleri ısıtır dengeyi hep bozma yönünde yani entropiyi artıracak sistemler desteklenirse uzun vadede doğa ve insan zarar göecektir.

    önemli olan atık ısı ve enerji yaratacak sistemleri dönüştürebilmek ve bunu kullnabilmektir. Döngü kendisini çevirmeye başlayıncaya kadar yatırım yapılacak sonra insan sayısı ve enerji döngüzü bir noktada dengeye gelecektir.

    peki dünya neler yapıyor. elibne yeni bir kaynak buluyor petrol gibi doğalgaz gibi , bunu kalkınma adına istemeden dünya nufusunun artışına hizmet eder hale dönüştürüyor ve kaynak bitinceyenisini aramak için tüm dünya sistemini zorluyor. biliyor musunuz , ortaçağ ingilteresinde kaleller ve çevresini talan eden sistem yüzünden tüm ormanlar yokk olma tehlikesi geçirmiş .Orman için dhaa yukarılarılara daha yukarılara derklen sonrasında deniz aşırı britanya imparartorluğu zorunlu olarak kurulmuş. hepsi çok basit bir enerji gereksimini yüzünden oluşmuştur. neyse bende yazacak şey çok ama dönüp dolaşıp aynı noktaya geliyoruz.

    seçme şansımız ne zaman olacak ! bütün mesele burada yoksa çözüm olmaması değil. İnsan olmadan dünya nasıl kendisini çevirecek sistemleri üretebildiyse yine insanla birlikte bunu başarabilmelidir. Yoksa efsanelerdeki gibi yitip giden diğer ırkların! emaresi olarak kayaçlarda fosil oalrak yerimizi alacağız , bir farkla kalıntılarımzıla birlikte .Umurım milyon yıl sonraki dünya üzerindeki akıllı yaratıklar bu atıklar ve fosiller arasındaki bağıntıyı bulabilir.
    quote:

    vezir hocam, bunu detaylıca konuşmuştuk Peak Oil başlığında. Kesinlikle çok büyük, aşırı derecede kayıp yaşanıyor enerjinin taşınması esnasında. Özellikle süperiletken teknolojisinin istenilen noktaya gelememesi ve mevcut teknolojinin de bizim gibi son kullanıcıların hizmetine sunulamamış olması büyük dert. Yazdığın yazılar dün gibi aklımda. Yeraltında bizi bekleyen inanılmaz bir termal enerji potansiyeli var.

    Benim sorguladığım nokta ise, verdiğim yazıdaki odak noktayla alaklıydı. Yani; madem bir enerjiyi diğerine çevirirken faydalı bir iş yapmıyoruz, o halde hazır olana yönelmek durumundayız. Aşağıdan getirip, kullanıp, tekrar aşağıya yollamak mesela. İşte şu yeraltı meselesi. Elbette yine dönüşüm söz konusu fakat bazı aşamaları hesaba katmayabiliriz herhalde. Yani termal enerjinin yukarı çıkması için çok fazla iş düşmüyor bize. Onu tekrar kullanılabilir hale getirmek için de fazla şey yapmayacağız. Sadece olabilecek en yüksek verimle kullanılması çok mühim.

    1800 haneli bir sitenin kendi elektriğini kendi sağlasa fena mı olurdu? Hiç zor değil diye düşünüyorum. Önemli olan, nato mermer nato kafa diye tabir edilen insanlara bunu anlatabilmek.




  • pahallı olur...
    bakınız hibrit otomobiller...
  • quote:

    Orijinalden alıntı: jay jay justified

    ihg70 hocam, hepsi iyi hoş da; mevcut enerjiyi nükleer santrallerle kurmaya çalıştığımızda ortaya çıkan 10.000 santrallik bir ihtiyaçtan bahsetmişsin orada, ki kanımca toz pembe rüyaları sonlandıracak kadar etkileyici bir rakam.


    Evet, nükleer enerji mucizevi kurtarıcı olarak görülüyor. Kurarız nükleer santralları, üretiriz bol bol elektrik, arabaları da elektrikli yaparız, şarj ederiz otomobillerimizi her şeyi elektrikli yaparız, düzenimizi bozmadan aynene devam ederiz düşüncesi hakim.

