Şimdi Ara

Sizce ALLAH blöf yapıyor olabilir mi? (3. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
75
Cevap
1
Favori
1.701
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
2 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 1234
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Niye üstüne alınıyosun

    O malum vakıftaki adamın ceza almasını istemezmiydin öyle. Hangi ceza kanunu yeter o manyağın sapıklığına.


    Belli kaliplaşmiş iddalarınıza belli kalıplanmış yazılar ile cevap verip hiç uğraşmiyacam. Bitmiyor çünkü. Siz belirli yerlerden cımbızlamalar ile manayı biçiyorsunuz. Bir iki ayet alıp detayını iniş nuzülüne bilmeden yok şöyle ayet böyle ayet ile olacak iş değil.

    Benden günah gitti upuzun alıntı ile başbaşa bırakıyorum seni, buyurun:

    quote:


    Ahzab suresi 53. ayetin açıklaması nedir ?



    Ahzab suresinin 53. ayeti ateistler tarafından belki de en çok eleştirilen ayetlerden biridir. Bu eleştirinin aynı zamanda en zayıf eleştirilerden biri olduğunu göstermek istiyoruz.Genelde ayete yönelik 2 tür eleştiri yapılmaktadır. Biri bu ayetin ‘Muhammedin’ menfaatini yansıttığı iddiası, diğeri ise bu ayetin evrensel olmadığı iddiasıdır.Öncelikle söz konusu ayetin Türkçe mealini aktaralım:”Ey iman edenler! Siz, bir yemeğe çağırılmadıkça, zamanını gözetmeksizin, Peygamber’in evlerine girmeyin. Ancak davet edildiğiniz vakit girin. Yemeği yediğinizde hemen dağılın, sohbete dalmayın. Çünkü bu hareketiniz Peygamber’i üzmekte, fakat o (size bunu söylemekten) utanmaktadır. Ama Allah, hakkı söylemekten çekinmez. Peygamber’in hanımlarından bir şey istediğiniz zaman perde arkasından isteyin. Bu, hem sizin kalpleriniz, hem de onların kalpleri için daha temiz bir davranıştır. Sizin Allah’ın Resûlünü üzmeniz ve kendisinden sonra onun hanımlarını nikâhlamanız asla caiz olamaz. Çünkü bu, Allah katında büyük (bir günah)tır.” (Ahzab suresi 53. ayet)Açıklamaya geçmeden önce evrensellik hakkında genel bilgi vermek istiyoruz çünkü evrensellik konusunda insanların çoğu yanılgı içindedirler. Bir şeyin evrensel olup olmadığına karar vermek için evrenselliğin ne olduğunu iyi bilmek gerekiyor. Tüm insanlığa hitap eden bir metindeki örnekler/kıssalar evrensel olmak zorunda değildir. Evrensel olmak zorunda olan o metindeki mesajdır.(farka dikkat !)Biz mesela tarihte Hitlerin kişisel yaşamından bir örnek alarak tüm insanlığa bir mesaj verebiliriz. Mesaj tüm insanlara olduğu için sırf o tarihte ve o insanlarla yaşanmış olması o metni evrensel dışı kılmaz.

    - Menfaat iddiasının geçersizliği:


    Bu bölümde sadece menfaat iddiasının geçersiz olduğunu göstereceğiz. Açıklama diğer bölümde verilecektir. Bu yüzden bu kısımda açıklama kısmını X diye (yani belirsiz olarak) aktaracağız.Felsefi açıdan herhangi bir sonuca varabilmek için önermenin öncülleri sonucu destekler nitelikte olmak zorundadır. Basit bir örnek vermek gerekirse:1. İstanbulda tüm atların rengi beyazdır.2. Ahmetin atı istanbuldadır.3. Demek ki Ahmetin atı beyazdır.Bu tarz tümdengelim metodlarında 3. öncülün doğru olması zorunludur. Yani 1. ve 2. öncül doğruysa 3. öncül de otomatikmen doğrudur. Eğer 2. öncülde ”Ahmetin atı İstanbuldadır” yerine ”Ahmetin atı Türkiyededir” yazsaydı çıkan sonuç yanlış olurdu, çünkü Türkiyede demek otomatikmen İstanbulda demek değildir. Bu olabilir de olmayabilir de.Eleştirilen ayette de aynı şey söz konusudur. Ayete yöneltilen iddianın doğru olabilmesi için son öncüldeki ”demek ki bu ayet Kuran’ın insan sözü olduğunu gösteriyor” sonucunun çıkması lazım. Bu yüzden öncüller bu sonuca varmamızı destekler nitelikte olmak zorundadır. Eğer olmazsa sonuç geçersiz olur ve tüm eleştiri çöker. Şimdi ayette ”Peygamberin evlerine davetsiz girmeyin” denmektedir. Bunun 2 açıklaması olabilir. 1- Peygamber rahatsızlığından dolayı menfaat için uydurdu o ayeti.2- Alllah X sebepten dolayı peygamberin rahatsız edilmesini istemiyor.Ateistler burda hemen 1. seçeneği alıyorlar. Sorun da burada. 1. seçeneğin doğruluğuna dair elimizde kanıt var mı ? Bu gerçektende öyle olabilir de olmayabilir de. Ya değilse ? Gördüğünüz gibi burda ateistler tamamen subjektif davranmaktadırlar. İşlerine geleni kafalarına göre doğru var sayıyorlar. Bu aslında sadece dinde değil, spordan siyasete kadar her alanda yapılabilir. ”Falanca bakan şu örgüte bağlı” veya ”filanca takım şu hakemi satın aldı” gibi şeyler ortaya atılabilir fakat bunlar kanıtlanmadıkça hiçbir şey ifade etmez. Aynı şey ayette de söz konusu. Söz konusu öncül doğrulanamadığı için sonuç ta otomatikmen yanlış oluyor. Yani tamamen geçersiz bir eleştiri ile karşı karşıyayız. Bu tarz kötü düşüncelerin yüklendiği birçok farklı Kur’an eleştirileri de vardır. Bu eleştirilerin hepsi için aynı şey geçerlidir.
    -Evrensel olmadığı iddiasının geçersizliği:Ahzab 53’ü farklı açılardan değerlendirmek istiyoruz.


    1. Peygamberin de sadece bir insan olduğunu hayata dair örneklerle aktarmak ve Allah-peygamber farkını öne çıkarmak. Fussilet suresinin 6. ayetinde peygamber için şöyle denmektedir: ”De ki: Ben de ancak sizin gibi bir insanım.” Peygamberlerin görevi her ne kadar sıradan insanlardan farklı olsa da, peygamberler varlık bakımından sıradan insan gibidirler. Hristiyanlar ”kos koca peygamberi sıradan insanlarla bir tutmak mümkün müdür” diyerek Hz. İsayı ilahlaştırmışlardır. Allah bizim de onlar gibi peygamberi ilahlaştırmamız için Kuran’da onun da sadece bir insan (beşer) olduğunu aktarıyor. Bunun iyice insanların zihnine yerleşmesi için onun doğrudan hayatından örnekler verilmesi mantıklıdır. Spesifik örnekler verilmedikçe insanların kafasında net bir resim oluşmaz.Şimdi evimize misafir geldiğini düşünelim. Ertesi günü çalışmanız gerektiği için erken yatmalısınız. Fakat size gelen misafir bir türlü kalkmak bilmiyor. Peki siz böyle bir duruda rahatca ”artık geç oldu, gider misiniz” diyebilir misiniz ? Birazcık utanması olan hiç kimse böyle bir şey diyemez elbette. Peygamberin birçok seveni vardı ve dolayısıyla misafiri de çoktu. Peygamber evine gelen misafirlere ”gidin” diyemiyordu çünkü aynı sıradan bir insan gibi utanıyor ve çekiniyordu. Sonuçta peygamber de etten kemikten bir insandı ve herkes gibi hormonlara sahipti. Ayetin hemen devamında ise ”fakat Allah hakkı söylemekten çekinmez” denmektedir. Burdan Allah’ın sıradan insanlar gibi çekinmediğini, insanlar gibi hormonlara sahip olmadığını anlıyoruz. Bu durum aslında sadece peygambere özel de değildir. Nur suresinin 27. ayetinde şöyle yazıyor: ”Ey iman edenler! Kendi evinizden başka evlere izin almadan ve ev halkına selam vermedikçe girmeyin. Bu sizin için daha iyidir; umulur ki bunu düşünüp anlarsınız.”Bu ayetten biz zaten her müslümanın evine davetsiz girilemeyeceğini anlıyoruz. Peygamber de buna dahildir tabi ki. Peygamberin bir de başka ayette ayrı belirtilmesi ortada bir vurgu olduğunu gösteriyor. Peki neden peygambere özel bir vurgu olmuş olabilir ?


