< Bu ileti iOS uygulamasından atıldı > |
2025 Yılında Bitirdiğiniz ve Oynadığınız Oyunlar - Genel Sohbet/İnceleme/Görüş Konusu (2. sayfa)

-
-
şu zaman işini nasıl çözücez
-
@Cemo94 Bu konuda katılıyorum hocam. Aktiviteler vs. bu oyunda bariz tekrara düşüyor. Şimdiden keyifli oyunlar diliyorum.
@josrdr Zaman meselesini hala çözemedik hocam, gamerlar için en zorlu boss diyebiliriz. :) Gamepass, Epic, Prime bedava oyunları, Steam indirimleri derken liste kabarıyor ama günler hala 24 saat.
-
-
-
2025'de deneyimlediğim eski oyunlardan en anlamlısı benim için kesinlikle Half-Life serisi oldu. Yıllardır kulaktan dolma övgülerle tanıdığım bu seriyi ilk kez baştan sona oynayıp bitirdim. Yıllardır efsane diye anlatılan oyunun neden efsane olduğunu şimdi anladım. Şimdi ben de "Nerede kaldı bu Half-Life 3" diyenler kadrosundayım. :)
Listemde çok oyun var ama Monster Hunter serisine gözümü kestirdim. Deck üzerinde World oyununu denedim ama pek akıcı gelmedi. Seriyi önerir misiniz, şans vermeli miyim?
-
Yaz aylarında biraz daha chill ve indie takılıyorum, kütüphanede eskileri temizliyorum,
Bolca daha oynamadığım AAA oyunlar yerine geçen Blaspheomus bitirdim.
Son 2 yılda Hollow Knight, Salt and Sanctuary Dead Gambit gibi oynadığım oyunlardan sonra yine aynı tür olan Blas'da beğendiğim kısımlar ve beğenmediğim kısımlar oldu.
Önce iyi yönlere bakarsak. Oyun bence sanat tarzı ve dengeli boss, bonfire ayarı ile güzel bir souls olmuş. Ölüm o kadar cezalandırıcı değil. Mekanlar hoş, birbirine bağlanması güzel aksiyonu basit ve keyifli detaya boğmuyor, skill ağacı da dengeli ve basit olmuş. Oyunu dümdüz oynarsan direkt sona gidebiliyorsun diğer bazı metroidvania oyunlar gibi çıldırtmıyor şimdi nereden gideceğiz diye.
Onun dışında, bu oyunda çok fazla item var ve çoğu ne işe yarıyor youtube açıp bakmadan bilmek imkansız. Oyunda temel olan 3 yetenek var ve bu yetenekler açılmadan platformu tam yapamıyoruz ve ekstra bölgelere/itemlere erişemiyoruz.
Oyunun 3. saatinde rastgele aldığım eşyayı oyunun 11. saatinde bir sunağa adamak, bir adama vermek bir boss kesiminden sonra kullanmak gibi çıldırtıcı detaylar var. Özellikle bir yeteneği almak için yapılacaklar silsilesi var ki saçmalık, 1 saat uğraştırıyor ve bunu oyunu oynarken fark etmen imkansız. Yine onun dışında ben bir souls oyununda bu kadar tuzak görmedim, alevli lambalar mı dersin, kazıklar mı dersin, yok olan köprüler taş yollar mı dersin, tepeden sallanan bıçaklar mı dersin yok yok. Tuzaklar ve sağa sola düşme yüzünden en az 50 kez ölmüşümdür oyunun kalanında o kadar ölmedim.
Genel olarak gıcık ve tatlı yanları olan bir oyun Blaspheomus 7.6 veririm.
-
Ubisoft bu sene AC Shadow’u çıkardı ama ben AC serisini hâlâ geriden takip ediyorum. 1-2 sene önce Origins’i oynamıştım, şimdi ise AC Odyssey’i bitirdim. Steam Deck’i alma sebebim, PC/konsol başında oynamanın gözümde büyüdüğü uzun açık dünya oyunlarını rahatça oynayabilmekti. AC Odyssey de bu amaca fazlasiyla uygundu. Herkesin oynadığı, bildiği bir oyun olduğundan uzun uzun yazmaya gerek olmadığını düşünüyorum.
