Şimdi Ara

Türkiyede işe nasıl girilir ?

Bu Konudaki Kullanıcılar:
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
18
Cevap
0
Favori
304
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
1 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • cümleten hayırlı ramazanlar arkadaşlar ;

    şimdi arkadaşlar tam 1 senedir işsizim. çalmadığım kapı gitmediği yer kalmadı birazda küçük iş imkanı kıt yerde yaşıyorum iş bulamadım. genelde kimle konuşsam söyledikleri şey işte a partisine git gerekirse kapılarında yat çay dağıt bayurak as şunu yap bunu yap bilmem ne yap işe girersin. 10 kişinden 6 sı bunu söylüyor. şimdi yalan yok bende bu tarz şeyleri seven adam değilim daha doğrusu siyaset parti işlerinden hiç anlamam . diğer tarafta başka bir arkadaşım ben 6 sene x partinin mahalle başkanlığını yaptım gene işe giremedim diyor yani parti olmadan hakkıyla hukukuyla adam akıllı ieş giren bir tek Allahın kulu yok mu bu memlekette ??

    bu konularda tecrübeli arkadaşlar yorum yazarsa seviniim...




  • vasıfsız pozisyonlarda herkes eleman arıyo. büyük marketler, dönerciler, mobilya mağazaları, hatta kırtasiyeciler bile arıyodur. çarşıya inip ilanları ara

  • stableRevulation kullanıcısına yanıt

    eyvallah solasın ama vasıfsız eleman değilim. elektrik-elektronik teknisyeniyim işe girmek istediğim yerlerde kamuya yakın kurumsal firmalar

  • 7805 7 kullanıcısına yanıt

    Selamlar


    Bahsettiğin alanda iş arayan özel kuruluşlar da mutlaka vardır diye tahmin ediyorum. Elbette şartları iyi midir kötü müdür bunları senin araştırman lazım.

  • XpressMusic34 kullanıcısına yanıt

    a.s hocam kariyer.net den birçok firmaya iş başvurusu yaptım ama hiçbir dönüş olmadı malesef ..

  • 7805 7 kullanıcısına yanıt

    https://esube.iskur.gov.tr


    Burayı da dener misin?

  • XpressMusic34 kullanıcısına yanıt

    aman hocam gözünü seveyim bana işkur deme işkur çaresizlerin kapısı nerde angarya işler var hepsi işkurda yaşadığımı memleket zaten küçük iş imkanı yok işkurada nerde angarya işler var hep onlar düşüyor...

  • Yaşadığın yerde iş imkanı kısıtlı ise başka işlere bakacaksın. Veya şehir değiştireceksin.

  • stableRevulation kullanıcısına yanıt

    oraya da fazlasın diye almıyorlar lise mezunu alıyorlar adam yine işsiz kaldı, simülasyon hocam bu bildiğin, tamamen şans ve şartlar el verirse, biri okey verirse işin var yoksa yok bu kadar basit

  • Zamanında iş aramış, sonrasında da iş alımı da yapan -yani iki tarafta da olmuş- biri olarak birkaç tavsiyem olacak



    1 - Sizi temin ederim ki ülkedeki çoğu kişi özgeçmiş hazırlamayı bilmiyor. CV'yi word'de hazırlayan mı dersiniz, imla kurallarına dikkat etmeyenler mi dersiniz, iş tecrübesi kısmında sadece çalıştığı yerin adını yazıp pozisyon ve yapılan iş kısmını boş bırakanlar mı dersiniz, cv'sinde X konusu hakkında üst düzey bilgi sahibiyim diyip temel düzeydeki soruları yanıtlayamayanlar dersiniz var oğlu var. Bu konunun çözümünün çok basit olmasına rağmen niçin insanlar hala hata yapıyor anlayamıyorum. Özgeçmiş hazırlama ile ilgili youtube da bir iki video izlesen konuyu anlayacaksın zaten ama nedense insanlar bunu yapmıyor.

