Problem çözme IQ değerini artırmanın bir yolu var mı?

iq arttırma diye bir şey var mı bilmiyorum ama kendi deneyimlerim ve etrafımda gördüğüm insanları dikkate alarak zeka ve başarı arasında doğru ya da ters orantı falan yoktur. burada tartışılması gereken çözülmesi gereken sorun nasıl bir şey? yüksek iq'lu insanlardan beklentimiz daha önce çözülmemiş sorunları çözmeleri iken diğer insanlardan sadece cevabı olan sorular ile kendileri test etmeleridir. yani girdiğiniz sınavlar, testler vs. sizin iq'nuzu ölçebilecek seviyede değildir. çünkü çalışan herkes bu testlerde başarılı olabilir. ama bu durum çalışarak iq arttırılır mı sorusuna hiçbir cevap vermez.

'özetle yüksek iq sonradan kazanılan bir şey değildir' diyemeyiz. tam olarak açıklamak da imkansız çünkü burada çocukluk ve bebeklik döneminde çevrenin ciddi etkisi var. bu durum ciddi bir araştırmanın altından kalkabileceği bir şey.

Yine de şuna inanıyorum: İnsanlar inandığı şeyi yaşayan canlılardır. Kendinizi nasıl hissediyorsanız öylesiniz. Yüksek iqlu olduğunuzu düşünerek yaşayın bakalım... Belki de öylesinizdir.

Matematik çalış

Ortalama bazında daha nitelikli eğitim sistemlerine sahip ekonomisi gelişmiş ülkelerdeki IQ skorları gelişmekte olan ve gelişmemiş ülkelerdeki IQ skorlarından daha yüksek çıkıyor. Ekonomik kalkınmışlık, servet, eğitim düzeyi ve IQ arasında genel çerçevede bir pozitif korelasyon var. Misal görece daha az gelişmiş Ekvator altına (Küresel Güney'e) inersen IQ puanları düşmeye başlar; bu demek değildir ki oradan yüksek IQ'lü insanlar çıkmaz veya yüksek IQ potansiyelleri bulunmaz. Yalnızca Küresel Kuzey'e nazarla iktisadi az gelişmişlik ve daha kısıtlı eğitim imkanları IQ kriterinde burada yer alan toplumların ortalama skorlarını daha düşük kılmıştır. IQ ayrıca önemli olsa da insan zekasının tek kriteri değil. Bileşik zekayı matematiksel dilde ifade eden bir G-Faktörü (Genel Zeka) var. Buna göre zeka bileşenlidir ve çok katmanlıdır. Yaratıcılık, hayal gücü, görselleştirme, hafıza, problem çözme, örüntüler veya ilişkisellikler kurabilme, boşlukları görebilme, esnek düşünebilme, eleştirebilme, sosyal beceriler, nesneler, düşünceler ve öznelerle onlar puzzle'mışçasına etkileşebilme, duygusal zeka, olacakları öngörebilme vb birçok boyutu ve yönü bulunur. Zeka kısaca popüler bir algının tahayyül edebileceğinin aksine yalnızca karmaşık matematik problemlerini hızlı çözebilmekten ibaret değildir.

Gerçekten takdir edip sevdiğim bir figür olan ve gerçekten örnek alınası bir insan evladı olan Michael Faraday'ın empirik, pratik ve sosyal dehasını düşünebiliriz ya da kesinlikle ortamdaki en matematikçi olmayan örüntüler ve soyut düşünce deneyleri şampiyonu Albert Einstein'ın. Bu tarz kişilerin IQ'su en yüksek olmasa dahi G-Faktörü - yani Genel Zekası - şüphesiz muazzam seviyedeydi. Bu kişiler eğer Afrika veya Avustralya'da bir kabile toplumunda doğup yetişselerdi taşıdıkları muhtemel genetik ve nörolojik hediyelere rağmen çevre faktörü nedeniyle gerçek potansiyellerine ulaşamazlardı. Doğuştan yüksek zekaları çelikten bir kılıç misali işlenebilecekleri ve ışıldayabilecekleri bir ortama kavuşamazdı. Yüksek kalitede bir demir cevheri potansiyelde ne kadar sağlam olursa olsun ham haliyle kaba sabadır. Pek bir işe yaramaz. Uygun ortamda işlenmesi gerekir. Bu "çevre" faktörüdür.

Ne demek rica ederim.   Zeka da aynı kas gibi. Egzersiz istiyor ki güçlü kalsın. Matematiksel problem çözme konusunda gelişmek istiyorsan çokça problem çözmelisin ve beynini matematik problemi çözmeye alıştırmalı, problem çözme deneyimiyle beslemelisin, başka çaresi yok. :)