Şimdi Ara

Toplumsal Telkin - Toplumsal Hipnoz

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
14
Cevap
1
Favori
252
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Çocuklukta başlar. Toplum tarafından korku üzerine inşa edilir ve insanın tüm hayatını kendisi farkında olmadan manüple edebilir. Etki altında olanlar veya gerçeğin bilincinde olanlar tarafından yayılır. Genelde viral türden yayılım sağlanır. Zihin yönlendirmeside diyebiliriz. Telkinin etkisinden dolayı bireyin gerçeğin farkına varması oldukça zordur.

    Ebeveynler tarafından çocuğun eğitiminde yardımcı olması için anlatılan korku hikayeleri, öcü korkutmalarını buna örnek verebiliriz. Birey hayatı boyunca sürekli bilinçaltından dolayı bir sebeple bir şekilde korkacak birşeyler yaratacaktır.

    Çocuklarınızın kendiniz gibi olmasını istemiyorsanız zihinleri belli bir olgunluğa erişene kadar onlara mistik veya masalsı hikayeleri dayatmayın. Bilgiye gerçeğe paralel hikayelerden ulaşmasını sağlayın. Bilgiyi doğrudan vermek yerine sorgulayarak bulmasını sağlayın. Siz sadece hikayeyi anlatın.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi samplus -- 5 Mart 2014; 3:21:36 >







  • En büyük toplumsal hipnoz din zaten. Yıllarca bizi zehirlediler, ya en basiti sofrada bile yemeğini hızlı ye sofrayı melekler taşıyor yorulmasınlar. Sofrada şarkı söylenmez. Ezan okunurken bacak bacak üstüne atılmaz, çarpılırsın. Böyle yetişen bir insan nasıl bir dini sevebilir. Dini benimseyerek inanmak varken, neden korkuyla inanasın? Allah'ın izniyle evladım olursa kıracağım bu korku imparatorluğunu. Ben anlatırım inanacaksa da severek inansın, sorgulamaktan korkmasın.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Uchiha Madara.

    En büyük toplumsal hipnoz din zaten. Yıllarca bizi zehirlediler, ya en basiti sofrada bile yemeğini hızlı ye sofrayı melekler taşıyor yorulmasınlar. Sofrada şarkı söylenmez. Ezan okunurken bacak bacak üstüne atılmaz, çarpılırsın. Böyle yetişen bir insan nasıl bir dini sevebilir. Dini benimseyerek inanmak varken, neden korkuyla inanasın? Allah'ın izniyle evladım olursa kıracağım bu korku imparatorluğunu. Ben anlatırım inanacaksa da severek inansın, sorgulamaktan korkmasın.

    Denedik ve olumlu sonuç aldığımız için bu bilgiyi paylaştım. Çocuklarımıza bebeklik ve ilerleyen dönemlerinde korku kavramını hiç birşekilde öğretmedik. O dönem forumdada paylaşımlarım olmuştu bu konuda. Korku öğesi barındıran hiçbir çizgifilm izletmedik. Uyumuyorsa öcü geliyor demedik. Yemek yemiyorsa zorla yedirmedik. Doğruyu yanlışı direkt söylemedik. Yaparsa veya yapmazsa sonucunda olabilecekler hakkında tahminlerimizi söyledik. Doğru yanlış diye bir oyun bulduk. Bunu oynadık sürekli. Sonucunda karanlık bir odada yanlız başına oturabilen canavardan cinden periden korkmayan doğrunun ne olduğunu anlayabilmesi için sağa sola danışmayan açıp başkalarının yorumlarına bakmasına gerek duymayan vicdanları haricinde hiçbirşeyi referans almayan çocuklar oldular. İnanç konusunda düşüncelerimiz aynı yönlendirme kesinlikle yapmamayı düşünüyoruz. Belirli bir olgunluğa ulaştıklarında kendi kararlarını kendileri verecekler.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi samplus -- 5 Mart 2014; 3:08:25 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: samplus

    quote:

    Orijinalden alıntı: Uchiha Madara.

    En büyük toplumsal hipnoz din zaten. Yıllarca bizi zehirlediler, ya en basiti sofrada bile yemeğini hızlı ye sofrayı melekler taşıyor yorulmasınlar. Sofrada şarkı söylenmez. Ezan okunurken bacak bacak üstüne atılmaz, çarpılırsın. Böyle yetişen bir insan nasıl bir dini sevebilir. Dini benimseyerek inanmak varken, neden korkuyla inanasın? Allah'ın izniyle evladım olursa kıracağım bu korku imparatorluğunu. Ben anlatırım inanacaksa da severek inansın, sorgulamaktan korkmasın.

