Şimdi Ara

türkiye'nin avrupa birliği üyelik süreci ve süresi

Bu Konudaki Kullanıcılar:
3 Misafir - 3 Masaüstü
5 sn
14
Cevap
0
Favori
488
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • merhaba arkadaşlar.

    bu konu hakkındaki görüşlerinizi öğrenmek istiyorum. bildiğiniz gibi geçtiğimiz günlerde avrupa birliği bakanlığı bir çalışma yayınladı. bu rapora göre türkiye en geç 2015 yılında avrupa birliğine üye olabilir. tabi fasılların çok çabuk bir şekilde açılıp kapanması halinde. fasıl konusu da çok karışık bildiğiniz gibi. aslına bakarsak o kadar karışık değil. yani fransa ve almanya daki iktidarlar sonsuza kadar kalmayacak bildiğiniz gibi. sarkozy seneye koltuğunu bırakabilir. fransa nın başına türkiye nin ab ye üye olmasının gerektiğini algılayabilmiş bir iktidar gelebilir. her an dengeler değişebilir.

    sizin görüşleriniz nelerdir.

    benim görüşüme göre 2015 yılında türkiye birliğe girmeye hazır olur. birkaç sene daha tarama süreci dersek 2017 yılında türkiye ab üyesi olur. tabi ab'nin 2014-2020 bütçe planında türkiye'nin adı geçmiyor. ama tabi geçebilir de. bu demek olmuyor ki ab'ye 2020'den sonra gireceğiz. her an ab'nin de bütçe planları da değişiklik gösterebilir. ben ab ye üyelik tarihinin en geç 2020 olacağını düşünüyorum. taş çatlasa 2023 diyorum.

    siz ne diyorsunuz??????







  • yok mu fikri olan?
  • kıbrısın üye kabul edilmesiyle ab türkiyeden vazgeçmiştir. şuanda türkiye tarafında olursa hayır demeyiz gibisinden bir yaklaşım var.

    zaten 2006dan beri doğru düzgün çaba sarfedilen bir çalışma yok.

    şuradan bakınhttp://tr.wikipedia.org/wiki/T%C3%BCrkiye%27nin_Avrupa_Birli%C4%9Fi_%C3%BCyeli%C4%9Fi_s%C3%BCreci

    benim şahsi kanaatim zaten çok da ihtiyaç olmadığı. ekonomik sıkıntılar abnin sonu olacak gibi gözüküyor. yunanistandaki kriz ayrıca ingiltere ve isveçin euro bölgesine dahil olmak istememesi (ki dahil olmak zorundalar yada üyelikten çekilicekler) ab'nin yapısını ciddi olarak değiştiricektir. bunun sonucunda abyi bağları çok daha zayıf ekonomik olarak sınıflanmış iyi gün dostu ülkeler topluluğu olma yolunda ilerliyo olarak görmekteyim. bana göre tek avantajı seyahat çalışma okuma serbestliği.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: qscvqscv

    kıbrısın üye kabul edilmesiyle ab türkiyeden vazgeçmiştir. şuanda türkiye tarafında olursa hayır demeyiz gibisinden bir yaklaşım var.

    zaten 2006dan beri doğru düzgün çaba sarfedilen bir çalışma yok.

    şuradan bakınhttp://tr.wikipedia.org/wiki/T%C3%BCrkiye%27nin_Avrupa_Birli%C4%9Fi_%C3%BCyeli%C4%9Fi_s%C3%BCreci

    benim şahsi kanaatim zaten çok da ihtiyaç olmadığı. ekonomik sıkıntılar abnin sonu olacak gibi gözüküyor. yunanistandaki kriz ayrıca ingiltere ve isveçin euro bölgesine dahil olmak istememesi (ki dahil olmak zorundalar yada üyelikten çekilicekler) ab'nin yapısını ciddi olarak değiştiricektir. bunun sonucunda abyi bağları çok daha zayıf ekonomik olarak sınıflanmış iyi gün dostu ülkeler topluluğu olma yolunda ilerliyo olarak görmekteyim. bana göre tek avantajı seyahat çalışma okuma serbestliği.

    geçen bir makalede okumuştum. kadıköyün yarısı kadar bir ülke için ab türkiyeden vaz geçemez diye. yanlışın var arkadaşım. 2023 e kadar gireceğiz. bana göre 2015-2023 arası olacak.




