Şimdi Ara

Veganlar Hakkında (2. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
45
Cevap
0
Favori
1.194
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
1 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Yazdıkların benim sorularıma cevap vermiyor.

    Leş yemek benim ahlakımda sorun dedim sana sen diyorsun ahlak nesneldir. Yani ben ahlaksızım leş yemekte sorun vardır dediğim için sana göre. Yine de ahlak nesnel ama? Kimmiş benim ahlakımın aslında ahlaksızlık olduğuna karar verenler?

    Ben de futbol ve basketbolu top üzerinden aynı kefeye koydum dedim sana. İkisi de aynıdır diyor musun? Kim futbol ve basketbolun top ile oynandığını söyleyip bunlar aynıdır derse bi git işine deriz, topla oynanıyor olması onları aynı şey yapmaz deriz. İkisi de zevk verir deyip tecavüzle et yemeyi nasıl aynı sayabilir bir insan aklım almıyor kusura bakma.

    Acıyı da hiç benim sorduğum sorulara cevap veren bir şekilde anlatmamışsın. Başka deneyleri söylemedim sana ben, net gerçek dünya tarihinin en iğrenç saldırısından örnek verdim. Sana soruyu basite indirgiyorum. O kadına acı çektirilmesi ahlaken yanlış iken 40-50 sene sonra yine de işe yarayan birşeye dönüşmedi mi? Birisi bu olayı örnek verse bu argümanı savunsa 100 kişinin acı çekmesindense 1 kişinin acı çekmesi ahlaksızlık olamaz dese ne diyeceksin? Kim verecek neyin ne zaman ahlaken yanlış/doğru olduğunun kararını?

    Bilimle ölçülmesi neyi değiştirir ki acının bu arada? Acının çoğu da azı da can yakar. Kaldıki kişiden kişiye de değişir acı eşiği. Psikolojik olanın ise ölçülmesi diye birşey olmaz herhalde.




  • torlofan T kullanıcısına yanıt
    1. Leş yemek neden ahlaksızlık? Bunu argümanla koy o zaman ortaya. Cinayetin ahlaksızlık olduğu sezgisel olarak çıkıyor mesela. Ayrıca argümanlarla gösterilebiliyor bu. Normatif etik okudun mu bilmiyorum ama bunların tartışıldığı alandır. Verdiğin örnek saçma bir kere leş yemeye kimse ahlaksızlık demez zaten. Veganların argümanı üstte belirttiğim nedenlere dayanmakta. Bu örnek yerine anlamlı bir olarak ötanaziyi ele alalım mesela bir taraf ahlaki değil der bir taraf ahlakidir der. Burada anlaşmazlık var evet. Fakat anlaşmazlığın olması nesnel bir sonucun olmadığını göstermiyor. Bana göre ötanazi ahlaken sorun teşkil etmiyor mesela. Bildiğim kadarıyla çoğu ahlak felsefecisi benim gibi düşünüyor. Anlaşmazlık argümanı ahlaki rölativistlerin öne sürdüğü bir argümandır zaten. Buna bir sürü cevap var hepsine değinemem. Matematik ve mantık bizi mutlak kesin sonuçlara ulaştıran tek alanlardır. O halde neden matematikte ve mantıkta anlaşmazlıklar var?(Bknz: Süreklilik hipotezi, Seçim aksiyomu)

    2. Burada yapmaya çalıştığım şey et yemenin de ahlaken doğru olup olmadığını anlamak zaten. Futbol ve basketbol topunu örnek veriyorsun. Futbol=Et yemek Basketbol=Tecavüz farz edelim. Tecavüzün ahlaksızlık olduğunda hemfikiriz. Et yemek de böyle mi onu göstermeye çalışmaktayım şu an. Yapmaya çalıştığım şey bu zaten. O yüzden çok saçma bir itiraz bu.