    2. Peygamberin görevini iyi yapabilmesi / İslam nurunun tamamlanmasıAllah Saff suresinin 8. ayetinde nurunu tamamlayacağını bildiriyor. Bunun da herhangi bir mucize aracılığı ile gerçekleşeceği bildirilmiyor. Yani bu muhtemelen doğal yolla gerçekleşecektir. Allah insanlara özgür irade vermiştir. Yani insanların islamın yayılmasını etkilemesi mümkündür. Bu yüzden islamın kıyamete kadar ulaşma potansiyeli olmalıdır. Bunun da gerçekleşmesi için peygamberin görevini iyi yapabilmesi oldukça önemlidir. Yani islamın yayılabilceği bir zemin olmalıdır. Peygamberin rahatsız edilmesi aynı zamanda görevini etkilemektedir. Peygamberin görevi sadece Allah’tan aldığı vahiyi bir postacı gibi insanlara aktarmak değildi. Peygamber görevini iyi yapabilmek için aynı zamanda aldığı vahiy üzerinde tefekkür (derin düşünmek) ediyordu. Furkan suresinin 32. ayetinde şöyle yazıyor:”Biz onu senin kalbine iyice yerleştirmek için böyle parça parça indirdik ve onu tane tane ayırarak okuduk.”Yazımızın başında X diye yazdığımız sebebi şimdi bir de seçeneğe açıklama olarak aktaralım:1. Peygamber keyfini düşünüyor. (şahsi çıkar)2. Allah peygamberin görevini iyi yapabilmesi için rahatsız edilmesini istemiyor. (görev bakımından rahatsızlık)Burda birinci seçeneği almak için yine bir sebep düşünemiyoruz. 2. Seçenekteki gibi mümkün bir açıklama varken neden 1. seçeneği alalım ki ?Ateist arkadaşlar burda yine bize iyi bir sebep sunamamaktadırlar.


    3. Peygamber üzerinden mahremiyete saygı mesajı vermekBilindiği gibi müslümanlar Hz. Muhammed’i örnek insan olarak görmektedirler. Kuran’da ise onun hayatının Kur’an olduğu anlaşılmaktadır. Allah bu ayet ile mahremiyete saygı duyulması gerektiği “Evrensel” mesajını ve örnek bir toplumsal ilişki modelini belirtmektedir. Bilindiği ve daha önce de izah edildiği gibi “metin” evrensel olamaz, “mesaj” evrensel olabilir. Burada da “Muhammed’in evi” metin olarak evrensel olmayıp “verilen mahremiyete saygı” mesajı tamamen “evrensel bir mesaj”dır.
    Peygamberin hanımıAyetten peygamberin hanımlarına farklı mahremiyet sınırları çizildiği de anlaşılmaktadır. Hanımı evde yalnız olması durumunda müslümanların onunla yüz yüze gelmemesi istenmektedir. Bunun en büyük sebeplerinden biri yine peygamberin görevi ile alakalıdır. Peygamberin özel yaşamını tehdit alan her şey aynı zamanda görevini de etkileyecektir. Toplumda özel hayatıyla ilgili laf çıkmasının bile olumsuz etkileri vardır. Bu hassasiyet çizgisiyle peygamberin özel hayatı korunmaya alınmaktadır. Bu ayette eleştirilen başka bir şey de peygamber eşlerine evlilik yasağı getirilmesidir. Ateistler tarafından bu yasağa hiçbir temeli olmayan ”peygamber eski eşlerini kıskanıyordu” gibi son derece sübjektif bir yorum yüklenmektedir. Bunun neden geçersiz olduğunu yukardaki gibi tekrar açıklama gereği duymuyoruz.Neden böyle bir yasağın olduğuna gelecek olursak. Allah Kuran’da peygamber eşlerine manevi bir sıfat yüklemektedir. Ahzab suresinin 6. ayetinde şöyle yazmaktadır: ”Peygamber, müminlere kendi canlarından daha yakındır. Hanımları ise, onların anneleridir.” Peygamberin eşiyle arası bozulmasu durumunda bile sahabeler ve eşi arasında hala bir annelik durumu söz konusu olduğu için sahabelere bir yasak konmuştur.

    Sonuç görüldüğü gibi felsefi açıdan bu ayet hiçbir şekilde Kuran’ın insan sözü olduğunu göstermemektedir. Ayetten tüm insanlara/müslümanlara mesaj veren bir açıklamaya gitmenin mümkün olduğunu düşünürsek, bu ayetin evrenselliğe ters olması düşünülemez.


    KAYMAK: http://ateistlerecevap.com/ahzab-suresi-53-ayetin-aciklamasi-nedir/









    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi rebellion -- 31 Mart 2016; 1:36:18 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Aragorn

    quote:

    Orijinalden alıntı: rebellion

    quote:

    Orijinalden alıntı: Psicolog

    muhiddin arabi diyorki cehennemde sonsuza kadar kalanlar belli bir süreden sonra acıyı hissetmeyecekler.



    Diyanet İşleri

    4/NİSÂ-56:

    Şüphesiz âyetlerimizi inkâr edenleri biz ateşe atacağız. Derileri yanıp döküldükçe, azabı tatmaları için onların derilerini yenileyeceğiz. Şüphesiz Allah, mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir.





    korku korku korku, tehdit, ateş, yakma, işkence............
    kuran bundan ibaret. ayet dediğiniz bu cümlede kutsal bişey göremiyorum. "bana inanmazsanız yakarım" bu mudur yani kutsal kitap böyle mi olur. kutsal kitap dediğin barış getirir huzur getirir. 1 tane ayette yazsaydı din uğruna kimseyi öldürmeyin diye islami terör örgütleri kendini patlatacak adam bulamazlardı. bunun yerine yazan şeyler şunlar.

    AHZÂB-50: Ey Peygamber! Mehirlerini verdiğin hanımlarını, Allah'ın sana ganimet olarak verdiği ve elinin altında bulunan cariyeleri, amcanın, halanın, dayının ve teyzenin seninle beraber göç eden kızlarını sana helâl kıldık. Bir de Peygamber kendisiyle evlenmek istediği takdirde, kendisini peygambere hibe eden mümin kadını, diğer müminlere değil, sırf sana mahsus olmak üzere (helâl kıldık). Kuşkusuz biz, hanımları ve ellerinin altında bulunan cariyeleri hakkında müminlere neyi farz kıldığımızı biliriz. (Bu hususta ne yapmaları lâzım geldiğini onlara açıkladık) ki, sana bir zorluk olmasın. Allah bağışlayandır, merhamet edendir.)

    “Ey Muhammed! Karılarından dilediğini geri bırakabilir, dilediğini öne alabilirsin…” (Ahzab Suresi,51.ayet)

    AHZÂB-53: Ey iman edenler, Peygamberin evlerine, vaktine dikkat etmeksizin ve yemek için izin verilmedikçe girmeyin; ancak çağrıldığınızda girin, yemeği yediğinizde de hemen dağılın; sohbet etmek için de izinsiz girmeyin!


    tüm insanlığa inen bir kutsal kitapta bu ayetlerin işlevi ne? günümüzde bu ayetler ne işe yarayacak.



    Şu yazdıklarınızda ciddimisiniz ?
    Yok yani ironi felan yaptıysanız millet anlasın diye soruyorum.




