Şimdi Ara

Veganlar Hakkında

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
45
Cevap
0
Favori
1.194
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
1 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Bir tür doğal hukuktan gitmiyorsak veganlık/vejeteryanlik çok büyük olasılıkla başarılı bir pozisyon. Burada önemli noktalar var:

    1) Veganların fazla çığırtkan olduklarını düşünmüyorum. Veganlıkla ilgili en ufak bahis geçtiğinde anti-veganizm çığırtkanlığı yapanlar, veganlardan katbekat fazla.

    2) Veganlar çığırtkan olsaydı bile bu veganlığa veya veganlara karşı bir argüman, onları yermekte kullanılabilecek bir şey olmazdı. Veganlar gayet makul bir ahlaki kaygıdan yola çıkıyor ve bu kaygı ufak değil, etçilliğin cinayetle eşdeğer olduğunu düşünüyorlar. Eğer ortadaki suç bu kadar ağırsa ve sürekli olarak işleniyorsa bunun hakkında çığırtkanlık yapmaları kadar normal bir şey yok.

    3) Acıyı algılayabilen canlılara keyfi acı çektirilmesinin kötü olduğu konusunda ahlaki duyarlığa sahip herkes hemfikirdir sanırım. Veganlar et yeme gibi bir zorunluluğumuz olmadığını, bu yüzden etçilliğin keyfi ve gayrıahlaki olduğunu söylüyorlar. Yani dünyada sırf keyfimizden dolayı çok büyük acıların var olduğunu ve bunların azaltılması gerektiğini savunuyorlar.

    4) Buna veganizm karşıtları etin bizim fizyolojik ihtiyaçlarımız için vazgeçilmez olduğunu, gerekli protein vb. maddeleri etdışı diyetlerle karşılayamayacağımızı söylüyorlar ya da karşılanabilse de gayrıvegan diyetin daha sağlıklı olduğunu, vegan diyetlerin sağlık sorunlarına yol açabileceğinden bahsediyorlar. Burada bir soru var: İnsanlarda ortaya çıkabilecek küçük sağlık sorunları, hayvanların acı çekmesinden ve öldürülmesinden neden (ahlaken) daha önemli? Üstelik yapılan araştırmalara göre veganların dikkatli beslendiği durumda bu hastalıkların ortaya çıkması söz konusu değil. Sadece omnivor beslenenlerden daha dikkatli olmaları gerekmekte.

    5) 4'ü kabul etsek bile birçok gayrıvegan sırf ihtiyaçtan dolayı et yemiyor. Birçok gayrıvegan etin tadının güzel olduğundan dem vuruyorlar. Bu noktada zorunluluktan keyfiliğe bir geçiş yapılıyor. Birçok gayrıvegan eti zorunlu olduğunu düşündüğü için değil, tadını beğendiği için yiyor. Eğer bu tür bir keyfilik ahlaken izin verilebilirse aynı insanlar hayvanlara işkence yapılmasına veya tecavüz edilmesine hangi temelde karşı çıkabilirler?

    6) Hayvanların acı çektirilmeden öldürülme yolları olduğu söylenebilir, burada farklı ahlaki ikilemler mevcut olsa da esgeçebiliriz. Yine de bu şu andaki et endüstrisini haklı çıkarmaz çünkü et endüstrisinde bu tür bir ahlaki kaygı güdülmeden et ve hayvan ürünleri imalatı yapılıyor, çekilen acı gayet somut şekilde görülebiliyor. Bu da hayvan ürünü tüketimini azaltmak için bir neden.

