Şimdi Ara

TURBOŞARJLI ARAÇLARI DOĞRU KULLANMANIN YOLLARI (59. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
2.380
Cevap
96
Favori
399.423
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
15 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 5758596061
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Sayın O.B.K,

    2009 model fiesta tdci aracimi kullanırken sunu fark ettim:

    aracimla giderken viteste veya bosta olsun eger fren pedalina 3 defadan fazla pespese basarsam fren pedali tas gibi oluyor ve artık cevap vermiyor. bu bir problem mi, yoksa normal midir? onerilerinizi bekliyorum.


    saygilarimla...
  • bana düşmez ama;

    bahsettiğiniz durum, kontak kapalıyken olan bir durum. O zaman olursa problem yok, ama giderken oluyorsa problemdir tabi. Zaman zaman pompalayarak durdururum aracımı, hiç öyle birşeye rastlamadım.

    Hidrolik seviyesi normal seviyede mi? amatör kafayla ilk ona bakardım



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi msaltik -- 5 Aralık 2009; 9:21:41 >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: O.B.K


    quote:

    Orijinalden alıntı: joushkun

    E bir up da benden olsun.


    Ellerin dert görmesin Coşkun'um.

    Desci hocam, size de başlığı sahiplendiğiniz için ayrıca teşekkür ederim.


    Estafurullah hocam, sizin değerli bilgilerinizi paylaşmanız karşısında en ufak bir yardımım olabilirse sevinirim.

    Bu arada merak ettiğim bir konu var, bilmem ilgi alanınızda mıdır ama 24 saat süren Le Mans yarışlarında neden genelde turbo dizel araçlar kullanılırken, Formula 1 türü yarışlarda benzinli motorlar tercih ediliyor?

    Spiker Le Mans'dan bahsederken, bu yarışlarda turbo dizel araçların daha avantajlı olduğunu söylemişti.




  • hidrolik seviyesi normal ben de anlamadım nedenini
  • quote:

    Orijinalden alıntı: tangomas

    Sayın O.B.K,

    2009 model fiesta tdci aracimi kullanırken sunu fark ettim:

    aracimla giderken viteste veya bosta olsun eger fren pedalina 3 defadan fazla pespese basarsam fren pedali tas gibi oluyor ve artık cevap vermiyor. bu bir problem mi, yoksa normal midir? onerilerinizi bekliyorum.


    saygilarimla...



    Bir sorun var. Motor çalışırken olmaması lazım. Muhtemelen westinghouse'da veya westinghouse'a gelen vakum hortumları veya bağlantılarında problem vardır.

    Fren hidroliği gücünü manifold basıncından alır. Westinghouse sistemine vakum manifolddan gelir. Motor rölantideyken vakum bir nebze düşse de yine de böyle bir sorun yapmaz. Hele hele devir yüksekken, yani vitesteyken hiç yapmaması lazım.

    Vakum hortumlarını, bağlantıları, hidroliği ve westinghouse'u kontrol ettirin.

    Şimdiki hal tehlikeli olabilir. Dikkat edin.

    Kolay gelsin...




  • quote:

    Orijinalden alıntı: O.B.K


    quote:

    Orijinalden alıntı: tangomas

    Sayın O.B.K,

    2009 model fiesta tdci aracimi kullanırken sunu fark ettim:

    aracimla giderken viteste veya bosta olsun eger fren pedalina 3 defadan fazla pespese basarsam fren pedali tas gibi oluyor ve artık cevap vermiyor. bu bir problem mi, yoksa normal midir? onerilerinizi bekliyorum.


    saygilarimla...



    Bir sorun var. Motor çalışırken olmaması lazım. Muhtemelen westinghouse'da veya westinghouse'a gelen vakum hortumları veya bağlantılarında problem vardır.

    Fren hidroliği gücünü manifold basıncından alır. Westinghouse sistemine vakum manifolddan gelir. Motor rölantideyken vakum bir nebze düşse de yine de böyle bir sorun yapmaz. Hele hele devir yüksekken, yani vitesteyken hiç yapmaması lazım.

    Vakum hortumlarını, bağlantıları, hidroliği ve westinghouse'u kontrol ettirin.

    Şimdiki hal tehlikeli olabilir. Dikkat edin.

    Kolay gelsin...


    cevabınız icin cok tesekkurler...aynı sorunum bir onceki makyajsız fiesta da karsilastigim icin bu odele ozgun birsey zannedip cok uzerinde durmamistim. cok sagolun...




