Şimdi Ara

Starbucks da ne içilir :| (4. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
106
Cevap
3
Favori
21.271
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 23456
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Beyaz cikolatali mocha
    _____________________________
  • quote:

    Orijinalden alıntı: xEvaNeSx


    quote:

    Orijinalden alıntı: face1tr

    starbucks içindeki reyona dizilmiş çeşitli türdeki kahvelerin olduğu rafa yanaşın. burada kahveler yumuşak, orta ve sert içim olmak üzere sınıflandırılmıştır. üzerilerindeki etikette neyin nesi olduğuna dair yeter derecede bilgi barındırır. bu kahve paketlerini elinize alıp mıncıkladığınızda paketin önündeki delikten çekirdeğin kokusu yayılır. kokuyu alabilmeniz için burnunuzu paketin deliğine iyice yaklaştırmalı ve bu esnada paketi epeyi bir hırpalamalısınız.
    şimdi başlıyoruz; kız arkadaşınızla paketleri mıncıklayarak bir gurme edasıyla starbucks'dakilerin "oha ne elit kozmopolit çift" demelerini sağlayarak mekanda farkındalık yaratın.

    bu ilginç rituelin ardından seçeceğiniz kahve çeşidinin adını görevliye vererek yada paketi göstererek orta boy filtre kahve siparişi verin. muhtemelen 4.5 - 5 lira falan tutacaktır. fiyatı tam olarak hatırımda değil.
    görevli sizi çağırıp french press 'i elinize tutuşturduğundaysa bi an içn mağazadaki bütün gözler size kenetlenir. işinin ehli gözükmeye çalışarak aleti fazla kurcalamayın ve masanıza doğru yönelin. oturdukan sonrada bu umarsızlığınız aynen devam etsin. aleti hiç kurcalamadan muhabbete sohbete girişiverin, özellikle aletin üstüdeki çubukla oynamayın, mümkünse o çubukla göz göze dahi gelmeyin.

    3,5 dakka sonra kız arkadaşınıza hadi bakalım, şimdi presin üzerindeki çubuğu yavaşça ittiriverde kahvelerimizi dolduralım diyerek sürece giriş yapmaya hazırlanın. O bir anlık ara gazıyla hızlıca itmeye çabalayacaktır. o esnada eliniz, onun presi iten ellerinin üzerine kapaklanıversin. vaziyetin kontrolünü üstlenerek onun hem elinin ayarı hemde yüreğindeki beyaz atlı prens oluverin; onunla birlikte yavaşça presi bastırın, bunu yaparken onun yükselen nabzını hissetmeniz çok önemli, yani bu esnada o kadar sakin ve sessiz olmalısınız!
    hatta bunu yaparken sessiz olmanın da yanında, bi yandan da çok ciddi bir iş yapıyormuşcasına davranmalısınız ki elit kozmopolit duruşunuz kendini göstersin. buna paralel gene starbucks daki gözler sizin üzerinize kenetlenecektir. hatta yan masadaki kız, erkek arkadaşına yüksek sesle söylenerek "bülent sen bana hiç böyle entel dantel şeyler yapmıyorsun ama" diyerek hayıflanacaktır. Ona buna aldırış etmeyin, siz işinize kanalize olun.

    Ardından, presin içindeki kahveyi görevliden kahveleri alırken istemiş olduğunuz iki adet seramik kupaya "yavaşça" sanki bir kimyasal bileşik hazırlıyormuş edasıyla doldurun. ilk önce şeker koymadan bir iki yudum alın. arzu ederseniz bir paket esmer şeker koyabilirsiniz.

    afiyet olsun

    edit: imla falan


    'vay be!' dedirttin şimdi. Eyvallah hocam öğrenecek çok şey var gibi senden. =) Esirgemezsen sevinirim


    bu tarz yazılar yazabiliyosan bi blog aç hocam takipçin olurum
    _____________________________




  • @face1tr
    Hocam yazar havası sezdim doğru mu?
    _____________________________
  • Yazık lan valla yazık.... Ne içeceğini bilmemene yazık demiyorum, düşündüğün şeye bakıp yazık diyorum...
    _____________________________
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Tun4

    Dostum cok anlamam 2-3 kere arkadaslar ayakustu kahve alırken ugradım.Toplamda 3-4 kahvenın tadına baktım ama kesınlıkle sunu ıstemenı tavsıye ederım begenecegı dusunuyorum.Beyaz Cıkolata Moka dersın.Kremalı falan dıye sorar.Kremalı de.



