Şimdi Ara

TURBOŞARJLI ARAÇLARI DOĞRU KULLANMANIN YOLLARI (62. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
2.380
Cevap
96
Favori
399.428
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
15 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 6061626364
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orijinalden alıntı: VoLKaN067

    O.B.K hocam aracımızda DPF (Dizel patikül filitresi olması) kullanacağımız yağın tam sentetik olması konusunda belirleyici midir? Yoksa aracımızın Turbo Dizel olması tam sentetik yağ kullanmak için öncelikli neden midir?

    mineral ya da yarı sentetik yağlar turbonun sıcaklığına dayanamaz, turbonun milini bozar. 20-30 tlfark vermemektense 40-50 bin km.de turbomu bozarım diye düşünenler de vardır elbette :)
    mobil esp 5w-30 (tam sentetik) yeni nesil, partikül filtreli dizel araçlar için de önerilmekte. yağın onaylarına bakınız, %95 tüm markaların onaylarını kapsamaktadır. hatta mercedes ve bmw nin birlikte onay verdiği tek yağ....
    mobil süper 3000 5w-30 la karıştırmayın, mobil esp 5w-30 olarak isteyin. yağın ömrü de uzun. eğer bugüne kadar yarısentetik yağ kullanıyor, bugün de tam sentetik esp5w-30'a geçerseniz ilk dolumda 10000km'de birbuçuk, iki litreye kadar eksiltebilir. tamamlamak gerekirse esp5w-30 la tamamlayın. daha sonraki dolumlarda herşey normale dönecektir.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi xanli -- 29 Aralık 2009; 1:04:18 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: O.B.K

    Sanırım amacınız aracın ortalama kullanılan gücünü ölçmek...

    Yaptığınız hesap mantıklıdır. Aralıkların limitini sonsuza götürürseniz, ve toplamı da sonsuza bölerseniz tam ortalama değeri bulursunuz. (sonsuzdan kasıt "olabildiğince çok"tur.)

    Ancak böyle bir hesapta kullanıcının aracını ortalama olarak hangi devirlerde kullandığı da önem arz eder. Siz bir wrc için 1000-2000 devirleri hesap ederseniz ortalamayı gereksiz yere saptırmış olursunuz. Aynı şekilde şehiriçi sakin bir kullanıcı için 6000-7000 devirleri hesaba katarsanız da ortalamayı fazla tahmin etmiş olursunuz.

    Diğer taraftan yine bu kullanıcılar araçlarını hep tam gazda kullanmıyorlar. Tam gaz verilmediği zaman bu grafikler ve üretilen güç değerleri yine değişecektir.

    İşin özünde sizin her devir için ayrı ayrı hesapladığınız değerler aslında tork değerleri ve devir sayısı ile doğru orantılıdır. Bu nedenle aracın tork dağılım grafiği varsa ayrıca bir hesaplamaya ihtiyaç duyulmadan da her devirdeki tepkisi ve gücü bilinebilir.

    Kolay gelsin...




    Evet hocam, dediğiniz gibi hangi devir aralıklarında kullanıldığı tabiki çok önemli ben de motor sürekli maksimum gücünü verdiği devirde kullanılmadığı için zaten ortalamasını almayı düşünmüştüm.


    Bir de bir şey danışmak istiyorum.

    Astra H'ın wastegate'i bir kaç gündür yine sorun yaratmaya başladı, tam gaz ve 4000 deviri geçtiğim durumlarda direk motor korumaya geçiyor...

    Motor çalıştığı zamanlarda da sağ taraftan sanki egzoz sesiymiş gibi bir ses geliyor, tahminime göre wastegate ısısı çok arttığı için manifold contasını eritmiş durumda.

    Bugün bir hata yapıp motoru oldukça sıcakken ve doluyken stop edip 20 saniye sonra hemen çalıştırıp kalktım, stop etti ve motor korumaya geçerek bir süre çalışmadı... Daha sonra çalıştığında ise yine ön sağdan yanık kokusu geldi, yine tahmin ediyorum ki wastegate çıkışındaki manifold contası eridi...
    Yanılıyor da olabilirim.

    Wastegate'i değiştirmek 150 TL tutuyor yani hiç önemli bir maliyeti yok ama ben istiyorum ki madem değiştireceğim, kendim uğraşıp bir şeyler yapmaya çalışayım. Acaba Actuator'ı sıkarak veya gevşeterek wastegate basıncını dolaylı yoldan değiştirsem hata mı yapmış olurum?