    7) İş bu tartışmalara geldiğinde birçoklarının direkt ahlaki şüpheciliğe veya irrealizme başvurdukları sık sık görülen bir şey; fakat aynı kişiler farklı konularda normatif görüş bildirmekten geri kalmıyorlar. Eğer ahlak kuralı diye bir şey yoksa tecavüz, hırsızlık, yolsuzluk vb.'ye karşı çıkmayı nasıl gerekçelendirdiklerini merak ediyorum. Hatta şöyle de bir şey söylüyorum, eğer ahlaka inanmıyorsa bir insan veganların herhangi bir eylemine gerekçeli biçimde karşı çıkamaz. Veganların çığırtkanlık yapmasında yanlış olanın ne olduğunu neye dayanarak söyleyeceklerini merak ediyorum. Toplumdan, doğadan, şimdiye kadarki yaşam biçiminden vb. dem vuranlara "ee, peki neden bunları normatiflik için bir ölçüt olarak ele alalım?" diye cevap verilebilir. Bir ahlaki subjektivist veya irrealistin normatiflik için nesnel bir ölçütü olmadığı için verdiği her cevabın altı boş olacaktır.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-F54F98451 -- 6 Haziran 2019; 23:9:19 >







  • veganism...we gone is me....

    biz gitti beni... bendir biz gitti...

    kelimenin kadın cinselliğine de göndermesi var.

    ......................

    kadının cinsel yapısı ile etçillikten otçulluğa dönüş olarak bir bağlama noktası var. yani kişinin daha mülayim bir kişilik kazanması aile reisi olması gibi bir gidişattan bahsedilebilir.

    basitçe etçillikten otçulluğa geçiş gibi değil denebilir. mülayim ağırbaşlı bir kişilik kazanma adına bir dönüşüm denebilir.

    ........................

    başka açıdan düşünülürse hayvanları katletme ya da evlilik gibi bir tercih sunumu da var. yani hayvan keseceksen evlenme veya evleneceksen hayvan kesme şeklinde bi,r tercih hakkı dahi mevcuta benzer.

    ben bekarım ve evlenmeyi düşünmüyorum o halde hayvan kesebilirim.

    ben evlendim ve artık hayvan kesmem yasak denebilir.

    .......................

    islamda kadının kurban kesmesinin yasaklanmasının nedeni evliliğin kadın açısından düşünülen şekli olabilir.

    diğer dinlerdeki veya kültürlerdeki durumu bilmiyorum ancak genel manada kadınların hayvan kesme adeti pek yok diye düşünüyorum. japon çin başta olmak üzere uzakdoğu kültürleri ile anadolu kadınını yani çiftlik yaşamını yaşayanları hariç tutmak lazım. balık tavuk ahtapot vs canlıları kesebiliyorlar.

    .......................

    teorik olarak evli olma ile hayvan kesme arasında kelimesel bir ilişki var gibi.

    insanların aile hayatı ile daha insancıl olmalarını beklemek doğal bir hal olmalı.

    ........................

    şimdi tam tersinden düşünürsek aile hayatı kurmak tabiatla alakalıdır dersek sonuç değişir.

    bizler bitki ve hayvanların ölüleri üzerine inşa ediliriz. fizik bedenimiz budur.

    bu açıdan anne baba denen öğemiz bu varlıklar olur. teorik olarak biz geriye doğru sararsak anne ve babalarımızı onlar da yedikleri gıdaları oluşturur. bu açıdan hayvan kesmek baba ya da anne denen öğeyi kesmek gibidir.

    yani aile hayatı kurulunca hayvanların türemesini simüle ettik diyelim. bu açıdan aile hayatı kurduğumuz an bizden mülayim veya ağır başlı olmamız beklenmedi ve hayvanların birbirini katletmesi gibi biz de onlara benzedik ve et bize de güzel gözüktü denebilir.

    bu açıdan evliliğe bakış hayvani olan yönü ortaya çıkarandır. bu düşünüşte kişi mülayim ya da ağırbaşlı değil vahşi ve yırtıcı bir şeye evrildiğini kabul eder.