    Doğru, nükleer enerji petrolden sonra en yoğun ve kesintisiz enerji elde ettiğimiz ikinci büyük enerji kaynağımız. Ama bu rüya öğle uykusu kadar tatlı ve kısa

    Resmi netleştirmek için rakamlarla konuşalım:

    Dünyada şu anda 400 nükleer santral var.
    Bu santrallar yılda 67 bin ton uranyum tüketiyorlar.
    Dünyanın bilinen, kesinleşmiş toplam uranyum rezervi 4,5 milyon ton. hadi bunu yuvarlak hesap 5 milyon ton diyelim.

    Düz hesap yaptığımızda, bırakın hızla artacak binlerce nükleer santrallara uranyum yetiştirmeyi, mevcut santralları bile anca 40 yıl besleyebiliyoruz.
    Petrol arzının azalmasıyla ülkelerin panik halinde nükleer ilave kapasite kurmaya hücum ettiğinde bu rakam maksiumum 20 yılıdr.
    Yani en iyi tahminle 2030'da son nükller santrale yakıtsızlıktan kilit vurulur.

    Tabi bu dediklerim 1.Nesil santraller için geçerli.
    2. Nesil santraller 1.Nesil santrallerden çıkan atıkları yakıt olarak kullanabiliyor.
    Fakat bunun küçk bir mahsuru var: 2.Nesil santraller sayesinde kolayca nükleer bomba yapılabiliyor
    Bu yüzden 2.Nesil santrallerin kullanımına sıcak bakılmıyor.
    Ayrıca bu santrallerin kurulması-işletilmesi çok pahallı.


    Uranyum'un kömür madeni gibi bir damar yakalayıp kazma-kürek ile vagonlara doldurulup çıkarılan bir maden olmadığını, 3-5 gram uranyum için onlarca ton kayanın parçalanıp çıkarılması ve sonra bunların yine parçalanıp bir sürü işlemden geçirilmesi, ve bunun için nasıl bir enerji gerektiği, madencilikte dizelin gücünün önemi gibi bir çok faktör var ki onlara hiç girmiyorum.




  • bir biyolog olarak yakılacak olan çöpün ve ortama salınacak karbonoksitlerinin ciddi çevre kirlenmelerine yol açacağını söyliyebilirim..

    ayrıca küresel ısınmayada inanılmaz bir katkısı olacaktır..

    bencede kullanılması çok mantıklı değil
  • Arkadaşlar gelecek bunlarda değil bunlar sadece proje gelecek (yakın gelecek) nano teknolojisi hem ucuz hem performanslı arabalar gelicek bir profla konuşmuştum bana demişti ki ''uçan araba yapmak zor mu?değil önemli olan enerjiyi sağlamak halkın kullanabileceği düzeyde bir fiyata indirmek nano ile bu sorun çözülücek 10 yıla dünya bambaşka olucak 10 küsür yıl olmasının sebebinide amerika yüzünden soğuk fizyon deneyleri yıllar önce yapılıyordu nano teknolojinin yolunu açıcak olan bu deneyler amerikanın yakıt sektörünü elinde tutması vs yüzünden gene amerika tarafından durduruldu (ki bu deneylerin nerde yapıldığınıda söylemişti (rusya mı??hatırlamıyorum)) eğer amerika soğuk fizyon deneylerinin önüne geçmeseydi şu anda hayatımıza nano tek gelmiş olucaktı ki yanan bir litre benzinden vs den şu anda elde ettiğimizin 10 larca katı fazla verim elde edicektik'' profun uslubu çok daha bilimsel ve düzgün idi ama hafızam çok yeterli değil kusra bakmayın eminim sizde araştırırsanız bu dediklerimi bulursunuz ve benimle aynı fikri paylaşırsınız.




  • en önemli problem enerjinin birim fiyatı ile yaptığı işin büyüklüğü arasındaki ilişkidir. Yakıt bol yada az olması sorun değildir , sorun olacak olan ve geçmişte yaşanmış olan problemler tüketilen enerjinin verimsizce az iş yapmaya doğru yönlendirilmesidir. Bu temel problem döngüsünü kırmadıkça dünyanın enerji problemi bitmeyecektir.

