Şimdi Ara

TELE 1 gazetecisi Merdan Yanardağ'dan, 2. Abdülhamid'e hakaret! (2. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
81
Cevap
0
Favori
2.872
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
5 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 1234
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • acura07 kullanıcısına yanıt

    deli falan değil akıl hastanesindede yatmışlığı yok şizofren de değil

  • kunglao K kullanıcısına yanıt

    kendi ağzından dinleyelim :)




  • acura07 kullanıcısına yanıt

    doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar,çok haksızlığa uğramış

  • quote:

    Orijinalden alıntı: yedwave

    Sen Abdülhamit'i savundun!

    Çıkar göster


    masaya vur böyle xD

  • kunglao K kullanıcısına yanıt

    Atmayın artık şu ingiliz kadiri


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • en son bildiğim osmanlı bir imparatorluktu ve yıkıldı, bitti. 1920'de cumhuriyet kuruldu. şimdi kurulan cumhuriyet yerine osmanlı'yı mı savunacağız? enteresan işler oluyor.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Konu iyi güzel ama bilgi kirliliğinden geçilmiyor. Monarşiye diktatörlük diyen var konuda, daha da konuşmayacağım. TELE 1 gazetecisi Merdan Yanardağ'dan, 2. Abdülhamid'e hakaret! 

  • kunglao K kullanıcısına yanıt

    malesef. o üstat olmasa cahil kalırdıkTELE 1 gazetecisi Merdan Yanardağ'dan, 2. Abdülhamid'e hakaret! 

    TELE 1 gazetecisi Merdan Yanardağ'dan, 2. Abdülhamid'e hakaret!


    TELE 1 gazetecisi Merdan Yanardağ'dan, 2. Abdülhamid'e hakaret!


    TELE 1 gazetecisi Merdan Yanardağ'dan, 2. Abdülhamid'e hakaret!




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Guest-2BDFFB04D

    anlık refleks anlık tarih


    hangi zaman için konuştun .


    atatürk zamanımı ertuğrulgazi zamanımı??


    saddam berbat bir liderdi mi diyelim saddam sonrası için.


    suriyenin lideri çok kötüydü mü diyelim suriyelilerin o memleket senin bu memleket benim dolaştıkları için.


    yazımdan tam teslimiyet çıkardıysan.


    senin sevdiğin liderin zamanındaki insalarada koyun demek gerekir. ki yanlış.


    sarı yelekliler eylem yapınca fransa veya macron şahlanmıyor.



    Alıntıları Göster

    Evet, Saddam SSCB'den yardım BAAS partisi başkanı kötü bir liderdi. 35 sene ülkeyi yönetti, Savaşlara girdi ama kendisi ölünce ülke dağıldı. Dağılır tabi. 35 senede ne kadar leş bir iç siyaset yürütmüşse Irak, hâlâ toparlayamadı. Kasten siyaset kelimesini seçtim ha.


    Alıntı

    metni:
    liderin kafasında bir program vardır o program üzerinden gider.

    Diyorsunuz sonra "dediklerimden tekmil teslimiyet mi çıkardın?" diyorsunuz. Evet, üstteki alıntıdan o çıkar.


    "Siyaset"in etimolojisini bilir misiniz? Seyis kelimesiyle kökteştir. Seyislik(yani siyaset) de "at terbiyeciliği" demek. Politikaysa "polis(şehir)" yönetmektir. Peki biz neyden tarafız? Siyaset mi politika mı? Siz bizzat dediklerinizle siyaset istiyorsunuz.


    II. Dünya Savaşı'ndan önce Avrupa'nın demokratları bile ırkçıydı. Suçlamak için demiyorum. Churchill basbayağı ırkçıydı örneğin. Avrupa'da Aryan üstünlüğüne tapılıyordu, sarı "ırk"lar(Türkler de buna dahil ediliyor), siyahiler fena bir şekilde yeriliyordu. İşte bu havada "zamanın politikası gereği" Atatürk döneminde bilime uymayan tezler, teoriler yazıldı, çizildi. Kurtuluş Savaşı'nda emek vermiş paşalara gözdağı verildi. Buna karşı çıkılacak elbet. Çünkü bu doğru değil. Ama sakın Atatürk'ü bu müstebit padişahla bir tutma gafletine düşmeyiniz bir daha.


    II. Abdülhamid'in milliyetçiliği; beş yaşındaki MuhterisTürk'ün milliyetçiliğinden daha zayıftır, yaşadığım evin dışındaki erik ağacının en üst tepesindeki Saka kuşunun milliyetçiliğinden daha zayıftır.

