Yedek Depo Kullanimi..

quote:

Orijinalden alıntı: Taner Göde

Kötü bir huy...

Yedek depo diye birşey yoktur. Yedek depo olarak tabir edilen ve sırf "kulağa hoş geldiği için" daha çok taksi şoförleri arasında efsaneleşen "yedek depo" aslında yakıt deposunun içindeki yakıt genleşme alanıdır ve yakıtın çalkalanması nedeni ile meydana gelen gazların yakıtta kabarcık yapmaması için tasarlanmıştır. Depo bir defa huni gibi değildir, tabanı düzdür ve tortu ya da birikinti deponun her yerinde olabilir, sırf en son birikeceği noktada değil. Deponuz örnek olarak 55 litre ise bunun 50 litresi tükendikten sonra uyarı ışığı yanar ve size deponuzdaki yakıtın tükenmek üzere olduğunu ve kısa bir süre içerisinde yakıt almanız gerektiğini hatırlatır. Yedek depodan sonra bir yedek depo daha olmadğından kendinizi ibrenin "0" konumundan ziyade uyarı ışığının yanmasına odaklamanız ve bunu referans almanız gerekir.

Depoya doldurulan yakıt zaten pompada süzgeçten geçmekte, motorda kullanılana kadar da filtrelenmektedir.

Depoyu tamamen bitirmek karbüratörlü araçlarda sorun yaratmaz belki ama elektronik tek veya çok noktadan yakıt enjeksiyonlu araçlarda sizi tamirciye kadar yollayabilir.

Taner Göde

Modern bir otomobilin yakıt deposu. Depo artık teneke veya sacdan değil, çarpışma anında hemen yırtılıp içindeki yakıtın tez tahliyesi için bekek biberonlarının da imal edildiği polikarbonat (PC) maddesinden yapılmıştır.

quote:

Orijinalden alıntı: AytacFx

quote: Orijinalden alıntı: Taner Göde Kötü bir huy... Yedek depo diye birşey yoktur. Yedek depo olarak tabir edilen ve sırf "kulağa hoş geldiği için" daha çok taksi şoförleri arasında efsaneleşen "yedek depo" aslında yakıt deposunun içindeki yakıt genleşme alanıdır ve yakıtın çalkalanması nedeni ile meydana gelen gazların yakıtta kabarcık yapmaması için tasarlanmıştır. Depo bir defa huni gibi değildir, tabanı düzdür ve tortu ya da birikinti deponun her yerinde olabilir, sırf en son birikeceği noktada değil. Deponuz örnek olarak 55 litre ise bunun 50 litresi tükendikten sonra uyarı ışığı yanar ve size deponuzdaki yakıtın tükenmek üzere olduğunu ve kısa bir süre içerisinde yakıt almanız gerektiğini hatırlatır. Yedek depodan sonra bir yedek depo daha olmadğından kendinizi ibrenin "0" konumundan ziyade uyarı ışığının yanmasına odaklamanız ve bunu referans almanız gerekir. Depoya doldurulan yakıt zaten pompada süzgeçten geçmekte, motorda kullanılana kadar da filtrelenmektedir. Depoyu tamamen bitirmek karbüratörlü araçlarda sorun yaratmaz belki ama elektronik tek veya çok noktadan yakıt enjeksiyonlu araçlarda sizi tamirciye kadar yollayabilir. Taner Göde Modern bir otomobilin yakıt deposu. Depo artık teneke veya sacdan değil, çarpışma anında hemen yırtılıp içindeki yakıtın tez tahliyesi için bekek biberonlarının da imal edildiği polikarbonat (PC) maddesinden yapılmıştır.

