Şimdi Ara

<<<<< RENAULT LATİTUDE KULÜBÜ >>>>> (100. sayfa)

Bu Konudaki Kullanıcılar:
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
4.949
Cevap
69
Favori
503.987
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
3 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 9899100101102
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orijinalden alıntı: smrc

    hayır. aracın kullanma kulavuzunda da 2000 devir yazıyo olması gerek.. ben hep 2bin 3bin arası değiştiriyorum.. koleostaki vites geçişi için şunu diyebilrim; bazen vites düşük kalıyo devir yükseliyo.. azıcık gaza basıp vitesi yükseltmesini sağlayın.. hissedilir derecede ekonomi yapacaktır..

    Teşekkürler şu otm vitese bi türlü alışamadım ama güzel birşeymiş:) Arada manuele geçiyorum bağırmak için.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Baykun

    Arkadaşlar merhaba ismim Yusuf, Eskişehir'de yaşıyorum.

    Yaklaşık 1 hafta önce Latitude siparişimi verdim. Ve 2012 yılının ilk haftasında teslim alacağım.

    Aracım Latitude 1.5 Executive baz.

    Uzun zamandır forumu ve yorumlarınızı takip ediyorum. Çok konuda yol gösterici bir forum. Ayrıca çok seviyeli ve dostane bir ortam var.

    İnşallah araçtan memnun kalırım ve sizlerle bu memnuniyetimi paylaşırım.

    Herkese iyi günler.



    Yusuf kardeşim,

    Öncelikle hayırlı akşamlar dilerim. Veeee ayrıca; Eskişehir'de olmana ne çok sevindiğimi anlatamam, çünkü ben de Eskişehir'deyim. Ben Metin abin...yani belki yaşça büyüksün o zaman Metin kardeşin olurum. Ne zaman müsait olursan görüşelim tanışalım isterim...

    Ben cep numaramı vereyim : 0531-3072775

    Latitude forumumuz gerçekten çok seviyelidir ve bütün arkadaşlar birbirinden değerliler. Bu vesileyle herkesi bu sıcak kanlılığından dolayı ayrıca tebrik ve teşekkür ediyorum...




  • Tüm forum arkadaşlarıma, Latitude'cülere ve arabasını bekleyenlere hayırlı sabahlar olsun.

    "Sayılı gün çabuk geçer" sözünden yola çıkarak, inşallah en kısa zamanda araçlarınıza kavuşursunuz arkadaşlar.

    Bu arada dün yaşadığım 1-2 anımı sizinle paylaşmak istiyorum. Eskişehir'de ESPARK isminde bir AVM var. Ve zaman zaman ESPARK giderim. Önceki gün öğle üzeriydi, bir arkadaşımla Espark'a yemek yemeğe gittik. AVM'nin arka tarafında otopark girişleri var. Soldaki AVMnin altındaki parka sağdaki ise çatıdaki parka gidiyor. Soldaki park girişini kapatmışlardı, çünkü alt bölüm tamamen doluydu, çünkü yağmur vardı, genelde herkes aşağı koymak istemiş sanırım. Ben de aynı düşünce ile girişe yöneldim ve baktım ki bir kuşakla girişi kapatmışlar :)) Amaaa adam bana eliyle 1 dk. işareti yaptı ve yolu açarak "geçin" dedi. Sonra arkamdan tekrar kapattı. Arabanın içinde gülüştük. Çünkü önümüzde aşağı girmek isteyen araçları hep yukarı yönlendirdikleri halde bize yolu açmalarını tek birşeye yorumladık: "Latitude'ün sağladığı asalet ve gösteriş." Velhasılı arabamızın duruşundaki ağırlık kendisini birkez daha göstermişti.

    Diğer anımda şudur: Dün bir işim gereği 15-20 dk. için bir katlı otoparka girmem gerekiyordu. Fakat gireceğim otopark şehrin merkezinde olduğu için yer bulmanız sorun, bazen yer ararken 9. kata kadar çıkmanız gerekiyor. Bir de park yeri buldunuz diyelim ama diğerlerinin yamuk yumuk parketmeleri yüzünden park alanı daralmış oluyor ve ben öyle yerlere de arabamı park etmiyorum. Çünkü arabalarına inip binenler, maalesef ki kapı açmayı bile bilmiyorlar. Adam han kapısı açar gibi kapıyı açıyor ve küt benim kapıya. Ben bunu önceki araçlarımdan hep bildiğim için 80-90 cm den daha az kapı mesafesi olan yerlere arabamı park etmem. Velhasılı bu otoparka girdim. İçimden geçiriyorum ki, inşallah tepeye kadar çıkmak zorunda kalmam. Ve olan oldu. :))) Otopark görevlisi eliyle "böyle gel" dedi. Ve sonra orada kuka koyarak kapattıkları üstelik kapıya da en yakın bir yeri gösterdi. Ve gülümsedim, başımla teşekkür ettim ve park yerine girdim. Arabadan indim, adamın yanından geçerken bir kez daha teşekkür ettim. Ve adam bana dedi ki "abicim Allah nazardan korusun araban çok güzel, makam aracı gibi. Ben de makam aracı gibi davrandım." Ne kadar mutlu oldum anlatamam. Ama her zaman yazdığım gibi tekrar söylüyorum ki, Latitude, "bir makam aracı gibidir" demiyorum "makam aracıdır." Ve ben birçok yerde bu izlenimi alıyorum ve gözlemliyorum.

    Aklıma gelmişken bir de geçenlerde Shell'den dizel alacaktım ve pompanın önüne yanaştım. Adama "Euro Diesel GTL full" dedim. Adam depoyu doldurdu, ben gittim ödemeyi yaptım ve geldiğimde bana şunları söyledi. "Abi en iyisini yapıyorsun. Çünkü 3.89 TL Eurodiesel 3.96 TL Eurodiesel GTL (Enjektör temizleyici katkı malzemeleri taşıyor ve motor için elbette daha iyi bir yakıt) yani arasında litrede 0.07 kuruş var. Abi 50 litrede 3.5 TL yapar. Adam senin gibi üst sınıf arabaya biniyor full depoda 3.5 lirayı arıyor, şaşıyorum, dikkat ediyorum sen her geldiğinde GTL alıyorsun" dedi. Ben de güldüm. "Abicim" dedim. "Çok haklısın, ben sana daha başka birşey söyleyeyim. Adam 70.000 TL veriyor hatta daha pahalı üst segment araçlara 100.000 lerce TL ödüyorlar, sonra araçlarını gecenin bilinmezliğinde üstelik te büyük şehirlerde sokaklara bırakıyorlar. Abicim dedim bir katlı otoparkın aylık kirası 80 TL. yılda 960 TL yapar. 10 yılda 9.600 TL yapar. Yani varsayalım ki arabamızı 10 yıl satmadan bindik, cebimizden çıkacak para 9.600 TL daha fazla. Peki arabamızı dışarıya bıraktığımızda daha doğrusu sokağa bıraktığımızda 10 yılda 1-2 defa tampon vuruğu ve en az 1 kere de hafif çarpılıp kaçılan bir durum yaşasak, size çıkaracağı maliyet ve en önemlisi aracınızın orjinalliğine zarar gelmesi ve tabii ki 10 yılda doğal hava şartlarından aldığı olumsuz etkiyi oturun bir hesap edin vallahi daha fazla zarar edersiniz. Bu sebeple ben arabamı katlı otoparka koyarım. Ayda 80 TL veririm ki, günlüğü 2.66 TL ye gelir. Kafam rahat yatar uyurum ve sabah da arabamı bıraktığım gibi bulurum. :))" dedim. "Abi inanırım ve en doğrusunu yapıyorsun" dedi. Arkadaşlar kimseyi rencide etmek istemem ama bu konuda ben böyle düşünüyorum. Maalesef üst segment bir arbaya binip pazar arabası gibi davrananlara acayip kızıyorum. Ve böyleleri hakkında hep şunu derim "sen bu arabaya değil, at arabasına bile binmeyi haketmiyorsun" Çünkü arkadaşlar, kanımca giyim, kuşam, bakımlı bir insan olmak öncelikle çevreye saygının ifadesidir. Hırpani gibi ortalıkta gezmek marifet değil ki, marifet olan insana yakışır bir hal ve tavır taşımaktır. Allah, insanı kainatın en şereflisi olarak yaratmış. En güzel surette ahsen-i takvim suretinde yaratmış. İnsan herşeyin en iyisine layıktır. Ama en iyisine yada en iyilerine sahip olup da liyakat gösteremiyenleredir sözlerim. İnsan temiz, düzgün, imkanı verdiğince şık ve güzel giyinmeye çalıştığı gibi, arabasına da aynı özen ve titizliği göstermeli diyorum. Arabama binen herkes her zaman "abi yeni mi aldın hayırlı olsun, Allah kazasız binmeyi nasip etsin, tekeri düzbassın" demiştir. Yani dışarıya verdiğimiz izlenim aslında kişiliğimizdir. Almanya'ya ilk gittiğim sene Volvo S80 almıştım ve hayalimin arabasıydı o yıllarda. Çünkü Türkiye'de o arabaya o şartlarda 70 yaşında belki binerdim. Ama Almanya'ya gittiğimin 4. ayında almıştım. Ve 4 yıl sonra arabamı sattığım zamanlarda bile herkes yeni mi aldın diye sorardı. Birtek Volvo'nun kasa falan değiştirdiğini bilenler yeni olmadığını ayırdedebilirdi.