    3. Bunun yanlış olup olmadığının kararını akıl belirler elbette. Ahlak felsefesi alanında çalışarak anlarsın yani. Çünkü, sezgilerimiz bu durumda işlemiyor. Bunun ahlaken normal olup olmadığından emin değilim. Fakat bir tür doğal hukuktan gitmiyorsak et yeme amacıyla hayvan öldürmenin ahlaksızlık olduğundan eminim. Ayrıca kozmetik ürünler gibi keyfi deneylere de karşıyım. Bilimsel araştırmalara sınır çekilebilir onu tartışmak gerek ayrı bir konu bu. Okuma yapmam lazım. Aslında ben suçluların hayvanlar yerine deneylerde kullanılmasını doğru bulmaktayım. Sezgisel olarak çıkıyor bu. Tabii bu da ayrı bir tartışma bizim konumuzla alakası yok bunların.

    4. Acının miktarı argümanları etkiliyor. Örneğin tarlalarda farelerin öldürülmesini veganizme karşı kullananlar var. Burada gayriveganlar haklılar. 0 acı mümkün değil. Veganizm zaten böyle bir iddiaya sahip değil veganizm acıları azaltma peşinde. Farelerle danalar bir değil. Sinir sistemleri aynı düzeyde değil. Ölen farelerin sayısı et üretiminde öldürülene göre oldukça az. Farelerin geleceğe yönelik arzusu yok mesela. Bunlar önemli etkenler. Uzar gider bu liste.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-F54F98451 -- 7 Haziran 2019; 17:16:14 >




  • 1. Leş zaten ölüdür o sebepten acı çekmez o sebepten ahlaklıdır mı diyorsun? Leşten ben sanırım yanlış anlattım kendimi, insanı kastetmiştim, sanırım sen hayvan leşinden bahsediyorsun. Hayvan leşini ahlaksızlık demem de siz insan leşine nasıl ahlaklıdır diyorsunuz demek istemiştim de orda da herhalde sağlıklı olmadığını söyleyerek savunu yaparsın. Onu geçelim eğer hemfikirsek.

    2. Ben de onu diyorum işte sapla saman diyorum verdiğin benzetmeyi. Et yemek nere tecavüz nere, nasıl saçma görmüyorsun ilginç. İnsanların %99.9u tecavüzü iğrenç bulur, hangi kafayla kıyaslayabilirsin ki başka bir şeyle anlayamıyorum.

    3. İşte benim dediğime geldin subjektif olacak kim ne derse desin. Demekki her konuda kesin ahlak tanımı yapamıyoruz.

    4. Bence hiç nesnel bir açıklama değil. Ben fare seven bir adamsam benim için ahlaksızlık niye olmuyor farelerin öldürülmesi? İnsan daha mı önemli hale geldi birden fare tarlaları talan ettiği zaman? Geleceğe dönük beklentisi yoksa ne oluyor? Farede et yok mu, can yok mu? Öldürülürken acı çekmiyor mu?

    Kim belirliyor tarladaki farenin öldürülmesinin ahlaksızlık olmadığını da normal et yemenin ahlaksızlık olduğunu?

    Kusura bakma da ben insanların sınırlanmasını hiç sevmem, birisine de et yiyor diye ahlaksız diyemem. Eziyet başka birşeydir, gerekli olup olmaması da başka şeydir ancak insan hayvandan üstündür ve hayvanı yemesi onu ahlaksız yapmaz. Bu konudaki argümanlar hiç de akılcı ve insanın benliğine hitap etmiyor bence.

    Ben bu kafayla gidip insan en kötü varlıktır, o sebepten diğer canlıların yaşaması için insan nesli sona erdirilmelidir argümanı bile türetirim.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: MehmetNY

    Konuyu tavuk dürüm yiyerek okumam ve sizin safsatalarınız...
  • torlofan T kullanıcısına yanıt
    1. Bu çok spesifik bir soru. Duruma göre değişir. Endüstriyel çiftliklerden aldığın etle ormanda rastladığın da leşin etini yemek arasında fark var. İnsan etinden bahsediyorsan insan yemek hakkında bir şey okumadım fazla. Kaygan zemin itirazı yapılabilir ki bence başarılıdır. Ama temelde farklı bir durum var yamyamlıkta. Kaygan zemin haricinde başka bir durum var yani ama nedir bilmiyorum. Çünkü, insan eti yemek sezgisel olarak yanlış çıkıyor. Okumam lazım kısacası illa ki literatürde ahlaksızlık olduğuna dair argüman vardır. Hatta ben bile belli süre üzerinde düşünsem neden ahlaki olmadığını ortaya koyarım. Buradaki mesele sezgiler sezgilerimizle direkt anlayabilmemiz. Eşcinsel ilişkiler böyle değil mesela çok farklı boyutu var eşcinselliğin.