    Kazım Karabekir anılarında neler var neler:


    "Ben Fransızcadan ufak parçalar tercümeye başladım ve “Çoban ile Kral” diye tercüme ettiğim bir parçayı haftalık Çocuklar gazetesine gönderdim. Gazete bunu basmış. Bu gazetenin bilmecesini de halletmiş göndermiştim. Altı aylık abone mükâfat vermişler, yine sevindim. Gazeteden birkaç nüsha aldım, okuyan beni tebrik ediyordu. Hocamıza da bir nüsha verdim. “Eh artık sarı sırmalı şeridi hak ettim” diyordum. Bu şerit kola dolambaç takılırmış. Bir taraftan da utanıyordum. Ertesi günü şerit yerine, “bir daha gazetelere bu kabil şeyler yazarsam istikbalimin tehlikede olduğunu” bir zabitimiz bana ihtar etmez mi!.. Makalenin mevzuu tehlikeliymiş. Kralın biri çobanla görüşüyor, neticede kavalını üfleyerek koyunlarının samimi muhiti içinde gezip kâinatın hava ve güzel manzaralarının sahibi imiş gibi serbestçe çekilip gitmesini gören kral seyrediyor, bu ikisinden hangisi bahtiyar diye netice var. Eyvah, dedim. Fransızca imtihanında da mümeyyiz zabitler “La patrie, Liberté” gibi kelimelerin Türkçesini yazmayın diye ihtar etmezler mi... Hay Allah kahretsin, dedim. Şu Sultan Hamid’in ne müstebit adam olduğunu şimdi ben de anladım. Ah şu İttihat ve Terakki Cemiyeti ne zaman bu işi becerebilecek, düşündüm ve onlara dua ettim."


    Vatan ve hürriyet kelimelerini yasaklayan adama milliyetçi demek, Türkçülüğe hakarettir.





  • ggreyhame kullanıcısına yanıt
    bir tane asıl irade var ve o ne derse o oluyor. monarşiye, diktatörlük değil mahmut mu diyek?

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • kunglao K kullanıcısına yanıt
    Braindead?

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • Gereksiz bir tartışma.Nedense malum parti ciddi zorlukla karşılaşınca kendisine muhalif diyen bazı tipler ortaya adeta can simidi gibi atlıyor.Bu devirde Abdülhamid konuşulmuş konuşulmamış çok mu gerekli?Bırakın bu konuyu tarihçiler konuşsun.Sanki şuan Türkiye'nin çok daha önemli sorunları yokmuş gibi bir derdimiz bu mu kaldı?


    Bunun dışında II.Abdülhamid her ne kadar baskıcı bir padişah olsa da kendisini sever ve sayarım.Bunun nedeni de eğitim alanında ciddi yatırımlar yapması ve bu eğitim kurumlarında kendisi aleyhine düşüncelerin geliştiğini bilmesine rağmen kapılarına kilit vurmaması.Böylece imparatorluk yıkıldığında Türk milletini kurtaracak insanlar yetişmiş oldu.Çanakkaleyi kazanan,Kurtuluş mücadelesini veren ve Cumhuriyeti ilan eden kadro hep onun açıp desteklediği modern okullardan mezun oldu.Evet,Türk milliyetçiliğine karşıydı lakin en azından çağın gerçeklerine gözü kapalı bir tipte değildi.Günümüzde lafta onun peşinde giden tipler gibi 'kindar ve dindar' bir nesil yetiştirme amacında değildi.Esasında günümüzde II.Abdülhamid'in takipçisi olduğunu ileri sürenlere o birkaç gömlek büyük gelir.Zira II.Abdülhamid kendileri gibi şeriatçı ve Dünya gerçeklerine gözünü kapatmış biri değildi.


    İktidarında en olumsuz gördüğüm özelliği ise Türk milliyetçiliğine karşı olması.Aslında bu konuda objektif bakarsak kendisi bir milli devletin başı değil bir imparatorluğun başıydı.Bu imparatorlukta onlarca farklı etnik köken ve din vardı.Durum bu olunca bir imparator olarak milliyetçiliğe karşı olması anlaşılabilir.Dahası yanılmıyorsam amcası Sultan Abdülaziz'in tahttan indirilmesi ve şüpheli ölümü aynı zamanda V.Murat'ın da akli dengesi yerinde olmadığı anlaşılınca tahttan indirilmesi onun üzerinde muhtemelen çok olumsuz tesirler bırakmış.Bu açıdan yani onun bakış açısından muhalefete büyük baskı uygulaması ve sansür getirmesi oldukça doğal.Sonuçta kendi iktidarını korumak istemiş.Hangi kral/sultan/imparator tahttan zorla inmek ister?