    Neyse çok uzattım belki ama arabalarımız gerçekten çok asil. Ve bu asilliğe layık olalım, araçlarımızı asaletli bir sürüşle tamamlayalım. Yunus Emre sözüm sana değil haaa :)))))))

    Haydi bana müsade arkadaşlar. Allah'a emanet olunuz...

    Neyse arkadaşlar bu sabah da bunları sizinle paylaşmak istedim. Tekrar hayırlı sabahlar ve hayırlı işler dilerim. Okuyanlara da Allah zihin açıklığı ve başarılar versin.




  • Dün DH Hafif ticariciler olarak gine buluştuk gezdik Yunus(yek_ka) kardeşimizde yanımızda idi

    Yolda Bir Latitude gördük küçümsedi önceleri bizi sellektör yapıp önümüze girmeler falan ama fazla geçikmeden aldı cevabını








  • quote:

    Orijinalden alıntı: 76 ~aziz~ 76

    Dün DH Hafif ticariciler olarak gine buluştuk gezdik Yunus(yek_ka) kardeşimizde yanımızda idi

    Yolda Bir Latitude gördük küçümsedi önceleri bizi sellektör yapıp önümüze girmeler falan ama fazla geçikmeden aldı cevabını






    akşam öle gezerken bize bulaşan LTT yalnız bizim forumdan mı bu ??? bende bizden birine benzettim



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi yek_ka -- 20 Aralık 2011; 13:38:09 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: 76 ~aziz~ 76

    Dün DH Hafif ticariciler olarak gine buluştuk gezdik Yunus(yek_ka) kardeşimizde yanımızda idi

    Yolda Bir Latitude gördük küçümsedi önceleri bizi sellektör yapıp önümüze girmeler falan ama fazla geçikmeden aldı cevabını






    connect 1.8 ın 0-100km hızlanması ltt ıle aynı 12,5sn..100km uzerıı hızlarda zaten ruzgar dırencınden dolayı ltt kesınlıkle connecten daha hızlıdır..
    teknık olarakda connectın lttden ustun oldugunu sanmıyorum..rısk alabılen bır Latitüde soforu kesınlıkle conectın arkasında kalmaz bnce :)



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi serhat:_19 -- 20 Aralık 2011; 17:34:24 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: serhat:_19


    connect 1.8 ın 0-100km hızlanması ltt ıle aynı 12,5sn..100km uzerıı hızlarda zaten ruzgar dırencınden dolayı ltt kesınlıkle connecten daha hızlıdır..
    teknık olarakda connectın lttden ustun oldugunu sanmıyorum..rısk alabılen bır Latitüde soforu kesınlıkle conectın arkasında kalmaz bnce :)

    teknik olarakta zaten conncet bzm araclardan üstün abi 1.8 euro 5 motor 110 ps ve 280 nm tork sunan bir arac aeorodinamik yapı 140 lardan sonra kendini belli ettirir biz ise yokuş yukarı 60-130 arası bastık zaten o şekilde passat -mondeo vb 1.6 dizel aracların hiç birinin şansı yok :))

    birde bizim aracların düzde 13 sn den önce 100 e ulaşabilceklerini sanmıyorum deniyorum çünkü ama yakında bende deniyecem bizim aracla 40-190 arası bakalım orda sonuc nasıl olacak

    birde bizim aracların üretim amacı belli konfor ve ekonomi üzerine onun içinde pek umursamıyorum connectin LTT gecmesini



    şu videolar bana ait aynı yol üzerinde 1.9 TDI caddy ile 0-160 hızlanmam ve 1.5 DCI latitude ile hızlanmam caddy 0-100 de Latituden 1sn ye daha erken fakat teknik verilere bakınca bizim aractan 1 sn ye geride gözüküyor

    şunuda ekleyeyim o yolda conncetin peşine gidemedim 80 den sonra ayırmaya başladı :))


    1.9 TDI 105 ps caddy



    1.5 dCI 110 ps Latitude




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi yek_ka -- 20 Aralık 2011; 18:39:30 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: tomkedi

    Sevgili dostlar hayırlı sabahlar ve güzel bir pazar günü dilerim. Allah sevdiklerinizi ve sizi sevenleri yanıbaşınızdan eksik etmesin. Tebessüm, yüzünüze ve dudaklarınıza taht kursun inşallah.

    Evet, Latitude'de beni etkileyen ve en çok sevdiğim özellikleri sizlerle paylaşmaya devam ediyorum.