Genel olarak beğendim ve oyundan keyif aldım. Kassandra ile oynadım; iyi yazılmış, oynaması keyifli bir karakter. Ana hikâye hem siyasi çatışmalar ve savaşın gölgesinde dağılmış aileyi bir araya getirme, hem de Cult üyelerini avlama yolculuğumuz açısından ilgi çekiciydi. Dünya büyük ve güzel tasarlanmış. Yan hikâyeler ortalamanın üstünde. Dövüş sistemi gayet iyi. Olumsuz yanı ise oyun bence fazla uzun. Ana hikâyeyi takip edebilmek için bile yan aktiviteleri yapmaya zorlanıyorsunuz, ki bir süre sonra bunlar biraz baymaya başlıyor. Kale, kamp bas/temizle, mağara/mezar keşfet vs. gibi şeyleri tekrar tekrar yapmak bir noktadan sonra sıkıcı hale geliyor. Biliyorum bu oyunu 100-150 saat oynayan insanlar var ve bu “temizleme” işinden keyif alıyorlar ama benim aldığım keyif bir yerden sonra azalıyor. Bu yüzden 50. saatten sonra oyunun sonunu getirebilmek için gaza bastım.
Açıkçası Origins ve Odyssey’den sonra Ubisoft açık dünya oyunlarına biraz doydum. AC Shadow’u sırf Japonya teması olduğu için kesin oynarım ama yine 2 sene falan ara veririm. Bu sene Japonya temalı açık dünya oyun hakkımı Ghost of Yotei’den yana kullanacağım. Uzunluğu ve bitmek bilmezliğiyle nam salmış Valhalla’yı ise hiç oynar mıyım bilmiyorum. Pek sanmıyorum ama büyük konuşmayayım :)
AC Odyssey benden temiz bir 7.5/10 aldı.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi intercityfirm1895 -- 16 Haziran 2025; 12:13:42 >
-
Stellar Blade
Ps5 olsaydı alacağım tek oyun olacaktı . Ve sonunda pcde bitirdim .Kesinlikle efsaneydi.Bu tarz oyunları seviyorum .Bu oyun nierin aksine zor bir oyun .hikaye modu olmasaydı bitiremezdim .Nierde zorluk 50 levellik göreve 20 levelde gidersendi ama bundaki zorluk direk seni aynı levelkende öldürebiliyor. ilk defa bu kadar para verdim bir oyuna istemeye istemeye verdim ama kesinlikle pişman etmedi zaten ucuz 4,5 oyun almaktansa tamamiyle sıkılmayacağım sonuna kadar gidebileceğim oyunlara öncelik veriyorum artık.hikaye ve müzikleri güzeldi ama nier automata kadar sarmadı .hack and slash sevenlere kesinlikle öneriyorum .
8/10
-
Türkiye'de neredeyse kimsenin konuştuğuna şahit olmadığım, yurtdışında ise çeşitli listelerde 2023 yılının en iyi oyunları listelerinde gördüğüm Chants of Sennaar'ı 10 saat sonunda bitirdim.
Oyun çok iyi tasarlanmış bir adventure-puzzle oyunu. Gizemli bir uygarlığın yaşadığı bir kulenin en altında uyanıyoruz ve yavaş yavaş yukarı çıkıyoruz. Her katta farklı bir sınıf yaşıyor ve bu sınıfın bir dili var. Başlangıçta bu dillerin hiçbirini anlamıyoruz. Ancak keşif, dikkat ve oyunun sunduğu puzzle'ları çözerek zamanla bu dilleri çözüyoruz ve anlamaya başlıyoruz. Sonrasında her sınıfın dilini ayrı ayrı çözerek, gerektiğinde tercümanlık yaparak kulenin gizemini çözmeye ve sınıflar arası bu kopuklukların neden yaşandığını anlamaya calisiyoruz.