    Ya sormazsa! Büyük sorun... Kesin bir şey önermek lazım!
    _____________________________

    � Beşiktaş JK � ÇARŞI
    Ey iman edenler Allah'ın size helal ettiği temiz şeyleri haram kılmayın, hududu da aşmayın. Doğrusu Allah, aşırı gidenleri sevmez. Allah'ın size verdiği rızıktan temiz ve helal olarak yiyin. İnandığınız Allah'dan sakının.Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
  • quote:

    Orijinalden alıntı: TheraFlu

    bu tarz yazılar yazabiliyosan bi blog aç hocam takipçin olurum

    Daha neler neler yazıyor da pek belli etmez.
    _____________________________
  • cigara için...



    Bu arada @face1tr, şu diğer yazılarını bizimle de paylaşsan hani
    _____________________________
    Xbox 360 Live GamerTag: n0amch0m5ky

    PSN: n0amc0m5ky
  • Starbucks neymiş hocam oraya vereceğiniz paraylala ;

    2,5 lt kola + 10 tane nescafe 3'ü bir arada paketi + en büyüğünden cips + büsküvi alın sonra gidin birde film kiralayın gününüzü değerlendirin bir fincan içeceğe o kadar para verilir mi ya .
    _____________________________
  • quote:

    Orijinalden alıntı: PHI


    quote:

    Orijinalden alıntı: TheraFlu

    bu tarz yazılar yazabiliyosan bi blog aç hocam takipçin olurum

    Daha neler neler yazıyor da pek belli etmez.



    bir takım yazılar yazdığım doğru. her ne kadar bu yazılar nasıl kız tavlanacağına ya da kız yanındayken onu etkilemek adına bir takım adab-ı muaşeret konuları hakkında yazılmamış olsada, aslında aynen bu starbucks msjımda olduğu gibi okurken zevkli ve zevkli olduğu kadar hayata dair kafanızda bir takım şeyler(!) oluşmasını sağlayan yazılardan oluşmakta.
    ya nası söylesem bilmem ki? şimdi üzerinde uzman mobil gibi bir damga yemiş ve telefon ve bilimum teknolojik taklavattan anlamasını kuvvetle muhtemel beklediğiniz face1tr nin esasında moda eleştirmenliği yaptığını söylesem ?!?!?

    yukarda kalın punto ile belirginleştirdiğim isteğini bir anlık dalgınlıkla samimi bulduğum için(sonradn çok pişman edecek bu msj beni) ilgini/zi çekebilecek blog sayfalarımdan birini paylaşmayı uygun görüyorum.

    açtığım blog sayfası hakkında yazılmış sozluk entry sini koyarak susuyorum.



    http://www.modagirdik.blogspot.com

    yeni faliyete geçen, emekleme aşamasındaki ilginç bir sistem,
    vintage giyinen, abuk giyinen, yamuk yaşayan ya da bu çerçevedeki bilimum insan öbeciğine ait fotolar itina ile belirleniyor, ardından foto üzerinden bir çözümleme ki ama ne çözümleme icra ediliyor.
    üstelik blog sahibine ulaşıp arkadaşlarınızla çektirdiğiniz ilginç bir fotoyu da değerlendirmeye almalarını reca edebiliorsunuz. arkadaşınızın fotosu biraz abuk, biraz sabuk olsun, hayattan olsun yeter!

