Şimdi Ara

Seven Psychopaths (2012)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
18
Cevap
0
Favori
1.122
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Yapım:ABD
    Tür:Komedi
    Yönetmen:Martin Mcdonagh
    Oyuncular:Colin Farrell, Christopher Walken, Sam Rockwell, Olga Kurylenko , Tom Waits
    Senaryo:Martin Mcdonagh
    Yapımcı:Megan Ellison, Tessa Ross, Peter Czernin, Graham Broadbent

     Seven Psychopaths (2012)


    Seven Psychopaths (Yedi Psikopat) isimli Kara mizah öğeleri taşıyacak olan filmde, ilham konusunda sıkıntı yaşayan bir oyun yazarı (Colin Farrell), kendini bir anda arkadaşlarıyla birlikte (Christopher Walken ve Sam Rockwell) bir köpeği kaçırma planları yaparken bulur. Fakat asıl sorun, köpeğin bir gangstere ait olmasıdır...

    < Bu mesaj bir yönetici tarafından değiştirilmiştir >










  • < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi X@ndeR -- 14 Ağustos 2012; 19:27:40 >
  • Aha tom waits var orda
  • Kanada'da gösterime girmiş.
  • “Seven Psychopaths”in ilk eleştirisi.. Kerem Akça, Colin Farrell’ın da katıldığı dünya prömiyerinde izledi.

    “In Bruges”daki nokta atışı diyalogları, akılda kalan karakterleri ve mekan kullanımı ile dikkat çeken Martin McDonagh ikinci filmi ile karşımızda. Bu kez Bruges tabanı Hollywood’a taşınırken kişisel bir yaratım süreci üzerinden ‘düşler ülkesi’ne alaycı bir bakış atılıyor. Yine kara komedi evrenindeki bütün tiplemeler, diyaloglar ve detaylar o kadar incelikli ki gülmekten kendinizi alamıyorsunuz. “Seven Pyschopaths”i Colin Farrell, Olga Kurylenko, Sam Rockwell, Abbie Cornish, Christopher Walken, Woody Harrelson ve yönetmen Martin McDonagh’nın katıldığı 37. Toronto Film Festivali’ndeki dünya prömiyerinde izledim.

    İngiliz kara komedisi deyince zihnimizde bir şablon, bir furya belirir. Özellikle de 90’larda Guy Ricthie’nin yaptıklarıyla bir çıkışa geçtiği, öncesinden aldığı ivmelerle ise devamını getiren bir alandan söz edildiğini anlarız. Ancak günümüzde artık birazcık zamanı geçmiş bir süreçten bahsedebiliriz. Halen onun eserlerini yenileme veya tekrardan çekme gayesini güden yaratıcılar olsa da bunlar çok kalıcı noktaya gelemiyor.

    Ritchie ile farklı dünyaların insanları
    Martin McDonagh ise tiyatro oyunlarıyla dikkat çeken, ‘İrlanda’ ile de bağlantılı bir isim. Bu da onu çıkışa geçtiği “In Bruges”dan (2008) itibaren Ritchie’ye göre farklı bir bakış açısının sahibi yapıyor. Onun gibi video klip estetiğinden bir şeyler arayan, müziği öne çıkaran biçimci bir geleneği yok kendisinin. Kaynaklarına uyarak doğal renkler, basit kesmeler, öne çıkan oyunculuklar ve diyaloglarla bir eğilim izliyor.

    Bunun üzerine ise belli şehir tanımlarını ekliyor. Amsterdam’ın ‘özgürlük’ yanlısı ‘metropol’ düşüncesine Bruges’u ekleme sevdasındaki ilk filminin ardından yönetmen burada Hollywood’da alıyor soluğu. Gönderme çıtasını daha fazla yükseltirken, diyalog ve oyuncu zekası olmasa teatral gözebilecek yapısını ise bir albeni ve tutarlılıkla sardığı kesin.



    Bruges merkezi yerine bu sefer Hollywood var
    “Seven Pyschopaths”, o mizahı Amerika diyarlarına, Hollywood sırtlarına, tabiri caizse ‘düşler ülkesi’ne taşıyor. Bunu yaparken ise yönetmenin Marty adlı kendi alter egosunu Colin Farrell’a teslim ettiğine tanıklık ediyoruz. Bu durum ise Akira Kurosawa’nın “Yedi Samuray”ına (“Shichinin No Samurai”, 1954) ‘kara komedi’ lugatından yer aramayla dengeleniyor. John Sturges’ın “Muhteşem Yedili” (“The Magnificient Seven”, 1960) ile Vahşi Batı’dan aradığı yorum daha bir tür karmaşası haline getiriliyor burada.

