SJW Kültürü Sinema Sektörünü Çöküş Sürecine Getirdi...

bu küreselciler herşeyi mahvetti...

bütün dizilere filmlere bakın,

eşcinsellik veya beyaz olması gerekenin zenci, zenci olması gerekenin asyali, hintli vs. yapılmasından başka

sürekli farklı ırkların sevgili yapılması, evlendirilmesi var.

zaman çarkında özellikle

uzunboylu sarışın iskandinav erkek ile

kavruk hintliyi sevgili yaptılar.

beyaz avrupalı kadın ile

japonu sevgili yaptılar

vs. dolu.

amaçları tüm dünya ırklarını karıştırıp melez bir insan soyu yaratmak.

göçler, savaşlar bunun için tezgahlanıyor.

göç mühendisliği uyguluyorlar.

türkiyeye bu kadar mülteci boşuna gelmedi.

türklüğü kırmak için getirildiler.

küreselciler, saf bir ırk kalsın istemiyorlar.

zira önlerindeni en büyük engel milli bilinç, kültür, tarih....

küreselcilerle aynı melez nüfusu isteyen bir grup daha var

onlar da ümmetçiler.

onlar da "islam - müslüman kardeşliği"nin önündeki en büyük engelin milli bilinç, kültür, dil, tarih olduğunu düşünüyorlar.

onlar da insanların karışarak melezleşmesini ve tek ortak paydanın "müslümanlık" olmasını istiyorlar.

Türkiyeye getirilen arap-afgan-paki-beluci-zenci vs... hep bu amaca matuf işler...

Bu konuya daha öncede @Periah isimli arkadaş değinmiş sadece birkaç hafta önce. Konusunun da linkini yapıştralım.

https://forum.donanimhaber.com/modern-filmler-neden-berbat-ruhsuz-ve-sikici--159085014

Bu arada yazdıklarınıza aynen katılıyorum. Sadece sinema da değil dizi sektörünün de içinde geçtiler. Hatta oyun sektörüne bile bulaştı bu pislik. Sanatın katilleri.

Bu konunun kökleri çok daha derinlere uzanır özünde bizim Bilim , Ussallık ( akilcilik ) , Rasyonalite , Düzen dediğimiz şeylerin hepsi "Modernizm"in unsurlaridır. Yani bugün güzel olan hersey Modernizmin idealleridir ( uygulamada çok yanlış noktalara gittiği yerler var , ben sadece ideal olarak konuşuyorum).

Fakat bir noktada modernizm devasa başarısı altında ezilmiştir. Modernizm özünde dini safsata ve genel olarak akildışlik ve mistizme bir savaş açmış ve bunların hepsini yerin dibine gömmüştür.

İnsanların akıl ve bilimle bütün sorunları asabilecegini , herseyi yenebilecegjne dair sonsuz bir inanç sağlamıştır.

Fakat bazı nedenlerden ötürü modernizmin çökmesi sonucu tüm dünyada postmodernizm adı verilen yeni bir akım turemeye başladı..

Fakat adında geçen modernist sözcüğüne kanıp bunun modrrnizmin elden geçirilmesi veya güncellenmesi gibi düşünmek büyük bir hatadır ve pekcok kişi bu hataya düşmüştür.

Postmodernizm ozunde modernizme bir isyandır. Akla , bilime ve düzene, ussalliga bir isyandır. Modernizmin döneminde yerin dibine sokulmuş akildisilik , safsata ve mistizmin laik bir kılığa bürünüp tekrar hortlamasidur .

Fakat dini nitelikli safsatayı farketmek kolayken. Dini nitelik taşımayan, laik safsata bilimin bile içerisine sızıp kendini kamufle ederek hem bilimi hem akilciligi içten içe curutmustur .

Bunu yaparken ise orjinalinde bilim olmayan ama bilime yamanın ve doğa bilimlerinin olan sarsılmaz inanç ve güveni manipule edebilecek, kesinligi asla bir doğa bilimleri kadar olmayan sözel bilimler sızıp bunları manipule ederek sistemi curutmuslerdir .

Bunu yaparken bilimsel terimleri carpitmislar , anlaşılmaz ve ağır bur dili alakasız bilimsel resimlerle süsleyip laf kalabalığı ile cahil kitleleri sanki söyledikleri akilciym8s gibi manipule etmişlerdir.

Akıla ve bilime savaş açmalarına karşın sanki akıl ve bilimi savunuyormus gibi görünmuslerdir.

İşin en feci yani bugün. Örneğin Lbgt bilimsel , normal ve sagliklidir gibi bilimle özellikle doğa bilimleri ile zerre kadar ortusmwyen fikirleri dahi baskı yolu ile akademiye kadar kabul ettirmislerdir .

Adeta laik bir din gibi hareket ederek sistemi içerden curutmusler . Kendileri gibi düşünenleri kayirip kendileri gibi düşünmeyenleri tasfiye etmişlerdir.

Yaptıkları en feci şey ise bilginin göreceli olduğu gibi bir safsatayi bize kabul ettirmeleri oldu. Fakat bilimde oluşan bilgi göreceli vb değildir. Bilgi bizim yarattığımız veya algılarımızla değişen birsey değil doğada algilarimizdan bagimsiz bickmde bulunan ve keşfettiğimoz birseydir .

