Şimdi Ara

Yakın tarihte Avrupa'da Türk korkusu [SS'li]

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir (1 Mobil) - 1 Masaüstü1 Mobil
5 sn
49
Cevap
9
Favori
1.192
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  •  Yakın tarihte Avrupa'da Türk korkusu [SS'li]

    Da Vinci's Demons (Da Vinci'nin Şeytanları) adlı Amerikan-İngiliz dizisinde, bizim de sık sık merak ettiğimiz “Avrupa'da Türk İmgesi” konusu bu sahne ile vurgulanmış.



     Yakın tarihte Avrupa'da Türk korkusu [SS'li]
    “Avrupa'da Türk Korkusunun Ürünleri: Türk Duaları”

    “Tanrım yardımcı ol bize sözlerinle,
    Papa'nın ve Türklerin cinayetini engelle,
    Senin oğlun olan İsa'yı
    İsterler senin tahtından indirmeyi”

    Martin Luther'in Türkler'e Karşı Çocuk Duası
    Leyla Coşan, "Tanrım Bizi Türklerden Koru", İstanbul 2012



     Yakın tarihte Avrupa'da Türk korkusu [SS'li]

    "Bana Türklerden kurulu bir ordu verin dünyayı rehin alayım."

    Napolyon Bonapart



     Yakın tarihte Avrupa'da Türk korkusu [SS'li]

    Artık Barbaros’la Avrupalılar hiç başa çıkamıyorlardı. “Barbaros geliyor!” sözünü duyan karada denize kaçıyordu. Anneler çocuklarını "uyumazsan Barbaros gelir" diyerek uyutuyordu.

    Feridun Fazıl Tülbentçi, "Barbaros Hayrettin Geliyor" - (2011)



     Yakın tarihte Avrupa'da Türk korkusu [SS'li]

    I. Dünya savaşı sırasında Alman Ordularının ön sınırı. Atilla ve Kun (Hun) hayranı olan Alman Kralı II. Wilhelm, ordularına "Kun gibi davranın" emrini veriyordu. İngiliz orduları ise ele geçirdikleri topraklara "Eski Hun sınırı" yazarak bunu alaya alıyorlardı.

    - Kürşad BAYTOK

    Resim İskoç Milli Kütüphanesindedir.




     Yakın tarihte Avrupa'da Türk korkusu [SS'li]

    ...Modern Yunanca'da kullanılan ve “çabuk çabuk” manasına gelen “Prin na erthoun oi Tourkoi” (Türkler gelmeden önce), “ağır ceza” anlamına gelen “Tourkopaidevo” (Türk işkencesi); İtalyanca'da hâlâ kullanılan “fumare come un Turco” (Türk gibi sigara içmek) ve “Bestemmiere come un Turco” (Türk gibi küfretmek) gibi deyimler Türklerin ektiği korku tohumlarını dile getiren ve uzun bir nefret sürecinin ürünü olan söz öbekleridir.

    • Kaynak: Özlem Kumrular, Türk Korkusu, İstanbul 2008, s.33
    • Görsel: Bir Avrupa karikatüründe "Korkunç Türk" ve Napolyon Bonapart




     Yakın tarihte Avrupa'da Türk korkusu [SS'li]

    Marco Polo, Türk Kadınının Özgürlüğüne Şöyle Tanık Olur:

    13. yüzyılda Türk beldelerini dolaşan Marco Polo, Amu Derya nehrinin yukarılarında Kuzey Doğu’ya yayılan ve ‘Büyük Türkiye’ diye tanımlar olduğu yerleri ziyaret ederken Türk hükümdarlarının kızlarından söz eder ve şöyle der: ‘Prenses öylesine güçlü ki, tüm ülkede onunla başa çıkacak erkek bulmak güç. Çünkü kim çıkarsa hepsini alt etmektedir. Babası kendisini evlendirmek istediği halde o buna razı olmamakta ve (kendi beğendiği birini bulana kadar) hiç kimse ile evlenmek niyetinde olmadığını açığa vurmaktadır. Bundan dolayıdır ki babası ona yazılı olarak, dilediği erkekle evlenebileceğine dair söz vermiştir. Bunun üzerinedir ki prenses, ülkenin dört bir yanına haber salarak genç delikanlıları, kendisiyle güç denemesine çağırmış ve kendisiyle başa çıkacak birini bulduğu zaman onunla evleneceğini açıklamıştır.

    Kaynak; The Adventures Of Marco Polo, New York, 1948, 179, 181. s.




     Yakın tarihte Avrupa'da Türk korkusu [SS'li]

    1400'lerin ortalarında Türklere karşı özel olarak Avrupa'nın her yerinde Katolik dini törenler düzenlenmiştir.