    2. Benim itirazım et yemenin zevk vermesini söyleyerek yemeyi normal görmen. Ahlak zevke göre işlemez. Tecavüzü örnek verdim orada işte. İğrençlik ve ahlak ayrı şeyler. Ayak yalamakta iğrenç veya dışkı yemekte iğrenç bunlar ahlaksızlık mı?

    3. Benim dediğimden bunu nasıl çıkardın? Benim epistemik yetersizliğimden ahlakın nesnel olmadığını nasıl çıkardın? Üstte sürekli buna değindim matematik ve mantıkta bile çözemediğimiz şeyler var bu nesnel bir sonuç olmadığını göstermiyor. Öyle demeyle olmuyor yani ben sana en basitinden bir argüman verebilirim nesnel olduğuna dair:

    1. Akıl yürütme projesi içsel olarak vazgeçilemez bir projedir.
    2. İndirgenemez normatif gerçekler, içsel olarak vazgeçilemez akıl yürütme projesi için araçsal olarak vazgeçilemezdir.
    3. O halde indirgenemez normatif gerçeklerin varlığına inanmakta epistemik olarak haklıyız.

    4. Fareleri besin için öldürüyoruz çünkü. Keyfiyetten değil. Tarlalardan besin üretimi yapıyoruz eee mecburen fareleri öldürmemiz gerekiyor aksi durumda bizler açlıktan ölmüş oluruz. Kusura bakma da bunlar çok saçma sapan itirazlar. En başından beri bunları anlatıyorum. Buradaki olay acıyı azaltarak et yeme zevkinden vazgeçmemiz halinde yaşamamıza engel bir durum olmaması. Acıyı azalttığımız çok açık değil mi? Dana ile farelerin sinir sistemi aynı değil. Ölen fare sayısı çok çok daha az. Büyükbaş ve küçükbaş hayvanların farklı içsel durumlarının olduğunu da biliyoruz. Bunlara karşı çıkamıyorsun işte veganizm haklı oluyor. İnsan üstün diye bir canlıya istediğini yapabiliyorsa hayvanlara tecavüz edenleri normal görmeliyiz. Ya da hayvanların uzuvlarını kesenleri normal karşılamalıyız. Ya da bizden üstün bir uzaylı topluluğu dünyayı ele geçerip senin çocuklarını yemek için öldürebilir mi? Et yemek gerekli değil. Vegan argümanları bunun üzerine kuruluyor zaten anlamıyorsun bunu. Sanayileşmiş bir toplumda et yemenin zevk işi olduğu gösterilmeye çalışılıyor başından beri.

    "Ben bu kafayla gidip insan en kötü varlıktır, o sebepten diğer canlıların yaşaması için insan nesli sona erdirilmelidir argümanı bile türetirim."
    Formülasyonunu kur ve paylaş benimle merak ediyorum ne çıkaraksın. O kadar alakasız bir şey ki bu dediğin gerçekten nasıl çıkaracağını merak ettim.

    Ayrıca endüstriyel çiftlikler bunu daha kötü kılmakta:









    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-F54F98451 -- 7 Haziran 2019; 20:57:23 >




  • # HABER #
    Avustralya'da bebeklerini doğumundan itibaren vegan besleyen çift yargılanıyor. Şuan tedavi gören 19 aylık bebeğin ise hastaneye ilk getirildiğinde dişleri olmadığı ve ayağa kalkamadığı belirtildi.

    https://tr.sputniknews.com/yasam/201905091038999572-avustralyada-bebeklerini-vegan-besleyen-cift-yargilaniyor/

