Şimdi Ara

Putin'i şekillendiren ülke: Doğu Almanya

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
12
Cevap
1
Favori
635
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Putin'i şekillendiren ülke: Doğu Almanya

    Chris Bowlby
    BBC, Dresden

     Putin'i şekillendiren ülke: Doğu Almanya


    Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, iktidardaki 15'inci yılını doldursa da birçok Batılı siyasi ve akademisyen için hâlâ 'gizemli bir kutu' olarak tanımlanıyor. BBC'den Chris Bowlby, son olarak Ukrayna kriziyle Batı'nın gündemine oturan Rus lidere dair ipuçlarını, Putin'in Doğu Almanya'da Sovyet gizli servisi KGB için çalıştığı Dresden'de aradı:

    Vladimir Putin'in neyi, nasıl ve neden yaptığını anlamak istiyorsanız 25 yıl önce Doğu Almanya'da olan bitenleri bilmeniz gerekiyor.

    5 Aralık 1989, Dresden. Berlin Duvarı'nın yıkılmasına sadece birkaç hafta var. Doğu Almanya'daki komünist sistem çöküşün eşiğinde ve sokaklardaki kızgın kalabalık yatıştırılacak gibi gözükmüyor.

    Kalabalık bir protestocu grubu kısaca Stasi olarak bilinen Doğu Almanya Güvenlik Bakanlığı binasına giriyor ve bir anda ülkenin korku salan gizli polisi tamamen etkisiz hale geliyor.

    Bununla yetinmeyen kalabalık yolun karşısındaki KGB binasına yöneliyor.

    O günlerde protestocuların arasında olan Siegfried Dannat,"KGB önündeki güvenlik hemen binaya sığındı" diyerek yaşananları hatırlıyor.

    Kapıya çıkıp protestocularla konuşan yetkili sert uyarılarda bulunuyor:

    "Binaya zorla girmeye çalışmayın. Güvenlik güçleri silahlı ve gerektiğinde bu silahlarını kullanma yetkileri de var."

    Bu sözlerle kalabalık dağılıyor.

    Ancak KGB yetkilisi durumun pamuk ipliğine bağlı olduğunun da farkında.

    Daha sonra o günleri anlatırken Dresden'deki Kızıl Ordu tank birliğini arayıp yardım istediğini, ancak Ordu komutanlarının "Moskova'dan emir gelmeden hareket edemeyiz" dediğini hatırlıyor. Tank birliğinin komutanı o gün sözlerini "Moskova'dan ses yok" diyerek bitirmiş.

    "Moskova'dan ses yok" sözleri genç KGB yetkilisinin aklından hiç çıkmamış.

    1989 olaylarını çaresizce izlemek zorunda kalan o KGB yetkilisi şimdi Moskova'nın ta kendisi - Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin.

     Putin'i şekillendiren ülke: Doğu Almanya

    Geleceğin Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin

    Siyasi otoritenin kırılganlığı

    Putin'in biyografisini kaleme alan Alman yazar Boris Reitschuster, "KGB yılları Putin için kilit. Doğu Almanya'da geçirdiği dönem olmasaydı bugün karşımızda başka bir Putin ve başka bir Rusya olurdu" diyor.

    O yıllar Putin'e hiç unutmadığı dersler verdi. Toplumun nasıl oluşturulabileceği ve sağlam-güvenilir insan ilişkilerini nasıl kurabileceği konusunda ciddi fikirleri Dresden yıllarının etkisiyle oluştu.

    Her şeyin ötesinde mutlak hakim güç gibi gözüken siyasi otoritenin nasıl bir anda çaresiz hale gelebildiğini birnci elden deneyimledi.

    'Bir casus binlerce kişinin kaderini belirleyebilir'

    Putin Dresden'e 1980'lerin ortasında atandı. Doğu Almanya, Putin'in KGB'deki ilk yurtdışı göreviydi.

    Doğu Almanya'nın Sovyetler Birliği için ayrı bir önemi bulunuyordu. Komünist bloğun Batı ile burun buruna geldiği batıdaki bu uç noktada casuslar ve Kızıl Ordu birlikleri her yerdeydi.