    amaç; ben, sen, o, şu... olay aynı fotoğraf karesinin altında ayrı dünyaların insanı birbirinden renkli simaların yorumlarını buluşturarak sevgili blog izleyicilerine bambaşka bir çözümleme dünyası sunabilmek! bu yaklaşımla bloğun kazandığı çoklu perspektifik yapı, blog okuyucuları adına oldukça büyük bir kazanım olarak geri dönecektir. en azından öyle umut ediliyor.

    böyle yaparak blog yazarlarının kendileriyle de çeliştiği söylenebilir. eğer aynı konu hakkında bir blog yazarı elma, bir diğeri armut diyorsa eğer, işte o zaman okuyucular blog girişlerinden alacağı bilginin kalitesini sorgulama gereği duyabilir. bu durumu hayıra mı şerre mi yorarsınız bilmiyorum ama düşünmeniz ve ışığı görmeniz adına sizi bir iki saniyeliğine kendinizle başbaşa bırakıyorum.
    1-,2-,

    ama şunu da eklemeden geçemem ki, oda şudur; bu blog belli bir meslek gurubu veyahut herhangi bir konuya ilişkin kesin doğruların sunulduği bir mecra asla değildir. aksine; oluşmış genel kanılara tezat bir şekilde, çeşitli kıstas ve doktirinlerden uzak bir tavırda, içte depreşen naif duygu kabarcıklarının, yani anlayacağınız bir başka heyecanla ortaya çıkmış yazıların paylaşıldığı bi mecradır bahsi edilen...

    burda yapılanlar doğru söylemek olmadığı kadar atıp tutmak, işkembeden sallamak da değildir. bloğu okudukça bahsetmeye çalıştığım bu heyecanı, haspelkader kurulan cümlere nasıl yansıtılmaya çalışıldığını, ve haspelkader de yansıtılanın iyi bişey olduğunu görmeye başlayacaksınız. ve gene en azından ben, bunu böyle umuyorum.

    bu blog,
    hayatın absürdlüklerini, ilginç yanlarını, kenarda köşede kalmış ayrıntıları, insanların belki de hergün yaşadığı ama farkına dahi varmadığı ritüelleri gün ışığına çıkarmaya çalışıyor, ve bunu birazda espirili bir dil kullanarak yapıyor, sizlere aktarmaya çalışıyor.

    yazılanların birer "moda eleştirisi" olarak algılanması olasılıklar dahilindeysede en azından blog yazarları böyle bir amaç adına bilgisayar başına geçip klavyeyle cebelleşmeye başlamıyor. evet, klavyeyle cebellşmek!
    anlatmaya çalıştığım da işte bu ya; bir devlet memurundan farklı olarak rutin bir şey yapmak adına değil, "heyecanlanmak, kendimizi kaptırmak, hatta yer yer hayal alemlerine, kimi zaman yaşanmışlıklarımıza, kimi zamansa dostlarımıza -onlarla birlikte gezip gördüğümüz yerlere gitmek icra edilen bu işin temeli, çıkış noktası.

    belki fiziken bilgisayar başında oturan blog yazarları bu durumlarını inkar etmeyeckelerdir,
    ama emin olun yahu, harbiden sadece madden sandalye üzerindeler, geri planda okyanuslara, bilinmeyen karanlık sulara yelkenler fora vaziyette ilerliyorlar,
    durmadan ve yorulmadan, inanın ki böyle yapıyorlar, bu çark böyle dönüyor, emin olabilirsiniz :p




