Merhaba arkadaşlar. Ben 23 Studios'tan Gökhan Halil Düzgün. Yeni Türkçe bağımsız oyun yerelleştirmemiz ile karşınızdayız: Black Geyser: Couriers of Darkness.
Oyunumuz fantastik bir evrende geçen, klasik tarzda bir RYO. Baldur's Gate ve Pillars of Eternity oynamış olanlarınızın aşina olduğu bir yapıya sahip. İzometrik kamera açısı eşliğinde, maksimum 5 karakteri yönetebiliyoruz ve çatışmalar gerçek zamanlı olmasına karşın istediğimiz zaman duraklatarak karakterlerimize komut verebiliyoruz.
Ana karakterimizi kendimiz oluşturmamıza rağmen, aynı yukarıda bahsettiğim oyunlarda olduğu gibi maceramız boyunca farklı kişiler ile karşılaşıp onları grubumuza dâhil edebiliyoruz. Bu karakterlerin hepsinin farklı kişilikleri ve geçmişleri var. Ayrıca hepsinin kendine has kişisel görevleri mevcut. Oyun boyunca yaptığınız seçimlere göre ana karakterinizle aralarının açılması veya tam tersi arkadaştan öteye gitmesi de mümkün.
Oyun boyunca pek çok yer gezecek, birçok kişiyle tanışacak, ana görevin yanı sıra bolca yan görev alacaksınız. Senaryoda ilerleme biçiminize bağlı olarak da dallanan budaklanan bir hikâyeyle karşılaşacaksınız. Dolayısıyla oyunumuz tekrar tekrar oynanabilecek bir yapı sunuyor. Tüm yan görevleri yapmayı, karakterlerini mümkün olduğunca geliştirmeyi seven biriyseniz oyunumuz size 50 ila 80 saat arası oynama süresi sunuyor. Bu arada oyun için 300 bine yakın kelime çevrildiğini belirteyim. Karşılaştırma yapmanız açısından örneğin önceki yerelleştirme projelerimiz Tower of Time için 180 bin, Operencia için 80 bin kelime çevrilmişti. Yani karşınızda metin ağırlıklı bir RYO olduğunu söyleyebilirim.
Biraz senaryodan bahsedeyim: Oyunumuz Yerengal adlı bir dünyada geçiyor. Politik açıdan çalkantılı bir dönem. Işılelmas krallığının büyük ve varlıklı maden şehri Deron-Guld'un soyluları krala ağır vergiler ödememek için ayaklanıyor ve başkent Işılduvar ile Deron-Guld arasında savaş çıkıyor. Biz de oyuna Lord Espen adlı bir soylunun malikânesinde başlıyoruz. Buraya küçük yaşta getirilmiş bir hizmetkârız. Bir akşam malikânede, ülkenin çeşitli yörelerinden kraliyete sadık soyluların katıldığı önemli bir toplantı gerçekleşiyor ancak toplantının orta yerinde köşk Deron-Guld'un saldırısına uğruyor. Saldırının başında da Lord Espen'in oğlu Lord Aldnar var. Lord Espen öz oğlu tarafından öldürülüyor. Biz de bayılıyor ve kendimizi yaşlı bir kadının evinde buluyoruz. Burada Lord Espen'in gayri meşru çocuğu olduğumuzu öğreniyoruz ve unvanımızı almak üzere başkente doğru yola çıkıyoruz. Bu noktadan sonra hikâye dallanıp budaklanıyor ve kraliyetin kaderini belirleyecek destansı bir maceraya dönüşüyor.
Oyunu emsallerinden ayıran bir unsur, açgözlülük mekaniği. Cebimizi doldurma amacıyla yaptığımız her eylem grubun açgözlülük seviyesini artırıyor ve bu da dünyanın genel hâli üzerine etki ediyor. Halk daha açgözlüleşip saldırganlaşıyor, dükkânlardaki fiyatlar artıyor, daha dengesiz hareketler sergilemeye başlıyorlar.
Black Geyser: Couriers of Darkness’ı Steam üzerinden satın alabilirsiniz. Yapımcı firma GrapeOcean Technologies, Türkiye’ye özel bir fiyat uyguluyor. ABD’de 30 dolara, Avrupa’da 30 avroya satılan oyun, Türkiye’de yalnızca 50 TL.
Yerelleştirme süreci tamamlandı, artık Black Geyser: Couriers of Darkness'ı Türkçe dil desteğiyle oynayabilirsiniz.