    2 - İşsiz kaldığınız süreçte evde durmayın, çevre edinmeye çalışın. Mesleğinizle ilgili kurslara, seminerlere katılım gösterin; yabancı dilinizi geliştirin. Özellikle İstanbul gibi büyükşehirlerde yaşıyorsanız İsmek gibi ücretsiz eğitim veren birçok kurum var, buraları takip edin gidin. İsmek kurslarında tanışıp kendilerine yardımcı olduğum/bana yardımcı olan birkaç arkadaşım olmuştu. Kısmetin nereden ne şekilde geleceğini bilemezsiniz, kovalayın.

    3 - Kurumsal bir yer ile görüşüyorsanız iş görüşmesine tıraş olmuş olarak, klasik giyinerek gidin. İş görüşmesine kirli sakalla, kot pantolonla, yırtık kıyafetle, rengarenk spor ayakkabısıyla gi-dil-mez.

    4 - İş görüşmesi yaparken ne her şeyi ben bilirim moduna girin ne de çok ezik durun. Özgüvenli olun, net konuşun; görüşmeden önce de şirketi araştırın. "Şirketimizi araştırdınız mı, bizim hakkımızda ne biliyorsunuz?" sorunu duyduğunuzda bir iki kelam söz söyleyin.

    5 - ALTIN TAVSİYE: Başvuru yapıp beklemek diye bir şey yok. Sizin başvurduğunuz en ufak pozisyona bile yüzlerce kişi başvurmuş oluyor. Sizin başvurduğunuz pozisyonda firmanın aradığı 10 niteliğin dokuzunu karşılayıp birini karşılayamıyor olursanız cv'niz okunmayabilir. Özellikle kariyer siteleri üzerinden başvurularda firmalar inceledikleri cv başına ödeme yaptıkları için veritabanı üzerinden otomatik olarak istedikleri nitelikleri sıralıyorlar. Yani siz bir ilana başvurduğunuzda özgeçmişinizin görüntülenme ihtimali başvuran sayısına göre azalabiliyor/artabiliyor. Bununla ilgili ne yapacağınıza gelirsek; LinkedIn'i aktif kullanın. Artık kurumsal hayatta birçok kişi LinkedIn kullanıyor. Diyelim siz X firmasına girmek istiyorsunuz. LinkedIn'e girip yazacaksınız "X bölüm şefi" diye. Oradaki kişiyi (müstakbel yöneticiniz/ekip arkadaşınız) görünce ekleyin. Sizi kabul ettiğinde de -emrivaki yapar gibi değil, uygun kurumsal bir dille- "A Bey merhaba, ben sizin xxx.com sitesinde yayınladığınız AAA pozisyonu ile ilgileniyorum. İlanda aranılan nitelikler ile kendi niteliklerimin örtüştüğünü gördüm. Sizin içinde uygun olursa sizinle en yakın zamanda tanışmak isterim" gibilerinden bir mesaj atıp "profesyonelce hazırlanmış özgeçmişinizi" iletebilirsiniz.





    İş arama süreci zorlu bir süreçtir ama asla yılmayın, psikolojinizi sağlam tutmaya çalışın. Aklınıza takılan bir şey olursa dilediğiniz zaman bana yazabilirsiniz.


    İyi forumlar





  • 7805 7 kullanıcısına yanıt

    Hocam siz kontrol edin belki gönlünüze göre bir iş denk gelir.

  • crazyfriend712 kullanıcısına yanıt

    evet aydınlattığınız için teşekkür ederim..


    ama dediğim gibi istanbul gibi büyükşehirde yaşamıyorum malesef anadolunun küçük bir şehri neyse saolun..

  • XpressMusic34 kullanıcısına yanıt

    eyvallah saol hocam bakıyorum..

  • Yanlış anlamayın hocam söylediklerim sizin şahsınız için değil. Asla da saygısızlık yapmak amacında değilim. Derdimi net anlatabilirsem ne mutlu bana. Anlaşılmayan yerler olursa sorun lütfen ve ben netleştireceğim.


    İnternette çeşitli yerlerde de sizin yazdığınız gibi tavsiyeler sıralayanlar oluyor. Bunlar da "ben şurada ik yım, burada ik yım" diye baştan da belirtiyorlar hatta. Ne olursa olsun verdiğiniz emek için teşekkür ediyorum ama birkaç noktada itirazlarda bulunmak isterim naçizane.


