Şimdi Ara

Taner Abi 2001'de meşhur olmuş...!!! :)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir (1 Mobil) - 1 Masaüstü1 Mobil
5 sn
29
Cevap
1
Favori
2.384
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Aksiyon Dergisi'ndeki yazı herşeyi açıklıyor.İşte o yazı;

    Bay protesto

    O herşeyi protesto ediyor. Her olumsuzluğun, haksızlığın karşısında. Bozuk sütten, çöp bidonlarına kadar her konudaki aksaklığı ilgili makamlara dilekçe vererek protesto ediyor.
    Hayatı pozitif eylemle geçiyor, en meşhur protestosu ise Turkcell'e karşı açmış olduğu dava. İşte size Protestocu Taner Göde'nin protestolu hayatından kesitler.
     Taner Abi 2001'de meşhur olmuş...!!! :)

    Telekomünikasyon harikası sayılan cep telefonları hayatımıza girdiği günden beri bizi meşgul ediyor. Hemen hemen herkes cep telefonu kullanıyor, ortaokul çocukları bile cep telefonu ile geziyor. Ancak cep telefonlarının bizi meşgul eden kısmı, onları taşımamız veya kullanmamız değil, her ay sonu gelen yüklü faturalar. Yüklü faturalar bizi meşgul edince de ister istemez halden hale giriyoruz. Öfkeleniyoruz, tepki gösteriyoruz. Ancak gösterdiğimiz bu tepkilerin çoğu sadece dar çerçevede kalıyor. Toplumun geneli tepkisini kendi çevresine gösteriyor ama, işi ciddiye alıp, tepkisini genelleştiremiyor. Genel olarak tepkisiziz ama tepkisini gösteren insanlar da yok değil. Turkcell'in sabit ücret bedelini pretosto eden Taner Göde isimli bir vatandaş, abone sayısını 10 milyon olarak açıklayan Turkcell firmasına karşı savaş açmış durumda. Tepkisini kanuni yollarla göstermeye çalışan Göde bununla yetinmeyip, sanal yolla da kamuoyu oluşturuyor. Göde gerekirse herşeyini ortaya koyup, bu mücadelesini sürdüreceğini söylüyor.

    E-mail ile kamuoyu

    Sabit ücretin gereksiz ve haksız olduğunu düşünen Taner Göde önce Turkcell'e bir dilekçe yazmış, dilekçeye cevap gelmeyince Göde bu tepkisini daha da artırıp Turkcell aleyhine dava açmış. Sabit ücretin kaldırılması ve 4 yıldır kullandığı cep telefonu için ödediği sabit ücreti geri almak için dava açan Göde, mahkemenin vereceği kararı beklemeden Turkcell aleyhine kamuoyu oluşturmaya çalışıyor. Göde bunu yapmak için de interneti kullanıyor. Göde'nin göndermiş olduğu e—mail mesajları Türkiye'nin her tarafına yayılıyor. Binlerce insana ulaşan Göde, gelen mesajlarla da büyük destek alıyor.

    Halkın tepkisinin kararlardan daha önemli olduğunu belirten Göde, herkesi protesto etmeye çağırıyor. Göde, e—mail gönderdiği herkese Turkcell'in [email protected] adresini vererek buraya tepkide bulunmalarını istiyor. Göde devamla şöyle konuşuyor: "Dostlar unutmayın onlar sizlerin, bizlerin, sesimizi duyurmama, tepki vermeme özelliğinden faydalanıyorlar. Enflasyonist ortamda zamlara alıştığımız ve tepki vermeyi unuttuğumuz için bu özelliğimizi kullanıyorlar. Kendinizi kullandırtmayın. Unutmayın Turkcell'i biz şımarttık, bu balonu bu kadar biz büyüttük. Havasını da sadece biz indirebiliriz. O yüzden tepkimizi gösterelim, onları e—mail bombardımanına tutalım!"