    2 - Aracın şoför mahhalindeki ön konsol ve sürücünün gözüne değen tüm ayrıntılar beni çok etkiledi ve her sürüşümde tarifsiz bir keyif alıyorum. Özellikle yanımda birileri varken, bu güzelliği ve özellikleri ortaya sermek ve anlatmak bana ciddi keyif veriyor. Bunun içerisine neler mi giriyor? İşte cevabı;

    - Orta konsoldaki renk uyumu ve bazıları eleştirse de bence kaliteli bir işçilik var.
    - Kapı içlerindeki deri döşeme,
    - kapı açma ve tutma kollarının metal olmasının iç mekana kattığı ambiyans tarifsiz arkadaşlar,
    - Yine orta konsoldaki ahşap bölümler aracın iç mekanına metalin verdiği kısmen soğukluk hissini alıp götürüyor. Bence çok iyi düşünülerek tasarlanmış bir ayrıntı. Mesela, Ford'un CMax, Mondeo ve başka modellerindeki orta konsoldaki gösterge panosunun komple metal olması bana çok itici ve cidden soğuk geliyor. Özellikle üst segment bir arabada bu bölümlerin metal olması hiç de uygun değil. Beni Mondeodan soğutanların başında bu geliyordu.
    3 - Navigasyonun yeri de beğendiğim özelliklerden, geri viteste geri görüş kamerasına dönmesi de öyle. Hele ki navigasyon kartının içine kendi arabamın arkadan çekilmiş bir resmini küçülterek ekledim ve şuan navigasyonda benim arabamın minyatürü geziyor :)) Diğer taraftan navigasyonun her açılışında gelen başlangıç resmini değiştirdim ve ailemin bir resmini yerleştirdim. Her arabama binişte bu resmi görüp onların alemimdeki yerini tazeliyorum ve daha dikkatli sürüş için bana ayrı bir uyarıcı oluyor.
    4 - Sol kapı içindeki özellikleri de saymadan geçmeyelim elbette. En çok da aynalarla ilgili bölüm çok hoşuma gidiyor. Aynaları istediğim yerde, özellikle dar yerlerden geçerken bir tuşla kapatabilmek, sağ yada sol banketlere yanaşırken gerekli olduğunda sağ yada sol aynayı tekerlekleri gösterecek şekilde yine tek tuşla o konuma getirebilmenin yanında yine geri viteste aracın direksiyon hareketiyle nereye gidebileceğinin çizgilerle gösteriliyor olması harika özellikler.
    5 - Koltuk ısıtma ve koltuk masajını saymadan geçemem elbette. Özellikle de sağ ön koltukta da bu özelliğin olması çok iyi bir tasarım düşüncesi. Düşünsenize bir arkadaşınızla soğuk bir iç mekana giriyorsunuz ve sizin altınızda kalorifer yanıyor arkadaşınızın ki buz kesiyor :))) Adaletsiz olmamak lazım ve misafire hizmet güzel olmalı kanımca...:))
    6 - Farkettiğim birşey daha var ki, yan aynalara bakarak bir duvar kenarına yanaşırken, aynalardan gördüğüm kadarıyla duvara neredeyse teğet gelmiş gibi düşünürken, park etme işlemi bitip de arçtan inip o kenara baktığımda daha duvarla aramda en az 15 cm. olduğunu görüyorum. Bu da hoşuma gidiyor.
    - Depo kapağının solda olması da hoşuam giden bir özellik.
    - İç mekana devam edelim: Koltukların 3 kademeli ve elektrikli kumandalarla ayarlanabilmesi bu segment araçlarda olmazsa olmaz bir özelliktir ki, son 10 yılda kullandığım tüm araçlarda bu özellik olmuştur.

    Arkadaşlar, bir de şöyle bir his oluyor insanda, eğer daha önce kullandığınız araçtaki bazı özellikleri aktif kullanıyorsanız bir sonraki aracınızda daha azına raız olamıyorsunuz. Çünkü bir kere çıtayı yükseltmiş oluyorsunuz. Ve Latitude benim çıtamı birkaç kademe daha yükseltti. Bundan sonra ne zaman ne alırım bilemem ama şu bir gerçek ki, daha azına razı olmam :)))

    Savaş abinin yazdığına harfiyyen katılıyorum ve daha önceki yazılarımda bunu defalarca da yazmıştım. Latitude ağır duruşlu bir araç. Bakınız Mondeo, Accord, Avensis hatta Passat'ta bu ağır duruşu göremedim ben. Yani bu saydıklarım bir makam aracı olamaz kanımca. Ama Latitude'ün makam aracı olarak lındığını ve kullanıldığını çok duydum. Mesela en son Zaman'da çalışan bir arkadaşımla sohbetimiz esnasında aldığım arabayı öğrenince, "aha olum biz ondan iki tane aldık müdürlere" dedi. "Ulen Metin vallahi acayip adamsın. Elalem makam aracına bir kariyere ulaşınca biniyor ama sen her zaman kendini makam aracıyla ödüllendiriyorsun yani başkalarının senin kariyerine el atmasına gerek kalmadan sen kendini ödüllendiriyorsun" dedi. Ve arkadaşlar arabamın en çok sevdiğim özelliği aslında budur. Latitude ağır bir araba. Hem tonaj olarak hem duruş olarak, hem iç mekanda sunduğu lüks olarak, hemde iç genişlik, konfor ve misafir yolcularına verdiği güvenlik huzuru olarak. Çünkü yine arabama binen arkadaşlarımın genel kanısı "yahu tank gibi, gemi gibi bu araba, vallahi sana tank çarpsa tankta hasar var mı diye bakarım diyerek abartanlar da oldu." :))) Velhasılı arkadaşlar daha önce bindiğim Volvo S80, Mercedes E-220, Audi A6 kesinlikle küçümseyemeyeceğim araçlardı. Fakat Türkiye şartlarında onlara yakın özellikler taşıyan ve bu kadar uygun fiyata olan bir araç bana göre maalesef ki yoktu. Ve kararımdan pişman değilim olmayacağımda. Çünkü arabama her binişim bende ilk günkü heyecanın yanında bir neşe vesilesi oluyor. Arabamı kullanmaktan inanılmaz zevk alıyorum. Abartı saymazsanız arabama aşığım ben arkadaşlar...

    Şimdilik yazacaklarım bunlar, zira aile efradı beni kahvaltıya çağırıyorlar ve haydi baba ifadelerinin arkasına yine mi forumda yazıyorsun diyorlar :)))

    Haydi bana Allah'a ısmarladık....Sevgi ve muhabbetle kalınız.

    Not: Kulübümüzü takip eden, Latitude'ü olan yada almayı düşünen, Latitude buluşmamıza katılmak isteyen tüm arkadaşlarımızın telefon bilgilerini yek_ka ve/veya bana ulaştırmalarını tekrar hatırlatmak istiyorum. En kısa zamanda bir buluşma için herkesten de katkı ve destek bekliyoruz...



    Selamlar,

    Gene çok güzel bir yazı olmuş... Bazı sorularım olacak:

    1. Aracınızın minyatür resmi geziyor demişsiniz, o dosyayı bana gönderebilir misiniz? Bir de nereye atıyorum? Açılış ekranına da, yiğenimin resmini koyacağım (baba değilim henüz :D), onu da anlatırsanız, sevinirim...

    2. Bu tek tuşla, aynaların aşağı kısmı göstermesi nasıl oluyor?

    Sevgiler, teşekkürler...




  • quote:

    Orijinalden alıntı: apeksss

    quote:

    Orijinalden alıntı: advocat

    Arkadaşlar bugün ilk akaryakıt alımını yaptım, bir depo ile yaklaşık 890 km gittim, içindeki mazotla daha da giderdim ama daha nerdeyse 130 km kala akaryakıt ışığı yandı..hiç deneyen oldu mu ışık yandıktan sonra kaç km gidiyor ??

    aklıma takıldı arkadaşlar bu parfümlerin yedeğini sevisten parayla alacakmışız.. hani Türk aklıyla kendimiz istediğimiz parfümü sokete koysak olmaz mı :)

    sayın metin bey (tomkedi) üstadım, navigasyon açılışına nasıl aile resmi koydunuz?? bluetooth ta ben tam sağlıklı görüşme yapamıyorum, karşı tarafın sesini duyamıyorum, telefon rehberini aktaramadım, vs.. siz bunları nasıl yaptınız? bu arada yazılarınızı büyük bir zevkle takip ettiğimi belirtmeliyim, organize edilecek buluşmaya katılmayı çok istiyorum, inşallah nasip olur..ben latitude mi alırken sizin buluşmadaki o muhteşem fotolarınızdan çok etkilenmiştim, hiç unutmam..

    bugün çektiğim latitude fotolarından birkaçını ekledim arkadaşlar, hepinizi saygı ile selamlıyorum..