Son olarak oyunumuzun Steam sayfası:
İyi oyunlar.
Vaporum Türkçe Yerelleştirmesi Çıktı
Güncelleme: Metinlerde birtakım ufak değişiklik ve düzeltmeler yaptım. Linki güncelledim. Dosyanın son hâlini yeni linkte bulabilirsiniz.
Bir de oyunun Steam forumlarında yerelleştirmeyle ilgili bir konu açtım: https://steamcommunity.com/app/629690/discussions/0/3149682775500484039/
Steam hesabı olan arkadaşlar, konuya girip yorumlarını belirtirse çok sevinirim. Yorum bırakan kişi sayısı artarsa, belki yamayı oyuna resmî dil seçeneği olarak ekletebiliriz. Desteğinizi bekliyorum.
Türkçe Yama Linki: https://easyupload.io/pddc57
Merhaba oyunseverler,
Operencia: The Stolen Sun’ın resmî Türkçe yerelleştirmesinin ardından yeni yerelleştirme projemle bir kez daha karşınızdayım: Vaporum.
Öncelikle şunu belirtmek isterim: Hazırladığım Türkçe yerelleştirmenin oyuna entegre edilerek resmî nitelik kazanması için Fatbot Games ile iletişime geçmiştim. Kendilerine profesyonel bir oyun çevirmeni olduğumu, mesleğimden arta kalan zamanlarımda hobi olarak bağımsız RYOlar çevirdiğimi, Vaporum’u çevirirken AAA ve AA yapımları çevirirken kullandığım profesyonel teknikleri kullandığımı, kendilerinden para istemediğimi, dosyanın hazır ve ekte olduğunu, tek arzumun çevirimi oyuna Türkçe dil desteği olarak aktarmaları olduğunu yazdım. Kendilerine geçmişte Türkçe yerelleştirmesinde aktif rol oynadığım tanınmış oyunlardan örnekler verdim. Hatta yaptığım çalışmadaki titizliğimin kanıtı olarak, hazırladığım kapsamlı terimler sözlüğünü yolladım ancak maalesef aldığım yanıt olumsuz oldu. Oyunun PC ve konsol sürümlerine dil desteğini ekleyecek yeni yamayı hazırlamaya maddi durumlarının ve zamanlarının olmadığını, ayrıca firma çalışanlarından hiçbiri Türkçe bilmediğinden metinlerin kalitesinden emin olamayacaklarını ama Türkçe yama olarak yayınlamamda bir sakınca görmediklerini belirttiler. Operencia’da olduğu gibi dil desteğini sadece PC için koyabileceklerini belirttim ama açıkçası Nuh dediler peygamber demediler. Sonuç olarak ben de hazırladığım çeviriyi Türkçe yama olarak yayınlamaya karar verdim.
Genelde dil yamaları pek tercih ettiğim bir yöntem değil çünkü hazırladığınız yerelleştirmeyi oyuna resmî dil desteği olarak eklettiğinizde, oyun var olduğu sürece Türkçe dil desteği de var oluyor. Böylece bundan 5 sene sonra oyunu denemek isteyen bir Türk oyuncusu, oyunda ana dilinin desteği olduğunu görüyor (hatta oyunu oynamasında etken bile olabiliyor). Diğer türlü yamalar internetin tozlu arşivleri arasında kaybolup gidebiliyor. O yamadan bir şekilde haberi olan oyuncular da verdiğiniz linklerin çoktan ölmüş olduğunu görüyor, vs.