    Davaya sponsor aranıyor

    Göde, dava masrafları için sponsor arıyor. Davanın kazanılması halinde sponsor olan kişi, firma, dernek, gazete veya televizyon dava ile ilgili tüm hakları elde edebilecek. Dava masraflarının yüksek olduğunu belirten Taner Göde neden sponsor aradığını şöyle açıklıyor: "Masraflar bütçemi zorladığı için sponsor arıyorum. Davanın kazanılması halinde tüm hakları kendisine vereceğim. Ödemeyi kabul eden herhangi bir kuruluşa dava neticesinin tüm publicity, reklam, promosyon, fikri hakları ve diğer tüm hakları bedelsiz devredeceğim. Ben bu uğurda gerekirse kendimi kurban edeceğim ama Turkcell canavarına yem olmayacağım."

    Turkcell'e dava açan Göde tüketici derneklerinin de kendisine destek çıkması gerektiğini belirterek: "Onlar da bu işte olmalı. Ortada mağdur olan tüketiciler var. Gerekirse sponsor olup bana ve benim gibi dava açanlara yardım etmeliler. Görevlerini yerine getirmeliler."şeklinde konuşuyor.

    Sırada Sardalya protestosu var

    Ana dili Türkçe'den başka Almanca, İngilizce ve Felemenkçe bilen ve geçimini tercümanlık yaparak kazanan Taner Göde'nin hayatı ise ilginçliklerle dolu. Göde kendini bildiği günden beri ters ve olumsuz olan herşeyi protesto ediyor, protesto ettiği bir konuda da sonuca varmak için sonuna kadar mücadele ediyor. Amacı reklam yapmak değil, tersliklerin ve olumsuzlukların önüne geçmek, tüketici olarak bazı haklarının olduğunu insanlara hatırlatmak. Göde, protestolarını dilekçe ile yapıyor. Daha 13 yaşındayken Hollanda Maliyesini dize getirmeyi başarmış. Kendilerinden gelir vergisi alınınca Göde, gurbetçi olduklarını, dolayısıyla vergi vermelerinin mümkün olmadığını bir dilekçe ile ilgili makamlara yazar. Bunun üzerine Hollanda'da 20 yıl boyunca yaşayan Göde ailesinden gelir vergisi alınmaz. Dilekçe ile bir şeylerin hallolabileceğine kanaat getiren Göde o günden beri olayları dilekçe ile çözmeye çalışıyor. Ancak Türkiye ile Hollanda arasında büyük farkların olduğunu söylüyor. Telekom'a, süt firmasına, son olarak da Turkcell'e tepkisini dilekçe ile, daha sonra dava açarak ortaya koyan Göde, Turkcell'den sonra, bozuk sardalyaları protesto için önce dilekçe yazacak, daha sonra da yine dava açacak.

    Tepkiyi ve tepkide bulunmayı unuttuğumuz bu dönemlerde hemen hemen her gün aksaklıklarla karşılaşıyoruz. Tepki göstermediğimiz için de haklı olmamıza rağmen, hakkımızı alamıyoruz. Bunu böyle bilenler de vatandaşın bu zaafından faydalanıyor. Böylesine tepkisiz bir ortamda herşeyi göze alıp tepkisini gösteren Taner Göde'yi kutlamaktan kendimizi alamıyoruz.

    http://www.aksiyon.com.tr/aksiyon/newsDetail_getNewsById.action?sectionId=34&newsId=7483



    _____________________________




  • yùrü be amcam benim


  • Hakkını her zaman aradığın için tebrik ediyorum Taner abi seni bravo



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi haydarpaşa62 -- 17 Kasım 2010; 18:07:27 >
    _____________________________
    Biz erenler gerçeğiyiz
    Has bahçenin çiçeğiyiz
    Hacı Bektaş köçeğiyiz
    Edep erkan yol bizdedir
  • Bu adam keşfedilmeyi bekliyor .En kısa zamanda meşhur olmalı çünkü bunu hakediyor
    _____________________________
    Bizde iktidarda kalmak önemlidir.İktidarda kalmak için kendi öz çocuğunu öldüren bir neslin torunlarıyız malesef.
  • _____________________________
  • Taner abi bi tanesin
    _____________________________
  • daha da geriye gidersek, Taner abi İlk önce yurt dışında meşhur olmuş.


