Şimdi Ara

WILL vs. GOING TO: Arasındaki Farklar Neler?

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
2
Cevap
0
Favori
947
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • İngilizce ve Türkçe arasında benzer noktalar olduğu kadar birbirinden ayrılmalarını sağlayan çok ince detaylar da var.
    Örneğin; Will ve Going to kalıplarının ikisi de gelecek zamanı ifade eder. Ancak yabancı dil öğrenmeye çalışanları zorlayan noktalar, hep bu aşamada ortaya çıkar.

    Bu iki kalıp, aynı zamanı ifade etmelerine rağmen farklı yerlerde kullanılır. Yani gelecek anlamı taşıyan ancak farklı durumları belirten kullanımlara sahiplerdir.O hâlde ‘will’ ve ‘be going to’ nerelerde tercih ediliyor, aralarında ne gibi kullanım farkları var, gelin beraber inceleyelim.

    Will Kullanım Yerleri

    ‘Will’ İngilizcede Future Tense konusundan aşina olduğunuz bir kelime ve gelecek zaman belirtmek amacıyla kullanılan yardımcı bir fiil. Genel olarak -ecek, -acak anlamına geliyor.

    Özne + Yardımcı Fiil + Fiil formülüne göre oluşturulan cümle kalıplarına sahip.
    “I will swim.”, dediğinizde “Ben yüzeceğim.” anlamına geliyor.
    ‘Will’ kullanımına başvuracağınız yerler ise özetle şu şekilde;
    Ani Verilen Kararlarda

    Bir şey yapmak için aniden bir karar verdiyseniz, bunu belirtirken ‘will’ kalıbını kullanmanız gerekir. Bu durum, genellikle konuşma anlarında verilen kararları içerir. (on-the-spot decisions)

    Örnek:

    A: Did you post those letters? (O mektupları postaladın mı?)
    B: No, I forgot. I will post them tomorrow. (Hayır, unuttum. Yarın postalayacağım-postalarım.)
    A: I am hungry. (Acıktım – açım.)
    B: Ok. I will make you something to eat. (Tamam. Ben sana yemek için bir şeyler hazırlayacağım-hazırlarım.)
    A: I like this dress better than the other. I will take it. (Bu elbiseyi diğerinden daha çok beğendim. Bunu alacağım.)
    A: You passed the exam. (Sınavı geçtin.)
    B: Great! I will call my mother and tell her the good news. (Harika! Annemi arayacağım ve ona güzel haberi anlatacağım.
    Gelecekle İlgili Tahminde Bulunurken

    Geleceğe dair kesinliği olmayan tahminlerde bulunurken ‘will’ kullanılır. Bir şeyin olacağı kesin değilse, olasılık üzerine konuşuluyorsa bu kalıp tercih edilebilir.

    Örnek:

    A: I am afraid we will be late for the meeting. (Korkarım toplantıya geç kalacağız.)
    A: She doesn’t study enough. (O yeteri kadar çalışmıyor.)
    B: I know. I think she won’t graduate from the school. (Biliyorum. Sanırım okulundan mezun olamayacak.)
    A: The science is developing very fast. (Bilim çok hızlı gelişiyor.)
    B: I think we will use capsules instead of food one day. (Sanırım bir gün yemek yerine kapsül kullanmaya başlayacağız.)
    Geleceğe yönelik kesin olmayan bir ihtimalden bahsederken gelende ‘I think..’, ‘I’m afraid..’ gibi cümlelerle başlandığı görülür.

    Teklifte Bulunurken veya Söz Verirken

    Birine, bir konu ile ilgili bir söz verirken ‘will’ kullanılır. Ayrıca bir teklifte bulunulacaksa yine ‘will’ tercih edilir.

    Örnek:

    A: My homework is very hard. (Ev ödevim çok zor.)
    B: Don’t worry! I will help you. (Merak etme! Ben sana yardım edeceğim.) -söz
    A: You look very tired. I will do the ironing for you. (Çok yorgun görünüyorsun. Ütüyü senin için ben yapacağım.) – teklif
    A: The bag is very heavy. (Çanta çok ağır.)
    B: Ok, I will carry it for you. (Tamam, senin için ben taşırım.) – teklif

    Be Going To Kullanım Yerleri

    ‘Be going to’ aynı will gibi Future Tense anlamı taşıyor ve -ecek, -acak anlamına geliyor. ‘Will’ kalıbına kıyasla daha yakın bir geleceği ifade etmede ve güçlü delile dayanan durumlara çok daha uygun bir kalıp.
    Özne + Be Going To + Fiil formülüne göre kullanılıyor.
    ‘I’m going to go to the cinema.’ dediğinizde ‘Ben sinemaya gideceğim.’ dendiği ve bunun yakın zamanda gerçekleşeceğini anlıyoruz.