    Putin her zaman KGB'de çalışmayı çocukluğundan beri istediğini anlatır. Kendi sözleriyle bu isteğinin nedenini "Tek bir kişinin çabaları, orduların yapamadığı şeylerin yapılmasını sağlayabilir. Bir casus binlerce kişinin kaderini belirleyebilir" diyerek ifade ediyordu.

    Ancak Dresden'e ilk geldiğinde Putin'in işlerinin büyük kısmı angaryalardı.

    Stasi arşivlerinde Putin'den Doğu Almanya yetkililerine gönderilen bir mektupta bir muhbir için telefon hattı açılması talebi yer alıyor.

     Putin'i şekillendiren ülke: Doğu Almanya

    Doğu Almanya Güvenlik Bakanlığı Stasi arşivlerinden bir belge.

    Kayıtlarda Putin'in sayısız Sovyet-Doğu Alman toplantısına katıldığı ve bu toplantılarda iki ülke bağlarının övüldüğü de var.

    Her ne kadar KGB hayatı sanıldığı kadar heyecan verici bir şekilde başlamamış olsa da Putin ve ailesi Doğu Almanya'nın keyfini sürme şansını yakalamıştı.

    Putin'in o dönemdeki karısı Ludmila, Doğu Almanya'daki hayatın Sovyetler Birliği'nden çok daha farklı olduğunu söylüyor:

    "Sokaklar temizdi. Herkes haftada bir camlarını silerdi. Stasi çalışanları bizimkilerden daha yüksek maaşlar alıyordu. Elimizden geldiğince para biriktirip bir araba almayı başarmıştık."

    1980'lerde Doğu Almanya'daki yaşam standartları Sovyetler Birliği'ne kıyasla daha yüksekti.

    Putin'in KGB'den eski bir iş akradaşı Vladimir Usoltsev, Putin'in uzun uzun Batılı şirketlerin ürün kataloglarını karıştırıp postayla siparişler verdiğini hatırlıyor. Modayı takip etmeye çalışıp farklı kıyafetler sipariş ediyormuş.

    O dönemlerde Putin iyi de bir bira içicisiydi. Yerel Radeberger birasından haftalık stok yapıyordu. Belki de bu nedenle şu an Kremlin'in organize ettiği halkla ilişkiler operasyonlarında belden yukarısı çıplak fotoğraflarında eskisine göre çok daha zinde gözüküyor.

     Putin'i şekillendiren ülke: Doğu Almanya

    Putin 2006'da Dresden'de en sevdiği restorantlardan birisini ziyaret etmişti.

    Doğu Almanya'yı farklı kılan bir diğer nokta ise siyasi yapısıydı.

    Her ne kadar komünist partinin baskınlığı olsa da, çok sayıda siyasi parti bulunuyordu.

    Boris Reitschuster, Putin'in Doğu Almanya'da 'küçük bir cennetin keyfini sürdüğünü' söylüyor ve "Siyaset anlayışını da Doğu Almanya modeli üzerine kurdu. Rusya'da bir tür Doğu Almanya'yı yeniden inşa etti" yorumunu yapıyor.

    Cennet, cehenneme dönünce

    Ancak 1989'da bu cennet bir anda cehenneme dönüştü. Putin Dresden sokaklarında öfkeli kalabalıkların toplandığını kendi gözleriyle gördü.

    Ekim ayının başlarında siyasi sığınma talep ederek Prag'daki Batı Almanya büyükelçiliğine giden bir grup Doğu Almanın Batı'ya gidişine izin verildi.

    Siyasi sığınmacılar trenlerle Dresden üzerinden Batı'ya geçirileceklerdi.

    Tren Dresden'e geldiğinde güvenlik kordonunu kıran çok sayıda Doğu Alman, trene binip ülkeden kaçmayı başardı.

    Dresden Belediye Başkanı Wolfgang Berghofer, yaşanan kaos anlarını şöyle hatırlıyor:

    "Dresden'deki Kızıl Ordu tank birliği bize işleri kontrol altına almamamız halinde Moskova'nın devreye gireceğini söyledi ve 'tank paletleri döner' dedi."