    Denedik ve olumlu sonuç aldığımız için bu bilgiyi paylaştım. Çocuklarımıza bebeklik ve ilerleyen dönemlerinde korku kavramını hiç birşekilde öğretmedik. O dönem forumdada paylaşımlarım olmuştu bu konuda. Korku öğesi barındıran hiçbir çizgifilm izletmedik. Uyumuyorsa öcü geliyor demedik. Yemek yemiyorsa zorla yedirmedik. Doğruyu yanlışı direkt söylemedik. Yaparsa veya yapmazsa sonucunda olabilecekler hakkında tahminlerimizi söyledik. Doğru yanlış diye bir oyun bulduk. Bunu oynadık sürekli. Sonucunda karanlık bir odada yanlız başına oturabilen canavardan cinden periden korkmayan doğrunun ne olduğunu anlayabilmesi için sağa sola danışmayan açıp başkalarının yorumlarına bakmasına gerek duymayan vicdanları haricinde hiçbirşeyi referans almayan çocuklar oldular. İnanç konusunda düşüncelerimiz aynı yönlendirme kesinlikle yapmamayı düşünüyoruz. Belirli bir olgunluğa ulaştıklarında kendi kararlarını kendileri verecekler.

    Helal olsun hocam, bana da referans oldunuz. Bunları yapıp da güzel sonuçlar alan bir aileyi öğrendiğim için mutlu oldum, ümitlendim. Allah çocuklarınıza daima sağlıklı, daima mutlu yıllar versin. Sizi ve eşinizi de tebrik ederim.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Uchiha Madara.

    quote:

    Orijinalden alıntı: samplus

    quote:

    Orijinalden alıntı: Uchiha Madara.

    En büyük toplumsal hipnoz din zaten. Yıllarca bizi zehirlediler, ya en basiti sofrada bile yemeğini hızlı ye sofrayı melekler taşıyor yorulmasınlar. Sofrada şarkı söylenmez. Ezan okunurken bacak bacak üstüne atılmaz, çarpılırsın. Böyle yetişen bir insan nasıl bir dini sevebilir. Dini benimseyerek inanmak varken, neden korkuyla inanasın? Allah'ın izniyle evladım olursa kıracağım bu korku imparatorluğunu. Ben anlatırım inanacaksa da severek inansın, sorgulamaktan korkmasın.

    Denedik ve olumlu sonuç aldığımız için bu bilgiyi paylaştım. Çocuklarımıza bebeklik ve ilerleyen dönemlerinde korku kavramını hiç birşekilde öğretmedik. O dönem forumdada paylaşımlarım olmuştu bu konuda. Korku öğesi barındıran hiçbir çizgifilm izletmedik. Uyumuyorsa öcü geliyor demedik. Yemek yemiyorsa zorla yedirmedik. Doğruyu yanlışı direkt söylemedik. Yaparsa veya yapmazsa sonucunda olabilecekler hakkında tahminlerimizi söyledik. Doğru yanlış diye bir oyun bulduk. Bunu oynadık sürekli. Sonucunda karanlık bir odada yanlız başına oturabilen canavardan cinden periden korkmayan doğrunun ne olduğunu anlayabilmesi için sağa sola danışmayan açıp başkalarının yorumlarına bakmasına gerek duymayan vicdanları haricinde hiçbirşeyi referans almayan çocuklar oldular. İnanç konusunda düşüncelerimiz aynı yönlendirme kesinlikle yapmamayı düşünüyoruz. Belirli bir olgunluğa ulaştıklarında kendi kararlarını kendileri verecekler.

    Helal olsun hocam, bana da referans oldunuz. Bunları yapıp da güzel sonuçlar alan bir aileyi öğrendiğim için mutlu oldum, ümitlendim. Allah çocuklarınıza daima sağlıklı, daima mutlu yıllar versin. Sizi ve eşinizi de tebrik ederim.

    Teşekkür ederim ama çok zor bir süreç. Temeli kandırmak olan hiçbirşeyi yapmıyorsunuz. İşin felsefesi bu aslında. Yani çocuğa çocukluğundan itibaren hep gerçekleri veriyorsunuz. Mesela emzik kesinlikle kullanmıyorsunuz bunun sonucundada gecede 4 - 5 defa ağlayarak uyanıyorlar. Uykunuz bölünüyor düzgün uyuyamıyorsunuz gün içinde bitkin oluyorsunuz. Dediğim gibi çok zor ama değer




  • quote:

    Orijinalden alıntı: samplus

    quote:

    Orijinalden alıntı: Uchiha Madara.