    Hocam şahsi düşüncem ile üzülerek söylüyorum ki ben ik birimlerini ciddiye almıyorum. Bugüne kadar sayısız kez iş görüşmesi yapmışımdır ve ik denilen birimlerin çok büyük bir kısmının ne yapılan iş ile ilgili ne de aradıkları eleman hakkında hiçbir fikirleri olmadığını bizzat gördüm ve yaşadım. Sizlere hemen örnek sunayım pekişmesi adına.


    Hepsi de beyaz yaka ilanı ve oldukça büyük şirketler.


    1) A şirketi beni aradı ve cv mi incelediklerini ve çok beğendiklerini, derhal yüz yüze görüşmek istediklerini beyan ettiler. Hatta o kadar ısrar ettiler ki aynı gün görüşmek üzere ben de belirtilen adrese gittim. Kapıdan içeri girdiğimde ve ilgili ile temas kurduğum anda " biz seni yanlış çağırmışız, bizim aradığımız elemanda şu da olması lazım" deyip beni göndermeye çalıştılar.

    Ben de kendilerine şu kadar yoldan geldiğimi, aradıklarında cv mi incelediklerini beyan ettiklerini ve yapılanın yanlış olduğunu beyan etsem de "olur böyle şeyler" deyip bana kapıyı gösterdiler. Ben de bu saygısızlık sonucu şu kadar yoldan geldim yol paramı verin dedim ve hiç itiraz etmeden yol paramı verdiler. İtiraz etseler ben de benzer oranda çirkinleşecektim ama Allah a havale ettim, neticede benim vaktimi çaldılar ve boşuna o kadar yol gitmiş oldum. Netice itibariyle eğer aradığın kriter benim cv de yok ise neden beni çağırıyorsun?



    2) B şirketi beni aradı ve profilimi çok beğendiklerini, acele ile görüşmek istediklerini beyan ettiler. Belirtilen yere gittim ve beni bir camlı odaya alıp 30 dakika beklettiler. Bunun adı stres testiymiş. Normalde kalkıp giderim ama o gün işim olmadığı için beklemek istedim ve süre sonunda beni odaya alan lise stajeri geldi ve önüme yaklaşık 50 sayfadan oluşan bir test koydu. Testin yanına da kalem, hesap makinesi, boş a4 kağıdı ve cevap anahtarı koydu. Sonra da süre 50 dakika dedi ve gitti. Testin sorularına yalandan baktım ve yapılan işle hiçbir ilgisi olmayan, internette x y z sitelerinden toplanmış ve çoğu yerde düzgün kırpılmadığı için yazıların zor okunduğu uyduruk bir profil testi olduğunu farkettim. Mesela uyduruk olduğunu şuradan anlayabilirsiniz ki sorulardan bazıları şunlar idi. "babanızın oğlu/kızı sizin neyiniz olur?" veya "sizi doğuran kişiye ne diye hitap edilir?" , "2 kere 2 kaç eder?", "babanızın babası neyiniz olur?"


    Normalde bu tarz testler belirli bir profil çıkarmak üzere yapılır bunun farkındayım. Lakin üstte yazdığım soruların abartı olduğunu asla düşünmeyin.


    Baktım olacak gibi değil, ayağa kalktım ve bu testleri bana getiren kişiyi bulup bu testi çözmeyeceğimi ve benim başvurduğum pozisyon ile bağdaşmadığını ve eğer ik görevlisi görüşmek istemiyorsa gideceğimi belirttim. Ben hemen bir sorayım dedi ve kaf dağının ardındaki insan kaynakları personelinin odasına gitti ve bir dakika sonra beni çağırdı. Görevli kişiyle odada baş başa kaldık ve soruları neden çözmediğimi sordu. Ben de soruların ne bir profil çıkarma amacının olduğunu ne de bir amaca hizmet ettiğini düşünmediğimi eğer isterlerse mesleki bilgi veya test içeren her şeyi yapacağımı söyledim.


    O da bu tavrımın doğru olmadığını söyledi ve iş görüşmesine gelenlerin çoğunluğunun "sizi doğuran kişiye ne diye hitap edilir" veya "babanızın babası neyiniz olur" gibi sorulara doğru yanıt veremediğini belirtti. Ben de insanların bu soruları görüp yanıtları salladıklarının açık olduğunu belirttim yoksa babanızın babası neyiniz olur gibi bir soruyu kim neden cevaplayamasın dedim.