    'O kadar çok belge yaktık ki'

    9 Kasım'da Berlin Duvarı'ndan kontrollü geçişlere izin verilmesiyle kalabalıkların kendilerine olan güveni de arttı ve hem Stasi hem de KGB binalarının önünde toplanmaya başladılar.

    O günlerde şüphesiz Putin de sürekli temas halinde olduğu ve güvendiği üniformalı arkadaşlarının yardıma geleceğini düşünüyordu.

    Ancak beklenen olmadı, Mikhail Gorbaçov sessizdi. Tanklar harekete geçmedi. Putin o günler için "Kimse bizim için kılını bile kıpırdatmadı" diyor.

    İşin başa düştüğünü anlayan KGB casusu Putin, binadaki tüm çalışanlara gizli belgeleri yaktırdı.

     Putin'i şekillendiren ülke: Doğu Almanya

    Stasi arşivlerinden Putin'e atıfta bulunan ancak önemli kısmı karartılmış bir belge.

    "Ben şahsen çok sayıda belgeyi yakarak imha ettim" diyen Putin devam ediyor:

    "O kadar çok şey yaktık ki sonunda soba patladı."

    Kohl Doğu Almanya'ya geliyor

    Ancak Putin için tramvalar sonlanmamıştı. Protestolardan sadece iki hafta sonra Batı Almanya lideri Helmut Kohl Dresden'e gelip bir konuşma yaptı.

    Artık Almanya'nın birleşmesi ve Doğu Almanya'nın çöküşü neredeyse kesin gibiydi.

     Putin'i şekillendiren ülke: Doğu Almanya

    Batı Almanya lideri Helmut Kohl Dresden'de konuşma yaparken.

    Putin'in Kohl'ün konuşması sırasında salonda olup olmadığı bilinmiyor. Ancak bir KGB ajanı olarak muhakkak olan bitenden haberdardı.

    Doğu Almanya'nın çöküşü Putin'in özel hayatında da büyük değişimlere yol açtı.

    Parçalanan aileler

    Putin'in o dönemdeki karısı Ludmila "Neredeyse evimiz haline gelen bir ülke haritadan siliniyordu. Komşum bir hafta boyunca hiç durmadan ağladı. İnsanların hayatları, kariyerleri... her şey etrafımızda yerle bir oluyordu" diyerek yaşananları aktarıyordu.

    Putin'in Stasi'deki en yakın dostlarından birisi Horst Boehm, protestocular tarafından o kadar çok aşağılanmıştı ki 1990'ların başlarında intihar etti.

    Putin'in zihnine kazınan ise kalabalıkların gücü ele geçirmesi halinde yaşanacakların ne boyutlara gelebileceği oldu.

     Putin'i şekillendiren ülke: Doğu Almanya

    Dresden'deki KGB binası.

     Putin'i şekillendiren ülke: Doğu Almanya

    Dresden'de Putin ve ailesinin de kaldığı Stasi ve KGB çalışanlarının lojmanları.

    Putin'in biyografisini kaleme alan yazarlardan Masha Gessen "Alman dostları Putin ve ailesine 20 yıllık bir çamaşır makinesi verdi ve aile arabayla Leningrad'a döndü" diyor.

    Gessen, Putin'in o dönemde ülkesine hizmet anlayışıyla hareket edip karşılığında hiçbir şey alamadığı düşüncesine kapıldığını ifade ediyor.

    Putin'in döndüğü ülke de artık bıraktığı gibi değildi. Gorbaçov'un açılım politikaları birçok şeyi değiştirmişti.

    Gessen, "Putin bu değişimi anlamıyor ve kabullenemiyordu" yorumunu yapıyor.

    Putin'in doğduğu şehir Leningrad'ın adı bile artık St Petersburg oluyordu. Peki böyle bir dönüşüm içerisinde Putin'e nasıl bir yer vardı?

    Dresden bağlantıları

    Bir süre taksi şoförlüğü yapmayı bile düşünen Putin, daha sonra Dresden'den çok değerli bir bilgi birikimiyle döndüğü fikrine ikna oldu.