Size biraz oyundan bahsedeyim: Vaporum, kare tabanlı ilerleyebildiğiniz, birinci kişi bakış açılı bir RYO. Oyunumuz Steampunk tarzında bir evrende geçiyor. Oyunun başında kendimizi okyanusun ortasındaki bir kayanın üzerinde, hafızamızı kaybetmiş bir hâlde uyanırken buluyoruz. Tek bildiğimiz şey kaza geçirdiğimiz ve gemimizin batmış olduğu. İleride okyanusun ortasında bir kule uzanıyor ve ona yaklaşıp kapıdan içeri giriyoruz. Hikâyemiz böylece başlıyor. Kulede ilerledikçe kim olduğumuzu öğrenip, Arx Vaporum denilen bu yapının sırlarını keşfedeceğiz. Aklınıza muhtemelen yoğun Bioshock çağrışımları gelmiştir. Zaten Vaporum’u, Legend of Grimrock ile Bioshock’un birleşimi olarak niteleyebiliriz. Oynanış ve RYO sistemi olarak ilk oyundan, hikâye ve oyun evreni olarak ikinci oyundan esinlendiği belli. Genelde bu tarz esinlenmeler pek iyi sonuçlanmaz ama Fatbot Games ortaya iki oyunun da en güzel yanlarını alan harika bir yapım çıkarmış. Oyunda LoG’ta olduğu gibi bir yandan bulmacaları çözerken bir yandan da karşımıza çıkan ucubik yaratıkları öldüreceğiz. Oyunda LoG’tan farklı olarak dört kişilik bir grup yerine tek kişiyi yönetiyorsunuz. Yine onun gibi savaşlar gerçek zamanlı ama bu kez çok daha hızlı. Bu tarz oyunlarda klasikleşmiş kare dansı denilen (yaratık görüş alanına girer girmez saldır ve yan kareye kaç) tekniği bu oyunda işlemeyebiliyor. Özellikle yüksek zorluk seviyelerinde oyun insanın tüm becerilerini sınıyor. Neyse ki yapımcılar oyuna zamanı durdurma özelliği eklemiş. Böylece taktiğinizi belirleyip sonraki hareketlerinizi planlayabiliyorsunuz. Her yaratığın farklı saldırı şekillerinin olduğu oyunda gerçekten önemli bir özellik. Oyunun karanlık bir atmosferi var, çoğunlukla kasvetli metal koridorlarda dolanacaksınız ama grafikler bağımsız bir yapımdan beklemediğiniz kadar iyi. Fatbot Games, özellikle yaratık tasarımlarında harika bir iş çıkarmış. Uzunluk olarak orta karar bir oyun. Misal Tower of Time, Operencia veya Fall of Dungeon Guardians oyuncuya rahat 50’şer saatlik oyun süreleri sunarken, Vaporum size oyundaki her şeyi yapsanız bile maksimum 20 saatlik bir oynanış süresi sunacak. Bazılarınız bu süreyi az bulabilir ama bu bir yandan da makul bir süre çünkü oyun tanında bırakmayı biliyor. Oynanışa katılan yeni unsurlar olmadan veya yeni yaratık ve bölüm tasarımları eklemeden, fazlası sıkıcı olabilirdi.
Gelelim oyunda Türkçe dili nasıl etkinleştireceğinize: Ekteki zip uzantılı dosyanın içindeki Türkçe.txt dosyasını oyunun kurulu olduğu klasördeki (Steam sürümünde varsayılan konum “C:\Program Files (x86)\Steam\SteamApps\common\Vaporum”, Gog sürümünde varsayılan konum “C:\Gog Games\Vaporum”dur.) “Localization\CustomLanguages” klasörü altına kopyalayın. Artık tek yapmanız gereken oyunu açıp, dil seçeneklerinden Türkçe’yi seçmek.
Ayrıca Steam forum sayfasına yamayla ilgili bir konu açmayı planlıyorum. Yamayı deneyip de beğenen arkadaşlar oraya yorumlarını bırakabilirse belki Fatbot Games’i yamayı resmî dil desteği olarak oyuna eklemesinde ikna edebiliriz. Bu sırada yama dosyasını alıp istediğiniz çeviri sitesinin adresine yükleyebilirsiniz.
Herkese iyi oyunlar.
Merhaba arkadaşlar,
Son resmî yerelleştirme projem The Fall of the Dungeon Guardians’tan bu yana 3 ay geçti ve bir oyunun daha resmî Türkçe yerelleştirmesi ile karşınızdayım: Operencia: The Stolen Sun. İlk çıkışını 8 Aralık 2018 yılında yapan oyunumuz önceki çevirilerimde olduğu gibi yine bir RYO. Tam olarak türünü belirtmek gerekirse, birinci kişi bakış açısıyla bir grubu yönettiğiniz, sıra tabanlı savaşlara sahip bir RYO. Bu açıdan The Fall of the Dungeon Guardians’a benziyor aslında ancak ondan farklı olarak savaşlar ayrı bir ekranda yapılıyor. Bir de ona kıyasla senaryonun çok daha ön plana çıktığı bir oyun. Bu bakımdan da Tower of Time’a benzetebiliriz. Oyunumuz yaklaşık 70.000 kelimeye sahip ve diyalogların hepsi seslendirilmiş. Benim gibi RYO delisiyseniz hatırlarsınız, oyun ilk önce Epic Store’a özel olarak çıkmıştı. Biliyorsunuzdur Epic Store, oyunlarını belirli bir süre kendi mağazasına özel yapan firmalara para yağdırıyor. Yapımcı firma Zen Studios da akıllılık edip gelen bu ekstra parayı oyunu cilalamakta kullanmış. Dolayısıyla karşımızda AA oyunlarının estetiğine sahip bir bağımsız yapım duruyor.