    Bugün kendi çapımda araştırdım, okudum. Anladığım kadarıyla benim Wastegate basınç ihtiyacım olduğu zaman kapanamıyor çünkü tam gaz verdiğim durumlarda motor kendini korumaya alıyor ama bununla birlikte de örneğin bir yokuş çıkarken; gaz pedal konumu sabit fakat araç bir hızlanıyor, bir kesiliyor gibi bir durum oluyor.

    Anlayamadığım nokta ise; Motor neden tam gaz veya tama yakın konumda ve basınca ihtiyacım varken korumaya alıyor? Sonuçta tam gaz durumunda wastegate'i boşaltmaya çalışmıyor, aksine dolması lazım ki hava emiş türbinini çevirebilsin. O zaman da diyorum ki acaba egzoz manifoldunda mı bir sıkıntı var çünkü anladığım kadarıyla tam gaz durumunda egzoz gazı wastegate valfi ile değil de egzoz türbininden direk atılıyor.

    Neleri yanlış biliyorum?



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Quadrifoglio -- 29 Aralık 2009; 21:40:22 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: RONNIE

    Verılen bılgıler ıcın tesekkurler. Bır cok sey okudum yukarıda. Sımdı benım takıldıgım konu su acıkcası. Aracımız megane 2 1.5dCI 80hp.
    Aracı kullanırken genelde 2000-3000d/d aralıgında kullanıyorum ama arada 3000 uzerıne de cıktıgım oluyor yokus tırmanmalarda ve ya anı hızlanmalarda. Bunun ne denlı zararı vardır yada zararı var mıdır? Sehır ıcı sıkısık trafıkte de 1000-2000 arasında dolastıgım cok oluyor.
    Servıse sordugumda arada bır bagırtmanın zararı olmayacagı aksıne aracın motorunda kurum olusmasının onune gececegı yonunde. Ancak kullanıcılar ıse 3000 uzerıne cıkmamam yonunde oldugu. Sımdı ben yıne kendı bıldıgım gıbı kullanıyorum ama bunun dogrusu nedır bılgı verebılır mısınız.

    sollamalarda ve yokuşlarda anlık olarak ya da kısa süreliğine 3000-3250 devire çıkmanın hiçbir sakıncası yoktur.bilakis rampalarda aracı devirden düşürmek hem yakıt açısından hem de performans açısından olumsuz bir durumdur.2000-3000 devir aralığından kastedilen vites değişim aralığıdır.şehir içi trafiğinde araç mutlaka düşük devirlerde de kullanılacaktır.önemli olan aracı max.tork bandının altında zorlamamaktır.(1750 devir altı)örneğin aracınızı 1750 devirle sabit bir gazla zorlamadan sürmenizde hiçbir sakınca yoktur.ancak hızlanmanız gerektiğinde ya da rampa çıkarken aracı o devirde zorlamamalısınız.yapmanız gereken vites düşürüp aracın rahatlamasını sağlamaktır.motoru aracınızı çektiğini hissettiğiniz devirde sürün.ama araç titreme yapmaya başladıysa zaten vites istiyor demektir.işte devirsiz kullanma denilen şey budur.bu durumda vites düşürmeden hızlanmaya çalışırsanız bu tür kullanım silindir içerisinde zengin karışıma neden olacak,hem yağlama yetersiz olacak hem de motorunuz kısa sürede kurum bağlayabilecektir.keyifli sürüşler...




  • quote:

    Orijinalden alıntı: xanli

    quote:

    Orijinalden alıntı: VoLKaN067

    O.B.K hocam aracımızda DPF (Dizel patikül filitresi olması) kullanacağımız yağın tam sentetik olması konusunda belirleyici midir? Yoksa aracımızın Turbo Dizel olması tam sentetik yağ kullanmak için öncelikli neden midir?

    mineral ya da yarı sentetik yağlar turbonun sıcaklığına dayanamaz, turbonun milini bozar. 20-30 tlfark vermemektense 40-50 bin km.de turbomu bozarım diye düşünenler de vardır elbette :)
    mobil esp 5w-30 (tam sentetik) yeni nesil, partikül filtreli dizel araçlar için de önerilmekte. yağın onaylarına bakınız, %95 tüm markaların onaylarını kapsamaktadır. hatta mercedes ve bmw nin birlikte onay verdiği tek yağ....
    mobil süper 3000 5w-30 la karıştırmayın, mobil esp 5w-30 olarak isteyin. yağın ömrü de uzun. eğer bugüne kadar yarısentetik yağ kullanıyor, bugün de tam sentetik esp5w-30'a geçerseniz ilk dolumda 10000km'de birbuçuk, iki litreye kadar eksiltebilir. tamamlamak gerekirse esp5w-30 la tamamlayın. daha sonraki dolumlarda herşey normale dönecektir.