  • Kuranın bağlamlarından, berisinden ötesinden bihaber olunca ben ne yapicam bu ayetleri, nasil kullanicam demesi pek normal


    Allah'ın yeryüzündeki nebisi yahu peygamberi. Resulallah sav'de bir insandı. Yani arkadaş kendisi istemese söylerdi ama çekiniyordu güzeller güzeli insan. ALLAH çekinir mi haşa içindekileri bilir insanın kalbini en iyi bile HAY olan ALLAH'dır. :)

    ELHAMDÜLİLLAH.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi rebellion -- 31 Mart 2016; 1:43:51 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • hahhaytttt:) adam kuranda cariye sırasını belirliyor ve kuran evrensel öyle mi

    peki muhterem kardeşim




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Aragorn

    hahhaytttt:) adam kuranda cariye sırasını belirliyor ve kuran evrensel öyle mi

    peki muhterem kardeşim
    Çok kahkaha atıyorsunuz, sinek kaçmasın boğazınıza dikkat edin

    quote:

    AHZAP 50

    “Ey Peygamber! Biz sana mehirlerini verdiğin eşlerini, Allah’ın sana ganimet olarak verdiklerinden elinin altında bulunan kadınları(cariyeleri); seninle beraber hicret eden, amcanın kızlarını, halalarının kızlarını, dayının kızlarını ve teyzelerinin kızlarını sana helâl kıldık. Ayrıca, diğer mü’minlere değil de, sana has olmak üzere, mehirsiz olarak kendini Peygamber’e bağışlayan, Peygamber’in de kendisini nikâhlamak istediği herhangi bir mü’min kadını da (sana helâl kıldık.)”

    - Ayette açıkca Peygamberimize helal kılınmış kadınlardan söz edilmektedir ve İslam düşmanlarının tepkisi malumdur, “Açıkça kendine bütün kadınları helal etmiş”

    - Bu insanlara sormak gerekir, “Peki helal etti de sonra ne olmuş evlenmiş mi onlarla?”

    CEVAP: HAYIR

    - Dilediğiniz gibi kaynakları arayıp tarayabilirsiniz ki, 1 ayette geçen Peygamberimizin akrabaları artık çocuk doğurmaktan kesilmiş ileri yaşlardaydı, 2 bu ayet indikten sonra Peygamberimiz, ayette geçen hiçbir kadınla evlenmemiştir ve ayetin helal kılınma durumlarıyla amel etmemiştir. Yani “1. sana ganimet olarak verdiklerinden elinin altında bulunan kadınları;2. seninle beraber hicret eden, amcanın kızlarını, halalarının kızlarını, dayının kızlarını ve teyzelerinin kızlarını,3. mehirsiz olarak kendini Peygambere hibe eden ve Peygamberin kendisini nikahlamak istediği herhangi bir mümin kadını sana helâl kıldık” kısmının yani bu 3 helal kılınma kısmının hiç birini hayata geçirmemiştir. Peki, eğer Kuran’ı Peygamber kendi elleriyle yazmış olsaydı ve bu ayeti koysaydı niçin koyardı? Tabiî ki evlenmek için. Peki evlenmiş mi? Hayır. Demek ki Peygamber bu ayeti yazmamış.

    - Bu ayette ayrıca dini bir hükümde verilmiştir. O hüküm ise tüm müminler içindir ki, bu ayetle amca, hala, dayı, teyze tarafından kuzenlerle evlenmenin haram olmadığı caiz olduğu bildirilmiştir. Tıbbi nedenler gözetilerek kişilere tavsiye edilir ya da edilmez bu insanlara kalmış bir şeydir ancak oldu ki evlenmek gereği duyuldu evlenilince haram olmadığı bunun caiz olduğu bu ayetle de ortaya koyulmuş oldu. (Bu ayetin bu konuda delil kabul edildiği İslami literatürde mevcuttur)

    - Bu ayetler ve devamında gelenler, Peygamberimize geniş bir serbestiyet alanı vermiştir ancak Peygamberimiz bu alanı kullanmamıştır.

    - Bununla beraber hemen sonraki ayette “Bundan sonra hoşuna gitse dahi hiçbir kadınla evlenemezsin” ayeti manidardır. Zira haklarında evlenme serbestliği indirilmiş kişiler yaşça büyük insanlar ve Peygamberimiz zaten onlarla evlenmiyor. Sonraki ayette ise “Artık hoşuna gitse dahi kimseyle evlenemezsin” diyerek bundan sonra eşleri vefat etse, eşlerinden boşansa dahi kimseyle evlenemeyeceği ortaya koyuluyor. Sizce “ZATEN EVLENMEYECEĞİ KİŞİLER İÇİN AYET YAZDIRIP ÜSTÜNE ARTIK KİMSEYLE EVLENEMEZSİN” der mi? Peygamber kendi elleriyle yazmış olsa böyle bir ikilemi niye yapsın? Bu açıkca Allah’ın sözü değil mi?

    - 25 yaşına kadar bekar kalmış, daha sonra 54 yaşına kadar tek eşle yetinmiş, ondan sonra yaşça büyük, çok çocuklu ve dul kadınlarla evlenmiş, Peygamberliğinden dönmesi için “Mekke’nin en güzel kadınları kendisine teklif edildiğinde “Güneşi sağ elime Ay’ı sol elime verseniz yine davamdan dönmem” demiş bir Peygamberin şehveti için ayet yazdırdığını iddia etmek, kör ve adi bir iftira değil de nedir?

    - Lütfen biraz düşünür müsünüz, Kuran’ı Peygamber kendi elleriyle yazmış olsaydı ne diye ömrünün sonuna kadar, insanların mışıl mışıl uyuduğu saatlerde kalkıp teheccüd namazını kılmayı kendisine farz kılsın! "Gecenin bir kısmında sadece sana mahsus, fazla (bir ibadet) olmak üzere namaz kıl”(İsra 17-79) Evet teheccüd namazı sadece Peygamberimize mahsus olmak üzere farz kılınmıştı. Teheccüd namazı ise, en zor kılınan en meşakkatli namazdır ve Peygamberimiz bu namazı ömrünün sonuna kadar en dehşetli hastalık hallerinde dahi terk etmemiştir. Sizce, Kuran’ı Peygamber kendi elleriyle yazacak olsaydı böyle bir ayeti Kuran’a niye koysun ömür boyu rahatlığını bozmak uğruna!!! Emrin Allah’tan geldiği gayet açık ve net değil mi!!!



    Biryerde de şöyle yazmışlar cevap olarak.


    quote:

    İDDA: Muhammedin cinsel hayatı
    (Ahzab 50,51,52) Bu ayetlerde hemen hemen bütün kadınlar muhammede helal kılınıyor.

    EL İNSAF ! AHZAB :52 . AYET SU AN EVLİ OLDUKLARINDAN BASKASI İLE EVLENMEN SANA CAİZ DEĞİL DERKEN , AYETTEN TAM ZIDDI BİR ANLAM ÇIKARMAK...! AHZAB :52- "EY MUHAMMED! BUNDAN SONRA ARTIK BAŞKA KADINLARLA EVLENMEN,...SANA HELAL DEĞİLDİR." DENİYOR, YUH YANİ MİSYONER KAFA !


    Vallahi ben demedim alıntıladım sadece







    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi rebellion -- 31 Mart 2016; 2:10:10 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: rebellion

    Çok kahkaha atıyorsunuz, sinek kaçmasın boğazınıza dikkat edin

    quote:

    AHZAP 50

    “Ey Peygamber! Biz sana mehirlerini verdiğin eşlerini, Allah’ın sana ganimet olarak verdiklerinden elinin altında bulunan kadınları(cariyeleri); seninle beraber hicret eden, amcanın kızlarını, halalarının kızlarını, dayının kızlarını ve teyzelerinin kızlarını sana helâl kıldık. Ayrıca, diğer mü’minlere değil de, sana has olmak üzere, mehirsiz olarak kendini Peygamber’e bağışlayan, Peygamber’in de kendisini nikâhlamak istediği herhangi bir mü’min kadını da (sana helâl kıldık.)”

    - Ayette açıkca Peygamberimize helal kılınmış kadınlardan söz edilmektedir ve İslam düşmanlarının tepkisi malumdur, “Açıkça kendine bütün kadınları helal etmiş”

    - Bu insanlara sormak gerekir, “Peki helal etti de sonra ne olmuş evlenmiş mi onlarla?”