  • ne zaman gireriz birliğe. yok mu fikri olan?
  • ama bu sadece kıbrıstan ibaret değil arkasında bir de yunanistan var. ve avrupalılar yunanlıları atalarının kültürü kabul ediyor. aramızda kültür farkı olduğu aşikar. kıbrıs ve türkiyede birbirini karşılıklı tanımıyorken türkiyenin ab üyeliği çok sıkıntılı bir süreç. kıbrısta bir çözüm olmadan çok zor. ayrıca şuanda ekonomimiz istikrarlı bir gelişim içinde ab bence bize zarar verir. euro bölgesine dahil olmak ekonomi kontrolümüzü kısar ve dış etkilere daha açık hale getirir. kıbrıs meselesi ve euronun geleceği kesinleşmeden türkiye ab'ye üye olamaz. a yarın yunanistanı kıbrısla beraber atarlar o zaman ikisi beraber çözülmüş olur ama işte kültürel yakınlıkları var
  • ozellıkle yunanıstan ve dıger dogu avrupa ulkelerıne sormak lazım. acaba memnunlar mı ab uyesı olmaktan. veya ıtalya ve ıspanya euroya gecmelerınden memnunlar mı?

    bızım ıcın gumruk bırlıgınden cıkmak gerekmekte ıken neden bır de ab uyesı olmaya calısılıyor.
  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Daha Fazla Göster
  • quote:

    Orijinalden alıntı: qscvqscv

    ama bu sadece kıbrıstan ibaret değil arkasında bir de yunanistan var. ve avrupalılar yunanlıları atalarının kültürü kabul ediyor. aramızda kültür farkı olduğu aşikar. kıbrıs ve türkiyede birbirini karşılıklı tanımıyorken türkiyenin ab üyeliği çok sıkıntılı bir süreç. kıbrısta bir çözüm olmadan çok zor. ayrıca şuanda ekonomimiz istikrarlı bir gelişim içinde ab bence bize zarar verir. euro bölgesine dahil olmak ekonomi kontrolümüzü kısar ve dış etkilere daha açık hale getirir. kıbrıs meselesi ve euronun geleceği kesinleşmeden türkiye ab'ye üye olamaz. a yarın yunanistanı kıbrısla beraber atarlar o zaman ikisi beraber çözülmüş olur ama işte kültürel yakınlıkları var

    çok doğru konuşuyorsun. ama krizler aşılır elbet. hep bu şekilde gitmez. kapitalizmin sonu mu geliyor diyor bazı çevreler ama bence kapitalizm farklı bir yapıya bürünerek karşımıza çıkacak. euro bbölgesinin krizinin fazla süreceğini sanmıyorum. en fazla 2-3 sene içinde toparlanırç.

    kültür farkı konusunu ab ye dahil etmek bence anlamsız. ab de de bu görüşe sahip insanlar var. türkler müslüman diyenler var. fakat ab nin küresel bir oyuncu olmak istiyorsa kesinlikle türkiyeye fazlasıyla ihtiyacı var. bizim onlara olan ihtiyacımızdan daha fazla hemde. yüzde 99 u müslüman bir ülkeyi hristiyanların arasına kabul ettikten sonra ab ye tüm müslüman birliğinin görüşü yüzde yüz değişecektir. çok doğru konuşuyorsun, çok değerli görüşlerin var. burdaki biçok bişeyler sayıklayan insandan daha akıllıca şeyler söylüyorsun.