  • Merhablar,

    Başta Osman Hocam olmak kaydıyla foruma katkıda bulunan herkese en içten teşekkürlerimi sunarım. Üst düzeyde bilgi kirliliği yaşanan internet ortamında bu kadar faydalı ve nezaket dolu bilgi paylaşımına rastlamak gerçekten çok güç.

    Benim de sizlerle paylaşmak istediğim ve cevabında tereddüt yaşadığım bir husus var. Şöyle ki;

    1. 2001 Model Seat Toledo 1.9 TDI kullanıcısıyım. Aracım 125.000 km de ancak ben 120.000 km'de iken aracı satın aldım. Önceki kullanımı ve bakımı konusunda fikir sahibi olmadığım bir araç satın almam soruları da beraberinde getiriyor. Aracımdan şu ana kadar memnum ancak hava sıcaklığının düşük olduğu günlerde 5-6 dakikalık çalışma sonunda bile motor 90 C sıcaklığa ulaşmayabiliyor. Hatta 20-25 km lik yol boyunca aracı agresif kullanmadığımdan bazen eve varıncaya kadar hararet göstergesinde 90 C yi okumuyorum bile (Performanslı kullanmazsam genelde 75-80 C arasında sabit kalıyor) Turboyu, iyi yağlanma gerçekleşmeden zorlamamak adına aracı 2200 - 2300 d/d üstüne çıkarmadan kullanıyorum. Başta O.B.K. Hocam olmak üzere, bu duruma ilişkin yorumlarınızı merakla bekliyorum.

    2. Çok defa konuşuldu ve bilgi paylaşımı ayrıtılı olarak yapıldı ama kullanılan yağ cinsinin ve vizkozitesinin motor ısısına doğrudan bir etkisi var mıdır? Ya da etki yukarıdaki durumun nedeni olabilir mi?

    3. Araçta son kullanılan yağın 10w - 40 Castrol Edge serisi olduğunu gördüm. Bundan sonraki yağ değişiminde 5w - 40 serisi tam sentetik yağ kullanmak istiyorum. Motor açısından, yağ oranı kontrol edilmesi durumunda sıkıntı oluşturmayacağı O.B.K. Hocam tarafından söylendi.Bu yağ kullanımı sonucunda motor ısınması daha erken gerçekleşir mi?

    4.Sabahları Ankara soğuğunda sıcaklık, şu aralar -1 ila 3 C arasında değişiyor. Soğuk motorlu bir aracın marşına basıldıktan 6-7 saniye sonra çalışması normal midir? Yoksa bu durum, motorda kurum oluşumunun sakıncalı boyutlara ulaştığını mı gösterir?

    5.1200 ila 2000 devir arası turbodan hafif ıslık sesinin gelmesi normal midir? (Üst devirlrre çıktıkça halen ses geliyor ama motor sesi daha baskın olduğundan duyumu zorlaşıyor.) Yoksa pallerin kısmen zarar gördüğünü mü anlamalıyız?

    Şimdiden teşekkürler. iyi çalışmalar dileklerimle...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi mkubilay -- 8 Aralık 2009; 12:12:59 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: mkubilay

    Merhablar,

    Başta Osman Hocam olmak kaydıyla foruma katkıda bulunan herkese en içten teşekkürlerimi sunarım. Üst düzeyde bilgi kirliliği yaşanan internet ortamında bu kadar faydalı ve nezaket dolu bilgi paylaşımına rastlamak gerçekten çok güç.

    Benim de sizlerle paylaşmak istediğim ve cevabında tereddüt yaşadığım bir husus var. Şöyle ki;

    1. 2001 Model Seat Toledo 1.9 TDI kullanıcısıyım. Aracım 125.000 km de ancak ben 120.000 km'de iken aracı satın aldım. Önceki kullanımı ve bakımı konusunda fikir sahibi olmadığım bir araç satın almam soruları da beraberinde getiriyor. Aracımdan şu ana kadar memnum ancak hava sıcaklığının düşük olduğu günlerde 5-6 dakikalık çalışma sonunda bile motor 90 C sıcaklığa ulaşmayabiliyor. Hatta 20-25 km lik yol boyunca aracı agresif kullanmadığımdan bazen eve varıncaya kadar hararet göstergesinde 90 C yi okumuyorum bile (Performanslı kullanmazsam genelde 75-80 C arasında sabit kalıyor) Turboyu, iyi yağlanma gerçekleşmeden zorlamamak adına aracı 2200 - 2300 d/d üstüne çıkarmadan kullanıyorum. Başta O.B.K. Hocam olmak üzere, bu duruma ilişkin yorumlarınızı merakla bekliyorum.