    CEVAP: HAYIR

    - Dilediğiniz gibi kaynakları arayıp tarayabilirsiniz ki, 1 ayette geçen Peygamberimizin akrabaları artık çocuk doğurmaktan kesilmiş ileri yaşlardaydı, 2 bu ayet indikten sonra Peygamberimiz, ayette geçen hiçbir kadınla evlenmemiştir ve ayetin helal kılınma durumlarıyla amel etmemiştir. Yani “1. sana ganimet olarak verdiklerinden elinin altında bulunan kadınları;2. seninle beraber hicret eden, amcanın kızlarını, halalarının kızlarını, dayının kızlarını ve teyzelerinin kızlarını,3. mehirsiz olarak kendini Peygambere hibe eden ve Peygamberin kendisini nikahlamak istediği herhangi bir mümin kadını sana helâl kıldık” kısmının yani bu 3 helal kılınma kısmının hiç birini hayata geçirmemiştir. Peki, eğer Kuran’ı Peygamber kendi elleriyle yazmış olsaydı ve bu ayeti koysaydı niçin koyardı? Tabiî ki evlenmek için. Peki evlenmiş mi? Hayır. Demek ki Peygamber bu ayeti yazmamış.

    - Bu ayette ayrıca dini bir hükümde verilmiştir. O hüküm ise tüm müminler içindir ki, bu ayetle amca, hala, dayı, teyze tarafından kuzenlerle evlenmenin haram olmadığı caiz olduğu bildirilmiştir. Tıbbi nedenler gözetilerek kişilere tavsiye edilir ya da edilmez bu insanlara kalmış bir şeydir ancak oldu ki evlenmek gereği duyuldu evlenilince haram olmadığı bunun caiz olduğu bu ayetle de ortaya koyulmuş oldu. (Bu ayetin bu konuda delil kabul edildiği İslami literatürde mevcuttur)

    - Bu ayetler ve devamında gelenler, Peygamberimize geniş bir serbestiyet alanı vermiştir ancak Peygamberimiz bu alanı kullanmamıştır.

    - Bununla beraber hemen sonraki ayette “Bundan sonra hoşuna gitse dahi hiçbir kadınla evlenemezsin” ayeti manidardır. Zira haklarında evlenme serbestliği indirilmiş kişiler yaşça büyük insanlar ve Peygamberimiz zaten onlarla evlenmiyor. Sonraki ayette ise “Artık hoşuna gitse dahi kimseyle evlenemezsin” diyerek bundan sonra eşleri vefat etse, eşlerinden boşansa dahi kimseyle evlenemeyeceği ortaya koyuluyor. Sizce “ZATEN EVLENMEYECEĞİ KİŞİLER İÇİN AYET YAZDIRIP ÜSTÜNE ARTIK KİMSEYLE EVLENEMEZSİN” der mi? Peygamber kendi elleriyle yazmış olsa böyle bir ikilemi niye yapsın? Bu açıkca Allah’ın sözü değil mi?

    - 25 yaşına kadar bekar kalmış, daha sonra 54 yaşına kadar tek eşle yetinmiş, ondan sonra yaşça büyük, çok çocuklu ve dul kadınlarla evlenmiş, Peygamberliğinden dönmesi için “Mekke’nin en güzel kadınları kendisine teklif edildiğinde “Güneşi sağ elime Ay’ı sol elime verseniz yine davamdan dönmem” demiş bir Peygamberin şehveti için ayet yazdırdığını iddia etmek, kör ve adi bir iftira değil de nedir?

    - Lütfen biraz düşünür müsünüz, Kuran’ı Peygamber kendi elleriyle yazmış olsaydı ne diye ömrünün sonuna kadar, insanların mışıl mışıl uyuduğu saatlerde kalkıp teheccüd namazını kılmayı kendisine farz kılsın! "Gecenin bir kısmında sadece sana mahsus, fazla (bir ibadet) olmak üzere namaz kıl”(İsra 17-79) Evet teheccüd namazı sadece Peygamberimize mahsus olmak üzere farz kılınmıştı. Teheccüd namazı ise, en zor kılınan en meşakkatli namazdır ve Peygamberimiz bu namazı ömrünün sonuna kadar en dehşetli hastalık hallerinde dahi terk etmemiştir. Sizce, Kuran’ı Peygamber kendi elleriyle yazacak olsaydı böyle bir ayeti Kuran’a niye koysun ömür boyu rahatlığını bozmak uğruna!!! Emrin Allah’tan geldiği gayet açık ve net değil mi!!!



    Biryerde de şöyle yazmışlar cevap olarak.


    quote:

    İDDA: Muhammedin cinsel hayatı
    (Ahzab 50,51,52) Bu ayetlerde hemen hemen bütün kadınlar muhammede helal kılınıyor.

    EL İNSAF ! AHZAB :52 . AYET SU AN EVLİ OLDUKLARINDAN BASKASI İLE EVLENMEN SANA CAİZ DEĞİL DERKEN , AYETTEN TAM ZIDDI BİR ANLAM ÇIKARMAK...! AHZAB :52- "EY MUHAMMED! BUNDAN SONRA ARTIK BAŞKA KADINLARLA EVLENMEN,...SANA HELAL DEĞİLDİR." DENİYOR, YUH YANİ MİSYONER KAFA !


    Vallahi ben demedim alıntıladım sadece






    başkasının karısıyla evlenmesi caiz değilse evlatlığı zeydin karısına niye nikah kıyıyor. pembe dizi gibi yeminle




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Aragorn

    başkasının karısıyla evlenmesi caiz değilse evlatlığı zeydin karısına niye nikah kıyıyor. pembe dizi gibi yeminle

    Tamda tahmin ettiğim gibi. Yahu bu inkarcılar birbirine bu kadar mı benzer arkadaş bunada video yapıştırıyorum ellerimi anca bu kadar yorabilirim

    Aklı takılanlar izleyebilir.





    İçiniz temiz olsun kötü düşüncelerin alemi yok.

    İyi geceler...





    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi rebellion -- 31 Mart 2016; 2:25:13 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: .fcan

    O zaman yalancıları yakmaya, kendinden başlamalı.

    bu dünyada geç dalganı bakalım ,nasılsa sana şuan bir şey yapmıyor diye
    Allah'a hakaret etme hakkını nereden buluyorsun ?
    sanki bu dünyada bir sen akıllı ,herkes aptal
    öldüğünde görürsün kim yalancı
    bakalım yakmaya gücü yetiyor mu yetmiyor mu ?
    orada Malik sana anlatır yalanı ,dolanı hiç merak etme
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Aragorn

    quote:

    Orijinalden alıntı: rebellion

    Çok kahkaha atıyorsunuz, sinek kaçmasın boğazınıza dikkat edin

    quote:

    AHZAP 50

    “Ey Peygamber! Biz sana mehirlerini verdiğin eşlerini, Allah’ın sana ganimet olarak verdiklerinden elinin altında bulunan kadınları(cariyeleri); seninle beraber hicret eden, amcanın kızlarını, halalarının kızlarını, dayının kızlarını ve teyzelerinin kızlarını sana helâl kıldık. Ayrıca, diğer mü’minlere değil de, sana has olmak üzere, mehirsiz olarak kendini Peygamber’e bağışlayan, Peygamber’in de kendisini nikâhlamak istediği herhangi bir mü’min kadını da (sana helâl kıldık.)”

    - Ayette açıkca Peygamberimize helal kılınmış kadınlardan söz edilmektedir ve İslam düşmanlarının tepkisi malumdur, “Açıkça kendine bütün kadınları helal etmiş”

    - Bu insanlara sormak gerekir, “Peki helal etti de sonra ne olmuş evlenmiş mi onlarla?”

    CEVAP: HAYIR

    - Dilediğiniz gibi kaynakları arayıp tarayabilirsiniz ki, 1 ayette geçen Peygamberimizin akrabaları artık çocuk doğurmaktan kesilmiş ileri yaşlardaydı, 2 bu ayet indikten sonra Peygamberimiz, ayette geçen hiçbir kadınla evlenmemiştir ve ayetin helal kılınma durumlarıyla amel etmemiştir. Yani “1. sana ganimet olarak verdiklerinden elinin altında bulunan kadınları;2. seninle beraber hicret eden, amcanın kızlarını, halalarının kızlarını, dayının kızlarını ve teyzelerinin kızlarını,3. mehirsiz olarak kendini Peygambere hibe eden ve Peygamberin kendisini nikahlamak istediği herhangi bir mümin kadını sana helâl kıldık” kısmının yani bu 3 helal kılınma kısmının hiç birini hayata geçirmemiştir. Peki, eğer Kuran’ı Peygamber kendi elleriyle yazmış olsaydı ve bu ayeti koysaydı niçin koyardı? Tabiî ki evlenmek için. Peki evlenmiş mi? Hayır. Demek ki Peygamber bu ayeti yazmamış.