  • Yıllarca AB'ye girilmemesi gerektiğini savundum çünkü ülkemizin gelişmesi, kalkınması, ilerlemesi için başkalarından akıl ve maddi yardım almamız gerektiğine inanmıyordum. Bugün ise kesinlikle AB'ye girmemiz gerektiğine inanıyorum Ancak AB Türkiye'yi üyeliğe kabul etmeyecek. Bu nedenle ülkeler Türkiye gerekli kriterleri sağlasa bile üyeliğini halk oylamasına sunacağım diyor. Diğer bir deyişle Ey Türkiye.. sen ne yaparsan yap, sana engel olacak birşeyleri çıkaracağım karşına diyor açıkca... Türkiye karşıtları gider diğerleri gelirse durum değişir demişsiniz ancak bahsedilen ülkeler öyle ülkeler ki, siyasi partileri Türk karşıtlığı propagandasıyla oy topluyor. Yani adamlar daha fazla oy alabilmek için Türkiye'ye izin vermeyeceğim diyor. Türkiye karşıtlarının çoğunlukta olduğu ve demokrasiyle yönetilen bir ülkede farklı bir tavır beklemenin pek mantıklı olmayacağını düşünüyorum.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: MarksmanTr

    Yıllarca AB'ye girilmemesi gerektiğini savundum çünkü ülkemizin gelişmesi, kalkınması, ilerlemesi için başkalarından akıl ve maddi yardım almamız gerektiğine inanmıyordum. Bugün ise kesinlikle AB'ye girmemiz gerektiğine inanıyorum Ancak AB Türkiye'yi üyeliğe kabul etmeyecek. Bu nedenle ülkeler Türkiye gerekli kriterleri sağlasa bile üyeliğini halk oylamasına sunacağım diyor. Diğer bir deyişle Ey Türkiye.. sen ne yaparsan yap, sana engel olacak birşeyleri çıkaracağım karşına diyor açıkca... Türkiye karşıtları gider diğerleri gelirse durum değişir demişsiniz ancak bahsedilen ülkeler öyle ülkeler ki, siyasi partileri Türk karşıtlığı propagandasıyla oy topluyor. Yani adamlar daha fazla oy alabilmek için Türkiye'ye izin vermeyeceğim diyor. Türkiye karşıtlarının çoğunlukta olduğu ve demokrasiyle yönetilen bir ülkede farklı bir tavır beklemenin pek mantıklı olmayacağını düşünüyorum.

    seneye sarkozy nin gideceği kesinmiş. yerine hollande gelecek. çeşitli komuoyu oylamaları bunu gösteriyor. ve adam türkiye nin avrupa birliğine girmesini destekliyormuş. merkel de gidip yerine yeşillerden biri gelse bu iş tamam diye düşünüyorum.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: MarksmanTr

    Yıllarca AB'ye girilmemesi gerektiğini savundum çünkü ülkemizin gelişmesi, kalkınması, ilerlemesi için başkalarından akıl ve maddi yardım almamız gerektiğine inanmıyordum. Bugün ise kesinlikle AB'ye girmemiz gerektiğine inanıyorum Ancak AB Türkiye'yi üyeliğe kabul etmeyecek. Bu nedenle ülkeler Türkiye gerekli kriterleri sağlasa bile üyeliğini halk oylamasına sunacağım diyor. Diğer bir deyişle Ey Türkiye.. sen ne yaparsan yap, sana engel olacak birşeyleri çıkaracağım karşına diyor açıkca... Türkiye karşıtları gider diğerleri gelirse durum değişir demişsiniz ancak bahsedilen ülkeler öyle ülkeler ki, siyasi partileri Türk karşıtlığı propagandasıyla oy topluyor. Yani adamlar daha fazla oy alabilmek için Türkiye'ye izin vermeyeceğim diyor. Türkiye karşıtlarının çoğunlukta olduğu ve demokrasiyle yönetilen bir ülkede farklı bir tavır beklemenin pek mantıklı olmayacağını düşünüyorum.

    Türkiye AB uyum sürecinde tüm gerekli reformları gerçekleştirip tam anlamıyla bir "Avrupa ülkesi" statüsünü kazansın da AB'ye girmişiz girmemişiz beni pek ilgilendirmez gerisi.İnsanlar AB'yi AB ülkelerinde vizesiz seyahat,ekonomi vb. olaylarından ibaret olarak görüyor ancak ben ülkemizde insan haklarının,demokrasinin ve özgürlüğün gelişmesi için bir fırsat olarak görüyorum AB'yi.Eğer ülkede bu dediğim kavramlar genişletilirse zaten buna bağlı olarak da dünyada Türkiye'nin sözü geçen,saygı duyulan ve imrenilen bir ülke olacağını düşünüyorum.Kısacası önemli olan bazı standartları yakalamak bence.