Hocam cok guzel bilgiler tessekkur ederim. Fakat yedek depo var sanirim. Ibre tamamen kirmii bile bittiginde tamamen olduruyorum ve 60 litre kadar benzin aliyor. Kitapciginda 70 Litre kapasiteli oldugunu yaziyor. 63 / 7 yedek. Ben genelde doldurdugumda herzaman 60 litre aliyor. Aracimda 2.0Twin Spark motor var.. Bu motorda sorun yaratirmi acaba :)

Alıntıları Göster

quote:

Orijinalden alıntı: uazro

Hocam yedek depo diye birşey yoktur. Taner abinin dediği gibi genleşme için ayrılan kısım.
Ayrıca oraya doldurulan yakıt, yolda boşalıyor diye biliyorum.

Mesela depoyu tam doldurttuğunuz zaman, pompa attıktan sonra pompacılar daha fazla alsın diye nerdeyse taşana kadar doldururlar. Ancak yolda giderken o yakıtın taşıp, boşaldığını biliyorum...

quote:

Orijinalden alıntı: AytacFx

quote: Orijinalden alıntı: uazro Hocam yedek depo diye birşey yoktur. Taner abinin dediği gibi genleşme için ayrılan kısım. Ayrıca oraya doldurulan yakıt, yolda boşalıyor diye biliyorum. Mesela depoyu tam doldurttuğunuz zaman, pompa attıktan sonra pompacılar daha fazla alsın diye nerdeyse taşana kadar doldururlar. Ancak yolda giderken o yakıtın taşıp, boşaldığını biliyorum...

Bi ara cesaretlenip 70 litre dolduracagim bu arabaya
Tasip bosaldiginida bilmiyorum.. Buda cok guzel bir bilgi tessekkur ederim

Alıntıları Göster

quote:

Orijinalden alıntı: dikmenibo

vw golf 4 te, benzin doldururken, deponun orda bi mandal çekiyo benzinci, yedek depo diyor, o ne? 5lt alıyor dedi adam bide..

Alıntıları Göster

quote:

Orijinalden alıntı: Burhan

İşte o genleşme için ayrılan kısım.

Alıntıları Göster

quote:

Orijinalden alıntı: aya

yav bu "yedek depo" muhabbeti de iyi şehir efsanesine dönüştü. yok öyle bi şey arkadaşlar. diğer yorumcu arkadaşların da dediği gibi orası, depoda belli çökeltiler vs. için ayrılmış bir çukurluk. orda da sürekli bir miktar yakıt kalıyor ve genellikle araçların yakıt ibreleri buraları göstermeyecek şekilde kalibre ediliyor ki, siz yakıtın bittiğini gördüğünüzde aslında bu kısımdaki yakıtınız halen duruyor oluyor. ama kesinlikle buradaki yakıtın kullanılmaması gerekir. yani motor durana kadar dibe indirmemek lazım depoyu.

hem oradaki kirli yakıtı çekme durumunuz olacak, hem de özellikle benzinli araçlarda, benzin içinde çalışan benzin pompasının selameti için yakıtın o kadar dibe kadar kullanılmaması gerekiyor. çünkü ısınan benzin pompanız, benzinin içinde olduğu için soğuma yapıyor. benzin pompasını benzinsiz bırakırsanız, yanması riskini de göze alacaksınız demektir ki, bugün en ucuz benzin pompası 200 liranın altında alınamaz haberiniz olsun... kaş yaparken göz çıkarmayın derim... depoyu dibine kadar kullanmak tasarruf değildir...

quote:

Orijinalden alıntı: AytacFx

quote: Orijinalden alıntı: aya yav bu "yedek depo" muhabbeti de iyi şehir efsanesine dönüştü. yok öyle bi şey arkadaşlar. diğer yorumcu arkadaşların da dediği gibi orası, depoda belli çökeltiler vs. için ayrılmış bir çukurluk. orda da sürekli bir miktar yakıt kalıyor ve genellikle araçların yakıt ibreleri buraları göstermeyecek şekilde kalibre ediliyor ki, siz yakıtın bittiğini gördüğünüzde aslında bu kısımdaki yakıtınız halen duruyor oluyor. ama kesinlikle buradaki yakıtın kullanılmaması gerekir. yani motor durana kadar dibe indirmemek lazım depoyu. hem oradaki kirli yakıtı çekme durumunuz olacak, hem de özellikle benzinli araçlarda, benzin içinde çalışan benzin pompasının selameti için yakıtın o kadar dibe kadar kullanılmaması gerekiyor. çünkü ısınan benzin pompanız, benzinin içinde olduğu için soğuma yapıyor. benzin pompasını benzinsiz bırakırsanız, yanması riskini de göze alacaksınız demektir ki, bugün en ucuz benzin pompası 200 liranın altında alınamaz haberiniz olsun... kaş yaparken göz çıkarmayın derim... depoyu dibine kadar kullanmak tasarruf değildir...