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Kahvelover K kullanıcısına yanıt
    Neden bunlar başka vegan ailelerin çocuklarında olmuyor? Benim tanıdığım vegan bir ailenin bebeği gayet sağlıklı. Ben sana belirteyim dikkat etmedikleri için. Vegan beslenmenin sağlıklı olmaması için hiçbir sebep yok. Evet, bazı hastalıkların riskleri artabilir, bazı şeylerin alınması (demir-kalsiyum vb.) zorlaşıyor olabilir ama iyi planlanmış vegan bir diyetin herhangi bir temel besin maddesi bakımından eksik olması -B12 dışında- ya da ortalama bir omnivorun diyeti kadar sağlıklı olamaması için hiçbir sebep yok. Tek problem vegan diyetlerde planlama yapmanın vegan olmayan diyetlere kıyasla çok daha zor olması. Dengesiz beslenmek dikkatsiz olunursa vegan beslenerek çok daha kolay. O yüzden sürekli olarak ne yediğini dikkatli bir şekilde takip etmen gerekiyor. Bu çoğu insanın yapmaya kafasının basmayacağı bir şey. Vegan diyetlerle ilgili tek büyük sağlık riski de bu. Sağlıklı bir şekilde beslenmek -B12 takviyesi alınırsa- mümkün olsa da uyulması gereken bir sürü ek kural var. Mesela aldığın omega 3 ve omega 6 oranına dikkat etmen, aldığın proteinin daha az bir miktarı emildiği için aldığın proteini 0.8 ile çarpıp ona göre hesaba katman falan gerekiyor. Üstelik bu bir bebek bebekler için daha dikkat edilmesi gereken bir durum. Ayrıca midye, istiridye gibi acı çekmeyen hayvanları yemekte problem yok. Bunlarda B12 vitamini de bulunmakta. Bunlar da veganlar tarafından yenilebilir. Veganların bilinçlendirilmesi lazım burada. Toplum veganlaşırsa otomatik olarak alışkanlık haline gelecektir zaten.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-F54F98451 -- 7 Haziran 2019; 19:10:53 >




  • Veganlık özünde hukuki ve siyasi bir harekettir. Hayvanlara öncelikle bir yaşama hakkı eklemler, ardından bu hakkı koruma çabasına girişir.

    Ahlak ve etik yoktur. Herkes yapabildiğini yapar, sonuçlarına da katlanır. Kişiye belli bir şekilde gözükerek kişiyi rahatsız eden durumlar vardır sadece. Kişi (veya devlet), gücü yettiği ölçüde kendi rahatsızlık duyduğu durumdan kaçınır veya o durumu ortadan kaldırır. Veganlık da diğer her akım gibi amacına ulaşmak için siyasileşmek zorundadır. Ki; bu, et üzerinden kazanç sağlayan kapitalist şirketlerin sahip oldukları güç uyarınca zorlaşacak bir ihtimaldir.

    Kapitalizmin en temel olgularından biri, "üretilen mal uğruna feda edilen" canları ve emeği; tüketiciye hissettirmemektir. Herkes kendi hayvanını kendi kesmek zorunda kalsaydı, birçok kişi et tüketmez veya çok daha minimal tüketim yapardı. Herkes akıllı telefonun üretim sürecine anbean şahit olsa, birçok kişi Çin'li çocuklara acıyarak alım yapmazdı. Açlıktan ölümün kıyısına gelmiş insanlar kapımızın önünde yaşasaydı, pekçoğumuz daha çok hayır yapardı. Göz görmeyince gönlün katlanması psikolojik bir olgudur.




  • Hayvan hakları konusu iktisadi sistemle ilişkili değil. Herkesin vegan olmadığı kapitalist bir ülkede de, herkesin vegan olmadığı sosyalist bir ülkede de, herkesin vegan olmadığı bir komünist dünyada da bir çeşit endüstriyel hayvancılığı göreceksin. Hayvan hakları konusu özellikle kapitalizmin problemi değil. Tersine, hayvancılık firmaları STKların hayvancılık konusundaki tepkilerine bayağı duyarlılık gösteriyor gelişmiş ülkelerde. Serbest girişim ve kar güdüsü olmasaydı bu türden bir farkın yaratılamayacağından neredeyse adım gibi eminim. Tabi Hitler gibi hayvan hakları konusuna istisnai önem veren bir lider gelmediği sürece.