    Ama elbette halkımız genelde tarihi olaylara objektif bakmak yerine sanki dün olmuş gibi olayları ele aldığı için bu tartışmalar kısır döngü halinde.





  • 100 yıl önceyi artık geride bıraksak gerçekten yorulmadı mı insanlar. Bu kadar geçmişiyle kafayı bozmuş başka ülke var mıdır acaba.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Hepsinerede denen şahsı takan varmı forumda?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Bilip bilmeden konuşmaya bayılıyorsunuz. İngiltere ve İsveç'te de krallık (monarşi) var, diktatörlük diyebilir misin onlara? Rusya'da demokrasi var diyebilir misin şimdi bana?


    Monarşi demek diktatörlük veya tiranlık demek değildir, cumhuriyet de özgürlük veya demokrasi. Konudakilerden çoğu diktatörlüğün ne olduğunu da bilmiyor.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ggreyhame -- 28 Haziran 2020; 14:37:31 >
  • ggreyhame kullanıcısına yanıt
    İngiltere ve İsveç'te de krallık monarşi var demek kelimenin tam anlamıyla saçmalık.eğer buna inanıyorsan sana hiç bir şey çare olmaz zaten.
    bilmeyene not: göstermelik monarşi ile monarşinin farkını bilmeyenle tartışmaya girmeyiniz.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Şanlı ecdadımıza hakaret eden babam olsa önce ıslah etsin, ıslahı mümkün değilse lanet etsin.




    Saygılar

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Guest-AB1E07F87

    Evet, Saddam SSCB'den yardım BAAS partisi başkanı kötü bir liderdi. 35 sene ülkeyi yönetti, Savaşlara girdi ama kendisi ölünce ülke dağıldı. Dağılır tabi. 35 senede ne kadar leş bir iç siyaset yürütmüşse Irak, hâlâ toparlayamadı. Kasten siyaset kelimesini seçtim ha.


    Alıntı

    metni:
    liderin kafasında bir program vardır o program üzerinden gider.

    Diyorsunuz sonra "dediklerimden tekmil teslimiyet mi çıkardın?" diyorsunuz. Evet, üstteki alıntıdan o çıkar.


    "Siyaset"in etimolojisini bilir misiniz? Seyis kelimesiyle kökteştir. Seyislik(yani siyaset) de "at terbiyeciliği" demek. Politikaysa "polis(şehir)" yönetmektir. Peki biz neyden tarafız? Siyaset mi politika mı? Siz bizzat dediklerinizle siyaset istiyorsunuz.


    II. Dünya Savaşı'ndan önce Avrupa'nın demokratları bile ırkçıydı. Suçlamak için demiyorum. Churchill basbayağı ırkçıydı örneğin. Avrupa'da Aryan üstünlüğüne tapılıyordu, sarı "ırk"lar(Türkler de buna dahil ediliyor), siyahiler fena bir şekilde yeriliyordu. İşte bu havada "zamanın politikası gereği" Atatürk döneminde bilime uymayan tezler, teoriler yazıldı, çizildi. Kurtuluş Savaşı'nda emek vermiş paşalara gözdağı verildi. Buna karşı çıkılacak elbet. Çünkü bu doğru değil. Ama sakın Atatürk'ü bu müstebit padişahla bir tutma gafletine düşmeyiniz bir daha.


    II. Abdülhamid'in milliyetçiliği; beş yaşındaki MuhterisTürk'ün milliyetçiliğinden daha zayıftır, yaşadığım evin dışındaki erik ağacının en üst tepesindeki Saka kuşunun milliyetçiliğinden daha zayıftır.

    Kazım Karabekir anılarında neler var neler:


    "Ben Fransızcadan ufak parçalar tercümeye başladım ve “Çoban ile Kral” diye tercüme ettiğim bir parçayı haftalık Çocuklar gazetesine gönderdim. Gazete bunu basmış. Bu gazetenin bilmecesini de halletmiş göndermiştim. Altı aylık abone mükâfat vermişler, yine sevindim. Gazeteden birkaç nüsha aldım, okuyan beni tebrik ediyordu. Hocamıza da bir nüsha verdim. “Eh artık sarı sırmalı şeridi hak ettim” diyordum. Bu şerit kola dolambaç takılırmış. Bir taraftan da utanıyordum. Ertesi günü şerit yerine, “bir daha gazetelere bu kabil şeyler yazarsam istikbalimin tehlikede olduğunu” bir zabitimiz bana ihtar etmez mi!.. Makalenin mevzuu tehlikeliymiş. Kralın biri çobanla görüşüyor, neticede kavalını üfleyerek koyunlarının samimi muhiti içinde gezip kâinatın hava ve güzel manzaralarının sahibi imiş gibi serbestçe çekilip gitmesini gören kral seyrediyor, bu ikisinden hangisi bahtiyar diye netice var. Eyvah, dedim. Fransızca imtihanında da mümeyyiz zabitler “La patrie, Liberté” gibi kelimelerin Türkçesini yazmayın diye ihtar etmezler mi... Hay Allah kahretsin, dedim. Şu Sultan Hamid’in ne müstebit adam olduğunu şimdi ben de anladım. Ah şu İttihat ve Terakki Cemiyeti ne zaman bu işi becerebilecek, düşündüm ve onlara dua ettim."