    O diyarları anlatan açılış müzikleri ise bütün yapıyı kontrolü altına alıyor. ‘Kurda kuşa yem olma’ tanımının üzerine gidiyor. Büyük oranda Peckinpah’ın şiddet de yüklenen ‘western-noir’ bileşimini kullanan senarist-yönetmen, ‘yedi katil’ini de ABD’yi eleştirme, alaya alma namına bir flashback galerisinin içinde değerlendiriyor. Bu durum serbest hareket edince ise herkesin birbirinin altını kazıdığı tipik bir tür evreni izliyoruz.

    Yaratıcılık dönemi krizi formülünü ‘kara komedi’ aşısıyla “Yedi Samuray”a uyarlıyor
    Ancak sanki “Barton Fink”in (1991) ya da “Tersyüz”ün (“Adaptation.”, 2002) yaratıcılık dönemi krizi filmi formülünü kara komedide “Yedi Samuray”a yorumlayan bir yapıt akıyor arkadan. Bu durum “Seven Psychopaths”a katillerin zekası, Zodiac başta olmak üzere göndermelerin sinsiliği ve elbette bozucu düşünceyle bir eğlencelik getiriyor.

    Fakat McDonagh’ın bu doğallıkla fazla yükselmeden kendi tutarlılığına oturma süreci, biraz fazla uzayan sonla da bizi haklı çıkarıyor. Sinemaskop oranını niye kullandığıyla ilgili ise cevaplar sunamadığı kesin. Ama Rockwell’den Cornish’e, Walken’dan Harrelson’a uzanan oyuncu kadrosu o kadar yerinde bir tutum sergilemiş ki ABD’de şiddetin onaylandığına ya da ırkçılığın devam ettiğine dair düşünce yapısı da zekice devreye sokuluyor.

    Hollywood’da her şeyin ‘gerçekmiş gibi yapılması’ ince bir taşlamaya tabi tutuluyor. Açılış sekansında Michael Pitt’in konuşmasından itibaren bu yapı, mizahın hammaddesine dönüşüyor. Diyaloglar onun üzerinden bir merkez üssü olutşuruyor. Böylece Donagh, sinsi bir yaratıcı olarak eserleriyle saygıyı hak etmeyi sürdürüyor. Örneğin buradaki pino köpeği kullanımını başka herhangi bir senaristin ürününde bu kadar üç boyutlu görmek mümkün mü?




  • Peeehhhhh ne umutlarla girdim konuya. BARDA filminin yabancı uyruklu versiyonu geliyor dedim ama yanılmışım.
  • DVDSCR çıktı arkadaşlar.
  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Daha Fazla Göster
  • bdrip hd bluray cıktı altyazı cıkmadı
  • Bu filmi bekliyordum ben. In Bruges'in ekibindendi zannedersem.
  • In Bruges gibi bir şey çıkarsa tadından yenmez.
  • Altyazı da çıktı beyler, iyi seyirler.
  • Çok acayip filmdi.
    Bir ara Marty şizofren ( Billy hayali olabilirdi ) mi diye bile düşündüm.
  • Film güzel ilgi yok nedense.
  • 2012nin favori filmlerinde yerini aldı.Tavsiye ederim.
  • colin farrell'in oyunculuğu ve mimikleri her filmde aynı arkadaş. buna rağmen seviyorum bu adamı.
    filme gelirsek o kadar iyiydi diyemiyceğim hani bir in bruges tadı yoktu. yine de ortalama bir kara mizah filmi olmuş. absürd rollere tüm oyuncular tam oturmuş. özellikle michael pitt the dreamers'tan beri takip ederim, bu filmde de yanıltmadı iyiydi.
    7/10
  • 4rybkdbkdn7k



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi rob dö şambır -- 30 Nisan 2013; 19:20:23 >
  • Film sonlarına doğru biraz çuvallamış olsa da bence gayet güzeldi.... >Kesinlikle tavsiyemdir.

    7,5/10
  • Sam Rockwell ve Christopher Walken hatrına fazla bir şey beklenmeden izlenilecek bir film. Başladığı gibi ilerleseydi keşke.
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.