Sızma Zeytinyağı Hakkında Bilgiler (477. sayfa)

quote:

Orijinalden alıntı: CSB yazmayan adam

Mantikli bir bakis acisiyla bakarsak, sade yag sadece suyu ucurulmus tereyagidir, nasil yapildigini biliyorum. Tereyagini isitip kurutuyorlar sonra sogutuyorlar alin size sade yag. Burda kimyasi ne kadar degisebilir ki? Ama smoke pointlerde cok fark var diye gosteriliyorsa, demek ki aslinda bu smoke point yagin yanmamasinda bir olcut olarak gosterilemez. Belki tereyaginin icindeki bir miktar olan sut proteinleri vs. yaniyordur ki bunlar ne kadar olabilir tereyaginin icinde? Oldukca dusuktur ve ihmal edilebilirdir muhtemelen. Ayni sekilde mesela zeytinyagi filtresizse, icindeki zeytin parcalari ve baska maddeler de yaniyor olabilir. Ben sadece mantikli olani soyluyorum. Onemli olan yagin icinde cok az bulunan ekstra maddelerin yanmasi degil yagin kendisinin yanmamasi. Zaten yanilmiyorsam cok az bir kismi zaten yaniyor her yagda.

Alıntıları Göster

quote:

Orijinalden alıntı: CSB yazmayan adam

Sade yağ, tereyağın daha kuru hali o kadar. Tereyağında yağ olmayan maddeler en fazla %10 filandır, su, protein vs. Duman yapan kısım da budur muhtemelen. Bu ihmal edilebilirdir. %5-10 luk bir kısım yanıyor diye tereyağı yanıyor demek saçma. Sade yağ yapılana kadar muhtemelen bu maddeler yanıyor ve geriye yanacak bir şey kalmadığı için smoke point yüksek çıkıyor. Yani bu kadar açık değil mi bunu nasıl görmezsiniz? Dolayısıyla bence tereyağı gayet dayanıklıdır, smoke point yanıp yanmama konusunda kesin bir anlam ifade etmez duman çıkarıp çıkarmamasıyla ilgilidir. Önemli olan kimyasal bağlar, yağın kimyasal yapısı vs.

quote:

Orijinalden alıntı: ozguruzden

Bu işin sencesi bencesi olmaz, bilimsel karşılaştırmalı birkaç araştırma paylaşın lütfen iddianızı destekleyecek.
Bakın, yağın kimyasal yapısı tek başına bir anlam ifade etmez. Bunu incelemek için o yağdaki yağ asitleri oranlarını öncelikle bilmemiz gerekiyor. Sadece zeytinyağında bile kaç farklı yağ asidi olduğunu biliyor musunuz?

Bunun yanında yağlarda genel olarak 200 derecenin üzerine çıkıldığında ortaya çıkan toksik-karsinojen madde miktarlarını incelemek lazım. Bu da sadece yağın kimyasal yapısı ile ilgili değil. O yağın içinde bulunan organik bileşenler, farklı oksidanlar, proteinler giriyor burada devreye. Ve bu bahsettiğim yüksek sıcaklıkta ortaya çıkan toksik olarak adlandırılan elementler öyle yüzde beş on ile konuşulmuyor, mikrogram - µg - mertebesinden bahsediyoruz ki bir mikrogram gramın milyonda biridir.

Sonuç olarak sadeyağ'ı tereyağının işlenmiş - rafine edilmiş hali olarak ve bahsettiğim kontaminantlardan ayrılmış olarak düşünmek burada yanlış değil. Fakat tereyağı ocağımızda fazla sıcakta iki dakika fazla tuttuğumuzda bile yanıyorsa bu kontaminantları konuşuyor olmamız gerekiyor.

Kimsenin tereyağını kötülediği yok, sıcağa karşı daha narin bir yağ, seve seve kullanıyoruz fakat öyle yanmaz, çok dayanıklıdır demek falan da biraz yanlış yönlendirmek oluyor. Kimseyi yanmaz diyerek göz göre göre yanan ve bu sırada akrilamid oluşturan bir gıda ürünü ile tehlikeye atmayalım lütfen.

Alıntıları Göster

quote:

Orijinalden alıntı: CSB yazmayan adam

Yazdiklarinizi biliyorum ama duman cikmasi yaniyor anlamina gelmeyebilir her zaman. Yaniyorsa bile cok az miktardaki baska maddeler yaniyor olabilir. Zaten tereyagindan cikan dumanin cogu sudur. Doktor Mercola tereyagi kullanabilirsiniz demisse zaten olay bitmistir. Ben o kadar ketojenik diyet doktorlarindan hic boyle bir sey gormedim duymadim. Bunca doktordan demediyse Amerika yı yeniden keşfetmeye gerek yok, demek ki sorun yoktur demektir.

Alıntıları Göster

quote:

Orijinalden alıntı: sarpuli

Korudağ dan axess ile sipariş verebildim, garanti bankası kartları ile günlerdir uğraşıyorumdum ve olmuyordu... Sistemleri çok çiğ uğraşmak lazım... Tadına bakacağız artık...