    Modern kapitalist ekonomiler özellikle girişimcilik üzerine kuruludur. Orijinal düşünebilmen, olaylara farklı yorumlar getirebilmen, "kutunun dışında düşünebilmen" gerekir. Bu sistemde fark yaratabilen biri olman eleştirel düşünebilmene bağlı. İnsan hakları/hayvan hakları gibi konular kapitalizmle ilgili değil çünkü kapitalizm bir ideoloji değil. İktisadi sistem. Kapitalizmin ahlaki konularla ilgisi yok demek teorik fiziğin ahlakla ilgisi yok demek gibi bir şey. İdeoloji olan şeyin adı liberalizm ve liberalizmin pekala ana derdi "haklar" problemi zaten.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-F54F98451 -- 7 Haziran 2019; 23:19:32 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Torlak Kemal

    Aynen öyle hocam. Linki bütünüyle okumanı tavsiye ederim. Kırmızı et tüketimi adım adım dünyayı kaçınılmaz bir ekolojik felakete sürüklüyor.

    Fakat kırmızı et tüketiminin ekoloji üzerindeki yıkıcı etkileri neden değil sonuç. Asıl neden "en az 3 çocuk" sapkınlığı ve buna paralel olarak artan refah.

    Dünyada 7,5 milyar insan olmamalı. Olacaksa da yoksul olmalı ya da kırmızı et ulaşılamaz denli pahalı olmalı.

    İşin ahlaki yönü bir başka tartışma konusu. Ben örneğin insanlar süt kuzu kokoreç yesin diye 2 aylık kuzuların kesilmesine tahammül edemiyorum. Vicdanlı hiç bir insan böyle bir şeyi kabul etmemeli. Ayrıca sorunu acı çekme temelinde değerlendirmiyorum, "yaşam hakkı" temelinde değerlendiriyorum.

    İnsanın kırmızı et yemesi biyolojik bir zorunluluk olsa, olan biteni bir nebze olsun sindirebilirim ama resmen keyif için, lezzeti için bir canlının hayatını elinden alıyoruz. Kebap yiyelim üstüne soda içelim diye koca gelişmiş bir hayvan katlediliyor.


    İlle et yenecekse çerkirge yensin, sinir sistemi olmayan hayvanlar yensin ve dozunda yensin. Yani haftalık/aylık biyolojik ihtiyaç neyse o kadarını yemek gerek.


    İnsanın tüm canlılar üzerinde apex predatör olması doğa için büyük bir talihsizlik. Aynı zamanda senin de dediğin gibi insanlık azgın ve şımarık iştahıyla kendi sonunu hazırlıyor ve farkında olan sadece bir avuç insan.

    İbrahimi dinler cari yorumlarıyla kırmızı et yemeyi ve çok çocuk yapmayı meşru görüyor. Meşrudan öte hak görüp teşvik ediyor. Bu da adım adım bizi 6. biyolojik yıkıma yaklaştıran etkenlerden en önemlisi oluyor haliyle.
    Mesele öldürmemek değilde acı çektirmemekse meralarda yetişip de uyuşturularak kesilen hayvanlar da pekala sofraya gelebilir

    Tabi bunun için çocuk az yapılmalı yani kan meyvelerini ısırdıktan sonra parmaklarımıza bulaşan kırmızı meyve sularını yalayarak temizlemememiz icap eder




  • Zodion Z kullanıcısına yanıt
    Ama mesele öldürmek, 1,5 İskender yemek için öldürmek. Mesele başka canlıların yaşam haklarına saygı duyup duymama meselesi. Günümüzde et çılgınlığı beslenme boyutunu çoktan aşıp keyif alma noktasına evrildi. Hayatta kalmak için et yemiyoruz, et yemek için et yiyoruz.