    DCI 1.5 renault motora total 10-40 turbo dizel koyuyorum.. 10.000 km aralıklarla..2 sorum var..

    1. Yukarıdaki Sentetik yağı kullanabilirmiyiz ? turbo dizel üstünde yazmadığı halde..

    2. O zaman 10.000 km de değiştirdiğim yağı kaç km de değiştirmem gerekir.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Dr.power -- 30 Aralık 2009; 16:22:10 >




  • Yeni aldığım ve imzamda görülen araçta tam 120.000 km boyunca 10w 40 magnatec yağ kullanılmış. Bu yağın yarı sentetik olduğu biliniyor. Ben ise, aracın yağını yaklaşık bir hafta önce 126.000 km de değiştirdim ve castrol edge serisi 5w-40 yağ koydum. Aynı viskoziteye sahip turbo diesel yağ kullanmam gerekirken bu yağı kullanmış olmama rağmen;

    1. Sabahları gürültülü çalışan bir TDI motordan, sessiz çalışan ve ilk marşı müteakip 3-4 saniye içerisinde yağlamayı çok güzel yaptığı sesinden belli olan bir TDI motora kavuştum. Common rail olmamasına rağmen, sesinin 2008 ford fiesta model bir araçta bulunan TDCI motordan daha sesiz çalışmaya başladığına her sabah şahit oluyorum.

    2.Ankara'da havalar soğumaya başladı. Kimi sabahlar hava sıcaklığının -5 derece olduğunu görüyorum. Öncekine nazaran arabanın ilk marş süresinin kısaldığını söyleyebilirim.

    3. Özellikle sabahları turbonun performasında artış olduğuna da şahit oldum.

    4.Aracın yağını değiştireli henüz 100 km olmuştu ki, yağın tamamen siyahlaştığını gördüm. Yağın yarı sentetik yağa nazaran temizleme özelliğinin oldukça etkili olduğunu söyleyebilirim.

    Bu nedenlerle, özellikle turbocharged sistemi bulunan araçlarda tam sentetik yağ tercihinin oldukça önemli olduğunu, bu hususun motordan daha çok turbo için hayati önem taşıdığını, bir miktar fazla para vererek hem sürüş keyfinize hem de aracınızın ömrüne katkı sağlayabileceğinizi ifade etmek isterim. Üstelik bahsettiğim yağın 4 Lt sini şu anda Ankara'da 60 TL'ye bulabilecek durumdasınız. Forumda doğru bilgilere ulaşmamı sağlayan herkese teşekkürler.

    Sağlıcakla kalın...




  • Merhaba
    Benim babam 20 yıllık bir sürücü. Yeni satın aldığımız Connect aracımızı biraz devirli kullanıyor.
    Aracımız 280 nm torkunu 1700 - 2500 dd alıyor. Maksimum gücünü ise 3750 devirde 110 hp olarak verilmekte.

    Babam benzin motorlu düşük hacimli compact otomobil kullanımına alışık bir insan olduğu için gecmişten gelen bir devirli kullanım alışkanlığı var.
    Her nekadar kendisini ikaz etsemde aracımızı devirli kullanarak sürmekte. Vitesleri 3000 devirde değiştiriyor. Ne yapsamda dşük devirde kullandıramadım.
    Beni bile sürerken devirkullanıma provake ediyor. vites 3 de 2000 devirde anayol kavşağını çıkarken vites düşürmemi otomobili zorlamamı söylüyor.
    Gecmiş otomobil deneyimlerinden kazandığı pisikolojiden bir türlü kurtulamadı. Eskiden 58 beygiri 6000 devirde sağlayan skoda forman kullanıcısıydı kendisi

    bizi ilerde ne gibi sıkıntılar bekliyor acaba.




  • Başta O.B.K Hocam olmak üzere deneyimli ve uzman arkadaşlar daha net cevaplar verebilir ancak;

    "Dizel aracın devirli kullanıması gerekir" cümlesi, kara düzen olarak da bilinen atmosferik dizel araçlardan kalma bir anlayışı yansıtır. Günümüz dizel araçları, turbo beslemeli sistemler ile torku kullanıcılarına heyecan ve sürüş keyfi verecek şekilde sunuyor ve yüksek bir performans sağlıyor diyebiliriz.