    quote:

    Orijinalden alıntı: Taner Göde

    MAYIS 1997 TELE-Satellite Dergisi

    Ben ve evdeki 4 metre tek parça Parabol Çanak. ASTRA 19.2 E
    ALMANCA / İNGİLİZCE

     Taner Abi 2001'de meşhur olmuş...!!! :)

     Taner Abi 2001'de meşhur olmuş...!!! :)

    _____________________________




  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Daha Fazla Göster
  • Yurtdışında daha zayıfmış sanırım :) Adana'da yaşamak böyle birşey galiba

     Taner Abi 2001'de meşhur olmuş...!!! :)
    _____________________________
  • biraz daha geriye gidersek kesin icat buluş çıkacak taner abinin
    _____________________________
  • taner abi dava noldu gerçi aradan neredeyse 10 yıl geçmiş ama sonuçlanmıştır heralde.
    _____________________________
  • Helal olsun,yakışır abimize
    _____________________________
  • Eyvah, herşey ortaya çıktı...

    TURKCELL davam 10 yıl öncesinden. O zaman sosyal paylaşım platformu vb. yoktu. FaceBook, YouTube, Orkut, Twitter, vb. hikâyeydi daha. Internete SuperOnline 56K modemle bağlanıyorduk. Sırf internet için ahizesi olmayan bir telefon hattımız vardı.

    Davayı, tabi ki/ne yazık ki, kaybettim. TURKCELL'e karşı gelmek çok zordu ama birşey elde ettim, o da TURKCELL'in Kalite Geliştirme Müdürü bir bayanla 1 saatlik çok uzun bir telefon görüşmesi yaptım (bu benim zaferimdi ve davayı kazansaydım bile bunu elde edemezdim) ve zam yaparken abonelerinin bunu güneşin her sabah doğudan doğması gibi normal ve olağan karşılamayacaklarını ve kendilerinin zam yaparken utanç duymaları ve bunun için de bizden özür dilemeleri gerektiğini söyledim. Tabi 10 yıl önce numara taşıma yoktu ve benim Turkcell numaram da 15 yıldır aynı, hiç değiştirmedim.

    ATV de telefon etmişti, akşam anahaber programına çıkmak için, ben de İstanbul'a gidemeyeceğimi ve işimin olduğunu söyledim, yoksa TV'ye de çıkacaktım.

    Internette böyle irili ufaklı haber ve konular var. Bir diğeri de hâlâ dolanıyor, dondurmaya aynı gün aynı oranda zam yapan PANDA-ALGIDA-ÜLKER'i Rekabet Kurumuna şikayet etmiştim. Tabi onda da baltayı taşa vurduk ama adamlar geçen ve bu yıl yine 50 kuruştan sattı. Yaşasın rekabet.

    Uydu anten (4 metre tek parça parabol) haberinin fotoğrafları 16 yıl önce çekildi, askerden yeni gelmiştim. O zaman 82 kg'ydim, şimdi biraz daha fazla ama o kadar da değil canım. Yaş 42, çocuk 2, olsun o kadar.
    _____________________________




  • Taner Abi çanak aantenli yazının hikayesini anlatırmısın zahmet olmazsa
    _____________________________
  • Tamam

    quote:

    Orijinalden alıntı: the turk

    Taner Abi çanak aantenli yazının hikayesini anlatırmısın zahmet olmazsa


    Kızım uyandı, sütünü yapıp yatırıyorum. Az sonra gelirim. (PAUSE)
    _____________________________
  • Taner abi geçenlerde İsmet İnönü Parkı civarlarında 01 DB plakalı bir Passat vardı.İçinde de sana çok benzeyen birisi.Belki de sendin,emin olmadan gitmeyim dedim.Sen miydin acaba o
    _____________________________
    Volkswagen Caravelle BiTDI 180 HP 400 NM
  • Evet, o bendim.