    Viyana piskoposu Johann Faber (1478 - 1541) şöyle demiştir:

    [I]"Dünyada yaş ve cinsiyet ayırımı yapmadan çocuk yaşlı herkesi kesen, hatta ana rahmindeki bebeği bile katleden Türkler kadar acımasız ve kaba bir ırk yoktur."[/I]

    16. yüzyılda Türk düşmanlığıyla alakalı tüm Avrupa'da 2500 civarında (1000'den fazlası Almanya'da) kitap basılmıştır. Bu kitaplarda özellikle “kana susamış Türk” imajı okurların kafasına sokulmaya çalışılmıştır. Hatta 1480-1610 yılları arasında Amerika'nın keşfi ile ilgili olan kitap sayısının iki katı kadar kitap Türk düşmanlığı için yazılmıştır.

    Bu dönemde Osmanlılar, Balkanları fethetmiş ve Viyana’yı kuşatmıştı. Bu sebebten dolayı Avrupa'da Osmanlılara karşı büyük bir korku vardı.

    Martin Luther'in yakın arkadaşı ve Protestanlığın en önemli isimlerinden olan Philipp Melanchthon, Türklerin “Kızıl Yahudiler” olduğunu iddia etmiştir. Buna dayanak olarak Türklerde ve Yahudilerde ortak olan erkek çocukları sünnet ettirme ve diğer ortak adet ve görenekleri göstermiştir. Kızıl benzetmesini de Türklerin adeta bir kan tazısı gibi katleden ve savaşan bir millet olmasına bağlamıştır.

    Martin Luther, Türkleri papalık makamı ile kilisedeki yolsuzluk ve bozulmaya karşı Hristiyan dünyasına Tanrı'nın bir cezası olarak görmüştür. 1518'de, 95 Tez'ini açıkladığında, Martin Luther, Tanrı'nın Hristiyanları veba, savaş, ve depremlerle cezalandırması gibi bu sefer de Türkleri yollayarak cezalandırdığını iddia etmiştir. Papa Leo X buna karşılık olarak Luther’i kiliseden atmakla tehdit etmiş, onu Türklere karşı verilen kapitülasyonları savunmakla ve Türklerin avukatlığını yapmakla suçlamıştır.

    Bazı ilahiyatçılara göre Türk kelimesi "[I]torquere[/I]"den ("torture", işkence) gelmektedir, bir diğer popüler teoriye göre Türkler, zalim bir ırk kabul edilen İskitlerle aynı ırktandır.

    Avrupa'da Türklere karşı olan bu olumsuz imajın sorumlusu biraz da Kurt-Türk hikâyeleridir. Bu hikâyelerde Kurt-Türk karışımı, insan yiyen, yarı insan (Türk) yarı kurt, kurt kafası ve kuyruğu olan gerisi insan biçinde bir yaratığın varlığı iddia edilir. Askeri güç ve acımasızlık Türklerin kökeni hakkında yapılan bu iddialarda defalarca tekrar eden bir özelliktir.

    İsveç'te geçmişte Türkler Hristiyanlığın ana düşmanı olarak gösterilirdi. Buna örnek olarak Erland Dryselius tarafından yazılan ve 1694’te basılan Luna Turcica eller Turkeske måne, anwissjandes lika som uti en spegel det Mahometiske vanskelige regementet, fördelter uti fyra qvarter eller böcker ("Muhammed’in dört parçaya ve kitaba bölünmüş olan tehlikeli kanununu ayna gibi yansıtan Türk hilali") adlı kitap verilebilir. Dini törenlerde, Türklerin nasıl fethettikleri yerleri sistematik olarak yakıp yıktığı, Türklerin acımasızlığı ve kana susamışlığı hakkında vaazlar verilirdi. İsveç'te 1795 yılında yazılan ve okullarda okutulan bir kitapta İslam [I]"Büyük düzenbaz Muhammed tarafından uydurulan, günümüzde Türklerin kabul ettiği sahte din"[/I] olarak tarif edilmişti.

    Kaynak; Turkey, Sweden and the EU Experiences and Expectations", Report by the Swedish Institute for European Policy Studies, Nisan 2006, s. 6




     Yakın tarihte Avrupa'da Türk korkusu [SS'li]

    Viyana'da 1534 yılında Osmanlı Akıncılar'ın gözetlenmesi için St. Stephen's Katedrali'ne çan çalarak haber vermesi için bir memuriyet tahsis edilir. Bu memuriyet 1956 yılında artık Osmanlı tehlikesi kalmadığı düşünülerek kaldırılmıştır. Memuriyetin ömrü yani Viyana'nın Turk Korkusu tam 422 yıl sürmüştür.