    Şayet motor sıcaklığı yükselmeden, yani motorun istenen yağlamayı yapabilmesi için yeterli sıcaklığa ulaşmasını beklemeden bahsettiğiniz devirlere çıkılması hem motorunuz hem de turbo sisteminiz için oldukça zararlıdır. Özellikle turbo, dakikada yapmış olduğu devir sayısı düşünüldüğünde, yeterli yağlamaya üst düzeyde ihtiyaç duyan bir parçadır. Şayet soğuk motorda bu devirlere çıkılıyor ise, ilk karşılacağınız sorun turbonun mil kesmesi veya yetersiz yağlama ise yüksek devir çevirmeye zorlanması sebebiyle turba parçalarında aşırı aşınma olabilir.

    Bunun dışında yine soğuk motorda bu devirlere çıkılması, sürtünmenin üst düzeye çıkması anlamına gelacek ve neticesinde motorda erken yıpranma söz konusu olacaktır. Piston ve silindirler başta olmak üzere motor ekipmanlarının birçoğu bu yıpranmadan payını alacaktır.

    Eğer bu devirdeki kullanım sıcak bir dizel motorda yapılıyor ise, yakıt sarfiyatının beklenen seviyenin üstüne çıkması dışında pratik anlamda zararı olacağını düşünmüyorum. (Teorik olarak motorun toplam ömründe bir azalma olabilir ama bu ihmal edilebilir seviyededir.)

    Keyifli sürüşler...




  • Herkesin yeni yılını kutlarım.
  • Turbo şarjlı dizel motorları sabah ilk çalıştırmada ne kadar süre rölantide tutsak motor ve turbo için en iyisini yapmış oluruz?

    Motoru çalıştırıp rölantide ısınmasını beklemeden ortalama 10 saniye kadar bekleyip yola çıkıp 70 dereceye gelene kadar 2500 devriri geçmeyerek ısıtmak mı?

    Yoksa rölantide daha uzun süre beklemek mi? Beklerken gaz versek zararı olur mu?
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Kapitän_zur_See
    ...
    Gecmiş otomobil deneyimlerinden kazandığı pisikolojiden bir türlü kurtulamadı. Eskiden 58 beygiri 6000 devirde sağlayan skoda forman kullanıcısıydı kendisi

    bizi ilerde ne gibi sıkıntılar bekliyor acaba.


    Bir ihtimal enjektör memesi erozyonu kendini ilk önce belli edecek şey olacak. Yeni yakıtlar 50 ppm altında kükürt içerseler ble bu değer bir benzinliyle mukayese edildiğinde yine de yüksek kalır. Kükürt, basınç, sıcaklık ve nem varken sülfirik asite kolaylıkla dönüşür. Hızlı devrilenmeye zorlamanın, devire göre zengin kalan karışımın zararı bu yüzdendir.

    Hiç değilse turboyu korumak için yağ değişimini bir çeyrek daha erkene almak (10bin yerine 7500 gibi) veya tercih imkanı varsa TBN spesifikasyonu yüksek olan yağları kullanmanın faydası olabilir. (Fakat TBN'i yüksek olan bir yağ almak için üreticinin spesifikasyonlarını göz ardı etmeyin.)



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Karbon 12 -- 2 Ocak 2010; 18:30:01 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: O.B.K

    AcarBey hocam;

    Katkınız için teşekkürler.

    Müsait bir zamanda giriş kısmındaki açıklamaları değişken geometrili turbolar ve sabit geometrili turbolar için ayrı ayrı olmak üzere düzenlemeyi düşünüyorum.


    sayın hocam sabırsızlıkla bu bahsettiğiniz düzenlemeyi bekliyoruz
  • güncel.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Dr.power

    quote:

    Orijinalden alıntı: xanli

    quote:

    Orijinalden alıntı: VoLKaN067

    O.B.K hocam aracımızda DPF (Dizel patikül filitresi olması) kullanacağımız yağın tam sentetik olması konusunda belirleyici midir? Yoksa aracımızın Turbo Dizel olması tam sentetik yağ kullanmak için öncelikli neden midir?