    Geçen hafta Cuma günüydü. İşe çok erken gelmiştim (saat 07:00) ve yeraltı otoparkı da kapalı olduğundan PASSAT'ı İnönü Parkı karşısında boş bulduğum RodiMood mağazasının tam önüne park etmiştim. Altgeçit inşaatından ötürü Dörtyolağzı kapalı olduğundan ara sıra da olsa oraya park edebiliyorum ama araç genelde yeraltı otoparkında. İşyerim de tam yanındaki iş merkezinin zemin katında. Ziyaretime beklerim arkadaşım.

    quote:

    Orijinalden alıntı: Ali Dogukan

    Taner abi geçenlerde İsmet İnönü Parkı civarlarında 01 DB plakalı bir Passat vardı.İçinde de sana çok benzeyen birisi.Belki de sendin,emin olmadan gitmeyim dedim.Sen miydin acaba o
    _____________________________




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Taner Göde

    Evet, o bendim.

    Geçen hafta Cuma günüydü. İşe çok erken gelmiştim (saat 07:00) ve yeraltı otoparkı da kapalı olduğundan PASSAT'ı İnönü Parkı karşısında boş bulduğum RodiMood mağazasının tam önüne park etmiştim. Altgeçit inşaatından ötürü Dörtyolağzı kapalı olduğundan ara sıra da olsa oraya park edebiliyorum ama araç genelde yeraltı otoparkında. İşyerim de tam yanındaki iş merkezinin zemin katında. Ziyaretime beklerim arkadaşım.

    quote:

    Orijinalden alıntı: Ali Dogukan

    Taner abi geçenlerde İsmet İnönü Parkı civarlarında 01 DB plakalı bir Passat vardı.İçinde de sana çok benzeyen birisi.Belki de sendin,emin olmadan gitmeyim dedim.Sen miydin acaba o




    Fırsat bulursam sana merhaba demeyi çok isterim Taner abi Aslında gelecektim de şimdi sen değilsen,sahibi de 'Her gördüğün sakallıyı deden,her gördüğün Passat'ın sahibini de Taner Göde sanma ! ' der diye çekindim
    _____________________________
    Volkswagen Caravelle BiTDI 180 HP 400 NM




  • Taner abi gerçekten ender rastlanacak insanlardan.Mükemmel bi sevgi,saygı,hoşgörü,bilgi birikimi var.
    Tabii kendisini yakınen tanımıyorum ama yazdığı mesajlar kendisini belli ediyor.Ben Passat forumunu da takip ettiğim için orada da baya bi aktif.
    _____________________________
  • Bu kadarını bekliyordum doğrusu. Evet bu kadarını bekliyordum
    _____________________________
    in money we trust!
  • 4 METRE ("baboş") ÇANAK ANTEN

    Arkadaşlar, önce mesleğimi yazayım. Ben esasen Elektrik-Elektronik Teknisyeniyim. Daha sonra İngilizce Öğretmeni oldum ama hayatımı 24 yıldır yaptığım Yeminli Tercümanlık mesleğimle kazanıyorum.

    Gerçi daha forumda yazdığımı hatırlıyorum fakat tazelemek için tekrar yazmak benim için bir keyif. Çocukluğum ve gençliğim Hollanda'da geçtiği için 1985'te Türkiye'ye döndükten sonra bildiğim dilleri unutmamak ile eğlendirme ve eğitimi bir arada yapabilen işitsel ve görsel medyadan kopmamak için arayışlara girdim. Tek kanallı TRT zamanında yabancı medyaya ulaşmak çok zordu. Ancak kısa dalga (Short Wave) radyodan Radio Nederland Wereldomroep ve orta dalga (Medium Wave) radyodan da İncirlik Hava Üssü'nün AFN (American Forces Network) 1590 kHz frekansından dinlenebiliyordu. Hatta Radio Monde Carlo dahi dinledim. Çok sıcak havada elektronik dalgaların uzağa taşınmasının daha kolay olduğunu da okulda aldığım eğitimde öğrendiğim için (inversion) Suriye, Lübnan ve İsrail TV'lerini de kendim yaptığım devasa yansıtıcılı ve çift dipollü UHF/VHF anteni ile kolayca izleyebiliyordum.