    Ayrıca Yunanistan'ı artık ataları olarak falan gördüklerini düşünmüyorum,biri öyle demiş de.Çünkü ben AB'de sözü geçen ülkelerin Kuzey ve Batı Avrupa ülkeleri olduğunu düşünüyorum.Birkaç istisna olarak bu ülkelere İtalya ve İspanya'yı da ekleyebiliriz ama Yunanistan değil.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi I Love Cookies -- 22 Ekim 2011; 14:10:11 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: I Love Cookies

    quote:

    Orijinalden alıntı: MarksmanTr

    Yıllarca AB'ye girilmemesi gerektiğini savundum çünkü ülkemizin gelişmesi, kalkınması, ilerlemesi için başkalarından akıl ve maddi yardım almamız gerektiğine inanmıyordum. Bugün ise kesinlikle AB'ye girmemiz gerektiğine inanıyorum Ancak AB Türkiye'yi üyeliğe kabul etmeyecek. Bu nedenle ülkeler Türkiye gerekli kriterleri sağlasa bile üyeliğini halk oylamasına sunacağım diyor. Diğer bir deyişle Ey Türkiye.. sen ne yaparsan yap, sana engel olacak birşeyleri çıkaracağım karşına diyor açıkca... Türkiye karşıtları gider diğerleri gelirse durum değişir demişsiniz ancak bahsedilen ülkeler öyle ülkeler ki, siyasi partileri Türk karşıtlığı propagandasıyla oy topluyor. Yani adamlar daha fazla oy alabilmek için Türkiye'ye izin vermeyeceğim diyor. Türkiye karşıtlarının çoğunlukta olduğu ve demokrasiyle yönetilen bir ülkede farklı bir tavır beklemenin pek mantıklı olmayacağını düşünüyorum.

    Türkiye AB uyum sürecinde tüm gerekli reformları gerçekleştirip tam anlamıyla bir "Avrupa ülkesi" statüsünü kazansın da AB'ye girmişiz girmemişiz beni pek ilgilendirmez gerisi.İnsanlar AB'yi AB ülkelerinde vizesiz seyahat,ekonomi vb. olaylarından ibaret olarak görüyor ancak ben ülkemizde insan haklarının,demokrasinin ve özgürlüğün gelişmesi için bir fırsat olarak görüyorum AB'yi.Eğer ülkede bu dediğim kavramlar genişletilirse zaten buna bağlı olarak da dünyada Türkiye'nin sözü geçen,saygı duyulan ve imrenilen bir ülke olacağını düşünüyorum.Kısacası önemli olan bazı standartları yakalamak bence.

    Ayrıca Yunanistan'ı artık ataları olarak falan gördüklerini düşünmüyorum,biri öyle demiş de.Çünkü ben AB'de sözü geçen ülkelerin Kuzey ve Batı Avrupa ülkeleri olduğunu düşünüyorum.Birkaç istisna olarak bu ülkelere İtalya ve İspanya'yı da ekleyebiliriz ama Yunanistan değil.

    Cok hakli goruslerin var. Yazdiklarini dogru bluyorum. Eger her konuda ab standartlarini yakalarsak birlige girmisiz veya girmemisiz o kadar da onemli degil.

    Biz zaten gumruk birligi veya ekonomi olarak ab nin bi parcasiyiz zaten. Ekonomilerimiz birbirine girmis vaziyette. Ticaret olarak birligin bir parcasiyiz ama gel gelelim bir tek cocugun adini koymak kaldi.