    mineral ya da yarı sentetik yağlar turbonun sıcaklığına dayanamaz, turbonun milini bozar. 20-30 tlfark vermemektense 40-50 bin km.de turbomu bozarım diye düşünenler de vardır elbette :)
    mobil esp 5w-30 (tam sentetik) yeni nesil, partikül filtreli dizel araçlar için de önerilmekte. yağın onaylarına bakınız, %95 tüm markaların onaylarını kapsamaktadır. hatta mercedes ve bmw nin birlikte onay verdiği tek yağ....
    mobil süper 3000 5w-30 la karıştırmayın, mobil esp 5w-30 olarak isteyin. yağın ömrü de uzun. eğer bugüne kadar yarısentetik yağ kullanıyor, bugün de tam sentetik esp5w-30'a geçerseniz ilk dolumda 10000km'de birbuçuk, iki litreye kadar eksiltebilir. tamamlamak gerekirse esp5w-30 la tamamlayın. daha sonraki dolumlarda herşey normale dönecektir.



    DCI 1.5 renault motora total 10-40 turbo dizel koyuyorum.. 10.000 km aralıklarla..2 sorum var..

    1. Yukarıdaki Sentetik yağı kullanabilirmiyiz ? turbo dizel üstünde yazmadığı halde..

    2. O zaman 10.000 km de değiştirdiğim yağı kaç km de değiştirmem gerekir.

    aracınızın kullanma kılavuzunda istenen yağ sepecleri belirtilmiştir. acea ya da api diye başlayan onay kodları istenmekte. ilk şart onay kodlarının kullanılacak yağda olmasıdır. sizin yerinizde olsam tam sentetik yağlar içinde bu onayları taşıyan yağlardan tercih ederdim. muhtemelen 5-30 ya da 5-40. ayrıca yeni nesil tam sentetik yağlarda dizel ve benzinli diye ayrım yok. esp 5w-30 hem dizel hem de benzinli araçlar tarafından kullanılıyor. esp 5w-30 oldukça fazla onayı karşılayan bir yağ. 200bin km. üzeri ford focus dizelimde hala fordun önerdiği (kullanma kılavuzunda da önerdiği) 5-30 tam sentetik yağ kullanıyorum. motorum eminim çok iyi durumda. mineral ya da yarı sentetik (sizin gibi 10w-40) yağ tercih eden yüksek km.'li araçlarla kıyasladığımda rolantideki sessizliği, ilk çalıştırmadaki kolaylığı, motorun titremesi vs... herşey bambaşka, emin olun.
    bence tam sentetik mobil ürünlerinden tercih edin yağınızı. (mobil1 veya mobil süper 3000, bütçenize bağlı) en azından 10binde bir yağ değiştirmek zorunda kalmazsınız.




  • Paylaşım için çok teşekkürler. Allah (C.C) sizden razı olsun. Ülkemizde, dizel motorlu araç kullanım oranıson yıllarda oldukça artmasına rağmen, kullanım bilgilerinin bu oranda yüksek olmadığı kanaatindeyim. Verdiğiniz bilgiler aslında o kadar çok önemli ki hem kişisel bütçemize hem de ülke ekonomisine faydası olabilecek bilgilerdir (Turbo fiyatı 1500 tl olduğu bir durumda ne kadar faydalı olduğu iyi anlaşılır).
    Hatalı kullanımda bozulan bir turbo için 1500 TL verildiğinde, ve bu turbonun yurtdışında üretildiği için dışarı giden paraların miktarı düşünüldüğünde, turboyu, kötü kullanımdan dolayı arızalanmasını engellediğimizde, kazanımın ne kadar büyük olduğu daha net anlaşılacaktır.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: pckopat_6

    Turbo şarjlı dizel motorları sabah ilk çalıştırmada ne kadar süre rölantide tutsak motor ve turbo için en iyisini yapmış oluruz?

    Motoru çalıştırıp rölantide ısınmasını beklemeden ortalama 10 saniye kadar bekleyip yola çıkıp 70 dereceye gelene kadar 2500 devriri geçmeyerek ısıtmak mı?

    Yoksa rölantide daha uzun süre beklemek mi? Beklerken gaz versek zararı olur mu?

    Güncel
    Cevap verecek olan yok mu? Soğuk sabahlarda hangisi daha iyi olur motor ve turbo için?
  • quote:

    Orijinalden alıntı: pckopat_6


    quote:

    Orijinalden alıntı: pckopat_6

    Turbo şarjlı dizel motorları sabah ilk çalıştırmada ne kadar süre rölantide tutsak motor ve turbo için en iyisini yapmış oluruz?

    Motoru çalıştırıp rölantide ısınmasını beklemeden ortalama 10 saniye kadar bekleyip yola çıkıp 70 dereceye gelene kadar 2500 devriri geçmeyerek ısıtmak mı?