    .............................

    teorik olarak veganism denen şeye kadının cinsleliğini çağrıştıran kelime öbeği ile ilişkili ancak olursak aile hayatından ne anladığımızı ortaya koyabiliriz gibime geliyor.

    sonuçta aile hayatı kurmak türleşmek büyük oranda memeli ekosisteminde aynı şekle ve yola tabi. hayvanatın bizden önce yaratıldığı düşünülecek olursa hayvanları simüle ederek çoğaldığımız da düşünülebilir. bu nedenle fizik beden açısından baba anne şekli kazanan bu canlılara bakış açımızın bizim de anlam ve mealimizi beyan ettiğini düşünmek olası.




  • HADO77 kullanıcısına yanıt
    https://www.etymonline.com/search?q=vegan

    başkan bir daha öyle köken araştırması yapma sakın. milleti kendine güldürürsün
  • veganların unuttuğu şey, kendilerinin de karnivor hayvan olduğu. 4 milyon yıllık insan evriminin bir sonucu olarak et yemeyi inkar etmek kendi varoluşuna karşı çıkmak anlamına gelir. yani bu biyolojik kanserin düşünsel kansere evrimi gibi bir şey anasını satayım.
  • avcılarınavcısı kullanıcısına yanıt
    Kelime kökeni olarak dediysen o şaşmaz. Kesinlik var yani bana güvenebilirsin o konuda.

    Benzetim olarak diyorsan bu da türlerin Evrimi ile alakalı bi süreç. Tercih edilebilir görüş. Kabul edilebilir tutarlılık ha belki ispat edilemez durum, o başka.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Yazıda buna değindim belli ki okumamışsınız dikkatli bir vegan diyeti ile bu sorunu çözebiliyorsunuz. Üstelik ufak tefek hastalıkları çözemesek bile burada kilit soru şu: Ufak tefek hastalıklar için her sene 56 milyar hayvana işkence edip etlerinden faydalanmamız ahlaki midir? Çerez ve fasulyeden protein alınabilir. Üstelik bazı veganlar/vejetaryenler çift kabukluları yemekte. İstiridye, midye, deniz tarağı vs. Midyelerin beyinleri yok. Acıyı beyine ulaşan sinirlerin uçlarının uyarılmasıyla hissedersin. Beyin yoksa acı da yok. Bu ampirik olarak bilinen bir şey.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-F54F98451 -- 7 Haziran 2019; 11:36:19 >
  • avcılarınavcısı kullanıcısına yanıt
    İnsan karnivor değil omnivor bir hayvandır. Etik veganizmi anlamayan insanların yaptığı bir hata da budur. Veganların et yemeyi cinayetle ahlaki açıdan özdeş gördüklerini ve bu yüzden karşı çıktıklarını da unutmamamız gerek. Tıpkı "Bir insanı öldürmeyebiliriz ancak öldürebiliriz de. Tek taraflı bir seçenek sunmak faşizmdir." demek gibi bir şey veganlar için. Dolayısıyla burada saldırılması gereken öncül et yemenin ahlaki statüsünün cinayetle aynı olduğu şeklindeki öncül. Hiç kimse adam öldürmenin bir seçenek olarak verilmesini savunmuyor.
  • quote:

    İnsan karnivor değil omnivor bir hayvandır.


    pardon biyoloji bilgim taze değil.
  • Şimdi ben şunları anlamadım; felsefenin hangi dalı ile alakalı bu yazdıkların?

    İkincisi bunları neden yazdın?