    Daha Önceden Gelecekle İlgili Planlanmış Eylemlerde

    Eğer bir eylem önceden planlanmışsa ve yakın bir zamanda olmasına karar verilmişse ‘going to’ kullanılır.

    Örnek:

    A: They are going to get married in two months. (Onlar iki ay içinde evlenecekler.) – İki ay sonrası için evlilik planı yapıyorlar.
    A: Did you give him his present? (Ona hediyesini verdin mi?)
    B: No. I am going to give it to him tonight at dinner. (Hayır. Hediyeyi ona bu gece akşam yemeğinde vereceğim.)
    A: Are you coming the party tonigt? (Bu gece partiye geliyor musun?)
    B: No, I am not. I am going to go to the theatre with my mom. (Hayır, gelmiyorum. Annemle tiyatroya gideceğiz.)

    Bir Olayın Gerçekleşeceğine Dair Güçlü Bir Kanıt Varsa

    Bir olayın yakın zamanda olacağına dair güçlü bir kanıt varsa ‘be going to’ kalıbı tercih edilir.

    Örnek:

    A: Look at the clouds! (Bulutlara bak!)
    B: It is going to rain. (Yağmur yağacak.)
    A: It is very cold and the streets are frozen. (Hava çok soğuk ve sokaklar buz tutmuş.)
    B: Look! That woman is going to fall. (Bak! O kadın düşecek.)
    A: Watch out! You are going to hit your head. (Dikkat et! Kafanı vuracaksın.)
    B: Oh! I didn’t realise the door. (Oh! Kapıyı fark etmedim.)
    Geleceğe Dair Bir Plan veya Niyetin Varlığında

    Gelecekle ilgili planlarımız ve niyetlerimiz için ‘be going to’ kalıbını kullanırız.

    Örnek:

    A: I am going to become a famous actrees one day. (Bir gün ünlü bir aktrist olacağım.)
    A: You won the lottery, wasn’t it? (Piyangoyu kazandınız, değil mi?)
    B: Yes. We are going to buy a big house and a new car. (Evet. Büyük bir ev ve yeni bir araba alacağız.)
    A: He is going to become a doctor when he finishes medical school. (Tıp fakültesini bitirdiğinde doktor olacak.)
    İki kalıp arasındaki farkları özetleyecek olursak;
    ‘Will’, bir dayanağı olmadan geleceğe dair tahmin yürütmede kullanırken; ‘Going to’, güçlü bir delile dayanır.
    ‘Will’, olay anında verdiğimiz anlık kararları kapsarken; ‘Going to’, önceden planlanmış yakın bir gelecekte gerçekleşmesine karar verilmiş eylemleri kapsar.

    Cambly ile Dilinizi Bir Üst Seviyeye Taşıyın!

    Yabancı dil öğrenirken gramer konularını kavramak, kuralları ezberlemek ve hatırlamak, sizi zaman zaman zorlayan bir durumdur. Türkçe ile ortak yönleri arasında bağ kurarak İngilizce çalışmak, bir yerden sonra beklediğiniz sonuçları almanızda yetersiz kalabilir. Böyle zamanlarda profesyonel bir destek alarak yabancı dil seviyenizi geliştirmek isteyebilirsiniz. Cambly, uzman eğitmen kadrosu ile size aradığınız profesyonel yardımı sağlamak için hazır.

    Cambly’de ana dili İngilizce olan eğitmenlerden oluşmuş uzman bir kadro bulunur. Dersler online videolu görüşme şeklinde ve sizin belirlediğiniz gün ve saatte gerçekleşir. Eğitmeninizi kendiniz seçerek birebir özel ders alabilir, eksik olduğunuz konular üzerine yoğunlaşabilir ve İngilizce konuşma pratiği yapabilirsiniz. Sadece bir bilgisayar veya telefon üzerinden online uygulamayı kullanarak, evinizin konforunda İngilizce öğrenebilme imkânınız bulunur.

    Kurs sınıflarında sıra bekleyip kaybolmadan, trafikte zaman harcamaya gerek kalmadan dilediğiniz gibi yabancı dil çalışabileceğiniz bu uygulamayı denemek için hemen cambly.com sitesine gidin ve CAMBLY ile neler başarabileceğinizi görün. Üstelik ‘tv16english’ kodunu kullanan herkese ilk 15 dakikalık deneme dersi ücretsiz!







  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    The ve This/That farkı nedir?
    12 yıl önce açıldı
    Daha Fazla Göster
    
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.