    En büyük toplumsal hipnoz din zaten. Yıllarca bizi zehirlediler, ya en basiti sofrada bile yemeğini hızlı ye sofrayı melekler taşıyor yorulmasınlar. Sofrada şarkı söylenmez. Ezan okunurken bacak bacak üstüne atılmaz, çarpılırsın. Böyle yetişen bir insan nasıl bir dini sevebilir. Dini benimseyerek inanmak varken, neden korkuyla inanasın? Allah'ın izniyle evladım olursa kıracağım bu korku imparatorluğunu. Ben anlatırım inanacaksa da severek inansın, sorgulamaktan korkmasın.

    Denedik ve olumlu sonuç aldığımız için bu bilgiyi paylaştım. Çocuklarımıza bebeklik ve ilerleyen dönemlerinde korku kavramını hiç birşekilde öğretmedik. O dönem forumdada paylaşımlarım olmuştu bu konuda. Korku öğesi barındıran hiçbir çizgifilm izletmedik. Uyumuyorsa öcü geliyor demedik. Yemek yemiyorsa zorla yedirmedik. Doğruyu yanlışı direkt söylemedik. Yaparsa veya yapmazsa sonucunda olabilecekler hakkında tahminlerimizi söyledik. Doğru yanlış diye bir oyun bulduk. Bunu oynadık sürekli. Sonucunda karanlık bir odada yanlız başına oturabilen canavardan cinden periden korkmayan doğrunun ne olduğunu anlayabilmesi için sağa sola danışmayan açıp başkalarının yorumlarına bakmasına gerek duymayan vicdanları haricinde hiçbirşeyi referans almayan çocuklar oldular. İnanç konusunda düşüncelerimiz aynı yönlendirme kesinlikle yapmamayı düşünüyoruz. Belirli bir olgunluğa ulaştıklarında kendi kararlarını kendileri verecekler.


    her baba senin gibi olsa dünyada ne savaş olur ne de öyle büyük sorunlar...




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Ruff Rider

    quote:

    Orijinalden alıntı: samplus

    quote:

    Orijinalden alıntı: Uchiha Madara.

    En büyük toplumsal hipnoz din zaten. Yıllarca bizi zehirlediler, ya en basiti sofrada bile yemeğini hızlı ye sofrayı melekler taşıyor yorulmasınlar. Sofrada şarkı söylenmez. Ezan okunurken bacak bacak üstüne atılmaz, çarpılırsın. Böyle yetişen bir insan nasıl bir dini sevebilir. Dini benimseyerek inanmak varken, neden korkuyla inanasın? Allah'ın izniyle evladım olursa kıracağım bu korku imparatorluğunu. Ben anlatırım inanacaksa da severek inansın, sorgulamaktan korkmasın.

    Denedik ve olumlu sonuç aldığımız için bu bilgiyi paylaştım. Çocuklarımıza bebeklik ve ilerleyen dönemlerinde korku kavramını hiç birşekilde öğretmedik. O dönem forumdada paylaşımlarım olmuştu bu konuda. Korku öğesi barındıran hiçbir çizgifilm izletmedik. Uyumuyorsa öcü geliyor demedik. Yemek yemiyorsa zorla yedirmedik. Doğruyu yanlışı direkt söylemedik. Yaparsa veya yapmazsa sonucunda olabilecekler hakkında tahminlerimizi söyledik. Doğru yanlış diye bir oyun bulduk. Bunu oynadık sürekli. Sonucunda karanlık bir odada yanlız başına oturabilen canavardan cinden periden korkmayan doğrunun ne olduğunu anlayabilmesi için sağa sola danışmayan açıp başkalarının yorumlarına bakmasına gerek duymayan vicdanları haricinde hiçbirşeyi referans almayan çocuklar oldular. İnanç konusunda düşüncelerimiz aynı yönlendirme kesinlikle yapmamayı düşünüyoruz. Belirli bir olgunluğa ulaştıklarında kendi kararlarını kendileri verecekler.


    her baba senin gibi olsa dünyada ne savaş olur ne de öyle büyük sorunlar...