Operencia: The Stolen Sun, yapı olarak Might and Magic X ve Bard’s Tale IV’e benziyor ancak onlara kıyasla bulmacaların daha öne çıktığını söyleyebilirim. Öyle ki iksir hazırlarken bile bir çeşit bulmaca çözmeniz gerekiyor. Savaşların sayısı bu oyunlara kıyasla az ve taktiksel derinliği olan oyunları seviyorsanız bu oyun sizi bir parça hayal kırıklığına uğratabilir ama aradığınız şey özenilmiş bir senaryo ve akılda kalıcı karakterler eşliğinde birbirinden renkli mekânlarda birbirinden değişik bulmacaları çözüp arada da yaratık avlamaksa tam yerindesiniz.
Oyunun yapımcısı Zen Studios, Macaristan kökenli bir firma ve oyunun evreni de bu coğrafyanın mitleri üzerine kurulmuş. Ki oyun başında karşılaşacağınız karakter sizlere çok tanıdık gelecek: Atilla Han. Evet, hikâye hem bizim hem de Macarlar için önemli bir kişi olan Batı Hun İmparatorluğu’nun hükümdarı Atilla Han üzerine kurulmuş. Oyun, Atilla Han ve eşi Arıkan Hatun’un (bu arada bazılarınızın hoşuna gitmeyebilir ama İngilizce’sinde King Attila ve Queen Reka olarak geçen bu karakterlerin adlarını yerelleştirme açısından öz Türkçe isimleriyle değiştirdim) ejderha Thaid’i avlamasıyla başlıyor ve bu ilk kısım bir nevi sizi oyunun mekaniklerine alıştıran bir eğitim bölümü. Sonra asıl hikâye başlıyor. Sıradan bir çobanın oğlu/kızı olan başkarakterimiz rüyasında bir geyik görür ve geyik onu sular altına gömülmüş bir kaleye yönlendirir. Kahramanımız bu kaleye girerken güneş tanrısı Napkirály kaçırılır ve Operensiya ebedî karanlığa mahkûm olur. Macera boyunca grubunuza sürekli yeni karakterler eklenecek ve bunlar arada bir iki basmakalıp laf eden silik NPC’lerden değil. Hepsi kendine has duygu, düşünce ve hayat tarzına sahip insanlar.
Oyunun yerelleştirmesi tamamen bitti ve oyuna dâhil edilmesi için Zen Studios’a gönderildi. Firma önümüzdeki hafta benim için bir beta sürümü hazırlayacak ve oyun içinde metinlerin nasıl göründüğünü test edeceğim. Bu aşamada bir sorun çıkmazsa birkaç hafta içerisinde yayınlanacak bir yama ile oyuna dâhil edileceğini düşünüyorum. Zen Studios’un elinde şu an başka projeler var ve biraz meşguller, o yüzden şu aşamada kendilerini çok da sıkıştıramıyorum.
Operencia: The Stolen Sun’ı Steam, Epic Store veya GOG’tan temin edebilirsiniz. GOG’ta fiyatlar dolar üzerinden olduğundan pahalı ama Steam ve Epic Store’da 50 TL. İndirim zamanlarında 25 TL’ye kadar düştüğünü gördüm. Yani ülkemiz için oldukça uygun fiyatlı bir oyun. Yapım aynı zamanda PS4, Xbox One ve Switch’e de çıktı ama Türkçe yerelleştirme desteği oralara da gelir mi açıkçası bilmiyorum. Sadece PC ile sınırlı kalabilir. Bu arada sanal gerçeklik gözlüğü olan şanslı azınlığa mensupsanız, oyuna son yamayla VR desteği de geldi.