    Üçüncüsü ahlakla ne alakası var veganlığın veya benim gibi hem et hem ot tüketenlerin yaptıklarının? Hayvanlar kesiliyor diye vicdan azabı mı çekmek gerekli? Veganlara göre ahlaksız mıyız biz?
  • torlofan T kullanıcısına yanıt
    Ahlak felsefesine giriyor. Veganlara karşı ön yargı çok yaygın bundan dolayı yazdım. Argümanları çok güçlü veganların. Veganlara göre et yemek ahlaken yanlış bir eylem. Fakat toplum bunu normal görüyor tıpkı 1000 yıl önceki insanların köleliği normal görmesi gibi. Veganlar doğru ahlaki değerlere ulaşmamızı istiyor diyebiliriz. Doğal hukuğu savunmadıkça veganlık başarılı bir pozisyon. Ahlak felsefecileri arasında fikir birliği var. Mesela Kant'a ve Aquinasçı doğal hukuk teorilerine göre hayvanlara karşı hiçbir direkt sorumluluğumuz yok. Ayrıca hayvanlar kesiliyor bana ne ben mi kesiyorum yaklaşımı doğru değil. Para verince talep etmiş oluyorsun bu daha fazla hayvan kesiminin devamlılığını sağlar.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-F54F98451 -- 7 Haziran 2019; 12:50:13 >
  • Konuyu tavuk dürüm yiyerek okumam ve sizin safsatalarınız...
  • Eğer hayvanları bizle eşit sayarsak et yiyen herkes katil olur tabi. Bıçağı biz tutmasak da kesiminden sorumluyuz. İnsanların yaptıklarına %100 doğrudur demiyorum hayvanlara karşı da hiç yememek için sağlık hariç bir sebep üretmem açıkçası kendime. Ben bunu ahlak ile bağdaştıramıyorum açıkçası. Eğer böyle yola çıkacaksak yemeye hiç bir şey bulamayız, ben genelde ot yerim de et de yenmez mi ya Vücuda aldığın vitamin, protein ayrı tartışma, lezzeti de tartışmak lazım değil mi?

    Kaldıki vegana göre; leş olan hayvanı yemek ahlaksızlık olur mu? Olmuyorsa neden yemiyorlar? İnsana zarar veren bir hayvanı öldürmek de ahlaksızlık mıdır? Mesela havada uçan sineği öldürmek de ahlak yoksunluğu mudur? İlla beni sokması mı lazım nefsi müdafaa olması için?




  • torlofan T kullanıcısına yanıt
    Bu dediğin bir tecavüzcünün ben zevk alıyorum bana ne tecavüz ederim demesinden farksız. Lezzet için acı çektiriyorsan bu ahlaken doğru değil. Ahlaki bir tartışma var burada. Leş yemek sağlıklı bir tercih olmaz. Ahlaken bir sorun olup olmadığını soruyorsan, eğer hayvanı bizler(insanlar) öldürmediysek yemekte ahlaken problem olmaz. Mesele burada et yemek değil hocam. Temelde acı üzerinden argümanlar kuruluyor. Ama tek bir ilke üzerinden gitmek(acı hissetme veya Singer’dan ödünç aldığımız haliyle gereksiz acı çektirme) yeterli olmuyor. Bu nedenle ek ilkeler ile bir argümanlar bütünü/demeti oluşturmak en sağlıklısı. Geleceğe yönelik arzular ve haklar kuramı, küresel ısınma ve ekoloji, hayvan ve insan çıkarlarını eşit düzeyde savunma ilkesi, biyoetik ölçütler gibi ek ilkeler ile hareket etmek daha sağlıklı. Acı hissetmeden deney yapılması yada kesilmeleri sorunu çözüyor gibi görünebilir yoksa sadece acı üzerinden argüman kurarsak. İnsana zarar veren bir hayvanı öldürebilirsin problem olmaz. bunun vegan argümanlarıyla ilişkisi yok. Sineğin seni sokması gibi bir gerekçen var bu nedenle öldürmen sorun olmaz. Veganlar zor durumlarda et yemeyin demiyorlar zaten sanayileşmiş bir toplumda et yemek ahlaken doğru değil diyorlar dikkat edelim buna.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-F54F98451 -- 7 Haziran 2019; 14:21:59 >




  • Dana koyun vb. eti yemek ahlaken sorun olduğu gibi ekolojik olarak da en büyük sorun. Bu hususu detaylıca ele almıştım bir ara. İlgilenenler bakabilir:
    https://forum.donanimhaber.com/kirmizi-et-tuketerek-kuresel-isinmaya-katkida-bulunuyoruz--128748324
  • Leş yemek sağlıksız değilse ahlaken sorun yok yani? Benim kabul ettiğim ahlak için sorunlu ise ne olacak? Kim belirliyor benim leş yemem gerektiğini? O kişi benim yerime benim ahlakımın öyle olması gerektiğini neye göre belirliyor?