Harika bir konsept ve harika bir oyun dizaynı. Başta çok kaptırmadım kendimi ama oynadıkça içine aldı ve ondan sonra bırakmak istemedim. Puzzle'lar ne çok kolay ne çok zor. Bazıları için ciddi kafa patlamanız gerekebiliyor tabii. Ama çözünce çok akıllı hissediyorsunuz, o yüzden tatmin hissi fazla :) Oyunda bazı puzzle'lar tam anlamıyla sezgisel değil ve biraz zorlama. 1-2 bölüm ise level dizaynı açısından oyunun zekice tasarımına yakışmayacak derece kolaya kaçılmış şekilde hazırlanmış. Bunlar bahsedebileceğim eksiler. Obra Dinn, Case of the Golden Idol gibi gizem, bulmaca oyunlarını seviyorsanız tavsiye ederim.
Steam sayfasi:
store.steampowered.com
Chants of Sennaar on Steamhttps://store.steampowered.com/app/1931770/Chants_of_SennaarDiger platformlarda da mevcut oyun. Puanim 8/10.
-
Yilin ilk yarisini geride birakirken bitirdigim oyunlara soyle genel bir puanlama yapayim. Puanlar 10 uzerinden.
1- Diablo IV - 8
2- A Way Out - 6.5
3- Ratchet & Clank Rift Apart - 7
4- 1000X Resist - 6
5- The Forgotten City - 8.5
6- Crow Country - 8.5
7- Sly Cooper 1 - 8.5
8- SnipperClips - 6.5
9- Shogun Showdown - 8
10- Buckshot Roulette - 4
11- GTA San Andreas - 8.5
12- Split Fiction - 8.5
13- Deus Ex Human Revolution - 9
14- Mad Max - 6.5
15- Castlevania Portrait of Ruin - 7.5
16- Robocop Rogue City - 8
17- God of War Ragnarok - 8.5
18- Pikmin 4 - 8
19- Silent Hill 2 remake - 9
20- Mafia II - 7.5
21- Neva - 8
22- Gris - 6
23- Assassins's Creed Odyssey - 7.5
24- No More Heroes - 7
25- Thank Goodness You're Here - 7
26- Chants of Sennaar - 8
27- Kirby Return to Dream Land - 6
Mumkun oldugunda farkli turde oyunlar denemek istedigimden oyle bir backlog var ki bende goruldugu uzere henuz daha 2025'de cikmis oynadigim tek oyun Split Fiction :) Yakinda baslayacagim Doom The Dark Ages ve Mario Kart World ile biraz sayi artacak.
Hedefim bu sene 50 oyunu gormek. Su an iyi gidiyorum. Bakalim devami nasil olacak.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi intercityfirm1895 -- 24 Temmuz 2025; 13:16:58 >
-
Son oynayıp bitirdiğim oyun Sunset Overdrive oldu
11 yıl gecikmelide olsa bitirdim baştan diyeyim 10 yıl önceki ergen ben ve o zamanın teknolojisini göze alınca oyunu o dönemde oynasam başyapıt olurmuş benim için, uzun zamandır bu kadar eğlenceye odaklı bir açık dünya oyunu oynamadım, onlarca silah, perk yetenek atlama zıplama özellik derken oyun tam bir cümbüşe dönüyor. Parkur mekaniği çok iyi tüm şehri ayağın yere değmeden oynamak mümkün, görev çeşitliliği böyle bir oyundan beklenmeyecek derecede mükemmel (ana senaryo için) oxfordlu geeklerden kendini ortaçağda zanneden frpcilere oradan samuray tiplerine, Meksikalı çeteci ablalara kadar inanılmaz çeşitli karakterler ve mizah var oyunda.