    -benzin ışığı yandıktan sonra anca uzun yolda 130 km gidiyor, şehir içinde 130 km gitmeyi denemeyin derim

    -servisten parfüm kapsülleri aldım, yanlız sakın almayın derim, o kapsüller 1 ay bile rata dursa bütün kokusu gidiyor, boşa para verdim yani
    Türk aklıyla içine açık parfüm döktüm bende, gayet güzel koktu kapsüllerin arka tarafı açılıyor, içine parfüm dökülebiliyor

    -sizde balıkesir desiniz sanırım, bursa buluşması olursa tanışmış oluruz

    Merhaba,

    Kalan yakıt konusu şöyle:

    Eski aracımda (Megane II HB dizel) 8 lt civarındaydı, 205 km gitmiştim bir defa. Ben ışık yandıktan sonra, bilgisayarı sıfırlayıp, 7.8'deyken almıştım. Neden derseniz, Kurtköy'e acilen gidip, acilen geri gelmiştim Beylikdüzü civarına ve yakıt alacak yol üstünde yer yoktu. Zaten duracak vaktim de pek yoktu :)

    Neyse, km değil önemli olan, 7 lt civarında biter diye düşünüyorum. Tabi, yakıt pisliği aşağıda kalacağından, genelde yanmadan yakıt almak daha iyidir.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: SpeCTRuM

    Selamlar,

    Gene çok güzel bir yazı olmuş... Bazı sorularım olacak:

    1. Aracınızın minyatür resmi geziyor demişsiniz, o dosyayı bana gönderebilir misiniz? Bir de nereye atıyorum? Açılış ekranına da, yiğenimin resmini koyacağım (baba değilim henüz :D), onu da anlatırsanız, sevinirim...

    2. Bu tek tuşla, aynaların aşağı kısmı göstermesi nasıl oluyor?

    Sevgiler, teşekkürler...

    Sevgili Veysel kardeşim,

    Öncelikle hayırlı geceler diliyorum.

    1. sorunuzun cevabını 33.sayfada resimlerle izah ettim yani şu linkte http://forum.donanimhaber.com/m_48906332/mpage_33/key_/tm.htm

    2. sorunuzun cevabı olarak da şöyle söyleyeyim. Sol ön kapı içinde aynaları ayarlama joystickinin gerisinde ve ilerisinde 2'şer buton var.

    Gerideki 2 buton aynaları lastikleri gösterecek şekilde ayarlamak için. Mesela sağ tarafta bir kaldırıma yanaşacaksınız, ayna ayar joystickinin altındaki butonlardan sağda olana basın ve geri vitese taktın. Geri vitese taktığınız anda ayna arka lastikleri gösterecek şekilde hareketlenir. Eğer henüz o bölgeyi gösterecek şekilde ayarlanmamış ise; başka bir yeri gösterir, bu durumda ayna joystickini kullanarak sağ aynayı lastikleri gösterecek şekle getirin ve bırakın. Bu koordinatlar artık hafızadadır ve her sağ butona bastığınızda ve geri vitese taktığınızda ayna otomatik olarak o bölgeye iner. Aynı işlemi sol ayna içinde yapabilirsiniz. Eğer yine de yapamazsanız ben yukarıda cep telefonumu yazdım, beni istediğin zaman arayabilirsin kardeşim. Hatta uyanık isen şimdi bile arayabilirsin...

    Şimdilik hayırlı geceler. Arabalarımızın ne özellikleri var da işte karıştırarak keşfediyoruz...Aslında arabanın kitapçığında birçoğu yazıyor ama bu aynaların lastikleri göstermesini ben kitapçığında da bulamadım :))




  • quote:

    Orijinalden alıntı: lokosit

    quote:

    Orijinalden alıntı: smrc

    hayır. aracın kullanma kulavuzunda da 2000 devir yazıyo olması gerek.. ben hep 2bin 3bin arası değiştiriyorum.. koleostaki vites geçişi için şunu diyebilrim; bazen vites düşük kalıyo devir yükseliyo.. azıcık gaza basıp vitesi yükseltmesini sağlayın.. hissedilir derecede ekonomi yapacaktır..

    Teşekkürler şu otm vitese bi türlü alışamadım ama güzel birşeymiş:) Arada manuele geçiyorum bağırmak için.

    Merhaba,

    Öncelikle aracınızı güzel günlerde kullanmanızı dilerim.

    Özellikle yeni nesil otomatik vitesler, hele hele torku yüksek araçlarda, vitesi olabildiğince bir üste atmak isterler, yakıt ekonomisi sağlamak için. Ve bu kesinlikle yanlış değildir. Günümüz dizel motorlar, 1500 dd ve üstünde gayet ataklar, 3000 devirde vites atmak size sadece fazla yakıt olarak dönecektir. Tabi ki, performanslı kullanım istediğinizde daha yüksek devirde atacaksınız ama normal kullanımda ne kadar az devir, o kadar yakıt tüketimi.

    Aracınızda şunu gözlemleyebilirsiniz. Gaza daha fazla bastığınızda ve yokuşlarda (sizin aracınızda da akıllı eğim sistemi olması lazım) daha yüksek devirlerde vites atacaktır. Ben, manuel aracımda, eğim azaldıkça (yokuş aşağı ise, eğim arttıkça) ve ivmelenmem azaldıkça, daha düşük devirde vites değiştiririm. Bu sebeple de, Megane dizel aracımla İstanbul trafiğinde 4 litre ile gezerdim :) Latitude'de şu anda eniştem ile birlikte kullanıyoruz (onun Peugeot 508'i Perşembe geliyor, hayırlısı ile) o yüzden henüz aracı tam kurcalayamıyorum, yakıt tüketimini de çok kontrollü göremiyorum. Ama, aracı aldığım günlerde 9 litrelerde gezen tüketim, 6.4'e geriledi, sanırım son 500 km ortalamam 5 lt altında :)) Bakalım ne olacak...




  • quote:

    Orijinalden alıntı: tomkedi

    quote:

    Orijinalden alıntı: SpeCTRuM

    Selamlar,

    Gene çok güzel bir yazı olmuş... Bazı sorularım olacak:

    1. Aracınızın minyatür resmi geziyor demişsiniz, o dosyayı bana gönderebilir misiniz? Bir de nereye atıyorum? Açılış ekranına da, yiğenimin resmini koyacağım (baba değilim henüz :D), onu da anlatırsanız, sevinirim...

    2. Bu tek tuşla, aynaların aşağı kısmı göstermesi nasıl oluyor?

    Sevgiler, teşekkürler...

    Sevgili Veysel kardeşim,

    Öncelikle hayırlı geceler diliyorum.

    1. sorunuzun cevabını 33.sayfada resimlerle izah ettim yani şu linkte http://forum.donanimhaber.com/m_48906332/mpage_33/key_/tm.htm

    2. sorunuzun cevabı olarak da şöyle söyleyeyim. Sol ön kapı içinde aynaları ayarlama joystickinin gerisinde ve ilerisinde 2'şer buton var.