  • abi ne alırsan al direk esspresso alma hadi aldın diyelim single mı double mı diye sorarlarsa single deme sakın çünkü bi türk kahvesi gibi bi fincanın yarısı kadar bişey veriyolar eline öyle g.....t gibi kalıyosun bu dalgalar ilk meşhur olduğunda gloria jeanste başıma gelmişti tek yudumda içebileceğim bişeye 5-6 milyon para vermiştim bide kız da devasa bişey ısmarlamıştı :D ben bitek espressoyla capuccinonun adını biliyodum e şimdi dedim kapuçino köpüklü fln bişey burnumuz fln girer şebek olmayalaım kıza espresso söyledim daha rezil oldum

    he bu arada ben portakal suyu yada mango suyu fln içiyorum kendimi riske atmamak için :D eğer bişeyler söyleyen oluyosa yanımda aynısından diyorum öyle idare ediyorum kendimi. çözemedim hakikaten şu kahve kültürünü bize gelmiyor.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi omertalord -- 4 Ağustos 2009; 10:05:14 >
    _____________________________
    You are not your job. You're not how much money you have in the bank. You're not the car you drive. You're not the contents of your wallet. You're not your fucking khakis. You're the all-singing, all-dancing crap of the world.




  • şu amerikan köftecilerini, basit kahve içme mekânlarını elit yeri diye şişirmezler mi deliriyorum ya.
    kasmayın bu kadar kendinizi ya.
    mc donalds alt tarafı bi köfteci, starbucks da en basitinden bi kahveci işte.
  • israil markası olduğu için sarmıyor o tarz mekanlar beni. İllaki para bayılmak istiyorsanız dilenciye verin hiç olmazsa arkanızdan dua eder...
    _____________________________
  • quote:

    Orijinalden alıntı: face1tr


    quote:

    Orijinalden alıntı: Senceru


    quote:

    Orijinalden alıntı: PHI


    quote:

    Orijinalden alıntı: face1tr

    starbucks içindeki reyona dizilmiş çeşitli türdeki kahvelerin olduğu rafa yanaşın. burada kahveler yumuşak, orta ve sert içim olmak üzere sınıflandırılmıştır. üzerilerindeki etikette neyin nesi olduğuna dair yeter derecede bilgi barındırır. bu kahve paketlerini elinize alıp mıncıkladığınızda paketin önündeki delikten çekirdeğin kokusu yayılır. kokuyu alabilmeniz için burnunuzu paketin deliğine iyice yaklaştırmalı ve bu esnada paketi epeyi bir hırpalamalısınız.
    şimdi başlıyoruz; kız arkadaşınızla paketleri mıncıklayarak bir gurme edasıyla starbucks'dakilerin "oha ne elit kozmopolit çift" demelerini sağlayarak mekanda farkındalık yaratın.

    bu ilginç rituelin ardından seçeceğiniz kahve çeşidinin adını görevliye vererek yada paketi göstererek orta boy filtre kahve siparişi verin. muhtemelen 4.5 - 5 lira falan tutacaktır. fiyatı tam olarak hatırımda değil.
    görevli sizi çağırıp french press 'i elinize tutuşturduğundaysa bi an içn mağazadaki bütün gözler size kenetlenir. işinin ehli gözükmeye çalışarak aleti fazla kurcalamayın ve masanıza doğru yönelin. oturdukan sonrada bu umarsızlığınız aynen devam etsin. aleti hiç kurcalamadan muhabbete sohbete girişiverin, özellikle aletin üstüdeki çubukla oynamayın, mümkünse o çubukla göz göze dahi gelmeyin.

    3,5 dakka sonra kız arkadaşınıza hadi bakalım, şimdi presin üzerindeki çubuğu yavaşça ittiriverde kahvelerimizi dolduralım diyerek sürece giriş yapmaya hazırlanın. O bir anlık ara gazıyla hızlıca itmeye çabalayacaktır. o esnada eliniz, onun presi iten ellerinin üzerine kapaklanıversin. vaziyetin kontrolünü üstlenerek onun hem elinin ayarı hemde yüreğindeki beyaz atlı prens oluverin; onunla birlikte yavaşça presi bastırın, bunu yaparken onun yükselen nabzını hissetmeniz çok önemli, yani bu esnada o kadar sakin ve sessiz olmalısınız!
    hatta bunu yaparken sessiz olmanın da yanında, bi yandan da çok ciddi bir iş yapıyormuşcasına davranmalısınız ki elit kozmopolit duruşunuz kendini göstersin. buna paralel gene starbucks daki gözler sizin üzerinize kenetlenecektir. hatta yan masadaki kız, erkek arkadaşına yüksek sesle söylenerek "bülent sen bana hiç böyle entel dantel şeyler yapmıyorsun ama" diyerek hayıflanacaktır. Ona buna aldırış etmeyin, siz işinize kanalize olun.