    - Bu ayette ayrıca dini bir hükümde verilmiştir. O hüküm ise tüm müminler içindir ki, bu ayetle amca, hala, dayı, teyze tarafından kuzenlerle evlenmenin haram olmadığı caiz olduğu bildirilmiştir. Tıbbi nedenler gözetilerek kişilere tavsiye edilir ya da edilmez bu insanlara kalmış bir şeydir ancak oldu ki evlenmek gereği duyuldu evlenilince haram olmadığı bunun caiz olduğu bu ayetle de ortaya koyulmuş oldu. (Bu ayetin bu konuda delil kabul edildiği İslami literatürde mevcuttur)

    - Bu ayetler ve devamında gelenler, Peygamberimize geniş bir serbestiyet alanı vermiştir ancak Peygamberimiz bu alanı kullanmamıştır.

    - Bununla beraber hemen sonraki ayette “Bundan sonra hoşuna gitse dahi hiçbir kadınla evlenemezsin” ayeti manidardır. Zira haklarında evlenme serbestliği indirilmiş kişiler yaşça büyük insanlar ve Peygamberimiz zaten onlarla evlenmiyor. Sonraki ayette ise “Artık hoşuna gitse dahi kimseyle evlenemezsin” diyerek bundan sonra eşleri vefat etse, eşlerinden boşansa dahi kimseyle evlenemeyeceği ortaya koyuluyor. Sizce “ZATEN EVLENMEYECEĞİ KİŞİLER İÇİN AYET YAZDIRIP ÜSTÜNE ARTIK KİMSEYLE EVLENEMEZSİN” der mi? Peygamber kendi elleriyle yazmış olsa böyle bir ikilemi niye yapsın? Bu açıkca Allah’ın sözü değil mi?

    - 25 yaşına kadar bekar kalmış, daha sonra 54 yaşına kadar tek eşle yetinmiş, ondan sonra yaşça büyük, çok çocuklu ve dul kadınlarla evlenmiş, Peygamberliğinden dönmesi için “Mekke’nin en güzel kadınları kendisine teklif edildiğinde “Güneşi sağ elime Ay’ı sol elime verseniz yine davamdan dönmem” demiş bir Peygamberin şehveti için ayet yazdırdığını iddia etmek, kör ve adi bir iftira değil de nedir?

    - Lütfen biraz düşünür müsünüz, Kuran’ı Peygamber kendi elleriyle yazmış olsaydı ne diye ömrünün sonuna kadar, insanların mışıl mışıl uyuduğu saatlerde kalkıp teheccüd namazını kılmayı kendisine farz kılsın! "Gecenin bir kısmında sadece sana mahsus, fazla (bir ibadet) olmak üzere namaz kıl”(İsra 17-79) Evet teheccüd namazı sadece Peygamberimize mahsus olmak üzere farz kılınmıştı. Teheccüd namazı ise, en zor kılınan en meşakkatli namazdır ve Peygamberimiz bu namazı ömrünün sonuna kadar en dehşetli hastalık hallerinde dahi terk etmemiştir. Sizce, Kuran’ı Peygamber kendi elleriyle yazacak olsaydı böyle bir ayeti Kuran’a niye koysun ömür boyu rahatlığını bozmak uğruna!!! Emrin Allah’tan geldiği gayet açık ve net değil mi!!!



    Biryerde de şöyle yazmışlar cevap olarak.


    quote:

    İDDA: Muhammedin cinsel hayatı
    (Ahzab 50,51,52) Bu ayetlerde hemen hemen bütün kadınlar muhammede helal kılınıyor.

    EL İNSAF ! AHZAB :52 . AYET SU AN EVLİ OLDUKLARINDAN BASKASI İLE EVLENMEN SANA CAİZ DEĞİL DERKEN , AYETTEN TAM ZIDDI BİR ANLAM ÇIKARMAK...! AHZAB :52- "EY MUHAMMED! BUNDAN SONRA ARTIK BAŞKA KADINLARLA EVLENMEN,...SANA HELAL DEĞİLDİR." DENİYOR, YUH YANİ MİSYONER KAFA !


    Vallahi ben demedim alıntıladım sadece






    başkasının karısıyla evlenmesi caiz değilse evlatlığı zeydin karısına niye nikah kıyıyor. pembe dizi gibi yeminle

    AHZÂB-4: Allah, bir erkeğin göğsüne, iki ayrı kalp-gönül planlayıp yerleştirmedi, bir erkeği iki ayrı ruhtan müteşekkil iki ruhlu, iki şahsiyetli yaratmadı. Zıhar yaptığınız, analarınız kadar haram saydığınız eşlerinizi de analarınız haline getirmedi. Evlatlıklarınızı da öz oğullarınız yerine koymadı. Bunlar sizin ağızlarınızdan kaçan sözlerden ibarettir. Allah gerçeği, hakkı, doğruyu söyler, doğru yolu, İslâmî hayatı aydınlatıcı bilgiler verir.)

    evlatlıklarda kan bağı yoktur

    ve evlatlıkları kendi çocuğun gibi görmekte yasaktır
    evlatlık sadece mecbur kalındığında alıp bakıp ,büyütme işidir

    ona bakarsan cahiliye döneminde babasının boşadığı yada oğlunun boşadığı kadınla evleniyorlarmış
    o zamanda onların yanında yaşasaydın sanki sen babanın boşadığı kadınla evlenmeyecektin ,öyle mi ?
    kuralları Allah koyar ,o kötüdür demişse bitmiştir ,iyi demişse de bitmiştir
    şu kaideyi bir öğrenseniz iş bitecek
    dilediği kuluna dilediğini verir de ,helal kılar da
    sende bir gün İlah olursan kendi kurallarını koyarsın ,olur mu ?


    bu arada o boşadıktan sonra evlendiğini de anlatmamıza gerek yok sanırım ?



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi C.CEMİL -- 31 Mart 2016; 5:09:00 >




  • yahu siz şaka mısınız? biri öz oğlu değil diyor biri boşadı ondan sonra aldı diyor? ben zaten evlatlığı dedim dikkat ederseniz, boşandıktan sonra aldığını ben de biliyorum. sizden çok kuran okumuşumdur işin hikaye kısmını biliyorum ben.

    ikiniz kafa kafaya verin şu 2 sorunun cevabını verin şimdi bana

    evlatlık edindiğiniz bir erkek çocuğu büyüyüp evleniyor ve dahasonra boşanıyor. boşandığı eşiyle evlenir misiniz? (peygamberiniz evlendi ona göre cevap verin bak)

    ikinci soru. yerin göğün yaratıcısı olan allah milyarlarca galaksiyi, katrilyon kere katrilyonlarca gezegeni yıldızı yaratmış olan allah ne diye koca evrende nokta büyüklüğündeki gezegen olan dünya için "zeyt boşanacak, sen de onun karısıyla evleneceksin" diye ayet indirir. NİYE?

    bana evlatlığının karısına aşık olmuş birisinin elinden çıkma bir ayet gibi geldi nedense




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Aragorn

    yahu siz şaka mısınız? biri öz oğlu değil diyor biri boşadı ondan sonra aldı diyor? ben zaten evlatlığı dedim dikkat ederseniz, boşandıktan sonra aldığını ben de biliyorum. sizden çok kuran okumuşumdur işin hikaye kısmını biliyorum ben.

    ikiniz kafa kafaya verin şu 2 sorunun cevabını verin şimdi bana

    evlatlık edindiğiniz bir erkek çocuğu büyüyüp evleniyor ve dahasonra boşanıyor. boşandığı eşiyle evlenir misiniz? (peygamberiniz evlendi ona göre cevap verin bak)

    ikinci soru. yerin göğün yaratıcısı olan allah milyarlarca galaksiyi, katrilyon kere katrilyonlarca gezegeni yıldızı yaratmış olan allah ne diye koca evrende nokta büyüklüğündeki gezegen olan dünya için "zeyt boşanacak, sen de onun karısıyla evleneceksin" diye ayet indirir. NİYE?

    bana evlatlığının karısına aşık olmuş birisinin elinden çıkma bir ayet gibi geldi nedense

    Ben evlenmem;çünkü o kız ilk başta oğlumun karısı iken aynı zamanda kızım da olmuştu,dolayısıyla ben onun kayın(kaim=yerine geçen) babası oluyordum.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi AlbatrosD.IIIFazılBey -- 31 Mart 2016; 22:15:10 >




  • rebellion kullanıcısına yanıt
    inançsızlar o vakıftaki adamla aynı cezayı mı alacak yani ?
  • Aragorn A kullanıcısına yanıt
    quote:

    ikinci soru. yerin göğün yaratıcısı olan allah milyarlarca galaksiyi, katrilyon kere katrilyonlarca gezegeni yıldızı yaratmış olan allah ne diye koca evrende nokta büyüklüğündeki gezegen olan dünya için "zeyt boşanacak, sen de onun karısıyla evleneceksin" diye ayet indirir. NİYE?