    Kendisi de profilime biraz göz attı ve deneyimleri vesaire görünce müdürümüzle görüştüreyim sizi dedi. Gitti yine bir kaf dağının ardındaki odaya ve beni de az sonra davet etti.


    İlgili müdür profilime baktı, yaklaşık beş dakika sohbet ettik ve beni işe aldı. Profilimi çok beğendiğini, benimle çalışmak için sabırsız olduğunu söyledi. Maaş teklif etti, servis güzergahını bile söyledi. Özel sağlık sigortası vesaire imkanlarından söz etti.


    Ben de kendisine biraz evvel maruz kaldığım testten bahsettim ve epeyce güldü.


    Sonra ben düşünmek üzere zaman isteyip oradan çıktım ve birkaç güne beni aradılar ama ben işi kabul etmedim. Hatta maaş arttırdılar, özel sağlık sigortası kapsamı genişlettiler yine de kabul etmedim. Yanlış anlamayın başka sebeplerle kabul etmemiştim yani olayla ilgili değil.


    3) C firması beni iş görüşmesine davet etti, ilgili iş yerinde mesleki bilgi ve deneyimi görmek üzere binada dolaşmaya başladık ve ben tarafıma yönlendirilen tüm soruları cevapladım ve ilgili ik ve ilgili müdür kelimenin tam anlamı ile bayıldıklarını beyan ettiler. Hatta daha binada dolaşırken bana maaş bile teklif ettiler.


    Sonra yukarı çıktık önüme bir test koydular ve testte tam 880 soru var. Ben de bu testi çözmek ne kadar sürer dedim ortalama 2 saate çözersin dediler. Teste baktım yine uyduruk uyduruk sorular işte "ağaca çıkmış kediyi indiremezsek hangi numarayı aramamız lazım?" tarzında şeyler.


    Maalesef tüm sabrımla sorulara baktım ama yanılmıyorsam beşinci soruda " ahşap masa neyden yapılır" sorusunu görünce testi bıraktım ve devam etmedim.


    Önüme test koyup ne bir su ne bir çay hiçbiri de vermedi. Bu da benim tuhafıma gitti sonuçta iki saatlik test veriyorsun en azından su verilebilir veya çay verilebilir bilmiyorum yanlışsam lütfen düzeltin.


    Gittim görevliye dedim ben bu testi yapamam, o da neden dedi bu soruların hiçbir anlamı yok özür dilerim dedim o da gel otur konuşalım dedi yine bu test işlerinden muaf edip beni işe aldılar. Hatta koridorda yaptıkları teklifi de arttırdılar. Bir başka sebeple orayı da kabul etmedim.


    4) D firması ile olan görüşmemde ise beni odaya alıp ilgili görevlinin acil işi çıktığını bir saate geleceğini söylediler o gün işim yoktu bekleyeyim dedim iki saate yaklaşırken halen işinin uzayacağını söylediler ben de kalkıp gittim daha fazla beklemedim. Tarafıma verilen randevuya kendileri uymadı. O günün akşam üzeri beni aradı ve özür diledi tekrar davet etti ben de gittim yine beni aynı şekilde bekletti ben de gidip yol paramı talep ettim ve yapılanın saygısızlık olduğunu söyledim. Hiç itiraz etmediler tarafıma yol parası ödemesi yaptılar ve oradan ayrıldım. Sonra ilgili beni yine aradı ve özür diledi tekrar görüşmek istediğini beyan etti ben de kusura bakmayın gelemem dedim. Beş dakika sonra oranın müdürü olduğunu beyan eden birisi aradı profilimi aşırı beğendiğini ve mutlaka görüşmek istediğini söyledi. Ben de tarafıma yapılanı anlattım işte biz yoğunuz falanız filanız böyle şeyler olabilir dedi neyse dedim bir şans daha vereyim tekrar gittim oraya. Aynı haftada üçüncü gidişim düşünün. Ben gittim randevu saatinde, dediler ki müdürün bir işi çıkmış görüşme iptalmiş.

    Kardeşim beni neden aramıyorsunuz peki, niye boşa getiriyorsunuz? Yine yol parası istedim ve yine verdiler.