    Ben her zaman derim zaten ahlak subjektiftir diye. Bana göre ahlaksızlık değildir et yemek. tecavüzle farksız deme ihtimalim de yok. İnsan ile hayvanı eşit saymıyorum ki, kaldıki tecavüzün her türlüsü benim ahlak anlayışımda iğrenç iken et yemek değilse benim ahlaksız olduğumu iddia etmek için tecavüz örneğini vermek bence absürdlük olur. Futbol ile basketbol birbirinden farksız, neden ikisi de topla oynanıyor çünkü diyor muyuz? Demiyoruz farklı olduğunu biliyoruz ikisi de topla oynansa da.

    Acı çektirmek diyorsun, buna şu örneği vereyim geçenlerde bir belgesel izledim, Japonyaya atılan atom bombalarını anlatıyordu. Sağ kalan 9-10 yaşlarında bir kız çocuğu üzerinde radyasyonun etkisi üzerine deneyler yaparak o kız çocuğuna hayatı boyunca derin yaralar açan, psikolojik ve fiziksel olarak müthiş acı çektirmişler bilim adamları, kadın gelmiş 60-70 yaşına ve bir gün aramışlar. Demişler ki sizin üzerinizde yaptığımız deneyler sonucunda şu anda çernobil faciasında bir sürü insanın hayatını kurtarıyoruz. Kadın mutluluktan ağlamış, boşa gitmedi acılarım dedi; anlatırken bile ağlıyordu üzerinden yıllar geçmiş olmasına rağmen.
    Şimdi bana diyebilir misin ki bu kadına acı çektirilmemesi gerekirdi? O deneyler yapılmamalıydı? Eğer o kadına acı çektirilmese idi çernobil faciası sonrası daha çok insan ve ailesi acı çekecekti. 1 kadın acı çektiği ve sonucunda atıyorum 100 insan acı çekmedi ise bu acı gerekliydi mi diyeceğiz? Kıyasımız ne olacak? Veya da 1 kadın bile olsa acı çektirilmemesi gerekirdi varsın sonrasında o çektirilmeyen acı yüzünden 100lerce başkası acı çeksin mi diyeceğiz?

    Acıyı nasıl ölçeceğiz? Subjektif olmayacak mıyız?

    Yiyen yer yemeyen yemez ben kimsenin ne yediği ile ilgilenmiyorum açıkçası ama ahlak bunun neresinde işte orda takılıyorum.




  • torlofan T kullanıcısına yanıt
    Hayır, sağlıkla ilgili bir durum yok. Sadece leş yemenin sağlıksız olduğunu belirttim. Bu kişinin tercihi yemesinde ahlaken problem yok. Sağlıkla ilgili olsa da olmasa da eğer insanlar tarafından öldürülmemiş ise mesela ormanda rastladığımız bir leş ise yemekte problem görmem. Senin ahlakın benim ahlakım gibi bir durum yok. Ahlaki değerler nesneldir. Ahlakın nesnel olmadığı durumda ahlaktan bahsedilemez zaten. Sana göre bebeklere işkence etmek ahlaksız bana göre normal diye bir şey yok bu zihinden bağımsız bir gerçeklik. Ahlakın subjektif olamayacağına dair birçok argüman var. Ahlaki rölativizm ahlaki nihilizmden farksız geliyor bana.

    Tecavüz örneğini zevk açısından veriyorum orada. Sen et yemenin zevk verdiğini bu yüzden et yediğini söyledin. Ben de tecavüzün de aynı şekilde zevk vereceğini savunan insanlara kapı aralayacağını belirttim. Örneğin verilme amacını anlamamışsın tam. İnsanla hayvanlar ne bakımdan eşit değil? Zeka olarak mı? Zekalarının bizden aşağı seviyede olması onları kullanmamız için bir gerekçe verir mi? Bence vermez bunun neden vermeyeceğini uzun uzun anlatırım da. Eşitlikten bahsetmiyoruz zaten çıkarların eşit gözetilme ilkesinden bahsediyoruz.