Anladim hocam tessekkur ederim.. pisikolejik olarak sinir bozucu bir durum

Alıntıları Göster

quote:

Orijinalden alıntı: ihg70

Pompa zaten yakıtı deponun en üstünde hüüüüp diye emerek çekmiyor, en altından çekiyor.
Yakıtta pislik varsa depo ha dolu olmuş ha boş olmuş ne fark eder, pompa yine o pisliği çekecektir.

Yani aşağıdaki çizdiğim resme bak. Pompa pipet gibi çalışır.
O pisliği çekmek için bardakta ne kadar meyva suyunun olduğunun bir önemi var mı?


Velhasıl, "depoyu sonuna kadar kullanma yoksa pislik çeker sistemlerine zarar verir" söylemi şehir efsanesidir.
Fakat yolda yakıtsız kalmak da iyi bir şey değildir.
Mecbur değilsen bu şekilde depo kuruyana kadar gitmenin de bir anlamı yok.

Alıntıları Göster

quote:

Orijinalden alıntı: aya

yanılıyorsunuz. deponun yapısı sizin çizdiğiniz gibi değildir. aşağıdaki gibidir ve pompa deponun dibini görmez. her zaman üst bölümde kalır ve benzin göstergeniz o üst bölümü gösterecek şekilde kalibre edilir. yani siz yakıtın bittiğini gördüğünüzde sizin çizdiğiniz dip yerine kadarki yani pompanın çekeceği yerin az biraz üstüne kadar bitmiştir. ordan aşağıya biraz daha mesafeniz vardır ancak hiç bir zaman aşağıdaki resimdeki en dip kısmı çekmezsiniz, çekemezsiniz. fakat pompanın en dip seviyesine inmenin yine de daha dipteki pisliğin çalkalanma gibi durumlar nedeniyle pompa ucuna kadar çıkıp pompayla emilmesi riski de her zaman vardır. dolayısıyla "dibe kadar kullanmayın, pislik çekersiniz" söylemi şehir efsanesi değildir. 95-2000 li yıllardaki bazı araçların kullanım kılavuzlarında deponun çeyreğin altına düşürülmemesi ile ilgili ibareler vardı, benzin pompasının korunması amaçlı. sonra bunu kullanıcının insiyatifine bırakmaktansa tedbir olması için depo gösterge kalibrasyonlarını full depoyu gösterecek şekilde değil, rezerv bölümünü görmeyecek şekilde yapıp, tedbir aldılar....

Alıntıları Göster

quote:

Orijinalden alıntı: aya

yanılıyorsunuz. deponun yapısı sizin çizdiğiniz gibi değildir. aşağıdaki gibidir ve pompa deponun dibini görmez. her zaman üst bölümde kalır ...
....

quote:

Orijinalden alıntı: ihg70

quote: Orijinalden alıntı: aya yanılıyorsunuz. deponun yapısı sizin çizdiğiniz gibi değildir. aşağıdaki gibidir ve pompa deponun dibini görmez. her zaman üst bölümde kalır ... ....

Deponun bu şekilde daha da derin olması ve pompanın emme yaptığı noktanın üstte olması ancak benim dediğimi daha da kuvvetlendirir. Bu durumda pislik çekme şansı daha da azalır.