    TRT'nin iki ve üç kanala çıkması bir gelişme olduysa da düğüm 1990'ın başında çözüldü. KABLO TV'ye abone olduysam da ikamet ettiğim adrese hiç gelmedi. Bu nedenle hep bir arayış içindeydim. Kablonun rakibi uyduydu. EUTELSAT I ve II serisi uydularında ilk Türk özel televizyon kanalları deneme yayınlarına başlayınca MagicBox STAR1 televizyonu 160 cm'lik antenlerle Türkiye genelinde izlenebiliyordu. Birinci lig maçları da STAR1'den naklen ve şifresiz yayınlanmaya başladığında özellikle oteller, lokantalar, toplantı salonları ve kıraathaneler çanak taktırıyordu. Zaten o zaman apartmanların çatısına ortak çanak anten takmak da modaydı ve en büyük anteni takmak da gösteriş ve prestij konusuydu. Kanal 6, SHOW TV, ATV ve diğer kanallar geldikçe uydu yayınları belediyelerin kurduğu YANSITICI sistemleri ile UHF/VHF bandından şehirlere yayılıyordu. RTL dahi yayınlanıyordu. O zaman da Adana'da bu işi yapan ve halen de piyasada olan bir uzman elektronikçi ile ilk çanak antenimizi bir kıraathanenin çatısına kurmuştum. Seyhan Belediyesinin şu anda harabe olan yansıtıcı istasyonunu da defalarca ziyaret ettim.

    Ancak bu çanaklar çok pahalıydı. Beklemem gerekiyordu. 1994'te askerlik görevimi tayin edildiğim Balıkesir'de yapmaya başladığımda ilk akşam çarşıyı geziyordum ve tesadüfen çanak anten satan bir dükkanın önünden geçtim. Çanaklar 150 cm'ydi ve kampanya fiyatına satılıyordu. Fiyatını sorduğumda satın alabilecek bir meblağa satıldığını anladım. O anda uydu hastalığına yakalandım ve bu beni bugüne kadar da hiç bırakmadı. 3 tane çanak almak istedim ama Adana'da da aynı fiyata satıldığını öğrendiğim için ilk maaşımla 3 çanak, ikinci maaşımla da receiver, LNB, kablo ve F-konektör satın aldım ve 10 gün izin alıp Adana'ya gittim. Otobüsten iner inmez evin çatısına çıktım ve çanakları kurdum ve ilk çanağı 13 derecedeki Eutelsat II-F1 uydusuna ayarladım. MTV, EuroNews ve NBC SuperChannel ile 2 kanal daha vardı. Görüntü kusursuzdu.

    Fakat amacım HOLLANDA ve ALMAN yayınlarını almaktı ve onlar da ASTRA uydusundan yayın yapıyordu ve ASTRA da İstanbul'da bile 5 metre ile izleniyordu. Aramaya devam ediyordum ve Balıkesir'de bu işin ustası olan MEHMET DEDEBAŞ'a rastladım. Onda 4 metrelik bir çanak anten vardı, depoda ve tek parça paraboldu (off set değil). 700 Dolara anlaştık, 3 ay taksitle çanağı aldım, yoldan geçen bir kamyonu durdurum ve 400 DM karşılığında Konya üzerinden ve gece yolculuk yapmak şartıyla Adana'ya taşıması için ikna ettim. Ayak, payanda, kalkış çubuğu, dalga kılavuzu, LNB ve mekanik polaratör de aldım. Kasım 1994'te çanak Adana'ya vardı, bir Cumartesi günü sabah. Kamyonu evin önüne gelmesi için Adana girişinde karşıladım ve eşlik ettim. Kamyondaki halatlar, kuzler ve yoldan geçen 5-6 kişiyi toplayarak çanağı evin 3. katının çatısına kaldırdık.