    Bu farklı bir konu burada et yeme üzerinden argüman kuruyoruz. Hayvanlar üzerindeki deneylerin hepsi bilimsel çalışmalara hizmet etmiyor zaten. Bazı deneyler tamamen kozmetik ürünlerin test edilmesi üzerine kurulu. Verdiğin örnek üzerinden şunlar tartışmaya açıktır. Bu deney çok fayda sağlasa bile kendi türümüz üzerinde deney yapmak ahlaki midir? Deney yapılan kişinin rızası olmadan yapılması ahlaki midir? Normatif etik kuramlarına girmekte gerekebilir burada. Fayda etiğini duydun mu mesela?

    Fiziksel acı bilimsel çalışmalarla ölçülebilir. Bir hamam böceğinin çektiği acı ile ineğin çektiği acı aynı olmayacaktır elbette. İneğin sinir sistemi daha gelişmiş yapıdadır. Hamam böceğinin geleceğe yönelik arzuları, yavruları koruma içgüdüsü de yoktur mesela. Bunlar önemli farklı daha tonla fark var. Sadece fiziksel acıdan yola çıkılmıyor anlayacağın.




  • Evet, çevre üzerinden kurulan vegan argümanları var. Kırmızı et sağlıksız değil ama işlenmiş kırmızı et sağlıksızdır. Ayrıca etin sağlıklı olup olmaması ahlaki sonuca ulaştırmaz bizi.
  • Aynen öyle hocam. Linki bütünüyle okumanı tavsiye ederim. Kırmızı et tüketimi adım adım dünyayı kaçınılmaz bir ekolojik felakete sürüklüyor.

    Fakat kırmızı et tüketiminin ekoloji üzerindeki yıkıcı etkileri neden değil sonuç. Asıl neden "en az 3 çocuk" sapkınlığı ve buna paralel olarak artan refah.

    Dünyada 7,5 milyar insan olmamalı. Olacaksa da yoksul olmalı ya da kırmızı et ulaşılamaz denli pahalı olmalı.

    İşin ahlaki yönü bir başka tartışma konusu. Ben örneğin insanlar süt kuzu kokoreç yesin diye 2 aylık kuzuların kesilmesine tahammül edemiyorum. Vicdanlı hiç bir insan böyle bir şeyi kabul etmemeli. Ayrıca sorunu acı çekme temelinde değerlendirmiyorum, "yaşam hakkı" temelinde değerlendiriyorum.

    İnsanın kırmızı et yemesi biyolojik bir zorunluluk olsa, olan biteni bir nebze olsun sindirebilirim ama resmen keyif için, lezzeti için bir canlının hayatını elinden alıyoruz. Kebap yiyelim üstüne soda içelim diye koca gelişmiş bir hayvan katlediliyor.


    İlle et yenecekse çerkirge yensin, sinir sistemi olmayan hayvanlar yensin ve dozunda yensin. Yani haftalık/aylık biyolojik ihtiyaç neyse o kadarını yemek gerek.


    İnsanın tüm canlılar üzerinde apex predatör olması doğa için büyük bir talihsizlik. Aynı zamanda senin de dediğin gibi insanlık azgın ve şımarık iştahıyla kendi sonunu hazırlıyor ve farkında olan sadece bir avuç insan.

    İbrahimi dinler cari yorumlarıyla kırmızı et yemeyi ve çok çocuk yapmayı meşru görüyor. Meşrudan öte hak görüp teşvik ediyor. Bu da adım adım bizi 6. biyolojik yıkıma yaklaştıran etkenlerden en önemlisi oluyor haliyle.




  • 
Sayfa: 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.