Uzun lafın kısası: Depodaki yakıtın ne kadar kaldığının pompanın pislik çekmesine etkisi yoktur. Pompanın pislik çekmesine etkisi olan şey bizatihi yakıtın kendisidir. Yakıt pisse depo ağzına kadar da dolu olsa o pislik çekilir ve zarar görme riski doğar.

Depodaki yakıt azalırken pislik de aynı oranda çekilerek azaldığından risk faktörü değişmez.

20 yıldır araçlarımın depolarını dibine kadar kullanıyorum.
Hem eski nesil araçlarımda hem yeni nesillerde hiç başıma yakıt pisliği ile ilgili bir sorun gelmedi.
Bu tam anlamıyla şehir efsanesidir.
Bizatihi ben kendim 20 yıldır tecrübe ederek bunu ispatlamış durumdayım.

Alıntıları Göster

quote:

Orijinalden alıntı: aya

benzine karışmış olması olası pislikler ve tortular sizin dediğiniz gibi depodaki benzinin her zerresine homojen olarak karışmaz. yani her zaman deponun üstündeki benzinle altında ya da ortasında kalan benzin aynı oranda pislik taşımaz. burada sıvıya karışan pisliklerden değil, dibe çöken çökelti pisliklerden bahsediyoruz. neyse, yine de bir an için bu pislik çekme meselesini bir süreliğine rafa kaldıralım ve 20 yıldır yaptığınız boş depo kullanımının yanlışlığını bir başka açıdan inceleyelim :

modern araçlarda yakıt besleme sistemi şu şekilde çalışır ; kontağı açtığınız an, benzin deposunun içindeki benzin pompası çalışmaya başlar ve yüksek basınçla benzini motordaki enjeksiyon kütüğüne basar. burda açılma sırası gelen ve açılan enjektörlerden silindirlere benzin gönderilir ve kalan benzin aynen motordan geri depoya döner. bu işlem sırasında depodan soğuk gelen benzin motor bölümünden geçerken ısınır ve depoya ısınarak geri döner. bu döngü devam ettikçe yani soğuk benzin gelip depoya sıcak döndükçe depodaki benzinin ortalama sıcaklığını artırır ve benzin ısındıkça buharlaşmaya başlar. buharlaşan benzin deponun tahliyesinden atmosfere salınır. dolu bir depodaki 45-50 litre benzinin buharlaşma ısısına ulaşması uzun sürerken, 5 litrelik benzin daha kısa sürede ısınır ve buharlaşır. yani boş depoyla aracınızı kullandıkça daha çok yakıtı buharlaşma ile kaybedersiniz. bu işin birinci kısmı...

ikinci olarak, benzin pompası elektrikli bir motordur ve kontak açık olduğu sürece yüksek devirle döner. bu da ısınması demektir. sıcaklık elektrikli aletler için ömür kısaltıcı bir etkendir ve ısının kontrol edilmesi gerekir. burada bu ısınan benzin pompasının soğutma işi de içinde bulunduğu benzin ile sağlanır. dolu bir depoda çalışan benzin pompası ile boş depoda çalışan benzin pompasının sıcaklık değerlerini varın siz düşünün. boş kullanılan depodaki benzin pompası her an yanmaya aday bir pompadır.

şimdi tüm bunlara rağmen hala "ben depoyu sonuna kadar kullanırım" diyorsanız haber verin de sizden ikinci el araba almayayım ben. yaptığınızın hala doğru olduğunu savunuyorsanız, boşverin pislik çekmesini, size uyalım ve biz de diyelim ki "evet, depodan pislik çekilmesi şehir efsanesidir", ama bir gün benzin pompanız yandığında bu meseleyi yeniden konuşuruz...

quote:

Orijinalden alıntı: aya

benzine karışmış olması olası pislikler ve tortular sizin dediğiniz gibi depodaki benzinin her zerresine homojen olarak karışmaz. yani her zaman deponun üstündeki benzinle altında ya da ortasında kalan benzin aynı oranda pislik taşımaz. burada sıvıya karışan pisliklerden değil, dibe çöken çökelti pisliklerden bahsediyoruz. neyse, yine de bir an için bu pislik çekme meselesini bir süreliğine rafa kaldıralım ve 20 yıldır yaptığınız boş depo kullanımının yanlışlığını bir başka açıdan inceleyelim :

modern araçlarda yakıt besleme sistemi şu şekilde çalışır ; kontağı açtığınız an, benzin deposunun içindeki benzin pompası çalışmaya başlar ve yüksek basınçla benzini motordaki enjeksiyon kütüğüne basar. burda açılma sırası gelen ve açılan enjektörlerden silindirlere benzin gönderilir ve kalan benzin aynen motordan geri depoya döner. bu işlem sırasında depodan soğuk gelen benzin motor bölümünden geçerken ısınır ve depoya ısınarak geri döner. bu döngü devam ettikçe yani soğuk benzin gelip depoya sıcak döndükçe depodaki benzinin ortalama sıcaklığını artırır ve benzin ısındıkça buharlaşmaya başlar. buharlaşan benzin deponun tahliyesinden atmosfere salınır. dolu bir depodaki 45-50 litre benzinin buharlaşma ısısına ulaşması uzun sürerken, 5 litrelik benzin daha kısa sürede ısınır ve buharlaşır. yani boş depoyla aracınızı kullandıkça daha çok yakıtı buharlaşma ile kaybedersiniz. bu işin birinci kısmı...

ikinci olarak, benzin pompası elektrikli bir motordur ve kontak açık olduğu sürece yüksek devirle döner. bu da ısınması demektir. sıcaklık elektrikli aletler için ömür kısaltıcı bir etkendir ve ısının kontrol edilmesi gerekir. burada bu ısınan benzin pompasının soğutma işi de içinde bulunduğu benzin ile sağlanır. dolu bir depoda çalışan benzin pompası ile boş depoda çalışan benzin pompasının sıcaklık değerlerini varın siz düşünün. boş kullanılan depodaki benzin pompası her an yanmaya aday bir pompadır.

şimdi tüm bunlara rağmen hala "ben depoyu sonuna kadar kullanırım" diyorsanız haber verin de sizden ikinci el araba almayayım ben. yaptığınızın hala doğru olduğunu savunuyorsanız, boşverin pislik çekmesini, size uyalım ve biz de diyelim ki "evet, depodan pislik çekilmesi şehir efsanesidir", ama bir gün benzin pompanız yandığında bu meseleyi yeniden konuşuruz...

Alıntıları Göster

quote:

Orijinalden alıntı: ihg70

quote: Orijinalden alıntı: aya benzine karışmış olması olası pislikler ve tortular sizin dediğiniz gibi depodaki benzinin her zerresine homojen olarak karışmaz. yani her zaman deponun üstündeki benzinle altında ya da ortasında kalan benzin aynı oranda pislik taşımaz. burada sıvıya karışan pisliklerden değil, dibe çöken çökelti pisliklerden bahsediyoruz. neyse, yine de bir an için bu pislik çekme meselesini bir süreliğine rafa kaldıralım ve 20 yıldır yaptığınız boş depo kullanımının yanlışlığını bir başka açıdan inceleyelim : modern araçlarda yakıt besleme sistemi şu şekilde çalışır ; kontağı açtığınız an, benzin deposunun içindeki benzin pompası çalışmaya başlar ve yüksek basınçla benzini motordaki enjeksiyon kütüğüne basar. burda açılma sırası gelen ve açılan enjektörlerden silindirlere benzin gönderilir ve kalan benzin aynen motordan geri depoya döner. bu işlem sırasında depodan soğuk gelen benzin motor bölümünden geçerken ısınır ve depoya ısınarak geri döner. bu döngü devam ettikçe yani soğuk benzin gelip depoya sıcak döndükçe depodaki benzinin ortalama sıcaklığını artırır ve benzin ısındıkça buharlaşmaya başlar. buharlaşan benzin deponun tahliyesinden atmosfere salınır. dolu bir depodaki 45-50 litre benzinin buharlaşma ısısına ulaşması uzun sürerken, 5 litrelik benzin daha kısa sürede ısınır ve buharlaşır. yani boş depoyla aracınızı kullandıkça daha çok yakıtı buharlaşma ile kaybedersiniz. bu işin birinci kısmı... ikinci olarak, benzin pompası elektrikli bir motordur ve kontak açık olduğu sürece yüksek devirle döner. bu da ısınması demektir. sıcaklık elektrikli aletler için ömür kısaltıcı bir etkendir ve ısının kontrol edilmesi gerekir. burada bu ısınan benzin pompasının soğutma işi de içinde bulunduğu benzin ile sağlanır. dolu bir depoda çalışan benzin pompası ile boş depoda çalışan benzin pompasının sıcaklık değerlerini varın siz düşünün. boş kullanılan depodaki benzin pompası her an yanmaya aday bir pompadır. şimdi tüm bunlara rağmen hala "ben depoyu sonuna kadar kullanırım" diyorsanız haber verin de sizden ikinci el araba almayayım ben. yaptığınızın hala doğru olduğunu savunuyorsanız, boşverin pislik çekmesini, size uyalım ve biz de diyelim ki "evet, depodan pislik çekilmesi şehir efsanesidir", ama bir gün benzin pompanız yandığında bu meseleyi yeniden konuşuruz...