    Her problemin başı zaten dayatma. Bilgiyi dayatma, ideolojiyi dayatma, gücü dayatma vs.. Dayatmayı kabul ettirmeyi hayatımızdan çıkardığımız zaman zaten savaşların nedeninide bitirmiş oluyorsunuz. Hayatıda çok ciddiye almamak lazım. Çocuk olmak lazım ama bazen değil hep çocuk olmak lazım. Ben oradan kendimi biraz avantajlı görüyorum. Çocuk gibiyim. Lünaparka giderim mesela bazen. Oyun salonlarına giderim. Resmiyet yoktur hayatımda resmiyete yerde vermem. O yüzden onların ne istediklerini, ne isteyebileceklerini iyi anlıyorum.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi samplus -- 5 Mart 2014; 3:31:42 >




  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Farkındalık
    9 ay önce açıldı
    Daha Fazla Göster
  • hep çocuk olmak gerekir demişsin ama bence o çocuk olmaktan kastın başka bi şey. yani çocuk kalamazsın sen de biliyosun bunu. çocuklarla kurulan iletişimin bile ona yetişkin olduğunuzu farkettirerek kurmanız gerekir. kurallar gerekir mesela. başıboş bırakamazsınız çocuğunuzu. dünyanın hali iyi değil, iyi de olmayacak hayallere kapılmamak gerek. dayatma konusunda haklısınız, her birey özgür doğar ve hep özgür olmalıdır bana göre de. yukarda arkadaş bahsetmiş dini inancımı dini falan anlatırım çocuğuma diye ama bence yapmasın ayrıca. büyükler için bu tarz şeyler. şahsen ben ateistim ve eğer bi gün çocuk yapacak olursam ona hayatın karmaşıklığından da bahsetmeyi düşünüyorum
  • Dini anlatmasın demişsin de sen sana dini anlatmadılar, dinden bihabersin diye ateist olmadın. Dini biliyorsun ve sana mantıklı gelmediği için ateistliği seçtin doğru mu? Ben de onu diyorum. Ben anlatırım, seçip seçmemek ona kalır. Tabi 3-4 yaşındaki çocuktan bahsetmiyorum. Ayrıca kurallar gerekli demişsin kendimden misal vereyim; benim ailem hiç bir zaman bana sigara içersen şunu yaparız, sigara içersen böyle cezalandırırız tarzı şeyler yapmadı. Sadece bana sigaranın bedende yol açtığı tahribatları anlattılar. Elime 1 adet sigara verdiler, yaktılar ve içime çekmeye çalıştım. Tabi ki boğulacak gibi oldum, nefes alamadım ve anladım ki gerçekten bu bana zarar veren bir şey. O deneyimden sonra ömrüm boyunca hiç sigara kullanmadım, kullanmayı da düşünmüyorum. Yani bazı şeyleri kurallarla, baskıyla yaparsan tahmininin aksine sonuçlar doğurabilir. O teraziyi iyi ayarlamak gerek diye düşünüyorum, ebeveynler olarak.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Ruff Rider

    hep çocuk olmak gerekir demişsin ama bence o çocuk olmaktan kastın başka bi şey. yani çocuk kalamazsın sen de biliyosun bunu. çocuklarla kurulan iletişimin bile ona yetişkin olduğunuzu farkettirerek kurmanız gerekir. kurallar gerekir mesela. başıboş bırakamazsınız çocuğunuzu. dünyanın hali iyi değil, iyi de olmayacak hayallere kapılmamak gerek. dayatma konusunda haklısınız, her birey özgür doğar ve hep özgür olmalıdır bana göre de. yukarda arkadaş bahsetmiş dini inancımı dini falan anlatırım çocuğuma diye ama bence yapmasın ayrıca. büyükler için bu tarz şeyler. şahsen ben ateistim ve eğer bi gün çocuk yapacak olursam ona hayatın karmaşıklığından da bahsetmeyi düşünüyorum

    Ben buna inanmıyorum dostum. Bir anne babanın tek görevi çocuğuna aklını kullanmanın ve vicdanını nasıl referans alabileceğinin yolunu göstermektir. Burada nasıl kullanacağınıda demiyorum. Yolunu göstermektir. Zaten herşeyin temelide budur. Doğrudan bilginin tamamı telkindir. Bu yüzden zaten sorgulayamayan sorgulamaktan korkan insanlar yetişiyor. Doğruyu yanlışı anlatmaya kalkarsan herşeyi anlatman gerekir. Buna kimsenin gücü yetmez. Bu konuyu dahada açabilirim istersen.