    Evet o galaksileri Yaratan Allah insanlığa insan elçi ile tebliğ etmesi ve insanoğlu ne ile varsa onunla hitap etmesi. Ayar dengesini insanın benliğine göre vermesi pek bir olası.

    Allah aşkına şunu anlamıyorum. Mesela; galaksiler,yıldızlar, süpernovalar karadeliklerden, bahsedilseydi bu kitap. Ne anlayacaktık, evrenselliği uç noktalara getirmeye gerek yok. Daha bilgiyi edinememişken galaksinin ne olduğunu nasıl kavrayacaktın. Yahu yine aynı muhabbete geliyoruz. Akıl ne için kardeşim, biz onu kullana kullana bilgiye ulaşıyoruz.

    İslamiyet ve önceki ehli kitapların tebliğ süresince insanlar insan gibi muamele görmüyordu. Adaletin tecelli ettiği yok, sazı alan eziyor insanları. Aklı kullanamiyorlardı kullananlar var ise zaten insanlığını unutmamış bazılarca mevcuttur. Ama genel bir adalet yoktu, insanlar atalarına tapıyor, karnım aç bize yemek. Hastayım bana şifa. Eee çalış işte aklını kullan ama yok.

    Bak Kuran ile sabittir. Rahmanın tek affetmeyeceği günah şirktir. Kul hakkı, Rahman dilerse hakkı olan bile affeder. Şirk, insanın akli melakelerini yok eder. Bomboş, şuursuz bir insan haline büründürür. Niye affedilmeyen kesin günah şirktir biliyormusun?

    Mekkeli müşrikler, uzzaya tapıyorlardı. Peki bu uzza kim?

    Bak sana gerçek birşeyler anlatıcam. Geçmişte yaşamış olan,insanların karnını doyuran bir zat. Eee bu adam ölmüş. Müşrikler ne yapıyordu, dua ediyorlardı bize aş ver bolluk ver. Hatta biliyorlardı bir yaradıcı var, bu Lat gibi Uzza ve menat gibi zatlar O yaradıcının hidayetine mazhar olmuş insanlardı.

    Allah bunu yasaklar men eder. Elbet Rahmandan isteyeceğiz direk ama eylemsizlik ile boşboş oturupta el açarak rahmet yağmaz insana. İnsan ne yaparsa kendi yapar.

    Heh bunun zıttı belki sen yada başkaları. Onlar ne diyor. Yahu nerede bu Allah(hâşa)

    Aç var, açıkta var. Ee kitapta birazda teknolojiden bahsetseymiş. Halen niye vahiy gelmiyor gelse ya? Diye düsünen yobazlığın diğer ucunda oturan insanlarda var.

    He gelmiyor etmiyorsa saçma inanmak. Müslümanlarında kafasını kuma gömmesinden kaçınması gerekiyorda bir türlü sizin gömmenizden fırsat kalmıyor ki. Kuran ve islam insan için temel ögeler ile iyiliği kötülüğü ayırt eder. Aklını kullanabilmen için kötü düşüncelerde ayrıştırır. Meşguliyetini engeller. Temizlee rahatlatır, senin aklını kullanmana da yol açar. İnsanlara değil, Kuranın öz ilahi mesajlarında görürsünüz bunu. Şirk dedim değil mi, islam âlemi halen o bataklıkta. Şeyhinin şıhhının sözünden çıkamıyor yahu beşer bir insan, vahiy emir mi geliyor bu adamlarada sözünden çıkmıyorsun. Bu kitabın sözünden çıkmıcaksın adamların değil. Aklın var, gözün var okuma yetin var. Aç kendin oku işte öğren. Bunların önüne set çekiyorlar ve bunun ile büyük vebal altındalar.


    Zeynep ile evlilik mevzusu: Evlenmende mâni yok diyor yani. Baktığın büyüttüğün X şahıs ile akraba bağın çocuğun değil. Has kanından çocuğu olsa evlenemez, yasak. Ama senin çocuğun değil. Hz.Peygamberde bu ümmetin babası değil diye ayrıştırıyor. Hala yada teyze çocuğuydu kesin bilmiyorum işte boşanıyor, ortada kalıyor. Hz. Peygamberin evliliklerin bir çoğu ya kabile evliliği siyasi ortaklık pekistirme. Yada dul ortada kalan ve 5-10 adet çocuğu olan bayanlardı. Herhangi bir cinsel arzu istek değil. Bizim insanımızın aklına hemen sapıklık geldiği için kendi zihni ile yoğurması pek mümkün.

    Yok beğeniyormuşta boşandırmış. Tuhaf tuhaf rivayetler ile mana biçmeden önce Kurana iyice bir göz gezdirin.



    İnsanların gerçekleri ile insanlığını unutan toplumlara vahyi tebliğ ile sirkmesinden daha doğal birşey olamaz. Uzayın enginliği inanan bir insan için değil tereddüt, kadiri mutlak bir yaradıcı için kolay birşey.

    Kuranda Allah, gerekirse sivrisineği açıklanmadan çekinmez diye buyurur hattaayeti paylaşiymde, size gelsin tamam uydu.


    Rahman ve Rahim olan Allah'ın adı ile....

    Diyanet İşleri

    2/BAKARA-26:

    Allah, bir sivrisineği, ondan daha da ötesi bir varlığı örnek olarak vermekten çekinmez. İman edenler onun, Rablerinden (gelen) bir gerçek olduğunu bilirler. Küfre saplananlar ise, “Allah, örnek olarak bununla neyi kastetmiştir?” derler. (Allah) onunla birçoklarını saptırır, birçoklarını da doğru yola iletir. Onunla ancak fasıkları saptırır.


    Bak sapan sizsiniz. Allah'ın dilemesi böyle oluyor işte. Siz manayı görmüyorsanız sizin kendi benliğiniz. İnsan kendi kendine yazık eder unutmayın.



    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Koşulsuz_Uyarıcı

    inançsızlar o vakıftaki adamla aynı cezayı mı alacak yani ?

    Ah dostum. İnsan ateşini kendi götürür. Sizin azabınız yaptığınız için değil gayet akıllı ve iyi olanlarınız var. Sizin azabınız, bu doğruları doğru kabul etmeyip ne gerek var demenizden kaynaklı.

    Mesela, elbette alkol zararlı beyne ve bedene fizyolojik hasarlarda veriyor. Evet haramda. Şuradaki harama doğru demiş demenizde bir ayıp yok. Ama demiyorsunuz, gerek mi var diyorsunuz. Misal verdim, çoğaltılabilir.

    Herkesin durumu farklı. O ahlak yoksunu mahlukun yaptıkları farklı bir boyut. Zerre hayrın ve zararın hesabı olacak. Onun hesabı, kücücük cocukların ömrü hayatına mâl olması etki etmesi, ve takiben ailesine sevdiklerine, bizlere verdiği üzüntü ve haykırış zincirlerinin toplamı ve çarpımı olacaktır.