    Bugun bile 100 kusur yıl önceki teknoloji ile yapalabilecek binlerce ara buluşve ürün olabilecekken insanoğlunun bunu futursuzca hiç bitmeyecekmiş gibi sarf etmesinin önü alınmadığında teknolojinin ilerlemesi enerjinin tüketilmesi hızını artırmaktan başka bir işe yaramayacaktır. Yeni bir dünhya yeni bir anlayış için tüm dünyanın çokbüyük yaşamsal tehlikeyi yaşaması ve dünaya artık yeni bir gözle bakması gerektiği açıktır. Belki kızılderili kabilelerinin binlerce yıl önceki yaşam felsefesi ve tüketim anlayışını yeniden harmanlayacak yeni dünya dünya düzezine geçiş yapmılması yaklaşmaktadır ama geçiş maalesef çok acılı olacaktır.

    Belki konu petrol veya kömür olduğunda sorunu irdelememiz oldukça güç olmaktadır.Ama zamanık hızlandırarak yakın geçmişimizde yer alan ve bugunün yeni oyuncakları cep telefonu ve yan teknolojilerini hızlıca dünü ilk dünyaya çıkışı yayılışı ve geleceğini öngördüğümüzde kısa zaman içinde kendi çelişkisini kendisinin yarattığı ve furya sonlandığında geri dönüşümü yapılamayan binlerce ton çöp ve yan sanayileri ile teknolojinin harikasının dünyaya maliyetini tartışmaya başlayacağız.

    Aslında sinyallerin tehlikeleri dışında birkaç bilim adamı dışında yazı ve makale dışında göremediğimiz gerçek önümüzde yaygınlaşan teknolojinin imkanlarını kullanarak evrilen ama işlevsellikte çığır aşmasına karşın verimlilik ve yaptığı iş açısından dünyaya ne kattığı belirsiz olan bu fenomenin bizleri kendine ne kadar bağladığı ve bağlılığın gerekliliği ve bedelini sorgulayamadıkça petrolü tartışmanın ve teknolojinin buna çare bulmasını beklemenin anlamsızlığı,
    zaten hayatın anlamını sorgumalayan bireylere ne katkısının olacağı ayrı bir tartışma konusu olarak kalacaktır.




  • arkadaşlar öncelikle çok güzel bir konu....paylaşım için teşekkürler

    bence bu tip motorların geliştirilmesi ve verimlilikleri yeterli olmayacakmış gibi geliyor bana..
    nükleer sanrtaller konusu da hiç iç açıcı değil... yani 20 sene sonra ciddi sıkıntı olabileceği gerçeği var zaten.... yukarıda da arkadaşların hesapladıkları gibi..

    bu durumda alternatif enerji kaynakları gerekecektir... nükleer konusunda 4 5 sene önce bir makalede Fransızların bildiğimiz nükleer reaktörler yerine,
    farklı bir tip geliştirdiklerini okumuştum, bunlar mevcut tiplerin 50 100 katı gücü üretebiliyormuş sanırım ismini hatırlamıyorum...
    ( sizin 2. tip dedikleriniz olabilir mi acaba )

    bunun dışında ABD nin ayın yüzeyindeki helyumu bir şekilde kullanma niyeti olduğunu hatırlıyorum,
    bence dünyadaki enerji kaynakları bitse de yakın gezegenlerdekileri bir şekilde sömürmeye gideceğimizi tahmin ediyorum....
    sonuçta mars ve ay da da radyoaktif element bulunduğunu sanıyorum..
    çünkü ne yenilenebilir enerjiler , ne de mevcut tipler bir süre sonra yetersiz kalacaktır....

    keşke mevcutlara bağımlı olmadan daha farklı enerjiler ve farklı tip motorlar üretilebilecek ortam bilim adamlarına oluşturulabilse :D
    itici motorların geliştirilip günlük hataya girmesini görebilecekmiyiz acaba ...




  • 
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.