Umursamaz , kalpsiz nasıl olunur?

quote:

Orijinalden alıntı: z796689

"Bir insana vazgeçilmez olduğunuzu hissettirdiğinizde, ilk vazgeçeceği kişi siz olursunuz." 'Sigmund Freud'



https://i.hizliresim.com/Lb1ZYJ.jpg



Birisine sunabileceğin değeri insanlar farklı algılıyor, sen bir kişiye onu sevdiğini belli ettiğinde; o insan sana her türden hakareti etse de senin onu terketmeyeceğini biliyor ve bu yüzden

seni peşinden koşturmayı mübah sayıyor.



Aslında: buna sen müsaade etmiş sayılıyorsun, çünkü sevdigini belli ettiğinde vazgeçilen olacağını tahmin edemiyorsun. Karşıdaki kişi de bunu anladığında "kaçan kovalanır" taktiğini uygulamaya koyuluyor. Yani; verilen değerler artık görülmüyor hocam, sen ne kadar birileri için çabalasanda o kişiler, hiç çabalamayan kişilere doğru gitmeyi tercih ediyor.



Örnekleri çokça mevcuttadır sıralamaya hiç gerek yok, sen de bilirsin. Gönülden gelen sevmelerin değer yargısının karşılığını almaları eskidenmiş, eskiler yoklukta da birlikte aşmayı tercih ederek ömürlerini sürdürmüşler. Birisiyle olan herhangi bir ikili ilişkinde tek hedef noktan; o insana tam anlamıyla kalbini açmamak olsun, sevme, gönülden gelen hissiyatlarınla sevme, yaralar alırsın.



Sevildiğini anlayan insanlar, senin sevgine karşılık olarak kaçmayı tercih ediyorlar. Şaşafatlı hayatlarının merkezinde gönül eğlendiren olmayı seçiyorlar ve sen yok oluyorsun bu süre zarfında yaşam evrelerinde. Var olduğun belki biliniyordur ama sen geriden onları takip edensindir gözlerinde. Geleceğin bilinir yanlarına sadece.



Gitmemeyi tercih etmek ise biraz tecrübe etmenle alakalıdır. Tecrübe de bir insanın, yaşadıklarından ne tür dersler aldığıyla alakalı bir mesele, o konuya hiç şimdi girmeyecem, tecrübe merkezli bir bakış açın olsun hayatta, attığın her adımdan ders almalısın.



Ancak bu sayede umarsamaz olabilirsin.



Çünkü bu anlarda hiçbir şeye şaşırmazsın, "hiçbir şeye şaşırmadın mı, olgunlaşırsın" der 'Dostoyevski"



https://i.hizliresim.com/bBJkrZ.jpg



Olgunluğa doğru giden ilk adımlarında da, her olaya içten bir gülümsersin, gülümsemen senin bir yanıt olur anlayana. Anlamayacak olanı da önceden tahmin edersin, iç sesinle baş başa kalarak her zaman muhasebe yaparsın, kendinle kaldığında yaptığın bu telkinler, senin iç birikimlerin olur, zamanla her adımına da böylelikle dikkat edersin.



Kısacası, senin sunacağın değerlerden anlamayanı bal olsa da unut hocam, herbirimizin kendimize ait olan hayatı bizlere sunulan bir armağandır; öncelik, kendimiz olmalı diyerek değerlendirmeliyiz, şartlar bizleri maalesef buna zorluyor. Gönlünden gelen saf ve temiz olarak sunacağın sevgilerini tecrübe ettiklerinin birikimiyle seçmelisin.



Bence birisi değişti değişecek ben ona şöyle/böyle davranmalıyım gibi kalıplara girerek, kendini hiç sıkma, "eşek eşektir at olmaz" demişler. Neyse birisi odur her yaşta, kendini sevmeye ve geliştirmeye bak sen umursamaz olmak da peşinden gelir.