    Sizin bir diğer azabınızda. Kesin emin olamasınızda kesin bir dilde, insanları inanç yolundan saptırmanız olucak. Fazla sesli düşünüyorsunuz. O saçma, o yalan gibi dayanağı sağlam olmayan yüzeysel iftiralar ile çoğu insanı yoldan çıkarmalarınız ile. Sosyo kültürel, tarih döneminde belirli gerçekleride yok sayıp. Bizim müslümanlar gibi seferi namazını kendilerine pay çikarmalari gibi, tatile uçakla gitseler bile 5 yıldızlı otellerde seferi namaz kılmak ile 1400 sene önce deve ile km'lerce yol kateden insanlar ile aynı duygu icinde olmamiz imkansiz, o da bir kenara kısaltmanın mahsuru olmayan sahabeler canları tehlikede olduğu için. Bunun günümüzde karsiligi icin ortamın berbat bir hal alması yada tehlikede oldugunun hissedilmesi. 3-5 günlük Tatil degil :)

    Bu kitabın ilahi bir vahiy olduğunu. Üzerine varılan eleştiriler ve hep negatif anlamlar yüklemek. İnsanlarınbu uğurda eksik bilgiler ile çaba ve gayret sarfetmesi yeterlidir. 1400 yıl önce insanlara adaleti sağlama kafasının, o dönemdeki bencil kabile ve insanların zihninden de çıkamayacağı aşikar. Hangi akla hizmet bir insan çıkıp bu denli milyarları bulan ve halen tartışılan bir dini kendi elleri ile kurabilir. Ne çıkarı olabilirdi, çıkar ise dönemin kabileleri yahu sen bırak bu işleri zaten bu dediklerin bize gelmez gül gibi gecinip gidiyoruz. Gel seni altına şana, şöhrete boğalım reisimiz olda vazgeç bu işten diyen birilerine. Ayı ve guneside verseniz olmaz demesi bu iddaların çelişiğini göstermez mi.

    He o yetmez ise. Ben diyorum ki kimsenin etkisi altında kalmadan. Her durumuda düşünüp kendi başınıza Kuranı Kerimi okuyun. Meâl ile anlayın aklınızın takıldığı yerde Kuranın edebi yönü ve Türkcede olmayan karsilikları kendi metnini çevirerek anlamaya calisin. Hatta ingilizce biliyorsanız en azindan bizde olmayan dişil ve erkek zamirlerinide ayirt edebilirsiniz.


    He sakın olaki ingilizce ceviride, cihad kavramını "holy war" kalıbına tıkamayın. Holy war'ı arapcaya cevirincede "harb'ul mukaddes" çıkar. Ne yazikki toplumsal olarakta yanli bilinenler var. Allah yolunda cihat etmek kesmek biçmek degil. Gerekirse savasırsınama savas durumu var ise. O da mücadeledir gayrettir birşeyleri rayına oturtmadır. Bilim yapmakta, çalışmakta insanların yararına birşeyler sağlamakta mücadeledir. Cehd kökünden gelir.

    Nitekim Hz.Muhammed sav'in de hadiste buyurduğu gibi, "En büyük cihat ise nefs ile olandır". Nefsini yenen bir insan için her yol açılır. Hepsini yenmek mümkün değil insanız sonuçta. En azından sakınırız ve umarım zamanla daha güze boyutlara gelecektir.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi rebellion -- 2 Nisan 2016; 3:02:02 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: rebellion

    quote:

    Orijinalden alıntı: Koşulsuz_Uyarıcı

    inançsızlar o vakıftaki adamla aynı cezayı mı alacak yani ?

    Ah dostum. İnsan ateşini kendi götürür. Sizin azabınız yaptığınız için değil gayet akıllı ve iyi olanlarınız var. Sizin azabınız, bu doğruları doğru kabul etmeyip ne gerek var demenizden kaynaklı.

    Mesela, elbette alkol zararlı beyne ve bedene fizyolojik hasarlarda veriyor. Evet haramda. Şuradaki harama doğru demiş demenizde bir ayıp yok. Ama demiyorsunuz, gerek mi var diyorsunuz. Misal verdim, çoğaltılabilir.

    Herkesin durumu farklı. O ahlak yoksunu mahlukun yaptıkları farklı bir boyut. Zerre hayrın ve zararın hesabı olacak. Onun hesabı, kücücük cocukların ömrü hayatına mâl olması etki etmesi, ve takiben ailesine sevdiklerine, bizlere verdiği üzüntü ve haykırış zincirlerinin toplamı ve çarpımı olacaktır.


    Sizin bir diğer azabınızda. Kesin emin olamasınızda kesin bir dilde, insanları inanç yolundan saptırmanız olucak. Fazla sesli düşünüyorsunuz. O saçma, o yalan gibi dayanağı sağlam olmayan yüzeysel iftiralar ile çoğu insanı yoldan çıkarmalarınız ile. Sosyo kültürel, tarih döneminde belirli gerçekleride yok sayıp. Bizim müslümanlar gibi seferi namazını kendilerine pay çikarmalari gibi, tatile uçakla gitseler bile 5 yıldızlı otellerde seferi namaz kılmak ile 1400 sene önce deve ile km'lerce yol kateden insanlar ile aynı duygu icinde olmamiz imkansiz, o da bir kenara kısaltmanın mahsuru olmayan sahabeler canları tehlikede olduğu için. Bunun günümüzde karsiligi icin ortamın berbat bir hal alması yada tehlikede oldugunun hissedilmesi. 3-5 günlük Tatil degil :)

    Bu kitabın ilahi bir vahiy olduğunu. Üzerine varılan eleştiriler ve hep negatif anlamlar yüklemek. İnsanlarınbu uğurda eksik bilgiler ile çaba ve gayret sarfetmesi yeterlidir. 1400 yıl önce insanlara adaleti sağlama kafasının, o dönemdeki bencil kabile ve insanların zihninden de çıkamayacağı aşikar. Hangi akla hizmet bir insan çıkıp bu denli milyarları bulan ve halen tartışılan bir dini kendi elleri ile kurabilir. Ne çıkarı olabilirdi, çıkar ise dönemin kabileleri yahu sen bırak bu işleri zaten bu dediklerin bize gelmez gül gibi gecinip gidiyoruz. Gel seni altına şana, şöhrete boğalım reisimiz olda vazgeç bu işten diyen birilerine. Ayı ve guneside verseniz olmaz demesi bu iddaların çelişiğini göstermez mi.

    He o yetmez ise. Ben diyorum ki kimsenin etkisi altında kalmadan. Her durumuda düşünüp kendi başınıza Kuranı Kerimi okuyun. Meâl ile anlayın aklınızın takıldığı yerde Kuranın edebi yönü ve Türkcede olmayan karsilikları kendi metnini çevirerek anlamaya calisin. Hatta ingilizce biliyorsanız en azindan bizde olmayan dişil ve erkek zamirlerinide ayirt edebilirsiniz.


    He sakın olaki ingilizce ceviride, cihad kavramını "holy war" kalıbına tıkamayın. Holy war'ı arapcaya cevirincede "harb'ul mukaddes" çıkar. Ne yazikki toplumsal olarakta yanli bilinenler var. Allah yolunda cihat etmek kesmek biçmek degil. Gerekirse savasırsınama savas durumu var ise. O da mücadeledir gayrettir birşeyleri rayına oturtmadır. Bilim yapmakta, çalışmakta insanların yararına birşeyler sağlamakta mücadeledir. Cehd kökünden gelir.

    Nitekim Hz.Muhammed sav'in de hadiste buyurduğu gibi, "En büyük cihat ise nefs ile olandır". Nefsini yenen bir insan için her yol açılır. Hepsini yenmek mümkün değil insanız sonuçta. En azından sakınırız ve umarım zamanla daha güze boyutlara gelecektir.


    Özetle diyorsun ki inançsızlar aynı cezayı çekecek. Doğru dediklerinin yanlış olduğunu düşündüğü için, mantığına yedirmediği için o cezayı çekecek.
    Hani allah mükemmel yaratmıştı ? hiç yaratmasaydı ? O "doğru" dediklerinin hepsi alkol kadar basit şeyler değil....
    hani adalet ?