    Putin'in Dresden'de kurduğu ilişkiler, yeni Rusya'da hem kişisel hem de siyasi anlamda yükselmeye hazır kişilerden oluşuyordu.

    Stasi arşivlerinde Putin'in bir fotoğrafı dikkat çekiyor.

    Putin, üst düzey Sovyet ve Doğu Alman yetkililerin arasında poz veriyor. Görece daha düşük kademeli olsa da daha o dönemlerde siyasi elitlerin arasında yer almayı başarmış gibi gözüküyor.

     Putin'i şekillendiren ülke: Doğu Almanya

    Dresden'de çekilmiş bir kare. Putin soldan ikinci sırada.

    Miami Üniversitesi'nden Profesör Karen Dawisha, Putin'in Dresden'de tanıştığı birçok kişinin daha sonra Rusya Devlet Başkanı'nın en çok güvendiği isimlere dönüştüğünü ifade ediyor.

    Bu isimler arasında uzun yıllar Rusya'nın silah ihracatını yöneten Sergey Çemezov ve ülkenin boru hattı üreticisi Transneft'in başkanı Nikolai Tokarev de var.

    Putin'le yakın ilişkileri sürdürenler sadece Rus yetkililer de olmamış.

    Eski bir Stasi casusu olan Matthias Warnig şu anda Baltık Denizi üzerinden Rus gazını Almanya'ya taşıyan Kuzey Akımı projesinin idari direktörü.

    Bu proje uzun süre Almanya ve Rusya arasında yeniden inşa edilen bağların en somut örneği olarak gösterildi. Ancak gelişen bağlar vurgusu Ukrayna kriziyle birlikte son buldu.

     Putin'i şekillendiren ülke: Doğu Almanya


    Putin'in geçmişini inceleyenler, Ukrayna'nın başkentinde patlak veren protestoların kötü hatıraların canlandırdığını düşünüyor. Her şeyin ötesinde, Putin'i 1989'daki o Dresden akşamına götürdüğünü düşünenler de var.

    Boris Reitschuster, "2004'te Kiev'de, 2011'de Moskova'da veya yine 2013 ve 2014'te Kiev'de insanlar sokağa çıkınca Putin kötü anılarını hatırlamıştır" diyor.

    Reitschuster'e göre, o kötü hatıralar eski korkuları da tetikliyor.

    İşte bu nedenle Putin'in bundan sonra ne yapabileceğini tahmin etmeye çalışırken Dresden'de yaşananlara nasıl tepki verdiğini de hatırlamak gerekiyor.

    Kesin bir şey varsa o da şu: Vladimir Putin Kremlin'de olduğu sürece 'Moskova'dan ses yok' demek mümkün olmayacak.



    Kaynak:

    Putin'i şekillendiren ülke: Doğu Almanya


    Orijinal Kaynak:

    Vladimir Putin's formative German years



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Daimon88 -- 30 Mart 2015; 3:02:39 >







  • Umarım bu adam 3.dünya savaşını başlatmak gibi bir şey yapmaz.
  • rusyanın sibirya gibi sonsuz kaynakları olan toprakları oldukça daima dünyada söz sahibi olur

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Şimdilik yalnızca Ukrayna'yı düşünüyorlar Sibirya'yı değil. ABD'nin önde gelen dış politika stratejistlerinden ( ve Polonyalıların Rusya ile olan kan davasının ABD dış politikalarındaki yılmaz savunucusu ) Zbigniew Brzezinski'nin anlatımıyla " Ukrayna'nın Rusyadan ayrılması artık emperyal güç olmaktan çıkması demek! ( yani tek emperyal biz kalıyoruz, amin diyor )
    Dilerim Rusya kendini toparlar zamanla, 1990 sonrası başardıkları gibi. Yoksa ABD'nin dünyada tek kutup olması gelişmemiş ülkeler için olabilecek en kötü senaryo.
    Rusya çok ilginç bir ülke, bir sürü yönüyle çok ilgimi çekiyor son zamanlarda.