    Yoksa rölantide daha uzun süre beklemek mi? Beklerken gaz versek zararı olur mu?

    Güncel
    Cevap verecek olan yok mu? Soğuk sabahlarda hangisi daha iyi olur motor ve turbo için?

    kışın düşük soğuk viskozitesine sahip yağlar akıcılığını yitirmez. yani 5w-40 bir yağ ile 10w-40 yağ arasında büyük farklar oluşur. 10w soğuk viskozitesindeki yağ bal kıvamına yaklaşırken, 5w bir yağ aynı soğuk havada akışkanlığını yitirmez. böylece aracınız ilk marşta, motorun çok çabuk yağlamasını başlatarak oluşacak deformasyonu en düşük seviyeye indirir.(yağ pompası ballaşmış yağı yukarı basamaz)
    motorunuz ısınmadan harekete başlamak çok hatalı bir davranıştır. -3,-5 derecelerde 1.3-1.6 litrelik motorların pistonlarının ısınıp şişme, yani gömlekle segman arasındaki boşluğun kapanması, 7 dakika alır. (rolantide) ancak hareket ederseniz bu süre, düşük devirlerde kullansanız bile uzar. hareket esnasında soğuk havanın etkisini unutmayın. hava akımı motorunuzun daha yavaş ısınmasına neden olmaktadır.
    motorun aşınmalarının 90%'ı motor soğukken gerçekleşir. bu da motoru, turbonun ömrünü büyük oranlarda kısaltır.
    en ideal olanı, 0 veya 5 ile başlayan viskoziteleri tercih etmek, özellikle sabah ayazlarında en azından bir 5 dakkika aracı rolantide bekletmektir. inanın motorumuzun ömrünü 150-200 bin km. daha uzatacaktır.
    aracımızın yağını üretici firmanın belirlediği onaylara sahip tam sentetik ürünlerden seçmek, motorun ısınmasını beklemek orta ve uzun vadede bizlerin cebinden çıkan motor ve turbo masraflarını yok etmektedir. aşağıdaki linkeki videolara bakmalısınız bence. reklam amacım değil, önemli olan bu hoş sohbet ortamında bilgi paylaşmak.
    http://www.mobil1.com.tr/cms/Mobil_1_video_library.aspx




  • Uzman ve motor bilen arkadaşlar tüm yorumlarınızı okuyorum, gerçektende çok güzel bilgiler mevcut mümkün olduğunca takip ediyorum, çünkü benim de bir tane kullandığım turbodizel olan aracım var bu güzel paylaşımlarınız için hepinize tşk ediyorum...
  • @ xanli verdiğin bilgi için teşekkürler. Sitede yararlı videolar varmış gerçekten. Bulunduğum şehirde ''-'' dereceler görülmez en fazla görülecek soğuk 10 derecedir bu yüzden 5w ile 10w arasındaki fiyat farkına değer mi?
  • Biz O.B.K hocamla görüştük az önce, herhangi bir sorun kalmadı, bir süre sonra tekrar aramızda olup değerli paylaşımlarına devam edecek kendisi

    iyi forumlar
  • quote:

    Orijinalden alıntı: pckopat_6

    @ xanli verdiğin bilgi için teşekkürler. Sitede yararlı videolar varmış gerçekten. Bulunduğum şehirde ''-'' dereceler görülmez en fazla görülecek soğuk 10 derecedir bu yüzden 5w ile 10w arasındaki fiyat farkına değer mi?

    10w lar yarı sentetik motoryağlarıdır. 5w lar ise tam sentetik. yani aralarında oldukça fazla fark var. soğuk viskozitesi bir yana, diğer önemli bir fark ise moleküler yapılarındadır, çok daha düzgün yağlama sağlarlar. ayrıca sıcak testlerinde de aralarında çok büyük farklar mevcuttur. (eskiden tava testi vardı, hatırlar mısınız?) turbo mili etrafında çok yüksek ısılara maruz kalan motor yağları burada yanarak kurum oluştururlar. bu bölgelerde kurumlaşan yarı sentetiklerin içerisindeki mineraller milin yüzeyini, yatağını aşındırarak balans oluşmasına sebep olur. oluşan balans ise turbonun kanatçıklarını gövdeye çarptırarak arızalara neden olur.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi xanli -- 12 Ocak 2010; 0:33:59 >




  • 
Sayfa: önceki 6061626364
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.