    Gerideki 2 buton aynaları lastikleri gösterecek şekilde ayarlamak için. Mesela sağ tarafta bir kaldırıma yanaşacaksınız, ayna ayar joystickinin altındaki butonlardan sağda olana basın ve geri vitese taktın. Geri vitese taktığınız anda ayna arka lastikleri gösterecek şekilde hareketlenir. Eğer henüz o bölgeyi gösterecek şekilde ayarlanmamış ise; başka bir yeri gösterir, bu durumda ayna joystickini kullanarak sağ aynayı lastikleri gösterecek şekle getirin ve bırakın. Bu koordinatlar artık hafızadadır ve her sağ butona bastığınızda ve geri vitese taktığınızda ayna otomatik olarak o bölgeye iner. Aynı işlemi sol ayna içinde yapabilirsiniz. Eğer yine de yapamazsanız ben yukarıda cep telefonumu yazdım, beni istediğin zaman arayabilirsin kardeşim. Hatta uyanık isen şimdi bile arayabilirsin...

    Şimdilik hayırlı geceler. Arabalarımızın ne özellikleri var da işte karıştırarak keşfediyoruz...Aslında arabanın kitapçığında birçoğu yazıyor ama bu aynaların lastikleri göstermesini ben kitapçığında da bulamadım :))

    Metin Abi selamlar,

    2 açıklama için de teşekkürler. Özellikle de navigasyon çok güzel olacak, neden dersen...

    Geçen gün, yeğenim (Mehmet, 4 yaşında) bizdeydi. Benim yeni aracı çok seviyor, arabadan anlıyor tabi çocuk :) Bindiğinde "ooo kocaman, dayı en güzel arabayı almışsın" dedi :)

    Neyse, navigasyon ekranını seviyor, bakıyor sürekli nereye gidiyor diye. Geçenlerde, ablamı evine bırakacaktım, bizimki çizgi film izliyordu, tutturdu "gitmiyorum" diye. Ben de boş bulundum "gel sana hazine haritası göstereceğim" dedim. Hemen kapattı televizyonu, "dayı korsanlar da var mı, olmasın ama ben korsanları sevmiyorum" diyor :) Yok dedim korsanlar...

    Neyse, indik, açtım aleti baktı "büyü" dedi.. Ben anlamadım, sonra "büyü" dedi tekrar, o zaman çaktım, haritayı zumladım :) Küçül dedi, zumout.. Çok hoşuna gitti, yolda falan sürekli inceliyor.

    Şimdi, sen resmi koyunca, Latitude'un, benim de aklıma onun resmini veya gemi gibi bir resmi koymak geldi. Nasıl sevineceğini tahmin edebiliyor musun? Açılışa da, resmini, yanında hazine sandığı vs. koyarım, photoshoptan anlayan arkadaşıma güzel birşey yaptırırım. Çok sevinecek çoook :))))




  • quote:

    Orijinalden alıntı: SpeCTRuM

    quote:

    Orijinalden alıntı: tomkedi

    quote:

    Orijinalden alıntı: SpeCTRuM

    Selamlar,

    Gene çok güzel bir yazı olmuş... Bazı sorularım olacak:

    1. Aracınızın minyatür resmi geziyor demişsiniz, o dosyayı bana gönderebilir misiniz? Bir de nereye atıyorum? Açılış ekranına da, yiğenimin resmini koyacağım (baba değilim henüz :D), onu da anlatırsanız, sevinirim...

    2. Bu tek tuşla, aynaların aşağı kısmı göstermesi nasıl oluyor?

    Sevgiler, teşekkürler...

    Sevgili Veysel kardeşim,

    Öncelikle hayırlı geceler diliyorum.

    1. sorunuzun cevabını 33.sayfada resimlerle izah ettim yani şu linkte http://forum.donanimhaber.com/m_48906332/mpage_33/key_/tm.htm

    2. sorunuzun cevabı olarak da şöyle söyleyeyim. Sol ön kapı içinde aynaları ayarlama joystickinin gerisinde ve ilerisinde 2'şer buton var.

    Gerideki 2 buton aynaları lastikleri gösterecek şekilde ayarlamak için. Mesela sağ tarafta bir kaldırıma yanaşacaksınız, ayna ayar joystickinin altındaki butonlardan sağda olana basın ve geri vitese taktın. Geri vitese taktığınız anda ayna arka lastikleri gösterecek şekilde hareketlenir. Eğer henüz o bölgeyi gösterecek şekilde ayarlanmamış ise; başka bir yeri gösterir, bu durumda ayna joystickini kullanarak sağ aynayı lastikleri gösterecek şekle getirin ve bırakın. Bu koordinatlar artık hafızadadır ve her sağ butona bastığınızda ve geri vitese taktığınızda ayna otomatik olarak o bölgeye iner. Aynı işlemi sol ayna içinde yapabilirsiniz. Eğer yine de yapamazsanız ben yukarıda cep telefonumu yazdım, beni istediğin zaman arayabilirsin kardeşim. Hatta uyanık isen şimdi bile arayabilirsin...

    Şimdilik hayırlı geceler. Arabalarımızın ne özellikleri var da işte karıştırarak keşfediyoruz...Aslında arabanın kitapçığında birçoğu yazıyor ama bu aynaların lastikleri göstermesini ben kitapçığında da bulamadım :))

    Metin Abi selamlar,

    2 açıklama için de teşekkürler. Özellikle de navigasyon çok güzel olacak, neden dersen...

    Geçen gün, yeğenim (Mehmet, 4 yaşında) bizdeydi. Benim yeni aracı çok seviyor, arabadan anlıyor tabi çocuk :) Bindiğinde "ooo kocaman, dayı en güzel arabayı almışsın" dedi :)

    Neyse, navigasyon ekranını seviyor, bakıyor sürekli nereye gidiyor diye. Geçenlerde, ablamı evine bırakacaktım, bizimki çizgi film izliyordu, tutturdu "gitmiyorum" diye. Ben de boş bulundum "gel sana hazine haritası göstereceğim" dedim. Hemen kapattı televizyonu, "dayı korsanlar da var mı, olmasın ama ben korsanları sevmiyorum" diyor :) Yok dedim korsanlar...

    Neyse, indik, açtım aleti baktı "büyü" dedi.. Ben anlamadım, sonra "büyü" dedi tekrar, o zaman çaktım, haritayı zumladım :) Küçül dedi, zumout.. Çok hoşuna gitti, yolda falan sürekli inceliyor.

    Şimdi, sen resmi koyunca, Latitude'un, benim de aklıma onun resmini veya gemi gibi bir resmi koymak geldi. Nasıl sevineceğini tahmin edebiliyor musun? Açılışa da, resmini, yanında hazine sandığı vs. koyarım, photoshoptan anlayan arkadaşıma güzel birşey yaptırırım. Çok sevinecek çoook :))))

    Alıntıları Göster
    quote:



    Metin Abi selamlar,

    2 açıklama için de teşekkürler. Özellikle de navigasyon çok güzel olacak, neden dersen...

    Geçen gün, yeğenim (Mehmet, 4 yaşında) bizdeydi. Benim yeni aracı çok seviyor, arabadan anlıyor tabi çocuk :) Bindiğinde "ooo kocaman, dayı en güzel arabayı almışsın" dedi :)

    Neyse, navigasyon ekranını seviyor, bakıyor sürekli nereye gidiyor diye. Geçenlerde, ablamı evine bırakacaktım, bizimki çizgi film izliyordu, tutturdu "gitmiyorum" diye. Ben de boş bulundum "gel sana hazine haritası göstereceğim" dedim. Hemen kapattı televizyonu, "dayı korsanlar da var mı, olmasın ama ben korsanları sevmiyorum" diyor :) Yok dedim korsanlar...