    Aynı günün akşamı müdür bana mesaj atmış kusura bakma sana çok ayıp ettik bu saatten sonra gel desek de gelmezsin yazmış ben de dedim falanca kafeye gel beni iki saat bekle geleceğim, belki de gelmem yazdım o da gülücük attı bu mesele de böylece kapandı.


    5) Bu üstte saydıklarım yüzlerce tecrübenin sadece birkaçı. Daha fazla devam etmeyeceğim. Bu verdiğim örnekler Türkiye de sektöründe top 10 diyebileceğimiz firmalar bu arada.


    İyi deneyimler yok mu, elbette var. En berbat diyebileceğim firmanın birinde bana yemek ısmarlamışlardı bunu hiç unutmam mesela. O kadar yoldan gelmişsin yemeğimizi ye demişlerdi. Zorla da yedirmişlerdi.  Hatta yerken dedim bunlar beni zehirleyip tecavüz mü edecek?   Şaka tabi.


    Gelelim işin kıyafet kısmına. İşsiz güçsüz bir adamdan/kadından şunu giy bunu giy diyerek bir beklentinizin olması doğru değil. Ben toplu iş görüşmelerinde oraya gelmek üzere yol parasını borç alan insanlar dinledim. Bu insanların belki de giyecek ikinci bir ayakkabısı bile yoktur boşver ikinci kıyafeti. Saç sakal olayına bir yorum yapmıyorum burada bir nebze haklılık payı gözetiyorum.


    Elbette benim paylaştığım deneyimlerdeki tavrımı eleştirebilirsiniz hiç sorun yok. Lakin o işlerin tamamına kabul edildim. Hiçbiri de bu tavrını gördük işe almayacağız demedi.


    Mesajımın çok fazla uzun olduğu için özür diliyorum ve burada duruyorum esasen ekleyeceğim şeyler vardı ama daha fazla uzun etmeyeyim.

    Saygılarımla




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi XpressMusic34 -- 20 Mart 2024; 18:9:6 >




  • XpressMusic34 kullanıcısına yanıt

    Yazmaya başlamadan önce belirteyim, ben insan kaynakları biriminde çalışmıyorum :) Kıdemli Ağ ve Güvenlik Uzmanı olarak görev yapıyorum. Birçok şirkette İnsan Kaynakları denen birim yetersizdir(eleman sayısının azlığı, personellerin tecrübesinin az olması, insan psikolojilerini anlamamaları vs.vs.) Bu konuyu hiç tartışmaya bile gerek yok.


    Üniversite 3.sınıftayken network stajyeri olarak ülkemizdeki en büyük Arap bankasıyla görüşmüştüm. Uzun süren mülakatlar, testler vs.hepsini geçtim. Bana liste gönderdiler "şu şu evrakları getir" diye. Neyse gittim hepsini hazırladım; evrakları teslim edicem, bir sonraki hafta pazartesi de staja başlıycam. Neyse evrakları götürdüm verdim, ik'daki karı "Aaaa, siz üniversite 3.sınıf mısınız?" Bende evet demiştim. "Biz kurum politikamız gereğince sadece üniversite son sınıf öğrencilerini staja kabul edebiliyoruz." demişti. Bende "Tamam da ben o kadar aşamadan geçtim, cv'mde üçüncü sınıf olduğumda yazıyor. Bunu şimdi mi fark ettiniz?" dediğimde iki saat masal anlatmıştı. Yok okul sonrası devam edebilecek, yok okul sonrası hemen işe başlayacak birini arıyoruz; sizin için bir istisna yapmaya çalışacağız, ik ve it direktörlerimizle görüşeceğiz falan filan. Koskoca bankadaki direktörlerin işi gücü yok, benim stajyer olarak girip girmemi mi tartışacak. Yersen! Orası olmadı tabii. Değil orada çalışmak, müşterisi bile olmadım o günden sonra.