Benzin buharı nedeniyle yakıt kaybetme de tam safsata. Ciddiye alınacak bir miktar değildir. Ekstradan en az 40 littre benzini arabayla gezdirerek yapılan ekstradan harcama, buharlaşma ile kaybedilecek harcamadan daha az olamaz. Buharlaşma olup da yakıt kaybetmeyeyim diye en az 30-40 kilo fazladan yükü gezdirirseniz daha fazla yakıt harcarsınız.

2. olarak pompalar yakıtın en az kaldığı düzeye kadar bile kendini soğutacak şekilde dizayn edilmiş ve ona göre depoda konumlandırılmıştır. Yakıt azaldığı için veya deponun dibine kadar kullanıldığı için pompa kendini soğutamadı diye arızalanmaz.

Öyle olsaydı Adana-Mersin-Gaziantep-Urfa hattındaki araçların pompaları habire arıza verirdi. Gölgede 40 dereceye vuran bu yerlerde pompaların yakıt içindeki soğutmaya rağmen kaç derece ısıda çalıştığını hiç düşündünüz mü? Pompalar öyle ısıyla falan hemen arıza vermezler.

Haa, ben ışığım yanınca, hatta çeyrek depoya inince hemen yakıt alırım, fullerim diyene eyvallah. Kimsenin nasıl yakıt aldığına, hangi şartlarda aldığına karışamam. Kimin keyfi nasıl isterse öyle yapar. Ama depoyu dibine kadar kullanırsanız "yok pislik kaçar yok pompanız arızlanır" derseniz orada durun derim. Çünkü bunlar şehir efsanesidir.


Not: 40 yaşındayım. Çok araç kullandım. 400 bin km'yi aşan yol tecrübem var (Dünyanın çevresinde 10 tur atmak demek). Hiç bir aracımda motor sorunu yaşamadım. Pompa-enjektör sorunu yaşamadım. Araçlarımı satmak için şimdiye kadar hiç ilan vermedim. Çünkü satıyorum dediğim anda hemen çevremde alıcılar belirir. Çünkü ne kadar temiz kullandığımı ve araçlarıma nasıl baktığımı bildiklerinden güvenerek alırlar. Benden araç alan hiç kimse de şimdiye kadar (20 yıldır) dönüp de şikayet etmedi.

Size seçiminiz ne olursa olsun hakkınızda hayırlısını dilerim güzel kardeşim.