    İşin ahlaki boyutu bir yana, ekolojik maliyetini nereye koyacağız?
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Guest-EB772A469

    Bu mesaj silindi.
    Çok teşekkürler hocam, yazdıklarına yürekten katılıyorum, aynı fikirdeyiz.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Torlak Kemal

    Ama mesele öldürmek, 1,5 İskender yemek için öldürmek. Mesele başka canlıların yaşam haklarına saygı duyup duymama meselesi. Günümüzde et çılgınlığı beslenme boyutunu çoktan aşıp keyif alma noktasına evrildi. Hayatta kalmak için et yemiyoruz, et yemek için et yiyoruz.

    İşin ahlaki boyutu bir yana, ekolojik maliyetini nereye koyacağız?
    Çiğ süt emmiş insanın kaypaklıkları da olur(kaypaklık derken vasatların yaptığı gibi herhangi bir serzenişte bulunmuyorum açıkçası insan delirmemek için her şeyi yapabilir)

    Herkes herkesin bir şeyi lacanın deyimiyle baba buharlaştı

    Artık anything goes durumuna geldik.Epistemeolojinin kaybı

    Boşversene



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Zodion -- 8 Haziran 2019; 1:13:7 >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Zodion

    Çiğ süt emmiş insanın kaypaklıkları da olur(kaypaklık derken vasatların yaptığı gibi herhangi bir serzenişte bulunmuyorum açıkçası insan delirmemek için her şeyi yapabilir)

    Herkes herkesin bir şeyi lacanın deyimiyle baba buharlaştı

    Artık anything goes durumuna geldik.Epistemeolojinin kaybı

    Boşversene

    Alıntıları Göster
    Boş vereyim de vicdan öyle işlemiyor ki!
  • Zodion Z kullanıcısına yanıt
    Gereksiz acıyı o şekilde çözdük diyelim. Burada gene şu problem çıkıyor: Sırf tadı lezzetli olduğu için bir hayvanın hayatını elinden almamız ahlaki midir? Ayrıca geleceğe yönelik arzular ve haklar kuramı, küresel ısınma ve ekoloji, hayvan ve insan çıkarlarını eşit düzeyde savunma ilkesi, biyoetik ölçütler ne olacak? Hayvanlara karşı sorumluluğumuz olduğunu kabul ediyorsak veganizm son derece haklı. Sadece doğal hukuk teorileri hayvanlara karşı bir sorumluluğumuz olmadığını ileri sürmekte. Tabii bu hayvanlara istediğimiz her şeyi yapabileceğimiz anlamına gelmiyor.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-F54F98451 -- 8 Haziran 2019; 12:7:22 >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Guest-F54F98451

    Gereksiz acıyı o şekilde çözdük diyelim. Burada gene şu problem çıkıyor: Sırf tadı lezzetli olduğu için bir hayvanın hayatını elinden almamız ahlaki midir? Ayrıca geleceğe yönelik arzular ve haklar kuramı, küresel ısınma ve ekoloji, hayvan ve insan çıkarlarını eşit düzeyde savunma ilkesi, biyoetik ölçütler ne olacak? Hayvanlara karşı sorumluluğumuz olduğunu kabul ediyorsak veganizm son derece haklı. Sadece doğal hukuk teorileri hayvanlara karşı bir sorumluluğumuz olmadığını ileri sürmekte. Tabii bu hayvanlara istediğimiz her şeyi yapabileceğimiz anlamına gelmiyor.
    Bir zamanlar çeşitli akıl yürütmelerim sonucunda hayvanlarında insan gibi düşünülmesi gerektiği çünkü tıpkı sofizm meselesinde olduğu gibi doğaya karşı içkin bir kavrayışın elde edilemeyeceğini vurmuştum.Fakat bu yola varırken ki aspectlerle tam tersi sonuçlar çıkarmak pekala mümkün

    İstediğimiz kadar ahlaklılık satalım ötekiler bizim için hala öteki.Eğer bilindışını saymazsak ki saymamak en doğrusu geriye kalan en kendimize yalıtık şey bilinç.Dolayısıyla ancak heva ve heveslerimiz kadar ahlaklıyızdır(Arthur schopenhauer tasarımların verili olmadığı bunun anahtarının bedende saklı olduğunu söylemiş.Buna binaen kendimizden kaynaklanan kategorilerin eylem ve karşılaşmalar alanına uygulamaktaki zorluğu ifade ediyorum.Fichteci epistemeoloji bizi bir yere vardırmıyor evet ama ne yapsaydım varlık metafiziği mi)