Ben oyunu mizah platform ve diğer şeylerden ziyade ekstra olarak şehrin tasarımından dolayı çok sevdim, malum Gta V sonrası artık modern dönemde geçen bir open world oyun fazla gelmiyor, bu oyunu oynayınca o açlığı da hissettim. Şehirde Japon bölgesinden, Liman bölgesine, eski sanayi bölgesine, oradalar da köpek parkından, nükleer tesise, sosis tesisinden, lunaparka, kaleye, oyun alanına, limanda bulunan terk edilmiş parka kadar oyunun haritasında onlarca karakteristik bölge var. Günümüzdeki her oyunun artık düz ormanda yeşillik alanlarında geçmesinden sonra bu oyundaki cıvıl cıvıl şehir iyi geldi gerçekten.
Oyuna bugünden puan verirsem 8 çıktığı yıla göre verirsem 9 veririm.
İnsomniac yapıyor bu işi gerçekten.
-
Bu yıl oynadığım oyunlarla ilgili görüşlerimi bende paylaşmak istiyorum. Yanlarına deneyim puanlarımı yazıyorum.
Konsolda deneyimlediklerim;
Call of Duty Bops 6 (8,5),
Call of Duty MW2 (8),
Call of Duty MW3 (6),
Indiana Jones Great Circle (9),
Sniper Elite: Resistance (7),
South of Midnight (7,5),
Avowed (7,5),
Post Trauma (6,5),
Captain Blood (5),
The Precinct (7),
Wolfenstein 1,2,3 (8,5),
L.A. Noire (9),
Prototype 1,2 (8),
The Expanse: A Telltale (6,5),
Pc de deneyimlediklerim;
Victoria 3 (8),
Finding Paradise (8),
To The Moon (8),
The Last of Us Part 1 (9,5)
Fort Solis (7),
Ghost of Tsushima (8,5),
Ratchet & Clank: Ayrı Dünyalar (7,5), sonlarındayım ama görüşüm artı eksi değişmeyecek gibi.
Bitirdiğim oyun olursa listeyi güncellerim...
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi fbyram -- 25 Haziran 2025; 11:23:47 > -
Eternights
2 kişi mi tek kişi mi hatırlamıyorum ama yaptığı süper bir oyunu bitirdim .Anime hack and slash karışımı ana odağı romantizm kız tavlama olan oyunu romantizm olayının saçma olma sebebiyle kötü sonla bitirdim .Normalde kötü sonlarla bitirmeyi sevmem ama bu oyun o duruma getirmedi .Gerçekten güzeldi .Ama aşırı beklenti içerisinde olmayın .Gameplayda iyiydi.Normalde bile zorlandığım için genelini kolayda oynadım.Anime hateri değilseniz hack and slash olarak sadece god of war sevmiyorsanız kesinlikle tavsiye ederim 7/10
-
-
Lies Of P
Gayet güzel oyun hoş oyun ama bana geçmedi bu oyun .Verdiğim 18 dolara acıdım .Keşke gamepassda varkene bitirseydim dedim .Dark souls 1,2,3 elden ring bitirdim bu oyunda zorlandığım kadar zorlanmadım .Parry odaklı oyunları beceremiyorum .Sekiroyada easy diyorlar ama anladım artık lies of pnin easy olmadığını gördükten sonra eminim oda çok zordur.19 saatte bitirdim güzel bir tecrübeydi ama millet neler neler yapıyor ben neler yapıyorum .hiç zevk alamadım bitirmek için bitirdim .Yinede en azından hikayenin nasıl bittiğini gördüm .true endingle bitirmiş olmamda güzeldi .türkçe paylaşan youteberlerden izlesem sıkılırdım büyük ihtimal kendim oynayınca sıkılmıyorum ne kadar sevmesemde.keşke parryye odaklanmak yerine daha dark souls tarzı olsaydı dedim .normalde 7 puan verdiğim oyunları severim ama bunu sevmedim 6 puan bana göre düşük kalıyor benim için fromsoft harici çıkan en iyi souls denmesi aşırı abartı .güzel ama onlardan sonra en iyi demek akıl tutulmasıdır zaten bir souls like değil parry odaklı oyun sekiro neyse buda o .o kadar kastım leveli hiç birşeye yaramadı .benden 7 puanı alır bu oyun .dlcyi türkçe altyazı paylaşan birisinden izleyeceğim geçeceğim onada 18 dolar vermek istemiyorum .