  • Bu adam hala Rusya'nın lideriyken Suriye'ye dalmakla hata ettik
  • Daimon88 kullanıcısına yanıt
    Bence de

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Daimon88

    Bu adam hala Rusya'nın lideriyken Suriye'ye dalmakla hata ettik
    Putin'den sonraki kişide aynı tavırlara sergileyecekti. Rusya'nın Büyük Petro'dan 17.yy kalma bir politikası var ve bu politika Akdeniz'e inmek. Suriye'de tamamıyla istediğini elde eden Rusya'nın değişmeyen dış politikasından biridir ve her ne olursa olsun öncelik budur. Sovyetler Birligi bile Süveyş Krizi'nde İngiltere ve Fransa'yı nükleer bomba atmakla ile tehdit etti ki bu 2 devleti emelleri uğruna yerle bir edebilirdi, ABD gibi bir faktör olduğu halde. Rusya için şu Akdeniz politikasi süreklilik arz ediyor ve hiçbir unsur bunları engelleyemez. (Rusya icin konuşacak olursak.)

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Herattaa

    Putin'den sonraki kişide aynı tavırlara sergileyecekti. Rusya'nın Büyük Petro'dan 17.yy kalma bir politikası var ve bu politika Akdeniz'e inmek. Suriye'de tamamıyla istediğini elde eden Rusya'nın değişmeyen dış politikasından biridir ve her ne olursa olsun öncelik budur. Sovyetler Birligi bile Süveyş Krizi'nde İngiltere ve Fransa'yı nükleer bomba atmakla ile tehdit etti ki bu 2 devleti emelleri uğruna yerle bir edebilirdi, ABD gibi bir faktör olduğu halde. Rusya için şu Akdeniz politikasi süreklilik arz ediyor ve hiçbir unsur bunları engelleyemez. (Rusya icin konuşacak olursak.)

    Alıntıları Göster
    Mantıklı.. Fakat Putin liderliğinde bir Rusya en çetin dönemini gösteriyor, Sovyetler Birliği aslandı fakat dağıldıktan sonra Rusya kediye dönüşmüştü, Putin ile beraber eski günlerine dönme peşinde...




  • Ekonomisi ABD ile kıyas bile edilemez dolayısıyla ABD'ye rakip bile olamaz ülkesi. Askeri olarak caydırıcı bir güç elbette ki. Bas baya dikta yönetimi uygulanıyor Rusya'da. Ola ki bir savaş çıktı. Putin bizim ülkemizde olduğu gibi demagoji yapar bi şekilde halkını susturur. ABD için aynı şey söz konusu değil. İçeriden çok fazla ses çıkar ve dolayısıyla Putin'in avantajı da buradan geliyor diye düşünüyorum.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: bigelow

    Ekonomisi ABD ile kıyas bile edilemez dolayısıyla ABD'ye rakip bile olamaz ülkesi. Askeri olarak caydırıcı bir güç elbette ki. Bas baya dikta yönetimi uygulanıyor Rusya'da. Ola ki bir savaş çıktı. Putin bizim ülkemizde olduğu gibi demagoji yapar bi şekilde halkını susturur. ABD için aynı şey söz konusu değil. İçeriden çok fazla ses çıkar ve dolayısıyla Putin'in avantajı da buradan geliyor diye düşünüyorum.
    Çin ile ticaretinde Çin'e silah karşılık baya bir kazançları var. Sovyet mirasını iyi kullanıyor. Tekrardan bir süpergüç olacaktır muhtemelen.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Çin'e fazla bağımlı bence. ABD'nin başı çektiği bir çok katmadeğerli endüstride esameleri bile okunmuyor. Güçlü olabilir ama ben ABD seviyesine çıkamayacağını düşünüyorum.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Daimon88

    Bu adam hala Rusya'nın lideriyken Suriye'ye dalmakla hata ettik
    Suriye eski Sovyet müttefiki. Ruslarla ilişkileri Hafız Esad ve Leonid Brejnev dönemine kadar gidiyor. Ruslar Suriye'yi Batı'nın veya Türkiye'nin inisiyatifine bırakmaz Ortadoğu ve Akdeniz'deki tek ve en büyük kaleleri. Bu - bence - Putin'den bağımsız.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.