Postmodernist zirvalar nasıl hissediyorsam osundur derler fakat aslında nasıl hissediyorsan o değilizdir Modernizlin dediği gibi özümüzde neysek oyuzdur ve bunu düşünce- algi ile değiştirmek mümkün değildir.

Günümüzde sanatta görülen yozlaşma bu garabetin sanata saldırması ile ortaya çıkmıştır ve maesef hala bunun bilim ve us düşmanlığı olduğu, rasyoneliteye meydan okuma olduğu, safsata olduğu farkedilebilmis değildir.

Not : Konu hakkında daha derin bir görüş else etmek isteyenler Postmodernizmin bilimi ve aklı nasil curuttugunu akılcı biçimde açıklayan kitap önerisinde bulunabilirim. Eminim ki bu kitabi okuduktan sonra konu hakkında algilariniz ciddi oranda açılacaktır.

birgunkitap.blogspot.com

Son Moda Postmodern Saçmalar (Can SEMERCİOĞLU)

http://birgunkitap.blogspot.com/2013/02/son-moda-postmodern-sacmalar-can.html?m=1

25 kusur yıl önce yazılmış linkini attığın kitabin son paragrafında öngördüğü durum malesrf günümüzün gerçekliği haline gelmiştir.

" Postmodernizmden sonra ne gelecek ? Geçmişten aldığımız temel ders geleceği öngormenin tehlikeli olduğunu söylüyor. Dolayısıyla bizde yalnızca korkularımızi ve umutlarımızı siralayacagiz. İstenmeyen olasiliklardan biri bunların bir tür dogmatizme , (New Age gibi) mistizme ve koktencilige yol açmasıdır. Bu en azından akademik çevrelerde az bir olasılık gibi gözüküyor ama akılda, aşırı bir irrasyonalozmin yolunu açacak kadar köşeye itilmiş durumda . Isler böyle gelişirse beterin beteri olur ........."

Birçok millet de bundan aslında sıkılmış ve illallah etmiş vaziyette aslında. Ancak bizdeki sokak hayvanı mevzusu gibi, rahatsız olanlar ses etmiyor, işin devam etmesini isteyen rantçı mizantroplar ise her şeye karşı modunda cazgırlık yapıp milleti gazlamaya çalışıyorlar. Aslında yapılan burada da aynı.

Kardeşim oyuncuların, sinema severlerin bir sürü talebi var, onları karşılamayıp niye illa bu işleri kastırıyorsunuz? Gözümüze sokmak zorunda mısınız?

Fransa Paris Olimpiyatları açılışındaki saçmalıkları eleştirenleri bile bizdeki ılıklar "işte sanat budur, siz ne anlarsınız sanattan" falan diye saçmalarlarken Fransızların bile rahatsız olduğu videolar falan geldi.

Senaryolara alakasız alakasız giydirmeler, oyunların içine etmeler...

Zenci Örümcekadam diye bir şey mi var lan mesela??? Haysiyetsizler...

Zenci Samuray mı var?

Böyle aptallıklar olamaz ya. Ne yani, en büyük ırkçı beyinsiz ABD'liler hala siyahlarla yan yana gelmeye erinirken, hala ırkçılık yaparken, böyle mi çözdüklerini sanıyorlar acaba? Böyle bir gerizekalılık var mı? Ama var demek ki, inanıyor adamlar, ahaber gibi, böyle TV'de oyunda orada burada gösterirsek destek verdiğimizi düşünürler diye algı kasıyorlar herhalde.

Eh, bunlara inananı da o zaman...

Stranger Things izliyorum, 3 sezon bir şey olmamış, son sezonda çocuklar büyümüş, biri kıza aşık oluyor diye diğer erkek eleman ağlıyor, neymiş efendim meğer erkek diğer erkekten hoşlanıyormuş. Ulan diziyle ne alaka? Allah cezanızı versin.

Ya kaldı ki gay denilebilecek tanıdığım falan var ama normal yaşantısında fark etmezsiniz, öyle konuşmasıyla davranışlarıyla da gözünüze sokmaz. Kimisi bunu acayip şekilde yapıyor, irrite edecek şekilde. Gerek yok ki? Asıl böyle reddediliyorsunuz toplum olarak.

TV'de oyunlarda yaptıkları salaklık da bu. Göze sokunca insanlar kabul etmiyor, aksine daha büyük tepki yaratıyor.

Yabancı ülkelerde cinsiyetsizlik muhabbetleri falan da başlamış mesela.

Okulda orada burada Mr/Mrs demek yasak diyormuş salaklar. Ben diyeceğim kardeşim sanane, çocuğumun da maruz kalmasını istemiyorum. Kendi cinsel tercihi vesaire şu bu tartışılabilir belki de kimse kimseye bir şeyi dayatamaz, zorlayamaz. Ama nasıl uğraşıyor nasıl çalışıyor bir grup şerefsiz ordusu, görüyorsunuz.

Yeni filmleri izleyesim gelmiyor bu zorlamalar yüzünden, her filmde bir kadını, siyahiyi yüceltme çabası. Sıktı valla eski filmleri de tekrar tekrar izle nereye kadar, eğlence sektörünün içine ettiler.

şu yazdıklarını yabancı reditlerinde yazsan anında eksi manyağı yaparlardı seni bir de uyarı yerdin.   azınlık olan biziz bence.