    Neyse, indik, açtım aleti baktı "büyü" dedi.. Ben anlamadım, sonra "büyü" dedi tekrar, o zaman çaktım, haritayı zumladım :) Küçül dedi, zumout.. Çok hoşuna gitti, yolda falan sürekli inceliyor.

    Şimdi, sen resmi koyunca, Latitude'un, benim de aklıma onun resmini veya gemi gibi bir resmi koymak geldi. Nasıl sevineceğini tahmin edebiliyor musun? Açılışa da, resmini, yanında hazine sandığı vs. koyarım, photoshoptan anlayan arkadaşıma güzel birşey yaptırırım. Çok sevinecek çoook :))))


    Veysel kardeşim,

    Hayırlı sabahlar dilerim. Anlattıklarını yüzümde tebessümle okudum. Ve benim de bir yeğenim var ki, onun söylediklerini çağrıştırdın bana. Eğer fotoğraf işlemi yani photoshop konusunda ben de yardımcı olurum. Benim mailime gönder resimleri ve bir de ne istediğini yaz ben sana göndereyim. Yeğenin için de birşeyler yapmış olurum. :)))

    Benim mail adresim: metineser@gmx.de yada metineser@web.de

    Bu adreslerime gönder ben gerekeni yaparım. Navigasyon işaretçisini de hazırlar gönderirim.

    İşlemi gerçekleştirdiğinde bir fotoğraf çekip foruma koyarsa biz de görürüz. :))




  • quote:

    Orijinalden alıntı: tomkedi

    quote:



    Metin Abi selamlar,

    2 açıklama için de teşekkürler. Özellikle de navigasyon çok güzel olacak, neden dersen...

    Geçen gün, yeğenim (Mehmet, 4 yaşında) bizdeydi. Benim yeni aracı çok seviyor, arabadan anlıyor tabi çocuk :) Bindiğinde "ooo kocaman, dayı en güzel arabayı almışsın" dedi :)

    Neyse, navigasyon ekranını seviyor, bakıyor sürekli nereye gidiyor diye. Geçenlerde, ablamı evine bırakacaktım, bizimki çizgi film izliyordu, tutturdu "gitmiyorum" diye. Ben de boş bulundum "gel sana hazine haritası göstereceğim" dedim. Hemen kapattı televizyonu, "dayı korsanlar da var mı, olmasın ama ben korsanları sevmiyorum" diyor :) Yok dedim korsanlar...

    Neyse, indik, açtım aleti baktı "büyü" dedi.. Ben anlamadım, sonra "büyü" dedi tekrar, o zaman çaktım, haritayı zumladım :) Küçül dedi, zumout.. Çok hoşuna gitti, yolda falan sürekli inceliyor.

    Şimdi, sen resmi koyunca, Latitude'un, benim de aklıma onun resmini veya gemi gibi bir resmi koymak geldi. Nasıl sevineceğini tahmin edebiliyor musun? Açılışa da, resmini, yanında hazine sandığı vs. koyarım, photoshoptan anlayan arkadaşıma güzel birşey yaptırırım. Çok sevinecek çoook :))))


    Veysel kardeşim,

    Hayırlı sabahlar dilerim. Anlattıklarını yüzümde tebessümle okudum. Ve benim de bir yeğenim var ki, onun söylediklerini çağrıştırdın bana. Eğer fotoğraf işlemi yani photoshop konusunda ben de yardımcı olurum. Benim mailime gönder resimleri ve bir de ne istediğini yaz ben sana göndereyim. Yeğenin için de birşeyler yapmış olurum. :)))

    Benim mail adresim: metineser@gmx.de yada metineser@web.de

    Bu adreslerime gönder ben gerekeni yaparım. Navigasyon işaretçisini de hazırlar gönderirim.

    İşlemi gerçekleştirdiğinde bir fotoğraf çekip foruma koyarsa biz de görürüz. :))

    Alıntıları Göster
    Arkadaşlar, daha önce hiç konu açılmadığı için benim şair tarafımı bilmiyorsunuz tabii ki. Yaklaşık 450 civarı şiirim var ve belki yakın bir gelecekte kitabım da olacak. Birkaç gündür niyetindeydim ama bir türlü ilhamı toparlıyamıyordum. Nihayet bu sabah birşeyler düştü aklıma ve oturdum yazdım. LATITUDE şiirimi sizlerle paylaşıyorum. Satırların baş harfleri aşağıdan yukarı doğru LATITUDE çıkıyor. Ve buna şiirde Akrostiş sanatı denir. Ben Akrostişi tersten yaptım.


    L A T I T U D E

    Eğer ki taşıyorsan, ağırbaşlı bir duruş,
    Direksiyon senindir, göster asil bir sürüş,
    Uyma sen elaleme, o sağ duyunla yarış,
    Tâ ki seni görenler, saygıyla başın eğsin.

    Issız yollarda bile, seninleyim her zaman,
    Tanıt sen de kendini, buyur sana bin mekân,
    Artık dostluğum için, istiyorsan bir imkân,
    Latitude benim adım, konforum sana değsin.

    21 Aralık 2011

    Metin ESER




  • metin abi eline sağlık, renkli bir kişiliğin var en kısa zamanda tanışmak isterim
  • quote:

    Orijinalden alıntı: tomkedi

    Arkadaşlar, daha önce hiç konu açılmadığı için benim şair tarafımı bilmiyorsunuz tabii ki. Yaklaşık 450 civarı şiirim var ve belki yakın bir gelecekte kitabım da olacak. Birkaç gündür niyetindeydim ama bir türlü ilhamı toparlıyamıyordum. Nihayet bu sabah birşeyler düştü aklıma ve oturdum yazdım. LATITUDE şiirimi sizlerle paylaşıyorum. Satırların baş harfleri aşağıdan yukarı doğru LATITUDE çıkıyor. Ve buna şiirde Akrostiş sanatı denir. Ben Akrostişi tersten yaptım.


    L A T I T U D E

    Eğer ki taşıyorsan, ağırbaşlı bir duruş,
    Direksiyon senindir, göster asil bir sürüş,
    Uyma sen elaleme, o sağ duyunla yarış,
    Tâ ki seni görenler, saygıyla başın eğsin.

    Issız yollarda bile, seninleyim her zaman,
    Tanıt sen de kendini, buyur sana bin mekân,
    Artık dostluğum için, istiyorsan bir imkân,
    Latitude benim adım, konforum sana değsin.

    21 Aralık 2011

    Metin ESER

    ellerıne saglık abı :)
    gercekten cok begendım...