    Çocuğa yetişkin gibi davranmaktan kasıt nedir o önemli. Çocuğun bu yolla sana saygı duymasını sağlamak mı mesela? Benim söylediğim çocuk olmak kelimesi benim yetişrimek istediğim anlamda çocuk olmak. Hayal dünyasında yaşayan çocuktan bahsetmiyorum. Hayatı eğlence olarak gören korkmayan mutlu çocuktan bahsediyorum. İlk paragrafta anlattığım şeyi uyguladığınızda zaten çocuk hayatta onu nelerin beklediğinin farkında oluyor.

    Seçecekleri din dediğim gibi beni ilgilendirmiyor. Beni ilgilendiren şey bu seçimi yapabilecek kadar olgun hale gelebilmeleri. O olgunluğa eriştiklerinde zaten kendileri için doğru kararı vereceklerini biliyorum.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi samplus -- 5 Mart 2014; 3:50:20 >




  • kuraldan kastımı anlamamışsın 1. 2. ben zaten "büyükler için bu tarz şeyler" dedim orda. belli bi olgunluğa geldiğinde anlatır ayrıca bilgilendirirsin. veya laf arasında belki sözü geçer arada. kural dediğim, dengesiz bi yaşam tarzına uzak olması. daha önce hiç çocuk sahibi olmadım ama tahmin edebiliyorum nasıl sorunlarla karşılaşabilineceğini. benim için öncelik doğruyu yanlışı ayırt edebilme yeteneği kazanması. doğruyu kendi çabasıyla bulması da güzel. ama henüz savunmasızken ondan aşırı sorumluluk bekleyemem hayatına karşı. ayrıca kural demişken, kuralları olmayan bir toplum veya bi düzen hayal edersen kocaman bi hippi çemberi çıkar karşına
  • samplus kullanıcısına yanıt
    çocuğa yetişkinmiş gibi davranmak değil. ona yetişkin olduğunuzu hissettirmek. yani karşısında annesinin babasının olduğunu bilecek çocuk. ona sıra arkadaşıymışsınız gibi davranırsanız elbet şımaracaktır. veya henüz bi çocuk olduğu için bi şeyleri anlamak öğrenmek de istemeyebilir fazla baskı olur onun için belki. sadece sevdiği şeyleri yapan bi çocuk çoğu şeyi ihmal edebilir. biraz düşünün bu konuda bence
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Ruff Rider

    çocuğa yetişkinmiş gibi davranmak değil. ona yetişkin olduğunuzu hissettirmek. yani karşısında annesinin babasının olduğunu bilecek çocuk. ona sıra arkadaşıymışsınız gibi davranırsanız elbet şımaracaktır. veya henüz bi çocuk olduğu için bi şeyleri anlamak öğrenmek de istemeyebilir fazla baskı olur onun için belki. sadece sevdiği şeyleri yapan bi çocuk çoğu şeyi ihmal edebilir. biraz düşünün bu konuda bence

    Ben senin anlayamadığın noktayı anladım. Şimdi bu şekilde yetiştirdiğinde çocuğa herşeyi kendi kavrama yeteneğini veriyorsun. Çocuğun senin onun annesi ve babası olduğunu anlaması için ona resmi bir tavır takınmana gerek kalmıyor. Oturup arkadaşınmış gibi konuşsanda senin onun arkadaşı olmadığını babası olduğunu anlayabiliyor. Eğer çocuğun doğruyu yanlışı kendisinin nasıl bulabileceğini öğretmezsen o zaman o na onun babası olduğunu seninde söylediğin gibi anlatman gerekir. Sonra sana karşı neler yapabileceğini neler yapamayacağını, onun arkadaşlarının kimler olduğunu arkadaşlarına nasıl davranması gerektiğini, kimleri arkadaş edinmemesi gerektiğini, yemek pişerken ocağa yaklaşmaması gerektiğini, kesici aletlerle oynamaması gerektiğini vs.. böyle uzar gider bu. Herşeyi anlatman gerekir yani. Sonra çocuk daha önce yapmadığı birşeyi yapmak için sana sorması gerekir. Sen yoksan yanlış seçim yapabilir. Falan filan. Bilmiyorum anlatabiliyor muyum? O konu daha da açılmış oldu böylelikle



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi samplus -- 5 Mart 2014; 4:07:08 >




  • samplus kullanıcısına yanıt
    aslında benim de kafam karışık. bi çocuğum olsa onu nasıl yetiştirirdim şu anda karar veremem buna. çocuksa çocuk geri zekalı değil ya. ben de biraz yanlış konuştum belki. bilmiyorum işte. 0'dan karakter sahibi bi insan yetiştirmek o kadar da kolay olmasa gerek. size başarılar
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.