    Birlige girmemiz o kadar onemli degil, standartlari yakalamak onemli. Su gun, ingiltere bile birlikten cikmayi dusunuyor. Referandum yapilacakmis. Cogu cevrelerde birlikten cikma gibi bir durum soz konusu degilmis gibi gozukse de bunun dile getirilmesi bile bazi seylerin birlik icinde pek de olumlu yurumedigini gosteriyor. Ortada buyuk bi euro krizi var malum.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: 22101984

    quote:

    Orijinalden alıntı: qscvqscv

    ama bu sadece kıbrıstan ibaret değil arkasında bir de yunanistan var. ve avrupalılar yunanlıları atalarının kültürü kabul ediyor. aramızda kültür farkı olduğu aşikar. kıbrıs ve türkiyede birbirini karşılıklı tanımıyorken türkiyenin ab üyeliği çok sıkıntılı bir süreç. kıbrısta bir çözüm olmadan çok zor. ayrıca şuanda ekonomimiz istikrarlı bir gelişim içinde ab bence bize zarar verir. euro bölgesine dahil olmak ekonomi kontrolümüzü kısar ve dış etkilere daha açık hale getirir. kıbrıs meselesi ve euronun geleceği kesinleşmeden türkiye ab'ye üye olamaz. a yarın yunanistanı kıbrısla beraber atarlar o zaman ikisi beraber çözülmüş olur ama işte kültürel yakınlıkları var

    çok doğru konuşuyorsun. ama krizler aşılır elbet. hep bu şekilde gitmez. kapitalizmin sonu mu geliyor diyor bazı çevreler ama bence kapitalizm farklı bir yapıya bürünerek karşımıza çıkacak. euro bbölgesinin krizinin fazla süreceğini sanmıyorum. en fazla 2-3 sene içinde toparlanırç.

    kültür farkı konusunu ab ye dahil etmek bence anlamsız. ab de de bu görüşe sahip insanlar var. türkler müslüman diyenler var. fakat ab nin küresel bir oyuncu olmak istiyorsa kesinlikle türkiyeye fazlasıyla ihtiyacı var. bizim onlara olan ihtiyacımızdan daha fazla hemde. yüzde 99 u müslüman bir ülkeyi hristiyanların arasına kabul ettikten sonra ab ye tüm müslüman birliğinin görüşü yüzde yüz değişecektir. çok doğru konuşuyorsun, çok değerli görüşlerin var. burdaki biçok bişeyler sayıklayan insandan daha akıllıca şeyler söylüyorsun.

    2-3 sene sonra AB toparlanacak demişsiniz ama toparlanacağı yok. Euro'nun sonu yaklaştı.
    Bu aşamada Türkiye 'nin yapabileceği en iyi şey Gürmrük Birliğini Serbest ticaret anlaşmasına çevirmektir.

    1 Ocak 1996 yılında ülkemizde davul–zurna ile Gümrük Birliği kutlanırken; ne türlü tarihi bir yanlışa imza atıldığı kamuoyundan saklanmıştı. Dönemin Fransa Ankara Büyükelçisi Eric Routean “Türkiye büyük ödünler verdiği çok haksız bir antlaşmaya imza attı. Bu antlaşma yeniden düzenlenmezse, Türkiye ekonomisi açısından bir felaket olacaktır. Avrupa, pazar istiyordu; istediğini
    fazlası ile elde etti”; dönemin Almanya Dışişleri Bakanı Klaus Kinkel ise “Türkiye, bizim Cezayir’imizdir” demişlerdi

    Gerçekten de 1995 yılında AB ile aramızdaki dış ticaret açığı, Gümrük Birliğine girdiğimiz 1996 yılında % 100 artış göstermiş; arkasından da sürekli artarak günümüze kadar gelmiştir.


    Türkiye’nin, bu cari açığını dışarıdan gelen faizli sıcak para ile sübvanse ettiği ve dışarıdan gelen dövizin içeride TL’ye çevrilerek DİBS şeklinde devlete satıldığı dikkate alındığında; sözkonusu yüz milyarlarca dolarlık borcun faiz yükü ile birlikte Türkiye ekonomisine verdiği zararın çok daha büyük olduğunu tahmin edilebilir.

    Zaten Türkiye’nin üyeliğe kabulü için en son “bütün üye ülkelerin onayı”nın gereği ve üye ülkelerin bunu referanduma götüreceklerini açıklamaları, Türkiye’yi üyeliğe asla almayacaklarının açık bir işaretidir.




  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.