    Bir daha da inmedi oradan.

    Çanak çalışmadı ama. Analog yayınlarda drop (sinyal kaybı) çok fazlaydı. Her ne kadar DIGITEX 480 Mhz Digital Treshold Extender almak istediysem de çok pahalıydı ve vazgeçtim. Sonra ASTRA 1G ve 1H uyduları fırlatılınca sinyal birden 4 kat arttı ve yayın analogtan digitale geçti. Bu arada ben Adana Kablo TV merkezindeki teknisyenlerle arkadaş olmuş, 7 metrelik Adana Kablo TV Astra Çanağı (eski Sinop Radarı) yerinde incelemiştim. Ben onlardan ve onlar da benden çok şey öğrenmişti. Halen Kablo TV de eve kadar gelmediğinden sorunu kendim çözmüş, 4 metre çanakla binlerce yayın almaya başlamıştım.

    Bu arada 3 adet 150 cm'lik çanakları satmış, 1 adet 150 cm motorlu sistem ve DIGITAL ANALOG POZİSYONERLİ Kyoto marka receiver almıştım 550 Dolara ve halen kullanıyorum. Gelen LNB'ler, tüketilen kablolar ve F konektörlerin haddi ve hesabı yoktu.

    Bu 4 metre çanak anten sayesinde yabancı dil bilgim hiç geriye gitmedi, aksine çok ilerleme kaydetti, bu da mesleğimi daha iyi yapmama, dünyayı daha iyi anlamama, yabancı yayınların hakkımızda yazdıkları ve çizdiklerini kaynağından öğrenmeme ve teknolojiyi ve akımları anında görme ve öğrenme fırsatı tanıdı. Çanak hâlâ aynı yerde ve sağlam bir şekilde duruyor. Geçen yıl taşındığım için 160 cm'lik ASTRA, 90 cm'lik HOTBIRD ve TURKSAT ile 150 cm'lik NILESAT çanaklarımla istediğim yayınları almaya devam ediyorum. ASTRA'yı işleten SES şirketi yayınlarının Türkiye'den izlenmemesi (!) için çok çaba sarfetti ve ne yazık ki artık bazı önemli yayınlar Adana'da ASTRA'dan kolayca izlenemiyor ama benim istediğim yayınlar çok şükür daha gitmedi ama sanırım 2011'de bu durum değişecek.

    Bazı notlar:

    - Çanak o kadar büyük ki emniyet müdürlüğü tarafından incelendi ve rapor tutuldu
    - Çanak bazı kişiler tarafından radyo vericisi olarak değerlendirildi
    - Çanağın 3 payandası ve 1 ayağı var, tek parça parabol fiberglas
    - Çanağın 5 kopyası var, 1'i bende, 4'ü Balıkesir'de ve halen görevde
    - Çanak yaklaşık 250 kg ağırlığında, ağırlığı ile sabit duruyor.
    - Şimdiye kadar İstanbul'dan 3 adet üniversal flanş LNB aldım
    - 1998 Adana depreminde çanak 2 derece kaydı
    - Her yıl yıkamam ve temizletmem gerekiyordu (kuşlar pisliyordu)
    - 15 yıl sadık hizmet için teşekkür ederim

    Çanağı Çukurova Üniversitesi İletişim Fakültesine hibe ediyorum.

    Gençlere sözüm: Sınırlarınızı her zaman aşmaya çalışın! Sınırlar sadece aklınızda!

    Selam ve sevgiler,

    Taner Göde
    _____________________________




  • 
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.