    Vatan ve hürriyet kelimelerini yasaklayan adama milliyetçi demek, Türkçülüğe hakarettir.



    Alıntıları Göster

    pol i tika çok yüzlülüktür.


    kazım karabekirn istikbal harbimiz kitabında diyarbakırlı aşıretlerle ermeni sorununu konuşan atatürk ün bu sorunu halletmeleri karşılığında aşiretlere birşeyler söz verdiğide yazıyor.


    mehmet akif ..ortalık şöyle fena,böyle müzebzeb işler / ah o yıldız'daki baykuş ölüvermezse eğer/ akıbet çok kötü.. dedi




    o zamanda abdulhamite herkes karşıydı.


    Beni Türkçülük yaparak tahttan indiren 150 kişinin içinde bir tane gerçek Türk yoktu ,diyende abdulhamittir.


    bir imparatorluk nasıl yokedilire güzel bir örnektir.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-2BDFFB04D -- 28 Haziran 2020; 15:7:25 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: ggreyhame

    Bilip bilmeden konuşmaya bayılıyorsunuz. İngiltere ve İsveç'te de krallık (monarşi) var, diktatörlük diyebilir misin onlara? Rusya'da demokrasi var diyebilir misin şimdi bana?


    Monarşi demek diktatörlük veya tiranlık demek değildir, cumhuriyet de özgürlük veya demokrasi. Konudakilerden çoğu diktatörlüğün ne olduğunu da bilmiyor.

    Monarşi "mono"dan gelme. Monarşide şansın varsa iyi bir monarkla ülke çok iyi olabilir ama kötü ve beceriksiz biri başta olsa ne olacak? Bu vasıfsızın gitmesi için demokrasi ve cumhuriyet en ideali. Monarşide monarkın paşa gönlü bırakmak isterse bırakır. Yahut cebren bıraktırılır(bu da acı olaylara sebep oldu).

    Konuda bir link atmıştım "Başkanlık Nasıl Fırsata Dönüşür" adlı yazının. Son referandumda tek adamlığın getirilmesinin üzerine yazılmış bir yazı.


    Kuzey Kore'nin asıl adı "Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti". Çin Halk Cumhuriyeti keza. Tabi ki buna bir tarafımla gülerim.

    Rusya önümüzde anayasa değişikliği yapacak ve tek adamlık daha da pekiştirilecek. Rusya'daki diğer cumhuriyetler üzerindeki Rus tahakkümü keza. Bu da demokrasi adı altında yapılıyor.

    Her şeyin beyaz yahut siyah olmadığını pekala biliyorum.


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Söylediklerinizde haklısınız zaten. Benim amacım monarşinin en iyi yönetim olduğunu, cumhuriyetin ise saçmalık olduğunu ima etmek değildi. Demokrasinin yalnızca cumhuriyetle geldiğini, monarşininse demokrasi karşıtı olmadığını söylemekti. Kötü eğitim sistemimiz ve okumayan insanımız, monarşiyi ve cumhuriyeti maalesef bilmiyor. Diktatörlüğün ise kötü olduğunu zannediyor. Mustafa Kemal Atatürk, (Atatürkçü birisi olarak söylüyorum, yanlış anlaşılmasın.) bir diktatördü. Fakat iyi bir diktatördü.

    Parlementer monarşiler ve parlementer demokrasiyi benimsemiş cumhuriyetler arasında da pek bir fark yok. Birisinde kral, diğerinde cumhurbaşkanı. İkisininde de fren sistemi mevcut fakat kontrol sistemi olmayan saf monarşiler, belirttiğiniz monarkın paşa gönlüne bağlı.

    Ülkemizde şuan uygulanmakta olan "Neverland hükumet sistemi", saf monarşiden az buçuk payını da almış.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ggreyhame -- 28 Haziran 2020; 15:14:27 >




  • 
Sayfa: önceki 1234
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.