    2. Çok defa konuşuldu ve bilgi paylaşımı ayrıtılı olarak yapıldı ama kullanılan yağ cinsinin ve vizkozitesinin motor ısısına doğrudan bir etkisi var mıdır? Ya da etki yukarıdaki durumun nedeni olabilir mi?

    3. Araçta son kullanılan yağın 10w - 40 Castrol Edge serisi olduğunu gördüm. Bundan sonraki yağ değişiminde 5w - 40 serisi tam sentetik yağ kullanmak istiyorum. Motor açısından, yağ oranı kontrol edilmesi durumunda sıkıntı oluşturmayacağı O.B.K. Hocam tarafından söylendi.Bu yağ kullanımı sonucunda motor ısınması daha erken gerçekleşir mi?

    4.Sabahları Ankara soğuğunda sıcaklık, şu aralar -1 ila 3 C arasında değişiyor. Soğuk motorlu bir aracın marşına basıldıktan 6-7 saniye sonra çalışması normal midir? Yoksa bu durum, motorda kurum oluşumunun sakıncalı boyutlara ulaştığını mı gösterir?

    5.1200 ila 2000 devir arası turbodan hafif ıslık sesinin gelmesi normal midir? (Üst devirlrre çıktıkça halen ses geliyor ama motor sesi daha baskın olduğundan duyumu zorlaşıyor.) Yoksa pallerin kısmen zarar gördüğünü mü anlamalıyız?

    Şimdiden teşekkürler. iyi çalışmalar dileklerimle...


    Merhaba.

    Rica ederim. Paylaşmak için buradayız.

    Sorularınıza gelelim;

    1- Dizel motorlar, özellikle de turbo dizel motorlar alaşım bakımından yüksek basınca dayanıklı olmaları için daha yoğun üretilirler. Daha ağır, daha yüksek basınca ve patlamaya dayanıklı malzeme kullanılır. Ayrıca vw'nin 1.9TDI motoru da malzemeden kısıntıya gidilmediği yılların ürünüdür. Ekstra dayanıklı, ağır bir bloğa sahiptir. Bu malzeme etkisi motorun daha geç ısınmasına sebep olur. Zaten çalışma prensiplerinden ötürü geç ısınan dizel motorlar bir de bu gibi özel faktörler birleşince daha da geç ısınır.

    Bozuk ve açık kalan termostat da bu gibi bir geç ısınma sorunu yaşatabilir ama muhtemelen önceden benzinli kullandığınız için araç size geç ısınıyor gibi gelmiştir. Uzun yolda hararet 90 dereceyi bulduktan sonra, yokuş inerken falan 90'ın altına düşmüyorsa termostatta sorun yoktur.

    Maalesef dizelin en büyük handikaplarından birisi de geç ısınmadır. Ama bu verimli yanmanın, açığa fazla ısı çıkmamasının sonucudur.

    Motor tam 90 dereceye gelmese bile motoru zorlayabilirsiniz. Önemli olan ibrenin bir miktar hareket etmesidir. Zaten ibre 60 dereceden başlar. 60 derece de yağ ve motor için yeterli bir ısıdır.

    Bir de şu sıralar Ankara'da hava soğumaya başladı. Az önce benzinli aracımla 20 km yoldan geldim. Ve evime ulaştığımda motor 75 dereceye ancak ulaşabilmişti. (gerçi benim aracımda bu durumda çift kademeli termostatın ve bosch fan beyninin de etkisi var)

    2- İyi yağ motor ısısını düşürür. Kötü yağ motor ısısını artırır. Aşınma arttıkça ısı da artar.

    3- Edge serisinde 10w-40 viskozite yok. 10w-40 yağ muhtemelen magnatec'dir. Edge serisinden castrol edge turbo diesel 5w-40 kullanabilirsiniz.http://www.castrol.com/castrol/productdetailmin.do?categoryId=9022662&contentId=7041810 Motorda daha erken ısınma olacağını sanmıyorum. Yalnızca soğuk marşta biraz rahatlama olur. Ve tam ısınmadan yaptığınız yüklenmelerde zarar minimize edilir.

