⚡️19 Mart 2025 MİLLİ İRADEYE DARBE⚡ Özgür Özel’den AĞIR GÖNDERME: ‘’ TAMAHKAR, ACİZ ve ZAVALLI ‘’ (38. sayfa)

İstanbul Valiliği, Ekrem İmamoğlu gözaltıları sonrası verdiği 4 günlük eylem ve etkinlik yasağının İstanbul Yenikapı’da yapılacak Nevruz mitingini etkilemeyeceğini açıkladı.

Şaşırmadık tabiki, yeni ortakları pkk terör örgütü.

Mansur Yavaş'tan flaş karar: İstanbul'a geliyor

ABB Mansur Yavaş, Ekrem İmamoğlu ile birlikte 105 kişinin gözaltına alınmasının ardından İstanbul'a geliyor.

Evet, bu sistemde kimse melek değil, herkesin hatası, zaafı olabilir. Ama buradaki sorun şu: Herkese genelleme yaparak, “zaten herkes böyle” diyerek işin içinden çıkılmaz. O zaman hiçbir suç soruşturulmaz, hiçbir yanlış sorgulanmaz olur. Bu mantıkla yola çıkarsak “herkes hırsız, herkes sahtekar” deyip sistemin tamamını aklamış oluruz.

Mansur Yavaş aday olsun İmamoğlu destek versin zaten Mansur Bey yaşı ortada 1 dönem yönetir sonra İmamoğluna salar koltuğu

başka çıkar bir yol göremiyorum Özgür Özel aday falan olursa gene Kılıçdaroğlu işine döner mevzu

Mansur Yavaş'ın diplomayı da iptal etmesin bunlar.

Tek çıkış yolumuz iktidarın devralınması ve 2017'deki garabetten kurtulmak. 2017'de getirilen bu sistem tren gibi geçti ülkenin üstünden.

Abrooke139, cevap hakkı vermiyorsun, canın sağ olsun ama ben yine de buradan düşüncemi bırakayım, belki okursun. Fakülte bu işin neresinde? Sahte belge ile yatay geçiş yapıldıysa bunu fakülte mi denetleyecek? Koca üniversitenin rektörlüğü, YÖK devreye girmiş, sen hâlâ fakülte diyorsun.”

"fakülteyi devreye sokma" çabası aslında ana meseleden kaçış taktiğidir. “fakülte görüşü alınmadı” diyerek sanki fakülte devreye girse her şey aklanacakmış gibi bir izlenim vermeye çalışıyorlar. Ne alaka?. Açık konuşalım, mesele fakülteymiş, prosedürmüş değil; ortada resmen belge sahteciliği var ve bunu görünce bile gözlerinizi kapatıp "fakülte onayı alınmamış" gibi saçma sapan bahanelerle kendinizi kandırıyorsunuz. 

 Olay ne biliyor musunuz? Size bu “fakülte” hikayesini muhalefet medyası yem olarak attı, siz de hiç sorgulamadan hemen yuttunuz. Muhalefetin yıllardır yaptığı budur; algıyla kitleyi oyalamak, meseleyi saptırmak. Burada yapılmış sahtecilik resmî kayıtlarda duruyor, ama siz hâlâ “fakülte raporu yokmuş” diye masal anlatıyorsunuz. 

 Yahu belge sahte olduktan sonra fakültenin onay versen ne olur, vermesen ne olur? İnanın sizi dışarıdan izleyen biri olarak “bu kadar da kolay kandırılmazlar” diyorum ama hâlâ algıya kapılıyorsunuz. İşte muhalefet sizin gibi düşünenleri bu şekilde oyunlarla yönlendiriyor, çünkü siz sorgulamıyorsunuz. Adam kendi yaptığı sahteciliği örtmek için iftar sofrasından, milletin malını mülkünü bahane ediyor. Yahu mesele senin sahte kaydın kardeşim, milletin evini barkını kim tehdit ediyor? Suçüstü yakalanınca halkı kalkan yapıyor, bu kadar düzenbazlık cidden akıl alır gibi değil.  