  • rebellion kullanıcısına yanıt
    tam okuyayım uzun uzun güzel güzel yazmıştır diyorum daha 2. paragrafta gülme tuttu beni kusura bakma

    quote:

    Evet o galaksileri Yaratan Allah insanlığa insan elçi ile tebliğ etmesi ve insanoğlu ne ile varsa onunla hitap etmesi. Ayar dengesini insanın benliğine göre vermesi pek bir olası.


    o galaksileri yaratan allah olsaydı kuranda onları havada tutanın kendisi olduğunu yoksa hepsinin yukardan aşağıya düşeceğini hac suresi ayetinde belirtmezdi. çünkü göğün yere düşemeyeceğini bilirdi.
    Hac-65. 'Görmedin mi ki, Allah bütün yerdekileri sizin hizmetinize sundu. Ve emriyle denizde seyredip giden gemileri de.
    Göğü de izni olmaksızın yere düşmekten o tutuyor. Gerçekten Allah insanlara çok şefkatli, çok merhametlidir.'


    gökyüzü dedeiğimiz şey boşluktur. boşluk hiç düşer mi? yok gökteki gezegenlerden galaksilerden yıldızlardan bahsediyorsa bütün galaksiler gezegenler yıldızlar nasıl dünyaya düşecek. burnumuzun dibindeki jüpiter bile dünyadan 6 kat büyükken.


    quote:

    İslamiyet ve önceki ehli kitapların tebliğ süresince insanlar insan gibi muamele görmüyordu. Adaletin tecelli ettiği yok, sazı alan eziyor insanları. Aklı kullanamiyorlardı kullananlar var ise zaten insanlığını unutmamış bazılarca mevcuttur. Ama genel bir adalet yoktu, insanlar atalarına tapıyor, karnım aç bize yemek. Hastayım bana şifa. Eee çalış işte aklını kullan ama yok.


    islamiyetten sonra mı insanlar insan gibi muamele görmeye başladı. bunun en somut örneğini kadınlar üzerinden verirsem en ufak bir itirazda bulunamazsın. islamiyetten önce türk topluluklarında kadının yerini bilmeyen yoktur. hatun hakanın yanında kurultaya katılarak kararlarda oy kullanırdı. Savaşlara bile katılırdı. Hatta şartlar elverdiğinde yönetimin başına bile geçebiliyordu. örfi hukukun yanında şeri hukukun da uygulandığı osmanlıda kadının yönetimdeki yeri dersem ne diyeceksin acaba? şeriatın uygulandığı ülkelerde kadınlar seçimlerde oy atabiliyor mu? insan gibi muameleden kastın kadını hayvan yerine koymak mı? 40 tane cariye alınca mı insan gibi muamele oluyor? ya da 2 kadının şahitliğini 1 erkeğinkine denk tutup, erkeğin yarısı kadr miras bırakarak mı?

    quote:

    Bak Kuran ile sabittir. Rahmanın tek affetmeyeceği günah şirktir. Kul hakkı, Rahman dilerse hakkı olan bile affeder. Şirk, insanın akli melakelerini yok eder. Bomboş, şuursuz bir insan haline büründürür. Niye affedilmeyen kesin günah şirktir biliyormusun?


    tecavüzden de kötü müdür bu şirk dediğin. şirkin bu kadar günah olduğunu yazacağına "din uğruna adam öldüren cennete giremez" diye yazsa ortadoğu şimdi cennete dönerdi.


    quote:

    Zeynep ile evlilik mevzusu: Evlenmende mâni yok diyor yani. Baktığın büyüttüğün X şahıs ile akraba bağın çocuğun değil. Has kanından çocuğu olsa evlenemez, yasak. Ama senin çocuğun değil. Hz.Peygamberde bu ümmetin babası değil diye ayrıştırıyor. Hala yada teyze çocuğuydu kesin bilmiyorum işte boşanıyor, ortada kalıyor. Hz. Peygamberin evliliklerin bir çoğu ya kabile evliliği siyasi ortaklık pekistirme. Yada dul ortada kalan ve 5-10 adet çocuğu olan bayanlardı. Herhangi bir cinsel arzu istek değil. Bizim insanımızın aklına hemen sapıklık geldiği için kendi zihni ile yoğurması pek mümkün.

    Yok beğeniyormuşta boşandırmış. Tuhaf tuhaf rivayetler ile mana biçmeden önce Kurana iyice bir göz gezdirin.


    halen daha konunun içine gömülüyorsun da esas tabloyu göremiyosun. hala ayrıntı veriyosun has kanı, babası değil, boşanıyor vs.
    insanlığa inen bir kitapta bunun amacı ne. bunu okuyunca ne anlamamız gerekiyor.
    yok şunla evlen yok bunla evlen diyeceğine kutsal bir kitapta konuşulacak yazılacak daha önemli konular yok mu? evrensel ahlak ilkeleri, barışın savaştan kandan çok daha önde tutulması gerektiği vs vs vs. ben onu soruyorum geç şu kan bağı meselesini artık.
    ayrıca bunu bu kadar savunuyorsan sen de yapabilirsin demek ki ilerde böyle birşeyi? yapar mısın net cevap versene.




  • Aragorn A kullanıcısına yanıt
    şaka olan sen ve senin gibiler
    neyin uygun olup olmadığına sen mi karar veriyorsun ?
    iyi o zaman yaratıcıyı bırakalım senin mantığınla yaşayalım
    Allah bir şeye izin vermişse bitmiştir ,yasaklamışsa yine bitmiştir
    illa mantık olması da şart değil ,çünkü adı üstünde ,sınav yahu
    evlatlığın boşandığı eşiyle evlenmek için hiçbir mahsur yoktur
    ha zaten sana illa evlen diyende yok ama böyle bir izin var

    sen asıl benim soruma cevap ver
    müşrikler içinde yaşarken ,babanın boşadığı eş ile evlenir miydin ?
    ki o zamanlar çoğu kişi yapıyormuş
  • ben evlatlığın eşiyle nasıl evlenir bir insan diye düşünürken sen kalkıp bana "annenle evlenir miydin" diye soruyosun. zemzemi fazla mı içtin mübarek kendinde misin?

    ahlak senin dininin de üzerinde bir kavramdır önce bunu bir öğren. müslümanlığın ilk çıktığı zamanlarda belki çıktığı bölgeye göre çok güzel ahlak kuralları getirmiş olabilir. ama kuran ahlakının yanında kendini geliştiren bir evrensel ahlak var. evrensel ahlakın şu anda geldiği boyut kuran ahlakından mislilerce daha yukardadır. hatta kuranla mukayese bile kabul etmez!

    anlayacağın şekilde örneklicem sana muhterem kardeşim

    senin o dediğin mekkeli müşrikler başkasına ait bir altın küpü bulsaydı muhtemelen çalacak ve sahibine söylemeyecekti ve hayatına devam edecekti.

    islam sonrası müslüman olmuş birisi altın küpü bulursa kuranda bunun haram olarak adlandırıldığını ve küpü alıp sahibine vermezse işleyeceği günah ile cehennemde yanacağını düşünür ve altını sahibine verirdi. (itaat ve ceza evresi)

    evrensel ahlak seviyesine ulaşmış bir birey ise sadece şunu düşünerek altını sahibine verir: bu altın benim değil ve ben bu altının sahibini tanıyorum. altını götürüp sahibine vermem etik olacaktır. (evrensel ahlak evresi)

    kohlberg e göre toplam 6 ahlaki evre vardır. ayrıntılar için google dan araştırabilirsin.

    yani ahlak kavramı kuranla başlamadı kuranla da bitmeyecek. ahlak dediğin şey kendini yenileyen ve gelişen birşeydir. islamı reddeden biri gidip de tecavüz etmez. hırsızlık yapmaz. anasıyla bacısıyla yok evlatlığının karısıyla evlenmez.

    bunları kimlerin yapacağını son günlerde haberleri takip ediyosan sen benden de iyi bilirsin




  • Aragorn A kullanıcısına yanıt
    senin evrensel ahlak dediğini zaten din belirlemiş
    diğer türlü analığınla evlenip çok normal olduğunu düşünürdün
    birde güya evrimi savunuyorsunuz ,evrimde bile bu duruma gelene kadar kim kimle yatıp kalkacaktı kim bilir
    bunu dahi düşünemeyenler gelip evlatlıkla evlenmenin ne kadar kötü olduğunu anlatıyor :)
    siz bırakın böyle şeyleri düşünmeyi ,din olmasa önünüze gelenle yatardınız ve hiçbir şeyde düşünmezdiniz
    dua edin din var
  • Aragorn A kullanıcısına yanıt
    bu arada konuyu başka yere çekmeyi başarmışsın
    ben diyorum ,sen o müşriklerin içinde olsan ve bu uygulama çok yaygın olsa yapmaz mıydın ?
    saki sen uzaylı mısın da herkesin yaptığını yapmayacaktın ?
    hep hikaye ,hep hikaye
  • 
Sayfa: önceki 1234
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.