-
PS5'te God of War: Ragnarök
Deck'te Wolcen: Lords of Mayhem
PC'de henüz bir şeye başlamadım. Monster Hunter serisine bakınmayı düşünüyorum.
-
Konsol çıkışlarındaki hype dalgasına kapılıp Switch 2’yi erkenden aldım. Oynadığım bitirdiğim 3 oyunla ilgili görüşlerimi paylaşayım.
Mario Kart World – Standart olarak bir Mario Kart deneyimi olarak yine eğlenceli. Ancak bence daha gidecek çok yolu var. Bu hâliyle bence eksik bir oyun. En büyük eklemelerden biri olan Free Roam pek benlik değil. Açık dünya kimseyle yarışmadan rastgele dolanmak için fazla boş. P-Switch’ler var ama onları bulacağım diye rastgele dolaşmak 5 dakikada sıkıyor beni. En azından bir ipucu sistemi/checklist olsa sadece P-Switch’leri kovalayarak vakit geçirilebilir. Oyunun ana single player’ı icerigi kupaları kazanmak için yarışılan Grand Prix’lerden ibaret. 80 Euro istedikleri bir oyunda hâlâ bir hikâye modu eklememeleri bence ayıp artık. Oyuna eklenen wall-jump gibi mekaniklerle yetenek tavanı bayağı bir yükselmiş. Ustalaşması daha zor bir oyun olmuş ki bu bence olumlu bir nokta.
24 kişilik yarışları beğendim, tam kaos oluyor. Özellikle yeni ekleme Knock-out tour’lar tam savaş alanı. Adrenalini yükseltiyor. Ana multiplayer yarışları ise oyunun en büyük problemi. Tasarladıkları track’ler çok güzel ama sorun şu ki bu track’lerde 3 tur attırmıyor. Yarışların ilk 2/3’lük kısımları asıl yarışa gidilen otoban kısımlarından oluşuyor ki bunlar asıl track’in çeyreği kadar bile eğlenceli değil. Kimse de sevmemiş bu tercihi gördüğüm kadarıyla. Acil bir güncellemeyle klasik Grand Prix yarışlarının eklenmesi gerekiyor. Ama Nintendo’nun inadını biliyorsam uzun süre göremeyebiliriz. Hani daha geniş bir içeriği olsa ve bu bahsettiğim sorunları olmasa 80 Euro’ya helali hoş derdim ama bu hâliyle hak etmiyor. 7/10
DK Bananza – Nintendo’nun yeni 3D platformunun aynı şeyin Donkey Kong’lusu olmamasına ve yeni bir şey denemelerine çok memnunum. Bu çevreyi parçalama mekaniği oyunu çok özgün kılıyor. Açıkçası ben de çok sevdim. 25 saate 450 muzla bitirdim ki ana oyundan sonra açılan post-game hikâyesiyle toplanacak bir 220 muz daha var. Büyük ihtimalle her bir layer’ı %100 yapmak için devam edeceğim. Sanat tasarımı, müzikler, genel atmosfer hepsi harikulade. Bananza güçleri oynanışı çeşitlendiriyor ve bunlar da gerek tasarım olsun gerek her birinin kendi has şarkısı olsun hem göze hem kulağa hitap ediyor. DK ve Pauline etkileşimleri pamuk gibi yapıyor insanı, Pauline’i ısırmak istiyorum resmen.
Oyunun sorunu ne peki? Ana hikâyede Nintendo’nun son yıllarda hem yaptığı bir challenge sunmaması hem de oyunda yer alan challenge odalarının beklediğim yaratıcılıkta olmaması. Oyun bir collectathon olduğu için ana dünyada çok bir challenge sunmamayı anlıyorum ama bari boss savaşları biraz daha epik olsaydı. 30 saniyede falan bitirdiğim boss savaşları oldu ki büyük hayal kırıklığı. Bir tek son boss biraz zorluyor, o zamana kadar hepsi hikâye. Bir de oyunda tasarım olarak 3-4 tane düşman tipi var ki bu da bu ölçekte bir oyuna yakışmamış.