    Ardından, presin içindeki kahveyi görevliden kahveleri alırken istemiş olduğunuz iki adet seramik kupaya "yavaşça" sanki bir kimyasal bileşik hazırlıyormuş edasıyla doldurun. ilk önce şeker koymadan bir iki yudum alın. arzu ederseniz bir paket esmer şeker koyabilirsiniz.

    afiyet olsun

    edit: imla falan

    Şaşırtıyorsun beni. Önce sinema bölümü şimdi burası.


    Yerlerdeyim...



    şimdi de ben şaşırdım, nasıl bir tepi o

    konu sinema edebiyat etkinlik workshop falan filan gibi entel dantel işler olduğunda kimse elime su dökemez. güzel sanatlar camiasındayız sonuçta.


     Starbucks da ne içilir :|
    _____________________________




  • quote:

    Orijinalden alıntı: face1tr

    starbucks içindeki reyona dizilmiş çeşitli türdeki kahvelerin olduğu rafa yanaşın. burada kahveler yumuşak, orta ve sert içim olmak üzere sınıflandırılmıştır. üzerilerindeki etikette neyin nesi olduğuna dair yeter derecede bilgi barındırır. bu kahve paketlerini elinize alıp mıncıkladığınızda paketin önündeki delikten çekirdeğin kokusu yayılır. kokuyu alabilmeniz için burnunuzu paketin deliğine iyice yaklaştırmalı ve bu esnada paketi epeyi bir hırpalamalısınız.
    şimdi başlıyoruz; kız arkadaşınızla paketleri mıncıklayarak bir gurme edasıyla starbucks'dakilerin "oha ne elit kozmopolit çift" demelerini sağlayarak mekanda farkındalık yaratın.

    bu ilginç rituelin ardından seçeceğiniz kahve çeşidinin adını görevliye vererek yada paketi göstererek orta boy filtre kahve siparişi verin. muhtemelen 4.5 - 5 lira falan tutacaktır. fiyatı tam olarak hatırımda değil.
    görevli sizi çağırıp french press 'i elinize tutuşturduğundaysa bi an içn mağazadaki bütün gözler size kenetlenir. işinin ehli gözükmeye çalışarak aleti fazla kurcalamayın ve masanıza doğru yönelin. oturdukan sonrada bu umarsızlığınız aynen devam etsin. aleti hiç kurcalamadan muhabbete sohbete girişiverin, özellikle aletin üstüdeki çubukla oynamayın, mümkünse o çubukla göz göze dahi gelmeyin.

    3,5 dakka sonra kız arkadaşınıza hadi bakalım, şimdi presin üzerindeki çubuğu yavaşça ittiriverde kahvelerimizi dolduralım diyerek sürece giriş yapmaya hazırlanın. O bir anlık ara gazıyla hızlıca itmeye çabalayacaktır. o esnada eliniz, onun presi iten ellerinin üzerine kapaklanıversin. vaziyetin kontrolünü üstlenerek onun hem elinin ayarı hemde yüreğindeki beyaz atlı prens oluverin; onunla birlikte yavaşça presi bastırın, bunu yaparken onun yükselen nabzını hissetmeniz çok önemli, yani bu esnada o kadar sakin ve sessiz olmalısınız!
    hatta bunu yaparken sessiz olmanın da yanında, bi yandan da çok ciddi bir iş yapıyormuşcasına davranmalısınız ki elit kozmopolit duruşunuz kendini göstersin. buna paralel gene starbucks daki gözler sizin üzerinize kenetlenecektir. hatta yan masadaki kız, erkek arkadaşına yüksek sesle söylenerek "bülent sen bana hiç böyle entel dantel şeyler yapmıyorsun ama" diyerek hayıflanacaktır. Ona buna aldırış etmeyin, siz işinize kanalize olun.