    Yazdığınız deneyimleri okudum. Maalesef geçmişte benimde kötü deneyimlerim oldu. Büyük şirket olarak lanse edilen birçok yerin aslında ne kadar vahim durumda olduğuna defalarca şahit oldum ki bu durum sadece ik olarakta değil. Bugün birçok şirketin bilgi teknolojileri altyapısı çok zayıf. Az biraz sektörün içerisinde olan veya takip eden kişiler biliyor zaten, sürekli olarak şu firmadan veriler sızdırıldı, bu firmanın altyapısı çöktü vs.vs. Örneğin, geçtiğimiz zaman diliminde çok büyük bir bankamızın altyapısındaki sorun nedeniyle bir sürü insan ne para çekebildi ne de internet şubesinden işlem yapabildiler; bazı marketlerin pos cihazları bile çalışmadı. Banka ise sadece "kendilerine olan borçların ödenmesini" birkaç gün geciktirdiler. Yani senin tüm paran o bankadaysa ve bu sorun nedeniyle ciddi bir ödeme yapamayıp zor durumda kaldıysan bir bardak soğuk su içmekten başka şansın yok. Ama şu durum Amerika'da olsa kurumu öttürürlerdi. Ha bir de veri sızıntılarında verisi sızan kişi başına 1 TL gibi komik ceza kesilmesi gibi bi durum var. Oraya hiç girmiyorum bile...



    Kıyafet konusunda tam olarak sizinle aynı fikir değilim. Yönetici ve üstü bir pozisyona başvuruyorsanız takım elbise giymeniz şart; ama stajyer, uzman yardımcısı veya uzman statüsünde görüşüyorsanız en azından siyah bir kumaş pantolon, düz renk bir kazak giyilebilir. Bazen adayla görüşüyorum -ilk önce ik görüşüyor, oradan geçerse test aşamasına geçiyor, testleri de geçerse teknik mülakatı ben yapıyorum" aday rengarenk tişörtle karşıma çıkıyor(online görüşme tabii). Özgeçmişe bakıyorum, aday sigara içiyorum yazmış. Sigara içebilir mi, tabii içebilir; sigarasına karışacak halimiz yok. Ama sigaraya para verebiliyorsan bir zahmet düz renk kazak almaya da bütçe ayırabilirsin bence... İlk bir - iki görüşmenin adaylara külfet olmaması açısından uzaktan online yapılması gerektiğini düşünüyorum. Karşıdaki insanda zaten dediğiniz gibi bir durumdaysa genellikle "Kusura bakmayın, gömleğim ütülü olmadığı için böyle karşınıza çıkmak zorunda kaldım" gibi beyaz bir yalan söylüyor. En azından kendini açıklıyor ki bu durumdan dolayı negatif izlenime kapılmayalım. Kendini güzel bir şekilde ifade ederse tabii sırf bu yüzden adayı elemem ama özensiz, saç baş dağınık, tişörtle karşıma çıkarsa da çok üstün nitelikleri yoksa genelde onay vermiyorum.


    Ha bir de her şey dört dörtlük olmasına rağmen mülakatta bana adımla seslenirse her ne olursa olsun onay vermem. Bunu kendimi o kişiden üstün gördüğüm için filan değil; kurumsal bir yerde çalışmak istiyorsan Hanım/Bey demeyi bileceksin. Sen tanımadığın bir insana 'iş ortamında' adıyla sesleniyorsan hayatta bazı şeyleri öğrenememişsin demektir.



    *Şimdi bazı arkadaşlar bu yazdıklarımı okuyunca "Ulan asgari ücretin bir tık üstünü veriyorsunuz zaten, ne bu beklenti afra tafra" diyebilir. Türkiye'nin en büyük holdinglerinde süreç bu şekilde işliyor ve maaşlar da 'Türkiye standartlarına göre' tatmin edici düzeyde. Bu tarz gerçekten kurumsal yerlerde adaylarla ilgili notlar alınır, o adayın pozitif ve negatif yönleri yazılır. Yani kafana göre ben bu adayın tipini beğenmedim, eleyelim gibi bir durum yok. Büyük şirketler hiçbir elemana boş yere yatırım yapmak istemez; her zaman en iyi, kendisine en güzel şekilde adapte olabilecek kişileri işe almaya gayret gösterir.


    Okuduğunuz için teşekkürler





  • crazyfriend712 kullanıcısına yanıt

    Merhaba hocam detaylı açıklamanız için çok teşekkür ediyorum.  

  • crazyfriend712 kullanıcısına yanıt
    Atakan kendine gel o adayları geri ara ve işe al!

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.