     Yakın tarihte Avrupa'da Türk korkusu [SS'li]

    İngiltere’de ok atış rekoru 310 metre iken Londra’da yaşanan ilginç bir olay, Türk
    okçuluğuna dikkat çekmişti. 1795 yılında Osmanlı Büyükelçilik sekreteri Mahmud Efendi, İngiltere Okçuluk Derneğinin üyeleri önünde 423 metrelik bir atış yapmıştı (bazı kaynaklara göre bu mesafe 440 metre idi). İngiliz okçular bu atışa şaşırdıkları hâlde Mahmud Efendi, kendisinin formda olmadığını, yayının kullanılmamaktan sertleştiğinin, ayrıca da kendisinin çok iyi bir okçu olmadığı için bunun olağandışı bir atış olmadığını söylemişti. Mahmud Efendinin yayını çekmeye çalışan İngiliz okçulardan hiçbiri onun kadar çekemediler. Mahmud Efendi, yayı ve aksamını (siperi ve okçu yüzüğü) İngiltere Okçuluk Derneğine (Royal Toxophilite Society) bağışlamış fakat bunlar yüz yıl kadar saklandıktan sonra kaybolmuştu. Ayrıca atışı ile ilgili olarak şahitlerin imzalarını taşıyan kayıt tutulmuştu, ancak bu kayıt da günümüze gelmedi.

    Not: Ok Meydanı’ndaki nişan taşlarında kayıtlı rekorların en uzunu, III. Selim’in 1798 yılında yaptığı 888 metrelik atışıydı.

    Kaynak ; Türk Okçuluk Araştırmaları ve Paul E. Klopsteg


    ALINTIDIR.







  • Barbaros Paşa
  • Güzel paylaşım hocam teşekkür ederim.

    Gelir şimdi ecdat düşmanları.
  • Önceden korkutmuş olmamız şuan bununla övünüp kendimizi bişey sanmamızı gerektirmez , adamlar şuan feriştahımızı bellemiş durumdalar nerdeyse , bişey yaparken hep büyük abimize soruyoruz.
  • O zamanlarda böyle korku salan, nam salan biz Türkler neden şimdi adımızı bile duyuramıyoruz?
  • quote:

    Orijinalden alıntı: La*Volpe

    Güzel paylaşım hocam teşekkür ederim.

    Gelir şimdi ecdat düşmanları.

    Kimmis su ecdad "dusmanlari"?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • neyse şimdi herkes yanlış anlıcak.editlendi mesaj.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi elbiskuha -- 18 Ekim 2013; 14:57:05 >
  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Daha Fazla Göster
  • O dedigin eskidendi , simdi egomuzu bunlarla tatmin edip hurraaa en buyuk biziz dersen alirlar asagi gorursun en buyugu

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Kediyeyolgösterenadam

    O zamanlarda böyle korku salan, nam salan biz Türkler neden şimdi adımızı bile duyuramıyoruz?

    sanayileşmeye ve teknolojik gelişmeye ayak uyduramadığmıız ve hala geçmişle yaşadığımız için.
  • Kim ne derse desin türkler eski gücünü kaybetti tamam belki geçmişte herkesin bizden korktuğu bir devlettik fakat işler artık orduyla yürümüyor teknoloji ve para ile yürüyor japonlar kısa boylu bizim yanımızda çelimsiz kalırlar fakat bir savaş olduğunu varsayalım realist düşünürsek japonlar karşısında hiçmi hiç şansımız yok çünkü teknoloji ve kafa olarak bizden ilerideler sadece eski tablolarımızla gurur duyabiliriz şu anki teknolojimiz ile hiçbir avrupa ülkesine karşı şansımız yok

    Edit : japonları kısa boylu ve çelimsiz insanlar oldukları için örnek verdim avrupa ülkesiyle karıştırmadım



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi SoulOfHeaven -- 18 Ekim 2013; 14:59:59 >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Mæster


    quote:

    Orijinalden alıntı: La*Volpe

    Güzel paylaşım hocam teşekkür ederim.

    Gelir şimdi ecdat düşmanları.

    Kimmis su ecdad "dusmanlari"?

    Gelirler birazdan, görürsün. Hiç bir şey okumamış filmlerden dizilerden avrupa kaynaklarından tarihi öğrenip, padişahları karı düşkünü yapan haysiyetsizler.
  • Osmanli oku meşurdur zaten.haçlıların zırhını delermiş.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Fransizlarda "Fort comme un Turc" diyorlar, Türk kadar güçlü anlamina geliyor.

    "Tête de Turc" de diyorlar. Türk surati yapma anlamina geliyor. Buda savastan kalmis, bize tarih dersindeki hocamiz anlatmisti : Türklerin bakislarindan korkanlar kaçiyormus bu sözde ordan kalmis fransizlara.
  • eskide kaldı o günler şimdi bizi tınlamıyolar bile. her oyunlarına alet ediyorlar bizi
  • Güzel konu hocam eline sağlık
  • Da Vinci's Demons güzel dizi.
  • Tabi laan

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: HitlerinKardeşi

    eskide kaldı o günler şimdi bizi tınlamıyolar bile. her oyunlarına alet ediyorlar bizi

    karrrdesimmmm

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • "İngiliz gibi sömürmek" deyimi kullansak ya biz de..

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • 
Sayfa: 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.