    Ardından, presin içindeki kahveyi görevliden kahveleri alırken istemiş olduğunuz iki adet seramik kupaya "yavaşça" sanki bir kimyasal bileşik hazırlıyormuş edasıyla doldurun. ilk önce şeker koymadan bir iki yudum alın. arzu ederseniz bir paket esmer şeker koyabilirsiniz.

    afiyet olsun

    edit: imla falan

    Tam beni yazmışsın =) budur işte ama seviyorum kahveyi, Bu arada Tchiboda iyidir denedinmi hiç bilmem ama...
    _____________________________

    --ELEKTRONİK MÜHENDİSLİĞİ--




  • yuh
    _____________________________
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Tun4

    Dostum cok anlamam 2-3 kere arkadaslar ayakustu kahve alırken ugradım.Toplamda 3-4 kahvenın tadına baktım ama kesınlıkle sunu ıstemenı tavsıye ederım begenecegı dusunuyorum.Beyaz Cıkolata Moka dersın.Kremalı falan dıye sorar.Kremalı de.

    aynen bunu dicektim moka ötekileri berbat
    _____________________________
  • quote:

    Orijinalden alıntı: speedman

     Starbucks da ne içilir :|




    yönetimle bi irtibata geç
    mail adresini buraya yaz.istersen


    edit: elimde ne hesaplar varya


    İletilemEyen.
    _____________________________




  • frappaçino al paçino ne lan bunlar
    _____________________________
    Su sesi,Para sesi,Fan sesi
  • Tursu suyu
    _____________________________

    bu hesap 2 kisi tarafindan kullanilmaktadir/psn id:kewl_dude1
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Winterspring

    Starbucks neymiş hocam oraya vereceğiniz paraylala ;

    2,5 lt kola + 10 tane nescafe 3'ü bir arada paketi + en büyüğünden cips + büsküvi alın sonra gidin birde film kiralayın gününüzü değerlendirin bir fincan içeceğe o kadar para verilir mi ya .


    işte kızlarda sorun da bu,bunları istemiyorlar.

    şimdi buluşuyorsun alışveriş merkezinde,oradan el ele tutuşup giysilere reyonlara bakıyorsun-her ne görürse beğeniyor konuyu değiştirmeye çalışıyorsun.oradan sonra tabi yoruluyor kız her dükkanı kat kat gezmekten,hadi yemek yemeye,Allahtan ki burger king e falan gidebiliyorlar çoğunlukla-en azından İzmir alışveriş merkezlerinde istanbuldaki gibi entel mekanlar yok.sonra sinemaya film izlemeye.
    ondan sonra hadi başka yer yokmuş gibi starbucks a gidiyoruz.orada dünyanın parasını verip kahve içiyorsun,daracık,ufacık masalarda.vıdı vıdı vıdı ettikten sonra ve bol bol para baydıktan sonra D&R e gidiyor.orada da illa bir şey beğeniliyor (müziktir kitapdır falan)
    sonra ağır ağır yürüyerek alışveriş merkezinden çıkılır (bu arada gene dükanlara bakılır)

    sonunda ne mi olur:bir kere 3 saat en az gider.

    yemek 16 tl tutar,kahveler de o civar tutar,sinema sadece giriş kişi başı 8,şöyle bir 25 tl gidiyor.D&r de de en az 10 tl ne oldu bir günün zararlı en az 70-75 tl.

    pek tipli birisi değilim bu güne kadar 4 kız arkadaşım oldu 3 ünü ben çekemedim,hadi kız arkadaş diye vakit geçirdim böyle,4. sündede ben böyle cicilik yapmadım,hamburger yedik çıktık falan bu sefer o son kız beni bıraktı.
    şu an kız arkadaşım yok şikayetim de yok.
    _____________________________




  • 
Sayfa: önceki 23456
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.