Alıntıları Göster

quote:

Orijinalden alıntı: ihg70

Benzin buharı nedeniyle yakıt kaybetme de tam safsata. Ciddiye alınacak bir miktar değildir. Ekstradan en az 40 littre benzini arabayla gezdirerek yapılan ekstradan harcama, buharlaşma ile kaybedilecek harcamadan daha az olamaz. Buharlaşma olup da yakıt kaybetmeyeyim diye en az 30-40 kilo fazladan yükü gezdirirseniz daha fazla yakıt harcarsınız.

2. olarak pompalar yakıtın en az kaldığı düzeye kadar bile kendini soğutacak şekilde dizayn edilmiş ve ona göre depoda konumlandırılmıştır. Yakıt azaldığı için veya deponun dibine kadar kullanıldığı için pompa kendini soğutamadı diye arızalanmaz.

Öyle olsaydı Adana-Mersin-Gaziantep-Urfa hattındaki araçların pompaları habire arıza verirdi. Gölgede 40 dereceye vuran bu yerlerde pompaların yakıt içindeki soğutmaya rağmen kaç derece ısıda çalıştığını hiç düşündünüz mü? Pompalar öyle ısıyla falan hemen arıza vermezler.

Haa, ben ışığım yanınca, hatta çeyrek depoya inince hemen yakıt alırım, fullerim diyene eyvallah. Kimsenin nasıl yakıt aldığına, hangi şartlarda aldığına karışamam. Kimin keyfi nasıl isterse öyle yapar. Ama depoyu dibine kadar kullanırsanız "yok pislik kaçar yok pompanız arızlanır" derseniz orada durun derim. Çünkü bunlar şehir efsanesidir.


Not: 40 yaşındayım. Çok araç kullandım. 400 bin km'yi aşan yol tecrübem var (Dünyanın çevresinde 10 tur atmak demek). Hiç bir aracımda motor sorunu yaşamadım. Pompa-enjektör sorunu yaşamadım. Araçlarımı satmak için şimdiye kadar hiç ilan vermedim. Çünkü satıyorum dediğim anda hemen çevremde alıcılar belirir. Çünkü ne kadar temiz kullandığımı ve araçlarıma nasıl baktığımı bildiklerinden güvenerek alırlar. Benden araç alan hiç kimse de şimdiye kadar (20 yıldır) dönüp de şikayet etmedi.

Size seçiminiz ne olursa olsun hakkınızda hayırlısını dilerim güzel kardeşim.

quote:

Orijinalden alıntı: ihg70

Not: 40 yaşındayım. Çok araç kullandım. 400 bin km'yi aşan yol tecrübem var (Dünyanın çevresinde 10 tur atmak demek). Hiç bir aracımda motor sorunu yaşamadım. Pompa-enjektör sorunu yaşamadım. Araçlarımı satmak için şimdiye kadar hiç ilan vermedim. Çünkü satıyorum dediğim anda hemen çevremde alıcılar belirir. Çünkü ne kadar temiz kullandığımı ve araçlarıma nasıl baktığımı bildiklerinden güvenerek alırlar. Benden araç alan hiç kimse de şimdiye kadar (20 yıldır) dönüp de şikayet etmedi.

quote:

Orijinalden alıntı: Taner Göde

İlginç, ben de 41 yaşındayım ve yazdıkarınıza bakarsam çok benzeşiyoruz. Tebrik ederim. Asla prensiplerden vazgeçmemek ve bildiğin yoldan şaşmamak dileği ile...

quote: Orijinalden alıntı: ihg70 Not: 40 yaşındayım. Çok araç kullandım. 400 bin km'yi aşan yol tecrübem var (Dünyanın çevresinde 10 tur atmak demek). Hiç bir aracımda motor sorunu yaşamadım. Pompa-enjektör sorunu yaşamadım. Araçlarımı satmak için şimdiye kadar hiç ilan vermedim. Çünkü satıyorum dediğim anda hemen çevremde alıcılar belirir. Çünkü ne kadar temiz kullandığımı ve araçlarıma nasıl baktığımı bildiklerinden güvenerek alırlar. Benden araç alan hiç kimse de şimdiye kadar (20 yıldır) dönüp de şikayet etmedi.

Alıntıları Göster