    4- 6-7 saniye uzun bir süre. Motor marş aldıktan sonra egsozdan çıkan dumandan durumu teşhis edebilirsiniz. Bu modeldeki bir araçta pompa-enjektör-yakıt geri dönüş sistemlerinde gecikmeler, sorunlar olabilir. Ayrıca kurum nedeniyle tam kapanamayan subaplar da komprasyon kaçağı yapar. Komprasyona en fazla ihtiyaç duyulan soğuk marş durumlarında bu da geç çalışma sebebi olur. Araç 2001 model olduğu için, o yıllarda da eurodizel yakıt olmadığı için mecburen araç en az eurodizel çıkana kadar kırsal motorinle kullanıldı. Bunlar da kurum oluşumuna etkendir. Ayrıca kızdırma bujilerindeki olası sorunlar ve patlak bujiler de geç marşa sebep olur.

    5- Ses aşırı olmadığı sürece normaldir. 1.9 TDI'ın turbosu bir miktar ıslık sesi yapar. Özellikle düşük devirlerde duyulur. Sizin de söylediğiniz gibi üst devirlerde motor sesi baskın gelir. Bu yaştaki turboda hafif pal deformasyonları normal. Çekişte problem yoksa sorun oluşturmaz. Pallerde büyük bir deformasyon olsa, hatta derin bir çizik bile olsa aşırı ıslık sesi yapar. Sizin durumunuzda sesi duymasam da sorun olacağını sanmıyorum.

    Gayet sağlam, dayanıklı bir motora sahipsiniz.
    Aracınızı kazasız, belasız güle güle kullanın.




  • Merhaba Arkadaşlar,

    Yılardır bir çok otomobil kullanıcısı tarafından uygulanan ve sıklıkla konuşulan yağ ya da motor katkıları içerisinden "Motoro Silk" adlı ürünü kullanan veya bilgi sahbi olan kişilerin teknik görüşlerine ihtiyacım var.

    Sayın Erdemir'i (Ağırlıklı olarak bor madeni üzerinde çalışmalarını yürüten ve minimum srtünmeli ortamların hazırlanmasında bu madeni kullanan, ödül sahibi değerli bir bilim adamı) işim gereği tanıma fırsatım olmuştu. Piyasada bir Amerikan kökenli firma tarafından pazarlaması yapılan "Motor Silk" adlı ürünün motorda var olan kurumlanmayı ve motordaki sürtünmeyi azaltıcı bir etkisi var mıdır? Konu hakkında ürünün sitesinde bilgiler olsa da pazarlama kaygıları ile hatalı veya abartılı verilerin sunulmuş olması muhtemel.

    Farklı forum alanlarında konunun tartışıldığına ancak teknik olarak doyurucu bilgi veril(e)mediğine, kısmende tecrübelerden bahsedildiğine şahit oldum. Temel olarak yağ ile tepkimeye girmeyen ve bu nedenle motor yağının yapısını ve özelliğini değiştirmeyen, borikasit maddesinin motor içerisinde metallerde tepkimeye girmesi sonucu boroksit maddesinin oluşması ile motor üzerinde var olan aşınmış bölgeleri onaran, sürtünme blgelerine mikroskobik taneciklerin yerleşmesi ile sürtünmeyi azaltan ve bunun sonucunda performans artışı sağlayan ve motoru onaran/koruyan bir madde olarak duruyor.

    Fakat kurum temizliğini teknik olarak nasıl yaptığını anlayamadım. Eğer bu anlamda bir etkisi varsa (ki tartışmaya açık bir konu) bilgi sahibi arkadaşların bizleri bilgilendirmesini isterim.

    Konu turboşarj sistemleri ile ilgili olmasa da bu forıum içerisinde de zaman zaman katkılar hakkında bilgi paylaşıldığını görmem ve konuya teknik anlamda yaklaşıp doyurucu bilgi sunan değerli forum üyerinin burayı takip etmesi sebebiyle bu soruyu bu alanda sizlere yöneltiyorum.

    Sağlıcakla kalın...