 Zaten mesele bu işte, haberin kaynağına bakıp otomatik olarak reddeden bir kitle var. Siz kaynağa göre inanıp inanmamaya karar veriyorsunuz, içeriğe değil. O yüzden muhalefetin işi kolay, çünkü sizin gibi düşünenler ‘kim söylediğine’ bakıyor, ‘ne söylendiğine’ değil. İmamoğlu sahte kayıt yapsa da, sahtecilik belgesi ortada dursa da, siz ‘bize karşı yapıldı’ diyorsunuz. Hep aynı hikaye.  

Ben de merak ediyorum; eğer bu iş iktidarda olsaydı, yine “algı, komplo” deyip geçecek miydiniz? Zaten bu bilgiler muhalefetin kendi içinden, kendi kaynaklarından ortaya çıktı. Yani kimse gizli servisle falan bulmadı, adamlar kendi içlerinde o kadar dağınık ve güç savaşında ki birbirlerini deşifre ediyorlar. Ortada kendi içlerinden sızan bilgiler var ama siz hâlâ “ iktidar trolleri” diyorsunuz. Muhalefetin kendi içinde bile bir düzeni yok ki! Kendi adamları bile koltuk kapmak için birbirini gözden çıkarıyor. Yani bu skandalı ortaya çıkaran da yine kendi tarafınız aslında.  

Hem bu olay sadece dışarıdan, iktidardan patlamış bir dosya değil, bizzat muhalefetin ve üniversite içinden sızan bilgilerle ortaya çıktı. 2019’da yapılan şikayetle başladı, sonra savcılık süreciyle YÖK’e taşındı. Ama asıl ilginç olan, olayın hızla büyümesinin sebebi içeriden bilgi akışı. Nedim Şener gibi gazeteciler bile bu işin dosyasını açarken üniversite içinden bazı kişilerin süreci savcılığa aktardığını ve medyaya taşındığını söylüyor. Üstelik bu, muhalefetin kendi içindeki klik çatışmalarının da etkisiyle kamuoyunda büyümüş. Yani kendi içlerinden deşifre oldular aslında. O yüzden boşuna “ nötr iktidar oyunu” demeyin. Muhalefetin kendi içinde bile düzen yok, kendi adamları bile bu tarz olaylarda birbirini tasfiye etmek için bilgi sızdırıyor. Mesele o kadar da basit değil.  

Kılıçdaroğlu da zaten gönüllü olarak gitmedi, bu herkesin bildiği bir şey. Şimdi de görüyoruz ki CHP içi hizipler hâlâ birbirine çalışıyor. Bu diploma olayı da sadece dışarıdan değil, içeriden gelen hesaplaşmaların parçası olabilir. Muhalefetin iç dengeleri o kadar karışık ki, Kılıçdaroğlu'nu gönderen yapı şimdi İmamoğlu’nu da köşeye sıkıştıracak işler yapıyor olabilir. Yani mesele sadece “iktidar müdahalesi” değil, kendi içlerinde de ciddi bir savaş var.

Ali Mahir Başarır : 'Bugün tarihe 19 Mart darbesi olarak geçecek.'

İstanbul Valiliği, Ekrem İmamoğlu gözaltıları sonrası verdiği 4 günlük eylem ve etkinlik yasağının İstanbul Yenikapı’da yapılacak Nevruz mitingini etkilemeyeceğini açıkladı.

Sanırım Erdoğan bırakmak istemiyor diye birileri zorla İmamoğlunu başkan yapmaya çalışıyor.

Yani akıl bali bir yönetim bu hareketleri yapıp rakibini bu kadar mağdur etmez. Hem de insanların gözüne sokarcasına.

Bu ülkede en çok prim yapan siyasi güç "mağduriyet"tir. Bunu en başka Erdoğan ve AKP bilir.

Umarım bir gün birileri çıkar da gerçekleri anlatır.

İmamoğlu diplomasını kaybedince Kürt meselesi üzerinden oy devşiremeyecek diye buna “19 Mart darbesi” mi demişler? O zaman bu darbe ülkenin selametine olmuş :) Madem Kürt sorunu üzerinden kutuplaşma ve seçim hesapları çöpe gitti, millete de hayırlı uğurlu olsun!

Ben nevruz falan kutlamam. Ateşe tapmıyorum ben  

Bu bir çağrı mı?

Ben de kutlamıyorum diğerlerinin iptal edilip onun serbest olması bana garip geldi de. Sizce çok normaldir tabi.

Çayı demlediklerini unutmuştum. 

EVet her ikisi de doğru.