Sonuç olarak oldukça sevdim, beğendim ama bazılarının dediği gibi tarihin en iyi 3D platformlarinda top 5'de falan da değil. Mario Odyssey ve Astro Bot’un bir tık altında. 8.5/10
Super Mario Strikers – Bunu da Switch Online’a eklenince oynadım. Çok da beğendim. Adamlar 20 sene önce çok güzel bir arcade futbol oyunu yapmış. Single player da güzel ama asıl eğlencesi multiplayer, arkadaşlarla oynamak. Bir arkadaşla biraz oynadık multiplayer ve çok eğlenceli. Tabii eski oyun olduğu için çoğunluk yüz vermiyor. Denenmesi tavsiye edilir. 7.5/10
-
Öncelikle konuyu oldukça beğendim favorilere ekledim.
Ben bu sene Oblivion Remake bitirdim baya da kastım birçok lonca görevini bitirdim. Bence muhteşem olmuş, Ekran Kartım iyi olmasına rağmen ara sıra problemde yaşasam büyük keyif alarak oynadım, tüm o hantallığına rağmen türü sevenler zaten oynamıştır diye düşünüyorum.
Onun yanında Doom Dark Ages oynadım, tek kelimeyle muazzam oyun akıp gidiyor, ancak bu haritalardan birşeyleri aramak toplamak bazen yoruyor.
Kingdom Come Deliverance 2 ise başyapıttı açıkçası goty adayım, tam bir ortaçağ rpgsi
-
Yaz aylarında chill takılmaya devam ediyorum
- Strange Horticulture adında bulmaca keşif türünde bir oyun oynadım oyunda kısaca bir bitki dükkanımız var ve gelen müşterilere bu bitkileri tariflerine göre veriyoruz. Elimizde onlarca bitki ile başlıyoruz oyuna ama bu bitkilerin ismi yazmıyor gelen müşteri istediği bitkinin özelliklerini sayıyor bizde ona göre bitkiyi tahmin edip veriyoruz, onun dışında gizemleri çözdüğümüz ana hikayeyi devam ettirdiğimiz yeni bitkiler bulduğumuz bir ana haritada var. Tabii oyun point click türünde bir oyun her şeyi dükkanımızın masasında çözüyoruz, günler ilerledikçe gizemler bulmacalar fazla kastırıyor ve oyun sinir bozucu bir hal alıyor ve bir yerden sonrada kısır döngüye giriyor 6.5/10
- WRC9 oynadım sonrada oyunun kariyer modunda en alt seviyeden başlıyoruz ve 3 4 yıl sonra gerçek wrc turnuvasına katılabiliyoruz ayrıca yönetmemiz gereken bir ekibimiz ve paramız var. oyunda Türkiye başta olmak üzere tonla ülke ve etap var hatta 21 22 km uzunluğunda etaplar ile tek bir yarış 15 16dk dakika sürebiliyor. Yollar dar etrafta taş odun vs gibi engeller çok o yüzden en zorlandığım ralli oyunu oldu oynadığım üstelik geri sarmada yok 20km yol gidip yoldan çıkınca baştan başlamak artık 10. saatte beni çileden çıkardı, yine de güzel oyun çok fazla etap var bu yönden hiç sıkmıyor 7/10
- ken follett's the pillars of the earth oynadığım son oyun oldu görsel roman diyeceğimiz tarzda bir oyun Walking Dead/The Wolf Among Us türünde. 1100lü yıllarda ortaçağ İngilteresin de bir katedrali inşa etme amacıyla ilerleyen bir oyun ana hedef katedral olsa da ortada aşk üçgenleri İngiltere iç savaşı, savaş yüzünden sefil olmuş insanlar ve Papalığın çürümüşlüğü de var. Ortalama 15 20 saat süren bir oyun biraz daha interaktif olsa çok iyi olurmuş ama bu şekilde de sevdim ben baya yaptığımız seçimlerde sonucu etkiliyor 7.5/10
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X