  • yukarı



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi hightech33 -- 12 Aralık 2009; 3:37:07 >
  • Harika bilgiler ve mükemmel tartışma seviyesi. Hepinizin ağzına ve eline sağlık.
  • yukarı
  • bendende yukarı.
  • Merhaba
    Forumu okudum çok faideli oldu. Disel külütürüm genişledi.
    Ben henuz ehliyet almış yeni Connect sahibi bir sürücüyüm. Arabamı saate 90 km süratle giderken yokuş aşaği durumlarda ayağimi gazdan cekerek kendi devriyle seyir alıyorum. Aracım kendi rolanti gazıyla ve yokuşun etkisiyle gayet stabil hız kaybedmeden yolunda gidiyor. Gene hızımı takip mesafemi ayarlarken ayağımı gazdan cekerek yavaşlıyorum. pek fren kullanmadığımı söylemek isterim. Tümseklerden gecerken ayağımı devriyaja dibine kadar basıyorum. Bu şekilde motoru darbelerden koruduğum hissine kapılıyorum. Sokakta gezerken arabayı gazvermeden rolantiyle sürüyorum. Sokak virajlarını rolantiyle dönüyorum.
    Sürüş sitilimde sorun varmıdır. 110 ps glx connect aracım 4800 km ulaştı. Alışma sürecinde bir şöförüm doğrusu neyse ona alışıyım

    Bilgileriniz benim için değerlidir.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Kapitän_zur_See

    Merhaba
    Forumu okudum çok faideli oldu. Disel külütürüm genişledi.
    Ben henuz ehliyet almış yeni Connect sahibi bir sürücüyüm. Arabamı saate 90 km süratle giderken yokuş aşaği durumlarda ayağimi gazdan cekerek kendi devriyle seyir alıyorum. Aracım kendi rolanti gazıyla ve yokuşun etkisiyle gayet stabil hız kaybedmeden yolunda gidiyor. Gene hızımı takip mesafemi ayarlarken ayağımı gazdan cekerek yavaşlıyorum. pek fren kullanmadığımı söylemek isterim. Tümseklerden gecerken ayağımı devriyaja dibine kadar basıyorum. Bu şekilde motoru darbelerden koruduğum hissine kapılıyorum. Sokakta gezerken arabayı gazvermeden rolantiyle sürüyorum. Sokak virajlarını rolantiyle dönüyorum.
    Sürüş sitilimde sorun varmıdır. 110 ps glx connect aracım 4800 km ulaştı. Alışma sürecinde bir şöförüm doğrusu neyse ona alışıyım

    Bilgileriniz benim için değerlidir.


    Merhaba.

    Aracınız da ehliyetiniz de hayırlı olsun.

    Genel olarak doğru bir sürüşünüz var. Özellikle frene nadir basarak, motorun ters komprasyonunu kullanarak aracı kullanmanız güzel ancak;

    quote:

    Sokakta gezerken arabayı gazvermeden rolantiyle sürüyorum. Sokak virajlarını rolantiyle dönüyorum.


    Rölanti devrini zorlayarak bu şekilde sürüşler yararlı değil zararlıdır. Siz gaz vermeseniz de stop etmeyip rölanti devrini korumaya programlı ECU sizin yerinize gaz veriyor. Ve ani tepkiler vererek gayet de zengin karışımlar hazırlayabiliyor. Bir nevi stop etmemek için kendini koruyor. Bu sizin normal devirde kullanmanızdan çok farklı bir durumdur. ECU sürekli strateji değiştirir. Motor bir zengin çalışır bir fakir. Motora bu ızdırabı çektirmeyip de normal sürüşünüzdeki gibi sürüş devrinde virajları dönün ve ara sokaklarda ilerleyin.

    Yukarıdaki uyarıda kastım rölanti devrine kadar motoru zorlamaktır. Yoksa 1200-1500 devir aralığı gibi hızlanma ihtiyacı yoksa makul sayılabilecek aralıklar değil...

    Gaz vermemenize rağmen araç yürüyorsa bilin ki bu durumda motor çırpınıyor, kendi kendini bu kararsız durumdan kurtarmaya çalışıyordur...