  • quote:

    Orijinalden alıntı: yek_ka

    quote:

    Orijinalden alıntı: serhat:_19


    connect 1.8 ın 0-100km hızlanması ltt ıle aynı 12,5sn..100km uzerıı hızlarda zaten ruzgar dırencınden dolayı ltt kesınlıkle connecten daha hızlıdır..
    teknık olarakda connectın lttden ustun oldugunu sanmıyorum..rısk alabılen bır Latitüde soforu kesınlıkle conectın arkasında kalmaz bnce :)

    teknik olarakta zaten conncet bzm araclardan üstün abi 1.8 euro 5 motor 110 ps ve 280 nm tork sunan bir arac aeorodinamik yapı 140 lardan sonra kendini belli ettirir biz ise yokuş yukarı 60-130 arası bastık zaten o şekilde passat -mondeo vb 1.6 dizel aracların hiç birinin şansı yok :))

    birde bizim aracların düzde 13 sn den önce 100 e ulaşabilceklerini sanmıyorum deniyorum çünkü ama yakında bende deniyecem bizim aracla 40-190 arası bakalım orda sonuc nasıl olacak

    birde bizim aracların üretim amacı belli konfor ve ekonomi üzerine onun içinde pek umursamıyorum connectin LTT gecmesini



    şu videolar bana ait aynı yol üzerinde 1.9 TDI caddy ile 0-160 hızlanmam ve 1.5 DCI latitude ile hızlanmam caddy 0-100 de Latituden 1sn ye daha erken fakat teknik verilere bakınca bizim aractan 1 sn ye geride gözüküyor

    şunuda ekleyeyim o yolda conncetin peşine gidemedim 80 den sonra ayırmaya başladı :))


    1.9 TDI 105 ps caddy



    1.5 dCI 110 ps Latitude



    emre selamlar..
    1.9 caddy 200km kadar kullandım teknık olarak hızlanma suresını bılmıyorum 1 ve 2. vıtes hızlanma hıssı LTT den ıyı fakat 110-120den sonra araba barız tıkanıp o atletıklıkten eser kalmıyordu..bunun sebebıde tabıkı motor degıl aracın yuksek yapısı nedenıyle ruzgardan oldukca fazla etkılenmesı..ben caddy ıle tam gaz vermeme ragmen arac 150-160tan sonra cok yavas hızlanıyor yanı kesınlıkle LTTden hızlı oldugunu dusunmuyorum..LTT otoyolda gercekten cok cevık bır surus sunuyor yol tutusu olsun dıreksıyon tepkısı olsun hızlanma olsun bence kesınlıkle caddy den ustun..

    connect kullanmadıgım ıcın yorum yapmayacagım ancak benım sahsı fıkrım yol tutus konusundada hızlanma konusundada LTT nın connect ten asagı kalmayacagını dusunuyorum..sonucta bunlar tıcarı arac agırlık merkezlerı olsun suspansıyon ayarları olsun otomobıl gıbı degıller..aynı oranda otomobılın hakkını verebılen ve rısk alan bır sofor kesınlıkle caddyıde connect ıde vırajlarda LtT nın arkasında bırakır..

    hızlanma konusunda fabrıka verılerıne kesınlıkle ınanırım..kısısel olcumlerde bırsekılde hata payı oluyor..atıyorum aracın o anı agırlıgı yolun egımı hava fıltresının dolulugu ruzgar durumu vıtes degısım hızı turbo dolulugu vb arac hızlanmasına etkılı bırcok etken var..bana gore butun bu degerlerı muhendıslık yaparak degerlendırıp dogru sonucu sadece fabrıka bulabılır..eger oyle olmasaydı cogu aracın fabrıka verısı dogru denemezdı sonucta youtube da hızlanma vıdeolarının neredeyse %80 nı fabrıka verılerıyle alakası yok:S

    4-5 yıl once oyle bır arac kullanırdım kı ınanamazsın benden hem daha hızlı hemde daha ıyı yol tutan aracların dahı arkasında kalmıyordum :)) ( tabıkı duz yolda degıl )
    fakat cok yakın bır arkadasımı trafık kazasında kaybettım malesef o gun bugundur kesınlıkle araclarla tehlıkelı ve rısklı hareketler yapmam..herzaman agır ve duzgun kullanmaya calısırım aracı yanı bunlarıda zorla degıl ıcımden gelerek yapıyorum..arabayı hızlı kullanmaktan kesınlıkle hoslanmıyorum usul usul gıtmekten keyıf alıyorum :)
    hernyse emrecım yazdıklarım kesınlıkle yanlıs anlasılmasın tartısma amaclı falan degıldır..sadece kendı fıkırlerımdır..
    hepınıze ıyı geceler dılerım..
    allaha emanet olun..




  • quote:

    Orijinalden alıntı: serhat:_19

    4-5 yıl once oyle bır arac kullanırdım kı ınanamazsın benden hem daha hızlı hemde daha ıyı yol tutan aracların dahı arkasında kalmıyordum :)) ( tabıkı duz yolda degıl )
    fakat cok yakın bır arkadasımı trafık kazasında kaybettım malesef o gun bugundur kesınlıkle araclarla tehlıkelı ve rısklı hareketler yapmam..herzaman agır ve duzgun kullanmaya calısırım aracı yanı bunlarıda zorla degıl ıcımden gelerek yapıyorum..arabayı hızlı kullanmaktan kesınlıkle hoslanmıyorum usul usul gıtmekten keyıf alıyorum :)
    hernyse emrecım yazdıklarım kesınlıkle yanlıs anlasılmasın tartısma amaclı falan degıldır..sadece kendı fıkırlerımdır..
    hepınıze ıyı geceler dılerım..
    allaha emanet olun..


    Serhat kardeşim, öncelikle hayırlı sabahlar diliyorum şahsında tüm forum arkadaşlarımıza...

    Yazdıklarına noktasına virgülüne katılıyorum özellikle de en son bölümde yazdıklarına. Dün sizlerle paylaştığım küçük şiirimde ve daha önce yazdığım birçok yazıda diile getirdiğim şeylere senin de katkı vermiş olman tebrik edilecek bir durum. Ağır başlı bir sürüş bizleri olası trafik kazalarından koruyabileceği gibi aynı zamanda bizi daha stressiz bir sürüşe sevkeder ve böylece trafikte daha az yorgun düşersiniz.

    Trafik dediğimiz alan ve içindekiler, her an her saçmalığı yapabilecek yetenekte birsürü insan barındırıyor. Sizin düşündüğünüzü karşınızdaki hayal bile edemez ve aynı şekilde onun aklından geçeni de siz hayal edemezsiniz. Böyle olunca trafikte anlaşabilmenin dili olan kuralları çiğnemek resmen orman kanunlarını kabul etmek olur ki, bu durumun neticesi çoğunlukla acıdır, gözyaşıdır... Dediğin gibi ben de 11 yıl öncesine kadar yani Almanya'ya gitmeden önce tam anlamıyla deli bir şofördüm. Makas üstüne makas, emniyet şeridi zaten benim için yapılmış, ters yön de neymiş, agresif olmak yola hakim olmak gibi anlamları taşırdım. Allah'a şükür ciddi bir kaza atlatmadım ama çok fazla ciddi kazadan kılpayı kurtarıldığım için Rabbime şükrediyorum. Ve Almanya sayfası açıldı 2000 yılında. Ben Almanya'ya gittiğimde anladım ki, arabayı onlar kullanıyor biz savaşıyormuşuz. Velhasılı o gün bugün sürüşüm çok değişti. Ben araba kullanmayı Almanya'da yeniden öğrendim diyebilirim.