Bu arada bir şeyi belirtmek istiyorum arkadaşlar. Ben profesyonel bir oyun çevirmeniyim ve ismini burada veremeyeceğim pek çok AAA ve AA yapımın yerelleştirmesinde yer aldım ve almaya devam ediyorum. Kazancımı da buradan sağlıyorum. Blackguards 1, Blackguards 2, Stasis, Skyhill, Tower of Time, The Fall of Dungeon Guardians ve Operencia: The Stolen Sun ise karşılıksız olarak yaptığım projeler. Bu yapımları Türkçe’ye kazandırırken amaçladığım şey, Türk oyuncularının bu gizli kalmış cevherleri keşfetmesi ve Türkiye’de bu tarz yapımlara karşı bir ilgi olduğunun yapımcı firmalarca fark edilmesi. Yani bu oyunları satın almanız bana maddi olarak bir destek sağlamayacak ama Türk oyun piyasasının gelişimi için önemli katkıda bulunacak. Sizlerden bunu göz önünde bulundurmanızı ve Türkçe dil desteği veren oyunları imkânınız el verdikçe satın almanızı rica ediyorum.
Neyse işte, herkese iyi oyunlar diler ve sizleri oyunun mağaza sayfasındaki tanıtım yazısıyla baş başa bırakmak isterim:
Zen Studios'un klasik birinci kişi bakış açılı zindan serüvenlerine saygı duruşu niteliğindeki bu eseri, sizleri Operensiya'ya götürüyor. Burası sayısız Macar halk hikâyesinde bahsi geçen uzaklardaki bir diyardan esinlenen alışılmadık bir fantezi evreni. Orta Dünya mitolojisinden esintiler eski tarz sıra tabanlı çatışma sistemiyle birleşerek, hem eşsiz hem de tanıdık bir RYO deneyimi sunuyor.
Tarihin Efsaneyle Buluştuğu Yer
Operensiya, keşfedilmemiş bir mitolojinin, tarihî mekân (ör: Deva Hisarı, Balvanyos) ve karakterlerin (ör: Atilla Han, Macarlar'ın Yedi Şefi) fantastik hâllerinin karışımına ev sahipliği yapıyor. Hepsi bir araya gelerek yepyeni, sağlam bir oyun evreni meydana getiriyor. Cesur şövalye Mezey ve Ejderha Katili Sebastian gibi grubunuzun yedi üyesinden bazıları, yüzlerce yıl önce anlatılan unutulmuş hikâyelerin kahramanlarından esinleniyor.
Çağların Hikâyesi
Bilinmeyen bir güç, Güneş Kralı Napkiraly'ı kaçırarak, Operensiya'yı kalıcı bir karanlığa mahkûm edip nihai bir yok oluşa doğru sürüklüyor. Gizli hanlık mezarlarından lanetli kalelere, Dünya Ağacı tırmanışından Tanrılar Diyarı'nın Bakır Orman'ına kadar, diyarın ücra köşelerinde ve ötesinde birbirinden farklı mekânları keşfedin. Pek çoğu tamamen açık havada bulunan bu yerlerin her birinin kendine has atmosferi, görsel tarzı, seviye tasarımları ve bulmacaları var.
Göz Alan Çizimler
Nefes kesen el çizimi ara sahneler ve masalsı 2B karakter portreleri, hikâyeye diğer oyunlarla kolay kolay kıyaslanamayacak bir tarzda hayat veriyor. Birbirinden renkli 30'dan fazla karakter, seslendiricilerin üstün performansları ile oyunun Orta Avrupa köklerine sadık kalınarak tamamen seslendirildi.
Her Yerde Bulmaca
Karmaşık bilmecelerden tutun da yeni iksirler yapmak için doğru malzemeleri seçmeye, düzinelerce bulmaca Operensiya serüveniniz boyunca zekânızı zorlayacak.
Klasik Oynanış ve Keşif
Yapılacak bolca büyü ve özel yetenekle dolu, derin stratejik düşünme gerektiren sıra tabanlı savaş sistemi ve kare tabanlı yürüme yapısı, oyuncuyu her bir bölgeyi karış karış keşfetmeye itiyor. Ekstra zorluk için Kartograf modunu açarak 13 haritanın hepsini kendiniz çizin. Bakalım gizlerin kaçını bulabileceksiniz.
|
|
Blackguards 2'nin Türkçe sürümü Steam ve GOG'da
|
|
|
|
Son Giriş: 2 yıl önce
Son Mesaj Zamanı: 2 yıl
Mesaj Sayısı: 2.867
Gerçek Toplam Mesaj Sayısı: 3.084
İkinci El Bölümü Mesajları: 4
Konularının görüntülenme sayısı: 92.135 (Bu ay: 512)
Toplam aldığı artı oy sayısı: 277 (Bu hafta: 0)
En çok mesaj yazdığı forum bölümü: Oyun