    Fakat veganlık lehine bir argüman sunacak olsaydım yapay etin üretilmesiyle birlikte sağduyu ibrelerinin veganlığa kayacağını söylerdim.Sonuçta insanların gdoya bir şey dedikleri yok



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Zodion -- 8 Haziran 2019; 12:41:5 >




  • vicdani bir sorumluluğu yerine getirmek doğal olan hukukun uygulanması demek değildir. yani hukuk farklı bir durumdur.

    tecavücüyü katliamcıyı öldürmek hapsetmek tecavüz ve katliam veya açlık sefalet adı her neyse denen kavramı tanrinin krallığına indirmişken buna rağmen çözümler ancak vicdanları rahatlatır veya salt vicdanlara yöneliktir hukukun uygulanması değildir.

    en iyi avukat şudur ki onun hiçbir müvekkili yoktur. zira doğal hukuk gereği sorunu oluşturmayan kişi en iyi vekilliği yapmıştır zaten.

    senin canın gitmiş benim canım yanmış eeee. bundan sonraki her türlü önlem önü alınmaz yasaklamala zinciine neden vererek bu kere senin yaşam alanını kısıtlamaya başlayacak.

    ...........................

    düne kadar aranmadan taranmadan metrobüse binebilirken bugün sende bir değişim olmasa dahi aranıyor haldesin. sorun iki taraflı. arayan da keyfinden yapmıyor angaryaya bulaşıyor sen de vakit kaybediyorsun bilineni yani maurufu yani suçsuzluğunu-günahsızlığını-yasa dışı olmama halini ilan ile iş olsun diye yapılan işlerden biri oluyorsun.


    bu açıdan doğal hukuk ve haklar başlığında bi kavram değerlendirilecek ise ortaya bozunumu ileri sürmeyen şey hukuk bozunumdan sonrası için ise vicdan-düzen-üstün kamu yararı vs denebilir.

    ..........................

    uzunca yazarız sonra ancak birileri bir şeyi yazmış doğru tespiti yapmış olduktan sonra ya yazmazsınız ya da o tespiti tutup eleştirirsiniz yani uçuştayım muamelesi yanlış.

    yukarıda biri yazmış. komun-sosyal-materyal-kapital bunlar et yemem mi diyor demiş. şimdi biri de diyor ki ibrahimi dinler ve et yeme sorunsalı.

    böyle bir tartışma veya fikirlere saygı kuşağı olamaz.ya bunun dinle ilgisi vardır dersin biz deriz ki var veya yok.

    ancak yukarıdaki arkadaş doğruyu söylemiş bi kere. bu tartışılamaz ve bölünemez bir şey.

    deyin ki hayır sosyalistler yemiyor ya da yanlış ben kapitallerin yemediğini biliyorum anlarım.

    ya da japonlar yemez ingilizler yer vs. deyin.

    .................................



    ...................................



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi HADO77 -- 8 Haziran 2019; 14:21:50 >




  • Torlak Kemal kullanıcısına yanıt
    Hocam bitkiler hakkında ne düşünüyorsun? Ben olaya etik açıdan nasıl bakıyorsunuz, onu öğrenmek istiyorum.
  • HIGHER kullanıcısına yanıt
    Etik açıdan bir sorun görmüyorum. Zaten örneğin şeftali ağacı sen ye diye meyve yapıyor. Sen derken biz dahil hayvanlar. Diğerlerinin ömrü de zaten bir mevsimlik ve sinirleri olmadığı için ölümü algıladıklarını bile sanmıyorum. Zaten bitkinin hangi noktada öldüğünü söyleyemezsin.

    Kaldı ki bitki yemek zorundayız yoksa ölürüz. Ama burada da ihtiyacımızın üzerinde tüketmeyi doğru bulmuyorum. Obez insanları sorumsuzlukla suçlayabilirim.
  • 
Sayfa: önceki 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.