  • obk ustam dizel araçlarda yüksek devirle kullanmak turbo için son derece zararlı bunu biliyorum.ama bu yüksek devirden kasıt aracı 4000-4500 devirlere kadar sündürerek kullanmak olduğunu düşünüyorum.ben genelde sakin kullanırım.ancak bir kaç gündür aracın torkunu hissedecek şekilde kullanıyorum ve çok hoşuma gitti yani koltuğa yapıştırıyor hafiften.şimdi size sorum aracı hızlandırırken sündürme yapmadan(çok bağırtmadan) bu şekilde kullanırsam bu ivmelenme motora ya da turboya herhangi bir zarar verirmi?çünkü sakin kullandıkça aracın tembelleştiğini hissediyorum.Teşekkürler...
  • Hocam daha iyi bir cevap verecektir,ancak benim düşüncenme göre aracı sürerken, her vitesde mümkün olduğunca maksimum tork devirlerinde bulunmak ve vitesleride buna göre değiştirmek motordan maksimum verimi almak ve ideal yakış demektir ki, bu da yaklaşık olarak turbonun devreye girdiği devirlerdir, daha düşük devirleri mecbur kalmadıkça kullanmamak ve bu devirlerde iken özellikle yüksek vitesde iken dip gaz yapmamak gerekir diye düşünüyorum, aksi takdirde motor yakıtı yakmadan çiğ olarak atacak ve buda kurumlanmaya neden olacaktır,motora bu şekilde eziyet etmemiz gerekir kanısındayım.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Rakipsiz Fırtına

    obk ustam dizel araçlarda yüksek devirle kullanmak turbo için son derece zararlı bunu biliyorum.ama bu yüksek devirden kasıt aracı 4000-4500 devirlere kadar sündürerek kullanmak olduğunu düşünüyorum.ben genelde sakin kullanırım.ancak bir kaç gündür aracın torkunu hissedecek şekilde kullanıyorum ve çok hoşuma gitti yani koltuğa yapıştırıyor hafiften.şimdi size sorum aracı hızlandırırken sündürme yapmadan(çok bağırtmadan) bu şekilde kullanırsam bu ivmelenme motora ya da turboya herhangi bir zarar verirmi?çünkü sakin kullandıkça aracın tembelleştiğini hissediyorum.Teşekkürler...


    Merhaba.

    Turbo dizel bir araçta anahtar kelime verimli devir bandıdır. Verimli devir bandı maksimum tork devrinden başlar, maksimum güç devrine kadar çıkar. Ortalama bir turbo dizel binek araç maksimum torkunu 1750-2000 devir civarında üretmeye başlarken, maksimum gücünü de 3750-4000 devir civarında ulaşır. Motorun maksimum güce ulaşması demek artık o devirden sonra motorun verimsiz çalışması, tabiri caizse kendini zor çevirmesi, aracı ileriye ivmelendirememesi, torkun düşmesi ve torkun kümülatifi olan hp değerine katkı sağlayamaması demektir. Aracınız maksimum hp değerine örneğin 4000 devirde ulaşıyorsa, 4000 devirin üzerine ancak ivmelenmede, bir sonraki viteste motorun atıl kalmaması ve yine verimli devir bandında ve maksimum hp devrine yakın devire gelmesi için çıkılabilir. Genel olarak maksimum tork devri ile maksimum beygir devri arasında kalınması daha uygun olur. Bu da ortalama bir binek turbo dizel araçta 1750-4000 devir aralığıdır.

    Günlük kullanımda performans amaçlı, ivmelenmek için maksimum güç devrine kadar çıkılmasında bir sakınca yoktur.




  • teşekkürler...
  • Merhabalar hocam

    Cuma günü Renault megane 3 1.5 dci 105 beygirlik bir araç aldık o günden beri ilk kez dizel araç kullanıyorum.

    Aracı sıfır aldık ve ilk bakımı 15000km yada 1yıl'da yapılıyor fakat ben 5000km'ye gelince hava filtresini ve motor yağını değiştirmeyi düşünüyorum bir kereye mahsus.Sizce gereklimi?

    Bunun dışında araca Shell'den yada Bp'den euro dizel alıyorum.Bu istasyonlar dışında nerden almamı tavsiye edersiniz marka olarak.

    Motor soğukken araca yüklenmiyorum.

    Kontağı kapatmadan önce 10-15saniye civarı bekliyorum stop etmek için.

    ilk 5000bin km boyunca servisdeki çalışan arkadaş 2500 deviri aşma demişti o şekilde kullanmaya çalışıyorum.

    Ayrıca benim arac max torkunu 2000-3000 devir aralığında veriyor bu tarz bi dizel için en mantıklı ve ekonomik vites değiştirme devri nedir?Ben 2750 devir gibi değiştirmeye çalışıyorum.Bu devir uygunmudur?

    Bunun dışında tavsiyelerinizi ve dikkat etmem gereken şeyleri vurgulanamanızı bekliyorum.

    Teşekkürler




  • 
Sayfa: önceki 5758596061
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.