    30 Nisan 2008'de çok ağır bir trafik kazası geçirdim Almanya'da. Ben araba kullanmıyordum, bisikletimle sakin sakin hem de bisiklet yolundan evime gidiyordum. Ve 73 yaşında bir alman bana arkamdan çarpmış. Çarpmış diyorum, çünkü ben hala kazayı hatırlamıyorum. Otobandan çıkan bir tali yol benim gittiğim bisiklet yolunun hemen solundaki bir yola bitişiyor ve adam otobandan çok hızlı çıktığı ve viraja çok hızlı girdiği için arabasını şeridine sokmaya çalışırken kenarda giden beni farketmiyor ve bana 60 km süratle çarpıyor. Görgü tanıkları çarpmanın etkisiyle ön arabanın camına kafası üstü düştüğümü ve oradan da beni yaklaşık 14 m. öteki şeride attığını söylüyorlar. Düştüğüm yer karşıdan gelen trafiğin ve Allah'a şükür ki o sıra orada araç yok. Yani boş asfalta düşmüşüm ve bana çarpan adam hemen inip trafiği durduruyor ve ardından hemen polisi arıyor. Bir kazaya karıştığını ve kazazedenin arabasının camına vurduğunu, kafasının kan içinde olduğunu ve beyin kanaması geçiriyor olabileceğini aktarıyor. Bunun üzerine polis daha olay yerine ekip yollamadan ilk önce Frankfurt merkez kliniğini arıyor, ilk bbilgileri onlarla paylaşıyor ve ardından olay yerine doğru yola çıkıyorlar. Ve bu haberin arkasından 5 dk. sonra bir helikopter havalanıyor. Yaklaşık 7 dk.lık bir uçuşun ardından kaza bölgesine ulaşıyor. Ambulans helikopterdeki acil doktorunun ilk muayenelerinin ardından havalanıyoruz. Biz havalanırken polis olay yerine yeni geliyor. Yani arkadaşlar yaralıyı hastaneye götürmek için kimse polis falan beklemiyor. Çünkü beyin kanaması geçiriyorum ve polisi beklemek ölüm demek...Velhasılı çok uzun bir hastane hayatım oldu 373 gün kadar.

    Bu konuyla ilgili çok fazla hatıram var. Ben Almanya'ya gittiğim günden beri sürüş tekniğim ve yöntemlerim çok değişti. O sebeple sen bana tercüman olmuşsun. Sürüşte keyif istiyorsanız, sürüşten zevk alacaksınız arkadaşlar. Keyif kahvesini bir fırtta içip ve sonra bundan çok keyif aldığını söyleyen var mıdır acaba? O sebeple arkadaşlar Serhat kardeşimini çok güzel ifade ettiği gibi hele ki araçlarımız sürat otomobili olmadığını da yan cebimize koyarsak, empati ağırlıklı bir sürüş, birçok kişinin hayatına kastetmemize engel olduğu gibi, belki birilerinin bizi örnek almasına da sebep olabiliriz. Düşünsenize herkesin serseri gibi araba kullandığı bir trafikte siz ağırbaşlı ve sakin kuralcı davranın, inanın ki farkınıza varacaklar. Belki kimisi size acemi çaylak diyecek ama desinler, çünkü bizler başkalarının bize ne dediklerine göre değil, içimizdeki sesin bize ne dediğine bakarak yaşamalı ve sürmeliyiz. Unutmayalım ki, ihlal edilen bir kuraldan dolayı sebep olduğumuz kalıcı sakatlık ve ölüm hali, bizi ömür boyu vicdan azabına mahkum eder. İçinizde tehlikeli araç sürme isteği uyandığında aklınıza bunu getirin lütfen. Yarıştığımız insanın da bir ailesi var. O kendini hiçe sayabilir ama siz onu hiçe saymayın. Allah korusun ki, hata yapan siz olursanız, ömür boyu yaşayacağınız vicdan azabı sizi maddi manevi bitirir.

    Neyse arkadaşlar, ben iyi bir sürücüyüm. Çok güvenlikli ve sağlam arabalara bindim her zaman ama bisiklet üstünde iken kötü bir şoförün tecrübesi oldum. Rabbime şükürler olsun ki, bana hayatı verdi, çoluk çocuğuma bağışladı. Ölümün kenarında çok yaşadım ben. Ve arkadaşlar sadece kendiniz için değil, çevrenizdeki insanlar için de sürüş konusunda örnek olabilmektir marifet.

    Serhatım seni bir kez daha tebrik ediyorum yazdıkların için ve elbetteki yazdıklarımızın bir polemik oluşturmasını istemeyiz. Arkadaşlar biz bir grubuz. Her ne kadar herkes birbirini reel olarak tanımıyorsa da şu ortamda kaleme alınanlardan yola çıkarak birçok arkadaşımızın yüreğindeki insan sevgisi ve pozitif davranış bilinci aşikar belli oluyor. O sebeple bizim bu grubumuz çok seviyeli. Seviyeli olmayı ve seviyeli olanları seviyorum arkadaşlar.

    Şimdilik bir virgül koyup müsadenizle diyorum, zira çocuklarımı kaldırmam lazım malum okul vakti ve ben de 3 tane okullu var :)))) , (virgül) :)))




  • Sevgili Metin Bey yazdıklarınıza katılmamak elde değil. Forumun başlarında da bir Renault hayranı olarak ifade ettiğim bir cümle vardı LTT konfor ve ekonomi aracı olup şu an Renault'un Amiral gemisi sıfatına haiz bir araçtır. Bunu bilerek çok ciddi performans beklentisi gütmeden bu aracın keyfine vararak kullanılmasının en güzeli olacağını ifade etmiştim. Ayrıca kendim LTT kullanmıyor olsamda forumda bulunan Savas KAYAN çok sevdiğim bir abim olup büro komşumdur ve ona LTT alınmasında belkide aklını çelenlerin başında geliyorumdur. Kendi aracım 170 HP ve 270 Nm lik torka sahip olsada genel kullanımım oldukça sakindir agresif kullanımlarda ciddi anlamda efor sarfedildiği de aşikar. Zaten bu yüzdendir F1 pilotlarının yaklaşık 300 km lik bir yarışta 3-4 kg lık sıvı kaybı.

    LTT konusunda izlenimlerimi daha evvel yazmıştım bir kaç ufak ergonomik kusur dışında ki bunlarda şahsi fikirlerim sadece (ki kendi aracımda da benzer nitelikte pek çok ergonomik anlamda beğenmediğim şeyler var) gerçekten tasarımı duruşu yol tutuşu frenleri ile verilen parayı kuruşu kuruşuna hak eden bir araç. Böyle bir aracın ekonomiside yanına ilave olunca yemede yanında yat demek hata olmayacaktır. Her ne kadar yol tutuş hususunda hiç bir sıkıntı hissetmemiş olsamda LTT konusunda tek düşündüğüm acaba Renault yıllardır yatırım yaptığı ve özelliklede Laguna III GT versiyonda kullandığı 4 Wheel (4 tekerlekten yönlendirme sistemi) torsiyon sistemini uygulasaydı nasıl olurdu diye düşünmeden edemiyorum. Sanki yıllardır eleştirildiği bağımsız süspansiyon yok durumu ile karşı karşıya kalmamak adına alınmış stratejik bir karar gibi geliyor Renault'un bu tutumu. Aracın boyutları ve ağırlığı gözönüne alındığında sanki 4 tekerlekten yönlendirme sistemi kullanılmış olsaydı müthiş bir fark yaratabilirdi kanaatimce. Ancak bu ifade ettiklerim yanlış anlaşılmasın LTT ün şu anki süspansiyon sistemininde çok başarılı olduğunu bir kez daha ifade etmek istiyorum. İlk buluşmanızda işlerim müsait olmuş olsaydı aranızda olmak isterdim bunu Emre'yede ifade etmiştim ama kısmet olmadı umarım hepinizlede bir şekilde tanışabilmek fırsatım olur.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi HEPHAISTOS -- 22 Aralık 2011; 9:57:44 >




  • Halkın aracı Renaultu ne kadar sevsemde bindiğim test aracı Latitüdlerden hep tıkırtılar geliyordu rahatsız edici seviyede o yüzden soğudum.
  • 
Sayfa: önceki 9899100101102
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.